25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
POLITIK BILIM Aykut Göker http:/www.inovasyon.org;hagoker@ttmail .com Gerçekten bizde de hükümet, krizi aşma yolunda bir uçtan da teknolojiyi mi tetikledi? Hem de ABD ve di- ğerleri gibi, isabetli bir alanda! Krizde Teknolojiyi Tetiklemek (3) 2009Amehkan Toparlanma ve Yatınmları Canlandırma Yasası'nda hü- kümetçe yapılması öngörülen teknoloji harcamalarmda üç yatırım alanı- nın öne çıktığından söz etmiştim. Bunlardan birincisi yüksek teknolojili sektörlere, özellikle de fıberoptik, geniş bantiletişim ağlarına yapılacak yatırımlardı. Diğerikisi de enerji verimliliği ve temiz enerjiiçin yapılacak yatırımlarla tıbbikayıtların elektronik ortamda tutulmasını sağlayacak ya- tınmlar... Hatırlayacaksınız, bunlardan üçüncüsünün, belirli sağlık ve sos- yal yardım hizmetlerini elektronik ortamda uzaktan verebilmeyi mümkün kılacak, ulusal ölçekte bir 'elektronik ağyapı'kurmak anlamına geldiğine işaret etmiştim. Bu ağyapıyla, bir, tıbbi kayıtların elektronik ortamda tu- tulması sağlanacak. Iki, bu enformasyona uzaktan erişilebilecek. Üç, sağ- lık personeli coğrafi olarak birbirlerinden uzakta olsalar bile, aralarında iletişim kurarak yardımlaşabilecekler. Kısacası, burada söz konusu olan, sağlık alanında iş görecek bir an- formasyon ve iletişim altyapısının kurulmasıdır. Bu da, Amehkan ekono- misinin bu yeni altyapı için gerekli mal ve hizmetleri üretecek dinamik bir kesiminde, üretim artışını, yeni ürün ve teknoloji geliştirmeyi tetiklemek demektir. Aslında, bu üçüncü yatırım alanıyla birincisi arasında, önemli ölçüde örtûşen noktalar olduğu da söylenebilir. Çönkü, birincisinde de ağırlık ile- tişim ağlanndaydı. Demek ki, ABD'nin, yatınmları canlandırmak ve Amehkan ekonomisini yeniden toparlayabilmek amacıyla, bir uçtan da teknolojiyi tetiklemek için bulduğu önemli bir alan, enformasyon ve bu- nun aynlmaz parçası olan iletişim altyapı yatırımlandır... Ne kadar ilginç; Başkan Clinton ve yardımcısı Gore'un 22 Şubat 1993'te "Amehkan Ekonomisinin Büyümesi için Teknoloji: Ekonomik Güç Sağlamak için Yeni Bir YolfTechnologyforAmehca's Economic Growth, a New Direction to Build Economic Strength)" adıyla açıkladıkları Amehkan bilim ve tekno- loji politikasının da ana başlıklarından bih, metinde "Information Superhighvvays" olarak geçen enformasyon altyapısını kurmak için ya- pılacak yatırımlardı. ABD'nin bugünkü yönelimi geçmişteki bu deneyiminden mikaynakla- nıyor? Elbette, onu da değerlendirmişlerdir; ama, bu yöneliminde ABD yal- nız değil. OECD'nin Bilim, Teknoloji ve Sanayi Direktörlüğü'ne bağlı Enformasyon, Bilgisayar ve İletişim (Komünikasyon) Politikası Komitesİ'nce WMayıs'ta birmakale yayımlandı. Bumakalede "Ekonomik Toparlanmada İletişim Altyapı Yatırımlarının Rolö (The Role of Communication Infrastructure Investmentin Economic Recovery)" ince- leniyor. Hemen belirteyim; asıl incelenen "kamunun uzaktan iletişim (te- lekomünikasyon) altyapı yatırımlan"... Makalede ortaya konan husus özet- le şu: "Geniş bant iletişim ağları artık, ekonomik ve toplumsal gelişmenin temeli olarak görülüyor. ...Bu önemli noktayı dikkate alan bazı hükûmet- ler, iletişim pazarında ortaya çıkan ciddi sorunlann üstesinden gelebil- mek için yapılması gereken yatırımlara, son zamanlarda hep kamudan kaynak tahsis etmekteler. Bu yatırımlar iki kategoride toplanıyor: Yeterince ya da hiç hizmetgötürülmeyen topluluklara erişimisağlayacak yatırımlar ve yerel ağların çok yüksek hızlarda hizmet vermeye uygun hat- larla yenilenmeleri için yapılacak yatırımlar. ...Özel sektör telekomûni- kasyon operatörleri ekonomik kriz dönemlerinde bile güçlü bir nakit akı- şına sahipler ama, bu tür yatırımlar için gerekli olan sermayeyi bulmakta giderek artan güçlüklerle karşılaşabiliyorlar. Kamudan kaynak tahsisibu- nun için gerekli..." Bunları okuyunca, hep birlikte TVreklamlarından izlediğimiz "3G dev- rimi" akla geliyor. Sonuç olarak bu da ülkemiz insanının, daha gelişkin bir enformasyona erişim ve iletişim ağına, daha gelişkin cep telefonlarıyla bağlanması değilmi? Gerçekten bizde de hükûmet krizi aşma yolunda bir uçtan da teknolojiyi mi tetikledi? Hem de ABD ve diğerleri gibi, isabetli bir alanda! Bu işte birgahplik var ama ne? Müsaadenizle ben bu hafta biraz düşüneyim... | İ L İ M F E L S E F E S i f Thomas Kuhn ve Pozitivizm Osman Bahadır, bahadirosman@hotmail.com T homas S. Kuhn, Bilimsel Devrimkrin Yapm adlt eserindc şunları söylüyor: * "...Rakip pa- radigmaların savunucuları, çoğu kez paradig- ma adayı olacak görüşün çözümlemesi gereken so- runlann neler olduğu konusunda anlaşamayacaklar- dır. Bilim kıscasları veya bilim tanımları aynı değil- dir. Bir hareket kuramı, madde parçacıkları arasın- daki çekim güçlerinin nedenini açıklamalı mıdır, yoksa sadece bu tür güçlerin varlığmı kaydetmekle yetinebilir mi? Newton dinamiğinin geniş ölçüde reddedilmesinin nedeni, Aristo ve Descartes'in ku- ramlarının tersine, soruya ikinci tür yanıtı yeğler gö- zükmesiydi. Dolayısıyla Nevvton'un kuramı kabul edildiği zaman, bu soru da bilimden uzaklaştırılmış oluyordu. Soruyu yanıtlama şerefi sonradan (Genel Relativity) görelilik kuramına nasip oldu." (s.252). Kuhn, rakip paradigmaların savunucularının bi- lim kıstaslannın aynı olmadığı düşüncesine gerekçe ararken üç büyük hata yapmaktadır. Birincisi; Nevvton dinamiğinin başlangıçta reddedilmesinin nedeni, gravitasyonel kuvvetin nedenini açıkla- maksızın sadece onun varlığmı kaydetmekle yetin- mesi değildi. Newton'un kuramının hemen kabul görmemesinin nedeni, Descartes'çıların gravitasyon kuramındaki "uzaktan etki" düşüncesinde eski mis- tisizme bir geri dönüş tehlikesi görmelerinden kay- naklanıyordu. Ikincisi; Newton'un kuramı kabul edildiğinde, bu soru Kuhn'un iddia ettiği gibi bilimden uzaklaştı- rılmış olmadı. (Burada öncelikle belirtmeliyiz ki, Newton'un kuramı, çok sayıdaki olguyu açıkladığı- nın görülmesiyle kabul edildi, başka nedenlerle de- gil). Nevvton'un kuramı kabul edildikten sonra ve an- cak 19. yüzyılın ilk yarısında doğan ve yükselen po- zitivizmle birlikte bu soru, yani "bir kuram olguların nedenini açıklamalı mıdır, yoksa sadece varlığmı (veya nasıl gerçekleştiğini) saptamakla yetinmeli midir?" sorusu, bilimin, bilimsel düşüncenin ve fel- sefenin temel sorunlarından biri haline geldi. Pozitivizmin bu konudaki tutumu, "bilim, bir ol- gunun nasıl gerçekleştiğiyle ilgilenir, niçin gerçek- leştiğiyle değil" şeklindeydi. Pozitivizmin böyle bir tutum takınmasında çok da haksız olduğunu söyle- yemeyiz. Çünkü 19. yüzyıl metafiziğin hâlâ etkisini sürdürdüğü bir asırdı ve pozitivizm, metafiziğin etki- lerinden ve nüfuzundan bilimi koruma kaygılarıyla bilimin ilgi alanına böyle bir sınır çekme ihtiyacını duymuştu. Pozitivizme göre bir olgunun niçin ger- çekleşmiş olduğu konusu, ancak metafizikçilerin uğ- raşı alanına giriyordu. Fakat bilimin özellikle 19. yüzyılın ikinci yarı- sındaki ve 20. yüzyılın ilk çeyreğindeki muazzam yükselişi ve kazandığı büyük kendine güven, bu tür yapay sınırlara olan "ihtiyacı" ortadan kaldırmış ve "niçin" sorusu, tekrar "nasıl" sorusu kadar bilimin te- mel sorusu haline gelmiştir. ÜÇÜNCÜ HATA Kuhn'un üçüncü lıatası şudur: Kuhn, "soruyu yanıtlama şerefi sonradan genel görelilik kuramına nasip oldu" derken, evrensel gravitasyon kuramında Nevvton'un cisimlerin birbirlerini "niçin" çektikleri konusuna hiç yanıt vermezken, Einstein'ın bu soru- ya "iri kütleli gökcisimlerinin uzayı bükmesi yüzün- den" cevabını vermiş olmasını kastetmektedir. Kuhn, bilimden uzaklaştırılmış olduğunu iddia etti- ği sorunun cevabını Einstein'ın verdiğini söylemek- le, aslında kendi sözleriyle çelişkiye düşmektedir. Einstein bu soruya cevap verdiğine göre demek ki, bu soru bilimden uzaklaştırılmış değildi. Sonuç olarak, hem "nasıl", hem de "niçin" so- rulan günümüzdeki bilimin temel sorulandır. Kuhn, daha gelişmiş, daha kapsamlı ve daha hassas gözlem ve deney girişimlerinin ve bunlardan elde edilecek sonuçların, farklı paradigmalar arasındaki başlıca kıstas olacağı gerçeğini kabule yanaşmamaktadır. Karşı tezi için kendisine gerekçe ararken dayanma- ya çalıştığı bazı tarihsel gerçekler konusunda ise önemli hatalar yapmaktadır. * Thomas S. Kuhn, Bilimsel Devrimlerin Yapm, Kırmı?ı Yaymları, Birmri Bask, Mayu 2006, humbul. Tekerlekli sandalyelere yerinde bakım Türkiye'deki 8,5 milyon engelli- nin 5 milyonu tekerlekli sandalye kullanıcısı. Kas hastalıkları, omirilik felci, multiple Skleroz, kazalar vb. gi- bi birçok neden tekerlekli sandalye kullanmayı gerektiriyor. Bedensel engellinin bir diğerine bağtmlı olma- dan temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, sokağa çıkıp sasyal hayata dahil olabilmesi için manuel, akülü, scoo- ter gibi çeşitli tekerlekli sandalye tiplerini kullanması gerekmekte. Önceki yıllarda sosyo-ekonomik düze- yi yüksek kesimlerin kullandığı akülü tekerlekli san- dalyeler artıkfizikselengellilerin yüzde yirmisinde bu- lunmakta ve bu sayı her geçen gün de aıtmakta. Ancak sosyal sorumluluk projeleri çerçevcsinde dağıtılan araçların çoğu daha önceden kullanılmış. Genelde Belçika, Hollanda, Almanya gibi ülkelerden getirilen 'ikinci el' ürünlerin yurtdışından temin edilmesi birçok sorunu da beraberindc getiriyor. Vatandaşlar bozulan araçlann ne yedek parçalarını ne de tamir servislerini bulabiliyor. Imdatlarma oto ta- mircileri ile elektronikçiler yetişiyor. Ancak ayn bir uzmanlık ve yedek parça stoğu gerektiren tekerlekli sandalye bakım onarım işi için onların iyi niyetli ça- baları başarısızlıkla sonuçlanınca engelli kullanıcılar araçlarını yurtdışına göndermek zo- runda kalıyorlar. Tabii 6-8 ay te- kerlekli sandalyesiz kalmak ve bin- lerce Avro ödemek koşuluyla... KtŞİYE ÖZEL ARAÇ Beyid'in tamir atölyesi İstanbul Taksim'de. İki kişi atölyeye gelen araçların genel ba- kım ve tamiratlarını yapıyor. Diğer ikisi ise dışarıda görevli. Tekerlekli sandalyesini tamir ettirmek iste- yenlerin evine gidiyor. Eğer büyük bir hasar yoksa so- runu yerinde hallediyorlar. Problem aracın beynin- de, motorunda ya da aküsünde ise mecburcn alıp atöl- yeye getiriyorlar. Şayet hasta İstanbul dışında yaşıyorsa tekerlekli sandalyenin kargo ile gönderilmesini isti- yorlar. Ekipteki diğer iki kişi de Isparta, Akçakoca, Bartın, Çorum, Samsun, Zonguldak gibi illere gidi- yor. Vatandaşlara akülü araç dağıtan belediyeler hem araçların tamir edilmesi hem de 'kişiye özel' hâ- le getirilmesi için onlardan yardım alıyor. Beyid'deki hizmet sürecini başlatmak için '0212 361 66 61' nu- maralı telefonu aramak gerekiyor. İletişim için: BEYİD LTD. 0212 2382008 Web: www.beyid.com.tr, www.engellilermarke- ti.com E-Posta: info@beyid.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle