Katalog

CMYB C M Y B 8 NİSAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Civcivler Yesin!.. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Türkiye böyle bir ayrışmayı 12 Eylül 1980 öncesi yaşamıştı... Şöyle son üç yıla bakıldığında Türkiye’de kurumlar arasındaki ayrışma giderek ivme kazanırken toplum ikiye bölünüyor. Balyoz soruşturmasında yargıcın birinin “ak” demesine, diğerinin “kara” demesi Türkiye’de yaşananların kanıtı değil mi? Demokratik hukuk devletinde bir yargıcın “kuvvetli suç kuşkusu var” derken ötekisini “hayır yok” demesini nasıl yorumlarız? Hukuk devletinde yargının yansızlığını ve bağımsızlığını savunanlar, bu çelişkili görüşten kaynaklanan kararlar karşısında şaşkın ve soruyor: “Türkiye nereye gidiyor?” 1 Nisan’da salıverilenler 4 Nisan’da yeniden tutuklanırken kimi generallerin GATA’ya gitmeleri ya da sığınmaları da ilginç değil mi? Birilerinin elleri yargının üzerinde... Yargıçlar ikiye ayrılmış... Bu olup bitenler karşısında ise toplum ikiye bölünmüş az önce değindiğim gibi... Bir kesim “Darbecilerden hesap sorulsun, tutuklansın” derken bir bölümü “AKP muhalifleri tutuklanıyor” diyor. Medya da aynı durumda... Daha önce yazdığım gibi, yedek yargıç, Balyoz’dan tutuklanan muvazzaf ve emekli askerler için “kuvvetli suç kuşkusu olmadığı” gerekçesiyle salıverme kararı alınca, medyanın bir bölümü saldırıya geçti. Savcıların itirazını inceleyen yargıçlar ise tutuklama kararı verdi. Bir gün sonra da Balyoz’un “üçüncü dalgası” başladı... Akşam saatlerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin soruşturmayı yürüten iki savcıya dosyadan el çektirdi. AKP yandaşı medyanın manşetleri harikaydı bir gün sonra: “Soruşturmaya başsavcı darbesi...” Bu kez savcı Engin hedef olmuştu... Aykut Cengiz Engin, Adalet Bakanı’na sormadan, olurunu almadan böyle bir girişimde bulunabilir miydi? Bulunamazdı! Sık sık İstanbul’un varoşlarına gidiyorum... Maltepe ve Kartal sırtlarına... Sarıyer ve Büyükdere’nin villalarla donatılmış yamaçlarının bitişiğindeki gecekondulara. Orada yurttaşlarla konuşuyorum! Yoksulluğun kol gezdiği semtlerde insanların nasıl çaresizlik içinde olduklarına, aylardır boğazlarından et geçmediğine tanık oluyorum. Her evde en az yedi-sekiz çocuk... Çoğu okula gitmiyor... Ellerinde boyacı sandıklarıyla işe çıkıyorlar. 90’lı yıllarda yoğun göç alan Adana, Diyarbakır, Mersin, Antalya gibi kentlerde de aynı görüntülerle karşılaştım... Çocukların bakışlarında bir umutsuzluk! Binlerce insan günde beş-on lirayla geçimini sürdürüyor... Sosyal devlet yerini sadaka veren devlete bırakmış. DİSK’in Birleşmiş Milletler’in 2009 yılı “İnsani Kalkınma Raporu”nu veri olarak alıp hazırladığı raporu bilmem okudunuz mu? Türkiye’nin kişi başına ulusal geliri yaklaşık 13 bin dolar; insani kalkınma endeksi ise 182 ülke arasında 79. sırada. Gürcistan’da kişi başına ulusal gelir 5 bin lira, insancıl kalkınma endeksinde yeri ise Türkiye’yle aynı sırada. Türkiye’de işsizlik ve yoksulluk sorunu ekonomik politikalar sonucu... Bugün bırakın işsizleri, tarım kesiminde çalışanlar ürünlerinin karşılığını alamıyor... Vahşi kapitalizmin maskesi olan küreselleşme, varsılı daha varsıl, yoksulu daha yoksul yapıyor. Ovalarını, dağlarını, ırmaklarını, koylarını, büklerini, hazine ve orman alanlarını satan bir ülke kalkınabilir mi? Balyoz’dan başlayıp Türkiye’nin ekonomik ve sosyal sorunlarına geldim... Umutsuz bir toplum yaratıldı... Gençler umutlarını kestikleri için intihar ediyorlar... Bir genç kurtuluşu ölümde arar mı? İşsizlikle, yoksullukla, eğitimsizlikle savaşımı devlet verir... Tüm bu sorunlar masanın üzerindeyken anayasanın kimi maddeleri değiştirilmek isteniyor... Ne için? Demokrasi, özgürlük ve eşitlik için! Ufak atın da bari civcivler yesin! CHP, saldõrõyõ gerçekleştiren isimlerin AKP ile bağlantõlarõnõ belgeleriyle açõkladõ ‘Van Tertip Komitesi’ Van’da Baykal’a saldõrõyõ organize edenlerin AKP il yöneticileri olduğunu fotoğraflarla delillendiren CHP’li Yõlmaz Ateş, saldõrõnõn emniyet himayesinde bir AKP projesi olduğunu belirtti. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP Genel Başkan Yardõm- cõsõ Yılmaz Ateş, MYK üyelerinden Savcı Sa- yan, Ardahan Milletve- kili Ensar Öğüt ve Van İl Başkanõ Halil Kartal ile birlikte genel mer- kezde düzenlediği basõn toplantõsõnda Van’da CHP lideri Deniz Bay- kal ve parti yöneticileri- ni hedef alan saldõrõyla il- gili açõklamalar yaptõ. “AKP Milli Birlik ve Beraberlik Van Tertip Komitesi” adõ verilen bir CD de basõna dağõ- tõldõ. Savcõ Sayan, gö- rüntülerdeki AKP’li yö- neticileri tek tek göste- rirken “Hüseyin Çelik’in dünürü Aslan Yõlmaz ile diğer parti yönetici- leri grupları yönetiyor, yönlendiriyor. Güven- lik şube müdürü de ey- lemcilerin güvenliğin- den sorumlu gibi dav- ranıyor” dedi. Sayan, AKP Van il başkan yar- dõmcõsõ Aslan Yõlmaz, merkez ilçe yönetim ku- rulu üyesi Cahit Kiraz ile gençlik kollarõ il baş- kan yardõmcõlarõ Sela- mi Taşdemir ve Taha Çoban’õn fotoğraf ve kamera kayõtlarõyla ilgi- li açõklamalar yaptõ. Yõlmaz Ateş de şu de- ğerlendirmeleri yaptõ: “Van olayı, AKP pro- jesidir. Genel merkezi vardır, ilin ana kade- mesi vardır, merkez il- çesi vardır, gençlik kol- ları vardır. Ve emniye- tin de himayesi vardır, devlet güçlerinin de hi- mayesi vardır. Eğer biz emniyetin teklifini ka- bul etsek, sokağın ba- şında insek bütün o yu- murtalar, domatesler, taşlar sayın genel baş- kanımıza ve bize yöne- lecekti... Güvenlik şube mü- dürüne ‘Bu olayõ ya- panlar kim’ diye sor- dum, ‘Ak Partililer’ ya- nıtını aldım. Bu iş AKP organizasyonudur. Hü- seyin Çelik, suçluların telaşıyla olayı örtbas et- me telaşıyla açıklama- lar yapıyor... BDP’ye yakınlığı bilinen Fırat Haber Ajansı, Çelik ile İkram Dinçer’in protes- to eylemi için talimat verdiği, elebaşlara 150 lira verildiğine ilişkin bir haber geçti.” Ateş, görüntüleri “ye- rel medyadan ve bazı sağduyulu yurttaşların gönderdiği fotoğraf- lardan elde ettiklerini, Van’da herkesin çete baskısından yıldığını” söyledi. Van İl Başkanõ Kartal da “Çelik’ten da- vacıyım. Bu olayda tüm partilerden destek al- dık, ama ilginç olan ‘AKP’li ve ‘Ak Partili’ ayrımı ortaya çıktı. Bi- ze olaydan rahatsız olan ‘Ak Partili’ hem- şerilerimizden de bilgi akışı geldi” dedi. Van Savcılığı harekete geçti VAN (Cumhuriyet) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn Van’da uğradõğõ taşlõ-yumurtalõ saldõrõ ile ilgili Van Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn soruşturma başlattõğõ belirtildi. Van’da 2 Nisan’da yapõlan CHP İl Başkanlõğõ’nõn 33. Olağan Kongresi’ne katõlan CHP lideri Baykal, AKP’li olduklarõ belirtilen bir grubun saldõrõsõna uğramõştõ. Bunun üzerine Van Emniyet Müdürlüğü, olayla ilgili herhangi bir şikâyet ya da müracaat olmamasõna karşõn Van Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na suç duyurusunda bulunulduğunu ifade etmişti. CHP Merkez ilçe Başkanõ Ertuğrul Çabuker, dün yaptõğõ açõklamada Emniyet Müdürlüğü’nün başvurusu üzerine Cumhuriyet Başsavcõlõğõ tarafõndan konuyla ilgili soruşturma başlatõldõğõnõ açõkladõ. Avukat olan Çabuker, parti olarak da bu işin takipçisi olduklarõnõ söyledi. AKP eylemcilere inceleme başlattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Van İl Başkanlõğõ, CHP’nin Van’daki saldõrõyõ ve saldõrganlarõ görüntülerle ortaya koymasõ üzerine adõ geçen kişilerle ilgili inceleme başlatmak zorunda kaldõ. AKP’li İkram Dinçer, TBMM’deki basõn toplantõsõnda Van İl Başkan Yardõmcõsõ Aslan Yılmaz’õn kişisel demokratik tepkisini ortaya koyduğunu, bir cisim fõrlattõğõnõn ortaya çõkmasõ durumunda gerekenin yapõlacağõnõ söyledi. Dinçer, partiden hiçbir arkadaşõnõn bu olayõ organize ettiği kanaatinde olmadõğõnõ savundu. Hüseyin Çelik, davayı açtı Öte yandan AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hüseyin Çelik, saldõrõnõn ardõndan hakkõnda doğru olmayan iddialarda bulunduğu gerekçesiyle CHP lideri Deniz Baykal’a 1 TL manevi tazminat davasõ açtõ. Dava, Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülecek. BAYKAL, ANAYASA PAKETİNE İLİŞKİN TAVRIN ÖNEMİNE İŞARET ETTİ ‘Gül için tarihi fırsat’ CHP: İÇTÜZÜK İHLAL EDİLDİ. AKP: ŞEKİL TARTIŞMASINDAN VAZGEÇİN ‘216 imza da çekilmeli’ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Grup Başkanvekili Hak- kı Süha Okay, “Anayasa deği- şikliğine ilişkin ilk önerinin 61 im- zayla geri çekilemeyeceğini, ko- lektif iradeyle verilen teklifteki 216 imzasının da çekilmesi ge- rektiğini” bildirdi. Okay, “Ey- lemli içtüzük ihlali söz konusu- dur. Anayasa Komisyonu’nda iki teklif birlikte ele alınmalı” de- di. AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç ise bu savõn “İçtüzükte hiç- bir karşılığı olmadığını, CHP’nin şekil tartışmaları yerine bu işin özüne de mesai ayırmaya başla- ması gerektiğini” söyledi. Okay, dün düzenlediği basõn toplantõsõnda, “Anayasa değişik- liğine ilişkin ilk teklifteki imza- ların depo olduğu açıklamaları üzerine 61 imzanın çekildiğini, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun anayasanın öngördüğü imza sayısı kalmadığı gerekçesiyle teklifi iade ettiğini” anõmsattõ. Okay, “Kuzu, içinde sahte imzalar ve sahte işlemleri içeren suç delili olan evrakı ia- de etti. Bu hukuka uygun değil. Anayasa değişikliği kolektif ira- deyle verildi. Teklif ulaşacağı makama ulaşmış ise, teklif sa- hiplerinden birilerinin bireysel iradesiyle teklifi geçersiz kılma- ları mümkün değildir. O teklife imza atan herkes imzasını çek- mek zorunda. Bu, Anayasa Mahkemesi kararlarıyla teyit edilmiş hukuk düzenlemesidir” dedi. Okay, “Olası bir Anayasa Mahkemesi müracaatında da bu husus gündeme getirilebi- lir” açõklamasõnõ yaptõ. AKP’li Kõlõç ise, CHP’nin savõnõn içtüzükte karşõlõğõ olmadõğõnõ söy- ledi. CHP lideri Deniz Baykal’õn Cumhurbaşkanõ’na çağrõsõyla ilgili olarak da Kõlõç, “Sayın Cumhur- başkanı ne yapacağını kendisi bi- lir. Sayın Baykal’ın yol gösterici- liğine ihtiyacı yoktur” dedi. CHP’nin önerinin her sayfasõnda mühür bulunmadõğõna ilişkin itira- zõ anõmsatõldõğõnda da Kõlõç, “CHP’nin kurmay takımı teklifin özünü anlamak yerine, şekil tar- tışmaları yaratmak istiyor” dedi. Kõlõç, önerinin 15 Nisan’da genel kurulda görüşülmeye başlanmasõnõn beklendiğini bildirdi. CHP’nin elde ettiği görüntülerde AKP Van il örgütü yöneticilerinin CHP lideri Baykal ve par- ti yöneticilerine yönelik yumurtalı protesto eyleminin en ön saflarında yer aldığı görülüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül’ün, “Anayasa değişiklik taslağına yönelik tavrının, ‘AKP’nin cumhurbaşkanõ olmaktan çõkõp halkõn cumhurbaşkanõ olma yolunda’ önem- li bir adım olabileceğini” söyledi. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Baykal’õn başkanlõğõnda toplandõ. Edinilen bilgiye göre, toplantõda Baykal’õn, anaya- sa değişikliği taslağõna ilişkin “Gül’ün tas- laktaki üç maddeyi ayırarak referan- duma sunması yönündeki önerisi” de gündeme geldi. Baykal, Gül’ün taslaktaki Anayasa Mahkemesi ile HSYK’nin yapõ- sõna ilişkin maddeler ile siyasi partilerin ka- patõlmasõna ilişkin maddeyi ayõrarak refe- randuma götürmesi halinde diğer madde- lerin daha da iyileştirilmesi ve TBMM’den kolaylõkla geçmesi için CHP’nin katkõ ve- rebileceği önerisini yineledi. Bu yaklaşõmõn Gül için de önemli bir fõrsat olduğunu ifa- de eden Baykal, “Gül, böylece Türki- ye’deki gerilimi ortadan kaldırmak, hu- zuru sağlamak için inisiyatif kullanan bir cumhurbaşkanı konumuna gelir. ‘AKP’nin cumhurbaşkanõ olmaktan çõkõp Türkiye’nin cumhurbaşkanõ olmak yolun- da’ önemli bir adım atmış olur. Gerilimli ortamın sona ermesini istiyorsa önüne ta- rihi bir fırsat gelmiş olur. Bu tarihi fır- satı kullanmasını istiyoruz ve bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Baykal, öne- rinin kamuoyu tarafõndan da ilgiyle karşõ- landõğõnõ belirterek, bu taleplerinin değer- lendirilmesini beklediklerini vurguladõ. Baykal, Brüksel yolcusu Bu arada, Baykal, 12 Nisan’da Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanõ Mar- tin Schultz’un davetlisi olarak Brüksel’e gi- decek. Baykal, temaslarõnda Türkiye ve AB ilişkileri ile CHP’nin konuya ilişkin görüş ve değerlendirmelerini aktaracak. Suat Kılıç.Hakkı S. Okay. Deniz Baykal.