29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

dörttür!.. Biitün bıı güç sorumlululdarın ardından da gazeteciliğe yönelir. Düzeltmen olarak ilk kez Vatan gazetesine adım atar, bir siire sonra dış politika sckrcterliğini üstlenir. Ardından da aynı gazetenin yazı işleri müdürii olur... Bu arada gazetenin "edebiyat ve sanat" sayfasında yazılar yazar... 1956'da Vatan gazetesinde "KISACA" köşesinde ilk köşe yazılarına başlar... ilk yazısının adı da "TEK SESLl"dir... Çalıştığı, emek verdiği yeri göz alıcı çalışmalarıyla yiicelten bir insandır Akbal!.. Böylcsi bir noktaya güçlükleri adım adım aşarak ulaşmıştır!.. Sevgili Akbal'ın da fıer giin yazmaya başladığı ve o gündcn bugüne sürdürdüğü köşe yazısının adı da "EVET HAYIR" olur. Sonra Cumhuriyet'te, bir ara Milliyct'te, ardından da yine Cumhuriyct'te köşe yazılarını sürdürür... Cumhuriyet'teki köşe yazılarını hâlâ sürdürmektedir yazarımız... Akbal, devrimci bir yazarımızdır. Adım adım yiirüdüğü yazarhk serüvenindc dünyadaki degişimleri, kcndi ülkemizdeki büyük olayları, devrimleri, içine düştüğiimüz sıkıntıları çok yakından izlemiş bir yazarımızdır. O artık adım adım geldiği noktada, Atatürk aydınlanmacısının değişmez, şaşmaz yolcusudur!.. Devrimlerden yana gelişen olaylann "EVET'çisidir, karşı olayların da "HAYIR"cısıdır!.. Dünden bugüne yazılartndakı ince dokunun nedeni de budur ve onun için de aranan bir yazardır... Akbal, harf devriminin gerçek bir tutsağıdır!.. Önü alınamaz bir sevinçtir bu devrim onun için!.. Bütün yazılarında bu devrimin kutsal izini buluruz. Türkçenin cngin güzelliğini vurur dışa, yeni bir dil anlayışının bütün güzelliği yansır yazılarından... TDK'nin üyesidir, zaman zaman yönetim kurulunda da bulunmuş, yalın Türkçemizin açılımları için büyük bir savaşıma katılmıştır. Bu yöndeki savaşımı hâlâ sürmektedir, inanıyoruz ki süreccktir de!.. Bir yazarın yenı koşulların Türkçesini kullanabilir bir konuma gelebilmesi için ondan yeni bir çaba ister, uğraş ister!.. Arapça Farsça karışımı bir dil anlayışı dil devrimine karşıdır, yalın Türkçeye karşıdır. Dilde verimsız, kısır bir anlayıştır. t) bakımdan dil çalışmalarına soyunan lar Akbal'ın dılınc, dil an layışına kulak vermelidirlcr!.. Çünkü o dilde degış mez bir örnektir!.. V AKBAL'IN YAZIN BİÇEMİ: "yalntz dcğilım şimdi ktmse olnıasa da Aragon'u dınlıyorum Ferre'dcn bir sıgara ıçmek bırpipo tüttürmek eylülakşamı ınerken sulara" (13) Şu dörtlüden anlıyoruz ki Akbal'ın öykü ve romanlarına egemen olan dil şıirscl bir dildir!.. Yaşamın derın sıılarında devinen, devindikçe güzelleşen bir dıldır bu!.. Çağıl çağıl akan, okurıın us ve yüreğinin derinlerinde bclirsizliğe doğru çağıldayan bir dil!... "HÜCREDE KAR MEN" betiği, AkbaJ'ın yeni açılımlarına taşıyor okurunu!.. Her ne denli bu ahntının "öyküöykücüğe" ŞllR DEĞİL diyorsa da bir şiir öyküdür bu!.. Anlatımdaki sıcak dille, yaygınlığıyla, özlemleriyle, uzaklarla yakınhklarıyla, sevinçlerle acılarıyla bir şiiröykü!.. Gerçekte Akbal'ın bütün yapıtlarında bırkaç sözcüklük tümce alt alta geliverince okuru içten içe bir sorgulamaya taşır... Yazının amacı da bu olsa gerek. Lunapark'ın kum Saati adlı öyküsünden şu tümcelere bir göz atalım: "Durur o anda saat. Gözlerini yumardı. Uyku geri gelsin diye. Sabaha kavuşmak. ilk aydınlığın pencercden görünüşü. Umut maviliktedir." (14) Kesik kesik bu tümceler şiirsel bir söyleme taşımıyor mu okuru.''.. Yazarın biçeminde okuru saran bir sıcaklık var. Oku Defterler dolusu şiir yazan, şiir düşünen bir yazarın o gizem dolıı dünyası da işte böyle dışa vuruverir bir gün!.. Yazarımızın düş dünyası da, şiir dünyası da bir başka şıiröykü de vurmuş dışa; "Yoksun Sen" demiş ama dizeler arasında şiirsel bir dille bulmuş onu. Bir tek gıysı kumaşın üstunde \enı bcnden ayıran Bir coşkun trmak akıyor \endcn bana benden sana Bir çarpar bu anda yüreklcr Bir dorug'a Itrmanmış el clf Bir bayrak dıknıek orada bırlıktc Scvıntn, aalara üstun gelen sevıntn bayrag'ı Oktay Akbal kendinl şöyle niteliyor: "Tuhaf bir çocuktum ' Tuhaf bir çocuk olmasa daha orta bir ögrencisinin sahaf larda işi neydl? Daha on üc yajında kavruk, kekeme bir cocuk!.. Kltap. dergı, gazete delisı bir çocuk!.. Onlarla usu ve yureği varsıllaşan. aclığını onlarla glderen bir çocuk!.. Aşagıda llhan Selçuk ile... Cîuneşler açfı Utanbul'da yentdcn Dtzelerım senın esınınle ... "(16) Geçmişi, şimdiyi, geleceği kucaklayan, sonra da yitip giden bir akıntı mı zaman?.. Sıkıntı kaygılarla, acılar ve bunalımlarla, sevinç ve kederleriyle ınsanı bir gelgıtc siirükleyen korkunç bir serüven mi zaman?.. Bir bilinmezin derinlerinde insanı yitikleştiren, kaygılandıran, sevinçle acı arasında yaşamı kucaklamaya zorlayan bilinmez bir akıntı mı?.. () akıntı korkunç dalgalarıyla yalar geçer Akbal gibi bir yazarın yüreğini, geride unutulmaz sıkıntılarla sevinçlerle seviler bırakarak... işte çığırtısı yazarın "Bugün Gibi Dünler" şiir öyküsünün dizelerı arasında kendine bir yol bulur, o yolu açar, şöyle der: ma ıstegını arttıran bir sıcaklık!.. O bakımdan okuryazarıyla kolayca bir iletişime giriverir. Düşünerek, arada bir duraksayarak ORPHEUS'un o ünlü, o içli kavalının seslenişi gibi bir seslenişin ardına düşürüverir okurunu!.. Sıkıntılı bir olaylar dizgcsinin ardına düşürmeden yapar bunu!.. Bu da onun ayrı bir biçemidir... "Bir Doruktu Erımek" öyküsüne dönelim. Yazanmız bunlar şiir değil dese de ne diyor ona bakalım. Ne desin, işte kendı kendine sesleniyor, yazın biçemini vuruyor dışa: Tek bir andayız, tek bir ınsan gibi ardı "Kaç sabah kaldt geceye sonu olmayan bir zamanda Hıçbır zaman lüemem onu Semnle olmak kopmazcauna bir Ne uçaklar Yıkmak cngellerı geçtnek geçıtlerden Ne trenler Ne gemıler, taşıllar, ınsanlar, kavgalar, Vahşı hayvanlar tzlenmızdcn gelirken acılar, sevınçler Tutup sıkmak bir elı Saçldrınt ok\amak dalıp gitmek gözleriAnlatamaz bana geçmışini zamanın, Seninle geçmez zaman, dün olmaz jtmdi. Yarın da yok dün de Şu an var, tçımdesın Dedığı gtbı Aragon'un 'Zaman sensın sevgıhm (17) "Ilkyaz Devrimi"nde, "Hem var, hem yoktum sanki" derken yoksa ölümle dirimı mi buluşturdu bir arada?.. Onun betiklerinde ölüm sanki yasaklanmış gıbidir. Kişiler acılara katlanır, karamsaılıktan sıyrılır, yaşamın güçlü bir dalına tutunur, yeni bir yaşam yaratır kendine!.. "Yaşamadığımla yaşadığım iç içedir" derken bir umuda yönelik sevda türkiisüdür bu!.. Esine esin katan türkü!.. işte budur Akbal'ın yazın biçemi... • Alıntılar: 1. ()ncc Şiir Vardı, Fransız şair ve politikacı(S: 12). 2. Nâzım Hikmet'in Taranta Babuya Beşinci Mektubundan, Şairlere Ölüm Yok yapıtının Nâzım Hikmet Bölümü (S: 31). }. Şairlere Ölüm Yok. (S: 31). 4. Alman şairi Heine'nin Şarkılar Kitabı'ndan bir dörtlük (S: 15, 2. dörtlük). 5.ÖnceŞürVardı(S:7). 6. Şairlere Ölüm Yok (S: 60). 7. Bezirci'nin Oktay Akbal yapıtı (S: 28). 8. Önce Şiir Vardı (S: 13). 9. Şairlere Ölüm Yok (S: 8). 10. Şairlere Ölüm Yok (S: 34). 11. Şairlere Ölüm Yok (S: 9). 12. Konıımuz Edebiyat (S: 33). 13.HiıcredeKarmen(S:83). 14. Lunapark, Kum Saati (S: 11). 15. Hücrede Karmen, Bir Dorukta Erimek (S: 35). 16. Hücrede Karmen, Yoksun Sen (S: 53). 17. Hücrede Kaıınen, Bugün Gibi Dünler(S:77). SAYFA 6 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AYI 7 68
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle