26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28EC-İM 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER îstifa eden TBMM doktoru Burak Yıldız, Meclis'in usulsüzlük iddialanna duyarsız kaldığını söyledi 'Devleti peşkeş çekiyorlar9 • Bafarafı 1. Sayfada Bızin bu unsurlara dikkat edip bariyer koyduğu- mLzarda. bırreaksiyongeldi. Bunugöğüsledik. Fa- ıkaı buaın birkaç ıstisnası var. Onlar ısraria direndi- âer. \e »nlarkazandı. Istifaedıp ortava çıktım. Vatandaş olarak hakkımı iarayacağım artık. Suhturamayacaklarbeni. Kamuda «otururJen. orda otururken, sen memursun sus denı- 3OT Ve\a bırdaha faturalan göremezsin. Hiçbırşey- «den haberin olmaz Kimi kime şikâyet edeceksın. - Bu yolsuziukta miHetvekiUerinin rolii var mı? - Parkmentoda usulsüzlük. yolsuzlukdenınceyan- l ı ş anla:ıldı. parlamentonun şahsında yorumlandı. Pariamentoyla ilgılı değil, parlamento bir kurum. F*arlamenrerlerle alakası yok. Parlamenter seçilıp Meclıs't gelivor. Önune birsıstem konuyor. Sağlık teknık br konu olduğundan. parlamenterin suiistimal etmesi nıümkün değil. Adam hukukçu. avukat, has- taneye gttı Sunlar şunlar gerekiı denıldi. faturalara elclendi mılletvekılı bunu bılemez ki. Orda kötü ni- y<et vok. Arada, bunu bilerek suiıstimaler de vardır. A.ma bunu genele yaymak yanlış - Genele yayılmasa da yolsuzluk yapan milletvekil- leri de var, bunu biliyorsunıız değil mi? "" - Var tibn. Özellikle suiistimal edenlerde çıkıvor. Ama, bubirvagonun içınde3 tane çürük elma. 3 çü- riîk elma ç/ınrtimvagonu çöpe armak yanlış olur. Esas benım micadeleyi yürüttüğüm bır çıkarcı grup var. Bu çıkarcı grup. kişi vcya kurumlar parlamentonun kutsallığını, vüceliğıni kullanarak. parlamenterlerin dokunulmazlığını kullanarak, hem parlamentonun, hem parlamenterlerin gölgesine sığinarak sessizce işı- ni viirütüvorlar. - Çıkarcı grup dediğiniz kimler, daha açıkça ifade eder misiniz? - TBMM çatısı altındaki bir grup bürokrat iie sağ- lıkla ilgilı birtakım kişi ve kuniluşlar. Bazı bürokrat- lar menjaat sağlıyor. Parlamentere şınn görünmek için de\letipeşkeşçeken bürokratlarvar. Parlamenter ge- liyor birproblemı var. Benim şu şu sıkıntım varna- sıl halledeceğız diyor. Burokrat sadece ona şirin gö- rünmek için o kışıyi olmadık yola sokuyor. Parlamen- ter farkında değil. Ona ^ınn görünmek için sunduğu imkânlardevletın ımkânları. - Parlamento. sağlık alanındaki usulsüzlüklere du- jarsız mı kaJmış? - Evet duyarsız kalmış. Onlar da haklı olarak di- yorlar kı, bu teknık konu. Bıze bu böyle olacak de- nıyordu. farklı anlatılıyordu. Yasa maddelerinı, yö- netmeliklerin tamamını büemeyiz. Ama birtakım in- sanlarproblemlerı anlatmışlar, ancak duyarsız kalın- mış. Ama bundan sonra duyarsız kalınmaması gere- kiyor. - İnsanı şaşırtap, bu kadar da olmaz ki dedirten fa- turalar var mı? - Elbette. Ben 4.5 milyarlık faturalar da 3.5 mil- yarlık faturalar da gördüm. Ama. bu denetleme ola- yına başladıktan sonra büyük bir tasarrufa gittik. 1995 yjlının katsayılanyla, bır anjıyo plaste ortala- ma 130-170 milyon arası faturagelıyorsa, bu yıl da 130-170 arası gelmeye başladı. Çok önemli tasarruf. Geçen vıl katsayı 56 bin liraydı. bu yıl 75 bin. Kat- sa>ının bu kadar yükselmesine, döv iz fi>atlanna bağ- lı olarak bazı araç-gereçlere zam gelmesıne rağmen hâlâ 3 aşağı 5 yukan aynı faturalan n gelmesi dene- tim işının olumlu sonuç \erdığinı gösteriyor. Yapı- lan şu anki denetim de yetersiz ama bu yetersiz de- netıme rağmen hakıkaten büyük tasarruf sağlanıyor. Ama ne v apı lıyor "Sen denetim işini bir kenara it de- netim yapıyomuş gibi vap" denilince isyan ettik. Sistem nasıl kurulmuş: Türkıve Cumhunyetı'nde- ki her yer denetime tabi. TBMM denetime tabı de- ğil. Parlamenterlerdönemdönemgelıvor. Bırparla- menter tam durumu kavnyor müdahale etme nokta- sına gelıyor Pat dönem bitiyor Yenı gelen tam ola- yı kavrayacağı zaman >ine süre bıtıyor. Dışardande- netlemeyen bu kurum. üstelık çok büyük bütçesı var. Bir çıkargrubununelindedönüyor. peşkeş çekiliyor. Nasıl peşkeş çekiliyor. Yönetmelik var. Hangi sağ- lık hizmetlerinin ne koşuilarda venlecegine ılişkin hü- kümleri içeriyor. Ama buna uyulmuyor. Bazen sağ- duy ulu bir memur çıkıp itiraz ediyor. Ama derhal gö- rev yeri değiştirıliyor. - Kaplıcalar meselesi nedir? -1993yılındabirbaşkanlıkdivanıkaran var. "Kap- bcalarda,fızik tedavilerinde sağlık kurulu raporu ara- nır" deniyor. Ama özellikle fizik tedavilerde bu hiç aranmıyor. Başkanhk divanı kararı yok sayılıyor. 1993'ten beri ödediğimiz fizik tedavilerine ait fatu- ralann hepsi usulsüz. Ödenemez. Ödeniyorsa, Baş- kanlık Divanı karan geçersiz. - Sağlıkla ilgili tüm faturalan görme ve denetleme şansına sahip misiniz? - Meclis'e gelen faturalarönce Personel Daire Baş- kanlığı'na gidiyor. Daire Baskanlığı içinde kontrol edılıyor. Halen parlamenter olan mı. emekli mi. dul mu, yetim mi ayınyor. Daha sonra muhasebeye gi- diyor. Ordan şüphelendikleri, bilemiyorum artık ne- ye göre ayınyoriar, yüzde 50-60'ını bize gönderiyor- lar. Ama ben artık şunu düşünüyorum. Hoşlanna gı- deni kendilerine ayınyorlar, gitmeyeni bize gönderi- yorlar. - L'sulsüz anlaşmalar yapılan hastaneler var mı? - Bazı hastaneler değil. Bir hastane. fstifama ne- den olan olay da budur. Önceleri 'mücadele eder bir sonuca ulaşınm' diyordum. Ama biz başanlı olma- ya ba^ladıkça, baktığımız alan genişlemeye başladık- ça, özel hastane için "imtiyaz rutanağı" bize sunul- du. Bundan sonra "Bu hastaneye bu şartlar aJtında bakacaJvSino.inceteveceksiniz faturalan" denilince ge- riye yapabılecek bir şeyim kalmadı. Genel sekreteryardımcılan, bir daire başkanı, mü- dürler ve hastanenın sorumlulannın imzalannı taşı- yan birtutanak. Siyasılerin. parlamentonun haysiye- tini kurtarmak ve kendi onurlannı korumak için bir- takım hareketleryapacaklanna inanıyorum. 550 mil- letvekili değil burada olay. 50 burokrat memur, 50 ya- bancı insan. Onlar hiç gündeme gelmiyor. Meclis ta- rihinde hiç teknık ekibe inilmemiş, hep siyasilerle uğ- raşılmış. TBMM'de personel alımında ve işlerin yü- rütülmesınde bürokratlar çok etkıli. - Şu anda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? - Onurum sar. Başım dık yürüyorum. Bazı şeyler parayla ölçülmez. Katıldığım bazı toplantılarda in- sanlann yanıma gelip bana teşekküretmesi. Bır bek- çinin yanıma yanaşıp 'Sağol hocam, çoçuklarunızın nzkını korudun' demesi benim ıçın milyarlara deği- şilmez. Eğer. milyarlara tenezzül etseydim. Sayın Mustafa Balbay ın Enayi Doktor' yazısında olduğu gibi hareket ederdım. - Bundan sonra ne yapacakstnız? - TBMM'nin sorumlulan ortaya çıkarıp cezalan- dırmasını ve bu soygun düzenine son vermesinı bek- lıyorum. Şahsen ne yapacağıma gelince: Işsiz kaldım, bu nedenle öncelikle ış anyorum. Oğlum Gazı Ana- dolu Lisesi'nde okuyor. Eşım yardımcı doçent ayda 45 milyon maaş alıyor. 300 milyon liralık da bırik- miş borcum var. Ne ev im ne de arabam var. Bunları niye açıklıyorum? Çünkü, hakkımda birtakım şev ler söylendi. Ustelik oturduğum lojmanı da 8 aralığa ka- dar terketmekzorundayım. Aksi halde. yasayı hemen uygular ve polis evden çıkanr. O tarihe kadar kalma niyetim yok. O nedenle ev anyorum ama bütçeme uy- gun ev bulmakta zorlanıyorum. İHO'nin iddiası ' Cezaevi saldırganlan yardımgördü' İstanbul Haber Senisi - tnsan Hak- lan Derneğı (İHD) Istanbul ŞubesiCe- zaevi Komisvonu. 21 ekimde Bayram- paşa Cezaevi 'nde meydana gelen olay- İarda saldırganlann ıçeriden ve dışar- dan yardım gördüklennı öne sürdü. Komisvon. bir kişinin ölümü. ikisi ağır olmak üzere 10 kışının yaralan- masıyla ilgili yaptıgı yazılı açıklama- da, basında "Adli tutuklular arasında çatışma, maf\a içi hesaplaşma ve Oral Çeük'in adamlannın saklınsı" şeklin- de çıkan haberlerin gerçeklen yansıt- madığı belırttı. Cezaevi ıçınde silahlı çatışma çık- masına karşın güvenlik gorevlilerinin hiçbir müdahalede bulunmadığı kay- dedilen açıklamada, "Olayın oluş şek- li, zamanı B-9 koğuşunda bulunanla- nn hedef alındığını gösteriyor. Ola>da cezaevi giivenliğinden sorumlu olanla- nn, özel timin >e sivasi şubede görevli polislerin rnlü olduğu düşiinülmekte- dir"denildı. Daha önce de ölüm oruçlanna des- tek ve Diyarbakır katliamını protesto eden ve birçok konuda duyarlılık gös- teren B-9 koğuşunun saldınya uğradı- ğı belirtilenaçıklamada. son saldınnın Uşak ve Diyarbakır'dakilerden hiçbir far- kı olmadığı açıklandı. Bayrampaşa Cezaevi "nde meydana gelen olaylarla ilgili somşturmanın bir an önce başlatılması istenen açıklama- da. tutuklulann can güvenlığınin sağ- lanması ıçın her türlü önlemın alınma- sı gerektiğı belirtıldı Almanya'ya uyarı ' Suçlulan yakalaym' A.NK.AR.A (Cumhurivet Bürosu) - Türkıve. Almanva'nın Karlsruhe ken- tfnde 16 ekimde meydana gelen ve 3 Tiirk yurtta^ının ölmüne neden olan yangının bü>ük olasılıkla kundakla- madan ka> naklandığını belırterek, ola- yın faillennin bir an önce yakalanma- sını ıstedi. - Dışışleri Bakanlığfndan dün yapılan yazılf açıklamada. Almanya'da yaşa- yan Türk yurttaşlarının işyerlen ve ko- nutlanna karşı saldınlarda önemli bir artış olduğu v urgulanarak. u Bu saldı- nJannçoğunJuğunun terörörgiitü PKK ve vandaşlaru bir kısmının da yabancı düşmanı aşın gruplarca vapüdığı sap- tanmıştır" denıldi. • Turk hükümetinın her seferinde Al- manmakamları nezdinde girişimlerde bulunarak Türk >'urttaşlannın mal ve can güvenliklerinin korunması ısteminde bulunduğunun anımsatıldığı açıklama- da, şu görüşlere yer venldi. "Tüm bu gûTşimlerimize rağmen bu defada Karlsruhe'deki esefverici insan- lık dışı saldınnın vuku bulmuş olması büv ük bir ü/üntü ile karşılanmaktadır. Olavın faülerinin bir an önce tespit edi- lip >akanalanmalan ve adalet önüne çı- kanlmaları Alman makamlarından talep edilmiştir."' r ' Gazetemiz Görsel Yönetmeni Fikret Eser üe eşi ZeJiha Eser'in küçük Yunus Doğıı'suna "Hoşgeldin" diyoruz... Eser çiftini kutJar, küçük Yunus Doğu'ya sağlıklar dileriz.. CUMHURIYET ÇALIŞANLAJH J Bangladeş'te çîftçi kadınlar yürüdü Bangladeş'te yoksul köylü ailelerine mensup binlerce kadın, başkent Dakka'da toplanarak hükümeri protesto etti. Hükü- merin, çiftçilere yöneük destekleme politikası uygulamasını is- te\en kadınlar, sosval güveniik ve sağlık konulannda da veni adımlar atılmasını bekledikJerini yöneticilere duyurdular. Hükümetin "toplumsal re- fah" paketini u\gulamaya başlamaması eleştirilere neden oluyor. Kadınlann geniş katılımnla düzenienen gösteri a>nı zamanda ülkedeki en bü- yük sorunfardan biri olan şeriatçılara karşı da mesaj niteliği taşıyor. (Fotoğraf: REUTER) ANAP lideri Mesut Yılmaz Hereke'de açılışa katıldı; REFAHYOL hükümetine yüklendi ^Pisliklerinî örtmek îsfiyorlar'HEREKE (A4) - ANAP Genel Başkanı Mesut Vü- maz, iktıdar parîilerinin, vatandaşa verdiği sözlenn hiçbirinitutmadığ! halde kendisini şikâyet ettiğinı kay- dederek. "Bize saldırmalannın bir nedeni var. Kendi yalanlaruu,takıyvelerini,pisliklerini örtmek istivorlar" dedı. Yılmaz, gişeler gırişınde kalabalık bir konvoy tara- fından karşılandığı Hereke'de, ANAP'lı Belediye Baş- kanı Şadi Biçer'ı makamında ziyaret ettikten sonra, Hereke demirvolu yaya alt geçıt ınşaatının temel arma törenıne katıldı. Yılmaz. seçimotobüsü üzerinden yap- tığı konuşmada. vatandaşın hükümerten şikâyetı oldu- ğunu, en büyük şikâyetin ıse hanımlardan geldiğini kaydetti. Yılmaz. RP lıden !\ecmettin Erbakan'ın. "Bundan sonra zam yok. Her hafta müjde »ereceğiz" sözleriyle iktidar olduğunu. ancak hükümetin üç aylık ıktidann- da beozin ve tüpgaza 4 kez zam japıldığını hatırlattı. Erbakan'ın çiftçı borçlannın ertelenmesı, Çekıç Güç, İMF ve faiz konusunda söylediklerinin tam tersini yap- • ANAP lideri Yılmaz, "Size verdikleri sözlerin hiçbirini tutmamışlar, hâlâ pişkinlikle önünüze gelip bizi size şikâyet edivorlar. Bize saldırmalannın bir nedeni var. Kendi yalanlannı örtmek istivorlar" diye konuştu. tığını ıfade eden Mesut Yılmaz. bu nedenle gittiğı her yerde iktidar partilerinın bu yanlış icraatlannı anlatma- ya devam edeceğıni belirtti Dokuz ay önce memleke- tin "yalan ile haramdan" kurtulması yönünde mesaj- lar verdiginı, bu konudaki kararlılığını mart ayında kurduğu hükümette de sürdürdügünü anlatan Yıîmaz, ortağı DYP'nin yolsuzluklarının üstünü örtmesıni is- tediği için hükümetin bozulduğunu söyledi. Çamura otu- ran bir başbakan olmayacağını} ineleyen Yılmaz. "Bu konuda soruşturma açüdı diyeTansu Çıller bizi terk et- ti. Dün sövlediğimi/ bazı şeylerin doğru olduğu bugiin yaşadığımız olavlarla ortaya çıktı. Ancak, bunu halen anlamayanlar var" şeklinde konuştu Bir ay. altı ay ya da bır > ıl sonra eninde sonunda sandığın vatandaşın önü- ne geleceğini, bu nedenle v atandaşın o\ unu kullanma- dan önce her şeyi iyi düşünüp ölçmesi gerektiğini vur- gulayan Yılmaz, bütün partilerin denendiğinı, RP'nin de artık masallarla halkt kandırama>acağını ıfade etti. Yılmaz, şöyle devam etti: "RP'nin iktidar olması ha- yırlı oldu. Çünkü millete sövleyecek bir şevleri kalma- dı. Artık 'Ortağım v aptırmadr diyemez, çünkü ortağı rehinedir. Bu hükümet kirü pazarük üzerine kuruldu, yapacak bir şeyi yok." Vatandaşlardan ANAP ıktidanndaki Türkiye ile bu- gün yaşanan olaylan karşılaştırmalannı da isteyen Yıl- maz. "Size verdiği sözlerin hiçbirini tutamamışlar, hâ- lâ pişkinlikle önünüze gelip bizi size şikâyet edivorlar" dedi. Yılmaz. hükümetin vaptıklannın da ortadaoldu- ğunu belirterek, "Bize saldırmalannın bir nedeni var. Kendi yalanlanıu, takıvyelerini. pisliklerini örtmek is- tivorlar" şeklinde konuştu. Yılmaz, buradan Hereke-Şirinyalı arasındaki 4 ki- lometrelik yolun açılış törenine geçti. Kurdeleyi kese- rek yolun açılışını yapan Yılmaz ve beraberindekiler bır süre volda >üriidüler. l Bütin Tokertoprağa verîldiİstanbu! Haber Senisi -Kent ve çevre sorunlan uzmanı ve Istanbul Büyükşehır Belediyesi eski başkanlık danışmanı S. Biltûı Toker dün Istanbul'da toprağa verildi. Biltin Toker için Şişlı Camıi'nde öğle namazının ardından cenaze namazı kılındı. Şişli Camii'ndeki törene eski Istanbul Büyükşehır Belediye Başkanı Nurettin Sö'zen. Küba Istanbul Başkonsolosu Castro, şair Hilmi Yavuz, eski Mimar Sinan Universitesi Rektörü Gündüz Gökçe ve çok sayıda yakın dostu ve akrabası katıldı. Cenazeye katılanlar eşı Möfıde Toker ve oğlu Alaz Toker'e başsağlığı dileğinde bulundular. Toker daha sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Biltin Toker, geçen perşembe günü geçirdiğı bir kalp spazmı sonucu yaşamını yitirmıştı. Toker, bır süredir Küba Dostlan Derneğı"nin kuruluş çalışmalannı ve TGC'nce yayımlanan Bizim Gazete'nin kent ve çevre sayfasının hazırlıklannı yapıyordu. HAK-İŞ E GEÇTİLER Türk-Iş'ten toplıı istifa A.NK4RA (CumhuriyetBürosu)- RPye yakınlığı ilebılinen Hak-Iş Konfederasyo- nu'na bağlı sendikalar, REFAHYOL ıktı- dannda güçlenmeye ve üye sayısını arttır- maya başladı. îvlarmara Birlik Işletmesi'nde çalışan 500 işçi Türk-İş'e bağlı Tek Gıda-tş Sen- dikası'ndan istifa ederek. Hak-İş'e bağlı ÖzGıda-lş Sendikası'na geçti. Öz Gıda-lş Sendikası Genel Sekreteri Agâh Kafkas. dün yaptığı yazılı açıkla- mada, Tek Gıda-lş Sendikasf nı işçilerin verdiği bu karara saygılı olmaya çağırdı- ğını bildirdi. Kafkas, açıklamasında şu gö- rüşlere yer verdi: "Marmara Biriik. Başköy Entegre İs- letmesi ve sekiz ayrı kooperatiften oluş- maktadır. Çalışan işçisayısıyaklaşıkbeş yüz kişidir.ÇaJtşanlarörgütKikaJdıldan eski sen- dikalarından beklentilerüıi elde edemedik- leri için sendikamızdan talepte buluna- rak, örgütlenmek istediklerini ifade etmiş- ler. bugün itibanyla çalışanlaruı yüzde sek- senisendikamıza üyelik işlemlerini tamam- lamışlardır. Marmara Biriik çalışanlarv nın ortaya koyduğu biıiiktelik ve sendikal tercih 'ıcazetli', ideolojik ve san sendika- cılığın artık bittiğinin somut örneğidir." ilhan Selcuk ' Türkiye'deki medya hastalıklı' • CUMOK'un AnJcara'da düzenlediği "Kurtuluş Savaşında Devrim Karşıtı Basın ve Günümüzdeki Uzantılan" konulu panelde konuşan gazetemiz yazan İlhan Selçuk, Türkiye'de bir medya karmaşası yaşandığını söyledi. AİVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz Yayın Kurulu Başkanı İJhan Selçuk. Türkiye'de medyadaki tekelleşmenin, bu alanda hastalıklı bir yapıya neden olduğunu söyledi. Gazetemizin Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay da medyanın artık toplumu yönlendiren ıktidan denetleyen dördüncü güç değil, yeni dünya düzeninin bir aracı durumuna geldiğı görüşünü dile getirdi. Cumhuriyet Okurlan 'nca (CUMOK) düzenienen "KurtuluşSavaşı'nda Devrim Karşıtı Basın ve Günümüzdeki Uzantılan* konulu söyleşi dün gerçekleştirildi. Söyleşiye, Jlhan Selçuk, Mustafa Balbay, Işık Kansu ve Ankara Universitesi öğretim üyesi Doç. Dr. HalukGeray katıldılar. Ilk konuşmacı İlhan Selçuk, 1992 yılında Cumhurbaşkanı olan Turgut Özal ve oğlunun anayasayı delerek korsan biçimde kurduklan özel televizyon ve arkasından gelen diğerleri ile Türkiye'nin bir "medya karmaşasr içıne düştüğünü söyledi. Türkiye'de tekelleşmiş bir medya olduğunu belirten Selçuk, Doğan ve Sabah gruplannın medyanın yüzde 80'ini ellerinde ruttuğunu kaydetti. Şeriatçı medyada ise sürekli kara paralann döndüğünü söyleyen Selçuk, şöyle konuştu: "Bir gazete, başbakanın yobuzluk haberlerini yazmaya başlavınca yukandan nedir bu haber diye tepki geliyor. Patronun piyasada bir sürü açmazı var. Bunu başbakan ya da yanındakiİer biliyorlar. Bunun üzerine bir pazarhk başhyor. Patronun çıkaıianna yeşil ışık yakılıvor, yukanda j;ülltik gülistanlık oluyor her şe>r . O zaman başbakanın yolsuzluğunu yazamıyor. Medya ulusal mı değil mi, ülkenin çıkaıiannı düşünüyor mu düşünmüyor mu? Asıl sorun burada." Mustafa Balbay, medyanın artık toplumu yönlendiren. iktıdarı denetleyen dördüncü güç değil. yeni dünya düzeninin bir aracı durumuna geldiğini söyledi. Teknolojinin insanlık yerine emperyalizmin elıne verildiğini belirten Balbay, medyanın genel görünümü içinde çok kanatlı. ancak bir tek sesi yansıttığını kaydetti. Balbay. "1980'lere kadar gazete sahipleri gazetecilerdi. Sahipler holdingci olunca tabii ki de gazetecilerin işlevi de bununla birieşmeye başladı. Gazetelerin kendi işlevinden çıkıp da tümüvle ticari bir hale gelmesinde bir etken de promosyondur" diye konuştu. Işık Kansu da tekelcı medyanın kamusal alanı yok etmek parçalamak ve çıkarlan için devletle ilişkilerini iyı tuttuklannı söyledi. Tekelci medyanın dürüst ve doğruyu anlatanlan "boğmaya çalıştığını" belirten Kansu. "Bende 'Çiller'in büyükjesti' deyip 400 milyar teşvik alsam gazeteyi 10 bin liraya satardım. Ne için: Bu fikirieri insanlara y utturmak için. Tekelci basının ovunlanndan biri bu" dedi. Polis yeterli delil bulamadı Mezar soygunu sırnnı koruyor İstanbul Haber Servisi - İşadamı Vehbi Koç'un naaşının Zıncırlikuyu Mezarlığı'ndaki kabrinden çalınmasıyla ilgili soruşturma çok yönlü olarak sürdürülüyor. Konuyla ilgili kendilerine çok sayıda asılsız telefon ihban geldiğini belirten emniyet yetkilileri, tüm ipuçlannı değerlendirdiklerinı, ancak yeterli bir delil elde edemediklerini söylediler. Daha önce mezar soygunu yapmış kişilere ulaşmaya çalışan polis, bu olayın önceki örneklerinden değişik şekilde yapılması nedeniyle bir sonuca ulaşamadı. Naaşın çalınmasından sonra Şişlı Ilçe Emniyet Müdürlügü'ne ait polis ekiplerinin 24 saat nöbet tuttuğu Zincirlikuyu Mezarlığı'nda. polislere konuyla ilgili bilgi toplamak için çalışan gazeteciler de eşlik ediyor. Koç Holding Yönetim Kurulu'nun, bulunması durumunda Vehbi Koç'un naaşının Nakkaştepe'de bulunan holdingin bahçesine gömülmesini istediği öğrenildi. Ancak bunun gerçekleşmesi için Bakanlar Kurulu'nun özel izninin gerektiği kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle