Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ölümünün 25. yılında ]acques Prevert'den "Öyküşiirler" Çeviren: Kenan Sanalioglu "Ve ateş sarıyor buzu Ölüm yaşamı sarıyor Yaşamın aşkı sardığı gibi Yok mıı şu çalıntı aşkı Saklayacak bir adam? GEZİ Benim de ressamlar gibi modellerim var Bir gün daha dün otobüsün sahanlığından kadınlara bakıyordum Amsterdam Sokağı'ndan inen Ansızın pencerenin ardından Onlardan biri çarptı gözüme görmemiştim çıktığını Oturmuş tek başına gülümsüyor gibiydi Içim bir hoş oldu birden Ama farkettim hemen Bu benimki değil mi Dört köşe oldum zevkten! KERTENKELE Bugün Guynemer sokağı diyorlar ona savaşta ölen bir havacının adı verilmiş Oysa bu sokak hep aynı sokak bançe aynı bahçe ve hep Luxemboıırg Terasları... heykelleri... havuzlarıyla Ağaçlarıyla yaşayan ağaçlarıyla Kuşlarıyla yaşayan kuşlarıyla Çocuklarıyıa bütün yaşayan çocuklarıyla 0 zaman duşünüyor insan düşünüyor gerçekten Ölü bir havacı bizi aldatıyor mu yoksa. GECENÎN GÜRÜLTÜLERÎ Siz uyuyun iki kulak üstünde Hani öyle derler içiniz rahat olsun Ben dolaşıyor geceyi bekliyorum Gölgeler görüyorum çığlıklar duyuyorum Tuhaf çığlıklar bağırtılar Siz uyuyun iki kulak üstünde Hani öyle derler içiniz rahat olsun Bir köpek uluyor ölüme karşı Bir kedi aşkı miyavlıyor Sokakta gitmiş ayyaşın biri Bir deli davul çalıyor çatıya çıkmış Bir kızın gülüşünü duyuyorum Müşteriyi memnun etmek istiyor Sahte cilveler sahte hazlar içinde Ve devrilmiş yatağa öyle uluyor Siz uyuyun iki kulak üstünde 1 lani öyle derler içiniz rahat olsun Ansızın müşteriyi bir korku sarıyor Dişçi koltuğunda sanki öyle bağırıyor Bu ondan da uğursuz Yatağın altından çıkıyor biri Usulca yaklaşıyor adama Siz uyuyun iki kulak üstünde Hani öyle derler içiniz rahat olsun Adamın gözleri kararıyor gecede Bir başkası bunaltıyor garıbi Ortada küçük bir para sorunu Lanet olası azıcık bir miktar Belki dört beş ya da altı yüz frank Siz uyuyun iki kulak üstünde Hani öyle derler içiniz rahat olsun Adamın gözleri kararıyor gecede Yarın aile siyahlara bürünecek Bitti her şey Siz uyuyun iki kulak üstünde îyi geceler. KENTÎN ANAHTARLARI Kentin anahtarları Kirlenmiş kanla Kaptan ve fareler terkettiler gemiyi Uzun zamandan beri Kardeşim Anne kız kardeşim Anne Hiç eörmüyorsun olup biteni Ben bir çocuğun çıplak yoksul ayaklarını görüyorum Ve yaz mevsiminin kalbi Kışın buzlarında sıkışmış hâlâ Savaşın yıkıntılarını görüyorum toz duman içinde Ağır endüstri şövalyelerini görüyorum Takların altınua gösteri yapan Bir sirk müziğinde Hafif süvari alayını görüyorum Ve demirhane patronlarını Hareketsiz ve donmuş bir süvari birliğini yöneten Bale öğretmenlerini Orda yoksul aileler Büfelerin önünde ayakta Bakarlar hiçbir şey demeden kurtarılmış kardeşlerine Onların kurtarılmış kardeşleri Kokuşmuş çürümüş yaşlı bir dünyanın Korkuttuğu kurtarılmış kardeşler Ve seni görüyorum Marianne Zavallı küçük kız kardeşim ff Jacques Prevert (19001977): Ünlü Fransız şair ve senarvo yazarı. Bir yağmur damlasının, kırık bir çocuk kalbinin, kaldırım yosmalarının, tayfaların, gümrük hamalfarının, "sıradan mucizeler"in şairi. " Yüce ve egemen" olan her şey onun için alay konusu olabilir ancak. Yücelen ve yücelten sadece "aşk"tır, yalın sevgidir Prevert için. Bazı şiir kicapları: Paroles (Sözler, 1946), Speçtacle (Gösteri, 1951), Grand Bal Printemps (Büyük llkbahar Balosu, 1951), Choses et Autres (Şeyler ve Ötekiler, 1972). Buradaki şiirler Histoires (Öyküler, 1946) adlı yapıtından derlenip çevrildi. ...BÖYLE ÎŞTE Bir denizci terketti denizi Gemisi limanı terketti Ve kral kraliçesini Cimri hazinesini terketti ...böyle işte Bir dııl terketti kederini Bir deli tımarhanesini Ve gülüşün benim dudakJarımı ...böyle işte Beni terkedeceksin beni terkedeceksin beni terkedeceksin Geri döneceksin bana beni saracaksın beni saracaksın Bıçak sarıyor yarayı göîdcuşağı yağmuru sarıyor gülümseme gözyaşını sevgi korkuyu sarıyor ...böyle işte Ve ateş sarıyor buzu Ölüm yaşamı sarıyor Yaşamın aşkı sardığı gibi Sen beni saracaksın sen beni saracaksın sen beni saracaksın. YAKUT KALP Seni seviyorum diyebilirim Ama sevemem Ne yaptım ben senin yakut kalbini? Aşka oyun ettim Oynamasını da bilmem ki Ne yaptım ben senin yakut kalbini? Vitrin kırılmış dükkân kapalı yırtılmış saten altüst olmuş çekmece Seninle olmak istiyordum sana sahip olmak Aşka oyun yapmak istiyordum Hile yaptım ne var ki ı / Ne yaptım ben senin yakut kalbini? Çok geç artık şimdi Içine ettim herşeyin Senin yakut kalbini Yok pahasına satamam JÎAYFA 18 Aşkın kertenkelesi Yine kayboldu ortadan Kuyruğunu bırakıp parmaklarımın arasında Oholdu! Kendime saklamak istemiştim onu. GÜZEL BİR SABAH Ne kimseden korkusu vardı Ne de hiçbir şeyden Ama güzel bir sabah Bir şey gördüğünü sandı Ama önemi yok dedi Haklıydı da Hiç kuşku duymadı haklılığından Önemli değildi bu Ama sabah bu sabah bile Birini duyduğunu sandı Kapıyı açtı Ve ltapattı kimse yokmuş diyerek Haklıydı da. Hiç kuşku duymadı haklılığından Hiç kimse yoktu Ama içine bir korku düştü birden Anladı yapayalnız olduğunu Ama hepten yalnız değüdi Demek ki karşısında gördüğü Hiçliğin ta kendisiydi. ÎLK UÇUŞ Bu sokak Luxembourg Sokağı'ydı eskiden adı bahçesinden dolayı Asılmış bir kez daha Tarihin karanlık hücresinde Legion d'Honneur'le kandırdmış Ve görüyorum Mavi beyaz kırmızı sakalı Soğukkanlı ve gülümseyen Atıyor kentin Kanla kirlenmiş anahtarlarını Soylu hizmetçilerine Düzenin Para babalarının yüzüne. C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 6 4 1