15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B Siyasal İktidar, anayasa değişikliği paketi ile KUVVETLER AYRILIĞI sisteminden KUVVETLER BİRLİĞİ sistemine geçişi amaçlamaktadır. Böylece bağımsız olması gereken YARGI, yasamanın ve yürütmenin, dolayısıyla SİYASAL İKTİDARLARIN denetimine ve güdümüne girecek, HUKUK DEVLETİ olma niteliği ortadan kalkacaktır. SONUÇ OLARAK; KATILIMCI ve ÇOĞULCU BİR SÜREÇ İÇİNDE GELİŞMEYEN, temel bir UZLAŞMAYA DAYANMAYAN ve bu nedenle MİLLİ İRADEYİ YANSITMAYAN böyle bir anayasa değişikliğinin ve bunun bütün olarak halkoylamasına sunulmasının, özünde yöntem olarak 12 Eylül Anayasasının hazırlanma ve kabul sürecinden hiçbir farkı yoktur. Bu şekilde yapılmak istenen bir halkoylaması süreci; gerçek anlamda halkın görüşünün sorulması değil, tıpkı 12 Eylül Anayasası gibi bir dayatma ve aldatmaca olacaktır. Kısaca siyasi iktidar ÖZGÜRLÜKLER VE HAKLAR ÜLKESİ YARATMAK İÇİN DEĞİL iktidarını daha da güçlendirmek, YARGI ERKİNİ VESAYET ALTINA ALMAK, ANTİDEMOKRATİK VE BASKICI BİR DÜZEN KURMAK İSTEDİĞİ İÇİN bu yönde değişiklik yapmak istemektedir. Bu değişikliğin gerçekleşmesi durumunda ne ANAYASANIN RUHU ve ne de DEMOKRASİNİN adı kalacaktır. BU TEHLİKELİ GİDİŞE DUR DEMEK VE YAPILMAK İSTENENLERİN KARŞISINDA OLMAK SAĞDUYULU VE ÜLKESİNİ SEVEN HER VATANDAŞIN GÖREVİDİR. Kamuoyuna saygı ile duyurulur. KAMUOYUNA DUYURU İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI Türkiye’de toplumun kaygı verici ölçüde kutuplaşmaya sü- rüklendiği bu süreçte BİR TOPLUM SÖZLEŞMESİ olan ana- yasa değişikliği için olmazsa olmaz olan ASGARİ UZ- LAŞMA ortamı sağlanmamıştır. Bu durum ANAYASAL GE- LENEKLERE aykırı olduğu gibi tamamen iktidar partisine ilişkin ÖZNEL nedenlere dayanmaktadır. Bu süreç KATILIMCILIK ve ÇOĞULCULUKTAN uzak ve diğer siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine, meslek oda- larına kısaca ULUSUMUZA DAYATMAYA dönüşmüştür. Bu girişimin, Türkiye’de olağanüstü dönemler dışında İLETİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜ, ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ ve ADİL YARGILANMA HAKKI gibi en temel hak ve güven- celerin en ağır ve sistematik biçimde ihlal edildiği bir iktidar döneminde ve bu iktidar partisi tarafından başlatılmış olması kaygıları daha da artırmaktadır. Türkiye’de YARGI BAĞIMSIZLIĞI’NI daha da güçlendir- mek yönünde öncelikli ve zorunlu olarak yapılması gereken köklü REFORMLARA GEREKSİNİM varken, salt HSYK ve ANAYASA MAHKEMESİ gibi yargının üst kurumlarında ya- pısal değişikliğe gitmenin bir yargı reformu olarak tanım- lanması olanaksızdır. Siyasi iktidarın özellikle son yıllarda YARGI BAĞIMSIZLIĞI, KUVVETLER AYRILIĞI ve HUKUK DEVLETİ ilkeleri ile bağ- daşmayan bir tavır içinde olduğu, YARGIYI kuşattığı ve Ada- let Bakanlığı’nın HSYK’nın çalışmalarını bilinçli olarak en- gellediği kamuoyunca endişeyle izlenmektedir. İktidar partisince dayatılan anayasa değişikliğinin amacı, kendisine ayak bağı olarak gördüğünü ifade ettiği yüksek yargı organlarını tasfiye etmek ve İKTİDARA BAĞLI BİR YARGI yaratmaktır. Bu yöntemle ve bu amaca yönelik olarak yapılmak istenen anayasa değişikliği, KUVVETLER AYRILIĞI, YARGI BA- ĞIMSIZLIĞI ve Anayasanın 2. maddesindeki cumhuriyetin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez nitelik- lerinden olan HUKUK DEVLETİ İLKESİ ile bağdaşma- maktadır. Yapılmak istenen, CUMHURİYETİN TEMEL NİTELİKLERİNİ ORTADAN KALDIRACAK VE ÜLKEYİ OTORİTER BİR YÖ- NETİM BİÇİMİNE GÖTÜRECEK OLAN BİR REJİM DEĞİ- ŞİKLİĞİDİR. Eş söyleyişle DAYATILAN ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALAR KURUMSALLAŞTIRILMAK İSTENMEK- TEDİR. ANCAK BU REJİMİN ADI “DEMOKRASİ” OLMAYA- CAKTIR.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle