Katalog

CMYB C M Y B 5 MART 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17 K A M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R Ç İ Z İ K [email protected] SİBEL ÇORBACIOĞLU İ stanbul yüzyõllardõr farklõ imparatorluklara başkentlik yapmõş, tarih boyunca önemini hiç yitirmeden içinde barõndõrdõğõ tarihi, derin- liklerinde saklayan bir şehir. Bu şehrin zamana ta- nõklõğõnõn günümüze getirdikleri ise arkeolojik ka- lõntõlarda saklõ. İstanbul’un görkemli tarihinin başlangõcõna gi- dildiğinde bizleri karşõlayan Bizans’õ anlamanõn en kolay yollarõndan birisi, şehrin en önemli kamu- sal alanõ, meydanõ olan Hippodrom’u anlamak. Bu- nun nedenini, kültür tarihçisi Ekrem Işın şöyle açõklõyor: “Şehir meydanları tarih boyunca insanların yüksek sesle konuştukları, ideallerini, arzularını, içlerindeki problemleri dile getirdikleri yerler olmuştur. Dolayısıyla bir şehir meydanı demek aslında o şehrin kalbi demektir. Bir meydanı, bu meydanın tarihini inceleyerek o şehrin ya da imparatorluğun bütün siyasi ve kültürel prob- lemlerini, yaşam tarzını, yaşadığı dönüşümle- ri gözlemlemek mümkün.” ŞEHRİN KALBİ Hippodrom, Bizans İstanbul’unun en büyük ve önemli yapõlarõndan biriydi. Osmanlõ döneminde Atmeydanõ adõnõ alan meydan, İstanbul’un en önemli ve hareketli kamusal alanlarõndan biri ol- du ve Cumhuriyet’in kuruluş döneminde de önem- li olaylara ev sahipliği yaptõ. Suna ve İnan Kõraç Vakfõ Pera Müzesi, Sultanahmet semtindeki bu çok özel ve renkli alanõ, İstanbul Araştõrmalarõ Ensti- tüsü işbirliğiyle, Ekrem Işõn’õn küratörlüğünü, Brigitte Pitarakis ve M. Baha Tanman’õn bilimsel danõşmanlõğõnõ yaptõğõ “Hippodrom/Atmeydanı: İstanbul’un Tarih Sahnesi” sergisi ile tanõtõyor. Louvre Müzesi’nden Cluny Müzesi’ne, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nden Topkapõ Sarayõ Müzesi ile Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ne, özel kolek- siyonlara, farklõ yerlerden bir araya getirilen önemli eserler ilk kez bu kapsamda sergileniyor. 18 Nisan’a kadar açõk kalacak sergi öncesi ya- põlan araştõrmalarõn, sergiyi gerçekleştirenler için toplumsal tarih açõsõndan ilginç bir laboratuvar ol- duğunu söyleyen Işõn’a göre, üç önemli uygarlõk katmanõnõn izlerine tek bir meydanda ulaşmak he- yecan verici olduğu kadar zor da bir durum. Bu önemli meydanõn günümüzde canlõ bir turistik merkez olmasõ, bu alandaki tüm kalõntõlara ulaş- mak gibi bir hedef belirlemeyi olanaksõz kõlõ- yor. Kendilerinin de böyle bir hedefi olmadõğõnõ, böyle bir sonuca ulaşõlamayacağõ için kimse- nin de böyle bir hedef gütmemesi gerektiğini belirten Işõn’a göre Hippodrom, yani şehrin kal- bi, bugün için “paranın kalbi” haline gelmiş durumda. Hippodrom, artõk şehrin kalbi değil, şehrin görkemini sunmasõ için bir gösteri sah- nesi. Hippodrom/Atmeydanõ’nõn gerçek görkemini anlayabilmek, tarihte sahne olduğu olaylarõ, kut- lama ve yarõşmalarõ yeniden canlandõrabilmek için Pera Müzesi’ndeki sergi, sanat ve tarih severler için kaçõrõlmayacak bir fõrsat. ‘Hippodrom / Atmeydanõ: İstanbul’un Tarih Sahnesi’ sergisi 18 Nisan’a kadar izlenebilecek Serginin küratörü kültür tarihçisi Ekrem Işõn, Bizans’ta Hippodrom, Osmanlõ’da Atmeydanõ, Cumhuriyet döneminde Sultanahmet Meydanõ diye bilinen bu meydanõn toplumsal tarih açõsõndan ilginç bir laboratuvar olduğunu vurguluyor. ERSİN ANTEP İ stanbul Devlet Opera Balesi’nin Süreyya Operasõ’nda 2009’dan itibaren temsil ettiği, Franz Lehar’õn ünlü opereti “Şen Dul”, bu- gün erken sezon finali yapacak. Literatürde sük- seli bir yeri olan, ülkemizde sõkça temsil edi- len eserin gelecek sezonki akõbetini; izleyici katõlõm oranlarõ belirleyecek. Bizim Muhlis Sabahattin gibi, Avru- pa’nõn ortasõnda adeta “operet kralı” ol- muş olan Lehar, babasõnõn ve kendisinin çalõştõğõ armoni orkestrasõndan gelen avantajlarõ esere rahatça döküyor. Ope- ra için geçiş olabilecek böylesi bir ge- çiş türü olan operette, yazõm ustalõğõnõ sergiliyor. Büyük miraslõ bir dulun et- rafõnda neşeli bir hikâye dönüyor. Ay- taç Manizade bu öyküyü, ayrõntõsõz ve sabit dekor üzerinde, kimi zaman õşõk uygulamalarõyla başarõyla sunuyor. Serdar Yalçın’õn Türkçesi ve şefliği ise, eseri ak- tarõmda en güçlü etkiyi yaratõyor. Sah- ne üstünde ve orkestrada işler yolunda... Özellikle bestecinin zengin ezgileri, usta armonileri ve çalgõlamadaki becerisi ile orkestra şahlanõyor. Kor- noda Hakan Ateş, klarinette Feza Çetin’in tonali- te ve solo becerisi, solo keman ile çellonun duygu- sal içeriği, orkestranõn toplu çalõmlardaki görkemi; hem eseri beğendiklerinin hem de şefle uyum sağ- ladõklarõnõn göstergesi. Yalnõzca Valencienne ro- lündeki Pınar Ünker’in sololarõnda orkestranõn bir alt nüansõ tercih etmesi gerekiyor. Hakan Aysev, Şebnem Usanmaz, Sevan Şen- can üstlerine düşeni layõkõyla yerine getiriyor. Ali Murat Erengül ise adeta “tutkulu âşık rollerin- de ben varım” dercesine ustalõk sergiliyor. İşini be- ceriyle yürüten koronunsa yalnõzca kimi koreogra- fik hareketlere ve dansçõlarõn gösterisinde kon- santrasyonu bozmadan eğlenceli durumu sergilemeye ihtiyacõ bulunuyor. Muhlis Sabahattin, Çuhacıyan, Cemal Reşit gibi bizden ustalarõn da operetlerinin temsilini özlemle bekliyorum. Zevkli bir görsel ve işitsel şölen içinse eserden ilgisini eksik etmeyen İs- tanbullularõ bugün de Süreyya’nõn kapõsõna davet edi- yorum. Gelecek sezonlarda, hakkõnda methiyeler duyduğumuz diğer kastlarõ izlemek dileğiyle... ([email protected]) ‘ŞenDul’danerkenvedaİstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçõlarõ, bu akşam Süreyya Operasõ’nda son kez sahneliyor Kültür Servisi - Dünyanõn en pres- tijli rock festivallerinden biri olan ve aylardõr bir ayağõnõn da Türkiye’de yapõlacağõ konuşu- lan ‘Sonisphere Festivali’, 25 - 26 - 27 Haziran tarihlerinde Me- tallica, Rammstein, Megadeth, Slayer, Antrax, Heaven & Hell ve Manowar gibi rock devlerini İstanbul’da bir araya getirecek. Geçen yõl Hollanda, Almanya, İs- panya, İsveç, Finlandiya ve İn- giltere’de gerçekleşen festivalin İstanbul ayağõnõn tarihleri ve ka- tõlõmcõ topluluklarõ, dün Hyatt Regency’de yapõlan basõn top- lantõsõyla açõklandõ. Bu sene top- lamda 11 ülkede düzenlenecek olan festival, Purple Concerts or- ganizasyonu ile İstanbul’da İnö- nü Stadyumu’nda yapõlacak. Özellikle heavy metal ve rock müzikseverler için oldukça he- yecan verici bir sanatçõ kadrosu- na sahip olan gezici festivalde, birçok ünlü rock topluluğu ilk kez aynõ sahneyi paylaşacak. İlerleyen günlerde katõlõmcõ gruplara yeni isimler ekleneceğini belirten fes- tival yetkilileri, Türkiye’den de Hayko Cepkin ve Manga’nõn da festivalde yer alacağõnõ belirtti. Festival biletleri bugün www.bi- letix.com adresinden satõşa su- nuluyor. Kültür Servisi - 1883’de Mekteb-i Sanayi-i Nefise adõyla kurulan Mimar Si- nan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ), önceki gün 127. yaşõnõ çok sa- yõda davetlinin katõldõğõ bir etkinlikle kutladõ. Üniversitenin Sedad Hakkõ Eldem Oditoryumu’nda yapõlan tören, MSGSÜ Dev- let Konservatuvarõ Opera Anasanat Dalõ’nõn ses- lendirdiği İstiklal Marşõ’yla başladõ. Rektör Prof. Rahmi Aksungur açõş konuşmasõnda, 1873’te İstanbul’da ilk resim sergisinin açõlmasõyla doğan hareketli sanat ortamõnõn üniversitenin ku- ruluşunda çok etkili olduğunu söylerken 1100’den fazla yabancõ üniversiteyle işbirliği ya- parak evrensellik anlamõnda önemli bir adõm atõ- yor olduklarõnõ, atölyelere sõkõştõrõlan bir sana- ta karşõ olduklarõnõ ve kurumun ve çalõşanlarõ- nõn son 3 yõlda 293 ödül almasõnõn doğru yol- da olduklarõnõ gösterdiğini belirtti. Üniversitenin Devlet Konservatuvarõ’nõn verdiği konserin ardõndan üniversitenin Grafik Tasarõm Bölüm Başkanõ Prof. Melih Görgün, “Ulusaldan Küresele” başlõklõ konuşma- sõnõ yaptõ. Sanatõn Türkiye’deki gelişimini, MSGSÜ üzerinden değerlendiren konuş- masõnda Görgün, üniversitenin ulusal bir bo- yuttan uluslararasõ aktörlüğe geçişini anlattõ. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Kül- tür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay’õn teb- rik mesajõ yolladõğõ toplantõ, 50 yõllõk mezun- lar Sait Maden, Erkan Yolaç ve Fethi Ka- yaalp’e üniversiteye özgü baykuş heykellerinin takdim edilmesiyle devam etti. Tören, üniver- sitenin diğer 50 yõllõk mezunlarõ ve geçen yõl emekli olan personeline plaket verilmesiyle son buldu. Altıoklar ile ekibi karşı karşıya Kültür Servisi - Yönetmen Mustafa Altõoklar, ‘15 yõllõk hayalim’ dediği ‘İstanbul İşgal Altõnda’ projesinin ekibiyle karşõ karşõya geldi: Filmin 22 çalõşanõ, 52 bin 850 liralarõnõ alamadõklarõ gerekçesiyle yönetmene dava açõyor. İddiaya göre; filme maddi kaynak verecek firmayla Altõoklar’n şirketinin yaşadõğõ anlaşmazlõk üzerine, çalõşanlarõna paralarõnõ kendi ödeyeceğinin vaadi veren Altõoklar, şimdi de ödemeyeceğini söylüyor. Soluğu Sinema Emekçileri Sendikasõ’nda alan 22 çalõşan, sigortasõz çalõştõrõldõklarõ için SGK’ye de başvuracaklarõnõ söylerken; Altõoklar cephesinden gelen açõklama, borçlarõn mevcut maddi darboğaz aşõldõğõnda geç de olsa ödeneceği yönünde. Önal’dan İngilizce şarkıya eleştiri ANKARA (AA) - Şarkõ sözü yazarõ Sezen Cumhur Önal, 55. Eurovizyon şarkõ yarõşmasõnda, Türkiye’yi, Manga grubunun İngilizce bir şarkõ ile temsil etmesini eleştirerek, “Türkiye’ye pop müzikte Türkçe sözü getiren kişi olarak şarkõnõn Türkçe olmasõnõ isterdim” dedi. Önal, “Şarkõnõn müziği de çok güzel ancak sözleri neden Türkçe değil de İngilizce? Ben Türkiye’ye pop müzikte Türkçe sözü getiren ilk kişi olarak Manga’nõn şarkõsõnõn sözlerinin Türkçe olmasõnõ isterdim. TRT, bir yarõşma düzenleyip şarkõyõ öyle belirleyebilirdi” dedi. İran yönetimi yalanlandı Kültür Servisi - İran sinema çevreleri, İranlõ yönetmen Cafer Panahi’nin birkaç gün önce gözaltõna alõnmasõnõn sebebinin rejim karşõtõ bir film yapmaya hazõrlanmasõ olduğunu öne sürüyor. İddialara göre yurtdõşõnda gösterime girecek filmin gizlice sürdürülen hazõrlõklarõndan haberdar olan yönetim, “Gözaltõ politik sebeplerden kaynaklanmõyor. Birtakõm suçlar işlediğinden şüpheleniyor” diyerek olumsuz tepkileri dağõtmaya çalõşõyor. ‘Altõn Aslan’ da dahil olmak üzere birçok uluslararasõ ödülün sahibi olan Panani, geçen ay davetli olduğu Berlin Film Festivali’ne ülkesinden dõşarõ çõkamadõğõ için katõlamamõştõ. ‘Bana William Deyin’ Kültür Servisi - Bizim Tiyatro, Prof. Dr. Özdemir Nutku’nun yazõp yönettiği, Zafer Diper’in rol aldõğõ, ‘Bana William Deyin’ adlõ oyunu 5-6 Mart’ta saat 20.30’da Kadõköy Barõş Manço Kültür Merkezi’nde sahneleyecek. İstediği rollere bir türlü kavuşamamõş bir oyuncunun bir soyunma odasõnda; düş ve gerçek arasõnda, Shakespeare metinlerinden bölümler oynamasõ / yorumlamasõ üzerine kurulu oyunun dramaturgluğunu Prof. Dr. Hülya Nutku; dekor ve giysi tasarõmõnõ ise Doç. Dr. Selda Kulluk Yerdelen üstleniyor. (www.bizimtiyatro.net) Birmeydandaüçuygarlõk Rock devleri İnönü’yü sallayacak OsmanlıAtMeydanı Dikiltaş’ın kaidesi: İmparator ailesi hipodrom locada. Metallica İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ MEZUNLARI DERNEĞİ AYDINLANMA SÖYLEŞİLERİ Yıl: 11 No: 5 Konu TÜRKİYE’NİN TOPRAK SORUNLARI Yönetmen Prof.Dr.BÜLENT BERKARDA Konuşmacı HAYRETTİN KARACA TEMA Vakfı’nın Kurucusu Tarih: 06 Mart 2010 Cumartesi saat 11.00 – 13.00 arasõ. İletişim: İ.Ü. Mezunlarõ Derneği (Fatoş Taştan) 0212 238 03 21 Aydınlık Yarınlar Özlemi İçindeki Tüm Yurttaşlarımız Davetlidir. Giriş Serbest ve Ücretsizdir. Yer: Levent Kültür Merkezi. Levent Çarşı içi. Çalıkuşu Sok No: 2 1. Levent – İstanbul