19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÜNLÜ RESSAM VE ŞAİR DOĞUMUNUN 100. YILINDA ANILIYOR Sanatçının aile koleksiyonundan seçilmiş yapıtları, 1124 Ocak günleri arasında New York Turkish House’taki sanat galerisinde sergilenecek. Küratörlüğünü Bilkent Üniversitesi Sanat Galerisi yöneticisi Attila Güllü’nün üstlendiği sergide Eyuboğlu’nun figüratif ve soyut resimleri, desenleri ve objeleri yer alacak. Bedri Rahmi, 1961’de ABD’ye gitmiş ve iki yıl orada yaşamıştı. O yüzden, New York sergisi, sanatçının ABD’ye gidişinin 50. yılına da rastlaması bakımından ayrı bir anlam taşıyor. Eyuboğlu’nun 100. doğum yıldönümü etkinlikleri, 2011 yılı boyunca Türkiye’nin çeşitli kentlerinde düzenlenecek sergiler ve toplantılarla devam edecek. Resimlerinde geleneksel süsleme sanatı ile halk sanatının zengin motiflerinden yola çıkarak özgün bir yoruma ulaşan Bedri Rahmi Eyuboğlu, “Karadut”, “Karadut 69”, “Dol Karabakır Dol” adlı kitaplarıyla ülkemizin önde gelen şairleri arasında yer almıştı. Bedri Rahmi ile ressam eşi Eren Eyuboğlu’nun 193233 yıllarında birbirlerine yazdıkları mektuplar “Aşk Mektupları” adı altında yayımlanmıştı. Bedri Rahmi New York’ta Bedri Rahmi Eyuboğlu’nun “Ebabil Kuşu” adlı resmi de New York’ta sergilenecek yapıtları arasında. Kültür Servisi Ressam ve şair Bedri Rahmi Eyuboğlu (19111975), doğumunun 100. yılı olan 2011’de bir dizi etkinlikle anılacak. Bedri Rahmi Eyuboğlu’nu anma etkinlikleri, 11 Ocak 2011’de New York’ta açılacak sergiyle başlayacak. Dünyayı dolaşıp farklı kültürlerin müziklerini seslendiren The Turbans ikilisi bir süredir İstanbul sokaklarındaydı Sokaklarda dünya müziği Darius, Kraliyet Müzik Akademisi’nde eğitim görmüş, Zürih Opera Evi’nde keman virtüözü olarak çalışmış. Oshan, resmi eğitim almamış, ama ritim gitarda çok yetenekli. Ama hayatta bir yere takılı kalmayı sevmedikleri için yollara düşmüşler. İstanbul sokaklarında çaldıktan sonra şimdi Hindistan’a gidiyorlar. HANDE EAGLE stanbul ve müzik, çağlar boyunca ayrılmaz bir ikili oldu. Farklı kültürlerin binbir müziği yüzyıllar boyunca İstanbul’da buluştu. Son dönemde birbiri ardı sıra düzenlenen festivaller, konserler dünyanın sayısız ustasını bu kente taşıdı. Son yılların herkesçe paylaşılan bir özelliği ise, İstanbul’un sokaklarında müzik yapan, çevrelerinde toplanan meraklılara hünerlerini gösteren gezgin müzisyenler. Yedi ay kadar önce, bir başka müzisyen arkadaşım aracılığıyla İstiklal Caddesi üzerinde tanıştığım “The Turbans”, Darius Luke Thompson ve Oshan ‘Danger’ Mahony İstanbul’u gezip, şehrin sokaklarını müzikle dolduran nadir yeteneklerden. Darius ve Oshan aslında sürekli olarak dünyayı gezip farklı kültürlerin müziklerini öğrenmeye çalışıyorlar. Geçen yaz İstanbul’da iki ay kaldıktan sonra, Yunan adalarına gittiler, oradan Balkanlar’ı gezip, İngiltere’ye geri döndüler. Ancak bundan iki hafta önce yeniden İstanbul’a döndüler; buradan da Hindistan’a gitmeyi, orada farklı bölgeleri gezip farklı müziklerle tanışmayı tasarlıyorlar. Darius 5 yaşında keman dersleri almaya başlamış, Royal Academy of Music’te (Kraliyet Müzik Akademisi) müzik eğitimi görmüş, yine müzik konusunda yüksek lisansını tamamlamış, öğretmen sertifikasını cebine koymuş ve ardından Zürih Opera Evi’nde keman virtüözü olarak çalışmış. Klasik müzik eğitimiyle oldukça yoğun geçen yılların ardından kendisine yapılan belli başlı iş tekliflerine rağmen “hayatta bir yere takılı kalmak” istemediğini fark etmiş, gezmeye başlamış dünyayı. “Hiçbir eğitim kurumu seyahat ederken öğrendiklerinizi öğretemez” diyor Darius. Oshan 4 yıldır gitar çalmasına karşın ritim gitarda gerçekten çok yetenekli. 6 yaşında santur çalmayı öğrenmeye başlamış ve müzikle hep yakından ilgilenmiş. Darius klasik müzik eğitimini köklü bir eğitim kurumunda tamamlamış, tekniği üzerine çok çalışmış yetenekli bir keman virtüözü, Oshan ise belirli ölçüde bir resmi eğitim almış müzik konusunda. Bu ikilinin en ilgi çekici yanı “İstanbul gibi olmaları”, çünkü çeşitliliğin bir araya gel İ mesiyle ortaya muhteşem bir ses, enerji ve doku çıkıyor. Darius’a göre Oshan çok yetenekli bir gitarist. Tünel’de oturup çay içerken, Darius, Oshan’a bakarak anlatıyor, “Hissetmeyi ve hissettiğinizi yaymayı öğrenemezsiniz, bu bir yetenektir. Önemli olan terbiye edilmemiş doğal yetenekle tekniğin birleşmesidir.” Dünyanın dört bir yanında koşulları zor olan bir sektör olarak bilinen müzik Darius ve Oshan’a baktığımda farklı bir anlama bürünüyor, çünkü onlar için önemli olan insanların müzikle iç içe yaşamaları, onu sahiplenmeleri, sevmeleri. Peki ya, varlıklı olsalardı yine yazın yakıcı sıcağında, kışın dondurucu soğuğunda sokaklarda çalarlar mıydı? Ufak bir gülümseme yayılıyor dudaklarına: “Bu kadar çok olmasa da yine çalardık” diyorlar. Oshan ekliyor: “İnsanların hiç tanımadıkları, müziklerini dinlemedikleri öyle iyi müzisyenler var ki.” Dünyanın sunduğu müzik çeşitliliğine açık oldukları için İrlanda halk şarkılarından kantolara kadar her şey bulunuyor repertuvarlarında. Darius için en önemli esin kaynağı Johann Sebastian Bach. Oshan’ın el üstünde tuttuğu müzisyen ise Bob Dylan. Tutkuyla çalıp, tutkuyla yaşayan Darius ve Oshan bugün bir kez daha İstanbul’a veda ediyorlar. Ben bu ayrılığın çok uzun sürmeyeceğini umuyorum, çünkü sokakta müzik çalmalarına izin verilen, hünerlerine saygı duyulan her yer onların evi. Son olarak İstiklal Caddesi’ni mesken tutan The Turbans ikilisi, hünerlerine saygı duyulan her yeri kendi evleri olarak görüyor. GEÇEN YIL BUGÜN YİTİRMİŞTİK Zeki Ökten anılıyor Kültür Servisi Geçen yıl yitirdiğimiz Türk sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Zeki Ökten, ölümünün birinci yılında, bugün ve yarın anılıyor. Ökten’in sinema dünyasından ve sanat çevrelerinden yakınları, dostları ve meslektaşları, bugün saat 11.00’de Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki mezarı başında bir araya gelerek ünlü yönetmeni anacaklar. Yarın akşam da, Ökten’in dostlarıyla sık sık bir araya geldiği Çiçek Bar’da saat 18.00’de bir anma gecesi düzenlenecek. Zeki Ökten, “Kapıcılar Kralı”, “Çöpçüler Kralı” ve “Faize Hücum” gibi Kemal Sunal’lı filmleriyle toplumsal güldürünün başyapıtlarını vermiş, Yılmaz Güney’in senaryolarından çektiği “Sürü” ve “Düşman” filmleriyle Türk sinemasına yurtdışında saygınlık kazandırmış, “Pehlivan” ve “Ses” gibi filmlerinde de toplumsal sorunları beyazperdeye aktarmıştı. “Kapıcılar Kralı” ve “Faize Hücum” adlı filmleriyle Antalya Film Festivallinde En İyi Yönetmen ödüllerine değer görülen Zeki Ökten’in “Sürü” filmi yurtiçinde ve yurtdışında büyük yankı uyandırmış, pek çok ödül kazanmıştı. “Düşman” adlı filmi 1980’de 30. Uluslararası Berlin Film Festivali’nde iki özel ödül kazanan Ökten’in uzun bir aradan sonra, 1999’da gerçekleştirdiği “Güle Güle”, 37. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Film seçilmişti. Kültür Servisi “Captain Beefheart” lakaplı Amerikalı müzisyen ve ressam Don Van Vliet (69), önceki gün yaşamını yitirdi. Multiple skleroz (MS) hastalığından ölen sanatçı, blues esintili rock & roll tarzdaki müziğiyle, 60’lı yıllarda üne kavuşmuştu. Don Van Vliet, görsel ve sahne sanatlarının da etkili isimlerinden biriydi. Captain Beefheart’ın 1967 82 yılları arasında çıkardığı 12 albümü var. Captain Beefheart yaşamını yitirdi Can Yayınları’nın ‘online imza’ günü Kültür Servisi Can Yayınları, Amerikalı teknoloji yazarı David Carnoy ile okurlarını önceki gün Kanyon D&R mağazasında online imza gününde buluşturdu. Microsoft’un birleşik iletişim teknolojileri kullanılarak New York İstanbul arasında sağlanan bağlantıyla, “Neşter Müziği”nin yazarı David Carnoy’un görüntüsü ekrana yansıtıldı. Yazarla, okurlarının yüz yüze geldiği online imzada, binlerce kilometre uzaklığa rağmen her bir okuyucu, hem David Carnoy’la sohbet etme hem de kitabını imzalatma imkânı yakaladı. Yazara önceden gönderilen kitaplar, okuyucuların sohbet sırasında yazardan kendi adlarına imza almalarını sağladı. David Carnoy tarafından imzalanan kitaplar, Can Yayınları’nca okurlara gönderilecek. İstanbul’dan sonra Türkiye’nin farklı illerinde de online imza ve söyleşiler tekrarlanacak. Kültür Servisi İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti yıl sonu etkinlikleri kapsamında Neşet Ertaş’la Aynur Doğan’ın birlikte vereceği konserde Neşet Ertaş’ın sağlık sorunu nedeniyle isim değişikliği oldu. 24 Aralık cuma akşamı saat 20.00’de Harbiye Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek konserde Aynur Doğan’a Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu eşlik edecek. Neşet Ertaş konsere katılamayacak Fotoğraf: UĞUR DEMİR C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle