19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B NAKLİYAT-İŞ’TEN SÖZLEŞME ÇAĞRISI DİSK’e bağlõ Nakliyat- İş Sendikasõ, yaklaşõk altõ aydõr örgütlenme çalõşmalarõnõ sürdürdüğü Balnak Nakliyat ve Lojistik işverenini toplusözleşmeye çağõrdõ. Sendikadan yapõlan açõklamada, işlet- menin Adapazarõ’ndan Çatalca’ya 10 ayrõ işyerinden oluştuğu, iş- letmede toplam çalõşan işçi sayõsõnõn 1250 civarõnda olduğu ha- tõrlatõlarak, şu ana kadar 25 üyenin değişik tarihlerde sendikaya üye olduğu için işten çõkarõldõğõ belirtildi. Açõklamada, sendika- nõn söz konusu işyerinde çoğunluğu bulunduğu için işvereni top- lusözleşmeye çağõrdõğõ dile getirildi. AKP’nin anayasa değişikliği paketinde çalışma hayatına ilişkin birkaç madde de bulunuyor. Anayasanın 53. maddesinde memurlara toplusözleşme hakkı sağlayan değişiklik şöyle: “Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplusözleşme yapma hakkına sahiptirler. Toplusözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Uzlaştırma Kurulu’na başvurabilir. Uzlaştırma Kurulu kararları kesindir ve toplusözleşme hükmündedir”. Uzlaştırma Kurulu kararının kesinliği grev hakkını ortadan kaldırıyor. Oysa grev hakkı, toplusözleşmenin ayrılmaz bir parçasıdır. Grev hakkı olmaksızın toplusözleşme yapmanın bir yaptırım gücü yoktur. Ayrıca Uzlaştırma Kurulu’nun mevcut yapısına bakıldığında Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Başkanı’nın başkanlığında Üniversitelerarası Kurul’un seçtiği dört öğretim üyesinden oluşuyor. Yeni düzenlemede kurula memur sendikaları ve hükümet temsilcilerinin de katılacağı belirtiliyor. Üniversitelerdeki yönetim değişikliği de dikkate alınırsa kurulun yapısında siyasal iktidarın ağırlıklı olacağı göze çarpıyor. Eğer gerçekten demokratik bir anayasal düzenleme yapılmak isteniyorsa, işçi-memur ayrımı olmaksızın tüm çalışanlara grevli toplusözleşme hakkının tanınması gerekir. Nitekim 1961 Anayasası’nda böyle bir hüküm vardı. 12 Mart 1971 askeri müdahalesi sonucunda anayasada değişiklik yapılarak memurların sendika hakkı kaldırıldı. Yine AKP’nin değişiklik yaptığı aynı maddede, “toplusözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması” ibaresi de yer alıyor. Zaten mevcut uygulamada memur maaş zammı, memur emeklilerine yansıtılıyor, işçi ve Bağ-Kur emeklilerine yansıtılmıyor. Bu anlamda bir adaletsizlik söz konusu. Ancak asıl önemli olan emeklilere sendika hakkının tanınmasıdır. Örneğin İtalya’da sendika üyelerinin yaklaşık üçte biri emeklidir. Sendikalar emekliler için de hükümetle pazarlık yapar. O nedenle gerçek bir demokratikleşme açısından emeklilere de sendika hakkının tanınması gerekir. Öte yandan AKP’nin anayasanın 54. maddesinde yaptığı bir değişiklikle siyasi grev, dayanışma grevi gibi alanlardaki grev yasağı kaldırılıyor. Ancak aynı maddede grev ertelemesi duruyor. Mevcut uygulamada, grev ertelendikten sonra uyuşmazlığı Yüksek Hakem Kurulu çözüyor. Yani erteleme sonrası tekrar grev başlayamıyor. 1980 öncesi uygulamada erteleme süresi bittikten sonra grev yeniden başlayabiliyordu. Diğer önemli olan bir konu hak grevinin tanınmasıdır. 1982 Anayasası’ndaki bu yasak hâlâ geçerliliğini koruyor, değişiklikte bu yasağın kalkmasına ilişkin bir hüküm yok. Yine değişiklikte Ekonomik ve Sosyal Konsey (ESK) anayasal bir kurum oluyor. Halen TBMM’de bulunan sendika yasası tasarısında ESK’ye katılmayan konfederasyona üye sendikalara toplusözleşme hakkı tanınmıyor. Bu da çok tartışma yaratacak bir konu. Sonuç itibarıyla AKP’nin hazırladığı değişiklik paketi, çalışma yaşamıyla ilgili olarak bir makyajdan ibaret… [email protected] AKP anayasa değişikliğini referanduma götür- meye hazõrlanõrken, İskenderun’da Sağlõk ve Sos- yal Hizmet Emekçileri Sendikasõ (SES) üyeleri, Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarõsõ için re- ferandum sandõğõ kurdu. İskenderun Devlet Hastanesi’nde kurulan referandum sandõğõnõn bir hafta süreyle açõk kalacağõ ve yasa tasarõ- sõnõn değerlendirmesinin halkõn oylarõna bõra- kõlacağõ açõklandõ. (Fotoğraf: AKIN BODUR) Geçici işçilikten sözleşmeliye çevrilen ve genellikle hastanelerde çalõşan emekçiler iyileştirme istiyor GÖRÜŞ ATİLLA ÖZSEVER Anayasa Makyajı KISA... KISA... Müdahaleyesuçduyurusu KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek, TEKEL işçilerinin Ankara’da yapmak istedikleri eylemde güvenlik önlemleri ve polis müdahalesi nedeniyle Baş- bakan Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn da aralarõn- da bulunduğu yetkililer hakkõnda suç duyurusunda bulunduklarõnõ açõkla- dõ. Şimşek, anayasa ve insan hakla- rõ sözleşmelerinde yer alan temel haklarõn polis aracõlõğõyla engellen- mek istendiğini kaydetti. Çamalan’ındirenişisürüyor Türk-İş’in TEKEL direnişine destek amacõyla 4 Şubat’taki bir günlük iş bõrakma eylemine destek verdiği için işten çõkarõlan Aynur Çamalan, TÜ- BİTAK önünde başlattõğõ eylemini sürdürüyor. Çamalan’õn işten atõl- masõ nedeni ile bir de imza kampan- yasõ başlatõldõ. TÜBİTAK’õn Tunus Caddesi’ndeki kapõsõ önünde eyleme devam eden Çamalan’a destekler de sürüyor. (UTKU ŞENTÜRK) Güvencesizçalışmatartışılıyor ÖDP Kadõköy İlçe Örgütü tarafõndan “Herkese İş, Güvenceli Gelecek Hak- kõmõz, Geleceğimizi İstiyoruz” başlõklõ panel düzenleniyor. 15 Nisan Per- şembe, saat 19.00’da, Toplumsal Araştõrmalar Kültür ve Sanat için Vakõf (TAKSAV) Kadõköy Şubesi Top- lantõ Salonu’nda yapõlacak panelde, DİSK Araştõrma Dairesi Müdürü Ser- kan Öngel ve Araştõrmacõ Dr. Gaye Yõlmaz konuşmacõ olarak katõlacak. KTHY’de direniş eylemi Kõbrõs Türk Hava Yollarõ’nda (KTHY) Hava-Sen’e bağlõ çalõşanlar, sorun- larõna çözüm bulunmadõğõ gerekçe- siyle Ercan Havaalanõ’nda grev baş- lattõ. Ancak KKTC Bakanlar Kurulu grevi 60 gün erteledi. Hava-Sen gre- vi direniş eylemine dönüştürdü. Vodatech işçisine sendika desteği FARUK KIRTAY YALOVA - Yalova Çağrõ Mer- kezi Çalõşanlarõ Derneği, işten atõl- ma ve hak ihlallerini protesto etti. Çağrõ Merkezi Çalõşanlarõ Der- neği, Vodatech Çağrõ Merkezi’nin Yalova lokasyonunda yaşanan hak ihlallerini dile getirirken “Başka Dil- de Aşk” filminde çağrõ merkezinde çalõşan kadõn karakteri canlandõran Saadet Işıl Aksoy da katõlarak ça- lõşanlara destek verdi. KESK Eği- tim-Sen Yalova Şube binasõnda dü- zenlenen basõn toplantõsõna DİSK/BANK-SEN Genel Başkanõ Önder Atay da katõlarak açõkla- malarda bulundu. Aksoy, yaptõğõ açõklamada, çağ- rõ merkezinde çalõşanlarõn yaşadõk- larõnõ filmden sonra daha iyi kavra- dõğõnõ belirterek “Çağrı merkezi ça- lışanlarının durumunu şimdi da- ha iyi anlıyorum. Onlarla daya- nışma içersinde olduğumu gös- termek için Yalova’ya geldim. Desteğim bundan sonra da süre- cek” dedi. Çağrõ Merkezi Çalõşan- larõ Derneği’nden yapõlan açõkla- mada “Yalova’da bulunan Voda- tech Çağrı Merkezi’nde çalışan ki- şiler asgari ücret bile alamamak- ta, çok düşük maaşlarla zor şart- lar altında görev yapmaktadırlar. Biz Vodatech firmasının Bölge Çalışma Müdürlüğü tarafından denetlenmesini istiyoruz. Firma- da örgütlenme hakkı önündeki en- geller de kaldırılsın” dediler. Yasanõn son halini gördüğünü belirten Dinçer, bu haliyle geçmesi durumunda perakendecinin planõ kalmayacağõnõ söyledi. Dinçer, yurttaşa da saat 18.00’den sonra hadi evine git denilemeyeceğini savundu. Ekonomi Servisi - Sabancõ Holding Perakende Grup Başkanõ Haluk Dinçer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn perakende yasa tasarõsõyla ilgili, haksõz rekabete hiçbir şekilde izin vermeyeceğini ve kimsenin mağdur edilmeyeceğini söylediğini anõmsatarak, “Ben yasanın son halini gördüm. Bu yasa tamamen Türkiye’de organize perakendenin önünü kesmek üzere hazırlanmış bir yasadır. Yasayı hazırlayanları; Sayın Başbakan’ı daha iyi dinlemeye ve anlamaya davet ediyorum” dedi. Dinçer, Capital ve Ekonomist dergileri öncülüğünde başlatõlan ‘Perakende Liderliği’ toplantõsõnda, geçen yõl özel tüketimde yüzde 2.3 oranõnda gerileme yaşandõğõnõ, son iki yõlõn perakende sektörü açõsõndan kayõp yõl olarak değerlendirilebileceğini belirterek, “Ama bu durum bana göre önümüzdeki yıl ve sonrası için ertelenmiş talebi ortaya koyuyor” dedi. Dinçer, “Önümüzdeki 10 yılı perakendenin dönüşümü açısından kritik dönem olarak görüyorum. Çok ciddi yatırımlar gerçekleşecek” dedi. Organize perakende sektörünün özellikle son 5 yõlda 450 bin kişiye istihdam yarattõğõna dikkati çeken Dinçer, sektörde 18- 25 yaş aralõğõnda lise mezunu gençlerin istihdam edildiğini anõmsatarak “Perakende yasa tasarısı uygulamaya geçerse AVM’ler zor duruma düşecek ve bu gençler işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklar” dedi. Toplantõda söz alan Vodafone Türkiye İcra Kurulu Üyesi Sinan Kızıldağ da yapõlan bir araştõrmada 2012’de dünyada 1 milyar 3G ile iletişim kuracağõnõ Türkiye’de de her beş telefondan birini 3G uyumlu olacağõnõ ve iletişim sektöründe yeni bir hareketlilik yaşanacağõnõ kaydetti. Bir diğer konuşmacõ pazar araştõrmacõsõ Milliward Brown şirketi Başkan Yardõmcõsõ Nigel Hollis de tüketiciler üzerindeki marka sadakati üzerine kõsa bir sunum yaptõ. Uzmanlar vergiyi tartışacak Ekonomi Servisi - İstanbul Yüksek Ticaret ve Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Mezunlarõ Derneği’nin her iki yõlda bir düzenlediği geleneksel vergi kongrelerinden 10.’su 9-10 Nisan 2010 tarihlerinde Sultanahmet Rektörlüğü’nde “Küresel Kriz ve Vergi” ana başlõğõ altõnda gerçekleştiriliyor. Bankalar Birliği Başkanõ-İş Bankasõ Genel Müdürü Ersin Özince ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Mahfi Eğilmez’in de konuşmacõ olarak katõlacağõ toplantõlarda Türkiye’nin bu alandaki politikalarõna õşõk tutulmasõ hedefleniyor. Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Ali Babacan, dünyadaki ekonomik toparlanmayla ilgili Amerika ve Avrupa ekonomisinde önümüzdeki dönemle ilgili en önemli risklerden birinin işsizlik oranlarõnõn yüksekliği ve yükselmeye devam etmesi olduğunu belirtti. “İşsizliğin yüksek olduğu ve yükselmeye devam ettiği ülkelerde halkın tüketim eğiliminde düzelmeyi beklemek biraz güç, çok yavaş yavaş olacaktır, arkadan gelecektir. Her ne kadar finans piyasasıyla alakalı çalkantılar şu anda yatışmış dahi görünse de temel problemler bir bakıma üzeri örtülmüş durumda bilançolarda duruyor” dedi. Babacan, Bloomberg televizyonunda katõldõğõ canlõ yayõnda, 2009’da ilişkin büyüme rakamlarõnõ değerlendirdi. 2009 son çeyreğinde yüzde 6 büyüme, yõl genelinde de beklentilerin altõnda yüzde 4.7 daralma gerçekleşmesinin “olumlu bir sürpriz” olarak değerlendirildiğini söyledi. Babacan, bundan sonraki dönemde Türkiye’nin herhangi bir vergi artõşõna gitmesi ya da kamu açõklarõnõ düşürmekle ilgili olağanüstü, çok sert tedbirler alma ihtimalinin artõk bugün itibarõyla olmadõğõnõ da sözlerine ekledi. SAYFA CUMHURİYET 8 NİSAN 2010 PERŞEMBE 14 EKONOMİ TASARIYA REFERANDUM SANDIĞI ‘AVM’ler 18’de kapanırsa binlerce genç işsiz kalır’ O f’ta 17 Nisan “Uluslararası Çiftçi Mücadeleleri Günü” dolayõsõyla düzenlenecek olan Çay mitingine bir çağrõ ya- põldõ. Çiftçi Sendikalarõ Konfederasyonu Mali Saymanõ Halim Tellioğlu, Çay-Sen Of Şube Başkanõ Atilla Ayazoğlu, tertip komitesi ve çok sayõda yurttaşõn katõldõğõ bir toplantõy- la yapõlan açõklamada, “Ekmeğimize ve geleceğimize ya- pılan bu saldırıya eli kolu bağlı olarak seyretmeyece- ğiz” denildi. Açõklamada, bölgenin en önemli ekonomik girdisi olan ve 202 bin üreticiyi ilgilendiren çay tarõmõ- nõn 24 Ocak 1980 kararlarõ ile dünyada ve Türkiye’de tarõmõn serbest piyasanõn kaderine terk edilmesi poli- tikalarõ sonucunda ciddi bir krizin içine atõldõğõ ha- tõrlatõldõ. “Kredi borcu olmayan tek bir çiftçimiz bi- le yoktur. Bu politikaların sonucu olarak tarım- da özelleştirmenin son limanı olan ÇAYKUR’ a sıra gelmiştir” denilen açõklamada, 2 milyon insan için aş ve iş olan çayõn, bölge için önemine vurgu yapõldõ. G eçici işçi statüsündeyken söz- leşmeli personel kapsamõna alõnan 17 bin çalõşan, maaşla- rõnõn iyileştirilmesini talep ediyor. Maaşlarõ döner sermayeden ödenen ve tamamõna yakõnõ üniversite hasta- nelerinde görev yapan sözleşmeli personelin ma- aşlarõnõ belirleme yetkisinin çalõşõlan kurumla- ra bõrakõlmasõ sorun oldu. Maliye Bakanlõ- ğõ’nõn, kurumlarõn teklif ettiği maaşlarõ onay- lamasõ nedeniyle bu kapsamdaki personelin ay- nõ kurumda aynõ işi yapan çalõşanlardan yakla- şõk 350 lira düşük maaş aldõklarõ belirtiliyor. Türk Sağlõk-Sen, konuyla ilgili bir çalõşma baş- latarak Maliye Bakanlõğõ’na başvuruda bulun- du. Başvuruda, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde ay- nõ birimde çalõşan kadrolu personel ile sözleş- meli personel arasõndaki maaş farkõnõn 333 li- ra olduğuna dikkat çekilerek, bakanlõktan, üc- ret eşitsizliğini gidermeye yönelik çalõşma ya- põlmasõ talep edildi. Maliye Bakanlõğõ’ndan verilen yanõtta, konunun yapõlacak çalõşmalar- da değerlendirileceği belirtildi. Türk Sağlõk-Sen, bu gelişmeler üzerine “dilekçe kampanyası” başlattõ. Sendika, bu kapsamda, geçici işçi statüsünde çalõşõrken 4/B statüsünde sözleşmeli personel yapõlan 17 bine yakõn per- sonel için dilekçe hazõrladõ. Dilekçeler personel tarafõndan Maliye Bakanlõğõ’na fakslanmaya başlandõ. Kampanya başladı Dilekçede, kamu idarelerinde çalõştõrõlacak sözleşmeli personelin pozisyonu, unvanõ, ade- di, niteliği ve sözleşme ücretinin, Devlet Personel Başkanlõğõ’nõn görüşü üzerine Maliye’ce vize edildiği belirtildi. Maliye Bakanlõğõ’nca vize edilerek ödenen ay- lõk maaş ile aynõ işyerinde aynõ eğitim düzeyi ile hizmet süresine sahip ve aynõ işi yapan kad- rolu personel arasõnda maaş farkõ bulunduğuna işaret edilen dilekçede, bu farklõlõğõn giderilmesi için düzenleme yapõlmasõ istendi. Türk Sağlõk-Sen Genel Başkanõ Önder Kahveci, sözleşmeli personel için kurumlarõn belirlediği maaşlarda adaletsizlik olduğunu be- lirterek “Kurumlar, sözleşmeli personelin maaşlarını kendileri belirledikleri için her kurumda ayrı bir adaletsizlik var. Söz- leşmeliler aynı işi yapan kadro- lulardan 350 TL’ye yakın daha az maaş alıyor. Biz bu düşük maaşları onaylayan Maliye Bakanlığı’na başvuru yapa- rak adaletin sağlanması ve maaşlarının arttırılmasını is- tedik. Başlattığımız kampanya ile çalışanları bu mücadele- mizin içine dahil ettik. Büyük bir bölümü üniversite hasta- nelerinde görev yapan söz- leşmeli personel kampanya- mıza yoğun destek veriyor. Bu sorunun bir an önce çö- zülmesini ve binlerce söz- leşmeli personelin mağ- duriyetinin giderilmesini istiyoruz” dedi. Haydi, ‘Çayına suyuna sahip çık’ mitingine Babacan: En önemli risk işsizlik Türk Sağlõk-Sen’in başlattõğõ çalõşmayla, maaşlarõ döner sermayeden ödenen ve tamamõna yakõnõ üniversite hastanelerinde görev yapan sözleşmeli personelin maaşlarõna zam yapõlmasõ için harekete geçildi. “İŞ KAZASI DEĞİL CİNAYET” İstanbul Haber Servisi - Yalova-Altõnova tersanele- rinde 15 günde Sinan Tur- han ve İsmail Çakõr adlõ iki işçi iş kazasõ sonucu yaşamõnõ yitirdi. DİSK’e bağlõ Limter-İş Sendikasõ, arkadaşlarõnõn, tersane patronlarõnõn ve taşeron- larõn kuralsõzlõğõna ve kâr hõrsõna kurban gittiğini belirterek sorumlularõn cezalandõrõlmasõnõ istedi. 17bin4/B’lizamistiyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle