Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ceyat Çapan Şiir Atlası Zdravko Kisyov/Şiirler/ Çeviren: Hüseyin Mevsim(*) Bu kitabı okumayan erkek, kadmları tamdığmı söyleyemez. Oyle bir kampanadır ki şair,/ kuş tüyü dahi dokunsa/ çalar." u Çağdas BulvarşairiZdravko Kisyov 1917 yılmda ülkenin kuzeydo^usunda bulunan Zavel kasaoasmda dünyaya geldi. Lıseden sanra yüku'köğrenimint Sofya Aziz Kliment ühridski Üniversitesi Slav Ftlolojileri Fakidtcsi Çek Dilı ve Edebıyatı Bölümü'nde tamamladı. Yaşamı ve yaratıalığı l'una kıynındaki Ruse (Rusçuk) sehriyle ö'zdeşleşen şair, uzun ytllar nurada gazetealtk ve edebtyat dergilennde redaktörlük yaptı 1%2'den başlayarak. aralannda Gereklt Sancı, Kanatsız Melekler, İkamctgâb, Göstergeler, Kanon vs. başlıklart sıralayabileceg'imiz 2 5V« üzerinde şiir kitabı yayımlandı Yapıtları 20 'ye yaktn yabaneı dile çevrilen yarattcı, aynı zamanda başta Lehçe, Çekçe, Letonca, Romence'den olmak iızere btnın üzerinde şiirı Bulgarca 'ya çevirerek bırçok antoloji derledi. Bulgar Yazarlar Birliği iiyesi olan Zdravko Kisyov dızelerinde giinlük ve gündelik yaşamın sıradan ayrtntılarım ustaca gözlemleyerek felsefı metaforlara dönüştürür. APOKRİFA ...Ve açık ovada bileğimizi bükemeyen istilacılar ahşap bir at bıraktılar kalın surlarımızın önüne. Böyle bir hileyi bildiğimizden onu kalenin içine almadık. Daha sonra ata kimsenin gizlcnmediğini anladık, ama diişman bizim tedbirliğimize güveniyormuş. Hiç birimiz kaleyi terk etmiyordukkaslarımız esnekliğini yitirdı, silahlarımız paslandı, kadınlarımız koyunlarında uyııttular... Ve bir gün kendimiz teslim olduk. •kkk Güler Kazmacı Arızalı Erkekler dahada ağırlaşmış... *** En sonunda sarı çiğdcmlerin ateşı bembeyaz ketenini rutuşturdu kışın. TANIM Şair olmak ne demek? Belkı dışarıda, kar fırtınasının altında dinlenıldığinden emin olmadan donnııı^ parmaklarla ttiır çalmak gibi bir ^ey.. Ve yine de sarkından sonra ilkbaharın daha erkcn geleceğine derinden ınanmak... llrısto Prodanov'a Insanlaı var, yan ömrünü doruklara tırmanmak için harcar. Diger yarısını da, dağı sırtına yüldemiş aşağıya ınmekle. Ama birileri de var ki zirvcye ulaştıklarından habersiz tırnıanmaya devam ederler. İzleri gökyüziınde çok net görülür ye sonsuza dek orauaSamanyolunun beyaz patikasındakalırlar... İYİLİK Balıkçı kocası kayığıyla denı/e açılınca, kadın gecc boyu kıyıda dua ediyorduiçtiği sıgaranın ateşi ona deniz feneri olsun diye... üst kattaki komşun yine odanın bir köşcsinden diğerine yürüyor ve yerdcki döşemenin klavyeleri yalnızlığın senfonisini çalıyor. Sonsuzluğa göçüp gıttiğimde gece yarılarında bu şıirlerin: 'Baba, ne olıır dön, baba!" diye ağladlklarını duyacak mısınız aeaba? SEÇIM Taş gibi sert nıi olalım, diyorsun? Ama damla taşı deliyor. Damla gibi istıkrarlı mı olalım? Ama güneş ışını onu içiyor. Güneş glbı yakıcı mı olalım? Bıılut gelip onu gölgeliyor. Bulut gibi mı olalım?.. Bir şeyier, eminim, ona da direnecek. Seçmemiz ise ne yazık ki kaçınılmaz. A A * Ins.uılar saıİHüo yalukla "len tuttuğu" için, soruulu bir iliykiyi sürdürebiliyorİHr. Veya her konıula .ııılnşsalar bile seks konusundaki bir "an/.a" nodeniyle ayrılabiliyorlar. i, ıışk ilişkilerinin içindeki bazen "gülünç" bilo olabilon bu cinsol problnınlfüi vo ruhunu acıtan hııyal kırıkhklarını bir kadın "sırtİHji" olan başka kadına nasıl anlutır? İŞIH yHzarın gerçcklpn nıtılhiş akıcı bir konııgnuı diliyli' kalemo tıldığı öykulerde gmıellikle p«k rahatlıkla dile gatirilnısyen bu "hnyal dfliıeyimlerini" buluvorsunu?.. Ve bülün öykıiluri gulerek, eglcnerek bir çırpıd» ukunıantza rağnıen, aynı zamanda erkekJer ve kadınlar hnkkında sayısız "giz" öğrenorek yepyoni düşünceler RdiniyorHunıı/. Kuşkusuz arıznsız olan hiçbir insan yok ama "lamlr" edebilmok için orızalarımızı bilmoktn do fayda var... * * * Şoyle bir söz hatırhyorum: "Birçok kuın babasına benzer erkoklerle evhndiği doğıvdur. Hıı dn annefarin düğünlordo nednn oğlndığını nçıklar.." Acımusrı gibi göıüıum bir arkek (ilcştirisi ilk hakışta..(!rilnrin olmadığı, sııdnco siyolı vc beyazın hakim olduğu bir dünyada söyleınmiş bir söz olınalı. Güler Kazmacı'ıun bu kitaptayur alan öykülerini ilkkez okuduğumda da doğnısunu isterseniz yuknndaki söze hak vnrmnya başladığımı duşünüyardıım.. Kazmacı, kendine özgii sade üshıbuyla yaşamın herhangi bir anında karşılaşahiloceğiniz orkck portrelori suntıyor.. Ama kitabın adından da kolayca anlayabilcccğiııiz gibi "arızalı"crkckler bunlar.. "Ama", erkuklvriıı egemen olduğu birtoplutnutı, iyikadmhırın bile "erkok gibi"diye tanımlamlığı bir oıinnnla yaşamış ve kiijilik gftlişiınhırinin bu yüzden çarpıltnış olmasmdan kaynaklanıyor.. "Al Bundy"nin sall bir televizyon kuhnımanı olmadıfiını bu öykültni okvduğumızda daha iyi anlayacaksınız... Mehmet Y. Yümaz I Milliyet Gazetesi lyi insan hiçbir zaman yalnız değildir... Yanında başkalarının olmadığında dahi bulutla konuşur o, toprakla konuşur, ağaçla, orlarla ve taşla. (Mmadı yalnızlığıvla konuşur... Ve yalnızlığı yalnızlık olmaktan çıkar. *** Tanrının önünde diz çöktüm, ama böylece aramızda mesafe daha da açıldı... YASLI SAIR Yaşam avuntusuz yarılanınca sezıler de ardı ardına dökülür. Ama yaşlı şaırın onları dizelerinde şekillendinneye sabn yok. Suskun ve yapayalnız orururbir heykeltiraş misali taştan çıkarılaıpilecek olası heykelleri görmelde yetinir. Ama taşı yontmayı reddederona tek bir şekil vermek uğruna diğerlerini yok etmemek için... *** Oyle bir kampanadır ki şair, kuş tüyü dahi dokunsa çalar. (*) Ankara Ünı. l)ıl vc Tarıh Cogr.ıfya Fak Bulgar Dilı ve Cd. An.ıbılım D.ılı'nda Ara^. Gör Elimde baltayla ormana girince ağaçlar bana yol veriyor. *** Ve işte, bunea yddan sonra adamcağız yeniden aramıza döndii. Gerçekten çok değişmişti. Ama biz onu hemen tanıdık darbelerimizin derin izlcrinden... Dün doruktaydım, bugün yeniden aşağıya iniyorum... Evet, ben de bir Sisyphus um... Yüzyıllar boyu bir şeylerin değiştiğini, her şeyin söylence rafan olduğunu sanma... Sadcce yuvarladığım taş yaşamın yok edilcmeyen toz ve çamurundan C U M H U R İ Y E T K İ T A P Bazen bir M)kta fark yaratır www.noktayayin.com SAYFA 26 SAYI 729