29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Latîfe Tekin'le 'Unutma Bahçesi'ni konuştuk n Oya BAYDAR Tek tek insanların direnciyle açılabilecek, kaçış ve soluk alma alanlarına ihtiyaç var... Latife Tekinin son romanı Unutma Bahçesi geçen günlerde çıktı. Oya Baydar; Latife Tekin'le, yazarın yazma serüveni, yazının anlamı ve Unutma Bahçesi üzerine bir söyleşi yaptı ve romanı değerlendiren bir yazı yazdı. Edebiyatın, giderek kendi mecrasından çıktığıni; medyanın, reklamın, piyasanın yönlendirdiği farklı ve edebiyat dışı bir mecraya akmaya başladığıni; iyi ve gerçek edebiyatın, kolay okunan, sabun köpüğü çoksatarların gölgesinde kalarak okura yeterince ulaşmadığını, romanın ise neredeyse edebiyat dışına çıktığını ileri süren Baydar, bu olumsuz duruma müdahalenin bir yolunun da edebiyat alanında ürün yeren yazarların birbirlerini ciddiye almaları, birbirlerinin yapıtları üzerinde konuşmaktan, yazmaktan, onları tanıtmaktan çekinmemeleri olduğu görüşünde. "Latife Tekinin son romanı iyi birfırsatoldu" diyor. SAYFA 16 U nutma Bahçeu, Ormanda Ölüm Yokmuş'tan üç ytl \onra geldt O unutulmaz Scvgılı Arstz Ölüm'den bu yana 21 yıl geçmi}. Süreklı gündemdc olmayı zorlayatı, medyanın gündemtnden düşmemek için kendını sık ürün vermek zorunda bısseden yazarhırdan değılstn. "Latife Tekın neden yazıyor" sorusuyla başlayalım Sanırım, hâlâ, varoluşumuzla ilgili bir şeyler sezebileceğim duygusuyla yazıyorum, böyle bir iimitlc... Hayat, dünya, evren.,. Büyüsünii koruyor benim için. Yinc de, sürekli özlcmini çektiglm bir şey var, çocuklugumdaki gibi tam bir masumıyetle her şeyin içinde kendimi unutarak yaşamak isterdim. Bir kırılma oldu işte Yani 'olmuş' demem gerekir büyümc yıllanmda, göçiin yarattığı sarsıntı esnasında... Yabancısı oldu^um bir yaşamın, başkalarına ait bir dilin işaretleriyle şaşaladıgımı aııuıısıyorum. Sözciiklerin gürültüsü bir çatlak tan içime dolmaya başladı. Yazıyı, bu gü rültüyü dindirmenin bir aracı olarak keşfettim sonradan... Parçalanmaktan kurtulmam bu keşif sayesinde... Dağılıp gidecek gibiydim, yazdıkça o korku bendcn ıızak laştı. Bir an önce, sükunete, iç bütünlüğc kavuşmak... tlk romiinlarun böyle bir acili yetin, telaşın ürünii... Aynca şunu da anımsıyorum, başlangıçta, yazarken, yazdıklarımı hcp sol bir politik etkinlik ii/crındeki olası etkilcriylc dcgerlendiriyordum. Yazmayı bizim politik serüvenimizin bir devanıı olarak görüyordıım. Örgütlemeye çalıştığımız insanlan içerden tanıdıgımı; politik aydınlarla, büyük kalabaJıklar arasında çevirmcnlik yapabileceğinıi düşünüyordum. () yaşta, yirmilerimde, boylcsi hcyecaıılarun vardı. Sevgili Arsız Oliim "ün yayımlanmasından sonra, yavaş yavaş, bu kitabın algılanmasma da bağlı olarak; hem bana, heın kitabıma gösterilen büyük ilgidc, bir tür sınıfsal aşağılama sezmiştim, yazıya ve kendı yazdıklarıma bakjşım değişmeye başladı, larklılaştı giderek. 'OKUR BENDEN NE BEKÜYOR?' Sevgilı Arsız Ölüm, Berci Kristın'in Çöp Masallan ve Buzdan Ktlıçlar, 19S0 mnrasının kendi dilım yaratmıs en özgün yapıtlarıdtr bence. Sen "yoksulluğun ve yoksunluğun dilt" dtyordun Gece Dersleri ile başlayan, Aşk ljaretlerı ve Ormanda Ölüm Yokmuj ile devam eden ve bugün Unutma Bahçesi'ne varan süreç ise, bu dilden ve üsluptan bir kopus, yeni bir dil ve üslup arayışı gibı Bence, bas bir edebıyatçının "Okur bendcn ne bekltyor? Nasıl yazayım da kıtleyı memnun edip çok sataytm?" gibı düsüncelerden kendıni anndırmasının cesur bir örneği. Yamltyor muyum? Yirmi beş yaşımda, yayımlandıklarında heyecan yaratan ilk iki kitabımı yazıp bitir miştim. Bu hem şanslı bir başlangıçtı, hem de şanssızdım bir bakıma. Insaııa uğursuzluk getirebilecek bir erkcn başarının agırlığı omuzlanma çöktü...D6nüp baktı^ımda Fazlasıyla gençmişim, altında kalabılirmişim yüklendiğim iddianın diyorum... ü yaşta roman yazmaya kalkmak başlı başına bir iddia zaten... îlk yıllarda yaptığım söyleşileri okuduğumda gülümsüyorum , fena değiller, ama zorlanmışını epeyce... Bende var olanla idare edip gidebilirdim tabii. Ustalaşarak, aynı tarz romanlar yazmak da bir yol olabilirdi, ama ruh ve zihin yapım, yazıyı keşfediş biçimim, yazarlığı böyle, bir meslek olarak anlayıp yaşamama engel oldu. Aynca, başımda o gençlik ateşiyle, sonsuz acılı düşüncelerle, kendime büyük bir fark atarak, öyle yazma heyecanını tattıktan sonra, hesaplı, solgun bir meslek erbabı olup çıkamazdım... Masallar yazabiliyordum zaten, benim için kendimi tekrar etmenin zevldi bir yanı yoktu... Hem düşünürscn, geldiğim yerden, kimilerine göre Anadolu'nun karanlığından, benim yaşımda, yazdıklarımı yazacak bir kadın yazar, kaç yılda çıkar... Ba^arıya boyun eğip tckra ra, garantüi bir yazarlığa yönelsem, en hati finden ayıp etmiş olurdum, hem yoksullaC U M H U R İ Y E T K İ T A P S AYI 7 68
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle