Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28EC-İM 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
îstifa eden TBMM doktoru Burak Yıldız, Meclis'in usulsüzlük iddialanna duyarsız kaldığını söyledi
'Devleti peşkeş çekiyorlar9
• Bafarafı 1. Sayfada
Bızin bu unsurlara dikkat edip bariyer koyduğu-
mLzarda. bırreaksiyongeldi. Bunugöğüsledik. Fa-
ıkaı buaın birkaç ıstisnası var. Onlar ısraria direndi-
âer. \e »nlarkazandı.
Istifaedıp ortava çıktım. Vatandaş olarak hakkımı
iarayacağım artık. Suhturamayacaklarbeni. Kamuda
«otururJen. orda otururken, sen memursun sus denı-
3OT Ve\a bırdaha faturalan göremezsin. Hiçbırşey-
«den haberin olmaz Kimi kime şikâyet edeceksın.
- Bu yolsuziukta miHetvekiUerinin rolii var mı?
- Parkmentoda usulsüzlük. yolsuzlukdenınceyan-
l ı ş anla:ıldı. parlamentonun şahsında yorumlandı.
Pariamentoyla ilgılı değil, parlamento bir kurum.
F*arlamenrerlerle alakası yok. Parlamenter seçilıp
Meclıs't gelivor. Önune birsıstem konuyor. Sağlık
teknık br konu olduğundan. parlamenterin suiistimal
etmesi nıümkün değil. Adam hukukçu. avukat, has-
taneye gttı Sunlar şunlar gerekiı denıldi. faturalara
elclendi mılletvekılı bunu bılemez ki. Orda kötü ni-
y<et vok. Arada, bunu bilerek suiıstimaler de vardır.
A.ma bunu genele yaymak yanlış
- Genele yayılmasa da yolsuzluk yapan milletvekil-
leri de var, bunu biliyorsunıız değil mi?
"" - Var tibn. Özellikle suiistimal edenlerde çıkıvor.
Ama, bubirvagonun içınde3 tane çürük elma. 3 çü-
riîk elma ç/ınrtimvagonu çöpe armak yanlış olur. Esas
benım micadeleyi yürüttüğüm bır çıkarcı grup var.
Bu çıkarcı grup. kişi vcya kurumlar parlamentonun
kutsallığını, vüceliğıni kullanarak. parlamenterlerin
dokunulmazlığını kullanarak, hem parlamentonun,
hem parlamenterlerin gölgesine sığinarak sessizce işı-
ni viirütüvorlar.
- Çıkarcı grup dediğiniz kimler, daha açıkça ifade
eder misiniz?
- TBMM çatısı altındaki bir grup bürokrat iie sağ-
lıkla ilgilı birtakım kişi ve kuniluşlar. Bazı bürokrat-
lar menjaat sağlıyor. Parlamentere şınn görünmek için
de\letipeşkeşçeken bürokratlarvar. Parlamenter ge-
liyor birproblemı var. Benim şu şu sıkıntım varna-
sıl halledeceğız diyor. Burokrat sadece ona şirin gö-
rünmek için o kışıyi olmadık yola sokuyor. Parlamen-
ter farkında değil. Ona ^ınn görünmek için sunduğu
imkânlardevletın ımkânları.
- Parlamento. sağlık alanındaki usulsüzlüklere du-
jarsız mı kaJmış?
- Evet duyarsız kalmış. Onlar da haklı olarak di-
yorlar kı, bu teknık konu. Bıze bu böyle olacak de-
nıyordu. farklı anlatılıyordu. Yasa maddelerinı, yö-
netmeliklerin tamamını büemeyiz. Ama birtakım in-
sanlarproblemlerı anlatmışlar, ancak duyarsız kalın-
mış. Ama bundan sonra duyarsız kalınmaması gere-
kiyor.
- İnsanı şaşırtap, bu kadar da olmaz ki dedirten fa-
turalar var mı?
- Elbette. Ben 4.5 milyarlık faturalar da 3.5 mil-
yarlık faturalar da gördüm. Ama. bu denetleme ola-
yına başladıktan sonra büyük bir tasarrufa gittik.
1995 yjlının katsayılanyla, bır anjıyo plaste ortala-
ma 130-170 milyon arası faturagelıyorsa, bu yıl da
130-170 arası gelmeye başladı. Çok önemli tasarruf.
Geçen vıl katsayı 56 bin liraydı. bu yıl 75 bin. Kat-
sa>ının bu kadar yükselmesine, döv iz fi>atlanna bağ-
lı olarak bazı araç-gereçlere zam gelmesıne rağmen
hâlâ 3 aşağı 5 yukan aynı faturalan n gelmesi dene-
tim işının olumlu sonuç \erdığinı gösteriyor. Yapı-
lan şu anki denetim de yetersiz ama bu yetersiz de-
netıme rağmen hakıkaten büyük tasarruf sağlanıyor.
Ama ne v apı lıyor "Sen denetim işini bir kenara it de-
netim yapıyomuş gibi vap" denilince isyan ettik.
Sistem nasıl kurulmuş: Türkıve Cumhunyetı'nde-
ki her yer denetime tabi. TBMM denetime tabı de-
ğil. Parlamenterlerdönemdönemgelıvor. Bırparla-
menter tam durumu kavnyor müdahale etme nokta-
sına gelıyor Pat dönem bitiyor Yenı gelen tam ola-
yı kavrayacağı zaman >ine süre bıtıyor. Dışardande-
netlemeyen bu kurum. üstelık çok büyük bütçesı var.
Bir çıkargrubununelindedönüyor. peşkeş çekiliyor.
Nasıl peşkeş çekiliyor. Yönetmelik var. Hangi sağ-
lık hizmetlerinin ne koşuilarda venlecegine ılişkin hü-
kümleri içeriyor. Ama buna uyulmuyor. Bazen sağ-
duy ulu bir memur çıkıp itiraz ediyor. Ama derhal gö-
rev yeri değiştirıliyor.
- Kaplıcalar meselesi nedir?
-1993yılındabirbaşkanlıkdivanıkaran var. "Kap-
bcalarda,fızik tedavilerinde sağlık kurulu raporu ara-
nır" deniyor. Ama özellikle fizik tedavilerde bu hiç
aranmıyor. Başkanhk divanı kararı yok sayılıyor.
1993'ten beri ödediğimiz fizik tedavilerine ait fatu-
ralann hepsi usulsüz. Ödenemez. Ödeniyorsa, Baş-
kanlık Divanı karan geçersiz.
- Sağlıkla ilgili tüm faturalan görme ve denetleme
şansına sahip misiniz?
- Meclis'e gelen faturalarönce Personel Daire Baş-
kanlığı'na gidiyor. Daire Baskanlığı içinde kontrol
edılıyor. Halen parlamenter olan mı. emekli mi. dul
mu, yetim mi ayınyor. Daha sonra muhasebeye gi-
diyor. Ordan şüphelendikleri, bilemiyorum artık ne-
ye göre ayınyoriar, yüzde 50-60'ını bize gönderiyor-
lar. Ama ben artık şunu düşünüyorum. Hoşlanna gı-
deni kendilerine ayınyorlar, gitmeyeni bize gönderi-
yorlar.
- L'sulsüz anlaşmalar yapılan hastaneler var mı?
- Bazı hastaneler değil. Bir hastane. fstifama ne-
den olan olay da budur. Önceleri 'mücadele eder bir
sonuca ulaşınm' diyordum. Ama biz başanlı olma-
ya ba^ladıkça, baktığımız alan genişlemeye başladık-
ça, özel hastane için "imtiyaz rutanağı" bize sunul-
du. Bundan sonra "Bu hastaneye bu şartlar aJtında
bakacaJvSino.inceteveceksiniz faturalan" denilince ge-
riye yapabılecek bir şeyim kalmadı.
Genel sekreteryardımcılan, bir daire başkanı, mü-
dürler ve hastanenın sorumlulannın imzalannı taşı-
yan birtutanak. Siyasılerin. parlamentonun haysiye-
tini kurtarmak ve kendi onurlannı korumak için bir-
takım hareketleryapacaklanna inanıyorum. 550 mil-
letvekili değil burada olay. 50 burokrat memur, 50 ya-
bancı insan. Onlar hiç gündeme gelmiyor. Meclis ta-
rihinde hiç teknık ekibe inilmemiş, hep siyasilerle uğ-
raşılmış. TBMM'de personel alımında ve işlerin yü-
rütülmesınde bürokratlar çok etkıli.
- Şu anda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
- Onurum sar. Başım dık yürüyorum. Bazı şeyler
parayla ölçülmez. Katıldığım bazı toplantılarda in-
sanlann yanıma gelip bana teşekküretmesi. Bır bek-
çinin yanıma yanaşıp 'Sağol hocam, çoçuklarunızın
nzkını korudun' demesi benim ıçın milyarlara deği-
şilmez. Eğer. milyarlara tenezzül etseydim. Sayın
Mustafa Balbay ın Enayi Doktor' yazısında olduğu
gibi hareket ederdım.
- Bundan sonra ne yapacakstnız?
- TBMM'nin sorumlulan ortaya çıkarıp cezalan-
dırmasını ve bu soygun düzenine son vermesinı bek-
lıyorum. Şahsen ne yapacağıma gelince: Işsiz kaldım,
bu nedenle öncelikle ış anyorum. Oğlum Gazı Ana-
dolu Lisesi'nde okuyor. Eşım yardımcı doçent ayda
45 milyon maaş alıyor. 300 milyon liralık da bırik-
miş borcum var. Ne ev im ne de arabam var. Bunları
niye açıklıyorum? Çünkü, hakkımda birtakım şev ler
söylendi. Ustelik oturduğum lojmanı da 8 aralığa ka-
dar terketmekzorundayım. Aksi halde. yasayı hemen
uygular ve polis evden çıkanr. O tarihe kadar kalma
niyetim yok. O nedenle ev anyorum ama bütçeme uy-
gun ev bulmakta zorlanıyorum.
İHO'nin iddiası
' Cezaevi
saldırganlan
yardımgördü'
İstanbul Haber Senisi - tnsan Hak-
lan Derneğı (İHD) Istanbul ŞubesiCe-
zaevi Komisvonu. 21 ekimde Bayram-
paşa Cezaevi 'nde meydana gelen olay-
İarda saldırganlann ıçeriden ve dışar-
dan yardım gördüklennı öne sürdü.
Komisvon. bir kişinin ölümü. ikisi
ağır olmak üzere 10 kışının yaralan-
masıyla ilgili yaptıgı yazılı açıklama-
da, basında "Adli tutuklular arasında
çatışma, maf\a içi hesaplaşma ve Oral
Çeük'in adamlannın saklınsı" şeklin-
de çıkan haberlerin gerçeklen yansıt-
madığı belırttı.
Cezaevi ıçınde silahlı çatışma çık-
masına karşın güvenlik gorevlilerinin
hiçbir müdahalede bulunmadığı kay-
dedilen açıklamada, "Olayın oluş şek-
li, zamanı B-9 koğuşunda bulunanla-
nn hedef alındığını gösteriyor. Ola>da
cezaevi giivenliğinden sorumlu olanla-
nn, özel timin >e sivasi şubede görevli
polislerin rnlü olduğu düşiinülmekte-
dir"denildı.
Daha önce de ölüm oruçlanna des-
tek ve Diyarbakır katliamını protesto
eden ve birçok konuda duyarlılık gös-
teren B-9 koğuşunun saldınya uğradı-
ğı belirtilenaçıklamada. son saldınnın
Uşak ve Diyarbakır'dakilerden hiçbir far-
kı olmadığı açıklandı.
Bayrampaşa Cezaevi "nde meydana
gelen olaylarla ilgili somşturmanın bir
an önce başlatılması istenen açıklama-
da. tutuklulann can güvenlığınin sağ-
lanması ıçın her türlü önlemın alınma-
sı gerektiğı belirtıldı
Almanya'ya uyarı
' Suçlulan
yakalaym'
A.NK.AR.A (Cumhurivet Bürosu) -
Türkıve. Almanva'nın Karlsruhe ken-
tfnde 16 ekimde meydana gelen ve 3
Tiirk yurtta^ının ölmüne neden olan
yangının bü>ük olasılıkla kundakla-
madan ka> naklandığını belırterek, ola-
yın faillennin bir an önce yakalanma-
sını ıstedi.
- Dışışleri Bakanlığfndan dün yapılan
yazılf açıklamada. Almanya'da yaşa-
yan Türk yurttaşlarının işyerlen ve ko-
nutlanna karşı saldınlarda önemli bir
artış olduğu v urgulanarak.
u
Bu saldı-
nJannçoğunJuğunun terörörgiitü PKK
ve vandaşlaru bir kısmının da yabancı
düşmanı aşın gruplarca vapüdığı sap-
tanmıştır" denıldi.
• Turk hükümetinın her seferinde Al-
manmakamları nezdinde girişimlerde
bulunarak Türk >'urttaşlannın mal ve can
güvenliklerinin korunması ısteminde
bulunduğunun anımsatıldığı açıklama-
da, şu görüşlere yer venldi.
"Tüm bu gûTşimlerimize rağmen bu
defada Karlsruhe'deki esefverici insan-
lık dışı saldınnın vuku bulmuş olması
büv ük bir ü/üntü ile karşılanmaktadır.
Olavın faülerinin bir an önce tespit edi-
lip >akanalanmalan ve adalet önüne çı-
kanlmaları Alman makamlarından
talep edilmiştir."'
r
' Gazetemiz Görsel Yönetmeni
Fikret Eser üe eşi ZeJiha Eser'in
küçük Yunus Doğıı'suna
"Hoşgeldin" diyoruz...
Eser çiftini kutJar, küçük
Yunus Doğu'ya sağlıklar dileriz..
CUMHURIYET
ÇALIŞANLAJH J
Bangladeş'te çîftçi kadınlar yürüdü Bangladeş'te yoksul köylü ailelerine mensup binlerce kadın,
başkent Dakka'da toplanarak hükümeri protesto etti. Hükü-
merin, çiftçilere yöneük destekleme politikası uygulamasını is-
te\en kadınlar, sosval güveniik ve sağlık konulannda da veni adımlar atılmasını bekledikJerini yöneticilere duyurdular. Hükümetin "toplumsal re-
fah" paketini u\gulamaya başlamaması eleştirilere neden oluyor. Kadınlann geniş katılımnla düzenienen gösteri a>nı zamanda ülkedeki en bü-
yük sorunfardan biri olan şeriatçılara karşı da mesaj niteliği taşıyor. (Fotoğraf: REUTER)
ANAP lideri Mesut Yılmaz Hereke'de açılışa katıldı; REFAHYOL hükümetine yüklendi
^Pisliklerinî örtmek îsfiyorlar'HEREKE (A4) - ANAP Genel Başkanı Mesut Vü-
maz, iktıdar parîilerinin, vatandaşa verdiği sözlenn
hiçbirinitutmadığ! halde kendisini şikâyet ettiğinı kay-
dederek. "Bize saldırmalannın bir nedeni var. Kendi
yalanlaruu,takıyvelerini,pisliklerini örtmek istivorlar"
dedı.
Yılmaz, gişeler gırişınde kalabalık bir konvoy tara-
fından karşılandığı Hereke'de, ANAP'lı Belediye Baş-
kanı Şadi Biçer'ı makamında ziyaret ettikten sonra,
Hereke demirvolu yaya alt geçıt ınşaatının temel arma
törenıne katıldı. Yılmaz. seçimotobüsü üzerinden yap-
tığı konuşmada. vatandaşın hükümerten şikâyetı oldu-
ğunu, en büyük şikâyetin ıse hanımlardan geldiğini
kaydetti.
Yılmaz. RP lıden !\ecmettin Erbakan'ın. "Bundan
sonra zam yok. Her hafta müjde »ereceğiz" sözleriyle
iktidar olduğunu. ancak hükümetin üç aylık ıktidann-
da beozin ve tüpgaza 4 kez zam japıldığını hatırlattı.
Erbakan'ın çiftçı borçlannın ertelenmesı, Çekıç Güç,
İMF ve faiz konusunda söylediklerinin tam tersini yap-
• ANAP lideri Yılmaz, "Size verdikleri sözlerin
hiçbirini tutmamışlar, hâlâ pişkinlikle önünüze
gelip bizi size şikâyet edivorlar. Bize
saldırmalannın bir nedeni var. Kendi yalanlannı
örtmek istivorlar" diye konuştu.
tığını ıfade eden Mesut Yılmaz. bu nedenle gittiğı her
yerde iktidar partilerinın bu yanlış icraatlannı anlatma-
ya devam edeceğıni belirtti Dokuz ay önce memleke-
tin "yalan ile haramdan" kurtulması yönünde mesaj-
lar verdiginı, bu konudaki kararlılığını mart ayında
kurduğu hükümette de sürdürdügünü anlatan Yıîmaz,
ortağı DYP'nin yolsuzluklarının üstünü örtmesıni is-
tediği için hükümetin bozulduğunu söyledi. Çamura otu-
ran bir başbakan olmayacağını} ineleyen Yılmaz. "Bu
konuda soruşturma açüdı diyeTansu Çıller bizi terk et-
ti. Dün sövlediğimi/ bazı şeylerin doğru olduğu bugiin
yaşadığımız olavlarla ortaya çıktı. Ancak, bunu halen
anlamayanlar var" şeklinde konuştu Bir ay. altı ay ya
da bır > ıl sonra eninde sonunda sandığın vatandaşın önü-
ne geleceğini, bu nedenle v atandaşın o\ unu kullanma-
dan önce her şeyi iyi düşünüp ölçmesi gerektiğini vur-
gulayan Yılmaz, bütün partilerin denendiğinı, RP'nin
de artık masallarla halkt kandırama>acağını ıfade etti.
Yılmaz, şöyle devam etti: "RP'nin iktidar olması ha-
yırlı oldu. Çünkü millete sövleyecek bir şevleri kalma-
dı. Artık 'Ortağım v aptırmadr diyemez, çünkü ortağı
rehinedir. Bu hükümet kirü pazarük üzerine kuruldu,
yapacak bir şeyi yok."
Vatandaşlardan ANAP ıktidanndaki Türkiye ile bu-
gün yaşanan olaylan karşılaştırmalannı da isteyen Yıl-
maz. "Size verdiği sözlerin hiçbirini tutamamışlar, hâ-
lâ pişkinlikle önünüze gelip bizi size şikâyet edivorlar"
dedi. Yılmaz. hükümetin vaptıklannın da ortadaoldu-
ğunu belirterek, "Bize saldırmalannın bir nedeni var.
Kendi yalanlanıu, takıvyelerini. pisliklerini örtmek is-
tivorlar" şeklinde konuştu.
Yılmaz, buradan Hereke-Şirinyalı arasındaki 4 ki-
lometrelik yolun açılış törenine geçti. Kurdeleyi kese-
rek yolun açılışını yapan Yılmaz ve beraberindekiler
bır süre volda >üriidüler.
l Bütin Tokertoprağa verîldiİstanbu! Haber Senisi -Kent ve çevre
sorunlan uzmanı ve Istanbul
Büyükşehır Belediyesi eski
başkanlık danışmanı S. Biltûı Toker
dün Istanbul'da toprağa verildi.
Biltin Toker için Şişlı Camıi'nde
öğle namazının ardından cenaze
namazı kılındı. Şişli Camii'ndeki
törene eski Istanbul Büyükşehır
Belediye Başkanı Nurettin Sö'zen.
Küba Istanbul Başkonsolosu Castro,
şair Hilmi Yavuz, eski Mimar Sinan
Universitesi Rektörü Gündüz Gökçe
ve çok sayıda yakın dostu ve
akrabası katıldı. Cenazeye katılanlar
eşı Möfıde Toker ve oğlu Alaz
Toker'e başsağlığı dileğinde
bulundular. Toker daha sonra
Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa
verildi. Biltin Toker, geçen perşembe
günü geçirdiğı bir kalp spazmı
sonucu yaşamını yitirmıştı. Toker,
bır süredir Küba Dostlan
Derneğı"nin kuruluş çalışmalannı ve
TGC'nce yayımlanan Bizim
Gazete'nin kent ve çevre sayfasının
hazırlıklannı yapıyordu.
HAK-İŞ E GEÇTİLER
Türk-Iş'ten
toplıı istifa
A.NK4RA (CumhuriyetBürosu)- RPye
yakınlığı ilebılinen Hak-Iş Konfederasyo-
nu'na bağlı sendikalar, REFAHYOL ıktı-
dannda güçlenmeye ve üye sayısını arttır-
maya başladı.
îvlarmara Birlik Işletmesi'nde çalışan
500 işçi Türk-İş'e bağlı Tek Gıda-tş Sen-
dikası'ndan istifa ederek. Hak-İş'e bağlı
ÖzGıda-lş Sendikası'na geçti.
Öz Gıda-lş Sendikası Genel Sekreteri
Agâh Kafkas. dün yaptığı yazılı açıkla-
mada, Tek Gıda-lş Sendikasf nı işçilerin
verdiği bu karara saygılı olmaya çağırdı-
ğını bildirdi. Kafkas, açıklamasında şu gö-
rüşlere yer verdi:
"Marmara Biriik. Başköy Entegre İs-
letmesi ve sekiz ayrı kooperatiften oluş-
maktadır. Çalışan işçisayısıyaklaşıkbeş yüz
kişidir.ÇaJtşanlarörgütKikaJdıldan eski sen-
dikalarından beklentilerüıi elde edemedik-
leri için sendikamızdan talepte buluna-
rak, örgütlenmek istediklerini ifade etmiş-
ler. bugün itibanyla çalışanlaruı yüzde sek-
senisendikamıza üyelik işlemlerini tamam-
lamışlardır. Marmara Biriik çalışanlarv
nın ortaya koyduğu biıiiktelik ve sendikal
tercih 'ıcazetli', ideolojik ve san sendika-
cılığın artık bittiğinin somut örneğidir."
ilhan Selcuk
' Türkiye'deki
medya
hastalıklı'
• CUMOK'un AnJcara'da düzenlediği "Kurtuluş
Savaşında Devrim Karşıtı Basın ve Günümüzdeki
Uzantılan" konulu panelde konuşan gazetemiz
yazan İlhan Selçuk, Türkiye'de bir medya
karmaşası yaşandığını söyledi.
AİVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz
Yayın Kurulu Başkanı İJhan Selçuk. Türkiye'de
medyadaki tekelleşmenin, bu alanda hastalıklı
bir yapıya neden olduğunu söyledi.
Gazetemizin Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay
da medyanın artık toplumu yönlendiren ıktidan
denetleyen dördüncü güç değil, yeni dünya
düzeninin bir aracı durumuna geldiğı görüşünü
dile getirdi. Cumhuriyet Okurlan 'nca
(CUMOK) düzenienen "KurtuluşSavaşı'nda
Devrim Karşıtı Basın ve Günümüzdeki
Uzantılan* konulu söyleşi dün gerçekleştirildi.
Söyleşiye, Jlhan Selçuk, Mustafa Balbay, Işık
Kansu ve Ankara Universitesi öğretim üyesi
Doç. Dr. HalukGeray katıldılar. Ilk konuşmacı
İlhan Selçuk, 1992 yılında Cumhurbaşkanı olan
Turgut Özal ve oğlunun anayasayı delerek
korsan biçimde kurduklan özel televizyon ve
arkasından gelen diğerleri ile Türkiye'nin bir
"medya karmaşasr içıne düştüğünü söyledi.
Türkiye'de tekelleşmiş bir medya olduğunu
belirten Selçuk, Doğan ve Sabah gruplannın
medyanın yüzde 80'ini ellerinde ruttuğunu
kaydetti. Şeriatçı medyada ise sürekli kara
paralann döndüğünü söyleyen Selçuk, şöyle
konuştu: "Bir gazete, başbakanın yobuzluk
haberlerini yazmaya başlavınca yukandan nedir
bu haber diye tepki geliyor. Patronun piyasada
bir sürü açmazı var. Bunu başbakan ya da
yanındakiİer biliyorlar. Bunun üzerine bir
pazarhk başhyor. Patronun çıkaıianna yeşil ışık
yakılıvor, yukanda j;ülltik gülistanlık oluyor her
şe>r
. O zaman başbakanın yolsuzluğunu
yazamıyor. Medya ulusal mı değil mi, ülkenin
çıkaıiannı düşünüyor mu düşünmüyor mu?
Asıl sorun burada." Mustafa Balbay, medyanın
artık toplumu yönlendiren. iktıdarı denetleyen
dördüncü güç değil. yeni dünya düzeninin bir
aracı durumuna geldiğini söyledi. Teknolojinin
insanlık yerine emperyalizmin elıne verildiğini
belirten Balbay, medyanın genel görünümü
içinde çok kanatlı. ancak bir tek sesi
yansıttığını kaydetti. Balbay. "1980'lere kadar
gazete sahipleri gazetecilerdi. Sahipler holdingci
olunca tabii ki de gazetecilerin işlevi de bununla
birieşmeye başladı. Gazetelerin kendi işlevinden
çıkıp da tümüvle ticari bir hale gelmesinde bir
etken de promosyondur" diye konuştu. Işık
Kansu da tekelcı medyanın kamusal alanı yok
etmek parçalamak ve çıkarlan için devletle
ilişkilerini iyı tuttuklannı söyledi. Tekelci
medyanın dürüst ve doğruyu anlatanlan
"boğmaya çalıştığını" belirten Kansu. "Bende
'Çiller'in büyükjesti' deyip 400 milyar teşvik
alsam gazeteyi 10 bin liraya satardım. Ne için:
Bu fikirieri insanlara y utturmak için. Tekelci
basının ovunlanndan biri bu" dedi.
Polis yeterli delil bulamadı
Mezar soygunu
sırnnı koruyor
İstanbul Haber Servisi - İşadamı Vehbi Koç'un
naaşının Zıncırlikuyu Mezarlığı'ndaki
kabrinden çalınmasıyla ilgili soruşturma çok
yönlü olarak sürdürülüyor.
Konuyla ilgili kendilerine çok sayıda asılsız
telefon ihban geldiğini belirten emniyet
yetkilileri, tüm ipuçlannı değerlendirdiklerinı,
ancak yeterli bir delil elde edemediklerini
söylediler. Daha önce mezar soygunu yapmış
kişilere ulaşmaya çalışan polis, bu olayın
önceki örneklerinden değişik şekilde yapılması
nedeniyle bir sonuca ulaşamadı. Naaşın
çalınmasından sonra Şişlı Ilçe Emniyet
Müdürlügü'ne ait polis ekiplerinin 24 saat
nöbet tuttuğu Zincirlikuyu Mezarlığı'nda.
polislere konuyla ilgili bilgi toplamak için
çalışan gazeteciler de eşlik ediyor.
Koç Holding Yönetim Kurulu'nun, bulunması
durumunda Vehbi Koç'un naaşının
Nakkaştepe'de bulunan holdingin bahçesine
gömülmesini istediği öğrenildi. Ancak bunun
gerçekleşmesi için Bakanlar Kurulu'nun özel
izninin gerektiği kaydedildi.