20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 12 EYLÜL 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK 7 Halk Eczaneleri şifa dağıtıyor İstanbul Haber Servisi - Bakõrköy Belediyesi tarafõndan Bakõrköy merkez bina yanõ, Osmaniye Atatürk Spor ve Yaşam Köyü ile Ataköy’deki Afet Merkezi’nin yanõnda oluşturulan 3 Halk Eczanesi, yurttaşlardan topladõğõ ilaçlarõ reçeteyle maddi durumu iyi olmayan yurttaşlara ücretsiz olarak veriyor. Bakõrköy Belediye Başkanõ Ateş Ünal Erzen, yurttaşlarõn mahallelerinde bulunan sağlõk merkezlerinde muayenelerini olduktan sonra Halk Eczaneleri’ne gelerek ilaçlarõnõ alabildiklerini belirterek “Bakõrköy Cumhuriyet Meydanõ başta olmak üzere ilçemizin çeşitli noktalarõnda bulunan ilaç toplama kabinlerimize vatandaşlar tarafõndan bõrakõlan ilaçlar eczacõlarõmõz tarafõndan kullanma sürelerine göre ayrõştõrõlõyor, ihtiyacõ olan yurttaşõmõza veriliyor” dedi. Geçen yõl toplam 22 bin 130 kişiye 61 bin 271 kalem ilaç verdiklerini anõmsatan Erzen, “Ayrõca değeri binlerce lira olan kanser ilaçlarõnõ da çeşitli kurumlara gönderiyoruz. Halk Eczanelerimizden herhangi bir afet durumda afet bölgesine de ilaç gönderilmektedir. Yurttaşlarõmõza bir çağrõm olacak. Lütfen evinizde kullanmadõğõnõz ilaçlarõnõzõ bize getirin” diye konuştu. Meme Kanserine Karşı Zafer İstanbul Haber Servisi - Meme Sağlõğõ Derneği (MEMEDER) tarafõndan, meme kanserine dikkat çekmek amacõyla, Yurtiçi Kargo işbirliğinde 1-30 Ekim 2010 tarihleri arasõnda “Meme Kanserine Karşõ Zafer” adlõ bir sergi düzenlenecek. Sergiye katõlmak isteyenler, resim yapmaktan nakõş işlemeye kadar kişisel herhangi bir yeteneği veya hobisi aracõlõğõyla hastalõk karşõsõnda yaşadõklarõ duygularõnõ sergileyebilecek. 1 Ekim 2010 tarihine kadar yapõlacak tüm başvurular, Türkiye’nin her yerinden Yurtiçi Kargo aracõlõğõ ile ücretsiz olarak MEMEDER’in İstanbul merkez ofisine taşõnacak. Maltepe’ye 444’lü sağlık hattı İstanbul Haber Servisi - Maltepe Belediyesi Başkanõ kalp cerrahõ Prof. Dr. Mustafa Zengin, ilçe halkõna 7 gün 24 saat ücretsiz acil yardõm ve danõşmanlõk hizmeti veren projeyi hayata geçirdi. Başkanõ Zengin, “Maltepe Belediye başkanõ üstelik de bir cerrah olarak insanõ ve insan sağlõğõnõ çok önemsiyorum. BAltõn Kart hizmetimizle 65 yaş üstü ve engellilerimize sağlõk hizmeti götürürken Maltepe halkõnõn sağlõk sorunlarõna da çözüm olarak bu hattõmõzõ devreye sokuyoruz” dedi. Belediyenin ücretsiz sağlõk hizmetlerine 444 1 706 numaralõ Sağlõk Hattõ’ndan ulaşan Maltepeliler acil ya da acil olmayan, sağlõkla ilgili her konuda sorularõnõ yöneltebilecek, koruyucu ve yönlendirici bilgilendirme desteği alabilecekler. Acil sağlõk hizmeti taleplerinde, hastanõn bulunduğu en yakõn konumdaki ambulans yönlendirilecek, çağrõ merkezi doktorlarõnõn koordinasyonunda hastanõn en uygun sağlõk kurumuna transferini gerçekleştirecek. Buerger hastalığının nedeni sigara İstanbul Haber Servisi - Son zamanlarda kadõnlarda da görülen, damarsal bir iltihaplanma olan ve halk arasõnda “budama” olarak bilinen “Buerger Hastalõğõ”nõn nedenlerinin başõnda sigaranõn geldiği belirtiliyor. Hstalõk, tedavi edilmemesi halinde ilerleyici bir tõkanma şeklinde seyreden damar hastalõğõna dönüşüyor. MedicalPark Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanõ Doç. Dr. Yusuf Kalko, buerger hastalõğõnõn, 20 ile 40 yaşlarõ arasõndaki genç bireylerde görülen, tamamen sigara alerjisi olan, sigara içen insanlarda ortaya çõkan bir hastalõk olduğunu söyledi. Kalko, hastalõğõn genellikle sigara içen toplumlarda görülme oranõnõn yüksek olduğunu belirtti. Pendik’e taşõnmasõ gereken hastanenin altyapõ eksiklikleri hâlâ tamamlanamadõ Marmaralõ hekimler tedirgin Dr. COŞKUN ÖZDEMİR Sağlık sorunlarımızla ilgileniyor- sanız bu sözcüğe sıkça rastlaya- caksınız. Sağlıkta dönüşüm düzen- lemeleri yıllardır süregeliyor. Sık sık yenilikler yeni kural ve uygulamalar getiriliyor. Devlet hastanelerinde ve Sosyal Güvenlik Kurumu ile söz- leşme yaparak hasta bakan özel hastanelerde kurallarda, ödeme- lerde, katkı paylarında değişiklikler oluyor. Bir bakıyorsunuz muayene parası eczanede ödeniyor. Yazılan ilacın cinsine göre bir fark ödüyor- sunuz. Hastaneler sınıflandırılıyor A, B, C hastaneleri gibi. Katkı payı- nın miktarı, cinsi yeri buna göre de- ğişiyor. Yatacak olursanız, MR, EMG, EEG çekimleri yapılacaksa farklı ödemeler yapıyorsunuz. Dev- let hastanelerinde bazı farklı uygu- lamalar var. Uzman hekimler tam gün çalışmaya zorlanıyor. Danıştay bu kararı bozdu. Ancak hükümet ve Sağlık Bakanlığı muayenehanesi olanlara zorluklar, engeller çıkarıyor. Tamgün çalışan uzmanlar aylık ma- aşlarına bir ek ücret alıyorlar. Bu dö- ner sermayeden geliyor. Döner ser- maye hasta bakımı ile birikiyor. İş- te burada bu yabancı sözcük geli- yor gündeme. Ödemeler perfor- mansa bağlı oluyor. Performans- başarı diyelim baktığınız hasta sa- yısı ile dolayısıyla sağladığınız döner sermaye geliri ile oranlı. Ne kadar çok hasta bakarsanız ek geliriniz o kadar fazla oluyor. Hasta yatırma ya da ameliyat o kadar verimli olmuyor. En iyi gelir getiren işlem poliklinik- te hasta bakımı. Bakınız ne oluyor? Örnek vererek anlatacağım. Kendi kazancından ve çıkarından başka şeyler düşünebilen olaylara eleştirel gözle bakabilen, kendi konumu ile dalga geçebilen bir uzman öğrencim iki yıl önce “Hocam 20-25 hasta bak- mak zorunda kalınca şikâyet edi- yorduk, şimdi 60-70 hasta bakı- mından şikâyet etmiyoruz çünkü kazanç sağlıyoruz” demişti. Şimdi durum değişmiş. “Artık 90-100 has- ta bakıyoruz 60-70 olursa işler kesat diyoruz.” Döner sermaye katkısının üst düzeyine varabilmek için bu sayılara ulaşmak gerekiyor. Bu ka- dar çok sayıda hastaya nasıl baka- bilirsiniz? diyorum. “İşte tahmin et- tiğiniz gibi” diyor ve ekliyor. “Doğ- ru dürüst muayene edemediğimiz için 100 kişi içinde 3-5 tanesinin MR ihtiyacı varsa biz 25 tane 30 tane is- tiyoruz, buna zorlanıyoruz. Bu da do- ğaldır ki israf demek oluyor. Değişik devlet hastanelerinde durumun çok farklı olabileceğini düşünebilir misi- niz?” İşte size performans, ne per- formans ama. Övünün dilediğiniz ka- dar. Üniversitelere de tamgün ça- lışmayı getirmek istedikleri zaman yi- ne böyle bir performans tasarlan- mıştı. Yoksa bu performans bir öğ- retim üyesinin asıl görevi olan eği- tim ve araştırma başarısına göre ol- mayacaktı. Bir askerlik anısı canla- nıyor kafamda. Acemilik günlerim- de bir asteğmen sıhhiye bölüğü doktoru olarak sabah vizitelerinde 40-50 kişiyi görünce ürkmüştüm nasıl bakarım bu askerlere diye. Bölük komutanı Şükrü yüzbaşıya sormuştum. “Kardeşim ondan kolay ne var yahu” dedi. “Viziteye çıkan- lara sağdan tek çift saydırırsın, tek- lere kinin çiftlere Aspirin verirsin olur biter.” Tabii o da dalga geçi- yordu, eminim koşullar böyle idi. Na- sıl durmadan yineliyorum. İrrasyo- nel bir toplum değil mi bizimkisi... Akıl bilim egemenlik kuramıyor bu ül- kede. Siyasi tartışmaların düzeyine bakar mısınız? Aklı, bilimi, çağdaş- lığı, gelişmeyi, ilerlemeyi, eğitim ka- litesini tartışmaya sıra geliyor mu? Bu ileri yaşımda “Bir gün bu mem- lekette de sabah olursa Haluk” diye Tevfik Fikret’ten alıntı ile bitiriyorum. Not: Bir değerli arkadaşımızı har- canan pırıl pırıl beyinlerden birini Prof. Dr. Metin Özeki yitirdik. Ali Sirmen, Erdal Atabek’le, Melih Tümer, Ali Taygun’la birlikte barı- şı savunma suçundan! Hapis yat- mıştı, ışıklar içinde yatsın. Ne çok ama ne çok beyin harcamışızdır bu talihsiz ülkede. Bir de Silivri’de yıl- lardır süregelen faciayı düşünün. [email protected] Performans Asbeste 72 yıl sonra yasak geldi İstanbul Haber Servisi - TMMOB Çevre Mühendisleri Odasõ Yönetim Kurulu, kanser yaptõğõ bilinen asbes- tin ülkemizde kullanõmõnõn yasaklan- dõğõnõ, bunun halk sağlõğõ için önem- li bir gelişme olduğunu belirterek “As- bestin işçi ve halk sağlığı açısından on yıllara uzanan kanser riskini yok etmenin tek çözümü asbest içe- ren tüm ürünlerin ithalinin pazar- lanmasının, üretilmesinin, işlenme- sinin, kullanılmasının yasaklanma- sıdır” değerlendirmesini yaptõ. TMMOB Çevre Mühendisleri Oda- sõ Yönetim Kurulu yaptõğõ yazõlõ açõk- lamada, Uluslararasõ Çalõşma Örgütü (ILO) tarafõndan 1938’de asbestin kanser yaptõğõnõn açõklamasõnõn üze- rinden 72 yõl geçtikten sonra asbest kul- lanõmõnõn ülkemizde de yasaklandõğõ anõmsatõldõ. Çevre ve Orman Bakanlõğõ tarafõndan yayõmlanmasõ düşünülen ve asbest içerikli maddelerin kullanõ- mõnõ engelleyen yönetmeliğin oda ta- rafõndan dikkatle takip edildiği belir- tilen açõklamada, inşaat, otomotiv, iç- me suyu hatlarõnda asbestin kullanõl- masõnõn önüne geçilmesi gerektiği ifa- de edildi. Açõklamada özetle şöyle denildi: “Asbestin işçi ve halk sağlığı açısın- dan on yıllara uzanan kanser riski- ni yok etmenin tek çözümü asbest içeren tüm ürünlerin ithalinin pa- zarlanmasının, üretilmesinin, işlen- mesinin, kullanılmasının yasaklan- masıdır. Bu yasağa tehlikeli atık olarak asbest içeren gemilerin ül- kemize getirilerek sökülmesi de da- hil edilmeli ve ülkemiz tesislerinde gemilerin söküm işlemi gemide bu- lunan asbestin ilgili ülkede temiz- lenmesinden sonra yapılmalıdır. Bu noktada yalnızca Çevre ve Orman Bakanlığı’nın değil, Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanlığı’nın da du- ruma sahip çıkması ve bir an evvel asbestli gemilerin sökülme işlemini durdurması gerekmektedir.” ‘Aşı otizme neden olmaz’ SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA - Aşõlarõn içeriğinde bu- lunan bazõ maddelerin çocuklarda otizme neden olduğu yolundaki id- dialarõ değerlendiren Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, aşõlarda cõva mik- tarõnõn iddia edilen miktarõn çok al- tõnda olduğunu vurguladõ, iddialarõn zaten yetersiz olan aşõlama çalõşma- larõna engel olabildiğini belirtti. Çocuklarõn 1 yaşõna gelene dek, 369 mcg cõva aldõğõ ve bu miktarõn çocukta otizme yol açtõğõ yönünde za- man zaman basõnda çõkan haber ve savlarõn gerçeği yansõtmadõğõnõ sa- vunan Küçükosmanoğlu şunlarõ söy- ledi: “Cıvanın toksik olduğu en düşük dozun 275 mcg olduğu bi- linmektedir. Sağlık Bakanlığı ta- rafından önerilen aşı takvimine uygun aşılanan bir çocuğun 6 ya- şına geldiğinde aşılardan alacağı toplam cıva miktarı 162.5 mcg ci- varında olacaktır. Bu durumda cıva miktarının toksik dozun çok altında kalacağı açıktır.” Aşõlarda cõva miktarõnõn otizme yol açtõğõnõn bilimsel verilere da- yanmadõğõnõ vurgulayan, cõva içeren aşõlarõn da halen 180 ülkede kulla- nõldõğõnõ belirten Prof. Dr. Küçü- kosmanoğlu, Dünya Sağlõk Örgü- tü’nde geçen yõllarda oluşan ve im- za altõna alõnan konsensüsün, cõva içeren aşõlarla genişletilmiş bağõ- şõklama programõna devam edil- mesi şeklinde olduğunu anõmsatarak çocuk sağlõğõnõn iyileştirilmesi ça- lõşmalarõ içinde en başarõlõ olanõn aşõ- lama olduğunu belirtti. SİBEL BAHÇETEPE Depreme karşõ dayanõklõ olmadõ- ğõ gerekçesiyle Sağlõk Bakanlõğõ’nõn Pendik’te yaptõğõ hastane binasõna temmuzda taşõnmasõ kararlaştõrõlan Altunizade’deki Marmara Üniver- sitesi (MÜ) Tõp Fakültesi Hastane- si, gerekli altyapõ hizmetlerinin ta- mamlanamamasõ nedeniyle bir tür- lü taşõnamadõ. 8 Eylül itibarõyla po- liklinik ve ameliyathane gibi tüm hiz- metleri durdurulan hastanenin, ta- şõnma işlemlerinin 27 Eylül’e dek sonlanmasõ ve hizmet vermeye baş- lamasõ planlanõyor. Ancak hekimler hastanenin bu tarihe kadar taşõn- masõnõn ve yerleştirmesinin mümkün olmadõğõnõ savunuyor. Taşõnma sonrasõnda hastanenin işletmesinin Sağlõk Bakanlõğõ’nda olacağõnõ anõmsatan hastane çalõ- şanlarõ, “Bununla birlikte perfor- mansa dayalı sistem hâkim olacak bu da hastanenin eğitim ve araş- tırma faaliyetlerini olumsuz etki- leyecek. Bir süre sonra da kadro- laşmalar başlayacak, hastanenin özerkliği kalmayacak” diyorlar. MÜ Hastanesi, Sağlõk Bakanlõ- ğõ’nõn 10 ay önce düzenlediği pro- tokol çerçevesinde Pendik Eğitim ve Araştõrma Devlet Hastanesi’ne taşõ- nacaktõ. Protokole göre taşõnma işi- nin temmuz ayõnda yapõlmasõ plan- lanmõştõ, ancak çalõşmalar tamam- lanamadõğõndan taşõnma işi bu aya kaldõ. Geçen hafta taşõnma nedeniyle hizmetlerin büyük bölümü durdu- rulan hastanenin ameliyathaneleri kapatõldõ, laboratuvar tetkiklerine ara verildi. İstanbul Ticaret Üni- versitesi’nin kiracõsõ olan hastanede 8 Eylül günü saat 12.00’de tüm hiz- metler sonlandõrõldõ. Yarõndan iti- baren taşõnma işlemleri başlayacak. Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkin- ci Başkanõ Prof. Dr. Özdemir Ak- tan, üniversitenin 15 yõldõr Başõbü- yük’te devam eden inşaatõnõn çeşit- li nedenler bahane edilerek bitirile- mediğini belirterek “İstanbul Vali- liği İstanbul İl Özel İdaresi inşaa- tı devraldığını, 2 yılda inşaatı bi- tireceğini söyledi. Ardından has- tanenin kendi binasına taşınacağı ifade ediliyor ama hekimler bunu gerçekçi görmüyorlar” dedi. 27 Eylül itibarõyla tõp fakültesi öğ- rencilerinin Pendik’te eğitime baş- lanmasõnõn planlandõğõnõ ancak has- tanenin tõbbi malzeme, araç-gereç gi- bi çok sayõda eksiğinin bulunduğu- nu dile getiren Aktan, özetle şunla- rõ söyledi: Otomasyon sistemi de yok “Hastane hizmeti verebilmek için gelen hastaların kayıtlarının alınabilmesi için otomasyon siste- mine ihtiyaç var ancak bunun da- ha ihalesi bile yapılmamış. Bu sis- tem olmadan hastaneye hasta ka- bulü söz konusu olamaz. Belki dershaneler hazır olacak ama tıp eğitimi yalnız dershanede yapıl- mıyor. Hastaların olması ve has- tanenin de hizmet vermesi gerek- mektedir. Taşınma ile birlikte ay- nı zamanda MÜ Tıp Fakültesi Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir has- tane olacak. Tıp fakültesi hasta- nesinin döner sermayesinden elde edilen gelirin yüzde 5’i Sağlık Ba- kanlığı hastanesi olduğu için ba- kanlığa kalacak, üniversitede önemli mali kayıp ile karşı karşı- ya kalacak. Ayrıca performansa dayalı hasta ve ameliyatlar yapıp para kazanan hastaneler de olmak istemiyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın kontrolünde olmamız zaman için- de kadrolaşmanın da yolunu aça- cak, öğretim üyesi tanımımıza çok fazla uymayan insanların hasta- neye dolmasına neden olacaktır. ” Ruh sağlõğõ bozuk çocuk, aşõrõ yemek yer İstanbul Haber Servisi - Uz- manlar, ebeveynlerin aktif ça- lõşma hayatõ içinde olmasõ, ço- cuğuna yeteri kadar vakit ayõra- mamasõ, anne-baba ve çocuk arasõndaki çatõşma ve bozuk ilişkilerin çocuğun ruh sağ- lõğõnõ etkileyerek, çocuğun aşõrõ yemek yemesine ne- den olabileceği ve obezi- tenin ortaya çõkabileceği- ni söylediler. Acõbadem Maslak Has- tanesi Çocuk ve Ergen Psikolojisi Uzman Psiko- log Didem Evre, ailelerin beslenme alõşkanlõklarõ, ço- cuklarla ilişkileri ve hareket azlõğõnõn obeziteyi tetikle- yen başlõca nedenler olduğunu söyledi. Evre, günümüzde he- men hemen her evde bilgisaya- rõn olduğunu, çocuklarõn sokağa çõkõp oyun oynamak yerine ev- de hareketsiz bilgisayar oyunla- rõ ile zaman geçirdiğini anõmsa- tarak “Bu durum çocukların sosyal yaşantısını da kısıtla- makta, fiziksel olarak daha pasif olmalarına neden ol- maktadır” dedi. Obezitenin benlik saygõsõ ve okul başarõ- sõnda düşüşlere neden olduğunu anõmsatan Evre, “Obezite, ge- nellikle içe kapanık, çevresiy- le ilişki kuramayan, beğenil- meme duygusu ağır basan ve kendine güveni olmayan ço- cuklar ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu psikolojik so- runlar ergenlik dönemindeki obez çocuklarda daha da art- maktadır” diye konuştu. Evre, obezite tedavisinde doktor, di- yetisyen ve çocuk psikoloğunun birlikte çalõşmasõ gerektiğini be- lirterek özetle şunlarõ söyledi: Aileler bilinçsiz “Aileler obezite konu- sunda maalesef çok bi- linçli davranmıyorlar. Do- layısıyla obezite tedavi- sinde psikolojik destek göz ardı ediliyor. Oysa ki obezite pek çok psikolojik sıkıntıyı beraberinde ge- tirdiği gibi, pek çok psiko- lojik sorun da obeziteye ne- den oluyor. Anne ve baba ile yaşanan çatışmalar, bozuk sosyal ilişkiler, televizyon ve bilgisayar bağımlılığı bu so- runlardan sadece birkaçı. An- ne babanın çocuğa yeteri ka- dar vakit ayırmaması, işten eve geldiklerinde bilgisayar oynadığını gördükleri çocuk- larına müdahale etmemesi, çalıştıkları için evde yemek pişmemesi ve çocukların ka- rınlarını gün boyu abur cubur ile doyurması da obeziteye da- vetiye çıkaran hatalardandır.” Keneçõkartmakalemi İSTANBUL (AA) - Kene çõkartma kaleminin Türkiye distribütörlüğünü alan ziraat yüksek mühendisi Derya Ulaşoğlu, “Kõrõm Kongo Kanamalõ Ateşi (KKKA) virüsü, kene vücuda tutunduktan sonra hemen insana geçebilir. O yüzden keneyi en kõsa sürede ve el değmeden çõkarmak çok önemli” dedi. İsveç üretimi olan kene çõkartma kalemini, bir inek üzerindeki kenede deneyen ve keneyi canlõ bir şekilde çõkartan Ulaşoğlu, kalemin diğer kene çõkartmada kullanõlan ürünlere üstünlüğünün, el değmeden keneyi canlõ bir şekilde çõkartma kabiliyetine sahip olmasõ olduğunu belirtti. U Z M A N L A R E B E V E Y N L E R İ U Y A R I Y O R Prof. Dr. Özdemir Aktan, Pendik’teki binadaki eksiklerden yakındı. K A N S E R Y A P I Y O R ‘ İ D D İ A L A R Y A N L I Ş ’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle