15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 26 MART 2010 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Kaderin Hazin Cilvesi Tayyip Bey’in, Kenan Evren’i anayasa referandumu paketine rüşvet pazarlığı ögesi olarak eklemesi doğrusu kaderin hazin bir cilvesidir. 28 yıl önce Kenan Evren de hazırlattığı anayasa paketinin yanına kendi cumhurbaşkanlığını da ekleyerek oylatmış ve böylelikle darbe yoluyla geldiği devlet başkanlığından, cumhurbaşkanlığına anayasal bir yatay geçiş yapmıştı. Şimdi Kenan Paşa’nın artık kevgire dönmüş 1982 Anayasası’na kendisini ve avenesini korumak için koydurttuğu 15. maddenin kaldırılması, anayasa değişiklik paketine dahil edilmiş bulunuyor. Bu olayları izlerken hep hapishanede tanıdığım bir Evrenzede gelir aklıma. - Allah ona uzun ömür versin, diyerek volta atardı adamcağız hep. Bir gün dayanamayıp sordum: - Hem onun yüzünden özgürlüğünden olup, haksız yere hapis yatıyorsun hem de ona uzun ömürler diliyorsun, bu ne iştir? Gülerek yanıtladı: - Yaşasın da başına gelecekleri görsün, ona en büyük ceza budur. Meğer hapishane arkadaşım haklıymış. Kenan Evren gerçi yaptıklarının hukuksal karşılığını görmedi ama uğradığı bunca aşağılama, isminin çevresinde oluşan nefret çemberini yaşayıp görmek, ilahi bir ceza olarak nitelenemez mi? Kenan Paşa’nın kaderin garip cilvesiyle yargılanıp, yargılanamayacağı da kesin değildir. Çünkü yargılanmasının önünde zamanaşımı engeli olup olmadığı konusunda hukukçular fikir birliğine varmış değil. Bir görüşe göre Evren’in işlediği suçun zamanaşımı süresi dolmuştur; başka bir görüşe göre ise zamanaşımı, 1982 Anayasası’nın geçici 15. maddesinin kalkmasıyla işlemeye başlayacağı için, yargılanması mümkündür. Bir üçüncü görüşe göreyse, 12 Eylül cuntacıları hakkında daha önce açılmış olan davanın salt açılmış olması bile zamanaşımını kesmiştir. Bu tartışmalara başkalarını da eklemek mümkün. Anayasa değişikliği referandumunda, geçici 15. maddenin kaldırılmasını da içeren bir evet çıkması halinde Kenan Evren yargılanırsa bu milli iradenin sonucu olacaktır. Peki 2010’daki milli irade, 1983’deki milli iradeyi ortadan kaldıracak mıdır? Eğer öyle olursa, yaptıkları darbenin ürünü anayasası halk tarafından hem de yüzde 90’lar düzeyinde onay görmüş olan insanlar hangi mantıkla yargılanacaklardır? Öte yandan, toplumun başına hangi kaya düşmüştür de, 1983’te cumhurbaşkanlığına layık gördüğü insana, 2010’da aynı efali dolayısıyla hapisliği layık görmektedir? 12 Eylülcülerin girişimlerinin suç oluşturduğu bir kez tebeyyün ettikten sonra onların yaptıkları yasalar, çıkardıkları yönetmeliklere göre yapılan düzenlemelerin hukuki geçerlilikleri ne olacaktır? Bu ve bunun gibi daha bir sürü soru, 12 Kenan Paşa’nın yargılanması halinde gündeme gelecektir. Evren’in yargılanması Evrenzedelerin uğradıkları zararların giderilmesini sağlayacak mıdır? Olaya salt intikam açısından bakarak, “Bana çektirdi kendisi de çeksin oh olsun!” demenin bir anlamı yoktur. İnsanlar tarihleriyle intikam için hesaplaşmazlar, intikam duyguları toplumları bir yere götürmez. Kaldı ki, 12 Eylül döneminin doğurduğu tarifsiz acıların müsebbipleri yalnızca darbenin önde gelenleri değildir ki? Hukuku çiğneyerek insanları mağdur eden devlet görevlileri, yargıçlar ne olacaklar? Yargılamalar kaybolan yılları geri getirecek mi? Suçlar cezalandırıldıktan sonra, uğranılan haksızlıklar için tazminat davası açılsa bu tazminatı kimler ödeyecek? Devlet ödeyecekse, 12 Eylül’ü, toplumun tümü mü tazmin edecek? Haksızlığın müsebbipleri, işkenceciler, “başüstüne efendim”ci, yargıçlar tevlit ettikleri zararı kendileri tazmin edecek olurlarsa bu bir anlam taşır. Ama böyle bir çözüme de mevzuat [email protected] İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN [email protected] elvermediği için darbecilere yargı yolunun açılmasının özde fazla bir anlam taşıyıp taşımadığı sorusunun yanıtını takdirinize bırakırım. Üstelik de bu yargılamalardan toplumsal bir ayıp da doğabilir. Öyle ya! Darbeyi kışkırtıp, sonra da bizim oğlanlar becerdiler diye zil takıp oynayanlardan hesap soramayanların, onların aleti olmuş doksan küsur yaşındaki bir ihtiyarı sigaya çekmeleri biraz ayıp olmayacak mı? Bu gece saat 21’de, Cem TV’deki Ayıptır Söylemesi programında, Prof. Süheyl Batum ve konuğumuz Melih Aşık ile birlikte bu konuları tartışacağız. ‘HSYK üzerinden bize yöneltilmiş tehditler var’ ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Demok- rat Yargõ Derneği Eşbaş- kanõ Osman Can, hazõr- ladõklarõ anayasa deği- şikliği önerisini açõklar- ken HSYK’nin hâkim ve savcõlarõn özlük haklarõ konusunda herhangi bir güvence sunmadõğõnõ öne sürdü. Yargõtay, Da- nõştay ve HSYK içinde tehlikeli ve yõkõcõ bir si- yaset olduğunu ileri sü- ren Can, “Gittikçe artan oranda ciddi tehditlerle karşõ karşõyayõz. Bu teh- ditler HSYK üzerinden bize yöneltilmiş olan teh- ditler. Yakõnda sizinle paylaşacağõz” dedi. Berktay: Yargı desteklenmeli İZMİR (Cumhuri- yet Ege Bürosu) - İnsan Haklarõ Savunucusu Dr. Alpaslan Berktay, AKP’nin anayasa deği- şikliğiyle hedef aldõğõ yargõnõn desteklenmesi gerektiğini vurguladõ. Berktay, “Kapatõlmak- tan para cezasõyla sõyrõ- lan, yasal kovuşturma- lardan kaçanlarõn kaptõ- kaçtõ anayasasõ çõkarõl- mak üzeredir. Bu, laik, demokratik hukuk dev- letine karşõ bir darbedir Buna karşõ direniş tüm toplum kesimlerince desteklenmeli” dedi. CHP’nin hesapları ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP’nin hesaplarõnda “usulsüzlük olduğu” iddiasõyla açõlan davada, partinin eski Saymanõ Mahmut Yõldõz, Muhasebe Müdürü Er- tuğrul Kaya ve muhase- be görevlisi Ersin Şe- nol’un, 1 yõl 3 aydan 13 yõl 3 aya kadar hapisle cezalandõrõlmalarõ talep edildi. Dünkü duruşmada sanõklar Yõldõz, Kaya ve Şenol’un, “güveni kötü- ye kullanma” ve Siyasi Partiler Yasasõ’nõn 113. maddesi uyarõnca ceza- landõrõlmalarõ istendi. Rojda’ya ceza DİYARBAKIR (AA) - Şarkõcõ Rojda Şenses hakkõnda geçen yõl bir festivalde Kürtçe bir şarkõ söylediği gerek- çesiyle dava açõldõ. Di- yarbakõr 4. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya katõlmayan Şenses “terör örgütünün propagandasõnõ yapmak” suçundan 1 yõl 8 ay ha- pis cezasõna çarptõrõldõ. Değişiklik paketi için destek isteyen AKP’ye olumsuz yanõt veren TÜSİAD’dan yeni anayasa çağrõsõ ‘Açõklarõ kapatmõyor’İstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, Ada- let Bakanõ Sadullah Ergin ve AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, anayasa paketine des- tek amacõyla dün TUSKON ve TÜSİAD’õ ziyaret etti, AKP heyeti, dün ilk ziyaretini Türkiye İşadamlarõ ve Sanayi- ciler Konfederasyonu’na (TUS- KON) gerçekleştirdi. TUSKON Genel Başkanõ Rızanur Meral ile konfederasyon yöneticile- riyle görüşmelerinin ardõndan gazetecilerin sorularõnõ yanõt- layan Cemil Çiçek, anayasa paketine yönelik eleştirilerin anõmsatõlmasõ üzerine “Anla- şılıyor ki eğer 367’yi bula- mazsak bu iş referanduma gi- decek. Biz millet adına yetki kullanıyoruz. Asilin kendisi- ne gideriz. Asilin de böyle yanlış cevap verenlere vere- ceği tarihi cevap olacaktır” dedi. Anayasa değişikliğinin aceleye getirildiği yönündeki eleştirilere “Bir konu 28 yıl- dır tartışılıyor ise bu iş aceleye geliyor demek ne kadar doğ- rudur. Bu iş geç kalmıştır” de- di. Muhaletefetin paketi yargõ- ya taşõyacağõ yönündeki soru- lara ise Çiçek,“O taslakta HSYK’ya parlamentodan da üye seçilmesi isteniyor. Doğ- ru olanı budur. Ancak, uzla- şı adına bunu taslağa koy- madık. Paket, istenirse yük- sek yargıya taşınabilir” dedi. Rõzanur Meral ise Türki- ye’nin sivil ve demokratik bir anayasaya ihtiyacõ olduğunu belirterek, hükümetin taslağõnõ onayladõklarõnõ söyledi. AKP heyetinin son durağõ olan TÜSİAD’dan da hükü- mete destek çõkmadõ. TÜSİ- AD Genel Başkanõ Ümit Boy- ner, TÜSİAD’õn 1992’den be- ri demokratikleşme ve yeni anayasa üzerinde çalõştõğõnõ be- lirterek “Temel hak ve öz- gürlükler konusunda çok noktada aynı yerde olmamı- za rağmen paketin bazı nok- talarında, bizim için çok önemli noktalarında, özellik- le kuvvetler ayrılığı konu- sunda görüş ayrılıklarımız var” dedi. TÜSİAD’dan gö- rüşmenin ardõndan yapõlan ya- zõlõ açõklamada ise Anayasa’nõn tümüyle yenilenmesi gerektiği belirtilerek “Anayasa paketi içeriğindeki temel sorunlar nedeniyle demokrasi açığını kapatmaktan uzaktır” denil- di. Açõklamada, özetle şu nok- talara dikkat çekildi: “Yeni Anayasa birey odak- lı olmalı, hiçbir ayrıcalığa yer vermemeli, kuvvetler ay- rılığı ilkesinin geçerli olduğu çoğulcu parlamenter demok- rasiyi esas almalıdır. İvedi- likle ülke barajının düşürül- mesi ve ön seçimin zorunlu ol- ması yönünde bir değişiklik yapılmalıdır. Gündemde olan Anayasa değişiklik paketi, hazırlanışı açısından parla- mentoda sağlanmış bir uz- laşmaya dayanmamaktadır. Referandum anayasal bir yol olmakla birlikte, en doğru tercih değildir. Anayasa Mah- kemesi’nin 19 üyesinin 16’sı- nın Cumhurbaşkanı tarafın- dan seçilmesi, üstelik bunun 7’sinin Cumhurbaşkanı ta- rafından re’sen atanması, yü- rütmenin yargı üzerindeki etkisini arttıracaktır. Yargı bağımsızlığını zedeleyecek düzenlemeler, yargının ta- rafsızlığı tartışmasını anlam- sızlaştırmaktadır.” AKP heyetinin ziyaretinin ardõndan TÜSİAD’dan yapõlan açõklamada Anayasa Mahkemesi’nin 19 üyesinin 16’sõnõn Cumhurbaşkanõ tarafõndan seçilmesinin, yürütmenin yargõ üzerindeki etkisini arttõracağõ vurgulandõ. Açõklamada, “Yargõ bağõmsõzlõğõnõ zedeleyecek düzenlemeler, yargõnõn tarafsõzlõğõ tartõşmasõnõ anlamsõzlaştõrmaktadõr” denildi. Arınç’tan CHP’ye örtülü tehdit Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ koltuğunda başka biri otursaydõ, Ergenekon davasõ sanõklarõna verilen destekten dolayõ CHP hakkõnda kapatma davasõ açõlabileceğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yar- dõmcõsõ Bülent Arınç, Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ koltuğunda başka bir ismin oturmasõ durumunda CHP hakkõnda kapatma davasõ açõla- bileceğini söyledi. Arõnç dün NTV’nin canlõ yayõnõnda gündemdeki konulara ilişkin sorularõ yanõtladõ. Arõnç, anayasa değişikliği taslağõna ilişkin olarak “Yargıdan ge- len sert tepkilere yorumunuz nedir” sorusu üzerine “Yüksek yargıdan bu tür bir siyasi parti liderinin söylem- leriyle adeta örtüşen beyanlarda bu- lunmalarını çok yadırgıyorum” de- di. Arõnç, “Siz ‘yüksek yargõdan gelen açõklamalarõ not ediyoruz’ dediniz. Neyi not ediyoruz dediniz” sorusunu yanõtlarken de “Bugünkü konuşma- ları tabii. Biz bunları değerlendire- ceğiz bir noktada” diye konuştu. Arõnç, sözlerinin biraz da “ironik” an- laşõlmasõ gerektiğini söyledi. Arõnç, siyasi partiler hakkõnda kapat- ma davasõ açõlmasõyla ilgili olarak da CHP’ye yüklendi. Arõnç, “Silivri sa- nıklarını savunmak bir genel başka- na düşer mi? Başsavcı, ‘Sen yargõya müdahale ediyorsun, adli görevini ya- pan insanlarõ suçluyorsun ve bu eylem- lerinden vazgeçmiyorsun. Sen hukuk devleti prensiplerine aykõrõ eylemlerin odağõ oldun ey CHP’ dese... Ben bu- günden ikaz ediyorum. CHP hakkın- da en azından 10 dava açılır” dedi. Görevden alındı Tüzmen’e tasfiye ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Kürşad Tüz- men’in yerine Adana Millet- vekili Ömer Çelik’i atadõ. Tüzmen, sağlõk nedeniyle gö- revden ayrõldõğõnõ belirtmesi- ne karşõn kulislerde demok- ratik açõlõm nedeniyle Erdoğan ile görüş ayrõlõğõ yaşadõğõ ile- ri sürülüyor. Erdoğan’õn, Tüz- men’in yerine Kürt kökenli Çelik’i atayarak açõlõma vur- gu yaptõğõ belirtiliyor. Parti kulislerinde Tüz- men’in demokratik açõlõmõ tam olarak sahiplenmediği, partiyle görüş ayrõlõğõ yaşadõ- ğõ, Güneydoğu’daki Nevruz kutlamalarõnda bir tane bile Türk Bayrağõ’nõn olmamasõ- nõ eleştirmesinin bu süreçte et- kili olduğu ileri sürülüyor. Tüzmen de sorular üzerine, şunlarõ söyledi: “Bayrak konusunda ne konuştuğumu herkes bilir. Kürt kökenli arkadaşım da Türk bayrağına sahip çıktı- ğı anda biz zaten açılımı ta- mamlamış oluyoruz.” DİSK’ten destek yok ‘Paket geri çekilsin’ İstanbul Haber Servisi - AKP heyetinin ziyaret ettiği DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, anayasa değişikliği pa- ketine destek vermedi. DİSK’ten yapõlan açõklamada paketin geri çekilmesi istendi. Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, Adalet Bakanõ Sadullah Ergin ve AKP Grup Başkanve- kili Bekir Bozdağ, DİSK’i zi- yaret ederek anayasa değişikliği paketi için destek istedi. Ziya- retin ardõndan açõklamalarda bulunan Çelebi, kamu çalõşan- larõna sendikal hak tanõndõğõ yö- nünde görüşlerin olmasõna kar- şõn pakette sendikal haklarõ gö- remediklerini söyledi. Çelebi, “Sendikalı olmanın grevli top- lusözleşmeli hakları berabe- rinde doğurması gerekir. Bu- nu taslakta göremiyoruz. Anayasada sendikal haklara ilişkin düzenleme olmasına karşın İçişleri Bakanlığı Emekli-Sen, Genç-Sen ve Çiftçi-Sen’in kapatılması için dava açabiliyor. Sendika ka- nununda da değişiklik gereki- yor” dedi. DİSK’ten yapõlan açõklamada ise anayasa değişikliği konu- sunda samimi bir “siyasal ira- de” olmadõğõ belirtilerek, “Anayasa değişikliği paketi geri çekilerek, temel yasalar- da mevcut anayasaya aykırı düşen maddeler ayıklanmalı- dır. Yöntem bakımından so- runlu, içerik bakımından çok tartışmalı, sonuçları bakımın- dan ise çok riskli kısmi anaya- sa değişikliği yolunda ısrarcı olunmamasının anayasal ve siyasi istikrara olduğu gibi demokratikleşmeye de katkı sağlamaz” denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle