24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÜZUMRÜTTEN AKİSLER A. M. Ceiai Şengör Bir Felaketten Alınan ve Alınamayan Dersler 17Ağustos 2009,17Ağustos 1999'un onuncu yıldönümüdür. Ogünotuz- bin civannda yurttaşımızı ve milyarlarca liralık ulusal servetimizi cehâlete, umursamazlığa ve aptallığa kurban verdik. KuzeyAnadolu Fayının kuzey kolu, tâbir câizse, aportta bekliyordu. Bunun böyle olduğu daha altmışlı yıl- ların sonunda, Adapazan depreminden sonra belli olmuştu. Merhum mes- lekdaşım Aykut Barka, Amerikalı meslekdaşımız Ftoss Stein ile birlikte basit birgerilme hesabı yaparak Izmit'in tehlikede olduğunu depremden önce hem bilimsel literatürde hem de (benim ricam üzerine) Türkçe popüler bi- lim organlarında (TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi ve Cumhuriyet Bilim Teknik) yayımlarnıştı. Sonra deprern geldi ve otuz bin civannda yurttaşımızı yaş, cinsiyet, sos- yalsınıfvb. ayırımı yapmadan aldı götürdü. Aykut Barka ve İTÜ'den onun çevresindeki bir ekip koştu, depremin ne- den olduğu yapıları haritaladı; sismologlarmız sismik durumu anlatan ya- yınlar yaptılar. Ancak yapılması gereken en ö'nemli iş, bundan sonra ne olacağının tesbitiydi, zira o zamanlar KuzeyAnadolu Fayının kuzey kolunun Marmara Denizi altındaki güzergâhı, hattâ varlığı bilinmiyordu. Mesela meşhur Dan McKenzie, fayın bir yanal atım sistemi olarak Marmara'da de- vam etmediği kanısındaydı. Bu konuya da, büyük denizjeofizikçisıXavierLe Pichon ile birlikte ben el attım ve Marmara'nın altının detaylı olarak haritalanması için birproje başlattık. Daha önce Tuğamiral Şevket Güçlüer liderliğinde ve İTÜ- Cambridge-Türk Deniz Kuvvetleri Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi iş- birliğiile yapılan sismik incelemeler ve Naci Görür'ün başlattığı Marmara Sismik Profilleme çalışmaları olmasaydı, bizim çalışmamızın plânlanması olduğu kadar hassas olamazdı. Fransız dostlarımızla ortak başlayan ve da- ha sonra Italyan, Ingiliz ve Amerikalı bilim insanlarının da katılmasıyla ge- nişleyen çalışmalar sonunda, Marmara dünyanın en iyi bilinen iç denizle- rinden birioldu. Fayın detaylı olarak haritalanması, bir sonraki depremin karakteri ve büyüklüğü hakkında tahmin yapılmasına olanak verdi. Önümüzdeki otuz yıl içerisinde Marmara Denizi'ndeki kuzey kol üzerin- de en çok 7,6 büyüklüğünde bir depremin olmasmın %70 civarında muhte- mel olduğunun bilinmesi, Istanbul'un hangi kısmının ne şiddette zarar gö~ receğinin plânlanabilmesine olanak sağladı ve Kandilli Rasathanesinde Mustafa Erdik liderliğindeki bir ekip, titiz çalışmalara dayanan detaylı ikaz modelleri üretti. Depremin tetiklediği araştırmalar kaçınılmaz olarak tüm Marmara Denizi'ni kapsadı ve bu arada Marmara kuzey sahanlığını parçalayan dev sualtı heyelânları keşfedildi. Bunlar üzerinde İTÜ'den Sinan Özeren ve Nazmi Postacıoğlu'nun, zamanın Hava Harp Okulu komutanı Hv. Plt. Tümg. (korgenerallikten emekli) Şevket Dingiloğlu'nun direktifiyle başlattıkları ûç boyutlu tsunami modellemeleri dünyada türlerinin ilkiolmakla kalmayarak, Istanbul ve çevresinin nasıl bir tsunami tehdidi altında olduğunu da açık seçik ortaya koydu. Bu sonuçlann tamamı uluslararası literatürde yayımlandı ve deprembi- limi diyebileceğimiz coğrafya-jeoloji-jeofizik üçgenindekigeniş bir alanda önemli ilerlemelere neden oldu. Örneğin, fayın her iki yanındaki blokların asimetrik yamulmalan gözlemi, bu buluşlar arasındadır. 17Ağustos 1999 depremi bilimsel açıdan Türkiye'ye çok büyük faydalar sağlamıştır. llk kez uluslararası havuzlardan büyük para mikdarları Türkiye'de yapılan araştırmalar için tahsis edilmiş, Türk bilinıcilerin önüne ilk kez bu kadarzengin veri bankaları konmuştur. Gerçekleştirilen araştır- malar Türkiyejeolojisine âdeta birkuantum sıçraması yaptırmış, Türkiye yerbilimleri âlemine dış dünyada duyulan saygınlığı arttırmıştır. Bu büyük ve heyecan vericigelişmelerden neredeyse hiç yararlanama- yan tek grup Türk halkı olmuştur. Kendi eliyle seçtiği yöneticilerin bilgi, gö'rgü, hattâ akıl eksikliği, bilgi üretenlerle yönetenlerin diyalogunu olanak- sızkılmış, Türk Silâhlı Kuvvetleri dışında Türkiye'deki toplum yönetimi, ya- pılanlan desteklemediğigibi, sonuçlan öğrenip bunlardan ders de çıkar- mamıştır. Medya'nın rolü ise pek fecîolmuş, gazete ve televizyon yöneticilerinin inanılmaz cehaleti sonucu, o ana kadar hayatında tek bir ciddîaraştırma yapmamış kişileri uzman diye halkın karşısına dizmiş, bu arada medyanın kendi temsilcileri en basit terminolojiyi bile on yılda öğrenememiştir. Deprem, bilim insanı için ilginç, çekici, hoş birsorundur, ama ondan et- kilenen halk için korkunç bir felâkettir. Depremi felâkete dönüştürmemek, ülkenin en üst bilim kurumunda Danvin'i sansürlemeye kalkan zır cahil ka- fayı ve onu oraya atayıp orada tutanları toplum yaşammdan silmekten ge- çerl Aksi takdirde bir doğal felâket bir gün gelir ve o toplumu siler. Heryöneyansıyan zariftasanm Çevre dostu, geri dönüşümlü bir materyalden üretilen P2250/P2350 LCD monitörier, bekleme modunda lWatt'tan az güç tüketmesinin yanı sira full HD desteği, 50.000:1 dinamik kontrast oram ve 2rns (6TG) tepki süresiyie özlediğiniz multimedya deneyimini yaşatacak. KDMT www.kont.com.tr HKOYUNCU www.koywiaj.oom,tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle