19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada adım adım yaklaşıyor. Her alanda toplumu ikiye böldü. Son bölücü marifeti yargı! Bu gelişmeleri dar alanda top çevirmek gibi yetersiz görüyor, küçümsüyor ve anayasa değişikliği ile bağımsızlığına kelepçe vurarak yargıyı da avucunun içine hapsetmek isteğini açığa vuruyor. İktidara geldiğinden beri ülkenin sağlam temellerini onaracağı yerde; üstlendiği görev, yürüttüğü, uyguladığı planlı strateji; 7 yıldır izlenen somut örneklerle apaçık ortada: 7 yıldır RTE’nin temel amacı; laik, sosyal hukuk devleti diye özetlenen temel kuralları ve uygulamaları tamamen ortadan kaldıramazsa bu kuralları dolaylı birtakım girişimlerle sarsmak! Devlette de toplumda da uyguladığı “benden olanlar-olmayanlar” kuralını, hukuk devleti kavramlarının savunucusu son iki kaleye, TSK ile yargıya da uyarlamaya çalışıyor. Herhangi bir demokratik ülkede yaşanmış olsa hükümetleri deviren, hatta erken seçimleri zorlayan olayların üzerinde ahvali adiyedenmiş gibi durmuyor. Van’da ana muhalefet lideri Deniz Baykal’a polis yetkilileri il kongresinin yapılacağı binaya giden sokağa parti otobüsüyle girmemesini söylüyor. Baykal, polisin uyarısını dikkate almıyor; otobüsle sokağa giriyor ve... bir grubun taşlı, yumurtalı saldırısıyla karşılaşıyor. Haklı olarak “Bu bir tuzak” diyor. PKK ve Barış ve Demokrasi Partisi olaylarla ilişkisi olmadığını açıklıyor ve sonradan kimi fotoğraflı belgelerle açıklandığına göre saldırı: Polisin yanı sıra Van Milletvekili AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in akrabaları, AKP il örgütünde görevli olan kimilerinin tezgâhı! Fakat bir sonuç var; bu hükümetin elinde devletin bir parti (AKP) devleti olmaya yöneldiğini gösteren bir sonuç: Bir AKP binasına ufacık taş atılsa devletin bütün olanaklarını seferber eden RTE: Evet Başbakan, -Baykal’ın dediği gibi- laf olsun diye bile soruşturma açılacak, “gereken yapılacak” diyemiyor! Bir başka örnek: Arada bir ekranda kaşları çatık bir siyasetçi görünür: Devlet Bakanı Hayati Yazıcı. Baştan aşağı uydurma yeni bir tartışma açmayı denedi: 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerinde “Genelkurmay Başkanı geliyor, hepimiz ayağa kalkıyoruz” dedi ve... geri hizmette başarılı askerlik yapan RTE’nin Zafer Bayramlarında “ev sahipliği yapmasını” önerdi. Bir devlet bakanı, ufacık bir araştırma, soruşturma ile Zafer Bayramlarında uygulanan protokolde iddia ettiği gibi Genelkurmay Başkanı’nın geldiği anons edilince TBMM Başkanı’ndan bakanlara kadar hiç kimsenin ayağa kalkmadığını öğrenebilirdi. Ama Başbakanına selam gönderiyor. “Sen RTE, tüm zaferlerin komutanı! Elbette 30 Ağustos zaferinde ev sahipliği yapman gerekmez mi?” demek istiyor. Devletin her alanda zaten çivisi çıkmış; bir hamle de yârandan! Son taze örnek: Olayların bir başka yüzünde ise sorumlular arasında adeta himayeye mazhar konumda olan eski Genelkurmay Başkanı, bir emekli orgeneralin (Hilmi Özkök); mahkemeye ve hapse düşmüş bir başka emekli orgeneralin (Çetin Doğan) kimi sorularına verdiği yanıt dikkati çekiyor. Soru nedir? Çetin Doğan: “Özkök, söyle bakalım Mayıs 2003’ün son haftasında bana ‘içinde bazı emekli orgenerallerle sivillerin de bulunduğu bir grubun ihtilal yapacağını duydum, doğru mu?’ diye sordun, ben de ‘bu işlerin içinde olmam’ diye karşılık verdim: Bu konuşmayı doğrula” diyor... Özkök kızıyor silah arkadaşı Çetin’e, yanıtlıyor: “Onun (Doğan’ın) soru sorması değil, sorulara cevap vermesi gerekiyor!” Oysa Çetin Doğan, Özkök’e elbette bu soruyu soracak. Balyoz darbesinin baş sanığı olarak yargılanıyor. Özkök; yanıtını açıkla ki “darbenin içinde veya başında olmadığımı kanıtlayayım” diye uğraşıyor. Öteki emekli orgeneral her şeyi bilen ama gerçeğe ulaşmayı sağlayacak hiçbir şey açıklamayan bir Buda heykeli gibi: “Soru sorması gereken o değil, benim” deyip darbe hazırlıklarını bile bile sorumluluğu gereği soruşturma açtırmadan ört ki ölem diyen bir anlayışın sahibi olarak, gerçeği arayana saldırgan yanıtlar veriyor. Yüksek askerler böyle olursa... siviller haydi haydi... RTE de böyle böyle... SAYFA 8 NİSAN 2010 PERŞEMBECUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 8 Nisan Oslo B 6 Helsinki B 3 Stockholm Y 11 Londra PB 16 AmsterdamB 11 Brüksel B 14 Paris B 14 Bonn Y 12 Münih B 17 Berlin B 19 Budapeşte B 19 Madrid B 20 Viyana B 17 Belgrad B 17 Sofya B 15 Roma Y 16 Atina B 19 Zürih B 19 Moskova PB 16 Aşkabat PB 27 Taşkent PB 23 Bakû PB 16 Bişkek PB 18 Tiflis Y 21 Kahire PB 22 Şam Y 19 İstanbul Y 16 Edirne Y 17 Kocaeli Y 13 Çanakkale B 15 İzmir B 17 Manisa B 17 Denizli Y 15 Zonguldak Y 10 Sinop Y 12 Samsun Y 14 Trabzon Y 12 Giresun Y 12 Ankara Y 11 Eskişehir Y 10 Konya Y 12 Sıvas Y 10 Antalya PB 20 Adana Y 22 Mersin Y 22 Diyarbakır Y 15 Şanlıurfa Y 18 Mardin Y 16 Siirt Y 17 Hakkâri Y 8 Van Y 10 Kars Y 10 Ülkemizin geneli çok bulutlu, Marmara’nın batı- sı, Kuzey Ege kıyıları ve Batı Akdeniz kıyıları dışın- da kalan tüm ülke geneli yağışlı geçecek. Yağışlar; Batı Karadeniz ile Adana Hatay, Kahramanmaraş, Tunceli, Bingöl, Malatya ve Elazığ çevrelerinde kuvvetli olmak üzere yağmur ve sağanak, Batı Karade- niz’in iç kesimlerinin yük- sekleri ile Doğu Anado- lu’nun kuzeydoğusunun yüksekleri ile Kütahya, Af- yon, Bilecik ve Bolu çev- relerinin yükseklerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Başbakan Erdoğan’õn davet ettiği Fransa Cumhurbaşkanõ Sarkozy, yõl sonunda Ankara’ya gelecek ‘Kızlık soyadı” itirazı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 8. Aile Mahkemesi yargõcõ Eray Karõnca, kocasõnõn soyadõnõ almak istemeyen bir kadõnõn açtõğõ davada, evlenen kadõnõn kocasõnõn soyadõnõ almasõnõ düzenleyen Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 187. maddesinin anayasaya aykõrõlõğõ iddiasõyla, itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Fransõz bir erkekle evlendikten sonra kocasõnõn soyadõnõ alan A.P. (T) ile başlayan kendi soyadõnõ kullanmak için dava açtõ. Mahkeme, yasa gereği, Anayasa Mahkemesi’nden 5 ay içinde herhangi bir kararõn çõkmamasõ durumunda, yürürlükteki kurallar uyarõnca davayõ karara bağlayacak. UĞUR HÜKÜM PARİS - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1 Temmuz 2009’da başlayan “Fransa’da Türkiye Mevsimi”ni kapatmak üzere geldiği Paris’te dün Fran- sa Cumhurbaşkanõ Nicolas Sar- kozy ile buluştu. Fransa Cumhurbaşkanõ Sar- kozy ile çalõşma yemeğinde bir araya gelmeden önce birkaç ga- zeteciyle sohbet toplantõsõ ya- pan Erdoğan, Sarkozy’nin Tür- kiye’nin AB üyeliğine karşõ çõk- masõ konusunda “Umutsuzlu- ğa kapılmıyorum. Sarkozy’nin yaklaşımını gözden geçirebile- ceğini düşünüyorum” dedi. Er- doğan, İran’õn nükleer progra- mõnõn askeri hedefleri konusun- da da bugüne dek Uluslararasõ Atom Enerjisi Kurumu’nun ke- sinliklerden değil, olasõlõklardan bahsettiğini söyleyerek olasõlõk- lara dayanarak bir ülkenin suç- lanmasõnõn söz konusu olmadõ- ğõnõ ifade etti. 1 saat 45 dakika sürdü Erdoğan, bazõ ikili görüşmele- rin ardõndan Sarkozy ile Elysee Sarayõ’nda çalõşma yemeğinde bir araya geldi. Görüşme öngörü- lenden uzun sürerek 1 saat 45 da- kika sürdü. Görüşmenin ardõndan Sarkozy, Erdoğan’õ merdivenle- re kadar gelerek uğurladõ. Dõşiş- leri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanõ ve Başmüzakere- ci Egemen Bağış ile Fransõz mevkidaşlarõ Bernard Kouchner ve Pierre Lelouche’un da katõl- dõğõ görüşmenin ardõndan basõn toplantõsõ düzenlenmedi. Başbakan Erdoğan, Sarkozy ile yapõlan görüşmenin içeriğinin sorulmasõ üzerine, gayet verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini bildirerek, iki ülke ilişkilerinin ya- nõ sõra Türkiye ve Fransa’nõn G- 20’de neler yapabilecekleri ko- nusunu ele aldõklarõnõ kaydetti. Er- doğan, “Kore’den sonra dönem başkanlığı Fransa’ya geçecek. Bu dönem başkanlığı öncesinde de kendilerini Türkiye’ye davet ettim. Dönem başkanlıkları ön- cesinde gelebileceklerini söyle- diler” dedi. Basın ilgi göstermedi Erdoğan’õn ziyaretine önde ge- len Fransõz televizyonlarõnõn ha- ber kanallarõnda yer verilmeme- si dikkat çekerken kimi gazete- lerde ziyaret öncesi analizler ya- yõmlandõ. Le Monde, Başbakan Erdoğan’õn Paris ziyaretini “has- sas” olarak niteledi. Türkiye’nin AB müzakere sürecinin başla- masõndan bu yana Erdoğan’õn ilk kez ikili bir ziyaret çerçeve- sinde Fransa’da ağõrlandõğõ ha- tõrlatan gazete, Erdoğan’õn, Al- manya Başbakanõ Angela Mer- kel’in Türkiye ziyaretinden bir hafta sonra Türkiye’nin AB üye- liğinin diğer bir muhalifi olan Fransa’yõ ziyaret ettiğine dikkat çekti. Ziyaret sõrasõnda Türki- ye’nin AB üyeliğinin yine “baş- lıca anlaşmazlık konusu” ol- duğunu da ifade eden Le Monde, AB’ye üyelik müzakerelerindeki 35 başlõktan sadece 12’sinin açõ- labildiğine işaret ederek “müza- kereler adeta durdu” yorumu- ‘Amacı isim yapmak’ Dış Haberler Servisi - Türki- ye ve İsrail arasõnda Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan’õn İsrail’e yönelik eleştirileriyle yaşanan polemik giderek büyürken, Er- doğan ve İsrail Dõşişleri Bakanõ Avigdor Lieberman arasõndaki atõşmaya İsrail Başbakanõ Bin- yamin Netanyahu da katõldõ. İsrail Başbakanõ Netanyahu, Başbakanlõğõnõn ilk bir yõlõ için- deki faaliyetlerine ilişkin düzen- lediği basõn toplantõsõnda, Baş- bakan Erdoğan’õn Paris’te, Fran- sõz gazetecilerle yaptõğõ toplan- tõda, İsrail’i, “bölge barışının baş tehdidi” olarak nitelendirme- siyle ilgili soruya yanõt verdi. Ne- tanyahu, Erdoğan’õn İsrail’e söz- lü saldõrõlarõnõn İsrail’in Gaz- ze’deki Dökme Kurşun operas- yonu sõralarõnda başladõğõnõ be- lirtip, “Bu üzücü bir gelişmedir. Bunun bölgemizdeki ilişkilerin gelişmesine hizmet edeceğini sanmıyorum. Biz Türkiye ile iyi ilişkiler istiyoruz. Erdoğan’ın, gerçekleri bilmesine rağmen devamlı olarak İsrail’e saldır- ma yolunu seçmesinden üzgü- nüz” diye konuştu. TRT Arapça’nõn açõlõşõ sõra- sõnda Kudüs’te yaşanan duruma Türkiye’nin sessiz kalamayaca- ğõnõ söyleyen Erdoğan’õn gide- rek Libya lideri Muammer Kaddafi’ye ve Venezüella’nõn solcu Devlet Başkanõ Hugo Chavez’e benzemeye başladõğõnõ öne süren İsrail’in aşõrõ sağcõ Dõş- işleri Bakanõ Lieberman, son olarak da Erdoğan’õn “İslam dünyasında isim yapmaya ça- lıştığını” söyledi. Lieberman, “Erdoğan’a şunu demeliyiz: Eğer İslam dünya- sında kendine bir isim yap- mak, yeni bir statü yaratmak is- tiyorsan, bunu bize rağmen yapmamalısın” diye konuştu. Filistin ve dõş politikada son bir yõlda uzlaşmacõ bir çizgi benim- sediklerini öne süren Lieberman, “One minute” krizi ile “Ayrılık” dizisine atõfta bulunarak, “Baş- bakan’ın saldırıları bugün baş- lamadı. Davos Konferansı’nda Cumhurbaşkanı (Şimon) Pe- rez’e karşı sergilediği olumsuz tavrı, Gazze’de çocukların İsrail askerleri tarafından öldürül- düğünü gösteren filmi hepimiz hatırlıyoruz” ifadesini kullan- dõ. Türkiye ile yeni sorunlar ya- ratmak istemediklerini söyleyen Lieberman, “Pakistan veya Irak’ta binlerce insan bomba- larla öldürülürken Erdo- ğan’dan hiç protesto sesi duy- madık. Erdoğan bize ders ver- meden önce Kürtlerle olan so- runlarını çözsün” dedi. Lieberman ayrõca, yerleşim in- şaatlarõ nedeniyle tepki çeken Kudüs’teki durumu, “Türkler ve Rumlar arasında bölünmüş durumdaki” Kõbrõs’a benzetti. Resmi ziyaret için Paris’te bulunan Başbakan Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sar- kozy’yi Türkiye’ye davet etti. Sarkozy de kasım ayından sonra Türkiye’ye gelebileceğini söyledi. nu yaptõ. “Fransız diplomasisinin kay- bolan gururu” başlõklõ haberin- de Liberation, Fransa’nõn artõk bir dõş politikasõnõn bulunmadõğõ ve Fransõz diplomasisinin karmaşa içinde olduğu yorumunu yaptõ. Liberation “Bunun en dikkat çe- kici örneği Fransa’nın Türkiye tarafından nefret edilmeyi sağ- lamasıdır. Fransa, Türkiye’nin AB üyeliği lehindeki stratejik argümanları göz ardı etmekle kalmıyor, kendi çıkarları pa- hasına ve (aşırı sağcı) Ulusal Cephe’nin yükselişini önleye- meyen basit seçim hesapları nedeniyle üyeliğe karşı çıkı- yor” diye yazdõ. Nouvelle Observateur ise “Er- doğan ve Sarkozy anlaşmaz- lıklara rağmen işbirliğini ko- nuşacak” başlõklõ haberinde, Pa- ris ve Ankara’nõn, Türkiye’nin AB üyeliğinin yanõ sõra İran’õn nükleer programõna ilişkin de farklõ tutumlarõna dikkat çekti. İsrail-Türkiye geriginliği tõrmanõrken Liberman, “Pakistan veya Irak’ta binlerce insan bombalarla öldürülürken Erdoğan’dan hiç protesto sesi duymadõk” dedi ANKARA (ANKA) - Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden So- rumlu Üyesi Stefan Füle’nin Erivan ziyareti sõrasõnda yaptõğõ açõklamalar Ankara’da rahatsõzlõk yarattõ. Dõşiş- leri Bakanlõğõ, Türkiye’nin Erme- nistan ile ilişkilerinin normalleşme- sine yönelik süreçte en başõndan iti- baren güçlü bir irade sergilediğini be- lirtti. Bakanlõk, “Türkiye’nin bu güçlü iradesi, aynı zamanda, Gü- ney Kafkasya’da kapsamlı barış, istikrar, huzur ve refahın tesisine duyulan ihtiyacın gereğidir. Tür- kiye’nin üstlendiği bu misyonun kendisine hatırlatılmasına ihtiya- cı bulunmamaktadır” diyerek or- taya koydu. Dõşişleri Bakanlõğõ Sözcüsü, bir so- ru üzerine yaptõğõ açõklamada, Tür- kiye’nin, etkin biçimde uyguladõğõ sõ- fõr sorunlu komşuluk politikasõyla esasen iyi komşuluk ilişkilerine ver- diği önemi ortaya koyduğunu belir- terek Türkiye’nin de komşusu Er- menistan ile ilişkilerinin normalleş- mesine yönelik süreçte, en başõndan itibaren, bölgesel barõş, istikrar ve uyum vizyonu çerçevesinde güçlü bir siyasi irade sergilediğini kaydetti. “Türkiye’nin bu güçlü iradesi, aynı zamanda, Güney Kafkas- ya’da kapsamlı barış, istikrar, hu- zur ve refahın tesisine duyulan ihtiyacın gereğidir” diyen sözcü, “Türkiye’nin üstlendiği bu mis- yonun kendisine hatırlatılmasına ihtiyacı bulunmamaktadır” ifade- sini de ekledi. Stefan Füle, Erme- nistan ziyareti sõrasõnda Türkiye’nin Ermenistan ile uzlaşma çabalarõnõ sürdürmesi gerektiğini söylerken komşularla iyi ilişkiler ve AB üyeli- ği arasõnda bir bağ da kurmuştu. FÜLE’NİN SÖZLERİ RAHATSIZLIK YARATTI STEFAN FÜLE KORSANLAR BİR TÜRK GEMİSİNİ DAHA KAÇIRDI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk bayraklı “YASIN-C” isimli gemi, dün Ken- ya’nın Mombasa Limanı’ndan 270 deniz mili açıklarında deniz haydutları tarafın- dan kaçırıldı. Gemide 25 Türk mürettebat bulunuyor. Denizcilik Müsteşarlığı Ana Arama Kurtarma Koordinasyon Merke- zi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Ukrayna’nın Mariupol Limanı’ndan yük- lediği dökme buğdayı Kenya’nın Mombasa Limanı’na götüren olan Türk bayraklı “YASIN-C” isimli geminin, dün saat 15:12’de Kenya’nın Mombasa Lima- nı’ndan 270 deniz mili açıklarında deniz haydutları tarafından kaçırıldığı yönünde bilgi alındı. Açıklamada, 25 Türk persone- lin bulunduğu gemiye ilişkin gelişmelerin Ana Arama Kurtarma Koordinasyon Mer- kezi’nce takip edildiği belirtildi. Tartan’dan TARİŞ dayanışması İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Konak Belediye Başkanõ Dr. Hakan Tar- tan, işten çõkarõldõklarõ için eylem yapan TARİŞ İplik Fabrikasõ çalõşanlarõna mo- ral ziyareti gerçekleştirdi. İşçilerin maddi ve manevi olarak yanlarõnda olduklarõnõ söyleyen Tartan, “Bizim beraberliğimiz pazara kadar değil inşallah mezara ka- dar. Biz hangi görevde olursak olalõm, belediye başkanõ, bakan ve milletvekili; yarõn sade vatandaş olarak yine biz bü- tün gücümüzle, yüreğimizle, sevgimizle her zaman sizin yanõnõzdayõz” dedi. Güreli kitaplarını bağışlıyor İstanbul Haber Servisi - Gazeteci, yazar Nail Güreli yaklaşõk 10 bin kitap ve birçok gazete kupüründen oluşan kitaplõğõnõ Mal- tepe Üniversitesi Kütüphanesi’nde kurulan “Nail Güreli Kitaplõğõ”na bağõşlayacak. Kitaplõğa ilişkin protokol dün Maltepe Üniversitesi Marmara Eğitim Köyü’nde Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Gü- nay’õn da katõldõğõ bir törenle imzalandõ. Güreli’nin kitaplõğõnda basõnla ilgili kitap- lar, çeşitli konularda belgesel ve başvuru kaynağõ niteliğinde yayõnlar, ansiklopedi- ler, gazete koleksiyonlarõ, katõldõğõ televiz- yon programlarõnõn kayõtlarõ, verilen ödül- ler, kendisiyle yapõlmõş söyleşi ve röpor- tajlarõ ve kendisine ait 16 kitabõ yer alõyor. Gaziantep’te patlama: 4 yaralı NURDAĞI (AA) - Gaziantep’in Nurdağõ ilçesinde, hurdacõlõk yapan Şahin ailesinin evinde patlama oldu. Olayda Sevim Şahin (41) ile Yusuf Aslan (10), Kemal Bağõr (12) ve kardeşi Onur Bağõr (10) yaralandõ. İncelemelerde bulunan ve parçacõklarõ toplayan polis, parçalanmak istenirken patlamaya neden olan cismin ne olduğunu belirlemek için çalõşma başlattõ. Ölü yolcu uçağa binemedi BERLİN (AA) - Gitta J. (66) adlõ bir Al- man kadõn, pahalõ cenaze nakil masrafla- rõndan kaçõnmak için İngiltere’de ölen eşi Kurt Willi J’yi (91), hava yolu şirketi Easyjet ile normal bir yolcu gibi Berlin’e göndermeye çalõştõ. Bilet kontrolünün ya- põldõğõ gişede yetkilinin Kurt Willi J’ye birkaç kez sağlõk durumunu sorduğu, ce- vap alamamasõ üzerine de doktor çağõrdõ- ğõ, doktorun Kurt Willi J’nin öldüğünü tes- pit ettiği kaydedildi. Bu durum üzerine Gitta J. ve Anke A’yõ gözaltõna aldõ. Paris’te hassas görüşme
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle