17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Döner şömine Florian Viererbl & Maria Schmid Schweigerta- rafından tasarlanan TURN, diğer şöminelerin aksi- ne duvara değil istenilen yere monte edilebili- yor. Tavan ve ze- mine sabitlenen bir sütunun içi- ne yerleştirilen şömine 360 de- rece dönerek odanın her köşesini ısıtıyor. Şömine kısmı 43x115x38 cm, odun deposu ise 31x69x24 cm boyutlarında. Bilgi için: http://www.conmoto.com/turn-kamino- fen.html?&L=1 Kablo karmaşasına son Sony firması VValkman W MP3 çalıcısını doğ- rudan doğruya kulaklıkların içine yerleştirdi. VValkman'ın ne kablosu ne de ekranı var. Alet ku- laklığın üst kısmındaki tuşlarla çalıştırılıyor. Kullanıcı müzik listelerini görerek değil dinleyerek "tarıyor". "Zappin" işlevi parçanın bir kısmını bir- kaçsaniye çalıyor. Aletin aküsü sadece üçdakika- da şarj olduktan sonra alet aralıksız olarak dok- san dakika çalışıyor. Ancak VValkman W yarım sa- at kadar prize takılı kalırsa, çalışma süresi de iki saa- te çıkıyor. MP3 çalıcısı ayrıca AAC, WMA ve PCM formatlarıyla da uyumlu. VValkman W müzik çalıcı- sının 2GB'lık modeli NWZ-W202'nin fiyatı: 79 Avro. Çikolata telefonla tatlı sohbetler Melty-Chocolate cep telefonunun diğer tele- fonlardan pek farkı yok ama görünümü iştah açıcı. Çikolata görünümündeki telefon şimdilik sadece Japonya'da NTTDocomo tarafından sunulmakta. Cep telefonunun 8 megapikselka- merası, dijital televizyon ayar- I a y ı c ı s ı , Bluetooth ve güncel model- lerden beklenen daha birçok özelliği var. Kahverengi veya pembe rengindeki telefondan şimdilik sadece 13.000 tane üretildi. Bilgi için: http://www.akihaba- r a n e w s . c o m / e n / n e w s - 1 9 4 4 8 - How+about+a+Melty+Chocolate+Phone+for+t he+New+Year.html Nikon'dan projektörlü kamera Nikon ilk kez projektörlü bir dijital kamera üret- ti. Siyah veya metalik görüniimlü Nikon Coolpix SIOOOpj ka- merasının LED projektö- rü tek tuşla çalışıyor. Projektör mo- dülününpar- lakhğı 10 lü- mene kadar ayarlanabiliyor. Bu parlaklık görüntü- leri VGA kalitesinde maksimum bir metrelik bir ala- na yansıtmak için yeterli. Kamera uzaktan kuman- da ve projektör ayağıyla birlikte sunuluyor. 12.1 me- gapiksellik kameranın görüntü sabitleyicisi, tele çekimlerindeki titremeleri önlemekte. Işık hassasi- yeti ISO 6400'e ayarlanabildiği için kötii ışıkta bile flaş- sız fotoğraf çekilebiliyor. Kameranın 6.8 cm ekranı güneş ışığında bile rahatlıkla görülebiliyor. Fiyat yaklaşık 430 Dolar. Bilgi için: http://www.ni- konusa.com/Find-Y0ur-Nikon/Product/Dt9ital- Camera/26186/COOLPIX-S1000pj.html Kâğıt kadar ince TasarımcılarVVu Kun-chia, Chen Ming-daw ve Liou Chang-ho, kâğıt kadar ince bir FM radyo ge- liştirdiler. Radyo esnek güneş hücreieriyle çalışıyor. Hoparlörü de esnek olan radyo sadece tek istas- yondan yayın yapabiliyor, ama WİFİ veya WlMax ile internet radyoya dönüştü- rülebili- y 0 r . A y r ı c a küçük ve ince oldu- ğu için cüzdanda bile taşınabilir. Ne var ki Flexio henüz bir tasarım ürünü. Bilgi için: http://www.yankode- sign.com/2009/1l/30/radio-ga-ga/ Bin yıllık ömrü var Ola ki yönetmen Roland Emmerich haklı çıkar da 2012 yılında dünyanın sonu gelirse, sadece insan- lık değil dijital belleklerdeki veriler de yok olabilir. Cranberry firması şimdi verileri "yeni dünyalılara" ulaştırabilecek bir çözüm üretti. Bildik diskler birkaç on yıl sonra bozulurken, Cranberry firması tarafın- dan üretilen DiamondDisc bin yıl dayanacakmış. Kızılötesi ışı- na dayanıklı diskler, dün- yamızın çok fazla ısınması halinde bile bozulmaya- cak. Üretici firma diskle- rin seksen derece sıcaklıkta bile sorun yaşamayacağını söy- lüyor. Diskler gerçi her DVD sürücüsüyle okunabi- liyor ama sadece Cranberry'nin DiamondDisc yazı- cısıyla yazılabiliyor. DiamondDisc yazıcısının fiyatı: 1.499 Dolar. Cranberry disk 100'lü paket: 1,700 Dolar. Bilgi için: http://cranberry.myshopify.com/col- lections/cranberry-discs-and-writers Hazırlayan: Nilgün Özbaşaran Dede ZÜMRÜTTEN AKİSLER A. M. Celal Şengör Emperyalizmi yenmiş Türkiye ile gelin emperyalizmin ürünü Güney Afrika'yı kıyaslayın! 12-25 Kasım tarihlerini Güney Afrika Cumhuriyeti'nde geçirdim. Bilindiği gibi bu ülke 1652'den Ü95'e kadar bir Hollanda, daha sonra da bir Büyük Britanya sömür- gesi oldu, 1953 yılında da bağımsızlığına kavuşarak Büyük Britanya Imparatorluğu'ndan türeyen devletlerin topluluğuna da- hil edildi. Güney Afrika'da Demokrasi 1652'den önce bu ülke topraklannda yerliler yaşıyordu. Ûnların tarihi hak- kında, bugünkü Zimbabve'de bulunan harabeler dışında bilgimiz yok. Arkalannda yazılı bir tarih bırakmayan bu insanlar, Avrupalılarbu ülkeye ilk kez Bartholemeu Diaz'in 1488'deki ziyaretinden beri bildiğimiz kadarıyla kabiie düzeninde yaşayan toplumlardan oluşmaktaydılar. Bugûn GüneyAfrika dünya çapında üniversitelere sahip, tıp bilimindekidü- zeyiAvrupa'yı hiç de aratmayan (Dr. Christiaan Bamard'ın 1967'de yaptığı ilk insandan insana kalp nakli ameliyatı ile gösterdiği gibizaman zaman dünyanın önüne bile sıçrayabilen), çocuklarını götürebilecek enfes doğa tarihi ve arasında köleciliğin tarihini anlatan da dahil olmak üzere diğer tür müzelerin, zengin kü- tüphanelerin bulunduğu, kitapçıların kalitesinin benihergittiğimde hayrette bı- raktığı, Cape Tovvn'dakiKirstenbosch botanik bahçesinin dünyadaki en iyiler- den biri olarak şöhret yapmış olduğu uygar bir ülkedir. Bu müesseselerin tamamı oraya giden Avrupalı müstemlekeciler tarafından kuruldu. Bugün bunların ta- mamı oranın yerli halkı tarafından yönetiliyor. Bugün GüneyAfrika'da suç oranı çok yüksektir. Nedeni, 1948'dan 1994'e ka- dar uygulanan Apartheid rejiimidir. Bu rejim bilhassa 1958'den sonra insanı utan- dıracak birşiddete ulaştı, ancak dünyanın baskılan karşısında, 1990'dan itiba- ren yerini bugünkü denıokratik rejime bırakmaya başladı. Apartheid rejiminin bir ürünü, fakir ve cahil birzenci nüfusu oldu. Bugünkü suç olaylarının arkasında bu insanlar vardır. Ancak Güney Afhka'dakisuç oranı ve suçların türü, birza- manlarNevv York'un göbeğinde bulunan Harlem'dekinden veya SSCB'nin çö- küşünün akabinde Rusya'da yer yer ortaya çıkandan farklı değil. Mühim olan ülkenin bu insanlann okuyup uygarlaşmasını temin edecek tüm kurumlara sahip olmasıdır. Johannesburg'da Kennyisimli zenci birtaksi şofö- rüyle ahbap olunca kendisinin aynı zamanda bir ilkokul öğretmeni olduğunu öğren- dik. Kenny'nin ülkesi ve dünya hakkındaki bilgisi bizleri hayrette bıraktı. Kenny'e ülkesi ve ülkesinin geleceği hakkındaki düşüncelerini sorduk. Kenny bize ülkede Ingiliz demokrasisinin yerieşmiş olduğunu, mecliste ve meclis dışın- da isteyen herkesin istediği her türlü eleştiriyi hükümete yöneltebildiğini ve hü- kûmetin bunları ciddiye aldığını, sırfbu nedenle kendisinin GüneyAfrika'nın ge- leceğine güvenle bakmakta olduğunu söyledi. Bu bilgili ve kültürlü adam bize de aynı izlenimi verdi. Cape Tovvn'da, üniversiteye giderek dostlarımjeoloji bölüm başkanı Chris Harrisile dünya çapında büyük şöhretsahibiMaarten de VVitiziyaretettim. Daha önce, üniversite kütüphanesinde büyük GüneyAfhkalı jeolog AlexanderLogie Du Toifnin (1878-1948) kişisel kitaplannın bulunduğunu, bunlar arasında bir de VVegener'in meşhur kıtalann kaymosı teorisiyle ilgili eserinin olduğunu duy- muştum. Kıtalann kayması teorisine VVegener'den sonra en önemli katkılardan biriniyapan Du Toit'deki VVegener nüshasını görmek istiyordum. Chris beni jeo- loji bölümü kütüphanesine götürdü (bu arada kütüphanenin adının Alex L Du To'ıtkütüphanesiolduğunu notedeyim). Kitabı uzunuzun inceledim ve Du Toit'nin silik birkurşunkalemle aldığı kenarnotlanndan eserinasılbüyük birdikkatle oku- duğunu ve yer yer bulduğu yanlışlan düzelttiğini gördüm. Ancak kütüphanede Du Toit'nin başka malları da olmalıydı. Chris, pek çoğu elyazması olan defter ve notların üniversite arşivinde olduğunu söyledi. Arşiv pek maharetli insanlann yönetiminde. Istediklerim hemen bulundu ve dosya- ları açınca, Du Toifnin küçük kSğıtparçalarma aldığı notların bile atılmamış ol- duğunu ve bu dosyalarda saklandığını gördüm. Bunlar arasında hatta birtanesi Türkiye jeolojisi ile ligiliydi. Başka bazı belgelerle birlikte onun da kopyasını is- tedim ve bu hemen temin edildi. Bu güzel örnekleri uzatmayacağım: GüneyAfrika Cumhurbaşkanı, üniver- sitelerin başına bilimsel olarakne idüğü belirsiz insanlan atamıyor, GüneyAfrika Hükümeti doğa tarihi müzesinin başına domuz kemiğidir diye fosile dokunma- yan meczuplan getirtmiyor; devletin araştırma kurumu işe yaramaz taraftarla- rın elinde değil, devlet halkını ergenekonlarla korkutup profesörlerini uydurma iddialarla içeri atmıyor veya üniversiteden iftiralarla atmaya teşebbüs etmiyor. Müstemleke yönetimlerinin bıraktığı güzel ve yararlı kurumlara tu kaka demi- yor, sahip çıkıyor. Emperyazimi yenmiş Türkiye ile gelin emperyalizmin ürünü Güney Afrika'yı kıyaslayın!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle