23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

" tansa, kendi fotoğraflarıma bakmayı tercih etmezdim doğrusu. Benim çektiğimin ne kadar iyi olacağı da meçhul tabii. Gerçekten de Reha'nın Selimiye fotoğraflarına bakarken, Selimiye'nin karşısında otururken duyduğum kadar mutluluk duyuyorum. Evet, ben sizin fotoğrafcekmediğinizi hiç düşünmediğim için, kitabınızı elime aldığımda fotoğrafçılar arasmda hemen Özendes soyadını aradım. Bulamaytnca da çok hayret ettim. Hatta, hani kendıfotoğraflarım da koymuş demesinler diye, bu kitapta fotoğraflannıza yer vermediğinizi düsündüm. Ben bu kitabı kendim fotoğrafçı olarak yapsaydım, doğrusu ne kadar objektif olabilirdim. Benim üzerinde en büyük titizlik eösterdicim konu objektiflik. Pekı bu konudaki ısrarlı sorulartmdan vazgeçiyorum. Bir fotoğraf araştırmacısı, bir uzman gözüyle, iyi fotoğrafın kriterleri neler? iyi fotoğrafın kriteri konusunda, belli bir tarif olacağını sanmıyorum. Mesela size bir örnekle söyleyeyim. Robert Capa'nın Normandiya çıkarması sırasında çektiği ve bir lspanyol askerinin ölümünü görüntülediği fotoğraflar, teknik açıdan çok kötüdür. Tonları oturmamış, gri fotoğraflardır. Fakat bunlann fotoğraf tarihi içinde çok büyük yerleri var. Demek ki yalnızca bir teknik kalite, aslında o fotoğrafın niteliğini belirtmiyor. Bunun dışında kompozisyon tabii ki çok önemli. Ama yine öyle fotoğraflar var ki, onlarda kompozisyon da aramıyorsunuz? Demek ki rotoğraflann türüne göre kriterler değişebiliyor. Belgesel fotoğrafın, kreatif fotoğrafın, reklam fotoğrafının ayn kriterleri var. Bir de fotoğrafın şöyle bir özelliği var. Her fotoğraf bir belgedir aslında. Istisnasız her fotoğraf, hem de. Bugün kreatif fotoğraf çeken kişüer, fotoğrafçılar, bundan on sene, yirmi sene sonra, bu dönemin sanatsal anlayışını gösterdiği için çektikleri belge olarak lcabul edilecek. Ama türü belge değil, kreatif fotoğraf. Burada birazAra Güler'e yaklaştyorsunuz galiba. O da fotoğrafsanatçısı olmadtğtm, foto mubabiri olduğunu söyler ve benim fotoğraflartm birer belgedir der. Tabii Ara'nın fotoğrafları söz konusu olunca, bunu biraz Ara'nın alçakgönüllüğüne veriyorum. Genel olarak her konuda katiyen alçakgönüllü değildir ama fotoğrafları söz konusu olduğunda, ben belgeciyim, ben foto muhabiriyim der. Bence Ara'nın çektiği her kare, ama her kare, fotoğraf sanaunın inanümaz örnekleridir. Bu nedenle Ara'ya katılmıyorum. Ama elbette her fotoğrafçının çektiği her kare fotoğraf, temelde bir belgedir. Ama türleri farklıdır. Sizin bir de sergileriniz var. Biraz da onlardan söz edelim mi? Evet. Yurtiçinde ve yurtdışında çeşitli sergilerim var. Bunların hepsi Osmanlı dönemini kapsayan sergilerdi. Daha çok lcendi arşivimden tarihsel bir sıralama ile derlediğim sergilerim var. Bunlardan ilki 19. yüzyilda Osmanlı Imparatorluğu'nda çekilmiş fotoğrafları içeren bir sergi. 1985 yılında îtalya'nın Bari kentinde açılmıstı. Daha sonra 19. Yüzyilda îstanbul, Ali Sami Bey, 19. Yüzyıl Kent Görüntüleri ve Saml cuner SAYFA 6 Osmanlı Tipleri, adlannı taşıyan 4 sergim daha oldu. Bunların tamamı îstanbul'da çeşitli salonlarda sergilendi. Bir de merak ettiğim bir konu var. Siz nasıl değerlendireceksiniz. Benim için fotoğraf vizörden gördüğümdür. Nitekim Ara Güler gibi, Fikret Otyam gibi ünlü fotoğrafçılar da benimle aynıfıkirde. Yani ben fotoğrafın bilgisayara yüklenip, orada üzerinde oynanmastna ne yalan söyleyeyim pek sıcak bakmtyorum. Bu konuda sizin görüsünüz nedir? Ben öyle düşünmüyorum. Ben kendi yasıtlarımdan daha fazla teknoloiiye meraiclıyım. Örneğin bilgisayar çıktı, ben hemen daktilomu bir kenara bırakıp, bilgisayarla çalışmaya başladım. Ha bu tabii ki, daktilo kullanan kişileri reddetmek anlamında değil. Şimdi sanatçının içinden gelen birtakım duygular var. Birtakım ortaya koymak istediği mesajlar var. Eğer fotoğrafı, çektiği düz kareyi birtakım müdanalelerle başka bir hale getiriyor ve duygularını orada anlatabiGyorsa, o da fotoğraf benim için. Mesela Şahin Kaygun fotoğraflanna sonsuz müdahale yaptı. Ve sonunda kendisi de "Bunlar klasüc fotoğraf değil, resimsi fotoğraflar" dedi. Öyle ya da böyle, o sanatcının içinden gelen duyguları, anlatmak istediği iletmek istediği mesajları; dümdüz çektiği fotoğraf karesinde anlatabiliyorsa öyle anlatsın, karanlık oda müdahalesiyle yapıyorsa öyle yapsın veya dijital ortamda bir şeyler yapabiliyorsa öyle yapsm, ben ayrım görmüyorum. Bunlara herhalde fotoğraf değil de baska bir ad mı bulmak gerekiyor? • Evet zaten bilgisayar destekli fotoğraflara dijital fotoğraf deniyor. Bir süredir, bu isim kullanılıyor. Sonuçta bence hepsi fotoğraf. Temelini bilerek yapılması şartıyla elbette. Şimdi fotoğrafçılığa yeni başlamış bir insan, geçip Dİlgisayarın başına işte oraya kelebek koyar, TeknotojlveFotoğral oraya kuş koyar, işte ben fotoğraf yaptım derse, olmaz zaten. Ama o insanın bir fotoğraf geçmişi varsa, ondan geliştirerek bu noKtaya gelmişse, o zaman zaten gözünüzün önüne düzgün bir şey koyuyor. Ben diyorum ki, temelinde sağlam fotoğraf görüşü olan kişi, bugün dijital de çalışabılir. Aslında konumum gereği, benim ldasik fotoğrafı savunmam gerekiyor ama hayır, ben bugün çok güzel dijital fotoğraflar da görüyorum, genç arkadaşların çok güzel çalışmalarını görüyorum, ben onlan da fotoğraf kabul ediyorum. Fotoğraf duyguların yansıtılması için bir araç zaten. Bu aracı ister doğrudan, ister aolayh kullanmanın bence niç bir sakıncası yok. Yeter ki ortaya düzgün, yaratıcı, etkileyici işler çıksm. Peki, simdison sorudan biröncekisoru. Gerçi son kitabtntz daha yeni çıktı ama yine âe yeniprojeler var mı? Var, var. Elbette var. Ben zaten bir işi bitirdiğim anda, kitap çıkıp önüme geldiği anda, "Kitap çıktı, şimdi ben ne yapacağım" diye düşünmeye başlıyorum. Tek lcitap olarak da yürütmüyorum. Hep birkaç kitabı birden yürütüyorum. Şu an elimde dört proje var ve ben bu dört projeyi birden yürütmeyi düşünüyorum. Biraz ayrtntt alabılır mıyiz? Fransızlan ilgilendiren oir proje var. Ara Güler'in artık mutlaka bir kitabını yapmak istiyorum. Bir ara başlamıştım, öyle kaldı. Bu yılın projesi olarak mutlaka Ara Güler'in dünyasını yansıtan ve onun hem işlerini, hem kişiliğini yansıtan bir kitap vapmak istiyorum. Yine Abdülaziz'le ilgili bir çalışmam var. Bir de çağdaş Türk fotoğrafçıları ile ilgili bir kitap düşünüyorum. Yani dört projeye birden başladım. Şimdi kitapları yapıyorsunuz da, görsel kitaplar nep pahalı iutaplar, benim yaptığım kitaplar lüks lylfotoğpafınkPttBPlert Sponsorların önerol ve pahalı kitaplar oluyor. Sponsorlar çok önemli. Eh ben de zaten son sorudan bir önceki derken, son soruyu sponsorluk kurumuna ayırmıstım. Evet gerçekten de bu kaliledekı işlerin yapılabilmesi için, sponsor sarl. Buyrun sizi dinliyorum. Şimdi şöyle, fotoğrafın şimdiye kadar fotoğraf galerisi yoktu. Çok küçük dernek bünyelerinde açılmış yerler vardı. llk kez fotoğrafa dönük, yalnızca fotoğraf sergileyen bir galeri, Pamukbank tarafından açıldı. Pamukbank aynca sadece kendi galerisine bağlı kalmadı, dısarıdan getirdiği çok çok önemli adamların fotoğraflarım sergiledi. Örneğin geçen yıl Henry Cartier Bresson sergisi muhteşem bir şevdi. Fotoğraf merakLılarına, ilgililerine böyle bir sergiyi göstermek çok önemliyai. Çok doyurucu bir sergiydi. Demek ki şimdi fotoğrafın tek bir sponsoru var, o da Pamukbank. Son kitabımın sponsoru diye söylemiyorum, çünkü ben başından beri galeriyi de izliyorum, gelen sergileri de izliyorum. Zaten bu kitabın Pamukbank tarafından çıkarılmış olması bir tesadüf değil, bu müessese fotoğrafa değer verdiği, arkasında durduğu için bu kitap oradan çıktı. Gönül ister ki bunlar daha da artsın. Yapı Kredi bir sponsor olarak değil ama, yayınevi olarak çok başanlı işler yapıyor. Yayıncılık dünyasında, çok önemli bir yere gelip oturdular. Unutmadan bir de Osmanlı Bankası var tabii. Osmanlı Bankası'nın da fotoğrafa çok büyük hizmetleri var. Özellikle Osmanlı dönemi fotoğrafları ile ilgili olarak. Takvimleri ile, kitaplanyla, getirdikleri sergi ile çok önemü işler yaptılar. Bir de geçen yıl Arif Aşçı'nın lpekyolu projesini destekleyen Çanakkale SeramİK var. Fevkalade güzel bir kitap yaptı. O kitabı elime aldığımda gerçekten titrediğimi hissettim. Demek ki yavaş yavaş bir artış var sponsorların sayısında. Son kitabın ızla ilgili elestiriler nastl? Tarih Vakfı tarafından yayımlanan "Türkiye'de Fotoğraf kitabı piyasaya çıktı. Ben de ardından yurtdışına gittim. 20 gün kadar yurtdışında kaldım. O nedenle kitapla ilgili neler konuşuldu, neler söylendi pek haberim yoktu. Döndüğüm gibi gazetelere, dergilere baktım ve kitabın büyük bir ilgi gördüğünü anladım. Bu elbette beni çok memnun etti. Fakat bu arada şaşırtıcı bir şey oldu. Yurtdışından da telefonlar, mektuplar, email'ler geldi bu kitapla ilgili olarak. Ne zaman duydular, ne zaman oralara ulaştı bilemiyorum. Demek ki iyi seyleryapıldığında yurtiçinde de, yurtdışında da ilgi görüyor. Bu da eser sahibi için büyük bir haz olsa gerek. Elbette çok önemli. Ancak bu kitabın başarısında, bu kadar çok sanatçının bir araya gelmesinde, tüm fotoğraf sahiplerinin büyük titizliği ve özeni var. Elbette biz de aynı özeni baskı aşamasında gösterdik. 'Türkiye'de Fotoğraf kitabtna emeği geçen herkesi, bir fotoğraf meraklısı olarak ben de kutlamak istiyorum. Teşekkürler... • Türkiye'de FotoğrafPhotoeraphy In Turkey / Engin özendes / Tarih VakPrlstlne 1915 îstanbul 1991 fı Yaymları / 389 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI S22
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle