25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 17 EK M 2010 PAZAR 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER İlhan Selçuk her gün yazıyor! Köşesinden, her sabah okurlarına sesleniyor... Günün sorunlarını tartışıyor. Düşüncesini açıklıyor... Bir yazar öldü derler, ama o gerçek bir yazarsa hiç ölmez! Onun için, ölüm diye bir şey yoktur. Özellikle sanat alanında yaşanır bu gerçek. Bir şiirdir yıllar sonra anımsanan. Bir öykücüdür sizi başka bir dünyaya götüren. Bir romandır sizi de aynı düşte yaşatan. Ama İlhan Selçuk gibi bir gazete yazarı da ölümsüzdür. Bakın, aylardır “Pencere” köşesindeki yazılarını okuyorum, sizler de okuyorsunuz. Sanki İlhan dün oturmuş gazetelerde çıkan yazıları okumuş, ülkemizin insanlarının nerden nereye geldiklerini, daha doğrusu gittiklerini görmüş... Üzülmüş, acımış, uyarmak istemiş, bir daha bir daha... Bu arada yıllar geçmiş, ama gerçek anlamda ülkede pek bir değişme olmamış!.. Yazar eskimez, ama yaşamlar, olaylar, hele hele politikacı denen adamlar eskir... Biri yaşamdan gider, ama yerine onun bir benzeri gelir. O bir yana itilir, bakarsınız ondan beteri karşınıza dikilir... Her gün “Pencere”sinden bakan, okurlarıyla konuşan kişi ise eskimez! Bir gün capcanlı olup, ta ertesi gün, ya da ertesi yıl solmuş gitmiş, yok olmuş varlıkları sergiler. Onun dilediği, yeniliklerdir, yeni insanlardır, yeni güçler, kafalardır. “Pencere” bir üniversite kürsüsüdür gerçekte... Nice üniversitelerden geçmiş insanlar o “Pencere” üniversitesinden doktora alırlar! Daha aydın, daha insan, daha ulusalcı olurlar. Ulusalcılık, gerçek insan olmaktır. O “Pencere” yarım yüzyıldır aydınlık veren bir ölümsüzlüktür. Geçen gün bir kitabımın arkasında yazılmış bir cümle okudum. İlhan benim için yazmış! “Oktay başka bir dünyadan gelmiş. Bu dünyada yaşıyor” demiş. Yalnız ben mi? Her gerçek yazar başka bir dünya yaratmak ister. Kendisi nerden gelirse gelsin ya da gelmesin... Sevgili İlhan’ı Akyaka kıyısında düşünürken ölümsüzlük nedir dedim kendime! Bir dünyadan daha güzel bir dünya yaratmak. Budur “Pencere” üniversitesinin öğrettiği, ya da dar kafaların bir türlü öğrenemediği, daha açığı bilimden, sanattan, kültürden korkanların öğrenemediği... Birkaç gün dinleneyim demiştim ya. İşte benim de dinlencem bu kadar. Hep, güzel bir dünya özlemek, bu özlemi yaşam boyu sürdüren, duyuran, savunan, ölüm nedir bilmeyen İlhan’ı, İlhan gibi olmak isteyenleri bir düşte yaşatmak. “Pencere” açıktır. Hep açık kalacaktır. Cumhuriyet yazarı İlhan Selçuk da hep Pencere’den seslenecektir. Ölüm denen şey, onu susturamayacaktır. Deniz Som’un ardından Sonuna kadar savaştı. Yazılarıyla okurlarını aydınlattı. İnançlı bir devrimciydi. Hastalığının en ileri noktasındayken bile yazmayı sürdürdü. Her gün aranan, okunan yazarlarımızdandı. Deniz Som’un eksikliğini hem bütün Cumhuriyet ailesi, hem de okurları hep duyacaklardır. Acımasız bir hastalıktan kurtulmasını her an beklemiştim. Son konuşmalarımızdan birinde iyileşmek müjdesi vermişti. Yeri doldurulmaz bir kayıptır. Ailesine, yakınlarına, arkadaşlarına ve okurlarına başsağlığı dilerim. Yeri cennet olsun... EVET / HAYIR OKTAY AKBAL İlhan Selçuk Aramızda! PENCERE Değişimin Gebeliğinde Aşermek... Siyahlar, olimpiyadın 100’üncü yıldönümünde, beyazlarla değil, rüzgârla yarışıyorlar. ABD’nin önde gelen atletleri siyah... AB’nin önde gelen atletleri siyah... Siyah kim hesabına yarışıyor?.. Bir bakıyorsun Belçika ya da Fransa, bir bakıyorsun İngiltere veya Hollanda bayrağı altında koşuyor. Vaktiyle Afrikalının canına okumuş sömürgeci devletlerin ulusal takımlarındaki siyah atletler, pistlerde düşündürücü bir çelişkinin simgelerini oluşturuyorlar. Doğrudan Afrika’nın yoksul bir ülkesinden çıkıp altın madalya kazanan siyahlar da var. Apollon sanki derisini siyaha boyamış; Diskobol’un teni kararmış... Amerika, Afrika’dan gemiler dolusu köleyi ‘Yeni Dünya’ya taşımıştı. 20’nci yüzyılda ilkel ırk ayrımının göstergesi ABD’dir; ama Amerikan atletlerin içinde dünya rekorlarını allak bullak edenlerin çoğu siyah... Yoksa siyah ‘üstün ırk’ mı?.. Ansiklopedilerin sayfalarını çevirin; bilimde, edebiyatta, sanatta adı geçenlerin yüzde doksanı beyaz... Çoğu Hıristiyan.. Ve Musevi... Üstelik erkek.. Peki, bu saptamadan ne sonuç çıkar?.. Siyahların, Müslümanların ve kadınların Allah tarafından geri zekâlı olarak yaratıldıklarını mı söyleyeceğiz?.. İnsanın insanı köleleştirdiği ve sömürdüğü tarih çağlarının mirası tüm ağırlığıyla günümüzün değer yargılarının üstüne çöküyor; bugüne kadar olanları, sanki ‘ebedi’ gerçeklermiş gibi düşünmek yanılgısına yol açıyor; oysa insanlığın ortak yaşamı daha yeni başladı. Gelecekte, bugünden düşünemeyeceğimiz bir dünyanın gebeliğini yaşıyoruz. Dünyaya düzen vermekle kendisini görevli sayan Amerika’da ırk ayrımının kökleri toplumun ruhsal derinliklerine demir atmışken siyah atletler, 21’inci yüzyıla 4 kala Atlanta Olimpiyatları’nda altın madalya koleksiyonu yapıyorlar... Ama Afrika’da Ruanda’ya bak!.. Burundi’ye bak!.. Vahşet, tarihin hiçbir döneminde görülmemiş ölçüde bu ülkelerde kol geziyor. Moğollar çekirge sürüsü gibi ortalığa yayılıp kentleri yağmalarken, yeryüzünde televizyon yoktu. Eğer o çağda kamera icat edilmiş olsaydı, belki de canavarlaşan insanlar ekrana çıkmaktan utanırlardı. Amerikalı, Kızılderili soykırımını gözden ırak bir kıtada gerçekleştirdi. Hitler’in gaz odaları neden sonra ortaya çıktı. Bugün Liberya, Burundi, Ruanda gibi Afrika ülkelerindeki canavarlıklar, olimpiyat oyunlarındaki yarışmalar gibi saatinde dakikasında televizyondan dünyaya sergileniyor; mide bulandırıcı görüntüler teknolojinin son olanaklarıyla renkli ekrana yansıyor... Eli kolu bağlı seyrediyoruz. Çelişkilerin sarmalına dolanmış bir dünyada soluk soluğa yaşıyoruz; her şey insanlığın büyük bir değişimin arifesinde olduğunu vurguluyor; Türkiye hapishanelerinde açlık grevlerinden ölen gençlerin tragedyası, az kalsın Atlanta Olimpiyatları’nın rekorları arasında güme gidecekti. Peki, nasıl bir dünyaya hazırlanıyoruz? Yaşanan karmaşa, kargaşa ve keşmekeş gelecek düzenin gebeliğidir. Geleceğin düzenine bugünden aşeriyoruz. (30 Temmuz 1996 tarihli yazısı)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle