Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 EKİM 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Doğu ve Güneydoğu'da PKK'nin öğretmenleri hedef alan saldırılan eğitimi baltaladı
Oğretmen Doğu'ya gitmiyor• Diyarbakır'ın Hantepe
lcöyünde biri kadın dört
öğretmenin öldürülmesi olayı
sırasında serbest bırakılan Oya
Egeli. Nurten Yıldız ve Fatma
£>inçer adlı bayan öğrermenler,
okul lojnanlarındaki özel
eşyalannı toplayarak köyden
ayrıldı. Öldürülen dört
öğretmenin özel eşyalan ise
lojmanda kaldı.
EMİ.VE KAPLA.N
AIN'KARA - Doğu veGüney doğu Ana-
doJu BöIgeM'nde PKK'nın öğretmenle-
ri hedefalan saldınlan eğıtimı baltaladı
Diyarbakır'ın Hantepe köy ünde biri ka-
dın dört öğretmenin öldürülmesi olayı
sırasında serbest bırakılan O>a Egeli,
Nurten Yıldız \e Fatma Dinçer adlı ba-
yan öğretmenler. okul loımanlanndaki
özel eşyalanm toplayarak köydenayni-
10binkişilik
kontenjan için
43 bin başvuru
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Egitim
Bakanlığı'nin öğretmen açıfının giderilmesı amacıyla
pedagojik formasyon koşulunu kaldırmasının ardından. 10
bin kontenjan ıçin yaklaşık 43 bın başvuru yapıldığı
belırtıldi. Mılli Eğıtım Bakanlığı'nın yenı öğretım yılı ıçın
açtığı JO bın yenı öğretmen kontenjanına yaklaşık 43 bin
adaytn ba^v uruda bulunduğu bıldirıldı. Bakanlık yetkililerı.
>u ana kadar öğretmenlık başv uru sa> ısınm 3ü bın 221
olarak beliriendiğim. ancak başı uru sayısı gelmeyen iîler/e
bırlikte bu sayının 43 bıne ulaşmasının beklendığim
bıldirdıier. Bakanlık \ erilenne göre Ankara'dan 7 bın 397.
Istanbul'dan 4 bın 80. Izmır'den 3 bin ?29 başv uru
yapılırken, dığer ıllerde sayılarşövle: "Bursa(1600).
Trabzon (1064), Samstın (1025), Diyarbakır (643).
Ga/iantep (676), Şanlıurfa (496). Tİınceii (28). Hakkâri 01%
Ardahan (31). Bilecik (58), Kilis (51), Batman (78), Çankın
(75).'" Bakanlık, kontenjandan fazla başv-ura oiması
nedeniyle atanıaları, Talim ve Terbiye Kurulu'nun
kararlarına göre yapacak. Buna göre kontenjana göre ilk
önce fakültelenn öğretmenfik bölünıü mezunian atanacak.
Son olarak da pedagojık formasyon belgesi olmayan
üniversite mezunlarının ataması yapılacak. Branşlara göre
kontenjanlar >.övJe; "Sınıföğreoneniiği (8 bin 750). Türk dM
ve edebiyaft (500). İngillzce (500), müzik (50). bügisayar (50),
elektrik (50), efektronik (50), mobilya dekorasyon (25),yapı
rvssamltğı (25)."
dı. Oldürüleıı dört öğretmenin özel eşy a-
ları ıse lojmanda kaldı.
PKK'nın öğretım yılının başinda dü-
zenlediği .saldırılar bölgede göre\e bas,-
lamaya hazırlanan birçok öğretmende
korku yaratıvor. Öğretmenler bölgeden
kaçarken her y il kapalı okullara yenilen
ekleıııyor.
PKK terörti nedenıyle bu yıl bölgede
kapalı okul sayisi 2 binı aşarken. son 3
y ıl ıçınde bölüe illerine atanan öâretmen-
lennbırbölümü görev ebaşlamadı.
yılıııda 2 bın 131 IW5 > ıhnda bin XS7.
bu yıl da yaklaşık 3 bın öğretmenin gö-
rev yerıne gitmedıği belırtıldi. Hak-İş
Geııel Başkaınekılı HüseyinTanmerdi.
geeen >ıl bölgeye atanan l
P bın 20(1 öğ-
retmenin 2 bin 200'ünün Lstifa ettiğinı
belırttı.
PKK. IW4-I995 öğretım yılının bas-
ladığı gün. Tunceli'nın Darıkent Kö-
y ü'nde 6 öğretnıeni şehit etti. Öğretnıen-
lerin öldürülmesi. 1494 yılı Ağu.>tos dö-
neminde atanan öğretmenleri etkiledi
Doğu \e Güney doğu Bölge.M illerine ata-
nan 11 bın 232 öğretmenden 2 bın 132'M
görev yerıne gitmedı. Bölgeye atanan
öğretmenierin göreve başlamama oranı.
]W5 yılında bınız daha diis.tii Bu dö-
ncmde ülke genelinde ataması yapılan
17 bın 311 öğretmenden bın 8S7'si gö-
re\e başlamazken. göreve başlama ora-
nı yüzde X9.1 olarak gerçekleşti
*Demokrasinin ilk koşulu laikliktir*
Haber Merkezi- Istanbul Teknık L.ıııversitesı"nın.
yenı öğretım yılına bajlama rörenıne kjtılaıı
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Ataıiirk'ün
çerçevesinı cızdığı sistemın korunmavaeağına daır
kuşkusu olmadığını belırttı. Demirel. "Benim halkım
cumhurİM'tten de. laiklikten de memnundur.
Oemokrasiden ise bunlar kadar memnundur' dedı.
\ler>ın Lnı\er<ıte.\i'nde düzenlenen torene kjtılan
Basbakan Yardımcisi \e Dişislerı Bakanı Tansu
Çillerde laıklığın denıokrasının "olmasaolmaz
koşulu" oldugunu vurgulavarak "Bugün demokrasi>i
tste>ip laikliği bir kenara bırakmak iste>enler \ar.
Ancak laikliğin olmadığı \erde demokrasiden
bahsetmek münıkün değildir. Çünkü demokrasinin
baş kuşulu laikliktir" dedı. Demirel. mezun olduğu
ITL 'nun acılı^ törenınde. Turkı\e Cunıhurıyetrnın
uygarlığin pareasi olan eağdas bır de\ leı oldugunu
belırttı Demirel. ""Zannetmeyin ki ülkenin
problemleri \oktur. Problemkri vardır. Bütün nıesele
bthük Atatürk'ün çerçoesini çizdiği sistemin
konınnıasıdır. Bu sistemin korunmayacağına dairen
ufak şüphenı \oktur. Bu demukratik. laik. sos\al bir
hukuk de\leti olan Türkne Cumhuriyeti'nin
çerçe>esidir" dı\e konustu Torende. Demirel"e
Rektör Gülsün Sağlamertarafından bırödül serıldı
.Vfersın Cnı\ersıteM'nın >enı öğretım >ılının av'ilı^ına
katılan Tansu Çıller. >on günlerde en fazla konuşulan
konunun laıklık \e demokrasi oldugunu belirterek.
^unları sö> ledr "Fertlcrin din \e \icdan ö/giiriüğunü
laikJik gÜM'ncc altına alnıışfır. Din vedeılet işlerini
birbirlennden ayırarak. haskı altında kalmadan din
\e \icdan özgiirlüklerinin kullanılmasını sağlamıştır."
(Fotoûraf. Lûl RGLN'ıİZı
PKK'nın geçen günlerde Diyarba-
kır'm Hantepe köyünde4öğretmenı da-
ha kursunadizmesiNİe. son 12 vıl içinde
terör nedeniyle ya^anıını yıtiren öğret-
men sayısi 152'\eula»tı. 1996-1997 öğ-
retım > ılı içın ağustos ayında vapılan 27
bın öğretmenden >aklasik 8 biııi OHAL
kap.samındaki illereatandı. 2" bin öğret-
menin >akla>ık 3 bıninin görev verine
gitmediği belırtilırken. bu sayının ağır-
lıklı olarak bölge ıllerınde gerçekleştiğı
kaydedıldi.
Terör nedeniy le son yıllar-
da Doğu \e Güneydoğu'da
kapalı okul sayısında artış
gözlendı.
Kapalı okul sayısı 1994
y ılında bın 500 olarak belir-
İenırken. bu y ıl say ının 2 bi-
nı açtığı bildırildı. Öğret-
menlere yönelik son saldırı-
larla bu sayının daha da art-
ması bekİenirken. OHAL
kapsamındaki ıllerde kapalı
okul sayısı ^öyle:
-Diyârbakı'r (580), Bingöl
(289), Batman (179), Bitlis
(162). Hakkâri (101), Mar-
din(131).Siirt(126),Şımak
(74).Tunceli(201)r
Hak-h Genel Başkan\e-
kili Hüseyın Tanrıverdi. ge-
çen yıl bölgeye atanan 9 bin
200 öğretmenden 2 bin
200'ünün ı.stifa ettiğini be-
lirterek. akan kanın bir an
önce durdurulmasi gerekti-
ğıni söyledı. Tanrnerdı.
-Oğretmenlerimizin biiyiik
bir o/\eride bulunarak yur-
dumu/un her köşesinde gö-
rı\ yapmalantakdireşayan-
dır. Ancak ekononıik sorun-
ların yanında can gü>enliği-
nin de bir sorun olarak öğret-
menlerimizin karşısına çık-
nıası (oplumunıuz için. gele-
ceğimmn teminarı çocukla-
nmı/ için kay gı \ericidir" de-
dı.
Manisa'ya 'tarikatçı' eğitim müdürü
Atamada Nıırcu çevrelerin Refah Partisi üzerindeki etkisinin ağırlıklı olduğu ileri sürüldü
VLKSELGÖRDES
MA.NİSA- Manisa'nın
Atatürkçü Mıliı Eğitim Müdürii
Hasan Özdemir'in Ankara'ya
bakanlık emrıne tayinı
çıkanlarak. \erme tarikatlarla
ılıskisi belirlenen \e bu nedenle
Celal Bayar C'ni\ersitesi'ndekı
görev inden alınan Eyüp
Coşkun'un atanma>ı kentte
tepkıyle kar^ılandı.
Atamada Nurcu çe\relerın RP
fezOTndeki etkisinin ağırlıklı
t>)dtiğu \ urgulanırken. D\"P
^lanisa Millet\ekilı Rıza Akçalı
^e RP'li Devlet Bakanı Sabri
İekir'in atamayla ilgilı
ginşimlerı bulunduğu
bıldırılıyor. Özdemir'in
göre\den afınmasina bazı
DN'P'lılerın karşı çıkıyorgıbi
göninmelerine kar^ın. gerçekte
Manisa'daki atamalarla ılgıli
D\P-RP arasinda pazarlık söz
konu.su olduğu sav lanıyor.
Atatürkeü. çağda>. laik
çızgi.siyle îanman \lilli Eğitim
Müdürii Hasan üzdemır. ıkı \ıl
önce Izmir Atatürk Lısesi'nden
\lanij.a"ya atanmı^tı. fki yıldır
yaptığı çahs.malarla yörede
eğitim kalitesinın yüLseltiltnesi
ıçın mücadele veren Özdemir'in
Ankara'ya alınmasi kararının.
Mılli Eğıtım Bakanı Mehmet
Sağlam'a öneeki gün
Cenevre'ye gidısi öncesinde
uçakta ımzalatıldığı belirtıldı.
Özdemir'in yerıne Millı Eğitim
Müdürliiğü'negetirılen Eyüp
Coijkun. Celal Bayar
Lniversitesi'nde Personel Daire
Ba^kanı iken. Rektör Prof Dr.
Tuna Taner tarafından
tarikatlarla ıli^kısı nedeniyle
göre\den alınmıştı.
Coşkun. mahkeme kararıy la
görev ine dönerken. bu kez Feıı
Bilımleri Enstitüsü
Sekreterliğı'ne getirildi.
Coşkun'un beklenmeyen bir
kararla Manisa Mılli Eğitim
Nîüdürlüğü'ne getırilmesi
kentteki öğretmenler arasinda
sa^kmlıkla karşılandı. Bu arada.
kentteki tavinlerle ılaıli olarak
DYP-RP arasinda bır 'tayin
pazarlığTnın söz koııusu olduğu
sav lanıyor. DYP'de bazı
ke.sinılerin Özdemir'in
görevden alınmasina tepkı
dııydukları da belırtılıyor.
Ancak. DYP-RP -ta>in
pazarlığı'na uygun olarak.
SSK'nin eski başhekimi \e
D>P'nın son seçımlerdeki
mılletvekili aday adayı Mehmet
Oztürk'ün yeniden bu görev e
getirilmesinin bu anlaşmaya
örnek oldueu da vur<:ulanıyor.
DYP İl Baslanı Halim
.Sezici'nin bu anlaşma
doğrultu.sunda 16 ilçede DYP-
RP ilçe başkanlarından imza
topladığı da sav lar arasinda
yeralıyor.
Hasan Özdemir. Ankara'ya
alınmasina bır anlam
veremedığını belirterek "İnsan
ba/ı şe> lere karşı çıkamıyor.
Eğitime çok katkıda bulunduk.
\erimli olduğumuz bu dönem
içinde bö> lesi bir ta> in emri
1996-97 eğitim dönemi başında
çok anlamsız" dedı.
Özdemir'in görev den alınması
ve yerıne Nurcuların Yeni Asya
grubundan olduğu bildinlen
Eyüp Coşkun'un DYP ve
RP'lilerın baskisiy la atann^^ı.
eğitim eevrelerinde de büyük
tepki topladı.
Eğitim-Sen Manisa Şube>ı
Başkanı Erdoğan Erdem
yaptığı aeıklamada. müdürlüğe
meslek dıvndan birının
atanmasını "talihsizlik" olarak
nitelendirdi. Erdem. şunları
söyledı:
"Öğrendiğimize göre DYP
Milkrvekili Rıza Akçalı \e RP'li
Sabri Tekir'in işbirliği ile
öğretmenlikten gelmeyen.
mesleğin içindeolmayan Eyüp
Coşkun göreve getiriimiştir. Son
günlerde Öğretmenlik
formasyonu almamış olanların
mesleğe atanması mesleksel
\arlığımızı tartışılır duruma
getirirken. Manisa Milli Eğitim
Müdüriüğü'ne mesleğimiz
dışından birinin getirilmesi
talihsi/liktir."
Öğretmenlerin öldürülmesine tepkiler sürüyor
Meslektaşlan siyah kurdele taktı
• Bazı demokratik kitle örgütleri ile Demokrasi Platformu \e HADEP
yöneticilerinden oluşan bir heyet Hantepe köyünde incelemelerde
bulundu. İnceleme sonunda değerlendirme yapan Genel Başkan Vekili
Güven Özata. ciddi kuşkularının bulunduğunu belirterek •"AldığLmız
bilgileri geçmişteki bazı olaylarla karşılaştırdığımız zaman olayın
kontra eylemi olduğu kuşkusu doğuyor" dedi.
; Haber Merkezi- ÖDP Istanbul İl
Paşkanı Mehmet Atay. Diyarbakır'da
pKK tarafından öldürülen v e aralann-
da ÖDP'lı UğurGüngör'ün de bulun-
âuğu dört öğretmen için Kaınu Emek-
çıleri Sendikalan Konfedera.syonu
fKESK) Genel Başkanı Siyami Er-
dem'ebaşsağlığı ziyaretinde bulundu.
Atay. ~De\lerin *e PKK'nin sa\aş poli-
tikalan sürdüğü müddetçe Güneydo-
ğu'da durumun önüne geçilemez" de-
aı. HADEP Genel Başkan Yekıli Gü-
ien Özata olayda"kontraeylemi~ kuş-
|;u_su bulunduğunu belırtti.
1
İstanbııl Haber Senisimizin haberı-
ne göre ÖDP I.stanbul İl Başkarıı ile
yönetim kurıılu üyelerı dün KESK Ge-
nel Merkezi'ndeGenel Başkan Siyami
Erdem'i ziyaret ettı.
'İşveaşiçifT
Diyarbakır'da öldürülen dört öğret-
nen içın bas^sağlığ! dileyen Mehmet
\tay. Doğu \e Güneydoğu Anadolu
3ölgesfnde süren "sa^aşın" bitmesi
rerektiöini vıırguladı. KESK'ın hangi
>artıden yada tabandan gelirsegelsin.
'banş için akan kanın" durdurulmasi
olıında gösterılen bütün çabaları de.s-
teklediklerini söyleyen Siyami Erdem
ise eğitim enıekçilerinin Doğu'ya siya-
sal tercihleri sebebiyle değıl. ~iş\eaş
için~gırtiklerını belırttı.
Erdem. "Orada halklann kardeşli-
ğini esas alan koşullann de\ let tarafın-
dan gerçekJeşfirilmesi gereklidir" diye
konuştu. Erdem. Kürtlerın taleplerinin
demokrasinin tam olarak gerçekleşme-
sınde çok önemli oldugunu v urguladı.
Heyet incelemesi
Bazı demokratık kıtle örgütieri ile
Demokrasi Platformu ve HADEP yö-
neticilerinden oluşan bır heyet Hante-
pe köy ünde ıncelemeierde bulundu. İn-
celeme sonunda değeriendırmeyapan
HADEP Genel Başkan Vekili öüven
Özata. ciddi kuşkularının bulunduğu-
nu belirterek "Aldığımız bilgileri geç-
mişteki bazı olaylarla karşılaştirdığıniız
zaman olayın kontra ey lemi olduğu kuş-
kusu doğmor" dedi. Özata söziermi
şöy le sürdürdü:
"Bu olay Güçlükonak \e Sıvas ben-
zeri bir olaydır. Köyde genel seçimler-
de HADEP'in büyük oranda oy alnıa-
sı. köy lülerin bugüne kadar gerilla gör-
memesi gibi değeriendirmeler de dik-
katimizi çekiyor. Olay da serbest bırakı-
lan üç öğrermen ile iki vatandaşın olayı
iki saat sonra muhtara haber \ermesi
ilginç bir ay nntıdır.
Köy lülerin olay ceneyan ederken gör-
memesi \eya bifgilerinin olmaması
münıkün değildir."
Bandırma ve İskenderun'dadaöldü-
rülnıe olayını protesto eden öğretmen-
ler derslere siyah kurdele takarak girer-
ken Kocaelı Cniversitesı Rektörlüğü
ve Trakya İfııversiteş,i yayımladıkları
bildirılerle .saldınyı kınudılar.
Eğıt Seıı Diyarbakır Subesi tarafın-
dan vapılan açıklamada da öğretmen-
lerin öldürülme.si olay ı "karanlık" ola-
rak değerlendirildi ve aydınlatılma&ı
içın kitle önıütleriııden y ardım ıstenıl-
di.
Açıklamada. öğretmenlerin karanlık
güçler tarafından katledildıği belir-
tilerek son dönemlerde eğıtimcilere
karşı gözalîı. tutuklaına ve sürgün lürü
baskılar uygulandığına dıkkat çekildi.
Öğretmenler arada kaldı
Eğitim-Sen Adana Şube Sekreteri
Erdoğan Şahin de düzenlediğı basın
toplantısında "Sürdüriilen haksrz sa-
\aş koşullannda öğretmenler iki taraf
arasmda bırakılmış. e§itîm öğretim için
gerekli tüm araç ^egereçlerden yoksun
edilmiş. eğitim y ııvası okullaraskeri kış-
la haline getiriimiştir.
Öğretmenler, bir kararname ile
ölüme gönderilircesine okullara gön-
derilmektedir" dedı.
•Tl RKİVE'DE OGRETMEN POÜTİKASI YOK"
Dünya Öğretmenler
Günü kutîanıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-
Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa
Ga/alcı. Türkıye'de ciddi bır
öğretmen yetiştirme politikasının
olmadığını vurgulayarak. Milli
Eğitim Bakanlığı'nın
şeriat militanı yetiştiren
Mısır El-Ezher
L'nıversitesi mezunian
ve pedagojık
formasyonu olmayanlara
öğretmenlik hakkı
tanıdığına dikkat çekti.
Eğit-Der Genel Başkanı
Mustafa Gazalcı. "5
Ekim Dünya
Öğretmenler Günü"
nedeniyle yaptığı
açıklamada. öğretmenlik
mesleğine dünyanın her
yerinde önem
verildiğini. ancak
Türkiye'de öğretmenin
can güvenliğinin sağlanamadığını
belırtti. Ülkede eğıtimcilenn grev lı
örgütlenme hakkının olmadığma
dikkat çeken Gazalcı. şiı görü^lerı
dile gctırdı:
"Öğretmene siyasef yapma yasağı
vardır. siyasi partiiere üye bile olamaz.
Öğretmen ekononıik sıkıntı içindedir.
ikinci bir iş yapmadan geçinemez.
Öğretmenin 12 Eylül'deelinden
alınan TÖB-DER'in trilyonluk mal
%ariığı hâlâ kendisine verilmemiştir."
Türkıye'nin ciddi bir öğretmen
yetiştirme politikasının oJmadığma
dikkat çeken Gazalcı. öğretmen
okullarının lise
durumuna getirildiğini
ve her yıl öğretmen
açığının arttığına
işaret ettı.
Milli Eğitim
Bakanlığı'nın
öğretmenlik için
pedago|ik formasyonu
olmayan ünıversite
mezunlarına
öğretmenlik hakkı
verdiğini belırten
Gazalcı. "Bu
uygulamaya son
\erilmelidir. Hele
şeriat militanı oiarak
yetişen El-Ezher
medresesini bitirenleri sınıf öğretmeni
yapma karan iptal edilmelidir" dedi.
Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa
Gazalcı öğretmenlerin pek çok
sorunla iç içe oldugunu kaydederek.
"Bu somnlann çözümü öğretmeni,
öğretmen örgütlerini işin içerisine
alarak gerçekleşebilir. Öğretmeni
ihmal eden toplum çocuklannı.
geleceğini ihmal etmektedir" dedi.
• Eğit-Der Genel
Başkanı Mustafa
Gazalcı, "5 Ekim
Dünya Öğretmenler
Günü" nedeniyle
yaptığı açıklamada.
öğretmenlik mesleğine
dünyanın her yerinde
önem verildiğini.
ancak Türkiye'de
öğretmenin can
güvenliğinin
sağlanamadığını
belirtti.
ARAY1Ş
TOKTAMIŞ ATEŞ
Kaşımyorlar
Memleketımizdeki laik-antilaik kutuplaşmasının
t/rmanmaş/. insanı hem üzüyor ve hem de düşün-
dürüyor. Üzülüyoruz; zira bu kutuplaşmadan belli
beklentilerı olanlar var. Düşünüyoruz; zira bu kutup-
laşmanın tırmanışınm nedenlerini ve olası sonuçla-
rını doğru değerlendirmek zorundayız.
Bu konuda öncelikle çok önemli birkaç noktanın
altını çizmek isterim. Türkiye'de "günümüz koşul-
ları" içinde, hiçbıraklı başında "Kemalist" ve "sol-
cu", askerı bir darbenin umut ve beklentisi içinde
olamaz. Gerek 12 Mart ve gerekse 12 Eylül göster-
mişt/r ki; "emırkumandazincın"içindegelecek bir
darbe. sağa bir vurursa, sola en az iki vurur. Emir
kumanda zınciri dışından gelebilecek bir darbe gi-
rişimı ise "ıçsavaş "demektir, "felaket" demektir.
Şimdı ikinci noktaya geçmek istiyorum. Yukarı-
daki düşüncelerım, "Türk Sılahlı Kuvvetleri'nın la-
ikliğin ve Cumhuriyetin güvencesı olduğu" konu-
sundakı inancım vedüşü'ncelerımleçelişmez. ''Gü-
nümüz koşullan" içinde yapılacak herhangi bir dar-
be girişimine hiç kuşkusuz bütün varlığımla karşı çı-
kanm. Ancak eğer "koşullardeğişirse" ve sılahlı bir
azınlık, demokrasi ve laik Cumhuriyete karşı bir ha-
rekete girişırse ya da bır çoğunluk iktidarı, azınlık
haklannı ortadan kaldırarak demokrasiye son ver-
mek isterse. sılahlı kuvvetlerden gelebilecek birmü-
dahaleye (yüreğim kan ağlasa bile) hiçbir itirazım ol-
maz. Ama şükürler olsun kı, günümüz koşullan bu-
nun çok uzağındadır ve böyle bır ortam yaratmaya
çalışan bazı gruplar dışında böyle bir olasılık yok-
tur.
Altını çizmek istediğim üçüncü ve son nokta, Si-
lahlı Kuvvetlerüyelerinin sıyasal yaşama katılmala-
rıyla ilgilı. Cumhurıyetimiz ilke olarak "camiye, oku-
la ve kışlaya" siyaseti sokmamaya çalışırdı. Ancak
bu ılke çoktan rafa kalkmıştır. Okullar ve hele hele
camiler gırtlaklarına kadar sıyasete gömülmüşler-
dir. Bu koşullaraltında. "kışlaya siyasetsokmama"
çabası. boş bır çabadır. Kaldı ki; Türk Silahlı Kuv-
vetlen üyeleri. bellı konulardakı katı düşüncelerine
karşın sonuna kadar yurtsever ve özvehli insanlar-
dır ve haklı olarak kendilerinı Atatürk'ün laik Cum-
huriyetinın bekçı ve savunucuları arasinda görmek-
tedirler.
Bugünkü yazımın başlığı olan "kaşınma", bu in-
sanları tahrik ve rencide eden kimi tutum ve davra-
nışlara girışen ve çoğunlukla Refah çerçevesinde
toplanan grupların, bu davranışlarının tanımlaması
oluyor.
Askeri Şûra kararlarına karşı yargı yolunun açıl-
mak istenmesi. bır bakanm "Size Atatürkçülük ve
Cumhuriyet adına söz söyleyenlerin yüzüne tükü-
rün" demeye cüret etmesi; daha önce Kemalistle-
ri kâfirlikle suçlamasına rağmen gene de adaletin
yakasına yapışamadığı bir milletvekilinin "Hizbul-
lah" övgülen yapması vb. gib/ densizlıkler; toplu-
mumuzun özgüriük, demokrasi ve laik Cumhurıyet-
ten yana olan tüm insanlarını müthiş rahatsız ettiği
gibi, elbette Sılahlı Kuvvetler'in üyelerini de rahat-
sız etmektedir.
Demokrasiyı savunurken. toplumdakı tüm insan-
lann ve tüm kesımlerın sıyasal yaşama "katılımla-
rını" savunurken, sırtında üniforma olan kimi insan-
larımıza, "Sizlerbu işlere kanşamazsınız" demenin
hiçbir mantığı olamaz.
Peki, REFAHYOL hükümetinin kurulması önce-
sinde ve kurulmasını izleyen ilk haftalarda ılımlı gö-
rünen ve koalisyon protokolünün sınırları içinde
davranmaya özen gösteren Refah Partisi. neden bu
türtahrıklere girişmektedır? Parti içindekı sivri ve (en
azından kimilerine) batan isımler, neden suskunluk-
lannı bozmuşlardır, neden konuşmaya ve ön plana
çıkmaya başlamışlardır?
Bunun değışik nedenleri arasmda bir neden ön
plana çıkmaktadır. O da Refah balonlarının sönme-
ye başlaması ve yaşamın acı gerçeklerinin Refah
iktidarını şiddetle sarsmasıdır. Gerçekten, muhale-
fette iken ölçüsüz vaatlerde bulunan ve memleke-
tin tüm sorunlannı çözeceğini ıddia eden Refah,
başta ekonomık sorun olmak üzere, sorunlar/n al-
tında ezilmektedir.Bunlara oy veren seçmenler,
bunlann ne mal olduklannı görmektedir. Yıllık enf-
lasyon oranının yüzde 100'ü aşması yakındır. Işsiz-
lik artmaktadır, yatırımlar durmuştur Rantiye kesi-
min gelirleri katlanarak artmaktadır. "Batı Kulü-
bü"ne, "IMF'ye" ve "israil'le ABD'ye" karşı oldu-
gunu ilan eden Refah, gitgide bunlarayakınlaşmak-
tadır. Emekçinin zorunlu tasarrufunu ve nemalarını
ödemek için para bulamazken. sermayedarın faizi-
ni ödeyecek parayı bulabilmektedır. Beş yaşında
çocukların bile "hayal" oldugunu anlayacağı "kay-
nak paketlerı" de bu trendi değiştirmemektedir. Ve
tüm bunlar ve benzer gelışmeler Refah seçmenini
rahatsız etmekte ve bu rahatsızlık yukarıya yansı-
maktadır.
Bana öyle geliyor ki Refah. yandaşlarını "heye-
canlandırarak". yeniden bir "kenetlenme" sağla-
maya çalışmaktadır. Bunun için de "karşı tarafın"
sesini yükseltmesine gereksinimi vardır, Zira "Bize
baskı yapıyorlar" ya da "Müslümanlara zulmedili-
yor" motifleri: Türkiye'deki dincı grupların kullan-
maktan pek hoşlandıklan ve destek sağladıkları
motiflerdir.
Peki ama. nereye kadar? Muhalefetteyken işler
kolaydı. Ancak artık Refah seçmeni "ağlaşmak"ya
da bıryerlerı tahrik etmek" değıl, "başarı" istiyor.
Muhalefetteyken vaat edilenlerın yaşama geçiril-
mesini, sorunlarının çözümlenmesini istiyor. Ve bu-
na haklan var.
Kaldı ki; bu tahrikler bir noktada kendilerine ger-
çekten çok zarar da verebilir. Hep yazarım. Yeni bir
Kenan Evren bulmaları kolay değildir.
VEFAT ve TEŞEKKÜR
Aile büyüğümüz
YÜKSEL
SOYSAL'ı
kaybettik. Cenazesi 5.10.1996 günü
Altunizade îlahivat Fakültesi Camii'nden
öğle namazını müteakip kaldınlacaktır.
Hastalığının son döneminde yakın ilgilerini
esirgemeyen Dr. Siyami Ersek Göğüs
Cerrahisi Hastanesi Acil Serv is ve Yoğun
Bakım Ünitesi tüm çahşanlarına ve
Özellikle Dr. TURGUT SİBER'e
teşekkürlerimizi sıınanz.
GONCA - CENGİZ GEDİKOĞLLf,
SELÇl K LĞLR, EMİNE BİNVILDIZ