23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

"Dergilerde" sayfasını hazırlamaya başladığımdan bu yana Anadolunun değişik bölgelerinde çıkan edebiyat dergileri ilgimi çekmeye başladı. Kimileri pek gösterişli değil. Adı duyulmuş başka yörelerin yazarları, ozanlarıyla eksik gidermeye çalışıyorlar. Kimileri özenle basılıyor, kendini kanıtlama çabası içinde görünüyor. aşra sözcüğünde alıştığımız tanımların dışında; geriliği, yoksulluğu, eskimişliği çağrıştıran gizli anlam yükleri de var. Bu nedenle "Taşra Dergisi" sözünü kullan mak istemedim. Özellikle çağdaş edebiyatımızın yüzünü ağartan nice ozanın, yazarın taşradan çıktığını anımsarsak, "Taşra Dergisi" sözüyle geri kalmış bir edebiyatı çağrıştırır diye, "Bölge Dergileri" sözünü kullanmak istedim. "Dergilerde" sayfasını hazırlamaya başladığımdan bu yana Anadolu'nun değişik bölgelerinde çıkan edebiyat dergileri ilgimi çekmeye başladı. Kimileri pek gösterişli değil. Adı duyulmuş başka yörelerin yazarları, ozanlarıyla eksik gidermeye çalışıyorlar. Ki..mileri özenle basılıyor, kendini kanıdama çabası içinde görünüyor. tletişim, bilişim, ulaşım olanakları uzakları yakınlaştırdı. Üniversitelerin Anadolu'ya yayılması kültür ortamlarının genişlemesine yaradı. Artık Anadolu'ya taşra gözüyle bakılmıyor. Bölge dergilerinde çağdaş edebiyatın gelişmesini izlemek olanağı var mı? Bölge dergileri o bölgede bir edebiyat, kültür ortamının oluşmasını sağhyor mu? Bölge edebiyatçıları çağdaş edebiyatımızda kendilerine yer bulabiliyorlar mı? Bu sorulara yanıt ararken bir derginin mutfak çalışmasını bilmek gerektiğini düşünüyorum. Mustafa Serif Onaran Dergilerde Bölge dergilerinde edebiyat T Yazı kurulu üyelerinden Dilber Saka'nın "mensur şiir" olarak nitelenebilecek bir yazısı var. Çağdaş edebiyatımızda böyle yazılar çoktan aşılmadı mı? Bölge dergilerinin geleceğine ışık tutması bakımından ADA'da O. Nuri Poyrazoğlu'nun "Taşrada Dergi Çıkarmak Üzerine..." yazısına değinmek gerekir. Poyrazoğlu kendini kanıtlamak isteyenlerin hevesi olarak görüyor dergi çıkarmayı. Kendı deneyimlerine dayanarak taşra dergiciliğindeki şu çelişkilere değiniyor. "...dergi çıkar çıkmaz, kapağında sayfa düzenine, içeriğinden yazı sırasına... eleştiriler başlar. Tatsızlıklar, kırgınlıklar başgösterir. însanoğlunun sonsuz özlemlerine derginin sınırlı olanakları elvermediği için, sızlanma, sürtüşme kaçınılmazdır. Tartışmalar, tartışmalar... Olsun, ne gam! Yazılar ete kemiğe burünmüş, dergi olarak görünmüş ya, büyük mutluluktur bu!" Poyrazojlu, 1980'li yılların sonlarında Attila Ozkırımlı'dan dinlediği şu sözleri de anımsıyor: "Sanatın, edebiyatın merkezi Istanbul'dur. Tanınmak için, ürettiklerinizi yayımlamak için bu merkeze yakın olmak, bu merkezle ilişki içinde olmak zorundasınız. Belki hoşunuza gitmeyecektir bu söylediklerim; ama gerçek budur." Geçen zamanda koşullann değişmiş olduğunu umalım. Çağdaş dergicilik anlayışı içinde ADA'nın kendini geliştirmesini bekleyelim. BİR EDEBİYAT OERCİSİNİN HAZIRLANMA5I Genellikle aylık aralarla çıkan bir edebiyat dergisinin bir yılhk ön hazırlık yapması yararlı olur. „ Derginin gerçekleştirmek istediği amaçlar nelerdir? Hangi edebiyat sorunlarını gündeme getirecektir? Nasıl bir kadro oluşturacaktır? Bir dergi yönetmeni üç ay sonraki derginin taslağını hazırlamazsa eldeki dolgu yazıları kullanmak zorunda kalabilir. Sıradan bilgilerle yüklü, dolgu yazılar derginin ölü doğmasına, işlevini yitirmesine yol açabilir. Dergi yönetmeni edebiyata geniş açıdan bakamıyorsa, yeterli birikimi yoksa, edebiyat beğenisi gelişmemişse, öz£Ün bir derginin çıkmasını sağlayamaz. Genellikle yazı kurulları tam bir uyum içinde olmaz. Yakınlık duyduğu herhangi bir ozana, herhangi bir yazara arka çıkmak isteyenler olur. Bu durum küçük çürümelere yol açar. "Türk Dili" dergisi günlerinden bilirim: Yazı Kurulu'nda çalıştığımız dönemlerde rahmetli Tahsin Saraç'ın belli •bir "kontenjan", olurdu. Rahmetli Ceyhun Atuf Kansu kimseyi kırmak istemezdi. SAYFA 20 Dergi çıkarmanın ustası Cemal Süreya gönül insanıydı. Metin Altıok'un "Ankara prensi" dediği Cemal, sesi çokça çıkan nice arkadaşını çelebice bir davranışla susturmasını bilirdi. Cemal Süreya çıkardığı dergiye kişilik kazandırmasını bilen bir ozandı. "Türk Dili" dergisi günlerinden bilirim: Derginin gülümseyen yüzü Ali Püsküllüoğlu'nun emekleriyle oluşurdu. L,ÜU,ELERDEN BİRİ Trabzon doğumlu Subutay Hikmet, Trabzon ölümlü llhan Demiraslan şiire yeni başladığım yıllardan yakınlık duyduğum ozanlar. Hele llhan Demiraslan'la tıbbiyede geçen günlerimiz, Beyoğlu'nda Mösyö Lambo'nun koltuk meyhanesine gidişlerimiz unutulamaz. Trabzon kökenli edebiyatçılar saymakla bitmez. Eyüboğlu kardeşlerden günümüze doğru, nice ünlü edebiyatçının adı sayılabilir. Trabzon deyince aklıma ilk gelen KIYI dergisidir. Dergiyi uzun ydîar yöneten Ahmet Özer'in dediği gibi: "KIYI, ülkenin nabzını Karadeniz'den dinleyen önemli bir yazın dergisi olarak kendine özgü bir 'ses'i çoğalttı." (ÖTEKİSİZ, "1980'den 2004'e Edebiyat Dergileri Ozel Sayısı", OcakŞubat 2004, Istanbul). KIYI bir bölge dergisi olarak kalmadı. Özellikle "Atardamar" bölümleri edebiyatımız için belge sayılacak bir kaynak oluşturdu. Edebiyatımızın bu özgün sesi geniş yankdar uyandırdı. 193 sayı yayımını sürdüren bu dergiyi yönetenler nasıl bir dergi çıkarmak istediklerinın bilinci içindeydiler. Samsun'da yeni bir dergi yayımlanmaya başladı: ADA. Iki ayda bir çıkması tasarlanan derginin MayısHaziran 2004 sayıstna bakıyorum: 15 kişiden oluşan bir yazı kurulu var. Çevrelerinde önemli kişiler olabilirler, ama edebiyat çevrelerinde adı duyulmuş kişiler değil. ADA'nın künyesi altına bir de not iliştirilmış: "Dergiye emek verenlere öncelik tanınır" deniyor. Bundan kendileri yazıp kendileri okuyacaklar diye bir sonuç çıkmaz mir' YILDA BİR ÇIKAN BÖLGE DERCİSİ Bölge dergiciliğinde TRABZON adında yılda bir kez çıkan bir dergi daha var. Bu dergi 1987'den 1994'e kadar düzenli yayımlanmış. Trabzon'la ilgili bir vakıfla derneğin desteğiyle çıkan dergi yeterli destek bulamayınca yayımına ara vermiş. Trabzon Vakfı Başkanı Mahmut Erdem 2003 te "Yeni Bir Başlangıç"la dergiyi yeniden yaşatıyor. TRABZON dergisi yöre sanatçdarının çabalarıyla yayımlanıyor. Ruşen Keleş TRABZON 2003'ün yayın yönetmeni. Yayın kurulunda Attila Aşut, Ahmet Özer, T. tlkay Somer gibi yakından tanıdığım arkadaşlar var. Başta Ruşen Keleş olmak üzere, bu arkadaşların ilkelerine bağlı, düzenli çalışan kültür insanları olduklarını iyi bilirim. Dergide yöre ozanlarıyla yazarlara özellikle yer veriliyor. Dışardan yazarların yöreyle ilgili yazıları önem kazanıyor. Örneğin llhan Berk'in "Karadenız" yazısı, TRABZON dergisine yakışan bir içerik gösteriyor. Trabzon yöresinde doğup da çağdaş edebiyatımızda adını duyurun ne çok ozan var! Yaşayanlar arasında Sunay Akın, Yaşar Miraç, Talat Sait Halman, Subutay Hikmet Karahasanoğlu, Hayati Baki, Ahmet Özer, Attila Aşut, Ihsan Topçu, Çiğdem Sezer, Kenan Sarıalioğlu ılk aklıma gelenler arasında. "Trabzonlular Derneği ile Vakfı" diye adlannı özetlediğim iki kuruluş çıkardıkları bu yıllıkla Trabzon yöresinin kültürünü, sanatını, edebiyatını ayrıntılarıyla tanıtmaya çalışıyorlar. Yılda bir kez çıkan TRABZON nice derneklere, kendi yörelerinin kültürünü tanımamız için, yol gösterici bir çalışma.B ' Bu sayfayla iletişim kurabllmeniz için dergilerinizi ve kitaplannızı aşağıdaki adrese gönderirseniz memnun oluruz. Mustafa $enf ONARAN [ Hekimköy Sitesi 20. sokak No: 8 06800 ÜmltköyAnkara Tel.:(0512)23591112362346 K İ T A P SAYI 7 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle