23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
ZehraÜnüvar'dan ŞahmaranıYutmak' Savrulan insan ilişkileri zehra ünüvar, yeni öykü kltabı şahmaranı YutmaKta yaşamın odağındaki insan dramlarına dikkatimizi top- luyor ve dayanışma, sevgi, yardımlaşma gibi unutul- maya yüz tutan toplumsal değerlerle yolumuzu aydın- latıyor. n Hülya SOYŞEKERCI Z ehra Ünüvar, Şahmarant Yutmak'ta yer alan yirmiden fazla öyküsünde, daha çok kırsal kesim insanlarının so- runlannı, scvdalarını, ayrılıklarını et- kili bir dille işlerken; bir yandan da köylü ve kentli kadınlann derinden yaşadıklan toplumsal baskıya, feo- dal-ataerkil düşiincelerin, gele- nek ve göreneklerin ya da emek sömürüsünün kıskacın- da kalmalarına, sonrasındaki bilinç kazanma ve direnme sü- reçlerine dikkat çekiyor. Zehra Ünüvar, bu öyküler tnplamında, insandan topluma toplumdan insana gidip gelen yazınsal kurgular ve bakış açı- larıyla, bireyi çevreleyen top- lumsal ilişkiler ağını göstere- rek, ıımuda, mücadeleye ve di- renmeye vurgu yapıyor. Edebi- yatla hayatın buluşma nokta- sındaki derin kaynaklardan us- talıklı kurgular, canlı ve etkili yaşam parçalan devşiriyor. Bu noktada dünyayı, yaşamı, dilin içinde, dil aracılığıyla yeniden oluşturarak sanatsal gerçeklik- lere yeni pencereler açıyor. Akıp giden zamanın, tekno- lojik hızın ve küreselleşmenin içinde her şey aşınıyor, değişip dönüşüyor, bambaşka bir şek- le biirünüyor. Değişen dünya ile birlikte yitip gidcn değerler, içimizde birer özlem olarak ya- şamayı sürdürüyor. Zehra Ünüvar, "emek" kavramuıı so- mutlaştıran; ona atfedilen de- ğcrlc yücelen ideal bir dünya- nın özlemini içten içe dııyum- satıyor öykülerinde. Tüketim ekonomisinin dayatmasıyla sü- rekli eşya yenileyen aileler, köylüleri kandırarak rahatına bakan sahtekâr kişiler bu öy- külerin dünyasıntla eleştirel bir bakışla var oluyor. Unutulup giden ve yalnızlığa sürüklenen yaşlıların içinde bulunduğu zorlu insanlık durumları da et- kili bir dille anlatılıyor. Kadın sorunlarına, kadın cmcği bağlamında yaklaşan ya- zar, kırsaldan kente gelen ka- dının bilinçlenme sürecine vurgu yapıyor. Tütüncü kadın- lar, cv kadınları, çocuk doğu- ramadığı için eziklik duyan, bi- linçli ve aydın kadınlar öyküle- rin dokusunda yer alıyor. Bir Ortadoğu ülkesinde kadına din adtna uygulanan ağır ceza- larııı karanlık ve kanlı yüzüne de tanık oluyoruz "Sevdi Fati- öyküsünde. Şahmaranı Yutmak kitabında unutulup giden yazlık sinema sevinçlerinin, geçmiş zamana duyulan özlemin, küçük bir Ana- dolu kentinin Nergis Sokagı'ndaki sıcak komşuluk ilişkilcrinin, kadınlar arasındaki sevgi ve dayanışmanın altı çizilirken, "Ner- gis Sokağı" öyküsüne bağlı olan "lyi Yü- rekli Çingene"de birbirini ötekileştirme- den bir arada, sevgiyle yaşamanın güzelliği, barış kültürü bağlamında işleniyor. Bu öy- künün gizemli, mitolojik bo- yutları ve zaman geçişleri etki- leyici. Kitaptaki öykülerin sağlam bir kurguyla nlııştımılduğu, diyaloglann canlı ve doğal ol- duğu, gözlem ve ayrıntılara önem verildiği dikkati çekiyor. Yer yer sinematograf ik ve dra- matik anlatımlar öyküleri il- ginç kılıyor. Betimlemelerin iş- levsel olduğu; yaşamdan yansı- lanan duyumlar ve algılar üze- rine kurulduğu görülüyor. Metinlerin dokusunda yer alan akıcı, pürüzsüz ve duru bir anlatım bütün öyküleri kuşatıyor. Yazann, çocuk edebiyatı yazarlığından gctirdiği deneyi- min, öykülere zaman zaman düşsel motif- ler ve masalsı öğeler kazandırdığı, böylece öykünün anlam ve söylcm olanaklannı ge- nişlettiği görülüyor: "Bu dolap bana gü- lümsedi. Içimi serinletti. îçimden onun bir dişi olduğuna karar verdim ve adını Serin Hanım koydum" (s. 12). "Göz göze gel- memeye çalışarak aynanın yüreğini sardı" (s. 75). "Tüm sesler sustu. Güneşini kara bir bulut kapladı baştanbaşa. Bahçedeki çiçekler, saçlannı yoldu. Serçeler utandı olan bitenden" (s. 20). "Tuttu Yalnızlığının Elinden" öyküsü; bakış açısı, kurgu, öyküleme tekniği açısın- dan iarklı bir metin. Dil daha şiirsel bir kı- vam kazanıyor, imgeler yoğunlaşıyor, söy- lencesel bir anlatım duyumsanıyor. Bu öy- kü, oldukça örtük bir metnin dokusunda kendini var ediyor; tıpkı dile getirdiği "yaş- lı yalnızlık" kadar etkili ve dcrinlikli: "Yaş- lı gövdesinin içinde sakladığı, delikanlı yü- reğinde taşıdığı sevgisi şaşırdı. Bir çığlık yırttı ortalığı. Dal gibi bir yürek direndi il- kin. Bakışmalar, gülüşmeler, öpüşmclcr geçti içinden. Derken, erken budanan bir dal gibi, özsuyunu gözyaşı ederek düştü topraga." (s. 20) Kitaba adını veren "Şahmaranı Yut- mak" ise söylencelere göndermeler yapan, zorlu ve kavuşulmaz bir sevdanın öyküsü. Zehra Ünüvar bu kitabında, değişim rüz- gârlannda savrulan insan ilişkilerini, yaşa- mın zorluklarını, toplıımsal-insani değerle- rin aşınan yüzünü mercck altına alıyor. Emeğe, dayanışmaya, sevgiye, adaletc vur- gu yaparak, içimizdeki güzellikleri çoğaltı- yor. • Şahmaranı Yutmak/ Zehra Ünüvar/ Cumhuriyet Kitaplan/208 s. ma KamuranCödelekten Kierkegaard1 Bireyin varoluşunu anlamak Kamuran Gödelek tarafından hazırlanan Kierkegaard adını taşıyan kitapta. Kierkega- ard'ın yaşamı ve felsefesl, Ki- erkegaard üzerine başka dü- şünürlerin yazılannın çeviriler ile düşünürün eserlerlnden 270 sayfalık bir çe'taviri-seçki- den oluşuyor. öTaşkınerKETENCK*) "E$.er evlenirsen, pijmart oLtcaksm; e&er cvknmezsen, yine pijman nlacaksm; cger ıvlenirsen veya evlenmez- «'«, her iki iurumda da pifman ulacaksın; evlensen de evlenmesen de her iki durumda da pijmun olacaksın, Dünyamn ayunlarına gül, pijtnan olacakan; onlar için agla, yine pijtnan olacaksın, her ikisine de pifnan ola- cakstn; dünyamn oyunlartna gühen veya dgUsan, her ikisine de ptjman olacaksın. Bir kadına inan, pisman olacaksın, ona inanma, yine pisman olacaksın; hır kadı- na inan veya ona inanma, her ikisine de pisman olacak- sın; bir kadına inansan da veya inanmasan da her ikisine de pisman olacaksın. Kendini an, pisman olacaksın; ken- dini asma, yine pisman olacaksın; kendisi as veya asma, her ikisine de pisman olacaksın; kendini assan da veya asmasan da her ikisine de pisman olacaksın Hu, haylar bütünfelsefenin özü ve loplamıdtr." Kictkegaan) i elsefe tarihi açısından bakıldığın- da 19. yüzyıl, olağanüstü zengin bir dönem. Fichte, Schelling, He- gel, Kierkegaard, Nietzsche, Manc, Comte... Böylesi bir felsefi zen- ginliğe ancak çok büyük çalkantı çağla- nnda rastlanır. 19. yüzyıl felsefesi Ay- dınlanma Çağı'nın açtığı yoldan ilerler ama bir yandan Aydınlanma'yı eleştirir, yeni sorunlara yeni çözümler arar. Hegel'e göre felsefede birbirini izleyen akımların var- lığı, bunlar birbirleriyle çelişir görünse de, "hakikatin ilerleyen gelişimi" anlamına gelir. Hegel felsefeyi bütünü kavrama etkinliği ola- rak görür. Ne var ki, 19. yüzyılın bir başka düşünürü Kierkegaard, çağında egemen olan bu felsefe yapma tarzına karşı çıkar. Kierke- gaard felsefesini kendi hayatından türetir. Pişmanlıklarla örülü bir hayat sürdüğünün biÛncine sahip bir iîlozof, önce böyle bir ha- yat süren kendisinin ne ve kim olduğunu bul- maya çalışır. Derdi "sistem" değil, kendi ya- şamını kuran bireyin varoluşudur. Hegel'de en büyük temsilcilerinden birini bulan soyut düşünme, "kişinin kişi olarak va- roluşunu" gözden kaçınr. Hegel için kişi, çok çok tarihin herhangi bir aracıdır. Oysa Kier- kegaard Hegel'in önemsizleştirdiği kişi-olma- yı yeniden felsefe tarihinin merkezine yerleşti- rir. Sonlu ile sonsuzun bir bireşimi olan varo- luş ancak "tutku" ile gerçekleştirilebilir. Ki- erkegaard alışılagelen nesnellik-öznellik çatış- masını tersyüz eder ve öznellik temelinde bir hakikat anlayışı geliştirir. Hakikat nesnel ola- rak ulaşılacak bir şey değil, kişinin kendi va- roluşunu gerçekleştirmesiyle erişcceği bir şey- dir: "Öznellik hakikattir, öznellik gerçekük- tir." Kierkegaard kendi kişisinde gerçekleştirdi- ği-ulaştığı hakikati dile getirir. Dolayısıyla onun yaşamı ve felsefesi arasında doğrudan bağlar vardır. Kamuran Gödelek kitabında bu bağlantıyı şöyle ifade ediyor: "Kierkega- ard küçük bir çocukken, babasının derin bir suçluluk ve günahla yoğrulmuş katı ve kas- vetli dindarlığının çok fazla etkisinde kalmış- tır. Sonradan, genç bir adam olarak, bu etki- den mümkün olduğunca kaçmış ve bir süre için kurtulduğunu bile düşünmüştür. Bu dö- nemde bütün zamanını dünyayı mümkün ol- duğunca keşfetmeye ve mutlu olmaya ada- mıştır. 1836'da ahlaksal bir dönüşüme uğra- mış ve bir süre için yaşamını son derece katı ve evrensel ahlaki il- kelere göre sürdürm- üştür. Sonra, 1838'de Hıristiyanlığa dönm- üştür (...) Geriye baktığında, kendisi, evreleri kesin bir şekilde ayınr. îlk ö: yıllannı estetik dönem olarak adlandınr. Bun- dan sonra gelen daha yüksck varoluş dönemi de aynı şekilde yanılsamalı bir dönemdir. An- cak, bu dönemin yanılsaması özgürlüğün ya- nıltıcılığından kaynaklanmaz çünkü yaşamı- nın bu ahlaksal döneminde Kierkegaard, kendini evrensel ve mutlak geçerlilik yasala- nyla bağlı hissetmiştir. Bu dönemden Hıristi- yanlığa dönerek, hümanistik yanılsamadan kurtulmuş ve sonunda noktasına varmıştır." Kierkegaard, "tanımlanamaz" gördüğü va- roluşun üç biçimini dile getirir: Estetik, ah- laksal ve dinsel. Estetik yaşam, sanat yaşamı değil, duyusal-haz yaşamıdır: Estetik sanata değil, eski Yunancadaki "Aisthesis"e, (algıya) göndermede bulunur. Tıpkı Kant'ın SafAk- luı Eleştirisî'nde "Transendental Estetik" bö- lümünde yaptığı gibi. Estetik yasam, bir Don Juan yaşamı; haz (özellikle cinsei haz) peşinde koşan, umutsuz bir yaşamdır. Bu yaşam umutsuzdur, çünkü "bireyin içinde duyumsal bir yaşamla doldurulamayacak, ezeli ve ebedi bir şey vardır. Kişi bu boşluğu doldurmak için kendini evrensel olduğunu düşündüğü ahlaksal yargılara bağlar. Ne var ki bu yaşam tarzına "sıçramak" da sorunu çözmez. Çö- züm, dinsel yaşama sıçrama geçekleştirmekle olanaklıdır. Bu sıçrayışı ve açmazlannı Korku ve Titreme'de tartışır Kierkega- ard: "Dünyada büyük olan hiç kimse unutulmayacaktır. Ama herkes kendi yo- lıında vc herkes kendi sevdiği büyüklüğe hağlı olarak büyüktür. Çünkü kendisini seven kendisi yoluyla büyük olur, başka insanlan seven kendisini adamasıyla bü- yük olur ama Tann'yı seven hepsinden daha büyük olur." • * Mersin Üniversitesi Fdsefe Böliimü Kierkegaard/ Kamuran Gödelek/ Say Yayınlan/464 s. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1051 SAYFA 23
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle