Katalog

SAYFA 6 CHP KURULTAYI CUMHURİYET 19 ARALIK 2010 PAZAR Kılıçdaroğlu iktidar vaatlerini anlattı, ‘ayağa kalkın’ çağrısı yaptı BİLİM ve SİYASET Hazır mısınız? KIVANÇ EL ORHAN BURSALI Geçmişle Geleceğin İnşası İlk kez bir kurultay izliyorum. Bugüne kadar gazetecilik/yorumculuk merakımı kurcalamadı kurultaylar... Ama bu kurultayı izleme zorunluğunu duydum... Çünkü CHP’nin önünün açıldığını görüyorum Kılıçdaroğlu ile... Kurultay “İktidara yürüyüş” olarak nitelendirildi. Bu yürüyüşün öncelikle “Parti içinde” yaşanması ve başlanması gereği açıktır. İçinde demokrasi yolları kapalı olan bir parti, ne halkla büyüyen bir ilişki kurabilir ne de iktidar yolunda yürüyebilir. Şu sırada kürsüdeki bir il başkanı veya delege, parti içinde istibdat yıkılmıştır, ön seçimlerin demokrasinin önü açılmıştır, diye umutla ve heyecanla haykırıyor, işte bunu bizzat duymak bir umuttur. Bir başka il başkanının “hattı siyaset yok, sathı siyaset var, o satıh bütün vatandır” sözleri de, örgütün hareketlenebileceği konusunda bir başka umut vaat ediyor. Kılıçdaroğlu, seçimlerde işlenecek konuların, halka vaatlerin geniş bir çerçevesini çizdi. Yoksullara, işsizlere sosyal devletin yüzünü göstermesi, umuttu. Bunları bir kenara bırakırsak: En büyük vurguyu özgürlükler konusunda yaptı. Özgürlükler, en çok bu iktidar döneminde bu kadar ağır istismar edildi! Susturulan=susan, korkutulan=korkan ve konuşmayan bir toplum, bir medya, bir üniversite, bir patronlar dünyası, iktidarlaşmış bir yargı, AKP’leşmiş bir hukuk ve düzen, bize özgürlükçü bir toplum ve ileri demokrasi olarak yutturuluyorsa... ...yalancılığı vc sahtekârlığı bir boşverin.. ...AKP’nin zokasını bilerek/bilmeyerek ama isteyerek yutarak alet olan “aydın”ların varlığını falan da bir kenar bırakın... ...iktidarın bu söylemi, önümüzdeki seçimlerden sonra nasıl “daha özgür”, “daha ileri” bir topluma dönüşeceğimizin temel göstergeleridir. Bunun derin endişesini, hatta dehşetini tenimizde duyalım... Bu açıdan, referandum sürecinde, sözde 12 Eylül’den hesap sorulacağını ilan ederek oy toplayan, 17 yaşında idam edilen genç için sahte gözyaşı döken iktidarbaşını teşhiri önemlidir. Kılıçdaroğlu, bugünkü iktidarı, 12 Eylül’ün postal yalayıcıları olarak ilan etti ki sonuna kadar haklıdır! Özgürlükleri tepelenen ve esir alınmış bir toplum, önümüzdeki seçimlerin en önemli konusudur! Aynı şekilde, CHP’nin hem çok partili demokratik bir hayatı başlatan hem de kadınlara seçme ve seçilme özgürlüklerini veren parti olduğunu anımsatmasının da altı çizilmelidir. Parti Meclisi listesinde şüphesiz Parti Başkanı’nın tercihleri ağırlıktadır. Doğal bir durum. Ancak dünkü yazımda belirttiğim gibi, diğer “gruplaşmaların” görüşlerinin de Parti Meclisi’nde olması sevindiricidir. Bunu bir bayrak değişimi olarak görmek gerekir! Kılıçdaroğlu, CHP’nin köklerinden kopartılamayacağının altını çizdi! Bu olgu, CHP için en gerçekçi anlatımdır! CHP’yi bugün de CHP yapan, Kurtuluş’un, Kuruluş’un, Cumhuriyet’in, hatta Demokrasi’nin partisi ve devamı olmasıdır. Geçmişini reddettiği an, sıfır olur... CHP geçmişle geleceğe koşmalıdır. Geçmişin, kendine ait olan veya olmayan, bütün iyi yönlerini üstlenerek geleceğe yürümesi gerekir. Bazı gizli ve açık AKP’liler, bazı liberaller, yandaşlar, Kılıçdaroğlu’na tavsiyede bulunuyor: “Temizle geçmişi partiden, at hepsini, kesbiç.. bölünürsen de korkma..” Açıkça görüldü ki, çakma sosyal demokrat, açık AKP/ABD/AB’ci bu öneri sahiplerine, kurultay konuşmasında prim verilmemiştir. Siyasi lider bölücü/saflaştırıcı olmaz, birleştirici olmak zorundadır. Kılıçdaroğlu, Kürt meselesi konusunda da “birleştirici” bir söylemdeydi. Kürt sözünü ağzına almadı, bence alabilirdi. Ama Türk sözcüğünü de etmedi. Daha önce dile getirdiği “üçüncü yol”a vurgu yaptı: Birleştirici, özgürlükçü, sorun çözücü... Gerekirse devlet gidecek orada fabrika kuracak, dedi. Ekonomik ve kültürel sorunların çözümüne, her şeyden çok öncelik vermek... Şüphesiz söyleyecek çok şey var... Gelecek, şüphesiz inşa edilmesi gereken, yazılmamış bir tarihtir! Bu tarihin iyi yazılması, ancak iyi bir deneyim birikimi ile gerçekleşebilir. CHP’de bu birikim vardır. Ama gelecek inşası konusunda, daha çok çok çok çalışılması gerekir. Geçmişte özgürlüklerin yolunu açan bir parti olarak, geleceğin özgürlüklerini ancak, bugünkü koşullarda inşa etmeye en yakın parti CHP’dir. Sağcı partiler hangi kalıcısağlambirleştirici özgürlükleri inşa etmişlerdir?! http://orhanbursali.blogspot.com obursali@cumhuriyet.com.tr AB’ye mesaj: Biz sadece bu bölgenin değil, Çin’in de, Hindistan’ın da, Rusya’nın da Güney Kore’nin de nasıl geliştiğini görmeliyiz, oralarda daha derin ilişkiler kurmalıyız, AB ile ilişkilerde ciddi aksamalar var. AKP’liler, Brüksel’e gidip CHP bizi engelliyor diyorlardı, gittik anlattık, şimdi engelin kim olduğunu görecekler. AB’ye de sesleniyorum, çifte standart uygulamayın. ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “iktidar kurultayında” 41 vaadini açıklarken partililere ve yurttaşlara da ‘ayağa kalkın’ çağrısı yaptı. Kılıçdaroğlu, Kürt sorunu konusunda “üçüncü yol” mesajını da “Etnik kimliğe saygılı, insan dertlerini çözen halkçı bir partiyiz. Bizi kucaklayın. Rojin de bizim, Agop da bizim Berivan da bizim… Etnik kimlikleri sömürdüler. Hangi derdin varsa onu çözmek boynumuzun borcu. Biz üçüncü yoluz” diye açtı. CHP lideri, konuşmasında laiklik konusu ve türban sorununa hiç değinmedi. Sosyal devlet mesajı: Yoksulluğu yeneceğiz, tarihe gömeceğiz. Sosyal Kılıçdaroğlu, sosyal devlet mesajı vererek “Yoksulluğu yeneceğiz, tarihe gömeceğiz. Kimse yoksulun yoksulluğunu bilmeyecek. AKP’liler der ki parayı nereden bulacaksınız? Sen yolsuzluk yapanlara, yandaşlarına, ihaleye fesat karıştıranlara para buluyorsun da biz fakir fukaraya bulamayacak mıyız?” dedi. na, sanayiciye, esnafa sesleniyorum, nasıl tehdit ediliyorsunuz biliyorum. Korkmayın ayağa kalkın. Çiftçiler ayağa kalkın. Mehmet Haberal’a rapor verdi diye 4 üniversite hocasını özel yetkili mahkemelere götürdüler. Üniversite hocaları ayağa kalkın. Adalet değil de siyaset dağıtması istenen yargıçlar isyan edin, ayağa kalkın. Ve medya; siz de ayağa kalkın. Özgür olacaksınız. Ve yurttaşlarımıza sesleniyorum; korkaklar her gün ölür, yürekliler ise bir gün. Ayakta mısınız? Yeter artık ezilmeye. İşsizliği çözeceğiz: Türkiye’nin en büyük sorunu işsizliktir. İşsizlik kavgadır, huzursuzluktur. Üniversiteyi bitiren ben işsizim nasıl diyecek? Başbakan işverene diyorsun ki bir tane işçi al. E sen devletsin, sen al. Kendi beceremiyor, işverene çatıyor. devleti kurmak CHP’nin boynunun borcudur. Kimse yoksulun yoksulluğunu bilmeyecek. AKP’liler der ki parayı nereden bulacaksınız? Sen yolsuzluk yapanlara, yandaşlarına, ihaleye fesat karıştıranlara para buluyorsun da biz fakir fukaraya bulamayacak mıyız? Üçüncü yol mesajı: Etnik kimlikleri sömürdüler. Hangi derdin varsa onu çözmek boynumuzun borcu. Biz üçüncü yoluz. Amacımız içeride dışarıda güçlü Türkiye. Güneydoğu sorunu var. CHP değerlerine sahip çıkarak yapacağız, çözümün başında Lozan olacak. Fırat’ın doğusu da, batısı da Berivan da, Rojin de, Agop da, Ferhat ile Şirin de, Mem u Zin de bizim. Fabrika kuracağız, istihdam yaratacağız. Ayağa kalkın: Bütün işadamları ÇİFTÇİYE MESAJ ‘Gelin barışalım artık’ CHP’de kucaklaşalım: Çiftçi kardeşlerim sizi yabancı bankaların kölesi yapan bu iktidarı iyi tanıyın. Sizi efendi yapacaklardı. Gelin CHP’de kucaklaşalım, gelin barışalım artık. Benim sözüm işçi Kemal’in emekli, memur, yurtsever Kemal’in sözüdür. Topraksız köylüye topraklarını dağıtacağız. İşçilere mesaj: İşçilere sesleniyorum, örgütlenme özgürlüğü fiiliyatta yok. AKP; halkı aldatanlar ve kandıranlar partisidir. Yandaş sendikalara sesleniyorum, işçileri satıyorsunuz, haklarını korumuyorsunuz. Kadınlara sesleniyorum: Biz kadın erkek eşitliğine inanıyoruz. Yeriniz, ocağınız, siyasal eviniz CHP’dir. Kadınlara seçme seçilme hakkı verdik ama 4 milyon kadın okuma yazma bilmiyor. Bu, onları ihmal eden, onlara baskı uygulayan, ekonomik özgürlük sağlamayan siyasilerin sorunudur. Sanatçılara mesaj: Sanatçı ‘özgürlük’ der. Özgürlük onun nefes alması demektir. Biz bütün sanatçılara söz veriyoruz, size özgürlükleri sonuna kadar açacağız. Tespih gibi dizildiler: Üniversitelerin sus pus olduğu bir ülkeyi çağdaş görüyorlar mı? Öğrencinin değil kendi çıkarı için, başkasının hakkı için Başbakan önünde tespih gibi dizilmiş üniversite rektörleri olur mu? Biz bedel ödedik: Türkiye ağır ağır faşizme doğru, tek parti iktidarına doğru gidiyor. 12 Eylül darbecilerinden hesap soracağız dediler. Ankara ah! Ankara bu yara başka yara, 17 yaşındaydı kıyılır mı Erdal’a? Hiçbir şey ağırıma gitmiyor da birilerinin çektiği acıyı birilerinin sömürmesi ağırıma gidiyor. Gencecik fidanlar idam edilirken, Metris, Diyarbakır’da işkenceler yapılırken sen Yeşil Kuşak projesini nasıl hayata geçireyim diye çaba harcamıyor muydun? Biz bütün baskılara direndik, acı bedeller ödedik. Parti içi demokrasi: Önümüzdeki kurultayda tüzük gelecek. Bu ülkede çokpartili rejim varsa parti içi demokrasi getiren yeni bir CHP olacak. 41 konuda söz verdi C HP lideri anayasa, yargı, medya, telefon dinlemeleri, faili meçhul cinayetler, YÖK, üniversiteler, iş yaşamı, sosyal güvenlik, tarım, kadın hakları, seçim yasası başta olmak üzere birçok konuda düzenleme vaadi verdi. Kurultay fotoğrafları: NECATİ SAVAŞ /AA Hak ve özgürlükleri genişleten ve güvence altına alan bir anayasa hayata geçirilecek. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kaldırılacak. Sivil yargı çağdaş yargı. Yargı siyaset değil adalet dağıtacak. DGM’lerin yerine getirilen özel yetkili mahkemeler kaldırılacak. Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu, Atatürk’ün vasiyetine uygun hale getirilecek. Medya özgür ve bağımsız olacak. Özel yaşamın gizliliği sağlanacak, telefon dinleyenlerden, korku imparatorluğu yaratanlardan hesap sorulacak. Faili meçhul cinayetler aydınlatılacak, devletin içindeki çeteler ortaya çıkarılacak. YÖK kaldırılacak. Üniversiteler bilimsel, yönetsel ve mali özerkliğe kavuşacak. Üniversite yönetimlerinde gençlere söz hakkı verilecek ve kararlara katkıları sağlanacak. Üniversite öğrencilerinin yurt sorunu en geç iki yıl içinde tümüyle çözülecek. Harçlar kaldırılacak. Aile sigortası getirilecek, sosyal devlet güçlendirilecek. İşsizlik sigorta fonu, amacına yönelik olarak kullanılacak. Kamuda taşeron işçilik kaldırılacak. Kamuda 4/B ve 4/C uygulamalarına son verilecek. Emeklilere milli gelir artışından pay verilecek. Emeklilerin beklediği intibak yasası çıkarılacak, eşitsizlik giderilecek. Tarım ve çiftçi desteklenecek, mazotta ÖTV kaldırılacak. Kadın ve gençlerimizin siyasette temsili arttırılacak. Temsilde adalet ilkesini yok eden yüzde 10 seçim barajı kaldırılacak. Seçim yasaları değiştirilecek, liderlerin değil, milletin millet vekilini seçebilmesi sağlanacak. Siyasi Partiler Yasası demokratikleşecek, lider sultasına son verilecek. Milletvekili dokunulmazlıkları, kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılacak. Siyasi ahlak yasası çıkarılacak. Seçimle gelen milletvekilleri ve yöneticilerin mal bildirimleri internet ortamında kamuoyunun bilgisine sunulacak. Siyasetin finansmanı şeffaf hale getirilecek. Parlamentoda, başkanlığını muhalefetin yapacağı, Kesin Hesap Komisyonu kurulacak. Kamu İhale Yasası AB standartlarında yeniden düzenlenecek. GAP projesi bir an önce tamamlanacak, GAP’a ayrılmış kaynaklar amaçları dışında kullanılmayacak. Güneydoğu’daki mayınlı araziler mayınlardan arındırılacak, topraksız köylülere verilecek. Doğu ve Güneydoğu’daki seçilmiş yatırımlara, sıfır faizli ve uzun vadeli kredi verilecek. Doğu ve Güneydoğu’da işsizlik ve aş sorunu doğrudan yapılacak devlet yatırımları ile çözümlenecek. Türkiye enerjide dışa bağımlı olmayacak. Çevre talanına dur denecek. Rant yasaları değil, kent yasaları çıkarılacak. 2/B arazilerinin mülkiyet sorunu çözülecek, kullandıkları araziler orman köylüsüne bedelsiz verilecek. Üreticinin baş tacı olduğu bir ekonomik düzen kurulacak. Ekonomi sıcak paraya değil, ‘çalışana, üretene, alın terine’ teslim edilecek. Bilim ve teknolojiye dayalı, yüksek katma değerli bir ekonomik kalkınma hedeflenecek. Türkiye 2023 yılında bölgesinde lider, dünyada ‘oyun kurucu’ konuma taşınacak. KILIÇDAROĞLU LİSTE İLE İLGİLİ ELEŞTİRİLERE YANIT VERDİ ‘Kırgınlık değil burukluk’ Kemal Kılıçdaroğlu, PM listesi ile ilgili eleştirilere karşılık olarak, “Kırgınlık yoktur, ama mutlaka burukluklar vardır. Yani PM’de kendisini haklı olarak görmek isteyip de göremeyen arkadaşlarımız olabilir, onları da tabii saygıyla karşılamamız gerekiyor. Sonuçta 80 kişi seçeceksiniz, bunların 12’si Bilim Yönetim ve Kültür Platformu’ndan gelecek, diğerleri de normal seçimle gelecekler” dedi. Kılıçdaroğlu, Önder Sav’ın kurultay salonuna ilişkin eleştirilerine de “Ayakta kalan kim olursa olsun, sonuçta CHP ile gönül bağı olan birisi demektir. Hiç kimsenin ayakta kalmasını istemezdik, ama ne yapalım en büyük salon buydu, biz de bu salonu tuttuk” yanıtını verdi. Sosyalist Enternasyonal Genel Başkanı Yorgo Papandreu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na telgraf göndererek başarı diledi. C MY B C MY B