Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
makla birlikte buraya gelen inlıııif Kcı k s / sanlarm kendi yaşamlarını sor\ \( \K guladıkları, yitirdikleri degerleKI ri yeniden yorumladıkları, deli ' 'M cc bir sessizliğin içinde yaşam lanna yeni anlamlar katmaya çalıştıkları bir 'başka dünyadır.' Bıırada insanın kendini bir birey olarak görme şansı pek yoktur aslında. Öliim korkusu, yakılma ve çeşitli çezalar nedeniyle kişinin bir avuç kiil olma yazgısı ielsefe ve teolojinin katkılarıyla katmanlarına ayrılır, bu nedenselliğin yeniden sorgulanması ise işin bir başka boyutudur artık. Orta Avrupa iktidarlan kolaycı ve teslimiyetçi yolu neden seçmişlerdir? Hitler'in faşizan tutkuları nereden gelmcktedir? İnsanın en temel hak ve özgürlüklcri arasında olan yaşama isteği bu kadar kolay ve yoğun bir nefrede neden ortadan kaldırılmak istenmiştir? Auschvvitz bu soruların hepsine temel dayanak gösterilen bir simge olarak karşımızdadır. Bıırada görev yapan insanların bile akıllarını kaybetme aşaImre masına geldiklerini biliyoruz. Onlara Kertesz bu verilen talimatlarda yapmaları istenen kitabında görevlerin sanki sıradan ve basit birer bir toplama günlük görevmiş gibi gösterilmesi nasıl açıklanabilir ki? Eline ttıtuşturdukları kampını bir resmi evrak üzerinde kampa gelcnyaşayan, lerin yakılacak diye yazılması bu kadar soluk alıp sıradan bir iş olursa, kampın kendi koveren, numunun dışma taşması ve bıırada yaiçinde şayan insanların akıllarıni kaçırmamabulundukça ları olası mıdır? Bu öylesine bir ölüm çoğalan, alanı oluşturmııştur ki, içinde bulunan sorulara her canlının kendi gerçekliğini kavrayanıt veren, ması neretleyse olanaksız olmuştur. yeni sorular Olümiin tek gerçek oldıığu bir kampta kimin ne yaptığı ne yaşadığı o kadar da üreten bir önemli değildir artık Auschvvitz'de yatürcanlıya şanan dramın kokusıı bııgiin hâlâ dubenzetiyor. yumsanmaktadır. "Karımın annesinin hastalığı Auschwitz'in kendisıydi ve insan bu hastalıktan kıırrulamazdı, Auschvvitz hastalığından kimse sıyrılamazdı." (s. 88) "Auschwitz, dedim karıma, bana babamın gorüntüsünde görünüyor, evet baba ve Aus.chwitz sözciikleri içimde aynı yankıyı ııyandınyor, dedim karıma." (s. 12î) FARKLI BİR PENCERE Imre Kertesz bu kitabında bir tojilama kampını yaşayan, soluk alıp veren, içinde bulundukça çoğaJan, sorulara yanıt veren, yeni sorular üreten bir tür canlıya benzetiyor. Auschvvitz insanın kendi kişisel yaşamını sorgulayan, yaşama çok daha farklı bir pencereden bakmasını sağlayan, ölümün bir avuç ekmek kırıntısı karşısında yer değiştiren, seslerin ve gözyaşların duvarlara yansıyan gölgeler kadar sessiz kaldığı bir toplama kampıdır. İnsanın aklını kolayca kaçırabilcceği kadar delice bir sessizliğin hüküm sürdiiğü, gülmenin bir başka dünyaya aitmiş izlcnimini uyandıran bir eylem oldugu, herkesin kişisel yaşamlarının bıırada başlayıp burada bıttiği, ölümün ve doğumun aynı adla anıldıgı bir kara lekedir burası. Adı, Auschvvitz'dir. Yüzyılın ortalaruida bir tür akıl hastalığının adıdır bıırası. Yazarın onemle belirttiği gibi günlük yaşam içindeki nesnelerin, eğitimin, siyasetin ve diğer tüm dcğerlerin/olgularınAavramlaruı birbirleriyle ilişkiye geçtiği ama hiçbirinin bir diğerine doğrııdan gönderme yapamadıgı bir yerdir Auschwitz. Umarını yeni bir akıl hastalığına daha yakalanmaz dünyaAuschvvitz'den ögreneceğimiz o kadar çok şey var ki.. • Doğmayacak Çocuk Için Dua/ \nı re Kertdiz/daıı \a\ınları /lil sayfa Bu genç kadm kalemiyle dünyayı sarstı. Sıra Türkiye'de! "Anna Gavalda, edebiyatımızdaki karamsarlığa aydınlık bir soluk gibi, yeni bir canlılık getirdi." •i Anna Gavalda Le Figaro "Capcanlı ama hüzünlü bir roman; kalbinizi parçalayan, yumuşacık, sıcacık bir aşk öyküsü..." Fredâric Beigbeder "Onu Seviyordum, ikiyüzlülüğü reddeden kadınların gönlünü çelecek." Rencontre "Onu Seviyordum, Anna Gavalda'nın ilk romanı ve gerçek bir edebiyat olayı!" Der Spiegel Pranga vurulmuş hayatlarımızdan daha iyisine layık olma ümidimizin öyküsü." Elle DOĞAN KİTAP www.dogankitap.com.tr SAYI 729 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYFA