Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
çocuklarımıztn nezaket dışılıkla muhatap olmamasını istiyorıız. Çünkü insanın gen haritasını okuyacak ilim aclamları onun yalnızca nezaket şifreleriyle yazılmış ol duğunu görecekler. Nezaket, insanlık için dünyanın bütün demokrasilerindcn daha güzel ve insan yaradılıijina en ııygun rcjiın biçimidir. lş işleıı geçmeden..." diyor tskender Pala. Has Bahçenin Gülleri/ Ayşe Benek Kayal Kitabevi/ 606 s. Elimizdeki kitap, ilki 'Sivas Türküleri' olan 'Sivas Kitaphğı Dizisi'nin ikinci kitabı. Türküler şehri Sivas, aynı zamanda masal lar şenridir de. Her taşı, her ağacı, her bostanı, her evi ve her şeyi masal dcnilen o cngin denizin suyu ile ıslanmış bir yer; sonsuz sesler ormanında söylenen padışah kızlarının, şehzadelerin, yoksul köy çocııklannın cte kemiğc bürün müş hikâyeleri, duaları, göz yaşları; anlatan, agJatan, kızan, iç çektiren sonlar, her sonıın ardını süsleycn nazlanması bol ycni başlangıçlar... Taşların Kehaneti/ Flavia Bujorl Çeviren: Feridun Aksınl Inkılap Kitabevi/ 328 s. Has Bahçenin Gülleri çekleştirmek için tek silahJarı, isimlerini taşıdıkları üç farklı taştır. Koşullar her zaman tersini dayatsa da, bıı üç genç kızın görevlerini başarıyla yerine getirmeleri ve tehlikeferden korunmak için birbirlerine giivenmeyi öğrenmeleri gerekecektir. (jiinümüzde ıse Paris'tc bir hastane odasında on dört yaşında bir diger genç kız, Joa,' ölümle savaşmaktadır. Joa artık konıışmamakta, sadece rüya görmekte ve düsledikleıi onu pcriler diyarına, epik bir maceranın ba% kanramanlarının yanına, kehanet taşlarının sahibi üç kızın yanına götürmektedır. Joa bıı iiç klzın mücadelesine şahit olurken, aynı zamanda yaşamına anlam katacak bir sırrı da keşfedecektir. Taşların Kehaneti, on üç yaşındaki Flavia Bujor'un ilk romanı. Bıı kitapta, çok genç bir yazarın beklenmcdik yetencği ışığa çıkıyor ve okurları büyülü bir dünyaya çekiyor. Hukukta Latince/ Derleyen: Belgin Erdoğmuşl Istanbul Bilgi Üniversitesi Yayınlan/ 137 s. Argo Kitabı/ Mehmet Arslanl Kitabevi/ 40 s. LATIN HUKIJKTA ÎTAŞLAKIN KEHANET F I A\ Farklı çevrelerde yetişen üç genç kız, Yakut, Opal ve Amber, evlat edinilmiş oldukları gerçeğini on dördüncü yaş günlcrinde öğrenirler. Öteden beri var olan bir kehanet, on~ ları çok uzaktaki bir kral lıkta görevlerini yerine getirmeleri için ailelerinin yanından ayrılmaya zorlamaktadır. Bu görevlerini ger•• • Latıncc, ıki bin yılı aijkın bir siire öııcc konıışulan, ya/ılan anıa bugün artık SOZLF.K ölü olarak adlandırılan, HintAvrııpa dil ailesine mensup bir dildir. Ancak Latincenin en önemli özelliği yaygın oldıığu tarihi dönemlerdc bir bilim ve edebıyat dılı olması, yüzlerce yıl sonra değişik Roman dillerine ve lehçelerine kaynaklık etmesidir. Roma'nın bir şehir olarak kurulmasından, büyiik bir imparatorluk haline gelip, egemenligini sürdürdügü dönemlere vc Bizans'ın yıkılışına kadar geçerli hukuk sistemi olan Roma hııkuku Latinceyi tcmel alır. Cîüniimiizde Kıta Avrupası ve Türk hukukunun dayandığı temel kavramların çogıınıın kaynağı olan Roma hııkuku ve Latince, bıı anlamda luıkıık egitimi içindc çok önemli bir yere sahiptir. 'Hukukta Latinceyi derleyen lJrof. Dr. Belgin Lrcloğmuş, kıtabtn bir Roma Hııkuku Sözlüğii olmadığını söylerken, dcrlemedc yer alan teknık terimleıle özlii sözlerin çoğunun kaynağınun Roma hııkuku oldugunu belirtiyor. Climizdeki kitap, "argo nedir, ne degildir; argo ne tür bir ihtiyaca cevap vermektedir; argo bir kaçış, bir sığınma mıdır; argo bir isyan mıdır, başkaldırmak mıdır; argo grııp kimliği oluşturmak mıdır; argo sadece kabadayıların, serserilcrin kullandığı bir dil midir; argo kaba, tcklifsiz ya da küfürlii veya müstehcen konuşmak mıdır; argo özel bir dil veya söz dağarcığı mıdır; argo herkesçe anlaşılamayan gizli bir dil midir; argo bir meslek dili midir; argo farklı bir anlaşma biçimi midir; bir kclimc veya deyimin argo olup olmadığına kcsin olarak karar verilebilir mi, bıı kararı kim verebilir; argo denen yapısı küçük, kendisi büyük bu dünyaya girmck ürkütücü müdür, ilginç midir, vazgeçilmez midir" sorularının cevaplannı arıyor. Şiiri Yeniden Okumak/ Hasan Akayl Kitabevi/ 292 s. ıın Vomüci\ Okumak Kitapta yer alan yazılar, çarpıcı şiir metinlerinin farklı bir nazarla okunması, yapı çözüm ve yeniden yapılandırma yoluyla incelenmesi, alımlanması ve yorumlanması sonucıında oluşturulmuş. Kitabın yazarı I Iasan Akay, metinleri bu tarzda okuma girişiminin; 'şiir' ile bir biçimde ilgılenen, şıırdcn zevk alan, şiirin nasıl olup da etkilediğini ya da ycrle bir olduğunu merak eden okurlara yararlı olmak amacını taşıdığını söylüyor.B UMIT VAVlMCILIKTartciy, nin n*z.m tutuyoe. ÖZDEMİR İNCE 100PAZARYAZISI ERCAN ÇİTLİOĞLU ALATURKAFRANGA Açık Cezaevinden Notlar Kadın "Sırtımı ağaca dayar, gözJerinü göğe deviririm ve içimden şöyle derim: işte yaşamak bu! Ağaca dokunmak, duvardan atlayıp gelen kediyle yarenlik etmek, bizim açık cezaevimiz bu! Özgürlük elimin altındaki yaprakta, dokunduğum toprakta..." İNE DÜŞÜNMEYE Ç AĞRI Ö*demir tnce, edebiyat korosunun ahengini bozan ve yeniden kuran tartışmacı, fcuramcı kimliğini gazete yazılannda da sündürüyor. 100 PAZAR YAZ1S1, Cumhuriyet ilkelerini, aydtnlanmayi, demokrasiyi eşitlik ve kardeşliği koşulsuz savunan Özdemir înce'nin HÜRRtYET PAZAR'da yayımianan 100 yazısını |pP der/iyor. UMIT Ercan Çitlioğlu, bu kez keskin gözlem yeteneğini sergiiiyor. ALATURKAFRANGA, Ercan Çitlioğlu'nun gözlem yeteneğini ince bir mizah an/ayışı ile kaleme aldtğı, TürJciye'nin ahştığırmz için olsa gerek, gerek görmediğimiz yön/erini bize aynadan tutarken gülümseten ama gülümsetirken düşündüren beşinci kitabı. CezaevfcrindearaşbnnayapiT]anm,znrtu^^ yanlan var. Kapatüma oigusunun her boyutunu gözlernleyebîleceğiniz, kapahlan insanlann dünyalanna size açabildikleri öiçüde ginebüeceğiniz bir sosyal mekân söz konusu. Hele kapatılanlar kadın okhığunda, bilindik hikâyenin boyutlan değışiyor. Kadm ve cezacvi konusunda garip bir çdişkinin variığı oldukça düşündürücü. Kadınlann çoğu için kolhık güçleri, mahkeme, avukat, yargıç ve nflıayet cezacvi, kamusal alana ait akJörierin ve mekânlann olduğu bir dünyayı temsil ediyor. Özel alanda konumlandmlmiş olan kadın için avalandırma süreci bir yandan kamusal alana çıkışı(girişi)ifadeedaken, diğer yandan aynı zamanda bir bakıma cezaevi îçinde sadece kadınlardan oluşan ve erkeklerden galnmlan bir sosyal ortam yani özel alan anlamına geliyor. Kısaca kadın bir "evden" bir digcr "eve" gcçiyoc Degişen sadece kapatılmışhğın daha şiddetli olması ve yoğun biçimde hissedilmesi... Phocnix Topknnsal Cmsiyet ve Kadın Çahşmalsn DiztsL Yaymevi, 2004. vüi+274 s. 975^565691 IIO.2V2 1010 • O.JU. I C I 1 I ] ı Konur Sokak 27/106640 Kıulay ANKAIA Tcfc (031«) 419 3816 17 • M K «1? 5 6 I I SAYFA 30 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AYI 77 1