Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
12 EYLÜL 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr
SAĞNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
Büyükada’da Nostalji Müzesi
“Bu sabah uyanınca kendimi adada zannettim. De-
niz ve çam kokusu bana adadaki bahçemizi hatırlat-
tı. Motor sesleri de sanki bizim motor balığa gitme-
miz için hazırlanıyor hissini verdi, galiba adayı çok öz-
ledim. Kimbilir Niko da ne kadar hasretini çekiyor bah-
çesinin. Fakat belli etmiyor. İstanbul’dan ayrıldığı bir
sene oldu…” 25 Haziran 1955, Lutraki.
Bedia Hanım 1935’ten 2000’e dek günlük tutmuş…
1954’te bir daha artık geri dönmemek üzere göç
ettiği Yunanistan’da “Agapi” (“Sevgi”) adını alan
Bedia Hanım’ın, bir ilkyaz sabahı burnuna ulaşan
“Büyükada kokusuyla” günlüğüne düştüğü gurbet
notları bunlar.
Yabancı Damat’a taş
çıkartan bir dizi olabilir
Agapi/Bedia Hanım’la 15 yıllık “gizli flört” döne-
minden sonra evlenen kocası Niko için, “vatan” do-
ğup büyüdükleri “Büyükada” imiş…
“Yabancı Damat” kıvamındaki bu imkânsız aşk öy-
küsü; sevgililerin nikâh masasında birbirine kavuş-
masından sonra, tarihin fırtınalı iniş çıkışlarından et-
kileniyor. ’50’li yılların “göç savrulmalarından” nasi-
bini alan çift, yaşamlarının ait olduğu topraklardan ko-
parak kendilerini Yunanistan’da buluyor.
Atina’da “Madam Agapi” olan Bedia Hanım giriş-
teki satırları göç acısının içinde yer etmeye başladı-
ğı evrede kaleme alıyor.
Büyükada’da çevirilecek yeni bir diziye konu ol-
maya aday bu gerçek yaşamöyküsü; “Göçün Göl-
gesinde Büyük Bir Aşk Öyküsü- Bedia ve Niko Ca-
vuri” panosu altında anlatılıyor. Panoların yanında bir
de sıra dışı “aşk ve bağlılığın” tablosu gibi duran bir
fotoğraf göze çarpıyor.
Agapi/Bedia ile Niko, çok şık bir davetin gecesin-
de, klasik bir koltuğun üzerinde göz göze konuşuyor.
Salonda sanki onlardan başka hiç kimse yok. Bu es-
ki, siyah beyaz fotoğrafa bakarken dahi çiftin arasında
çok özel bir ilişki ve güçlü bir iletişim olduğunu he-
men seziyorsunuz.
Adaların sırları Aya
Nikola ‘Hangarı’nda
Büyükada’nın romanlara taş çıkartan bu aşk öy-
küsünü önceki gece açılışı yapılan “Adalar Müze-
sinde” keşfettim.
Sert bir “poyraz” akşamı, gidiş dönüş 70 TL’ye pat-
layan ada için hayli uzun sayılabilecek bir fayton yol-
culuğundan sonra vardığım müzenin, dış görünüşü pek
vaatkâr değildi. Adı üstünde sıradan bir “hangar” bi-
nasında; Aya Nikola mevkisinde yapılmış küçük bir
müze burası. “Maden”in sonunda, Reşat Nuri Gün-
tekin’in evini de geçtikten sonra fayton ahırlarının bu-
lunduğu yere yakın; kuş uçmaz kervan geçmez bir nok-
tada bu “hangar”a erişiyorsunuz! Ama değiyor.
Bu kadar sapa ve Büyükada için sıradan bir yer-
de, bu kadar kısa sürede ancak böyle özenli bir “kent
müzesi” çıkarılabilir.
Haliyle gönül, böyle bir müzenin Büyükada’nın de-
mirbaş köşklerinden birinde yapılmasını/yapılabil-
mesini dilerdi. Beş milyon Avro’ya satışa çıkarıldığı
söylenen Troçki’nin evi, örneğin böyle bir müze için
ideal bir çatı oluşturabilirdi. Ancak bırakın Troçki’nin
evini İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin mülkü ola-
rak anılan eski “Taş Mektep” binası bile İstanbul’un
bu önemli ilk kent müzesi için gözden çıkarılamadı.
Sonuçta bu derme çatma “hangar”a kalındı.
Derme çatma hangarın içi her şeye rağmen çok et-
kileyici. Büyükada’nın 1700’ler, erken 1800’lerdeki “ilk
sayfiye evleri” ile başlayan benzersiz “dönüşümünün
tarihi”, Prens Adaları’nın yazarları, anıtları ve mabetleri,
Osmanlı’dan kalma okulları, bu kıyıları mesken edi-
nen kuşları, balıkları; benzersiz “çokkültürlü bay-
ramları”; her zerresi yaşanmış “çokkültürlülüğün” “bo-
tanik” ve “peyzaj” çeşitliliğine yansıyan zengin ihti-
şamdaki bahçeleri, şiir gibi iskeleleri ve Türkiye’nin
gelmiş geçmiş en önemli mimar adlarını taşıyan bir-
birinden görkemli köşkleri.
Cumhuriyet tarihin en büyük mimarları arasında sa-
yılan Sedad Hakkı Eldem’in “Büyükada”da örneğin
iki çok büyük eseri olduğunu biliyor muydunuz?
Bunlardan biri -ilk “yüzme havuzulu” köşk- ’50’li yıl-
lardan kalma Rıza Derviş -namı diğer Kemal Der-
viş ailesinin- villası.
Diğeri, uzun yaz öğleden sonralarında bazen kon-
serler verilen Fethi Okyar’ın evi.
O konserlerden birinde bulunan şanslı konuklar-
dan biri olarak Fethi Okyar’ın evinin gördüğüm en bü-
yülü ev olduğunu söyleyebilirim. Sadeliğin ihtişamı-
nın böylesi bir ustalıkla bir araya geldiğine başka hiç-
bir yerde tanık olmadım.
Evin -Büyükada Müzesi’nde ayrıntıları uzun uza-
dıya anlatılan- bahçeleri, başlı başına bir efsane her
şeyden önce. On hektara yayılan bahçeler, denizden
setler halinde “yola doğru, 80 metre” yükselmek-
teymiş. Ve “farklı ağaçlar, çiçeklerin” bulunduğu, “fark-
lı setler”; botaniğin tümüyle doğal tercihlerini yansı-
tıyormuş. Botanik açısından bahçenin bir diğer öne-
mi de, “11-12. yüzyıllardan beri Aya Yorgi rahipleri ta-
rafından yetiştirilen üzüm bağları ile bugünlere gelen
asma kazıklarıymış!”
Bahçe anlıyacağınız; tam bir doğa harikası. Asır-
lık zeytinlikler, asmalar arasından –durduğunuz ye-
re göre- bu rüya bahçede kendinizi, kâh bir Tosko-
na bağı; kâh asırlar öncesinin el değmemiş Büyü-
kadası’nda hissedebiliyorsunuz.
Fethi Okyar evi ve adanın/adaların tüm bilmediği-
niz diğer sırlarını keşfetmek için, ada müzesini yaz bit-
meden mutlaka ziyaret edin.
nilgun@cumhuriyet.com.tr
Fidel’den
yalanlama
Dış Haberler Servisi
- 1959 yõlõndaki Küba
devriminin efsanevi
lideri Fidel Castro,
“ülkesindeki sosyalist
ekonomi modelinin
işlemediği” yönündeki
demecinin yanlõş
aktarõldõğõnõ söyledi.
Havana Üniversitesi’ni
ziyaret eden Castro’nun,
Amerikalõ gazeteci
Jeffrey Goldberg’in
“Küba’nõn modelinin
diğer ülkelere ihraç
edilebilir olduğunu
düşünüp düşünmediği”
sorusuna, “Küba modeli
artõk bizim için bile
işlerliğe sahip değil”
dediği aktarõlmõştõ.
Sosyalist lider, cevabõnda
tam tersi bir mesaj
vermeye çalõştõğõnõ ifade
ederek, “Tüm dünyanõn
da bildiği gibi ben,
dünyayõ her seferinde
daha ciddi bir krize
sürükleyen kapitalizmin
ne ABD ne de dünyanõn
geri kalanõ için
işlerliğinin olmadõğõnõ
düşünüyorum” dedi.
Küba son dönemde
ekonomide devletin
rolünü azaltan adõmlar
atmasõyla dikkat çekiyor.
İranlı diplomat
muhalefette
Dış Haberler Servisi
- Finlandiya’nõn başkenti
Helsinki’deki İran
Büyükelçiliği’nde
görevli diplomat Hüseyin
Alizade istifa etti.
Alizade, 4 gün önce
bildirdiği kararõnõ
almasõnda, 2009
yõlõndaki hileli
seçimlerde Mahmud
Ahmedinejad’õn yeniden
cumhurbaşkanlõğõna
oturmasõnõn etkili
olduğunu söyledi. 21
yõllõk diplomatõn ülkesine
dönmeyeceği, siyasi
sõğõnma isteyip
istememeye henüz karar
vermediği kaydedildi.
Ahmedinejad’õn dünya,
bölge ve İranlõlar için
“çok tehlikeli” olduğunu
söyleyen Alizade,
tehditler aldõğõnõ söyledi.
Alizade, Norveç ve
Japonya’da da iki
diplomatõn aynõ nedenler
ile görevlerini
bõraktõklarõnõ anõmsattõ.
Tahran, ABD’liyi
bırakmadı
Dış Haberler Servisi
- İran’a kaçak giren ve
casus olduğu iddia edilen
3 Amerikalõdan birinin
serbest bõrakõlmasõ
ertelendi. İran
Cumhurbaşkanlõğõ
tarafõndan, tutuklu
Amerikalõlardan Sarah
Shourd’un ramazan
bayramõ dolayõsõyla dün
serbest bõrakõlacağõnõn
açõklanmasõna rağmen,
Tahar Savcõsõ Abbas
Caferi Devletebadi,
“yasal soruşturma
tamamlanõncaya kadar
hiçbirinin serbest
bõrakõlmayacağõnõ”
söyledi. Shroud ve 2
arkadaşõ, Irak sõnõrõndan
yasadõşõ olarak İran’a
girdikleri gerekçesiyle
Temmuz 2009’da
tutuklanmõştõ.
ELÇİN POYRAZLAR
WASHINGTON - ABD’de İslama
yönelik ateşli tartõşmalar 11 Eylül 2001
saldõrõlarõnõn dokuzuncu yõldönümün-
de gerginliğe neden oldu.
New York’ta 11 Eylül saldõrõlarõnda
yõkõlan İkiz Kuleler’in bulunduğu “Sı-
fır Noktası”na yakõn bir yerde inşa edil-
mesi planlanan caminin yarattõğõ tep-
kinin ardõndan, Florida’da bir rahibin
saldõrõlarõn yõldönümünde Kuran ya-
kacağõ yönündeki tehdidi, saldõrõlarda
hayatõnõ kaybeden 3 bin kişi için yapõ-
lan anmalarõ gölgede bõraktõ.
ABD Başkanõ Barack Obama, Flo-
ridalõ rahip Terry Jones’a bu tür bir ey-
lemin Müslüman ülkelerde savaşan
ABD askerlerinin yaşamlarõnõ tehli-
keye atacağõ uyarõsõnda bulunmuştu.
Saldõrõlarõn dokuzuncu yõldönümü
için kaçõrõlan uçaklardan birinin çarp-
tõğõ ABD Savunma Bakanlõğõ’nõn mer-
kezi Pentagon’da anma törenlerine ka-
tõlan Obama, 11 Eylül 2001 tarihinin
ABD’nin sõnandõğõ bir gün olduğunu
söyledi. O günü ve o günün getirdiği öf-
ke ve hüznü asla unutmayacaklarõnõ ifa-
de eden Obama, bu acõnõn ülkenin bi-
lincine yazõldõğõnõ ifade etti. “Bu bar-
bar terör eylemini yapanlara karşı ül-
keyi savunmayı sürdüreceklerini”
belirten Obama, “Bu yıldönümünde çı-
karılacak bir ders varsa o da bizim
sadece acıyla değil, aynı zamanda bir
dizi ortak idealler için birleşen tek
millet ve tek halk olduğumuzdur” de-
di. Obama ülkeleri için bunun zor bir
dönem olduğunu söyledi ve böyle an-
larda bazõlarõnõn farklõlõklar nedeniyle
halkõ bölmeye çalõştõğõnõ söyleyerek üs-
tü kapalõ olarak rahip Jones’u eleştirdi.
Sıkı güvenlik önlemleri
ABD Başkan Yardõmcõsõ Joe Bi-
den, 11 Eylül anma törenlerine New
York’ta katõldõ. New York Belediye
Başkanõ Michael Bloomberg, ilk uça-
ğõn Kuzey Kulesi’ne çarptõğõ yerel sa-
atle 08.46’da çalõnan çanõn ardõndan
yaptõğõ konuşmada, tören alanõnõn da-
yanõşma ve şefkat duygularõyla doldu-
ğunu söyledi.
Cami inşaatõ projesini destekleyen ve
bu projeye karşõ çõkanlarõn gösterileri
nedeniyle “Sıfır Noktası” yakõnlarõn-
da geniş güvenlik önlemleri alõndõ.
ABD Başkanõ’nõn eşi Michelle Oba-
ma ise kaçõrõlan uçaklardan birinin ye-
re çakõldõğõ Pennsylvania’daki anma tö-
renine katõldõ.
Öte yandan, Floridalõ rahip Jones son
açõklamalarõnda “kesinlikle Kuran
yakmayacaklarını” söyledi. Jones
daha önce bu konuda çelişkili açõkla-
malar yapmõştõ.
“Sıfır Noktası” yakõnõnda cami in-
şa edilmesi projesiyle ilgili görüşme-
ler yapmak üzere önceki gün New
York’a gelen Jones, Kuran yakmama
karşõlõğõnda caminin başka yerde ya-
põlmasõ için anlaşma yaptõğõnõ ileri
sürmüş ancak bu açõklama ABD’deki
Müslüman toplumu liderleri tarafõndan
yalanlanmõştõ.
Müşerref siyasete dönüyor
Dış Haberler Servisi - Pakistan’õn
eski cunta lideri ve Devlet Başkanõ
Pervez Müşerref, siyasete geri dö-
nebileceğini açõkladõ. Londra’da ya-
şayan 67 yaşõndaki Müşerref, İngiliz
yayõn kuruluşu BBC’ye yaptõğõ açõk-
lamada, 2013 seçimlerinden önce bir
parti kuracağõnõ ve parlamentodaki ye-
rini alacağõnõ açõkladõ.
Müşerref, “Şu anda Pakistan’ın
tümünde bir karanlık görünüyor;
bizim ışığı ve başka bir seçeneği, in-
sanların ışığı görüp güven kazana-
bilecekleri geçerli bir seçeneği gös-
termemiz gerek” dedi. Devlet baş-
kanõ seçilip seçilemeyeceğinden emin
olmadõğõnõ belirten Müşerref, “Ka-
zanmak için iyi bir şansım olduğu-
na inanıyorum” diye konuştu.
Ancak bu açõklama Pakistan’da tep-
kiyle karşõlandõ. Müşerref’in Genelkur-
may Başkanõ olduğu 1999 yõlõnda ikti-
dara el koyarak sürgüne gönderdiği es-
ki başbakan ve şimdiki ana muhalefet li-
deri Navaz Şerif’in sözcüsü Sıddık el
Faruk, “Müşerref ülkeye dönebilece-
ğini düşünüyorsa bir hayal dünyasında
yaşıyor. Eğer ülkeye dönerse yüzleş-
mesi gereken bir sürü dava onu bek-
liyor olacak” ifadesini kullandõ.
Ülkenin en büyük İslamcõ partisi Ce-
maati İslam’õn lideri Liyakat Beluc da,
“Eski devlet başkanı tam bir korkak
ve asla Pakistan’a dönmeyecektir”
dedi. Müşerref, 1999 darbesinin ardõn-
dan 9 yõl boyunca ülkeyi demir yumrukla
yönetmiş, gelen baskõlar üzerine eski si-
yasi liderlerle anlaşõp Genelkurmay Baş-
kanõ sõfatõnõ bõrakmõş ve 2008 yõlõnda is-
tifa etmek zorunda kalmõştõ.
Cami tartõşmalarõ ve Kuran yakma çağrõsõ, anmalar öncesinde ABD’de gerginlik yarattõ
11 Eylül gölgede kaldõ
UKRAYNA
Soros’un vakfı
soruşturuluyor
DENİZ BERKTAY
KİEV - Doğu Avrupa ve eski Sovyet
ülkelerindeki “renkli devrimlere” verdiği
destekle tanõnan ünlü spekülatör George
Soros’un kurduğu Yeniden Doğuş Vakfõ’nõn
Ukrayna’daki etkinlikleri konusunda inceleme
başlatõldõ. Yeniden Doğuş Vakfõ’nõn Ukrayna
Ofisi’nden yapõlan açõklamada, Ukrayna
Güvenlik Teşkilatõ’ndan (SBU) bazõ kişilerin,
vakfõn para desteği yaptõğõ sivil toplum
kuruluşlarõna giderek, bunlarõn destek
aldõklarõ projelerin yaklaşan belediye
seçimleri ile ilişkisini araştõrdõğõ bildirildi.
Vakõf yetkilileri, bir partiye destek
vermediklerini, sadece şeffaf seçim
sürecinden yana olduklarõnõ savundu.
Ukrayna’da “turuncu devrimle” sonuçlanan
2004 devlet başkanlõğõ seçimlerinde yenilgiyi
kabul ederek muhalefete çekilen Viktor
Yanukoviç’in bu yõlki devlet başkanlõğõ
seçimlerini kazanarak iktidara gelmesinden
sonra, çeşitli Batõlõ kuruluşlarõn temsilcileri,
kendilerine baskõ uygulandõğõnõ iddia etmeye
başladõ. Geçtiğimiz ay Konrad Adenauer
Vakfõ’nõn Ukrayna temsilcisi, Kiev’e
varõşõnda 8 saat kadar havaalanõnda
alõkonmuş ve bu olay, Alman
hükümetinin tepkisini çekmişti.
ÇİMEN TURUNÇ BATURALP
BRÜKSEL - AB dõşişleri
bakanlarõ gayri resmi toplan-
tõsõnda Türkiye’nin AB ile dõş
politika konularõnda işbirli-
ğini derinleştirmesi konuşuldu.
Toplantõ, Lizbon Antlaşma-
sõ’ndan sonra yeniden yapõla-
nan AB dõş politika ve gü-
venlik biriminin başõna
geçen Catherine Ash-
ton’õn ve Ankara’nõn giri-
şimleri ile yapõldõ. Top-
lantõda masaya yatõrõlan
“stratejik diyalog” Tür-
kiye’nin etkili olduğu coğ-
rafyalarda daha yakõn iş-
birliğine gidilmesini ön-
görüyor. Bu “stratejik di-
yaloğun” Türkiye’nin
AB’ye tam üyelik süreci-
ni ne şekilde etkileyeceği
ise henüz bilinmiyor.
Brüksel’de basõn toplan-
tõsõ düzenleyen Dõşişleri Ba-
kanõ Ahmet Davutoğlu,
stratejik diyaloğun Türki-
ye’nin tam üyeliği yerine
önerilen “imtiyazlı ortaklık”
veya “stratejik ortaklık” kav-
ramlarõnõn parçasõ olmadõğõnõ
savunarak şöyle dedi: “Strate-
jik diyaloğa paralel bir şekil-
de müzakere sürecinin hız-
landırılması lazım. Müzakere
süreci yavaş yürürken stra-
tejik diyaloğun artması gibi
bir seçenek söz konusu değil.”
AB dõşişleri bakanlarõ ise ko-
nuya ilişkin görüş ayrõlõğõ için-
de. Toplantõ sonrasõnda gazete-
cilere konuşan Alman Dõşişle-
ri Bakanõ Guido Westerwelle,
“AB, Türkiye ile üyelik mü-
zakarelerine odaklanmak ye-
rine ilişkiler inşa etmelidir”
derken İngiliz mevkidaşõ
William Hague, Türki-
ye’nin üyelik sürecinin hõz-
landõrõlmasõndan yana görüş
bildirdi. Catherine Ashton
ise Davutoğlu’na destek ve-
rerek, “Bu Türkiye’yi 28.
üye olarak süreci tamam-
lamadan odaya almanın
bir yolu değil. Daha yakın
diyalog içinde olduğumu-
zu garanti altına almak-
tır” dedi.
Türkiye’nin artan öne-
minin vurgulandõğõ top-
lantõdan sonra Davutoğlu
Almanya, İngiltere, İsveç,
Danimarka ve Bulgaris-
tan dõşişleri bakanlarõ ile
görüşmelerde bulundu.
AB stratejik diyalog arıyor
New York’taki törende, İkiz Kuleler’de
hayatını kaybeden 2752 kişinin isimleri
yakınları ve gelecek yıl ziyarete açılacak 11
Eylül’ü Anma Müzesi’nde çalışanlar tarafından
okundu. ABD Başkanı Obama, Savunma Bakanı
Gates ve Genelkurmay Başkanı Mullen ise
Pentagon’daki törene katıldı. (REUTERS/AFP)
Dõşişleri bakanlarõ toplantõsõnda Türkiye ile ortak dõş
politika görüşüldü. Bunun üyelik sürecine etkisi belirsiz
Dışişleri bakanları toplantısından önce
DavutoğluveAshton2saatgörüştü.(AFP)
Dış Haberler Servisi - ABD’li bir rahibin Kuran yakma çağrõsõ
yapmasõ nedeniyle Afganistan’daki protestolar devam ederken Afgan
Devlet Başkanõ Hamid Karzai Pakistan’õ kastederek “terorizmin,
kökleri sökülmeden yenilemeyeceğini” söyledi. Logar vilayetinde
valilik binasõna yaklaşan göstericiler polis tarafõndan dağõtõldõ.
2001’deki işgalle devrilen Taliban ise ABD’nin Afganistan’a barõşõ
getirme şansõnõ kaybettiğini ve ülkeden koşulsuz olarak çekilmekten
başka çaresinin olmadõğõnõ iddia etti. ABD’nin Londra Büyükelçiliği
önündeki gösteride de “Kuran yakma” çağrõsõ protesto edilirken
Güney Afrika’da misilleme olarak “İncil yakma” çağrõsõ yapan
Muhammed Vavda’nõn engellendiği kaydedildi.
PROTESTOLAR SÜRÜYOR
Yunanistan’da Batı Nil
ölümleri artıyor
ATİNA (AA) - Yunanistan’da geçen ay
ortaya çõkan Batõ Nil virüsü nedeniyle
yaşamõnõ yitirenlerin sayõsõnõn 22’ye ulaştõğõ
bildirildi. Yerel basõnda yer alan haberlerde,
Batõ Nil virüsünün bulaştõğõ tespit edilenlerin
sayõsõnõn 207’ye yükseldiği, bunlardan
152’sinin taburcu olduğu, 10 hastanõn ise
yoğun bakõm ünitelerinde tutulduğu açõklandõ.
Özellikle Yunanistan’õn kuzeyinde görülen
vakalarda hayatõnõ kaybedenlerin büyük
bölümünü, 70 yaş üstü hastalar oluşturuyor.
Yaygõn olarak ateş, baş ve kas ağrõlarõ, iştah
kaybõ, bulantõ, kusma, ishal, ciltte kõzarõklõk,
lenf bezlerinin şişmesi gibi belirtiler gösteren
Batõ Nil virüsü, sivrisinekler aracõlõğõyla
memelilere bulaşõyor.