16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 17 EK M 2010 PAZAR 4 HABERLER YAŞAR BÜYÜKANIT ‘Darbeyi hissetsem engellerdim’ “Hiç kimsenin 21. yüzyılda darbe düşüncesinde olmaması lazım” diyen Büyükanıt, darbe girişiminde bulunanların yargılanmadan önce tımarhanede tedavi ettirilmesi gerektiğini söyledi. İstanbul Haber Servisi Eski Genelkur may Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyü kanıt, hiç kimsenin 21. yüzyılda darbe dü şüncesi içinde olmaması gerektiğini ifade ederek “Olanı da normal bulmamak lazım. Hatta darbe girişiminde bulunduysa, yar gılamadan önce tımarhaneye götürüp te davi ettirmeli ve ondan sonra yargılanma lıdır” dedi. Büyükanıt, görev yaptığı dö nemde darbe girişimi olmadığını belirterek “Hissetsem gereğini yapardım” dedi. Beykent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin dün düzenlediği “Asker ve Devlet” konulu seminerde konuşan Büyüka nıt, bazen TSK’nin sanki ayrı bir cumhuriyet, bütün kurallarını kendisi koyan, kimseye he sap vermeyen kurum olduğu yönünde bir ha va yaratıldığını söyledi. TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesin de TSK’nin vazifesinin Türk yurdunu ve anayasayla tayin edilmiş olan Türkiye Cum huriyeti’ni korumak ve kollamak olduğunun düzenlendiğini anlatan Büyükanıt, “Deniyor ki bu 35. madde darbelere sebep olur. Bu nun kadar komik bir şey olamaz” dedi. Türkiye’de, Cumhuriyetin kuruluşundan bu güne kadar sürekli olarak iç tehditler olduğu nu ifade eden Büyükanıt, şöyle devam etti: “Güneydoğu, Doğu’daki ayaklanmaları düşünün. Cumhuriyetin ilk yıllarından be ri bu tehditlerle karşılaşılmıştır.” Soruları yanıtladı Toplantının çıkışında gazetecilerin sorula rını yanıtlayan Büyükanıt, darbe girişimi id dialarına inanmadığını ifade ederek “Yargı ya intikal etmiş, arzumuz serbest kalmala rıydı. Tabii yıllarca beraber çalıştığımız insanlar, bunu kalpten istiyoruz. Özellikle Hurşit Paşa vesaire. Ben böyle bir darbe hissetsem, yasal olarak gereğini yapardım. Ama ihtiyaç duymadım” şeklinde açıkla mada bulundu. Büyükanıt, yasadışı dinleme iddialarına ilişkin olarak “Benim neyim ek sik, beni de dinlemişlerdir herhalde. Şaka yapıyorum tabii ki... Dinleme muhtemelen olmuştur, bununla ilgili de çağrı gelirse gi der ifademi veririm” diye konuştu. CLİNTON’IN AB YORUMU Kılıçdaroğlu’nun sivil toplum örgütü, gazeteci ve aydınlarla buluştuğu toplantı bugün devam edecek CHP’den siyaset açılımı ÖZAL’IN ÖLÜMÜ Tanıklar dinlenecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Cumhurbaş kanı Turgut Özal’ın ölü müyle ilgili soruşturma kap samında Özal’ın başdanış manı ve eski Cumhurbaşkan lığı Sözcüsü Kaya Toperi, Özel Kalem Müdürü Feyzi İş başaran ve Koruma Müdürü Musa Öztürk “tanık” olarak dinlenecek. Soruşturmayı yürüten özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği tarafın dan; Toperi, İşbaşaran ve Öz türk’e “tanık” sıfatıyla ifade vermeleri için davet kâğıdı çı kartıldı. İşbaşaran 18 Ekim Pazartesi, Toperi 19 Ekim Salı, Öztürk ise 20 Ekim Çar şamba savcılığa çağrıldı. Daha önce ifadeye çağrılan Turgut Özal’ın eşi Semra Özal’ın 25 Ekim Pazartesi ifade vermesi bekleniyor. An kara Cumhuriyet Başsavcılı ğı, eski Cumhurbaşkanı Özal’ın ölümüyle ilgili ba sında yer alan haberler üzeri ne resen soruşturma başlat mıştı. Özal’a 1988’de düzen lenen suikast girişimiyle ilgi li de yine basında yer alan ha berler üzerine İstanbul Cum huriyet Başsavcılığı soruş turma başlatmış, soruşturma dosyası “yetkisizlik” kara rıyla Ankara Cumhuriyet Baş savcılığı’na gönderilmişti. Her iki soruşturma dosyası Anka ra Cumhuriyet Başsavcılı ğı’nda birleştirilmişti. İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün İstanbul’da Hikmet Çetin, Altan Öymen gibi parti genel başkanlığın da bulunmuş siyasetçilerin yanı sıra sivil toplum örgütü, meslek odası temsilcileri, sanatçı, gazeteci ve ay dınlarla bir araya geldi. Kılıçdaroğlu’nun Swiss Otel’de düzenlediği “Siyasette Başarı Stra tejisi” toplantısı dün 10.00 sıraların da başladı. CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, buluşmada dünya, Türkiye, hayat gibi her türlü konunun konuşulduğunu söyledi. Şimşek, beklentinin üstünde ke yifli bir toplantı yapıldığını vurgula dı. Toplantıya ilişkin genel merkezden açıklama yapılacağının altını çizen Şimşek, “Her şey çok güzel, müthiş gidiyor, çok güzel bir toplantı. Ön ceden organize edilen bir toplantı. Her şeyden konuşuluyor” dedi. Toplantıyla ilgili bilgi veren CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay da bu toplantının karşılıklı görüş alışverişinde bulunma, sorunları ve çözüm önerilerini pay laşma, CHP’den beklentiler ile CHP’nin Türkiye’nin temel sorunla rına ilişkin görüşlerini konunun uzman ve taraflarıyla değerlendirme toplan tısı olduğunu belirtti. Okay, “Bu iç ça lışmamıza yönelik medyamızın gös terdiği ilgi ve duyarlılığa teşekkür ediyoruz” diye konuştu. ‘Türkiye kritik bir süreçte’ Toplantıya girmeden önce açıklama yapan Cem Vakfı Genel Başkanı İz zettin Doğan, Kılıçdaroğlu’nun özel davetiyle bu toplantıya katılmayı ka bul ettiğini söyledi. Doğan, “Türki ye kritik bir dönemde. ‘Çok sarsıl maz’ dediğimiz değerlerin tartışıl dığı bir dönemdeyiz. Onun için bu konuda kafa yoran insanları bir araya getirerek düşüncelerini al mak istediklerini zannediyorum” diye konuştu. Bu tür toplantıları çok olumlu bul duğunu vurgulayan Doğan, CHP’nin Türkiye’nin aydınlarıyla buluştuğunu ve ülkenin bugünkü sorunları ile ilgili ciddi, samimi bir çözüm arayışı için de olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu ‘kurumsal tavır yok’ dedi Gazeteci Sabahattin Önkibar, toplantıya ara verildiği sırada açıkla mada bulundu. Toplantıda “resepsi yon krizinin” de gündeme geldiğini belirtti. Toplantıda CHP örgütünün ya pısı ve merkez sağdan oy almak için neler yapılabileceği konularının da gündeme geldiğini ifade eden Önki bar izlenimlerini şöyle aktardı: “Türban da konuşuldu. CHP kendini sorguluyor. CHP, tabiri caizse yerden yere vuruluyor. Kı lıçdaroğlu’nu çok esnek gördüm. Kılıçdaroğlu CHP’nin dinle so runu olan bir parti olarak algı lanmasını istemiyor ama CHP’de bir direnç var. Bu da genel sekre terlik makamında tecelli ediyor. Resepsiyon krizi konusu da gün deme geldi. Kılıçdaroğlu, ‘Onlar ki şisel tavırlar, kurumsal olarak bir tav rımız yok’ dedi.” Gazeteci Nuray Mert de toplantı da Türkiye’nin siyasi ve toplumsal de ğerlendirmesinin yapıldığını belirtti. Bugün de sürecek Toplantıya, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Koç Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Fuat Keyman, gazeteci Murat Yet kin, müzisyen Nejat Yavaşoğulla rı, modacı Bahar Korçan, Eskişe hir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve eski Diyar bakır Barosu Başkanı Sezgin Tan rıkulu da katıldı. Toplantı bugün de devam edecek. Yasadışı dinlemeye protesto CHP Genel Merkez Gençlik Kolları üyesi bir grup, Ankara ve İstanbul’da telefonların yasa dışı dinlendiği iddiasıyla eylem yaptı. CHP’li gençler, ellerinde pankartlarla ve sloganlar ata rak CHP Ankara İl Başkanlığı önünde toplandı. Gruptan bazı ları, dinlemeleri protesto için vücutlarına telefon kablolarını sardı. İstanbul’da Beşiktaş Meydanı’nda toplanan CHP’li gençler, “Sezssizce haykırıyo ruz, çünkü direniyoruz” yazılı ve George Orwell’in “1984” isimli eserine atıfta bulunulan, üzerinde Başbakan Recep Tay yip Erdoğan’ın fotoğraflarının bulunduğu dövizleri taşıdı. ‘Türkiye’yi destekliyoruz ama oyumuz yok’ Haber Merkezi ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Türkiye’nin NATO ile önemli ilişkisi bulu nan bir müttefik olduğunu, Türkiye’yle birlikte hare ket ettikleri önemli ikili görevler bulunduğunu belir terek “Türkiye çok daha büyük bir küresel ve böl gesel varlık haline geliyor. Ekonomisi dramatik biçimde büyüyor. Ülkelere uzanıyor ve bizimle birlikte olduğu kadar tek başlarına etkili olmayı deniyorlar” dedi. Clinton, “Türkiye’yi AB’de des tekliyoruz, ama oyumuz yok” diye ifade etti. ABD Dışişleri Bakanı Clinton ve AB Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, İngiliz gazeteci Shi rin Wheeler tarafından Brüksel’de hazırlanıp sunu lan ve BBC World News Televizyonu’nda yayımla nan ‘Record Europe’ programının özel bölümüne konuk oldu. Clinton ve Ashton, burada Türkiye ile il gili soruları yanıtladı. Clinton, “ABD, AB’nin özellikle Türki ye konusunda gücünü yeterin ce etkin kullandığını düşün müyor” şeklindeki sözlere “Ben öyle görmüyorum. Süren bir taahhüt görüyorum. Cathy benim gibi Türkiye’yle etkin biçimde çalışıyor. Yani bizle rin Türkiye ile ilişkilerimizi geliştirme taahhüdümüz oldu ğuna inanıyorum. ABD’nin, Türkiye’nin AB üyeliğini güç lü biçimde desteklediğini belki biliyorsunuz. Karar vermenin ise bize değil, AB’ye ait olduğu da açık” yanıtını verdi. “Bazı eleştiriler var. Belli AB hükümet başkan larının üyelik konusunda isteksiz oldukları belir tiliyor” sorusu üzerine Clinton şunları söyledi: “Burası, bizim bir oyumuzun bulunmadığı, üye devletlerin bir alanı. Ancak Türkiye ile çalışma konusunda kesin sözümüz var. Türkiye, NATO ile önemli ilişkisi bulunan bir müttefik. Türkiye ile birlikte hareket ettiğimiz önemli ikili görevler bulunuyor ve Türkiye çok daha büyük bir küresel ve bölgesel varlık haline geliyor. Ekonomisi dra matik biçimde büyüyor. Hâlâ yapılacak çok şey olduğunu düşünüyorum, bunların yapılması ko nusunda köklü taahhütlerimiz bulunuyor.” AB Yüksek Temsilcisi Ashton ise AB üyesi dev letlerin Türkiye konusunda daha ileri adımlar atmala rı ihtiyacı tartışmaları konusunda, “Türkiye bir aday ülke. Her durumda, AB üyeliğini elde etmek uzun vadeli ve zorlu bir yol” şeklinde konuştu. Ş MŞEK: BAYRAMI YAŞATMIYORLAR CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, 29 Ekim Cumhuriyet Bay ramı’nın resepsiyonla gölgelen memesini istediğini belirterek “Bay ramı yaşatmıyorlar” dedi. Şimşek, gazetemiz yazarı Deniz Som için düzenlenen cenaze töreninde re sepsiyon tartışmasının “8 yıldır 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı göl gelemek için uygulanan bir neti ce” olarak gördüğünü söyledi. Şimşek, “Bıraksınlar, bu ülkenin vatan olma, devlet olma, bayrak ol ma gününü bu resepsiyonlarla gölgelemesinler. ‘CHP gidecek mi, gitmeyecek mi?’ Bunu kararını arkadaşlarım süreç içerisinde ce vapladı” diye konuştu. HÜSAMETTİN CİNDORUK ‘AB ekonomik değil siyasi’ İstanbul Haber Servisi DP Genel Baş kanı Hüsamettin Cindoruk, AB’nin ekono mik değil, siyasi bir proje olduğunu söyledi. Cindoruk, “Eğer siz bu anlaşmalarla ülke nizi yükümlü hale getirmişseniz, artık ba ğımsız karar organı olmaktan çıkıp ba ğımlı karar organı haline gelmişsinizdir. Kararlarınızın sadece ve sadece anayasaya uygunluğu da yetmeyecektir. Türkiye eğer AB kapısından giremiyorsa, sebep ırk, din, etnik farlılıklar değil, Türk hukuku nun ve devletin tatbikatının henüz AB müktesebatının içine girmeyişidir” dedi. Beykent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin düzenlediği “Siyaset ve Devlet Yönetimi” konulu seminerde konuşan Cin doruk, AB’nin Avrupa nüfusunun yüzde 84’ünü temsil ettiğini anımsattı. Cindoruk, “Eğer AB’ye aday ülke bile olsanız, bence milli egemenlik fikrinden büyük oranda vazgeçmişsinizdir. AB’nin normlarına uy gun hareket etmek zorundasınız. Ulusal devlet fikrinden büyük ölçüde vazgeçmiş sinizdir” diye konuştu. AİHM kararlarının Türkiye’de üstün hu kuk kuralı haline geldiğini anlatan Cindoruk şöyle devam etti: “Klasik milli egemenlik kurallarından bahsedebilir miyiz? Bahset memiz mümkün değil. AB ile Türkiye ara sında henüz üyelik mertebesinde bir ilişki kurulmadığı halde bugün Türkiye yasaları böylesine önemli ölçüde çağdaş bir feragat içerisinde görüyorum. Bir konuyu ise çağ daşlık gibi görüyorum. Nedeni şu. AB hu kukunun ilkeleri uluslararası standartta dır. İnsan hak ve özgürlüklerini güvence altına almıştır. Bu dünyanın her yerinde keşke uygulanabilse. Böylece insanlar da ha özgür, hukuka bağımlı olacaklardır.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle