23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

yor. Bu yargtlarda, kimi zaman, belkı de alışkanlık nedeniyle elestirtnin yanında deneme de anılıyor. Denemeyi bir tek alanın, dalın, konunun, rengin ürünü olarak kabul etmiyorum ben. Tek renkli değil deneme. Bunun içinde elbette eleştiri de olabilir, yani eleştirel denemeler de olabilir, anı ve DENEMEDE KURCUSALLIK günce de olabilir. Bir mektuptan yola çıkılabilir. Denemeyeyeni zenginliklerkat Denemeyi bitirip sonra onu bütünüymak gerek. Yoksa bile katmak gerek! Örle tırnak ıçine alırsan, deneme birdenbire neğin, neden bir müzik yapıtı denemebır kurmacaya dönüsür mü? Başkası konin nesnesi olmasın. Resmin olduğu ginusuyor olur mu? bi sözgelimi? Bütün bu alanlarda insan Denemede kurgusallık var; ama rovar. manda, öyküde, tiyatroda gördüğümüz klasik anlamda bir kurgusallık değil bu. Balaban *ın üç tane resmi var Nâzım 'ın Küçük bir örnek vermek istiyorum. Izmir da üzerine konuştuğu. Biri hapishaneye tarafında, Alaçatı'da, küçük bir köy var gelen görüşmeci kadın, biri hastanenin Ildın diye. Tarihsel bir yer. Eski adı Erythönünde befcleyen, biri de tarlada çalışan rai. Orayla ilgili bir deneme yazmıştım. kadın. Bunlara herkes gibi ben de bakBu köyün hem geçmişini Erythrai'yi, tım. Şöyle bir çağrışıma ulaştım. Üçünhem günümüzü Ddın'yı, bir arada verede de Balaban'ın kadınlan var. Cezaevinbilmek için, anlatıcının bahçede kısa bir de erkeğini bekleyen kadın. Fırsatını buan uyuyakaldığını varsaydım ve o arada lursa görüşecek, iki kelime konuşacak ya Erythrai kısmını, geçmişi aktardım. Bu da hastaneye hastasını getirmiş kadın iki ayrı zamanı bir arada, bir tek kanalda var. Sırtında buğday demeti taşıyan iki verebilmek için. Aslında çok da kullanılbüklüm bir başka kadın. Bürün bunlarmış bir kurgu. Işte denemede bir kurgu da, önce insan var. Onlar kadın! Koşulörneği diyebiliriz! lanma var. Belli bir yaşam biçimini gösteriyor. Bir ezilmişlik var. Insanın yazgıGerçek o ki, kuru bir anlatımın çekicisı ve kadının yazgısı! Bu, o noktadan son liği olmuyor. Okuru çekip kendisiyle birra artık benim için bir deneme konusulikte belli bir süre götürmüyor. O zaman, dur. Ama, bir başkası, bunu bir ressaişte senin kurmaca ya da kurgu dediğin, mın resimleri olarak görüp geçebilir. birşeylereklemekgerekiyor. Nasıl yemeDikkat edilirse, önce bir ğe biber ekiyorsan, tuz yerlerden insan çıkıyor atıyorsan, birtakım otlar ortaya; ondan sonra da koyuyorsan, ona besin Ben kendimi şu denemeyi çağınyor, dedeğeri aynı kalınak üzeaçıdan talihll neme yazarını kendine re bir çekicilik, bir lezzet görüyorum. Ben çekiyor, kendi yazgısını kazandırıyorsan, onun gibi denemede de sanatBatı'yı hem tanıyan ona adeta bir "sır" gibi sal bir şeyler söylüyorbunu derken Batı'da anlatıyor; deneme yazan için, artık onu yazmasun. Işte, o zaman, bir bir süre yaşamış, bir mak gibi bir şey düşüölçüde kurmacayı vernülemez. miş oluyorsun. Ama ayhayli yeri görmüş nı zamanda da renklen Hangıinsan lık durubirisiyim. Hem de diriyorsun yazıyı. Daha mu burada sent harekete aynı zamanda ışıklı bir hale getiriyorgeçınyor? Yazgı mı, insaDoğulu'yum, sun. nın yazgısı mı? Denemede kendini Aslında bunu ben Doğu'nun mirasının nereye koyuyorsun? Babir yazgı olarak kabul etsahibiyim, ondan tı'da deneme, Doğu'da miyorum. Ancak, ona kopamam. deneme, bızde deneme! dışandan dayatılmış bir Daha çok hangi kaynak.. , . . i koşullanma denebilir. lardan beslenıyorsun? Yazgı gibi görünen bir Doğu'yu bilmiyoruz kuşkusuz. En koşullanma! Bir maruz kalma! Oysa, inazından ben yeterince bilmiyorum. Bu sanı insan oluşu düzeyine çıkarmak geresoruya sağlıklı bir yanıt vermek pek olakir. Bu bir siyasal göndermeyi de içeriyor sı değil. Ancak ben kendimi şu açıdan taelbette. Ama, insanı aşılması gereken, lihli görüyorum. Ben Batı'yı hem tanıyan bununla birlikte henüz aşamadığı koşul bunu derken Batı'da bir süre yaşamış, lar içinde gördüğümde, işte o zaman bebir hayli yeri görmüş birisiyim. Hem de nim kafamda bir deneme refleksi oluşuaynı zamanda Doğulu'yum, Doğu'nun yor. Yazamasam bile. mirasının sahibiyim, ondan kopamam. DOĞA VE ZAMAN... Kaldı ki ona sahip çıkmaya çalışıyorum ayrıca, öyle bir iddiam da var. Böyle olun Deneme refleksi, çok güzel bır deyim. ca bu bakımdan kendimi talihli sayıyo Insanın, insana yakışan düzeyin altınrum. îkisi üzerinde de gidip gelmeler yada bir durumda olduğu zaman. pabiliyorum. Esitsizltğe, haksızlığa bırtepki. Adalet Aslında bu, Türkıye'nın şansı! Şans duygusu. olarak algılarsan elbette! Evet, öyle denebilir. insan, yaratılış iti Algılarsan ve uygularsan! barıyla en iyi yere layık görülmüş. En üstün yere. Nasıl bütün doğa bizim hizmeBunu bir olumsuzluk olarak algılarsan timizdeyse, tabii, ona karşı saygılı davbuna teslim olup dağılabılirsin de. randiğımız ölçüde. O zaman, insanı bu en Dahası şöyle de söylemek olasi: Bir yüksek durumuna uygun olan koşullara ameliyat sonrası dikişini düşünelim, nagetirmeliyiz. Yazık ki, bunu hem başkası sıl iki parça var ve dikiş ipliği bir o tarahem de insanın kendisi engellemekte. Infa bir bu tarafa atlayarak gidip geliyorsa sandaki birtakım olumsuz yanlar engelve o iplik iki tarafı birbirine yaklaştırıp bir lenmekte. Dolayısıyla, bu çelişkili yapı yerde de birleştiriyorsa ben kendimi Donedeniyle hem başkasına karşı hem kenğu ile Batı arasında biraz böyle bir role disine karşı insanı savunmalıyız. Kendi doğru yöneltiyorum. Doğal olarak bunu denememin görevi bu! Elbette, bir de inbaşarıyorum ya da başaramıyorum o aysanın doğayla ilişkisi var. rı bir konu. Btzde denememn gclışımı tçınde ken Sentn denememn en önemli boyutladininerede görüyorum, giinümüzde denenndan bin de doğa! meyi çıkışta göriiyor musun? Doğa ve bir de zaman! Ben inanıyo Deneme yükselen bir değer. Cemal rum ki insanın elinde mülkiyet olarak saSüreya bunu söylemiş, "Önümüzdeki hipleneceği hiçbir şey yok, bir tek kendiyüzyıl denemenin yüzyılı olacak! " demişsine verilmiş görünen " zaman "dan baştı. ka. Bunu da hemcinsinin dolayısıyla kendisinin yüceltilmesine ayırması gerek. • Fakctl \on zamanlarda \ık sık dıle gelırılen bır görüş var. Eleslmde kıstrlık ve yozlaşmadan söz eddıyor Elesiırı ısmarlaBatı'nın Doğu'daki Yüzü/ UğurKökma kıtap tanılma yazdarına dönüs/ü denıden/ Dünya Kılapları/ 224 s. UMHURİYET KİTAP S AY I 747 Hem "ben" deyip hem de başkası olarak konuşmak? Olabilirelbette! Ama bu biçimsel olarak böyledir. Sonuçta, o yine yazann kendisidir. Biçimsel olarak biteviyelikten kaçınmak için, bir ara Fransızlar altmışlı yıllarda "sen" diye roman yazıyorlardı. AILE BOYU TUTKUNU OLACAĞINIZ FANTASTÎK BİR DÜNYANIN KAPILARI AÇILIYOR! f SAYFA 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle