19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 10 İstanbul Y Edirne Y Kocaeli Y Çanakkale Y İzmir Y Manisa Y Denizli Y Zonguldak Y Sinop Y Samsun Y Trabzon PB Giresun PB Ankara B 14 8 15 16 16 13 15 15 17 18 19 19 10 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B K B B B Y Y Y Y K K K 6 7 4 18 15 15 11 12 11 10 3 3 3 HABERLERİN DEVAMI Oslo K Helsinki K Stockholm K Londra K AmsterdamK Brüksel K Paris K Bonn B Münih B Berlin K Budapeşte K Madrid Y Viyana K 4 4 3 2 1 2 1 2 4 5 4 6 3 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam K B Y Y B K PB PB PB PB Y Y Y 3 3 11 17 3 8 22 13 9 13 14 18 14 Yurt geneli parçalı çok bulutlu, Doğu Akdeniz’in doğusu, İç Anadolu’nun kuzeybatısı, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile akşam saatlerinden sonra kıyı Ege ile Edirne ve Çanakkale çevreleri yağışlı geçecek. Yağışlar kıyı kesimler ile güney kesimlerde yağmur, iç kesimlerin yükseklerinde karla karışık yağmur ve kar yağışlı olacak. Hava sıcaklığı batı bölgelerden başlamak üzere ülke genelinde artış gösterecek. 19 ARALIK 2010 PAZAR TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 19 Aralık GÜNCEL Baştarafı 1. Sayfada CÜNEYT ARCAYÜREK toplandığı Ankara Arena Spor Salonu, daha önceki kurultaylara fark atacak bir görüntü vermiyor. Atatürk’ün büyük resmi yanına daha önceki kurultaylardaki gibi İnönü’nün, Ecevit’in, Baykal’ın fotoğrafları yerine büyük boyda bir Kılıçdaroğlu resmi asılmış. Fakat iç barışı simgeleyen önceki genel başkanları, Hikmet Çetin’i, Altan Öymen’i ve Baykal’ı, kurultay delegelerinin selamlamasına vesile olacak bir anons işitilmiyor. Daha önceki kurultaylarda olduğu gibi salon tıklım tıklım... Alkışlar, sloganlar eski günlerde olduğu gibi izleyicilerden ya da görev almış küçük topluluklardan… Günün koşullarına ve partinin izleyeceği politikalara koşut kimi sloganlar asılmış; güvercin resmi olmayan Ecevit mavisinin üzerine, umut sözcüğü yazılı. Kılıçdaroğlu belirlenen saatten önce kurultaya girdi. Benim gibi sayısız olağan, olağanüstü kurultaylar izlemiş gazetecilere göre, daha önceki başkanlar gibi delegelerin alkışları arasında kalabalığı selamlayarak ayrılan yere ulaştı. “Delegelerin ayakta, izleyicilerin oturduğu bir düzende” Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu selamlayamadığını söyleyerek salondaki kargaşayı Önder Sav özetledi. Konuşma: Kimi parti yetkilileri, genel başkanın içeriği günlerdir merakla beklenen, üzerinde çeşitli yorumlar yapılan kurultay konuşmasının “seçim öncesi bir manifesto olacağını” kulaklara fısıldıyordu. Kimileri, altı ay sonraki seçimde CHP’yi iktidara taşıyacak öğeleri içereceğini söylüyordu. Kılıçdaroğlu bir buçuk saat kürsüde kaldı ve… …bugüne kadar şu veya bu vesile ile, meydanlarda veya gazete sütunlarında sıraladığı yenilik ifade etmeyen vaatleri içeren bir konuşma yaptı. Sık sık kullandığı slogan Halkın Partisi CHP, halkla birlikte iktidar yürüyüşü ve özgürlük! Bildiğimiz, yaşadığımız ve hemen her gün yazdığımız, bilinen gerçekler: Demokrasiyi askıya aldılar, diyor. Kendi yargıçlarını seçtiklerini, çeteleri yok edeceğiz derken kendi çetelerini kurduklarını, TBMM’yi adeta yürütmenin emrine aldıklarını söylüyor, hani medya özgürdü, diye soruyor. Gençlere reva görülen cop, biber gazı... Kılıçdaroğlu, iktidarın sakat icraatından CHP iktidarının yapacaklarını açıklamaya geçiyor. Yoksulluğu aile sigortası getirerek çözeceklerini, her aileye asgari ücret kadar aylık bağlayacaklarını söylüyor ve “Nereden bulacaksın parayı” diye soran iktidara; kaynağı söylemeden kestirme bir yanıt veriyor: “Ben parayı bulacağım dersem bulurum!” Sıraladığı vaatlerden: Yeşil kartlar iptal edilmeyecek Halkın iktidarında işsizlik çözülecek Atanmayan öğretmen kalmayacak Ekonomi üretene, çiftçiye, çalışana teslim edilecek İşçiden kesilen sosyal destek primi kalkacak Köylü tekrar milletin efendisi olacak Mazot ucuzlayacak vs... Halkın iktidarında çağdaş anlamda yeniden yapılandırılacak üniversiteler bilimsel kimliklerine ve özgürlüklerine kavuşturulurken YÖK kaldırılacak! Bütün yurdu kucakladığını ısrarla yineleyen Kılıçdaroğlu; Alevi olmasına karşın Alevilerin sorunlarına acaba neden değinmedi? Çarşaf listeye dolaylı savunma. Bu kez direksiyonu ver bana. Seçim sonrası kurultay ve lider sultasını kaldıracak yeni tüzük!.. Oysa konuşma, temel sorunlara değinmeden çözüm olanaklarından söz etmekten kaçınan bir seçim beyannamesi niteliğinde! Bu vaatler kimilerince CHP’nin sosyal demokratlığa dönüşümü diye yorumlandı ama… …Ama temel ulusal konularda partisinin görüşünü yine açıklamaktan adeta kaçındı Kılıçdaroğlu. (1) Eğitim sorununa uzunca bir yer ayırırken konuşmasında türban konusuna da laikliğe de hiç değinmedi. Üniversitelerde türban özgürlüğünün orta eğitime sıçradığına, bu gidişle kamu çalışanlarına türban özgürlüğü getirmeye yönelik belirtilere hiç temas etmedi. Laikliğe olan duyarlıktan bir cümle olsun söz etmedi. Eğitime sindirilen dinci görüşlere, Kuran kurslarına hiç girmedi. Din.. cemaatler.. tarikatlar konusunda da suskun! (2) Güneydoğu sorununa adeta âdet yerini bulsun der gibi ancak konuşmanın sonunda değinebildi. Bugün gelinen noktayı analiz edemeden! Bu sorunda “En tutarlı parti CHP’dir” diyor. Ama tek bir kez Kürt ve Kürt sorunu sözcüklerini ağzına alamayan Kılıçdaroğlu, yine bu sorunun çözüm yollarını konuşamadı. Çözüm formülü: “Toplumsal uzlaşmayla, kardeşçe ve Cumhuriyet ilkelerini muhafaza ederek, Lozan’ı sahiplenerek, yurttaşlık hakları çerçevesinde, çözümü dışarıda aramayacağız. Kimlik ve inanç temelinden politika yapmayacağız” diyor. Kürt sorununun çözümü için Yeni CHP’de yeni bir slogan: 3. Yol! Nedir: “Daha fazla demokrasi ve özgürlük, törenin bittiği düzenin sağlanması!” Halkın iktidarının son müjdesi: Medya özgür kılınacak! Kurultay konuşmasını bu soruyla bitirdi CHP lideri Kılıçdaroğlu. Muhatabı sadece AnkaraArena’yı dolduran CHP’liler değil, evlerde ve kahvelerde televizyonlarının başındaki milyonlardı aynı zamanda. Sekiz yıllık AKP iktidarına karşı ayağa kalkmalarını, ayaklanmalarını istedi işçiden, memurdan, kadından, gençten, yargıçtan, üniversite hocasından ve tüm halktan. Kurultayın resmi bahanesi, parti meclisini yenilemekti. CHP lideri ise seçim beyannamesini topluma açıklama fırsatını kaçırmadı. Önceliklerini sıralayarak ‘işsizlik’ dedi. ‘Yokluk, yoksulluk’ dedi. ‘Tarım’ dedi. ‘Sosyal devlet’ dedi. En çok da ‘demokrasi ve özgürlük’ vaat etti. Salon seçim alanı gibiydi. Kâh coşkulu, kâh tepkisiz. Meydanları neyin coşturacağı ise salondakilerin tepkilerinden çok belli: ‘Öğrenci’ dedikçe, ‘cop’ dedikçe, ‘harçlar’ dedikçe ayağa kalktılar. ‘Haberal’ dedikçe, ‘hukuksuzluk’ dedikçe yuhaladılar. ‘Yolsuzluk’ dedikçe ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER ‘Ayakta mısınız?’ coştular... ‘12 Eylül’, ‘Erdal Eren’ deyince, ‘faşizm’ deyince ayaklandılar. Sandıktan zaferle çıkmak için ‘kadınları’ arkasına almasının şart olduğunun da farkında CHP lideri. Son acı tecrübeyi kendi kurultayında yaşadı. Başkanlık Divanı’na bir kadın üye atanmasını isteyince, 1250 CHP kurultay delegesinden sadece 18’inin kadın olduğu gerçeğiyle karşılaşıverdi. Biraz da bu yüzden “Siyaset ocağınız CHP olmalı!” diye seslendi kadınlara. Bir de tabii gençlere seslendi: “Özgür ve bilimsel üniversite”yi birlikte yaratma çağrısı yaptı. Kılıçdaroğlu, seçimde AKP’nin kullanabileceği tek bir koz bırakmamaya da kararlı. “Yeşil kartı iptal etmeyeceğim” dedi. Kadınlara, “asgari ücret kadar maaş” sözü verdi. Öğretmenlere ve taşeron işçilere “kadro” vaadinde bulundu. Kaldırılacakları da sıraladı: YÖK, harçlar ve vergiler. Bir de AYİM. Askersivil ilişkilerinde CHP’nin hukuk ve demokrasi yanında olacağını bir kez daha hissettirdi. Konuşmasında değinmedikleri de vardı. Genel başkan olduğu yedi ay önceki kurultayda ‘laiklik’ meselesine hiç değinmemişti. Dün sadece bir kez kullandı. Onu da, anayasanın ‘sosyal devlet’ ilkesinin vurgulandığı paragrafta geçtiği için! ‘Kürt’ de demedi. Ama etnik kimliklere saygılı siyaset ve Güneydoğu’nun derdine ‘üçüncü yol’ ile derman olma sözü verdi. ‘Yeni CHP’ sözü tartışma yaratmıştı. Anlaşılıyor ki, yenilik, birlikte çalışacağı ekipte. Yarıdan fazlası ‘yeni’lenmiş kurmay heyeti, ‘denge’ ve ‘çeşitlilik’ esasına göre kurulmuş. Hayatını sendikal mücadeleye veren hocalar ile genç işadamları yan yana; Güneydoğu politikalarını belirleyecek isimler ile terör ve çatışmaların önlenmesi üzerinde çalışan uzmanlar aynı saflarda; Ekonomiye soldan bakanlar ile liberal görüşler kol kola; Baykal’cı da var, Sav’cı da. Bir yanda dinin siyasete alet edilmesine sesini yükseltecek çağdaş din adamları; Diğer yanda halkın dine yönelmesinin nedenlerini araştıran sosyologlar; Ve en önemlisi Alanlarının en başarılı isimleri olan kadınlar var CHP listelerinde. Kurultayın sonucu mu? Salonu dolduran partililer de, gün boyu “cumhuriyet.com.tr”ye mesaj yağdıran kitleler de hep aynı duygu ile tamamladı günü: ‘Umut’. [email protected] Şehit Erdem uğurlandı NİĞDE (Cumhuriyet) Mardin’in Dargeçit ilçesinde uğradığı silahlı saldırı sonucu şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Kenan Erdem’in cenazesi, memleketi Niğde’de gözyaşları arasında toprağa verildi. Oğlunun tabutuna sarılan anne Hatice Erdem, “Oğlumun kanını yerde koymasınlar, o vatan hainlerine fırsat vermesinler” diye ağıtlar yaktı. ‘Her genç kızın başına gelir’ KIRKLARELİ (Cumhuriyet) Merkeze alınan Kırklareli Valisi Muammer Muşmal, düzenlediği toplantıda ilginç açıklamalarda bulundu. Muşmal, “ ‘Sağlık olsun’ diyoruz ama ben hukuk mücadelesine devam edeceğim. Her genç kızın başına gelir hesabı bizim de başımıza geldi” dedi. Yağcı’ya tuvalet kâğıdı MUĞLA (Cumhuriyet) Bodrum’da düzenlenen “Demokratik Türkiye İçin Nasıl Bir Anayasa İstiyoruz” konulu panelin konuşmacılarından eski TKP Genel Sekreteri ve Taraf gazetesi yazarı Nabi Yağcı’ya, Bodrum TKP üyeleri tarafından tuvalet kâğıdı atıldı. TKP ilçe örgütü üyeleri olduğu öğrenilen protestocular “Dönek, vatan haini, AKP ve ABD’nin uşağı. Bunların hesabını vereceksin” diye bağırdı. Polis TKP’lileri salon dışına çıkardı. Bölgede, Donanma Komutanlığı’ndaki krokiler üzerinden yeniden kazı başlatıldı Poyrazköy’de mühimmat Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin yanı sıra jandarmanın da eşlik ettiği kazı bölgesindeki aramalar bugün de devam edecek. İstanbul Haber Servisi Beykoz’a bağlı Poyrazköy’deki bir arazide dün güvenlik kuvvetlerince kazı çalışmasına başlandı. Keçilik mevkisindeki ormanlık alanda yürütülen çalışmaların iki hafta önce Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ki aramada bulunan krokilerden yola çıkılarak yapıldığı öne sürüldü. Aramalarda toprağa gömülü patlayıcı madde ve çok sayıda mermi bulunduğu bildirildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “askeri casusluk” soruşturması kapsamında özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen tarafından iki hafta önce Gölcük Donanma Komutanlığı’nda yapılan ve 8 saat süren aramada, 10 adet çuval içinde belgeler bulunduğu öğrenilmişti. 28 Şubat sürecine ilişkin belge, ses kaydı ve gizli çekilmiş görüntü kasetlerinin bulunduğu çuvallarda yer alan ve yeni mühimmat listeleri olduğu belirtilen krokilerle ilgili ise kazı çalışmasının yapılabileceği öne sürülmüştü. İçişlerinden Kayseri belgesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ndeki rüşvet ve yolsuzluk iddialarına ilişkin İçişleri Bakanlığı da internet sitesinden bazı belgeler yayımladı. Bakanlığın internet sitesinden yayımlanan belgelerin, CHP’nin ve ardından Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin internet sitesinden yayımlanan belgelerle aynı olduğu görüldü. Bakanlık, CHP’nin iddiaları arasında yer alan avukat Yakup Erikel’in sahte vekâletname ile davalara baktığına ilişkin açıklama da yapamadı. Şener: Siyaset yük oldu TRABZON (Cumhuriyet) Trabzon’da partisinin düzenlediği toplantıda konuşan Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, siyasetin, ülkenin üzerinde yük olduğunu söyledi. Şener, “Özgürce düşünen ve düşüncesini haykırmak isteyen vatandaş olduğunda onun üzerine de baskı, cop ve biber gazı kullanılıyor” dedi. Kazının dünkü bölümünde patlayıcı madde ve mermi bulunduğu öğrenildi. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) ‘Karşı psikoloji çabası’ ‘Gözaltı maksatlı’ Alevi örgütü temsilcileri Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı Öker’in gözaltına alınmasına sert tepki gösterdi İstanbul Haber Servisi Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Genel Başkanı Turgut Öker, Almanya’dan geldiği İstanbul’da önceki gece gözaltına alındı. Öker, dün sabah serbest bırakıldı. Gözaltına, Alevi derneklerinden tepki yağdı. Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu ile Avrupa Koçgirililer Birliği’nce yapılan açıklamada, Öker’in gözaltına alınması kınanarak, gözaltının amacının “Maraş katliamını protesto etmek isteyen insanlar üzerinde korku yaratmak ve ortamı gererek provokasyonlara açık güvensiz bir zemin hazırlamak” olduğu vurgulandı. Maraş olaylarına ilişkin kentte düzenlenecek etkinliğe katılmak üzere Türkiye’ye gelen Öker, Sarıyer Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “hakaret” suçuna ilişkin yürüttüğü bir soruşturma kapsamında Atatürk Havalimanı’nda gözaltına alındı. Öker, dün sabah saatlerinde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi. Nöbetçi savcıya ifade veren Öker, daha sonra serbest bırakıldı. Öker’in, bugün Kahramanmaraş’ta düzenlenecek basın açıklamasına katılacağı bildirildi. KONYA (Cumhuriyet) Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, hiç kimseye hükmetme çabası içinde olmadıklarını belirterek, “Yeni Osmanlı, vesaire tabirlerle bu bölgelerde bize karşı bir psikoloji oluşturmak istiyorlar. Hayır, tarihi normalleştirirken bu komşularımızın hepsine onurlu tarih kardeşleri, benim başka bir tabirimle tarihdaşlar olarak bakıyoruz” dedi. Davutoğlu, Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi’ne yeniden aday olacağını da açıkladı. DevSağlık İş’ten protesto İstanbul Haber Servisi DİSK Devrimci Sağlıkİş Sendikası, 599 TL olan asgari ücreti ve AKP’nin başlattığı “asgari ücret görüşmelerini” Beşiktaş Demokrasi Anıtı önünde protesto etti. Sendika Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 21 Aralık’ta İstanbul ve Diyarbakır’dan Ankara’ya gideceklerini ve 23 Aralık’ta TBMM önünde taleplerini anlatacaklarını belirtti. ‘Unutturma amacı’ AABK Genel Başkan Yardımcısı İsmail Ataş, 32 yıl sonra ilk defa Maraş’ta düzenlenecek basın açıklamasına katılmak üzere gelen Öker’in gözaltına alınmasının, olayları unutturma amacını taşıdığını düşündüklerini söyledi. Alevi örgütleri Öker’in hakaret davası bahanesiyle edilerek gözaltına alınmasının “maksatlı” olduğunu belirtti. ramalar sürdürülüyor Poyrazköy’deki Keçilik mevkisinde olay yeri inceleme ekiplerinin jandarma eşliğinde detektörler yardımıyla gerçekleştirdiği kazı çalışmalarının dünkü bölümünde 30 kalıp plastik patlayıcı ve 900 mermi bulunduğu öğrenildi. Bulunan patlayıcı madde ve mühimmat emniyete götürüldü. 3 gündür sürdüğü öğrenilen kazılarda krokilerde belirtilen noktalarda yeni silah ve mühimmatın olup olmadığı araştırılıyor. Kazı çalışmalarına bugün devam edilecek. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin yanı sıra jandarmanın da eşlik ettiği kazı bölgesinde, ekiplerin sabaha kadar nöbet tutacağı öğrenildi. A Kadın garson gerginliği On yıl geçti ‘Hayata Dönüş’ün hesabı verilmedi’ İstanbul Haber Servisi 32 kişinin öldüğü “Hayata Dönüş” operasyonunun 10. yılında demokratik kitle örgütleri bir kez daha sorumluların yargılanmasını istedi. İHD İstanbul Şubesi’nden yapılan açıklamada “Katliamı unutmadığımızı ve sorumlularının yargılanması için” bugün 14.00’te Galatasaray’dan Taksim’e yürüyüş yapılacağı belirtildi. Sorumlular yerine çeşitli cezaevlerindeki 399 tutuklu ve hü kümlü hakkında “isyan” suçlamasıyla açılan davaya 23 Şubat 2011’de devam edilecek. Operasyona ilişkin 10 yıl sonra açılan ve emri verenlerin değil o dönem askerlik yapan 39 erin yargılandığı dava ise 6 Nisan 2011’e ertelendi. Operasyonda 6 kadının yakıldığı C1 No’lu koğuşta bulunan Hacer Arıkan duruşmada “Elbiselerimizi yakmadan, derilerimizi eriten gazın ne olduğunun açıklanmasını istiyorum” dedi. TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli’de çoğunluğunu kadınların oluşturduğu Demokratik Haklar Federasyonu’na üye yaklaşık 2 bin kişilik grup birahanelerde kadın garson çalıştırılmasını, ahlaki çöküntü ve fuhşa neden olduğu gerekçesiyle protesto etti. Sanat Sokağı’nda birahaneler önündeki gösteride protestocuların işyerlerinin camlarını kırması üzerine arbede yaşandı. Grup konuşmaların ardından dağıldı. SAKARYA (Cumhuriyet) Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirilen 20 yaşındaki B.G. iğnesini yapmak isteyen erkek tıbbi teknisyene karşı çıktı. Genç kadının ailesinin de kadın hemşire isteğine doktorların itiraz etmesi üzerine aile kızlarına iğne yaptırmadan hastaneden ayrıldı. ‘Acilde erkek hemşire var!’ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle