23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EKİM 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Doğu ve Güneydoğu'da PKK'nin öğretmenleri hedef alan saldırılan eğitimi baltaladı Oğretmen Doğu'ya gitmiyor• Diyarbakır'ın Hantepe lcöyünde biri kadın dört öğretmenin öldürülmesi olayı sırasında serbest bırakılan Oya Egeli. Nurten Yıldız ve Fatma £>inçer adlı bayan öğrermenler, okul lojnanlarındaki özel eşyalannı toplayarak köyden ayrıldı. Öldürülen dört öğretmenin özel eşyalan ise lojmanda kaldı. EMİ.VE KAPLA.N AIN'KARA - Doğu veGüney doğu Ana- doJu BöIgeM'nde PKK'nın öğretmenle- ri hedefalan saldınlan eğıtimı baltaladı Diyarbakır'ın Hantepe köy ünde biri ka- dın dört öğretmenin öldürülmesi olayı sırasında serbest bırakılan O>a Egeli, Nurten Yıldız \e Fatma Dinçer adlı ba- yan öğretmenler. okul loımanlanndaki özel eşyalanm toplayarak köydenayni- 10binkişilik kontenjan için 43 bin başvuru ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Egitim Bakanlığı'nin öğretmen açıfının giderilmesı amacıyla pedagojik formasyon koşulunu kaldırmasının ardından. 10 bin kontenjan ıçin yaklaşık 43 bın başvuru yapıldığı belırtıldi. Mılli Eğıtım Bakanlığı'nın yenı öğretım yılı ıçın açtığı JO bın yenı öğretmen kontenjanına yaklaşık 43 bin adaytn ba^v uruda bulunduğu bıldirıldı. Bakanlık yetkililerı. >u ana kadar öğretmenlık başv uru sa> ısınm 3ü bın 221 olarak beliriendiğim. ancak başı uru sayısı gelmeyen iîler/e bırlikte bu sayının 43 bıne ulaşmasının beklendığim bıldirdıier. Bakanlık \ erilenne göre Ankara'dan 7 bın 397. Istanbul'dan 4 bın 80. Izmır'den 3 bin ?29 başv uru yapılırken, dığer ıllerde sayılarşövle: "Bursa(1600). Trabzon (1064), Samstın (1025), Diyarbakır (643). Ga/iantep (676), Şanlıurfa (496). Tİınceii (28). Hakkâri 01% Ardahan (31). Bilecik (58), Kilis (51), Batman (78), Çankın (75).'" Bakanlık, kontenjandan fazla başv-ura oiması nedeniyle atanıaları, Talim ve Terbiye Kurulu'nun kararlarına göre yapacak. Buna göre kontenjana göre ilk önce fakültelenn öğretmenfik bölünıü mezunian atanacak. Son olarak da pedagojık formasyon belgesi olmayan üniversite mezunlarının ataması yapılacak. Branşlara göre kontenjanlar >.övJe; "Sınıföğreoneniiği (8 bin 750). Türk dM ve edebiyaft (500). İngillzce (500), müzik (50). bügisayar (50), elektrik (50), efektronik (50), mobilya dekorasyon (25),yapı rvssamltğı (25)." dı. Oldürüleıı dört öğretmenin özel eşy a- ları ıse lojmanda kaldı. PKK'nın öğretım yılının başinda dü- zenlediği .saldırılar bölgede göre\e bas,- lamaya hazırlanan birçok öğretmende korku yaratıvor. Öğretmenler bölgeden kaçarken her y il kapalı okullara yenilen ekleıııyor. PKK terörti nedenıyle bu yıl bölgede kapalı okul sayisi 2 binı aşarken. son 3 y ıl ıçınde bölüe illerine atanan öâretmen- lennbırbölümü görev ebaşlamadı. yılıııda 2 bın 131 IW5 > ıhnda bin XS7. bu yıl da yaklaşık 3 bın öğretmenin gö- rev yerıne gitmedıği belırtıldi. Hak-İş Geııel Başkaınekılı HüseyinTanmerdi. geeen >ıl bölgeye atanan l P bın 20(1 öğ- retmenin 2 bin 200'ünün Lstifa ettiğinı belırttı. PKK. IW4-I995 öğretım yılının bas- ladığı gün. Tunceli'nın Darıkent Kö- y ü'nde 6 öğretnıeni şehit etti. Öğretnıen- lerin öldürülmesi. 1494 yılı Ağu.>tos dö- neminde atanan öğretmenleri etkiledi Doğu \e Güney doğu Bölge.M illerine ata- nan 11 bın 232 öğretmenden 2 bın 132'M görev yerıne gitmedı. Bölgeye atanan öğretmenierin göreve başlamama oranı. ]W5 yılında bınız daha diis.tii Bu dö- ncmde ülke genelinde ataması yapılan 17 bın 311 öğretmenden bın 8S7'si gö- re\e başlamazken. göreve başlama ora- nı yüzde X9.1 olarak gerçekleşti *Demokrasinin ilk koşulu laikliktir* Haber Merkezi- Istanbul Teknık L.ıııversitesı"nın. yenı öğretım yılına bajlama rörenıne kjtılaıı Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Ataıiirk'ün çerçevesinı cızdığı sistemın korunmavaeağına daır kuşkusu olmadığını belırttı. Demirel. "Benim halkım cumhurİM'tten de. laiklikten de memnundur. Oemokrasiden ise bunlar kadar memnundur' dedı. \ler>ın Lnı\er<ıte.\i'nde düzenlenen torene kjtılan Basbakan Yardımcisi \e Dişislerı Bakanı Tansu Çillerde laıklığın denıokrasının "olmasaolmaz koşulu" oldugunu vurgulavarak "Bugün demokrasi>i tste>ip laikliği bir kenara bırakmak iste>enler \ar. Ancak laikliğin olmadığı \erde demokrasiden bahsetmek münıkün değildir. Çünkü demokrasinin baş kuşulu laikliktir" dedı. Demirel. mezun olduğu ITL 'nun acılı^ törenınde. Turkı\e Cunıhurıyetrnın uygarlığin pareasi olan eağdas bır de\ leı oldugunu belırttı Demirel. ""Zannetmeyin ki ülkenin problemleri \oktur. Problemkri vardır. Bütün nıesele bthük Atatürk'ün çerçoesini çizdiği sistemin konınnıasıdır. Bu sistemin korunmayacağına dairen ufak şüphenı \oktur. Bu demukratik. laik. sos\al bir hukuk de\leti olan Türkne Cumhuriyeti'nin çerçe>esidir" dı\e konustu Torende. Demirel"e Rektör Gülsün Sağlamertarafından bırödül serıldı .Vfersın Cnı\ersıteM'nın >enı öğretım >ılının av'ilı^ına katılan Tansu Çıller. >on günlerde en fazla konuşulan konunun laıklık \e demokrasi oldugunu belirterek. ^unları sö> ledr "Fertlcrin din \e \icdan ö/giiriüğunü laikJik gÜM'ncc altına alnıışfır. Din vedeılet işlerini birbirlennden ayırarak. haskı altında kalmadan din \e \icdan özgiirlüklerinin kullanılmasını sağlamıştır." (Fotoûraf. Lûl RGLN'ıİZı PKK'nın geçen günlerde Diyarba- kır'm Hantepe köyünde4öğretmenı da- ha kursunadizmesiNİe. son 12 vıl içinde terör nedeniyle ya^anıını yıtiren öğret- men sayısi 152'\eula»tı. 1996-1997 öğ- retım > ılı içın ağustos ayında vapılan 27 bın öğretmenden >aklasik 8 biııi OHAL kap.samındaki illereatandı. 2" bin öğret- menin >akla>ık 3 bıninin görev verine gitmediği belırtilırken. bu sayının ağır- lıklı olarak bölge ıllerınde gerçekleştiğı kaydedıldi. Terör nedeniy le son yıllar- da Doğu \e Güneydoğu'da kapalı okul sayısında artış gözlendı. Kapalı okul sayısı 1994 y ılında bın 500 olarak belir- İenırken. bu y ıl say ının 2 bi- nı açtığı bildırildı. Öğret- menlere yönelik son saldırı- larla bu sayının daha da art- ması bekİenirken. OHAL kapsamındaki ıllerde kapalı okul sayısı ^öyle: -Diyârbakı'r (580), Bingöl (289), Batman (179), Bitlis (162). Hakkâri (101), Mar- din(131).Siirt(126),Şımak (74).Tunceli(201)r Hak-h Genel Başkan\e- kili Hüseyın Tanrıverdi. ge- çen yıl bölgeye atanan 9 bin 200 öğretmenden 2 bin 200'ünün ı.stifa ettiğini be- lirterek. akan kanın bir an önce durdurulmasi gerekti- ğıni söyledı. Tanrnerdı. -Oğretmenlerimizin biiyiik bir o/\eride bulunarak yur- dumu/un her köşesinde gö- rı\ yapmalantakdireşayan- dır. Ancak ekononıik sorun- ların yanında can gü>enliği- nin de bir sorun olarak öğret- menlerimizin karşısına çık- nıası (oplumunıuz için. gele- ceğimmn teminarı çocukla- nmı/ için kay gı \ericidir" de- dı. Manisa'ya 'tarikatçı' eğitim müdürü Atamada Nıırcu çevrelerin Refah Partisi üzerindeki etkisinin ağırlıklı olduğu ileri sürüldü VLKSELGÖRDES MA.NİSA- Manisa'nın Atatürkçü Mıliı Eğitim Müdürii Hasan Özdemir'in Ankara'ya bakanlık emrıne tayinı çıkanlarak. \erme tarikatlarla ılıskisi belirlenen \e bu nedenle Celal Bayar C'ni\ersitesi'ndekı görev inden alınan Eyüp Coşkun'un atanma>ı kentte tepkıyle kar^ılandı. Atamada Nurcu çe\relerın RP fezOTndeki etkisinin ağırlıklı t>)dtiğu \ urgulanırken. D\"P ^lanisa Millet\ekilı Rıza Akçalı ^e RP'li Devlet Bakanı Sabri İekir'in atamayla ilgilı ginşimlerı bulunduğu bıldırılıyor. Özdemir'in göre\den afınmasina bazı DN'P'lılerın karşı çıkıyorgıbi göninmelerine kar^ın. gerçekte Manisa'daki atamalarla ılgıli D\P-RP arasinda pazarlık söz konu.su olduğu sav lanıyor. Atatürkeü. çağda>. laik çızgi.siyle îanman \lilli Eğitim Müdürii Hasan üzdemır. ıkı \ıl önce Izmir Atatürk Lısesi'nden \lanij.a"ya atanmı^tı. fki yıldır yaptığı çahs.malarla yörede eğitim kalitesinın yüLseltiltnesi ıçın mücadele veren Özdemir'in Ankara'ya alınmasi kararının. Mılli Eğıtım Bakanı Mehmet Sağlam'a öneeki gün Cenevre'ye gidısi öncesinde uçakta ımzalatıldığı belirtıldı. Özdemir'in yerıne Millı Eğitim Müdürliiğü'negetirılen Eyüp Coijkun. Celal Bayar Lniversitesi'nde Personel Daire Ba^kanı iken. Rektör Prof Dr. Tuna Taner tarafından tarikatlarla ıli^kısı nedeniyle göre\den alınmıştı. Coşkun. mahkeme kararıy la görev ine dönerken. bu kez Feıı Bilımleri Enstitüsü Sekreterliğı'ne getirildi. Coşkun'un beklenmeyen bir kararla Manisa Mılli Eğitim Nîüdürlüğü'ne getırilmesi kentteki öğretmenler arasinda sa^kmlıkla karşılandı. Bu arada. kentteki tavinlerle ılaıli olarak DYP-RP arasinda bır 'tayin pazarlığTnın söz koııusu olduğu sav lanıyor. DYP'de bazı ke.sinılerin Özdemir'in görevden alınmasina tepkı dııydukları da belırtılıyor. Ancak. DYP-RP -ta>in pazarlığı'na uygun olarak. SSK'nin eski başhekimi \e D>P'nın son seçımlerdeki mılletvekili aday adayı Mehmet Oztürk'ün yeniden bu görev e getirilmesinin bu anlaşmaya örnek oldueu da vur<:ulanıyor. DYP İl Baslanı Halim .Sezici'nin bu anlaşma doğrultu.sunda 16 ilçede DYP- RP ilçe başkanlarından imza topladığı da sav lar arasinda yeralıyor. Hasan Özdemir. Ankara'ya alınmasina bır anlam veremedığını belirterek "İnsan ba/ı şe> lere karşı çıkamıyor. Eğitime çok katkıda bulunduk. \erimli olduğumuz bu dönem içinde bö> lesi bir ta> in emri 1996-97 eğitim dönemi başında çok anlamsız" dedı. Özdemir'in görev den alınması ve yerıne Nurcuların Yeni Asya grubundan olduğu bildinlen Eyüp Coşkun'un DYP ve RP'lilerın baskisiy la atann^^ı. eğitim eevrelerinde de büyük tepki topladı. Eğitim-Sen Manisa Şube>ı Başkanı Erdoğan Erdem yaptığı aeıklamada. müdürlüğe meslek dıvndan birının atanmasını "talihsizlik" olarak nitelendirdi. Erdem. şunları söyledı: "Öğrendiğimize göre DYP Milkrvekili Rıza Akçalı \e RP'li Sabri Tekir'in işbirliği ile öğretmenlikten gelmeyen. mesleğin içindeolmayan Eyüp Coşkun göreve getiriimiştir. Son günlerde Öğretmenlik formasyonu almamış olanların mesleğe atanması mesleksel \arlığımızı tartışılır duruma getirirken. Manisa Milli Eğitim Müdüriüğü'ne mesleğimiz dışından birinin getirilmesi talihsi/liktir." Öğretmenlerin öldürülmesine tepkiler sürüyor Meslektaşlan siyah kurdele taktı • Bazı demokratik kitle örgütleri ile Demokrasi Platformu \e HADEP yöneticilerinden oluşan bir heyet Hantepe köyünde incelemelerde bulundu. İnceleme sonunda değerlendirme yapan Genel Başkan Vekili Güven Özata. ciddi kuşkularının bulunduğunu belirterek •"AldığLmız bilgileri geçmişteki bazı olaylarla karşılaştırdığımız zaman olayın kontra eylemi olduğu kuşkusu doğuyor" dedi. ; Haber Merkezi- ÖDP Istanbul İl Paşkanı Mehmet Atay. Diyarbakır'da pKK tarafından öldürülen v e aralann- da ÖDP'lı UğurGüngör'ün de bulun- âuğu dört öğretmen için Kaınu Emek- çıleri Sendikalan Konfedera.syonu fKESK) Genel Başkanı Siyami Er- dem'ebaşsağlığı ziyaretinde bulundu. Atay. ~De\lerin *e PKK'nin sa\aş poli- tikalan sürdüğü müddetçe Güneydo- ğu'da durumun önüne geçilemez" de- aı. HADEP Genel Başkan Yekıli Gü- ien Özata olayda"kontraeylemi~ kuş- |;u_su bulunduğunu belırtti. 1 İstanbııl Haber Senisimizin haberı- ne göre ÖDP I.stanbul İl Başkarıı ile yönetim kurıılu üyelerı dün KESK Ge- nel Merkezi'ndeGenel Başkan Siyami Erdem'i ziyaret ettı. 'İşveaşiçifT Diyarbakır'da öldürülen dört öğret- nen içın bas^sağlığ! dileyen Mehmet \tay. Doğu \e Güneydoğu Anadolu 3ölgesfnde süren "sa^aşın" bitmesi rerektiöini vıırguladı. KESK'ın hangi >artıden yada tabandan gelirsegelsin. 'banş için akan kanın" durdurulmasi olıında gösterılen bütün çabaları de.s- teklediklerini söyleyen Siyami Erdem ise eğitim enıekçilerinin Doğu'ya siya- sal tercihleri sebebiyle değıl. ~iş\eaş için~gırtiklerını belırttı. Erdem. "Orada halklann kardeşli- ğini esas alan koşullann de\ let tarafın- dan gerçekJeşfirilmesi gereklidir" diye konuştu. Erdem. Kürtlerın taleplerinin demokrasinin tam olarak gerçekleşme- sınde çok önemli oldugunu v urguladı. Heyet incelemesi Bazı demokratık kıtle örgütieri ile Demokrasi Platformu ve HADEP yö- neticilerinden oluşan bır heyet Hante- pe köy ünde ıncelemeierde bulundu. İn- celeme sonunda değeriendırmeyapan HADEP Genel Başkan Vekili öüven Özata. ciddi kuşkularının bulunduğu- nu belirterek "Aldığımız bilgileri geç- mişteki bazı olaylarla karşılaştirdığıniız zaman olayın kontra ey lemi olduğu kuş- kusu doğmor" dedi. Özata söziermi şöy le sürdürdü: "Bu olay Güçlükonak \e Sıvas ben- zeri bir olaydır. Köyde genel seçimler- de HADEP'in büyük oranda oy alnıa- sı. köy lülerin bugüne kadar gerilla gör- memesi gibi değeriendirmeler de dik- katimizi çekiyor. Olay da serbest bırakı- lan üç öğrermen ile iki vatandaşın olayı iki saat sonra muhtara haber \ermesi ilginç bir ay nntıdır. Köy lülerin olay ceneyan ederken gör- memesi \eya bifgilerinin olmaması münıkün değildir." Bandırma ve İskenderun'dadaöldü- rülnıe olayını protesto eden öğretmen- ler derslere siyah kurdele takarak girer- ken Kocaelı Cniversitesı Rektörlüğü ve Trakya İfııversiteş,i yayımladıkları bildirılerle .saldınyı kınudılar. Eğıt Seıı Diyarbakır Subesi tarafın- dan vapılan açıklamada da öğretmen- lerin öldürülme.si olay ı "karanlık" ola- rak değerlendirildi ve aydınlatılma&ı içın kitle önıütleriııden y ardım ıstenıl- di. Açıklamada. öğretmenlerin karanlık güçler tarafından katledildıği belir- tilerek son dönemlerde eğıtimcilere karşı gözalîı. tutuklaına ve sürgün lürü baskılar uygulandığına dıkkat çekildi. Öğretmenler arada kaldı Eğitim-Sen Adana Şube Sekreteri Erdoğan Şahin de düzenlediğı basın toplantısında "Sürdüriilen haksrz sa- \aş koşullannda öğretmenler iki taraf arasmda bırakılmış. e§itîm öğretim için gerekli tüm araç ^egereçlerden yoksun edilmiş. eğitim y ııvası okullaraskeri kış- la haline getiriimiştir. Öğretmenler, bir kararname ile ölüme gönderilircesine okullara gön- derilmektedir" dedı. •Tl RKİVE'DE OGRETMEN POÜTİKASI YOK" Dünya Öğretmenler Günü kutîanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Ga/alcı. Türkıye'de ciddi bır öğretmen yetiştirme politikasının olmadığını vurgulayarak. Milli Eğitim Bakanlığı'nın şeriat militanı yetiştiren Mısır El-Ezher L'nıversitesi mezunian ve pedagojık formasyonu olmayanlara öğretmenlik hakkı tanıdığına dikkat çekti. Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı. "5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü" nedeniyle yaptığı açıklamada. öğretmenlik mesleğine dünyanın her yerinde önem verildiğini. ancak Türkiye'de öğretmenin can güvenliğinin sağlanamadığını belırtti. Ülkede eğıtimcilenn grev lı örgütlenme hakkının olmadığma dikkat çeken Gazalcı. şiı görü^lerı dile gctırdı: "Öğretmene siyasef yapma yasağı vardır. siyasi partiiere üye bile olamaz. Öğretmen ekononıik sıkıntı içindedir. ikinci bir iş yapmadan geçinemez. Öğretmenin 12 Eylül'deelinden alınan TÖB-DER'in trilyonluk mal %ariığı hâlâ kendisine verilmemiştir." Türkıye'nin ciddi bir öğretmen yetiştirme politikasının oJmadığma dikkat çeken Gazalcı. öğretmen okullarının lise durumuna getirildiğini ve her yıl öğretmen açığının arttığına işaret ettı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmenlik için pedago|ik formasyonu olmayan ünıversite mezunlarına öğretmenlik hakkı verdiğini belırten Gazalcı. "Bu uygulamaya son \erilmelidir. Hele şeriat militanı oiarak yetişen El-Ezher medresesini bitirenleri sınıf öğretmeni yapma karan iptal edilmelidir" dedi. Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı öğretmenlerin pek çok sorunla iç içe oldugunu kaydederek. "Bu somnlann çözümü öğretmeni, öğretmen örgütlerini işin içerisine alarak gerçekleşebilir. Öğretmeni ihmal eden toplum çocuklannı. geleceğini ihmal etmektedir" dedi. • Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı, "5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü" nedeniyle yaptığı açıklamada. öğretmenlik mesleğine dünyanın her yerinde önem verildiğini. ancak Türkiye'de öğretmenin can güvenliğinin sağlanamadığını belirtti. ARAY1Ş TOKTAMIŞ ATEŞ Kaşımyorlar Memleketımizdeki laik-antilaik kutuplaşmasının t/rmanmaş/. insanı hem üzüyor ve hem de düşün- dürüyor. Üzülüyoruz; zira bu kutuplaşmadan belli beklentilerı olanlar var. Düşünüyoruz; zira bu kutup- laşmanın tırmanışınm nedenlerini ve olası sonuçla- rını doğru değerlendirmek zorundayız. Bu konuda öncelikle çok önemli birkaç noktanın altını çizmek isterim. Türkiye'de "günümüz koşul- ları" içinde, hiçbıraklı başında "Kemalist" ve "sol- cu", askerı bir darbenin umut ve beklentisi içinde olamaz. Gerek 12 Mart ve gerekse 12 Eylül göster- mişt/r ki; "emırkumandazincın"içindegelecek bir darbe. sağa bir vurursa, sola en az iki vurur. Emir kumanda zınciri dışından gelebilecek bir darbe gi- rişimı ise "ıçsavaş "demektir, "felaket" demektir. Şimdı ikinci noktaya geçmek istiyorum. Yukarı- daki düşüncelerım, "Türk Sılahlı Kuvvetleri'nın la- ikliğin ve Cumhuriyetin güvencesı olduğu" konu- sundakı inancım vedüşü'ncelerımleçelişmez. ''Gü- nümüz koşullan" içinde yapılacak herhangi bir dar- be girişimine hiç kuşkusuz bütün varlığımla karşı çı- kanm. Ancak eğer "koşullardeğişirse" ve sılahlı bir azınlık, demokrasi ve laik Cumhuriyete karşı bir ha- rekete girişırse ya da bır çoğunluk iktidarı, azınlık haklannı ortadan kaldırarak demokrasiye son ver- mek isterse. sılahlı kuvvetlerden gelebilecek birmü- dahaleye (yüreğim kan ağlasa bile) hiçbir itirazım ol- maz. Ama şükürler olsun kı, günümüz koşullan bu- nun çok uzağındadır ve böyle bır ortam yaratmaya çalışan bazı gruplar dışında böyle bir olasılık yok- tur. Altını çizmek istediğim üçüncü ve son nokta, Si- lahlı Kuvvetlerüyelerinin sıyasal yaşama katılmala- rıyla ilgilı. Cumhurıyetimiz ilke olarak "camiye, oku- la ve kışlaya" siyaseti sokmamaya çalışırdı. Ancak bu ılke çoktan rafa kalkmıştır. Okullar ve hele hele camiler gırtlaklarına kadar sıyasete gömülmüşler- dir. Bu koşullaraltında. "kışlaya siyasetsokmama" çabası. boş bır çabadır. Kaldı ki; Türk Silahlı Kuv- vetlen üyeleri. bellı konulardakı katı düşüncelerine karşın sonuna kadar yurtsever ve özvehli insanlar- dır ve haklı olarak kendilerinı Atatürk'ün laik Cum- huriyetinın bekçı ve savunucuları arasinda görmek- tedirler. Bugünkü yazımın başlığı olan "kaşınma", bu in- sanları tahrik ve rencide eden kimi tutum ve davra- nışlara girışen ve çoğunlukla Refah çerçevesinde toplanan grupların, bu davranışlarının tanımlaması oluyor. Askeri Şûra kararlarına karşı yargı yolunun açıl- mak istenmesi. bır bakanm "Size Atatürkçülük ve Cumhuriyet adına söz söyleyenlerin yüzüne tükü- rün" demeye cüret etmesi; daha önce Kemalistle- ri kâfirlikle suçlamasına rağmen gene de adaletin yakasına yapışamadığı bir milletvekilinin "Hizbul- lah" övgülen yapması vb. gib/ densizlıkler; toplu- mumuzun özgüriük, demokrasi ve laik Cumhurıyet- ten yana olan tüm insanlarını müthiş rahatsız ettiği gibi, elbette Sılahlı Kuvvetler'in üyelerini de rahat- sız etmektedir. Demokrasiyı savunurken. toplumdakı tüm insan- lann ve tüm kesımlerın sıyasal yaşama "katılımla- rını" savunurken, sırtında üniforma olan kimi insan- larımıza, "Sizlerbu işlere kanşamazsınız" demenin hiçbir mantığı olamaz. Peki, REFAHYOL hükümetinin kurulması önce- sinde ve kurulmasını izleyen ilk haftalarda ılımlı gö- rünen ve koalisyon protokolünün sınırları içinde davranmaya özen gösteren Refah Partisi. neden bu türtahrıklere girişmektedır? Parti içindekı sivri ve (en azından kimilerine) batan isımler, neden suskunluk- lannı bozmuşlardır, neden konuşmaya ve ön plana çıkmaya başlamışlardır? Bunun değışik nedenleri arasmda bir neden ön plana çıkmaktadır. O da Refah balonlarının sönme- ye başlaması ve yaşamın acı gerçeklerinin Refah iktidarını şiddetle sarsmasıdır. Gerçekten, muhale- fette iken ölçüsüz vaatlerde bulunan ve memleke- tin tüm sorunlannı çözeceğini ıddia eden Refah, başta ekonomık sorun olmak üzere, sorunlar/n al- tında ezilmektedir.Bunlara oy veren seçmenler, bunlann ne mal olduklannı görmektedir. Yıllık enf- lasyon oranının yüzde 100'ü aşması yakındır. Işsiz- lik artmaktadır, yatırımlar durmuştur Rantiye kesi- min gelirleri katlanarak artmaktadır. "Batı Kulü- bü"ne, "IMF'ye" ve "israil'le ABD'ye" karşı oldu- gunu ilan eden Refah, gitgide bunlarayakınlaşmak- tadır. Emekçinin zorunlu tasarrufunu ve nemalarını ödemek için para bulamazken. sermayedarın faizi- ni ödeyecek parayı bulabilmektedır. Beş yaşında çocukların bile "hayal" oldugunu anlayacağı "kay- nak paketlerı" de bu trendi değiştirmemektedir. Ve tüm bunlar ve benzer gelışmeler Refah seçmenini rahatsız etmekte ve bu rahatsızlık yukarıya yansı- maktadır. Bana öyle geliyor ki Refah. yandaşlarını "heye- canlandırarak". yeniden bir "kenetlenme" sağla- maya çalışmaktadır. Bunun için de "karşı tarafın" sesini yükseltmesine gereksinimi vardır, Zira "Bize baskı yapıyorlar" ya da "Müslümanlara zulmedili- yor" motifleri: Türkiye'deki dincı grupların kullan- maktan pek hoşlandıklan ve destek sağladıkları motiflerdir. Peki ama. nereye kadar? Muhalefetteyken işler kolaydı. Ancak artık Refah seçmeni "ağlaşmak"ya da bıryerlerı tahrik etmek" değıl, "başarı" istiyor. Muhalefetteyken vaat edilenlerın yaşama geçiril- mesini, sorunlarının çözümlenmesini istiyor. Ve bu- na haklan var. Kaldı ki; bu tahrikler bir noktada kendilerine ger- çekten çok zarar da verebilir. Hep yazarım. Yeni bir Kenan Evren bulmaları kolay değildir. VEFAT ve TEŞEKKÜR Aile büyüğümüz YÜKSEL SOYSAL'ı kaybettik. Cenazesi 5.10.1996 günü Altunizade îlahivat Fakültesi Camii'nden öğle namazını müteakip kaldınlacaktır. Hastalığının son döneminde yakın ilgilerini esirgemeyen Dr. Siyami Ersek Göğüs Cerrahisi Hastanesi Acil Serv is ve Yoğun Bakım Ünitesi tüm çahşanlarına ve Özellikle Dr. TURGUT SİBER'e teşekkürlerimizi sıınanz. GONCA - CENGİZ GEDİKOĞLLf, SELÇl K LĞLR, EMİNE BİNVILDIZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle