Katalog

Burhan Günel BÜTÜN ZAMANLAR OnÜç Burhan Günel Gerçekle düşün, geçmişle bugünün iç içe geçtiği bir roman Biitiin Zamanlar. İçinde bulıınduğumuz siyasal, ekonomik, kültürel kirlenmeyi incelerkcn, tarih boyunca iktidar olmak için ülkesini ve halkını kurtarmak adına öz kardeşlerini, oğullarını boğduran sultanlardan idam schpalanna; kardeş kavgalarından küreselleşen bir dünyaya uzanıyor. Daha çok Kanuni Sultan Süleyman dönemi ile günümüz Türkiyesi değişik göndermelcrle anlatıhrken, son yıllarda 'kurtarıcı' olduğunu ileri sürerek siyaset sahnesinde dolaşan pek çok tanıdık ada da bolca yer veriliyor. Yakın geçmişimizden pek çok ünlü siyasetçinin ve devlet adamının kurmaca kahramanlarla birleştirilerek yansıtıldığı Biitiin Zamanlar, ulusalevrensel çerçevedeki yeni açıhmlara, küreselleşmeye ve küreselleşmenin bir sonucu olan yabancılaşmaya, yerel renkleri yitirmeye, hatta insanın özünden uzaklaşmasına eleştirel bir bakışla yaklaşıyor. Büyülü Öykü Akın Sevinç Attilâ Şenkon Cemil Kavukçu Faruk Duman Gönül Kıvılcım Hakan Şenocak İlknur Özdcmir İnci Aral Murat Gülsoy Müge İplikçi Nazlı Eray Sema Kaygusuz Yekta Kopan On Üç Büyülü öykü, Can Yayınları'nın on üç öykücüsünü bir kitapta buluşturdu. On üç yazarın her birinden özel olarak bir büyülü öykü yazmasını istedik. Düşlerden, büyülerden, gizemli simgelerden, çocukluk hayallerinden, doğaüstü olaylardan, sanrılardan, öteki âlemden gelen işaretlerden oluşan, kâh güldürücü, kâh şaşırtıcı dünyalar kurdu öykücülcrimiz, biz de onlann dünyalarını bu kitapta bir araya getirdik. Yazarların adlarına göre alfabetik sıraladık öyküleri: Akın Sevinç, Attilâ Şenkon, Cemil Kavukçu, Faruk Duman, Gönül Kıvılcım, Hakan Şenocak, İlknur Özdemir, İnci Aral, Murat Gülsoy, Müge İplikçi, Nazlı Eray, Sema Kaygusuz ve Yekta Kopan, bu alabildiğine renkli kitabın konukları oldular. Neden 'on üç' derseniz; 'büyülü' dünyalara da bu rakam uygun düşer diye düşündük. YAYINLARI hltp //www canyayınlan tom c posta yayınevı(a»canyayınlan com Ercan Yıhnaz ÂHERÛ ZAMANLAR Hasan Öztoprak gerıyc dönennem mecalim yok ne dc duracak zamanım hiç olmadık yerde bir kambur hiç olmadık yerde bir çöl demek ki topluyorum yılları üst üste " içime çekiyorum çölleri ah, dönmek mümkün olsaydı aslıma dönerdim . dıırmak mümkün olsaydı dururdum kendimde Nietzsche 'nin 'vay hâline', içinde çöller taşıyanın...' sözünü alıntılıyor Hasan öztoprak ve şö'yle diyor: 'İçime çekiyorum çölleri...' İnsanın bir 'iç çekişi 'ne dönüştüğü yaşlar! Hasan Öztoprak, kederlerin 'oldukları yerde' kaldıkları; aşkların kendilerini 'yeniden başlat'tıkları bir yaşın şiirlerini yazıyor. üyledir: O yaşlarda insana kendi yüzü yabancı gelir. Hilmi Yavuz Ercan Yılmaz eylüldür kuşların kutsal kitabı, gölde saklanan, mühürlü bir aynada büyüteçle yanıyor sahifeler, göz göze hicret; gidilense o aynı ada... aşkların serabı bütün höyükler; aynanın çınlayan sağ kulağıdır ve müzelik cennetle toprağa düşen gökkuşağı ankanın göbek bağıdır. Ercan Yılmaz' m Âherli Zamanlar'ı, 'varlıkla yokluk arasına, rüyâdan asma köprüler' kuruyor. Ebruli rüyâlar... Bu 'köprüler 'de şiirin dili, rüyâların diliyle özdeşleşir; her şey gibi sözcükler de 'lâl' kesilir. Ercan Yılmaz ın şiiri, 'yazların inceldiği', 'duvarların oğul verdiği' bir rüyânın şiiri. Hangi şair bu rüyâyı görmeden 'yok bahasına var 'ım diyebilir ki? Hilmi Yavuz