20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 EYLÜL 2010 PAZAR 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Allianoi Bir Pırlanta CMYB C M Y B Diyanet’inprojesiyleimamlarcamidençõkacak,mahallelerindekihersorunlailgilenecek İmamlõ yaşam başlõyor FIRAT KOZOK ANKARA - Diyanet İşleri Başkanlõ- ğõ’nõn Ankara, Tekirdağ, Karabük, Amasya ve Elazõğ’da pilot uygula- masõnõ başlattõğõ Diyanet’in Sosyal İçerikli Din Hizmeti proje ile, imam- lar artõk yalnõzca ezan okuyup namaz kõldõrmayacak, toplumsal yaşamda etkin rol oynayacak. Genellikle na- maz saatlerinde camiyi açõp daha sonra görev alanõnõ terk eden imam- lar, proje ile görev yaptõğõ mahalle- nin her sorunuyla ilgilenecek. Cami imamõ, ezan saatleri dõşõnda ev, kah- vehane, esnaf, fabrika ziyaretleri ger- çekleştirecek. Kendisini geliştirmek için konferans ve panellere katõlacak imam, daha sonra bu tür etkinliklere kendisi öncülük edecek. İmamlar ay- rõca okula gönderilmeyen çocuklarõn aileleriyle görüşerek aileleri ikna et- meye ve çeşitli vakõflar aracõlõğõyla mahallesindeki öğrencilere burs sağ- lamaya çalõşacak. Mahallesinde yaşanan çöp sorunun- dan içme suyu problemine kadar yurttaşlarõ ilgilendiren konularda devreye girecek olan imam, yurttaş- larõn dini konulardaki bilgi gereksi- nimlerini de yurttaşlarla doğrudan temas kurarak giderecek. Piknik de düzenleyecek İmamlar, sosyal etkinlikler çerçeve- sinde mahallelerinde piknik organi- zasyonlarõ yapacak, fidan dikme programlarõ düzenleyecek. Özellikle köylerdeki imamlar, köylünün sağlõk taramasõndan geçirilmesi için Sağlõk Bakanlõğõ ile işbirliği yapacak. Proje hakkõnda Cumhuriyet’e açõk- lamalarda bulunan Diyanet İşleri Başkan Yardõmcõsõ Prof. Dr. İzzet Er, proje ile mahalle ve köylerde görev yapan imamlara kendilerini yalnõzca namaz ya da cami görevlisi olarak görmeme bilinci kazandõrma- yõ amaçladõklarõnõ söyledi. Er, proje çerçevesinde 5 pilot ildeki uygula- ma sonuçlarõna ilişkin ilk değerlen- dirmeyi önümüzdeki dönemde ya- pacaklarõnõ sözlerine ekledi. ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Adana’da hasta tutuklularõn serbest bõ- kakõlmasõ için gösteri düzenlendi. İnönü Parkõ’nda bir araya gelen ve çe- şitli sloganlarla cezaevlerinde yaşa- nanlarõ protesto eden, aralarõnda İHD, BDP, BDSP, SDP, Halk Cephesi, Dev- rimci Prolaterya, Emek Özgürlük Cep- hesi ve TUHAYDER üyelerinin bu- lunduğu grup adõna açõklama yapan Nejat Okay şunlarõ söyledi: “Bizler, bugüne kadar hasta mah- puslarla ilgili yapmış olduğumuz çağ- rılar ve çalışmalarla sesimizi yetkililere duyurmaya çalıştık. Ancak yetkililer adeta kör ve sağırları oynayarak, olan bitenleri görmezden, duymazdan gel- mektedir. Bu duyarsızlık ve vurdum- duymazlık, bu konuda yetki sahibi olanların vicdanlarını rahatsız etme- yebilir. Ama bizlerin vicdanını ka- natmaktadır. Bu ülke bu kadar olum- suzluğu hak etmediği gibi, bu durum sonsuza kadar devam etmeyecektir.” (Fotoğraf: SAVAŞ KÜRKLÜ) Hastatutuklulariçineylem EV TELEFONUNDAN ‘ALO FETVA’ ÇIKIYOR Telefonlar karıştı ALİ ÖZTÜRK ANKARA - Ankara’nõn Abidinpaşa semtinde yaşayan Asiye Narin’i ev telefonundan arayan yakõnlarõ karşõlarõna Diyanet İşleri Başkanlõğõ’nõn “Alo Fetva” hattõnõn çõkma- sõyla şaşkõnlõğa uğruyor. Bu du- rumun nedenini anlayamadõ- ğõnõ ve mağdur olduğunu söy- leyen Narin, “Kimliğimi, gö- rüşümü hiçbir yerde sakla- mıyorum. Teknik bir hata da olabilir. Telefonum dinleni- yor da olabilir. Referanduma kısa bir süre kala böyle bir durumun başıma gelmesi bir hayli düşündürücü” dedi. Diyanet’in bulunduğu Es- kişehir yoluyla Abidinpaşa semtinin telefonlarõ da birbiri- ne yakõnlõk göstermiyor. ‘Mağdurum’ Konunun araştõrõlmasõ için savcõlõğa suç duyurusunda bu- lunduğunu belirten Narin, “Ay- nı mahallede oturduğumuz birkaç numarayı aradım ama yalnızca benim telefo- numda böyle bir sorun ol- duğunu öğrendim. Evi ara- yan herkes beni aradıkla- rında dalga geçiyorlar. Cid- di bir mağduriyet yaşıyo- rum. Bu sorunun bir an ön- ce çözülmesini bekliyorum” dedi. Ramazan ayõyla birlikte binlerce yurttaşõn aradõğõ hat- tõn, bayramda çalõşmamasõ da dikkati çekti. Anımsarsınız geçen yıl Expo 2015 fuarını İzmir’de yapmak için ülkece seferber olmuştuk. Aman aman neler yapmadık! Kafa kola almalar, rekabetler, yarışlar... Derken fuarı Milano’ya kaptırdık! Ve milletçe yasa girdik. Biliyor muydunuz: İzmir’i Expo 2015 için pazarlarken ana konumuz neydi? Unutmuşsunuzdur: “Herkes İçin Sağlık!” Ve tanıtımlarda bol bol Ege Bölgesi’nin, Bergama’nın, antikçağlardan beri nasıl sağlık merkezi olduğu gerçeğini kullandık. Allianoi’nin ılıcalar bölgesinin merkezi olduğunu anımsattık, Allianoi antik kentini, fuar için karar vericileri etkilemek ve onların gözlerin boyamak için kullandık. Bunu yaparken de aslında Allianoi’yi sulara gömerek yok etmek için çalışıyorduk. Biz biz deyip duruyorum... Hayır biz ve bizler değil; iktidar, Çevre Bakanlığı, Devlet Su İşleri, Turizm Bakanlığı. Koskoca devleti yönetenler! Çevre Bakanı ve bakanlığının bugüne kadar çevre ile ilgili bir geleceğe yönelik olarak, dünyanın ve Türkiye’nin karşı karşıya olduğu büyük sorunlar karşısında önemli şeyler yaptığını gören ve bilen var mı? Türkiye’nin bütün akarsularını ve bulundukları bölgeleri altüst edecek bütün kararlar, hükümetin eliyle hem Çevre hem de Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıkları yoluyla uygulanıyor. İtiraz yok! Yanıt hazır: Türkiye enerjisiz mi kalsın! Çevre Bakanı Veysel Eroğlu, Devlet Su İşleri’ni de kendisine bağladı. Bu çevre ve dünyanın beklentileri adına en büyük hatalardan biriydi. Böylece bakanlığını yatırımcı bakanlığa dönüştürdü! Oysa Çevre Bakanlığı, hükümet içinde çevreyi son derece dikkate alan, bakanlıklar arasında çevre eşgüdümünü sağlayan, çevre stratejik planlarını dikkate alan, koruyan ve kollayan bir görev üstlenmeliydi. Ama bakanlık, tam tersine, Türkiye işi bir bakanlık oldu, çevre konularında neredeyse bütün yatırımlara çevre adına “kolaylık” sağlayan bir bakanlık. Sanırım kurulurken de bu amaçlandı! Enerjiye ihtiyaç var, peki, iyi güzel, Türkiye’nın doğasını, yaşam alanlarını, hele hele tarihi ve kültürü yoketmeden... İktidarın da varlık görevi budur! Türkiye’nin bütün zenginliklerinde ve yaşam alanlarında filler gibi dolaşıp duran bir iktidara, Türkiye’nin ihtiyacı yoktur! Allianoi bir pırlantadır! İktidar, ülkeyi ya Allianoi ya enerji ikilemi içinde bırakamaz, bırakmamalıdır. İktidarın, Çevre Bakanlığı’nın, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın görevi, bir eşgüdüm içinde hem enerji sorununu çözmek hem de kültür varlıklarını korumak ve geliştirmektir. İktidar, kültürü ve doğayı sürekli olarak, güncel çıkarlara, kendi adamlarının çıkarlarına peşkeş çekmek peşindedir. İktidar için önemli olan, güncel ekonomik faaliyettir ama her ne pahasına olursa olsun! Bu faaliyet yıkacaksa yıksın, devirecekse devirsin, çökertecekse çökertsin, yok edecekse de yok etsin! AKP iktidarının anlayışı budur! Oysa ülkelerin elinde yarın kalacak en önemli hazine kültür varlıklarıdır. Arkeoloji, Türkiye’nin ana kültürel zenginliğidir. Uygarlıklar beşiği olma özelliği ve insanlığın yayılışında önemli rolü, Anadolu’yu çok özel bir konumda tutuyor. Dünya bilgi toplumuna dönüşüyor. İnsanlığın kalitesi yükseliyor ve her geçen yıl daha eğitimli hale geliyor. İnsanlığın geçmiş serüvenine merak artıyor. Arkeoloji, tarih zenginliği gelecekte en önemli kozlarımızdan biridir. Allianoi’yi öyle bir parlatırsınız ki bir Kaşıkçı Elması’na dönüştürebilirsiniz. Herkesin seyretmek için kuyruğa girdiği... Türkiye’nin böyle bir yönetime ihtiyacı vardır. Ama bu ekibin ne tarihe ne geleceğe bir sağlam bakışı vardır. Varsa yoksa bugün ve para kazanmak. Türkiye’yi bitirecek bir politikadır bu. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle