27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O K U R L A R A Oktay Akbal'ın kitaplan yayımlanma hızından bir düşüş yaşamıyor. Okurun ilgisi de sürekli basılan bu kitaplardan eksik olmuyor. 'Anılarda Görmek' Akbal'tn yeniden basılan kitaplanndan biri. Geçen sayımızda Akbal'ın bu kitabına ilişkin bir değerlendirme yazısı yayımlamıştık. Sevgili ustamızı bu hafta da yazın yaşamıyla önünüze getirmek istedik. Latife Tekin'le bir önceki romanını konuşmak istemiş ama bunu belki de beceriksizliğimiz yü'zünden başaramamıştık. Yeni romanı "Unutma Bahçesi"nin yayımlanmasını ise heyecanla bekledik. Kitap yayımlanınca da bir söyleşi gerçekleştirmek için kolları sıvadık... Derken sevgili Oya Baydar girdı devreye. Yazınımızın çok önemli iki yazarı karşılıklı bir söyleşi gerçekleştirdiler Tekin'in son romanı üzerine. Biz çok tat aldık bu söyleşiden. Sizin de alacağımzı umuyoruz. Şiirimizin büyük ustalanndan biri, bilindigi gibi Arif Datnar. Damar'ın toplu şiirleri yeniden yayımlandı. Kemal Durmaz arkadaşımız, Damar'ın şiirindeki "külliyen red"di ortaya çıkanyor yazısında. Bolkitaph günler... TURHAN CÜNAY email: cumkitap@cumhuriyet.com.tr vedat Türkali, yeni kitabı "Kayıp Romanlar'da otuz sekiz yıl sonra siyasal sürgünden ülkeye dönen Doktor Nahit'i anlatmış. Asuman KafaoğluBüke Yazın Sanatı Vedat Türkali KAYIP ROMANLAR P Imtlyaz Sahlbh Cumhuriyet vakfı adına llhan Selcuk o cenel Yayın Yönetmenl: Ibrahlm YıldızoYayın Yönetmenl: Turtıan Cünay o Sorumlu Müdür. Mehmet Sucu o CörselYönetmenDllekAkıskalı o Yayımlayan: Yenl Cün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.S.o Baski: Ihlas Cazetecilik A.Ş. 29 Ekim cad. No: 23 Yenlbosna Istanbul o Idare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 cağaloğlu, 34334 Istanbul, Tel: 0 (212) 512 05 05 o cumhuriyet Reklam: cenel Müdür: Ozlem Ayden / cenel Müdür Yard.: semra Yazıcı / Reklam Müdürü: Hüseyln Dalkıran o Yerel süreli yayın o Tel: 0 212 512 47 78 512 4830 Fax:02125138463 CUMHURİYET KİTAP KTTAP ablo Picasso "Genç olmak için çok uzun zaman geçmesi gerekiyor" demiş. Onlü ressamın bu sözünü ilk duyduğumdan beri aklıma takılır. Burada sözünü ettiği "genç olma halini," bir ya§a kendini bağlamadan yaşayabilmek olarak anlıyorum. Yaşlanıyor olmaktan yakınmama ya da tüm yaşların ötcsinde kendini bulma hali. Bernard Shaw'un "Gençlik, gcnçlere verilerck ziyan edilmiş" sözünü dc akla getiriyor. Shaw da Picasso gibi gençliği, yaştan bağımsız olarak ele alıyor. Picasso cn erotik çizimlerinin büyük bir kısmını çok ilcri yaşlarında yapmıştı gençlik çizimlerinde erotizmc ironi ve karikatürize edilmiş öğeler katıyordu. Amerikalı yazar John Üpdike da bir röportajında ilerleyen yaşında bedenindeki azgınlığın artık kalemine gcçtiğini söylemişti. Tüm bu sözleri Vedat Türkali'nin yeni kitabı "Kayıp Roman lar"ı okurken tckrar düşündüm. Türkali bu romanında otuz sekiz yıl sonra siyasal sürgünden ülkeye dönen Doktor Nahit'i anlatmış. Yetmişli yaşlarını sürdüren doktor, çocukluğunun geçtiği Kumkapı'da, cskiden tanıdığı insanların oturduğu bir evin yıkılmamış olmasının verdiği heyecanla bu evi kiralar ve hiç vakit kaybetmeden de buraya taşınır. Roman ilcrledikçe, yurtdışında bunca uzun yıllar yaşamış olmasına rağmen, doktorun tstanbul'dan, Türkiye'den, bu ülkenin sorunlarından, sanatından, müziğindcn ve edebiyatından hiç uzak kalmadığını görürüz. Istanbul sokaklarında gezerken yıllar boyu uzak kalmış birinin şaşkınlığı yoktur onda, ama özlemi vardır. Çevresi olmasına rağmen, doktorun görmek istediği ailesinden ya da eski dostlarından kimse yoktur. Aslında bugün ne olduğunu mcrak ettiği sadece iki insan vardır, bunlar Vedat Türkali'nin "Güven" romanındaki Seher ve Turgut karakterleridir. Ülkeye döner dönmez ilk yaptığı şey dc pek tanımadığı yazarı arayıp "Seher ve Turgut ne oldular? Bugünün gerçeğinde doğru yanıtını bilen kaç kişi var acaba bu sorunun?" diye sormak olur. Roman boyunca birkaç kez daha karşılaşır yazar ile roman kahramanı. ilk konuşmalarında "Güven" romanının devam bölümlerini yazmak isteyen doktor, ikinci karşılaşmalarında yazmaktan vazgeçtiğini söyler. Neden olarak çevresinin kuruduğunu söyler. Artık devrimci diye nitelendireceği kimse kalmamıştır, bugünün Seherleri Turgutları neredeler bilemez. Türkali romanın merkezine bu düşünceyi yerleştirmiş. Doktor Nahit, bugün teröristlerin eski devrimcilerle bir tutulmayacağını da söyler. Özellilde yeni tanıSAYI 768 Kayıp Romanlar dığı ve giderek etkilendiği yirmili yaşlarındaki Esme ile ilişki sayesinde, bugünün ne denli uzağında olduğunu görürüz biz dc doktorun. Fcministliği, erkck düşmanlığı sanıyordur, yeni değerlere yabancıdır ve ilk başlarda yabancısı oldıığu bu yeniçağa Esme sayesinde alışmaya ve anlamaya başlar. YAŞLI ERKEKGENÇ KADIN Vedat Türkali genç kadın, yaşh erkek ilişkisini bir miktar tersine çevirerek hoş bir sürpriz yapmış. Yaşlı erkeğin çekici cinsel obje gözüyle baktığı klasik edebiyat eserlerindeki gibi bir genç kız karakteri koymamış ortaya. Esme, bir Lolita değil. ünıın çekiciliği, teninin pürüzsüzlüğü, güzelliği, enerjisi hiç anlatılmamı§. Hatta yaşlı doktorun yakışıklılığı, onu çekici bulan kadınların hep etrafta olması gibi konularla bakışları başka yöne çekmeyi bile başarmış. Genç bedene övgü belderken bunu bulamıyor okur, yazar çok inandırıcı portrelerle genç kadını bilge, yaşlı erkeği ise öğrenen hatta ilk kez gerçek aşk yaşayan bir konuma koyuyor. Aslında bize gerçek bilgeliğin değişebilir olma olduğunu hatırlatıyor. Işte bu nedenle yazının başında alıntı yaptığım Picasso'nun sözlerini düşündürdü bana "Kayıp Romanlar." Yaşhlığın bir noktasında doktor değişebilme, yeniyi anlayabilme ve sevebilme yetilerini yeniden kazanıyor, halbuki çok önceden kaybettiğini sandığı yetiler bunlar. Esme ise gençliğinin doğası gereği seviyor ve kuşku duymuyor. Ve işte bu noktada aralarındaki farklılıklar yok oluyor. "Kayıp Romanlar" böylesine inandırıcı ve güzel bir aşk öyküsünü anlatıyor. Bu bir aşk öyküsii ama romanın büyük bir bölümünde iki kahraman birbirlerini hep yanlış anlıyorlar. Esme'nin bir sözüne doktorun sinirlendiğini, kıskançlık duyduğunu görüyoruz, sonradan Esme'nin başka bir şey dediği, başka bir şeyi kast ettiği anlaşılıyor. Sürekli yanlış anlamalar ve kuşkular yüzünden çekilen bir acı var ama okur bunu çok ciddiye almamayı öğrcniyor, çünkü Esme'yi doktor yanlış anlıyor ama okur Esme'nin sevgisindcn doktordan önce emin oluyor. Türkali'nin anlatımındaki katmanların zenginliği sayesinde anlatılanlardajı çok daha fazlasını hissetme şansımız oluyor. Aslında böylesine politik bir romana bir aşk romanı demekle haksızlık mı ediyorum diye düşünüyorum. Fakat bu romanda aşk ve siyasi görüşler her an paralel ilerliyorlar. Bu kadınla cr keğin farklılıkları sadece yaşlarından ve bambaşka nesiller olmalarından kaynaklanmıyor, birbirlerine uzak durdukları noktalarda güven eksikliği de hisscdiliyor, benzer fedakârlıkları yapabileceklerini gördüklerinde gerçek yakınlaşmalarına şahit oluyoruz. "Kayıp Romanlar"ın ilk bölümlerinde, iki ciltlik "Güven"i okumamış kişilcrin zevk alamayacağını düşündüm fakat bir devam romanı gibi başlasa da tamamen bağımsız olarak okunabilecek bir kitap. Romanı ilk bölümde "Güven"e bağlayan bağlar romanın ilerleyen sayfalarında gittikçe azalıyor ve sonunda tamamen yok oluyor. Tüm yaşamında devrimci ve doktor olarak insanları kurtarmayı kendine görev bilmiş Doktor Nahit romanın daha en başlarında "sıra kendini kurtarmaya gelmiş demekti artık!" diye yeni bir yol çizer kendine. Bu yol, geçmişini yadsımasını gerektirmez. Ama artık tek doğruların oldıığu bir dünya yoktur karşısında. Ayrıca edebiyattaki değişimden de söz eder ilk sayfalarda Türkali, bu romanda her şeyi açık açık yazacaktır, aynı Vedat Türkali'nin "Güven"de yaptığı gibi... Yazarın kendisine yaptığı bu göndermeler özellikle çok sevimli bir etki yapıyor okurda. Roman kahramanı yazara "Biliyor musunuz niye çağırdım sizi ben?" sorusunu yönelttiğinde, "Bilici miyim, nereden bileyim" diyerek alay ediyor yazar. Aslında yazar, bilicidir kuşkusuz, hem de romanın falcısıdır, bir tck o bilir roman kahramanının bilmediği gelccekte yatanları. Vedat Türkali okur ile roman kahramanı arasında kendine bir yer veriyor, sanki sadece kahramanın sözlerini aktarıyor, konuşmayı değil; dinlemeyi sevdiğini söylediğinde de kendini pasif bir konuma koyarak bırakıyor, roman kahramanlannı biz yüzyüze gelerek tanıyalım. Roman kahramanlarıyla okur arasındaki bu mesafesizlik ayrı bir duygu ile romana bağbyor okuru. Umarım "Kayıp Romanlar" ne çevrilir, böylesine güzel bir romana sadece Türkçe bilenler değil herkes kavuşur. • asu@yazinsanati.com çok kısa zamanda dünya dilkri Vedat Türkali, "Kayıp Romanlar'da genç kadın, ya$lı erkek lllsklslnl bir miktar terslne çevirerek hoş bir sürpriz yapmıs. Kayıp Romanlar / Vedat Türkali / Everest Yaymlan / 2004 / 631 sayfa. SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle