16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 17 EK M 2010 PAZAR 12 DIŞ HABERLER [email protected] SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Şili’de Destan Yazmak 33 madencinin kurtarıldığı San Jose madeni, Şili’nin kuş uçmaz kervan geçmez Atacama Çölü’nde. Bu çölün adı bile tüyler ürpertici... Şilili yazar Hernan Rivera Letelier’nin ifadesiyle; “yalnız kan, ter, gözyaşı kusan adaletsizliklerle özdeşleştirilen; kurşuna dizilen madencilere, sonu gelmeyen grevlere, kaçınılmaz ölümlerle biten kazalara, açlık yürüyüşlerine, akıl almaz kıyımlara” yıllar yılı sahne olmuş bir yer burası. İşte böyle bir ölüm coğrafyası şimdi cihana “hayat” ve “insanlık” dersi veriyor... Dönüşümün büyüklüğünü hesap edin. Dünya niye Şili ile sevindi? Global köy TV’lerinde Dünya Kupası reytingleri ile izlenen Şili kurtarma operasyonlarına insanlığın gösterdiği sıra dışı ilginin bir boyutu bu. Şili gibi, hiç umulmadık bir coğrafyadan böylesi bir efsane “dönüşüm” ve “ilerleme hamlesinin” kaydedilmesi… “Postacı” filmi romanının yazarı Antonio Skarmeta ise “mucizenin yarattığı coşkuyu” daha farklı bir “yorumla” anlatıyor. “Bizimki gibi gözden ırak, ufacık bir ülkenin böyle sıra dışı bir ‘küresel sevince’ vesile olması, alışılmışın dışında bir olay” diyen yazar; “Bunun iki nedeni var” diyerek özetle ekliyor: “Bunlardan biri; yüreklere kasvet salan toprak altına gömülme duygusundan kurtuluş ve bir tür ‘küllerinden yeniden doğma’ sembolizmi. Diğeri ‘doğum’ sembolizmi… Yeraltından çıkarılan her madenci, ana karnından çıkar gibi yeniden hayata döndü. Ölümü veren toprak ana, yaşam verdi. Bu nedenle yaşananlar sade bir Şili olgusu olarak kalmadı...” Şili’nin usta kalemi Skarmeta, başka deyişle “Atacama çöllerinde yazılan destanı” düzayak bir “ilerleme” ya da “teknoloji üstünlüğüne” indirgemiyor. Küresel boyuttaki ilgiyi; “doğum” ve “ölüm” gibi, insanlığın yazgısını içeren primordiyal iki temel değere bağlıyor. Şili’nin “kültür dünyasının” zenginliğine gelin de hayran kalmayın… Ülkeyi vuran 8.8’lik şubat depreminin ardından da “trajedi” karşısında, aynen böyle Şili’nin ünlü yazarları birbirinden ilginç ve zengin tahliller yapmışlardı… Şili’nin öteden beri en ilgimi çeken yönlerinden biri bu; “kültür düzeyinin” olağanüstü yüksek çıtası oldu. Bir ucu Antarktika’ya uzanan yarı çöl, yarı dağlık; okyanus boyu ince bir şerit gibi uzanan bu sapa mı sapa ülkeden böylesine bereketli bir “kültür fışkırması” çok beklenen bir şey değil… ‘Toplum’ olmanın önemi Şili’nin diğer Latin Amerika ülkelerinden çok daha olgun ve gelişmiş bir kültür düzeyine sahip olduğundan, bana ilk kez bir diplomat arkadaşım söz etmişti. İlk tayinini Allende’ye karşı yapılan Pinochet darbesi sırasında Şili’de yaşayan dostum; diktatörlük öncesi Şili’nin orta sınıf bir demokrasi geleneği olduğunu, yıllar öncesinde daha uzun uzadıya bana hikâye etmişti. Salvador Allende kalibresinde bir siyaset adamı çıkarmak dahi, o tarihte zaten öyle benim diyen her ülkeye nasip olan bir şey değildi… ’80’ler sonunda Pinochet söyleşisi için Şili’ye gittiğimde, dostumun ne demek istediğini bizzat orada görmüştüm. Söyleşiyi kopartabilmek için, cumhurbaşkanlığı sarayı Moneda’nın karşısındaki bir otelde günlerce kamp kurmak zorunda kalmış; bu zorunlu tatil sırasında, bir dizi siyasetçi ve gazeteci tanımıştım. Pinochet döneminin sonunu hazırlayan seçimler arifesinde bu insanların her biriyle yaptığım sohbetlerde tanıklık ettiğim “demokrasi” ve “demokratikleşme” tartışmaları; o yıllarda çoktan “demokrasi” olduğunu iddia eden Özal Türkiye’sinden çok daha ilerdeydi. TV programlarıyla günlük gazetelerin siyasikültür içerikleri, Türk medyasından çok zengindi… Lafı biraz uzattım. Ama diyeceğim o ki; ayran budalası gibi izlediğimiz “Şilili madencilerin büyük insanlık serüveni” öyle bir günden diğerine gerçekleşen bir mucize değil. Bu, çok boyutlu bir arka planı olan bir öykü. Öykünün özünü; kurtarma çalışmalarında izlediğim söyleşilerden birinde bir Şilili uzman; “mahsur kalan madencilerin yerin 700 metre altında ‘bir toplum oluşturabildikleri’ için direnip hayatta kaldıklarını” söyleyerek anlatmıştı. Püf noktası bu işte: Akıllara durgunluk veren kurtarma operasyonu; yalnız yeraltında kalan madencileriyle değil, tüm Şili halkı “dayanışma duygusu ziyadesiyle gelişmiş bir toplum” olduğu/olabildiği için gerçekleşebildi. Yeraltındaki madencilerin birbirleriyle gösterdiği olağanüstü dayanışmayı, toplum katmanlarındaki tüm Şilililer gösterdi. Her şeyden önce 20 milyon dolara varan bir fatura üstlendiler. 69 gün boyunca saat gibi işleyen çalışmalarda 500 mühendis, jeolog, teknisyen ve kurtarma ekipleri ileri bir “takım çalışması” örneği vererek birbirlerine kenetlendi. “Ego”lar değil, “ekip” ve “takım” olmanın önemi vurgulandı… Bir bu sofistikasyona bakın, bir bizim burada Bakan Ömer Çelik’in “Bunda bu kadar büyütecek ne var? Bizde olsa madencilerimizi üç günde çıkarırdık!” şeklinde yaptığı kof böbürlenmeye… Başka söze gerek var mı? [email protected] Şimdi de Çinliler madende mahsur Dış Haberler Servisi Çin’deki bir kömür madeninde meydana gelen patlamada 20 işçi öldü, 17’si de göçük altında kaldı. Mahsur kalan işçilerin sağ olup olmadığı bilinmiyor. Patlama sırasında ve öncesinde madende bulunan yaklaşık 240 işçinin geri kalanı ise kaçmayı başardı. Çin’de kapatılan yasadışı maden ocakları son yıllarda madenci ölümlerini azaltmasına rağmen geçen yılki kazalarda 2 bin 600 işçi ölmüştü. Ekvador’daki bir madende de yerin 60 metre altında meydana gelen göçükte 4 işçi öldü. Bu arada Şili’deki madende 69 gün mahsur kaldıktan sonra kurtarılan 33 madenciden 31’i yatırıldıkları hastanelerden taburcu edildi. ‘Hava kirliliğinin nedeni Türkiye’ Dış Haberler Servisi Kıbrıs Rum yönetimi, güneyde faaliyette bulunan iki havayolu şirketinin Türkiye hava sahasını kullanamadığı için bazı seferlerde yolun uzadığı ve havaya tonlarca fazladan karbondioksit bırakıldığı gerekçesiyle Türkiye’yi AB nezdinde şikâyet etti. Rum yetkililer, AB’nin bu durumu göz önünde tutarak iklim değişikliği ile mücadele kapsamında belirlediği karbondioksit salımını düşürme hedefinde kendilerine kolaylık gösterilmesini talep etti. İngiltere okulları daha da ‘pahalı’ Dış Haberler Servisi İngiltere’de yetkililer devletin eğitim için üniversitelere verdiği 6.2 milyar dolarlık yardımda yaklaşık olarak yüzde 80’lik bir kesinti yapmayı planladığını açıkladılar. Kesintilerin nedeniyle yıllık harçların yerli öğrenciler için 10 bin doları geçebileceği söyleniyor. Yabancılar için bu ücret çok daha yüksek olabilir. Sarkozy yönetimi son grevlerin ve ablukaların yol açtığı jet yakıtı sıkıntısına çare arıyor Dış Haberler Servisi Fransa Ulaştırma Bakanlığı dört gün süren grevlerin etki siyle rafinerilerin üretimlerinin kayda değer biçimde düşmesi nedeniyle Paris’teki havaalanlarında jet yakı tının pazartesi ya da salı günü iti barıyla tükenebileceğini duyurdu. Ulaştırma Bakanlığı’nın bir söz cüsü Fransız Haber Ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada alternatif kaynak arayışlarının devam ettiğini, çözüm bula caklarına ilişkin güvenlerinin tam olduğunu söyledi. Jet yakıtı sıkıntısının yaşanmasının başlıca nedeni ülke genelindeki rafinerilerden 12’si nin grevden etkilenmiş olması; bunlardan 10’unda üretim tamamen durmuş halde. Kimi depolardan yapılabilecek sevkiyat da işçilerin ablukasıyla karşılaşıyor. Ülkenin büyük kent lerinden Lyon’da da motorin sıkıntısı başladı. Sendikalar ülke genelinde dün de çok sayıda gösteri düzenledi. Fransa’da bun dan sonraki bir günlük genel grev salı gü nü yapılacak. Nicolas Sarkozy yöneti mi temel emeklilik yaşını 60’tan 62’ye, devletten tam donanımlı emeklilik hak kı kazanmak için belirlenen yaş sınırını da 65’ten 67’ye yükseltmeyi planlıyor. Emeklilik fonları yetmiyor Hükümet 50 milyar dolar tutarında kaynağa ihtiyaç duyan emelilik siste minde 32 milyar dolarlık açığı finanse et menin başka bir çaresi olmadığını söy lüyor. Grevler ve eylemlere öğrencilerin de destek vermesi nedeniyle ülke gene lindeki yaklaşık 300 lisede öğrenim ak sıyor ya da yapılamıyor. Demiryolu ula şımında da aksamalara yol açan greve kamyon şoförleri sendikası da destek ver di. Sendika başkanı Maxime Dumont, kamyoncuların depolara, rafinerilere, meyvesebze hallerine giriş çıkışları en gelleyebileceğini söyledi. Fransa’da 1968 yılında öğrencilerin başını çektiği hareketlerden doğan ‘68 ruhu’nun yeniden canlandığına ilişkin yorumlara yol açan gösterilerin en bü yükleri geçen hafta salı günü gerçekleş miş, polis kaynaklarına göre toplamda 1.2 milyon, sendika rakamlarına göre ise 3.5 milyon kişi katılmıştı. Emeklilik yaşının yükseltilmesini amaçlayan hükümet tasarısına karşı işçilerin grev yaparak verdiği tepkiye öğrenciler de katılıyor. Nice’teki gösteride arkada görülen pankartta “İş, maaş, emeklilik ve kamu hizmeti” yazıyor. Grevler ve ablukalar nedeniyle ülke genelinde yakıt yokluğu sıkıntısı yaşanıyor (Fotoğraf: REUTERS) İsrail, Filistin devleti kuracakmış Dış Haberler Servisi İsrail’in, 1967’deki 6 Gün Savaşıyla Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü işgalinin hemen ardından bir Filistin devletinin kurulması yönünde plan hazırladığı ortaya çıktı. İsrail ile Filistin arasında ABD’nin arabuluculuğunda bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik çabalar sürerken Haaretz gazetesi, 1967’de İsrail ordusunun operasyonlar şubesi başkan yardımcılığını yapan, daha sonra turizm bakanıyken Doğu Kudüs’te, ikinci intifada sırasında bir Filistinli tarafından vurularak öldürülen Rehavam Ze’evi’nin, planın hazırlayıcısı olduğunu yazdı. Ze’evi’nin planı, Batı Şeria’da, başkenti Nablus olan ve ismi yine Ze’evi tarafından “İsmail Devleti” olarak belirlenen dar kapsamlı bir Filistin devletinin kurulmasını öngörüyordu. Plan tozlu arşiv raflarında Habere göre, 1967’deki 6 Gün Savaşı’nın bitiminden iki gün sonra, 12 Haziran’da İsrail Savunma Bakanı’nın başkanlığında yapılan toplantıda, işgal edilen topraklardaki durumla ilgili bir değerlendirme toplantısı yapıldı ve ilk kez Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik hazırlanan taslak siyasi plan değerlendirmeye alındı. Haaretz gazetesi, Ze’evi’nin, İsmail devletine ilişkin “gizli, dört sayfalık metin” halindeki planının, tasarlandığından bugüne İsrail Savunma Kuvvetleri’nin arşivinde, halihazırda tozlanmaya mahkum olduğunu da kaydetti. Gazetenin muhabiri, ayrıntıları etraflıca irdelendiğinde, Filistinlilerin hakları açısından bu plana kimsenin “güvercin planı” diyemeyeceğini ifade ediyor. Haberde, yeni devletin adının “iştahı kabartmaması ve temsil hakkını genişletmemesi için” Filistin değil, “İsmail Devleti” olarak benimsendiği de kaydedildi. Sorunu Kim Yarattı Başını örtmeden kızını okula göndermeyen baba mı? Evlenmek için türbanlı kız arayan genç adam mı? Erkek arkadaşı ile konuştu ğu için kız kardeşini döven ağabey mi? Töre gerekçesi ile kızlarını ölüme gönderen tüm ai le mi? Yoksa Beş vakit namaz kılamamayı, dinin diğer ku rallarını yerine getirememeyi günün yaşam şartlarına bağlayıp özenle yapılmış makyajı ile yüzünün bütün güzelliklerini çerçeveleyen, tür banını inancı gereği bağladıklarını söyleyen genç kızlar mı? Dahası Bütün bunlarla birlikte dini siyasete alet eden politikacılar mı? Kararı siz verin! Kadın birey olmadan türban sarmalından kurtulamaz. Özden Gönül DEN Z SOM’u da yüreğimize gömdük. Tüm Cumhuriyet ailesi ve CUMOK’ların başı sağ olsun. VAZ YET’ N KUVVACISI ışıklar içinde yat. BAŞSAĞLIĞI MERSİN CUMOK Demokrasi, laiklik, bağımsızlık ve Atatürkçülüğün ödünsüz savunucusu, Türk basınının eğilmeyen kalemi DEN Z SOM’u kaybettik. Hepimizin başı sağ olsun. Vaziyet: “Nefes alıyorsak umut var demektir!” İZMİR CUMOK e posta: izmircumok gmail.com 29 EK M 2010 CUMHUR YET BAYRAMI’NDA HACIBEKTAŞ’TAYIZ BU YIL EN BÜYÜK CUMHUR YET AYDINLANMASINDA LHAN SELÇUK TURHAN SELÇUK LE B RL KTEY Z 28 Ekim 2010 Perşembe günü saat 20.00 Konak Sabancı Kültür Merkezi’nin önünden hareket ediyoruz. 29 Ekim 2010 Cuma günü Hacıbektaş’tayız. Bir gece konaklıyoruz. 30 Ekim 2010 Cumartesi günü Ürgüp, Göreme ve Avanos’u geziyoruz. 31 Ekim 2010 Pazar günü İzmir’e dönüyoruz. Ayrıntılı bilgi ve rezervasyon için: 0533 765 52 67 0532 310 77 44 İZMİR CUMOK ÇAĞIRIYOR e posta: izmircumok gmail.com CUMHUR YET BAYRAMINDA HACIBEKTAŞ’TA BULUŞUYORUZ BU YIL, EN BÜYÜK AYDINLANMAYI LHAN SELÇUK ve TURHAN SELÇUK’u ANARAK KUTLAYACAĞIZ. PROGRAM 3 GÜN 28 EK M 2010 PERŞEMBE Saat: 22.00 Kadıköy Haldun Taner Tiyatrosu önünden hareket. 29 EK M 2010 CUMA Hacıbektaş’a varış, Cumhuriyet Bayramı törenleri, LHAN SELÇUK, TURHAN SELÇUK ziyareti, müze gezisi, kültür merkezi etkinlikleri “Cumhuriyete Can Verenler” Hazırlayan Tevfik Kızgınkaya SÖYLEŞ “Neden Cumhuriyet Aydınlanması” ALEV COŞKUN “Cumhuriyet Aydınlanmasında Buluşuyoruz” Kokteyl, Avanos’ta konaklama (2 Gece) 30 EK M 2010 CUMARTES Ürgüp, Göreme ve Avanos 31 EK M 2010 PAZAR Beypazarı, Abant, Kadıköy’e varış. Lütfen hemen yerinizi ayırtınız. 532 201 00 52 0537 871 82 34 0533 235 03 14 İSTANBUL CUMOK 29 EKİM 2010 ÇAĞRISI www.cumok.org Cumhuriyet Gazetesi’nin devrimci yazarı DEN Z SOM’u kaybetmenin acısı içindeyiz. CUMOK’ların, tüm ulusumuzun başı sağ olsun. Vaziyet köşesi, sonsuza dek aydınlanma ateşiyle yanacaktır. Sevgili Som, yıldızlarla buluştunuz. Işıklar içinde yatınız. Çanakkale CUMOK ve Çanakkale ÇYDD Fransa sokaklarında dün yine eylem vardı. Ama yetkilileri belki de en çok endişelendiren Paris’teki havaalanlarında jet yakıtının tükeniyor olmasıydı. Ulaştırma Bakanlığı alternatif yakıt kaynağı arayışlarını sürdürdüğünü duyurdu. Paris yerde kalabilir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle