20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 PAZAR 12 EYLÜL 2010/SAY11277 DÜNYALIYAZILAR ZÜLAL KALKANDELEN "Mission Accomplished" bama, eylül başında yaptığı bir konuşmayla, Irak'taki Amerikan askerlerinin savaş operasyonlarının sona erdiğini açıkladı. inandınız mı? 7 Mart seçimlerinden bu yana yeni hükümet kurulamadığı için hâlâ Irak'ta başbakanlık koltugunda oturan Nuri el Maliki, "Bugün Irak egemen ve bağımsızdır" dedi. inandınız mı? Bağdat'a giden ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, "Basının artan şlddetten söz etmesine rağmen gerçek şu ki, her şey çok daha farklı, daha güvenli" dedi. inandınız mı? Bu soruları soruyorum. Çünkü ben hiçbirine inanmadım... Nasıl 7 yıl önce Irak'ta kitle imha silahları olduğunu iddia eden Amerikalı politikacılara inanmadıysam; nasıl Irak işgalinin 40. gününde bir savaş gemisinin üzerine çıkıp, "Mission Accomplished" (Görev yerine getirildi) yazılı pankartın önünde "savaşın bittiğini" ilan eden Bush'a inanmadıysam, onlara da öyle inanmıyorum... Çünkü bu üçü de, bugün Irak'ta oynanan oyunu sürdüren aktörler arasında... öyle olmasa Obama, Irak'taki asker sayısı 50 bine indi diye savaş operasyonları bitti diyebilir miydi? Her gün yüzlerce kişinin öldüğü bir ülkede işgalci devletin askerlerinin çatışmalara dahil olmayacagına kim inanır? Herkes bu aldatmacaya kansa bile, kendilerini sürekli kanlı çatışmaların içinde bulan o 50 bin asker buna inanır mı? Hele kendi komutanları, Irak'taki terör olaylarını gerekçe gösterip oradaki varlıklarının uzayabileceğini söylerken... * * * işgalci asker sayısının azalmasını "Irak'ın egemen bir devlet olduğu" şeklinde yorumlayan Maliki ise, kendi sözlerine kendisi de inanmıyordur herhalde... Belki de bu açıklamasıyla ABD'yi memnun edip kukla bir başbakan olmanın gereğini yerine getiriyordur. Ya da rakibi lyad Allavi, son seçimde meclise iki milletvekili daha fazla sokmuş olsa da, Amerika'nın kendisinin başbakan kalması için gösterdiği büyük çabaya karşı minnetini göstermeye çalışıyordur... Maliki'nin sözleri gerçekten trajikomik... Evet, Irak ile Amerika arasında imzalanan güvenlik anlaşmasına göre, askerlerin Irak'ı terk etmesinden sonra ABD'nin operasyon izni yok. Ancak Beyaz Saray, bunu aşmanın yolunu buldu... Amerikan askerleri 2011 yılı sonunda Irak'tan tamamen çekilse bile, onların yerini şu anda sayıları 7 bin olan özel güvenlikçiler alacak ve zaman içinde bu sayı daha da artacak. ABD, bölgedeki amaçlarını gerçekleştirmek için paralı asker sayısını artırıyor, savaşı özelleştiriyor.... Gelelim Biden'a... Irak'la ilgili sözleri söylerken geniş güvenlik çemberi altındaki resıni bir binadaydı herhalde... Oralardan durum sakin görünüyor olmalı... Yoksa son birayda 100'den fazla asker ve polis, 400 civarında Iraklının saldırılarda öldüğü yalan mıydı? Bağdat morgunda kimlikleri tespit edilmemiş 20 bin civarında cesedin bulundugunu yazan The New York Times uydurma haber mi yapmıştı? Olan şu ki; Obama, Maliki ve Biden, tüm dünyaya Irak'ta işler yolunda mesajı veriyor. Çünkü kasım ayındaki ara seçimden önce Obama'nın buna ihtiyacı var. Savaştan bunalmış, ekonomik açıdan toparlanamamış bir topluma bu mesajı vermek zorunda... Ancak gerçek şudur: Irâk'ta paylaşım gerçekleşmiş, dünyanın ikinci büyük petrol rezervini elinde tutan bu ülke artık Amerika'nın kontrolüne girmiştir. Gelirinin yüzde 95'inden fazlasını petrol ihracından elde eden Irak, global petrol şirketleriyle anlaşmalar imzalamak durumunda kalmıştır. Artık Obama ve Biden, gönül rahatlıgıyla "Mission Accomplished" diyebilir. Global kapitalizm, 21. yüzyılın emperyal güçleriyle el ele görevi yerine getirmiştir... • www.zulalkalkandelen.com [email protected] Kadınların çarşafla evlendiği yıllarda gelinlik dükkânı, kuaför açmış Bingöl'de Sema Kaygalak. "Gâvurluk yaptığı" için dj^ üç kez yakılmış dükkânlafı. İlk araba kullanan kadın, kahvehanelere rahatlıkla girip çıkan kadın olmuş. 17yıldırCHP'live şimdi de il başkanı... ıngol degozu kara ! bir kadın C HP Birîgöl İl Başkanı Sema Kaygalak, Bingöl'de "ilk"lerin kadını... ilk kuaför ve gelinlik dükkânını açmış, "gâvurluk yapıyorlar" diye üç kez molotofkokteyli ile yakmışlar. ilk araba kullanan kadın olmuş. 17 yıldır CHP'de aktif politika yapıyor ve 28 Mart 2010 tarihinden bu yana da il başkanı. Bu arada, açık öğretim fakültesinde de ögrenci. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroglu'nun Bingöl mitingi sırasında yaşanan protesto ve engellemeler üzerine emniyet müdürünü, AKP miletvekillerini telefonla arayarak çıkışınca dikkatleri çekti. Sema Kaygalak ile Bingöl'de "kadın olmak", "politikacı olmak" ve "Kılıçdaroğlu'ndan sonra CHP'nin durumunu" konuştuk. - Bingöl'de II başkanı oldunuz. Üstellk atama lle değil, kongrede . - yansarak seçlldlnlz. Kadın II başkanı yadırganmadı mı? - Aday oldum, delegelerin takdiriyle seçildim. Karşımda bir erkek arkadaşımız vardı. Erkek egemenliğini yıkarak geldim. inanıyorum ki, Bingöl'de CHP'nin en güzel dönemlerini yaşatıyorum. Gözüm kara olduğu için her yere girip çıkıyorum, tipik bir kadın değilim. Kadın il başkanı yadırganmadı. Bingöl'de 25 yıl kaldığım için o tabuyu yıktım. Erkekler de, kadınlar da beni olduğum gibi kabul etti. Azimli olduğumu onlar da kabul etti. - Politika daha çok kahvelerde yapılıyor. Kahvelere rahatlıkla girip çıkabillyor musunuz? - Çok rahatlıkla. Kadın kolları başkanıyken de gittim, şimdi yine de gidiyorum. Hiçbir sıkıntım yok. -Slyasete ilginlz nasıl başladı? Ben kendimi bildim bileli CHP'liyim. CHP'Iİ bir aileden geliyorum. Aslen Elazığlıyım, 25 yıl önce 1985'te evlenip Bingöl'e geldim. Bingöl'de sosyal TÜREY KÖSE faaliyetler sınırlıydı, sadece ev gezmeleri vardı, ben de onu sevmem. Ne iş yapabilirim diye baktım. Kuaförün eksik olduğunu fark ettim, kuaför salonu açtık. Sonra bir de gelinlik dükkânı açtık. O yıllarda genç kızlar çarşafla evleniyorlardı, ilk gelinlik dükkânını biz açtık. Bingöl'de ilk araba kullanan kadındım. Bingöl'de birçok "ilk"i ben gerçekleştirdim. Sonra CHP'ye üye oldum, kadın kolları yoktu, kadın kollarını kurduk, kadın kolları başkanı oldum. 17-18 yıl kadın kolları başkanlığı yaptım. Ev toplantıları yaptık. Aktif çalıştım. Bazı grupların hoşuna gitmedi bunlar. işyeri açmam da çok iyi karşılanmadı. Kadınları modernleştiriyoruz, çağdaşlaştırıyoruz diye, gâvurluk yapıyorlar, dediler. Üç kez işyerlerimi molotofkokteyli ile yaktılar. - Bu slzi korkutmadt m'rî'Nasıl^"*"' devam ettlnlz? ' • ' •*» - - Azmettim. Daha fazla üstüne gittim. Gözü karayımdır, işime daha çok sarıldım. Eşim de çok modern biridir. Kendisi hastane müdür yardımcısı, idareci. O da cesurdur. Her zaman arkamda durdu. - Tüm bunlann yanında bir de öğrenclllğe devam ediyormussunuz... - Evlendiğimde lise mezunuydum, üniversiteyi kazanmıştım ama gitmedim,- evlendim. ilk çocuğum doğduktan sonra tekrar sınava girdim kazandım ama yine gidemedim. Sonra bir kez daha girdim, açık öğretim sosyal bilimleri kazandım, bir yıl devam ettim. İkinci çocuğum olunca bir yıl dondurdum. Şimdi tekrar devam ediyorum. - Kılıçdaroglu'nu Bingöl'de AKP'lller protesto etti. Miting öncesinde duyumlannız oldu mu? - Biz duyumları almıştık. AKP'nin protesto yapacağını duymuştuk. Mitingimizden 2-3 gün önce, emniyet müdürümüz, valimiz, milletvekilimizle paylaştık. Kesinlikle böyle bir şey olmayacağını, hertürlü önlemi alacaklarını, Kılıçdaroğlu'na bir saldırı olmayacağını, yumurta, domates atılmayacağını söylemişlerdi. Bana çok inandırıcı gelmedi. Güzergâhımızı belirledik, emniyete verdik. Genel başkanımızın gelişinde kavşakta kendi kafamda belirlediğim güzergâha yönlendirdim otobüsü, emniyete bildirdiğimiz güzergâhı değiştirdim. Domatesler ve yumurtalar ellerinde kaldı. Miting alanında protesto yapan bir arkadaş vardı, milli eğitimde mutemet olarak çahşmış. Genel başkanımıza, üslubunuzu değiştirin, bir başbakana karşı kullanamayacağınız üslupta konuşuyorsunuz, dedi. Dinimize küfreden Müslüman olsa. Araştırdık, bir sürü dosyası var. Mitingimizi sabote etmeye çalıştılar. j- Dogu ve Güneydoğu'da CHP'Iİ olmak kolay II herhalde... Kılıçdaroglu'nun genel başkanı Imesinden sonra CHP'ye karşı tavır değişmeye başladı mı? - ilgi çok arttı. Kemal Bey'den sonra çoğu AKP'den gelen üyelerimiz var. BDP'den gelenler oldu. MHP'den bile gelenler oldu Kılıçdaroğlu rüzgârıyla beraber. Gençlik ve kadın kolları örgütlerimiz çok aktif. Burada üye sayımız 2 bini geçti. Genel başkanımızın özellikle Tunceli mitinginde söyledikleri burada yankı bulmaya başladı. Kadın üyelerimiz çok fazla olmaya başladı. Genç kızlar, üniversiteli kızlar ilgi duymaya başladı. Burada yılllarca "Kadın kadındır, üniversite bitirse bile eşinin bir adım gerisindedir" dendi. Şu anda çok mutluyuz. Söylemek istediklerimizi söylüyoruz. Genel merkezin Doğu ve Güneydoğu'ya bakış açısı değişti, burada insanların bize bakış açısı değişti. - Bir gün milletvekili olarak pariamentoya girmeyi hayal edlyor musunuz? -Şu anda düşünmüyorum. Partime ne kazandırırım, o uğraşı içindeyim. • OKTAYAKBAL TARZAN OLDU Çağdaş öykücülüğümüzün büyük ustası Oktay Akbal'aan 6O'lı, 70'li yılların İstanbul'u. Gencinden yaşlısına; bakkalından memuruna; edebiyatçısından köylüsüne, büyük kentin küçük insanlarının sıcak öyküleri... OKTAYAKBAL YALNIZLIK BANA YASAK Usta öykücü Oktay Akbal, 19601ı yılların istanbul'unda sıradan insanların iç dünyalaıına girerek duygularını, yaşam kaygılarını ve bunalımlarını anlatırken Türkiye'deki değisime de Tahsin Yücel'in dediği gibi tanıklık ediyoı. OKTAYAKBAL GARİPLER SOKAGi Oktay Akbal'ın Garipler Sokağı için Hasan Izzettin Dinamo "Gerçek realizmin geçtiği yol üzeıinde dinleneceâi seıin bir pınar başıdır", Attilâ llhan "Oktay, bu insanları seviyor, size de sevdiriyor. Çizdikleri bizim insanlarımızdır" diyor. OKTAYAKBAL t SUÇUMU2 İNSAN OLMAK Oktay Akbal'a Türk Dil Kurumu'nun 1958 yılı Roman Ödülü'nü kazandıran bu eser, Türkiye Radyoları'ndaki "Arkası Yarın" programına uyarlanarak ve daha sonra sinema filmi de çekilerek, genç Cumhuriyet döneminin klasik romanları arasında yerini aldı. OKTAYAKBAL AŞKSIZ İNSANLAR Cumhuıiyel dönemi öykümüzün büyük ustalarından Oktay Akbal, adeta içine doğduğu ikinci Dünya Savaşı yıllarının İstanbul'u, istanbul'un küçük insanları ve o insanların kocaman iç dünyaları ile okuru tanıştırıyor ve alıp götürüyor. OKTAYAKBAL İNSAN BİRORMANDIR Usta yazaı Oklay Akbal, anılaıdan kopup bugünü yasamak isteyen ve geleceğe bakmak için geçmişi yerle bir eden bir öykünün içine çekiyor okuru; anılar ve izlenimler roman boyunca bir hesaplaşma aracına dönüşüyor. OKTAYAKBAL ÖNCEİKMEKLER .B02ULDU 1946'da yayımlanan ilk kilabı için Oktay Akbal "Kitabımı annemin sattığı Tophane'deki evin parasıyla bastırmıştım. Kendim dağıtmıştım" diyor. Yazmak ve yaratmak tulkusuna kapılan birgencin öyküleri, günümüzde 1940'iı yılların belgesel anısına dönüştü. OKTAYAKBAL HİROŞİMA'LAR 0LMASIN 6 Ağuslos 1945'le Hiroşima'da insanlık tarihinin en büyük felakeli yaşandı. İlk atom bombasının insanların üzerine atıldığı o acı günden 25 yıl sonra, Oktay Akbal Hiroşima'ya gitli ve büyük trojedinin izlerini sürdü; Hiroşima'lar bir daha olmasın diye! www.kitap.cumhuriyeti.com.tr Merfceı: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 Şişli Tel: 0 212 343 72 74 Ankara Şube: Ahmet Rasim Sokak No:14 Çankaya Tel: 0 312 442 30 50 IzmlrŞube: H. Ziya Bulvarı 1352. Sokak No: 2/3 Pasaport Tel: 0 232 44112 20 Dağıtım: İKİ A (0212 272 45 46), Alfa (0212 513 53 03), Final (0212 444 35 90) c<Cumhuriyet Kitapları KlTAP OKUDUĞUNUZU BİLİYORUZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle