Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
5 MART 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Mustafa’nın Parmaklıklar
Arkasındaki 365 günü
Kapı yoldaşım Mustafa Balbay’ın Silivri’deki
tutukluluk süresi bugün birinci yıla giriyor.
Ergenekon terör örgütünün üyeleri arasında
şüpheli sıfatı ile tutuklanmış olan Cumhuriyet’in
başkent temsilcisi ve köşe yazarı arkadaşım,
kendisini yargılayanlara böyle bir örgüt ile ilişkisi
bulunmadığını, kendisine yöneltilen suçlamaların
gazetecilik çalışmalarının doğal sonuçları
olduğunu anlatmak için çırpınıyor. O dava
nedeni ile Silivri’deki Guantanamo kampına
kapatılmış olanların sayısı yanlış
anımsamıyorsam 65. Bu 65 tutuklunun içinde
emekli askerler de, öğretim üyeleri de var.
Duruşmalardaki tutanaklara mesleklerinin
gazeteci olduğunu yazdıranlar da. Onların tam
sayısını ve tümünün adlarını bildiğimi ne yazık ki
söyleyemem. Ancak aralarındaki en kıdemli
tutuklunun Ergun Poyraz adında, daha çok
roman ve belgeseller yayımlayan bir
meslektaşımız olduğunu, Deniz Baykal’ın
konuşmasından öğrendim.
Kitapları satışta ama...
CHP Genel Başkanı, Poyraz’ın Başbakan
Erdoğan hakkında “ağır suçlamalar” içeren
kitaplar yayımladığını, haklarında toplatma kararı
verilmediği için piyasada satılmakta olan
kitapların yazarının da yayıncı olarak değil,
mahut terör örgütünün üyesi olduğu savı ile
tutuklandığını ama üç yıldır yargıç önüne bile
çıkarılmadığını söylüyordu. Üç kocaman yılı
tutuklu olarak, parmaklıklar arkasında geçirmek!
Kişilere şüpheli oldukları ileri sürülerek
özgürlüklerini sınırlayan; haklarındaki iddiaların
doğru olup olmadığını belirlemek için çaba sarf
etmeyen bir adalet sistemi, kendisinin çağdaş
bir hukuk devleti olduğunu söyleyen hangi
ülkelerde vardır?
26 Eylül 2008’de tutuklanan ve terör örgütü ile
ilişkisinin Cumhuriyet mitinglerini düzenlemek
olduğu söylenilen gazeteci Tuncay Özkan
hakkında da henüz karar verilmiş değil. Özkan
da masumiyet ilkesinin asıl olduğu hukuk
fakültelerinin ceza hukuku derslerinde
anlatılan ülkemizde, o gün bugündür, suçlu
mudur, değil midir? Öğrenemeden yatıyor...
Yıldırım ve Akkaya’dan
gelen mektup
Silivri 4 No’lu Kapalı Cezaevi’nden 26 Şubat
günü postaya verilmiş olan iki imzalı
mektuplarında, Aydınlık Dergisi Genel Yayın
Yönetmeni Deniz Yıldırım ile Ulusal Kanal Haber
Müdürü Ufuk Akkaya, 9 Kasım 2009’dan bu
yana işledikleri suçu öğrenemeden tutuklu
olduklarını duyurmak istiyorlar. Genç
meslektaşlarımızın ev ve işyerleri, Başbakan’ın
telefon görüşmelerini açıklayan bir ses kayıt
bandının içeriğini açıkladıkları savı ile aranmış.
Ancak o arayıştan sonra “terör örgütü üyesi
olmak, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa
etmek..” gibi iddialarla tutuklanan iki gazeteci
“ses kayıtlarını ortaya çıkaranın İşçi Partisi
olduğunu” vurgulayarak kendilerinin parti genel
başkanvekilinin basın toplantısını yayımlamaktan
başka bir eylemleri olmadığını söylüyorlar.
Ancak yaptıkları itiraz mahkeme dosyalarında
kaldığı için, benim gibi başka birçok
meslektaşına da gönderdikleri mektupta,
salıverilme taleplerinin İstanbul 13. Ağır Ceza
Mahkemesi hâkimi Mehmet Saban tarafından
“tutukluluk süreleri dikkate alınarak”
gerekçesi ile reddedildiğini, aylardır haklarında
henüz bir iddianame yazılmadığını bildiriyorlar.
Şayet ağır bir suç işlememişseniz, dahası delilleri
karartacağınızı ortaya koyan kuşkular yoksa ve
adaletin elinden kaçmayacağınıza yargıçları
inandırmışsanız..
.. Ve gerçekten hukukun üstünlüğüne inanmış
bir sistemin bulunduğu bir ülkede yaşıyorsanız,
aylar, hatta yıllardır sizi evinizden, işinizden
ayırıp demir parmaklıklar ardında tutmanın
anlamı nedir?
Niçin, hangi nedenlerle demir kapılar
arkasında yattıklarını bilme hakkının verilmediği
bir ülke olmayı sürdürmenin bu iki tutuklu
gazetecide bıraktığı duyguları, sadece savcı ve
yargıçlarımızla değil, tüm vatandaşlarla da
paylaşmalıyız:
“Tutukluluk süreleri dikkate alınarak ibaresi
ile tutukluluk halinin devamına karar
verilmesi, ‘Biz delil olsun olmasın, daha
yargılama başlamadan bile sizi mahkûm ettik..
Alacağınız mahkûmiyetin fiilen cezaevinde infaz
edilmesi gereken bölümünün dolmasına daha
çok var. Siz henüz yeteri kadar yatmadınız
anlamına gelmiyor mu?”
Hızlı bir yargı reformunun gerçekleşebilmesi
için, mart ayı sonuna kadar anayasada
değişiklik yapılmasında ısrar eden Hükümet
Başkanı’ndan, Adalet Bakanı’ndan, iktidar
partisinin milletvekillerinden, geç gelen adaletin
adalet olmadığından doğan tek satırlık şikâyet
sesi çıkmıyor. Bu ülkenin bütün vicdan sahipleri..
din, dil, ırk ve politik görüş ayırımı yapmadan,
hızlı adalet istemek, tutukluluğu bir ceza gibi
görmekte ısrar eden bu düzeni değiştirmek için
birleşmelidir.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
PKK’linin fotoğrafı bulunan
8 Mart afişi toplatıldı
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakõr Demokratik Özgür Kadõn
Hareketi’nin, 8 Mart Dünya Emekçi Kadõnlar
Günü afişlerinde1998 yõlõnda cezaevinde
kendini yakan PKK’li Sema Yüce’nin
fotoğrafõnõ kullanmasõ üzerine afişler mahkeme
kararõyla toplatõldõ. Diyarbakõr Özel Yetkili
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, afişlerde “suç ve
suçlunun övüldüğünü” gerekçe göstererek 6.
Ağõr Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme
kararõnõ Emniyet Müdürlüğü ile afişleri basan
firmaya tebliğ etti. Afişleri basan firma,
Yüce’nin fotoğrafõnõn mozaiklenerek afişlerin
yeniden asõlacağõnõ ifade etti.
Turkuvaz Medya Grubu’nda yeniden grev
ATV, Sabah ve dergi grubunun da
içinde bulunduğu Turkuvaz Medya
Grubu’na mensup işçilerin mahkeme
kararıyla 154. günde durdurulan
grevi, Türkiye Gazeteciler Sendika-
sı’nın (TGS) verdiği hukuk mücade-
lesiyle yeniden başladı. TGS, Beledi-
ye-İş, Deri-İş, TÜMTİS, Tez Kop-İş,
Tek Gıda-İş ve Hava-İş sendikası
üyelerinden oluşan grup dün Bal-
mumcu’daki Turkuvaz medya gru-
buna ait bina önünde dün toplanarak
“Bu işyerinde grev var” pankartını
astılar. (Fotoğraf: CEM GÜLDEMİR)
YÖK’ün taslağõ tartõşma yaratõrken ‘Yatay geçişle katsayõ aşõlacak’ eleştirisi geldi
‘Katsayı etkisizleşir’MAHMUT LICALI
ANKARA - YÖK’ün devlet üni-
versitelerinde farklõ puan türlerinde ya-
tay geçiş olanağõ sağlayan yönetme-
lik taslağõ, katsayõ uygulamasõnõ et-
kisizleştireceği nedeniyle tartõşma ya-
rattõ. Eski YÖK üyesi Bülent Serim,
farklõ puan türlerine yatay geçişte es-
neklik tanõnmasõnõn ilahiyat fakülte-
lerinde okuyan öğrencilerin başka
programlara yerleştirilmesi amacõyla
yapõldõğõnõ söyledi.
YÖK’ün üniversitelerde farklõ puan
türlerinde yatay geçişe olanak tanõyan
yönetmelik hazõrlõğõ, Danõştay’õn yü-
rütmesini 2 kez durdurduğu katsayõ ka-
rarlarõnõ aşma amacõ taşõdõğõ yorum-
larõnõ da beraberinde getirdi. Taslağa
göre, ilahiyat fakültelerinde okuyan öğ-
renciler kendi alanlarõ dõşõndaki bir
programa, geçiş yapõlacak programõn
Türkiye’deki eşdeğerinin en düşük
taban puan şartõnõ sağlamalarõ duru-
munda girme olanağõ elde ediyorlar.
Bu durumda da üniversiteye girişte
alan dõşõ tercihin önünü kesmek için
düzenlenen katsayõ uygulamasõ kõsmen
geçersiz kõlõnõyor.
Danõştay’õn önce katsayõ eşitliği, ar-
dõndan sembolik katsayõ farkõ uygu-
lamasõnõn yürütmesini durdurmasõ
nedeniyle YÖK’ün yeni bir katsayõ
kararõ almasõ gerekirken yatay geçiş
düzenlemesiyle imam hatiplilerin
başka programlarda okumasõnõn önü
açõlmõş olacak. Yönetmelik tasla-
ğõyla imam hatiplilerin üniversiteye
girişte olmasa da üniversiteye gir-
dikten sonra yükseköğretim sistemi
içinde tõp, hukuk gibi kendi alanlarõ
dõşõndaki programlara geçiş yapma-
larõnõn önü açõlacak.
Eski YÖK üyesi Bülent Serim,
farklõ puan türleri arasõnda yatay ge-
çişi Sabancõ ve Okan üniversiteleri-
nin kendi içlerinde uyguladõğõnõ be-
lirterek “Bu durum eleştirilere ne-
den oldu. Bunun üzerine bu üni-
versitelerin de genele uyması iste-
nirken daha sonra alınan ‘talimat’
üzerine Sabancı Üniversitesi’nde-
ki eğitim uygun görüldü” dedi. Bu
taslak ile ilahiyat fakültelerinin diğer
yükseköğretim programlarõna bazõ
koşullarla geçmesinin önünün açõl-
dõğõnõ ifade eden Serim, “Bana gö-
re bu farklı katsayı uygulamasının
başka bir biçimde ortadan kaldı-
rılmasıdır” şeklinde konuştu.
‘Cami ile okul
birbirine karıştı’
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP Genel Başkanõ Deniz
Baykal, Mersin’de partili kadõnla-
rõn çarşaf yõrtma eylemi yapmasõ-
na tepki gösterirken, sorumlula-
rõn disipline sevk edildiği bil-
dirildi. CHP Grup Başkanve-
kili Kemal Kılıçdaroğlu da
“Bu, CHP’ye karşı provo-
kasyondur” dedi.
CHP’li kadõn kollarõ
üyelerinin Mersin’deki
eylemi tartõşma yarat-
tõ. Başbakan Yar-
dõmcõsõ Bülent
Arınç’õn bu ko-
nudaki açõkla-
malarõnõn ardõn-
dan, CHP yöne-
timi de eyleme tep-
ki gösterdi. CHP lideri Baykal’õn
Mersin il başkanõnõ telefonla ara-
yarak eylemden duyduğu rahat-
sõzlõğõ dile getirdiği ve disiplin sü-
recinin başlatõlmasõ talimatõnõ ver-
diği öğrenildi. Kõlõçdaroğlu da
“Mersin’deki görüntüler çok ra-
hatsız edici. Bu, CHP’ye karşı ya-
pılan bir provokasyondur. Ka-
dınların kılık kıyafetinin gün-
lük siyasetin bir parçası yapıl-
ması asla kabul edilemez. Bu
tür yapay eylemler insan hakla-
rı ile bağdaşmaz. AKP’nin kan
kaybettiği bir dönemde bu tür ey-
lemlerle onun değirmenine şu
taşıyanlar, CHP’nin yükselişini
provoke edenlerdir” dedi.
TEKEL işçilerinden
ÖİB’ye dilekçe
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TEKEL işçilerinden
4/C statüsüne geçmek için daha önce Özelleştirme İda-
resi Başkanlığı’na dilekçe veren ve henüz bir işe yerleş-
tirilmeyenler, Danıştay kararını gerekçe göstererek di-
lekçelerinin işleme konulmamasını istedi. Alınan bilgi-
ye göre, Danıştay 12. Dairesi’nin, TEKEL işçilerinin
4/C’ye geçiş için 30 günlük süre içinde ilgili kurumlara
başvurmasını öngören hükmün yürütmesini durdurma-
sının ardından daha önce Özelleştirme İdaresi Başkan-
lığı’na 4/C’ye geçmek için başvuran işçiler yeni dilekçeler
vermeye başladı. Dilekçe sahibi işçilerden, geçici perso-
nel olarak henüz bir işyerinde istihdam edilmeyenler için
Türk-İş hukukçuları tarafından örnek dilekçe hazırlan-
dı. Dilekçede, Danıştay’ın 1 Mart’ta verdiği kararla, 21
Aralık 2009 tarihli 4/C statüsünde geçici personel istih-
damıyla ilgili Bakanlar Kurulu kararının ikinci madde-
sinin 1/a bendinde yer alan “30 günlük süre içerisinde”
ibaresinin yürütmesinin durdurulduğu anımsatıldı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK, Danõş-
tay’õn yürütmesini durdurduğu “sembolik katsayı
uygulaması” yerine getirilecek düzenlemede alan içi
tercihlere “sabit ek puan verilmesi” yönündeki al-
ternatif formülden mevzuatlara uymadõğõ için vazgeç-
ti. YÖK’ün yeni formülünde katsayõ oranlarõ arasõndaki
farkõn yürütmesi durdurulan uygulamada olduğu gibi
yine yüzdelik dilimlerde belirlenmesi öne çõktõ.
YÖK Genel Kurulu, Danõştay’õn katsayõya ilişkin ku-
rulun itirazõnõ reddetmesinin ardõndan dün ilk kez top-
landõ. Toplantõda yeni düzenleme hakkõnda çalõşma ya-
põlmasõ için bir komisyon oluşturulmasõ kararõ alõndõ.
Komisyonun YÖK’ün 17 Mart 2010’daki genel kurul
toplantõsõna kadar alternatif formüller üzerinde çalõş-
ma yapacağõ belirtildi. Gazetecilere açõklama yapan
YÖK Başkanõ Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK’ün
yatay geçiş yönetmeliği ile katsayõyõ arkadan dolanmaya
çalõştõğõ yönündeki yorumlarõnõn anõmsatõlmasõ üzeri-
ne, katsayõ ile yatay geçişin alakasõ olmadõğõnõ savun-
du. Sabancõ Üniversitesi’ne sağlanan imkânõn tüm üni-
versitelere genişletilmesiyle ilgili bir çalõşma olduğu-
na işaret eden Özcan, ilahiyat fakültelerindeki öğren-
cilerin başka alanlara geçmesinin önünün açõlacağõnõn
belirtilmesi üzerine de “Hiç alakası yok. Üniversite-
ye daha fazla özerklik vermeyi, hangi öğrenciyi han-
gi bölüme kabul edecekler meselesini kendilerine bı-
rakmayı önceden düşünüyorduk” dedi. Toplantõda
İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya ve Erzurum’da birer ye-
ni devlet üniversitesinin kurulmasõ ilişkin görüşün Mil-
li Eğitim Bakanlõğõ’na bildirilmesine karar verildi.
İstanbul Haber Servisi - 3
devrim yasasõnõn yõldönümünde
konuşan uzmanlar, bugün cami ile
okulun birbirine karõştõğõna, Ilõm-
lõ İslam projesinin mimarlarõ ta-
rafõndan Cumhuriyet devrimleri-
ne yönelik bir karşõdevrim yürü-
tüldüğüne dikkat çektiler.
Kadõn Araştõrmalarõ Derneği, öğ-
retimin birleştirilmesi amacõyla 3
Mart 1924 tarihinde hayata geçiri-
len Eğitim ve Öğretim Devrimi’nin
yõldönümünde bir panel düzenledi.
Akatlar Kültür Merkezi’nde dün
gerçekleştirilen panelde araştõrma-
cõ yazar Meriç Velidedeoğlu otu-
rum başkanlõğõ yaptõ.
Panelin açõlõş konuşmasõnõ yapan
CHP İstanbul Milletvekili ve Kadõn
Araştõrmalarõ Derneği Başkanõ Prof.
Dr. Necla Arat, “Son dönemlerde
işlenen hukuk cinayetleri, nor-
malleşme adı altında yapılan in-
tikam operasyonlarıdır” dedi.
22. Dönem CHP İstanbul Mil-
letvekili Mustafa Gazalcı, son 8
yõlda Cumhuriyet devrimlerine
karşõ planlõ bir hareket yürütül-
düğünü belirterek “Bugün cami
ile okul birbirine karışmıştır.
Bugüne kadar hiçbir dönem-
de, AKP döneminde olduğu ka-
dar öğretim birliğinden uzak-
laşılmamıştır” dedi. Galatasaray
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğ-
retim Üyesi Doç. Dr. Ümit Ko-
casakal ise Türkiye’de 80 yõllõk bir
hesaplaşma olduğunu belirtti.
Araştõrmacõ yazar Velidedeoğlu
da üç devrim yasasõnõn günümüzde
gerektiği ölçüde topluma anlatõl-
madõğõnõ vurguladõ.
3 D E V R İ M Y A S A S I N I N Y I L D Ö N Ü M Ü
Mersin’de kadõnlarõn çarşaf yõrttõğõ eylemin sorumlularõ disipline sevk edildi
‘CHP’ye karşõ provokasyon’
ARINÇ’TAN MİKROFON BÜLBÜLLERİ BENZETMESİ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanõ ve
Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arõnç, CHP’li kadõnlarõn
Mersin’deki kara çarşaf yõrtma eylemine tepki göster-
di. Arõnç, şunlarõ kaydetti: “29 Mart öncesinde CHP
rozetini takarken Kemal Kõlõçdaroğlu’yla, Nur Ser-
ter’iyle, Deniz Baykal’õyla alkõşlar içerisinde, ‘Bizde
artõk çarşaflõ hanõmefendilerin siyasete katõlmasõndan
yanayõz, onlarõn kõyafetleri bizleri ilgilendirmiyor’ di-
yerek hepimizi sevindiren bir açõlõm yapan CHP Mer-
sin’de rozet taktõklarõ çarşaflarõ yõrttõlar, çiğnediler ve
çöpe attõlar... Bu trajik olay karşõsõnda inanõyorum ki
Baykal’õn da, CHP’nin de söyleyecekleri bir şey var-
dõr. Türk kadõnlarõnõn bir kõsmõnõn giysisi olan bir kõ-
yafeti ayaklar altõnda çiğneyerek çöp sepetine atma-
nõn ne Cumhuriyetle, ne halkla, ne CHP ile bir ilgisi-
nin olduğunu ve bu yapõlan eylemin onaylanmadõğõnõ
duymak istiyoruz. O çok konuşan mikrofon bülbülleri-
nin bir şeyler söyleyeceğini de şahsen ümit ediyoruz.”
Kemal Kılıçdaroğlu
‘Medya vaizleri’
sorusu
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
DSP İstanbul Milletvekili
Süleyman Yağõz,
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’õn Diyanet İşleri
Başkanlõğõ’nõn kuruluş
yõldönümünde sarf ettiği,
“Lütfen bizi medya
vaizlerinden kurtarõn”
sözlerine dikkat çekerek
“Bu kişiler kimlerdir”
diye sordu. TBMM
Başkanlõğõ’na soru
önergesi veren Yağõz,
“Çağrõnõz, medya
vaizlerinin şahsõnda basõn
özgürlüğüne yönelik bir
müdahale değil midir”
diye sordu.
Maden şehidi için
soru önergesi
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
DSP Denizli Milletvekili
Hasan Erçelebi,
Balõkesir’in Dursunbey
ilçesindeki maden
ocağõnda meydana gelen
grizu patlamasõnda ölen
maden mühendisi Özgür
Seçkin’in (33)
cenazesinin, memleketi
Denizli’nin Serinhisar
ilçesine station taksinin
bagajõnda getirilmesini,
Meclis gündemine taşõdõ.
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’õn yazõlõ olarak
yanõtlamasõ istemiyle
sunduğu soru önergesinde
“Devletimizin
Balõkesir’de bu cenazeleri
taşõyacak cankurtaran ve
cenaze araçlarõ yok
mudur? Sorumlular
hakkõnda herhangi bir
soruşturma açõlmõş
mõdõr?” dedi.
‘Salgın hastalık’
benzetmesi
ANKARA (AA) -
Avrupa Sendikalar
Enstitüsü, AB üyesi 27
ülke ile Hõrvatistan,
Türkiye ve
Makedonya’da çalõşma
yaşamõnõn
karşõlaştõrõldõğõ bir rapor
hazõrladõ. Raporda,
güvencesiz çalõşmanõn
tüm Avrupa’da “salgõn
bir hastalõk” gibi
yayõldõğõ belirtildi.
Çevreye ateş
açtı, vuruldu
KOCAELİ
(Cumhuriyet) -
Gebze’de bir bina
sahibiyle market işleten
kiracõsõ arasõnda
küfürleşme sonucu
kavga çõktõ. Bina sahibi
Ali Kemal Albayrak,
kiracõsõ Erkan Hakan
Yõlmaz’a silah çekti.
Kovalamaca sonucunda
kiracõ Yõlmaz yaralandõ.
Albayrak, çevreye ateş
açmayõ sürdürünce polis
zanlõyõ etkisiz hale
getirmek için bacağõna
doğru ateş açtõ.
Bacağõna dört, göğsüne
de bir kurşun isabet
eden Albayrak,
hastanede hayatõnõ
kaybetti. Olayla ilgili
soruşturma başlatõldõ.
Türk TIR’ı
soyuldu
BUDAPEŞTE (AA)
- Macaristan’õn Bacs-
Kiskun kenti
yakõnlarõnda, Lakitelek
kasabasõnda bulunan bir
benzinlikte park eden
Türk TIR’õ soyuldu.
Kecskemet Emniyet
Müdürlüğü’nden
yapõlan açõklamada,
TIR’õn 49 yaşõndaki
şoförünün, kendilerine
başvurarak soyulduğunu
bildirdiği ifade edildi.
Hõrsõzlarõn Türk
TIR’õnõn yük
bölümünde bulunan
yaklaşõk 2000 adet
pantolonu alarak
kaçtõğõ açõklandõ.
YÖK ‘SABİT EK PUAN’ FORMÜLÜNDEN VAZGEÇTİ
Çadırlarını toplayan TEKEL
işçilerinden 4/C için dilekçe
verenler bunların işleme
konulmamasını istiyor.