29 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Birhan Keskin, son şiir kitabı Yeryüzü Halleri'nde insan olmanın derin kederini anlatıyor 'Artık nözümü sonsuza dikip bakabilirim' Birhan Keskin, son kitabı Yeryüzü Halleri'nde sonsuzdan yola çıkıyor. "Dağın doruğu üe aerini arasındaki mesafeden", "çektiği dünya ağrısı"ndan, "çimene düşmüş ışık"tan, "şedefinden", "örümcek bağlayan hatıra"dan, "mutlak ıssızlık"tan, "yeryüzünün acı bilgisi"nden, "dünyaya dağılan bölünmüş natıra"dan, "sabahın nemi kadar sessiz olma isteği"nden, "en çok ılık, beyaz yaz günlerini seven periler"den söz açıyor. Sessizliğe, saydamlığa yaklaşan bir tonla mırıldaniyor. Kendine seçtiği o sonsuz coğrafyaya ürkmeden bakma cesareti gösteriyor. "Sabahın karşısında konuşmak ne zor! / încecik kül gibi kalıyorsun, / dağ susmaya giden yolu biliyor / sen bilmiyorsun" diyen Keskin, alçakgönüllü şiir serüveninde insan olmanın derin kederini, yeryüzünün bilgeliğini, dağın azametini, karıncanın, tırtılın neşesini, uçurumu, dorukları işaret ediyor. Saklayacak yüzü olmayan şairin, papatya yaprağındaki salyangozla Daşlayan yolculuğuna eşlik etmeK, bize gösterdiği sonsuzluk aynasına çarpmak sarsıyor, hafıfletiyor. PELİN OZER ilk kitabınız Delilirikler'i 28 yaşında yayımladıntz. Oysa ilk şiiriniz yaytmlandığında2\ yaştndaydımz. Birçokgetıçşairin aksinc yazmaya başladıktan sonra epey beklemişsiniz. Genel olarak sizde pek yayımlama, görünme, onaylanma telaşıyok. llk şiirim 1984'te Yeryüzü Konukları adlı aergide yayımlandı. Ciddi olarak yazdığım ılk şiirdı o. Bugün baktığımda gülümsüyorum. Çünkübugün ulaştığım hayat ve şiir anlayışı bambaşka bir noktada. Çok sıklıkla olmasa da zaman zaman yayınladım dergilerde şiirlerimi. Ama Delilirikler, benim şiir yayınlamaya başlamamdan 78 yıl sonra çıktı. Benim o yıllarda ne kadar az yazdığımı da gösteriyor bu kitap. Belki o kitap olmasaydı, bunlar da olmazdı. Belki ara sıra dergilerde şiir yayımlayan biri olabilir, öyle de kalabilirdim. Bunlar hayatın rastlantıları. Ilk kitabıma bir çeşit karalama defteri gibi bakıyorum bugün. Görünme telaşına gelince, benim bayatta hiçbir konuyakarşıözelbirhırsım olmadı. Bir şiir damarım var ve bu damar kendini gerçekleştirmek, var olmak istediği zaman varoluyor. Dergilerde sık sık görüneyim, art arda kitaplarım yayımlansın diye bir telaşım hiçbir zaman olmadı. Bazı insanlar çok yazar, çok yayımlar. Ben bu duSAYFA 12 rumu anlamam. O tür bir insanı da pek nemdi. O süanlayamam. Ciltler dolusu kitap vayımreçte pek çok lasam ne olur, yılın her günü benden söz şeye; insanın edilse ne fark eder? Ben Shakespeare biiçindebiriken kuruma, pale olsam, bana fayda etmez. Günün bisa, komplekrinde bir anı, sonra sonra anı bile olmase, egoya, içeyacağımın bilinci beni bir şekilde hırslaride biriken rın uzağında tutmuştur. Bana biçilen bir bütün artıklaömrü yaşayacağım önünde sonunda. ra dokundum, "Bezgin Bekir'im" ben, belki de, kimbionların bazılarını dışarı boşalttım. Bu lir. cesaret belki onunla ilgilidir. Ondan 20 Lak Tablet'te yer alan şiirler, son sonra artık ben gözümü sonsuza dikip kitaba hazırlık gibi. O kitaptaki şiırlerde anlık duygular, inış çıkışlar, tutkular da bakabilirim, hiç korkutmaz beni o ayna artık. Gözünüzü dikip baktığınız yerde ha yoğun. Yeryüzü Halleri'nde isc daha kazanacaklarınız da var. Içinizi biraz da tevekhülle bakan, inceliklere, gb'zden kao safralardan arındırmakla ilgili bu. çan aynntılara yer veren, dingin, mhtik şiirler yer alıyor. Yayımlanan dört kıtap Kendi hayattnıza karşı mesafeli bir tan sonra dinlenmiş, kendini dinlemiş bir bakış var bu kitapta. Sanki eski actları, şaır var karşımızda. Hesaplaşmasım gekederi, ktzgtnlığı, hrgınlığı, öfkeyi, aşkt nelleştiren, olabildiğince içe dönerı, art şi dinlendirip yoğunlaştırmış, sıyrılıp dtşairlerin kilabı rtdan hakmış Yeryüzü Halgibisiniz. leri. Yeryüzü Evet. ErHalleri, 20 dim ben. Ba LakTablet'in şındanberişi bir noktasında başlamıştı ir serüvenim zaten. 20 Lak de her döneTablet, germin bir kitabı çekten kesif oldu. Mesela bir dönemde ikinci kitabım yazıldı, anlatolan Bakarsın mak çok zor. Uzgün DöneSonra işte anrim özel bir lattığım gibi, altı ayın kitasıyrıldım ve bıdır, o altı derin bir dinayın kristalize lenme ve dıolmuş halidir. şarı bakma 20 Lak Tablet sürecine girise eczalı bir dim. Çünkü döneme denk oradayken, geliyor. Bir sürekli aynı yanda acı denoktaya, büneyimler, bir yük bir dikyanda acıdan katle ve tuhaf kurtulma çabir gözle babası, bir yankıyorsunuz. da uyuşturulÇok tuhaf da muşluk hali bir yorgunvar ve onun BlmanKeskinYeryüzü Hallerlnlanlatıyorblze luk getiriyor sisli perdesibu. Yeryüzü nin arkasından seslenen ruh. Halleri'nde sanki çok uzun zaman son 20 Lak Tablet'te okura da çok dolayra göz kendine bakmaktan sıyrılıp dışarıya bakmaya başlıyor. Bu şiirlerin, bu stz yansıyan derin bir acı var. Cinayet Kışı + BirMektup'ta intihan Ingeborg Bach kitabın fikri de bir tatilde, küçücük bir papatya yaprağının üzerinde mercimek mann aracıltğıyla kurcalayan, 20 Lak tanesi büyüklüğündeki bir salyangozu Tablet'te çok acılı bir süred paylaşan şagördüğüm zaman çıktı. O gün kendi hair, son kitapta huzura ermiş gibi. Genel yatımda ve şiirimde de bir dönemi kaolarak yazmanın sağaltıa bir etkisi oluyor pattım ve başka bir döneme girdim sanmu sizin için? Yoksa yazmak, yarayı daha da kanatan bir süreç mi? Etkisi oluyordur diye düşünüyorum. Yeryüzü Halleri, küçük olmasına karIçtekini dışarı çıkarmanın; araya mesafe şın istense kolaylıkla çoğaltılabilecek bir koymanın, ona biraz dışarıdan bakmakitap. Kolaya kaçmayıp yine şiiri ekononın sağaltıcı bir etkisi oluyordur. Öyle olmik kullanmışstnız. Siirin çoğaltılabilir mamış olsaydı 20 Lak Tablet'ten sonra oluşuna karşı direnirgibisiniz. Bu, editörYeryüzü Halleri'ni yazamazdım. Yeryülüğün de getirdiği bir disiplin olsa gerek. zü Halleri'nde, 20 Lak Tablet'le hiç ilgi Çok şiir yazmak, sevgili Pelin, sözsi olmayan bir dinginlik, başka bir ruh cüklere de ağaçlara da ihanetmiş gibi gehali var. Şiirin şairini iyileştirici bir yanı liyor bana. Eninde sonunda bu dünyavardır muhakkak, ama okuruna neler yaya söyleyecek kaç sözümüz olabilir ki? par onu bilmiyorum. Bir tarafım, evet, çoğaltmaya, gereksiz Yeryüzünü dev bir ayna gibi okumak çoğaltmaya karşı çıkıyor. Bir disiplinle mümkün Yeryüzü Halleri'nde. Ruhııtı de ilgili tabii. Çok okumakla, başka gözçarptıgı bir ayna; cesaret bu aynaya baka lerle okumakla ilgili. Editörlük dolayıbilmekle de ilgili, aynanın dev hoyutlartysıyla da övle bir dısiplini de edindiğimla... Ürkmeden bakahilmek zor olmalı. den kendi kitabıma da o gözle bakıyo Ben bunun eğitimini aldım aslında. rum ister istemez. Yeryüzü Halleri son. 20 Lak Tablet'i yazdığım süreçte ilaçlarsuz kahnlıkta bir kitap olabilirdi. Dünla, terapilerle, kendini didik dıdik eden ya gibi geniş bir alan söz konusuydu bir süreç yaşadım. Şiiri yazsam da yazçünkü. Kitabı kurarken bu nedenle 20masam da insan olarak bunun eğitimini 25 şiir arasında; insana, yere, yerin üsaldım. Kendimle çok ciddi olarak, protünde yaşayan en mikro canlıdan en gefesyonel anlamda cebelleştiğim bir dölişmiş canlı olan insana kadar belli örnekler seçip onlara baktım. Yeryüzü Halleri'nde dile gelen âlenı kendi iç avlunuz bir anlamda. Büyük bir metafor kurmuşsunuz. Çok geniş bir alandan, çok minimal bir bakışa saplanıyorsunuz. "Dag'ın doruğu ile dağın derini arasındaki mesafeden başka nedir kı insan" diyorsunuz, ardından "derin uçurumlardan doğmlup doruğa''... Ölçülemez mesafelerı, sonsuzluğu coğrafya olarak seçerken zor bir hesaplaşmaya girıyorsunuz. Genel olarak yeryüzünü ama özel olarak da insanı anlatan bir kitap bu. Bizim hallerimizi anlatan bir kitap. Öyle bir şey ki, bazen o dağın derinine, en dipteki, kor tutmuş haline, bazen de en tepedeki, doruktaki rüzgârlı ruha sahibiz. Her ikisi de bize ait. Tırtıl da, karınca da biziz. Ama hakikaten insan böyle bir şey. En dipten en doruğa kadar olan mesafede ürkütücü bir mesafe bu gerçekten var oluyor. Biz o mesafenin her tarafındayız aslında. Bir gün o noktastnda, bir gün başka bir noktasında. Şiirimin, özellikle Yeryüzü Halleri'ndeki şiirlerin anlatmak istediği bir şey varsa eğer o da insanın kederidİr. insan yeryüzünde zekâya ve bilgiye sahip olan tek yaratık. Kendinin dışını da anlamlandırabilecek kadar geniş bir bilgisi, hafızası, duygusu, sezgisi var. Bir yandan da bu bilinçlilik hali, yeryüzü üzerinde bu şekilde bulunuyor olması korkunç bir lceder içeriyor. Yeryüzü muhteşem bir yer ve insan bu yeryüzünde sonlu olduğunu biliyor. insanın en büyük trajedisi bence bu. Öleceğimizi biliyoruz ve bu müthiş bir keder. Ama dağ bunu bilmiyor, karınca bilmiyor. Bilmeden yaşıyorlar ve bu çok daha neşeli bir durum. insan bilincinin olmadığıbirhal hakikaten çok neşeli olmalı. En neşeli varoluş hali onlarınki. Bu kitabı yazarken hep düşünmeye çalıştım. Bu bilincin olmaması halinde, sonsuz bir neşenin mümkün olacağını düşündüm. Ölümlü olma bilinci hayatı bir keder talimi haline getiriyor. "Çöl" şiirinde, "Yeryüzünün aa bilgisine uyandık, / şaşkınlığa" diye yazmışsınız. Şimdi söylediklerinizle birukte, bu dize kitabın altbaşlığı olabilecek kadar güçlü. insan burada, hayatta olduğu sürece bir anlamı var her şeyin. Bittiğinde her şey bitecek. insan kısacık bir.aralıktabir 'nefes". Bu kısacık aralığı rezil etmemek lazım. Belki bu yüzdendir şiir yazmam da. Bu kitapta, o konuştuğumuz sonsuz coğrafyayı da düşününce cesur, gözüpek birtavtr, meydan okuma seziliyor. Kitabın ilk şiiri olan "Zümrüdüanka"da, "İşte dünya / ruhum! Ovada sert es, yamaçta sus, / ırmakta ağla" dizeleriniyazmış, şiiri "ağrı kendini ve tamamla" dızesiyle bitiriyorsunuz. Ürkmeden bakabilmek belki de bu noktaya getirdi sizin şiirinizi. A aya, kedere karşı da cesur bir bakıştntz var. Beşinci kitapta ancak bu noktada netleşiyor bazı şeyler demek ki. Benim hayatımda ne varsa şiirimde de o var. Hayatımdaıgerçekten o acı bilgiyi kışkırtacak, yazdıracak bir motivasyon, bir durum, bir hal söz konusu değilse ben zaten şiir yazamam. Mesela, yayımlanmadan altı ay önce benim için Yeryüzü Halleri bitmişti, o dosyayı kapattım ve hâlâ da kapalı duruyor. O dönemden bugüne dek geçen süreçte sadece "Taş: sessizlik bilgisi"ni yazdım. Yazmadan duruyorum, çünkü şu anda beni şiire çağıracak herhangi bir durum yok. Sessizleşen, inişçtkışları, yüksek sesCUMHURİYET KİTAP SAYI 641
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle