29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Curnhuriyet İmtivaz Sabıibi: Berin Nadi Genel Yay m Yönetmem Orhan Erinç 0 Genel Ya\ın Koordınatorü Hikmet Çetinkaya • Yazıı^Ierı Mudurlerı fbrahim Yıldız (Sorumlul, DinçTayanç 9 Haber Merkezı Muduru Hakan kara 9 Gorsel Yonetmen Fikret Eser Dı$ Hdberler Şinasi Danışo*lu 0 Islıhbarat Cengiz Yıldırım 0 Ekonomı Şülcnt Kızanlık 9 Kultur Handan Senköken 9 Spor Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler Sami Karaören 9 Düzeltme \bdullah Yazıcı 9 Fotoâraf Erdoğan Köseoğlu 9Bılgı-Belge Edibe fiuğra 9 Yurt Haberlcrı. Mehmet Faraç Ya\ ın K.unılıı İlhanSelçukı Başkanı. Orhan Erinç, Okta\ Kurtböke. Hikmet Çetinka>a. .^ükran Soner. Ergun Baku Dinç Taıanç, İbrahim > ıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Bafba\. Hakan Kara. Ankara TeniMİciM Mustafa Balba> 0 Haber Muduru Ooğan Akın Aütürk BuKan No 125. kat 4. Bakanlıklar-AnkaraTel 419502') r hatl. Fak-. -119502^ • Izmır Temsılcısı Serdar Kuık. H Zı>a Bl\ 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 441911" 9 Adana TemMİcı<ı Çetin ^iğenoğlu. Inonu Cd 119 S. No 1 Kat 1. Tel 3522550. Fak* 35225"O Müdürü Erol Erkul 0 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Büient Y eoer 0 Idare Hüsevin Gürer 0 l^letme Önder Çelik 0 Bılgı-I^em Nail tnal 0 Bılgrsa\arSıstem Mürihet Çiler MEDYA C: • Yonetlm Kurulı Başkam - Genel Mudur Gülbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman # Oencl Mudur \ ardımcısı. Mine Akdağ Tel 514 0"" 53 - 513s>5Ml->l?S46O-6I.Faks 5118466 ^ a'inlatan *e Bas-an: Yem ü u n Haber Ajansı. Basın \e Yauncılık A Ş ~ıf- ıı.ıC ıJ "ı-i i C3ı;3İ'fİLi343'4İM Pk 246 Ktanbul Td ılı 212ı ? i ; 05 05 O0 hal ı Fak:, PO212> 513 28EK.İM1996 tmsak: 4 58 Güneş-6.23 Öğle: 11.55 Ikindi: 14 45 Akşanrl7 13 Yatsı. 18.33 hiternet-cafe Cafco' açıldı • Istanbul Haıber Servisi - Türkıye'nın iksncı Internet- cafesalonu Cafco, Moda'da Mc-Donald"s raavuzu kars sında hızrmete gırdi. Sıca<. soğuk içeceklerle \e hafif y ıveceklerle çağın en gelışıfııs ıletışian aracı olan întemet sıstemJnın aynı ortamda yer aldıgı Cafco Intemet-cafe, sençler taraf ndan büyük ılgı gördii. CafcJ yetkıleri. teknoloji ile bulu>niak. uluslararası bılgı alışverışınde bulunmak \e dünyjya açılan birpencere olarak gönilen Internet ağından yararlanmak isteyenlerı bekhedıklerini söyİediler. Cafco'culardaha senişbilei almaık iste>enlerın(0216)449 19 93 No'lu telefomdan arayabilecekleriini belırttiler. Nükleer ıleneme mağdurları • AL.V1AT1 (AA) - Eski Sovyetler Birligri'nin nükleer deneme alanıolan Semey polıgonu çevresinde yaşayan ve denemelerden en fazb zarar gören Kazaklara. Japom bılım adamları el uzatiyor. Bölgede geniş kapsamlı araştırma \e inceleme programı > ürüte cek olan Japon bilim adamlan. nükleer deneme mağdurlannın dertlenne çözüm bulmak ıçin uluslararası bir lcampanya başlatacak. Prof. Makoto Isimoto başkanlığında. Japon>a'dakı degişik ünıversitelerın öğretim üyelerınden oluşan heyette radyo-kımya, biokimya. meteorolojı. ekoloji gıbi çeşitlı alanlarda uzmanlar bulunuyor. Volksvvagenciler Anıtkabir'de • ANKARA (AA) - Volksvvagen Dayanışma Derneğı üyelen. Anıtkabtr'ı ziyaret ettiler DenizÖzbay başkanlığındakı dernek üyeleri, 29 Ekim Cumhurivet Bayramı dolay ısıy la Atatürk'ün kabrıne çelenk koyarak manevi huzurundü saygı duruşunda bulundular. Dernek üyeleri, Türki>e Cumhurı>eti'nın Ikinci Cumhurbaşkanı \ e Atatürk'ün silah arkadaşı Ismet Inönü'nün kabnnı de ziyaret ederek saygı duruşunda bulundular. Yabancı dilin önemî • İZMİR(AA)- Yabancı dıl eğitımının giderek önem kazandığı, "çağı yakalamak" ıçin artık ikinci, hatta üçüncü bir yabancı dili bilmek gerektiği belirtildi. Alman Kültür Merkezi Eğitim tşleri Sorumlusu Canan Durak. Türkiye'de yabancı dilin ihrnal edıldigini savunarak, "Günümüz iletişim çağı. Çağı yakalamak için bir degil. iki. hatta üç vabancı dıl bilmek gerekiyor" dedı. Devlet okullarında" eskıden ikıncı vabancı dilin seçılebıldığını hatırlatan Durak. "Çocıık İngilizce oku>orsa. bir de Aimancayı seçi>ordu. Şimdı kredili sistemde bir yabancı dili şeçiyor. Tercihıni de Ingılizceden vana koyuyor. Almanca. artık geçerlıliğini yıtinyor. Amacımız Aimancayı ikinci dil konumunda yaygınlaşnrmak'" dedi Kadın polisler • ANK.\RA(AA)- Altyapı çalışmalan nedenıyle Başkent'in artan trafik sorununa çözüm bulmak ıçın polıs yeni . önlemlere başvuruyor. Ankara Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürü İlhan Aytekın. bundan böyle trafik kazalarında. tespit tutanaklannı düzenleyen bılirkişiliğe kadın polislerin bakacağını bildirdi. Bilırkışı ekiplerinin tamamının kadın polislerden oluşturulduğunu belirten Aytekin. artık kazazedelerın, kusur oranlarını olay yerinde anında öğrenebileceğini söyledı. Olçme ve değerlendirnıelerine göre "kadınlann daha adil" davrandığını belirten Aytekin, alkollü araç kullananları tespit eden alkolmetrelenn de kadın polisler tarafından kullanılacağını kaydetti. Sosyete antikacısı Filiz Kansu 2 çocuk annesi 4 Çapkın değflim' SERPİLGLNDIZ FİIİZ K3nSU: Her yaşanan geçici. Yaşadığımız günde bizden önceki insanlann yaşamına tanıklık eden eşyalar \ar. Baktığım zaman bir eski eşyaya, bu koltukta kimler oturdu, neler hissetti, acılan ve sevinçlerini düşünürüm. Her şeyin sahicisini severim. Plastik insanlardan da plastik duygulardan da fabrikasyon objelerden de nefret ederim. amDonjuanlar'listesınde bırıncı sı- radayeralmışsınız .. - "Bir donjuanda romantizm, duj- gulara değer \erme \e anlayabilnıe. jest yapabilme gibi özellikler sıralan- ınış. Bunlar donjuanlıkla eşdeğerse kabul ediyorum." - Bir başka dergınin değerlendır- mesınde 250 erkeğe sormu^lar. Tür- kıye'nin en tehlıkeh kadınları kimler dive. 7. olmu^unuz... Medy atık olmasa bız onu merak bi- le etmeyecektik. Kımi dergi \e gazetelerde "Türki- ye'tıin en tehlikeli kadını" ya da "Bi- zirn Donjuanlar" lıstelerıne gırıyor. Sosyetecapkim.nobetcizampara.es- ki eylemcı \e solcu... Pekı solcunun eskisiyenisiolurmu' "Olmaz"diyor Fılız Kansu: •*Ben hâlâsolcuyum." Ya- şam felsefesi ucu nereye vanrsa \ar- sın her şeyi söylemek. Ateist. Alevi- leri se\iyor. Âçlan destekleyen bir "tok." Sosyete antikacısı aynı zaman- da. Bu etıketın onu onurlandırmadı- 3ını. aksıne küçülttüğünü anlatıyor Izınsız ve belgesiz koleksiyon yap- maktan. "Arkeolojik Eserieri Koru- ma Yasası"na muhalefetten yargıla- nıyor. Yasadışı yollardan antika par- ça bıriktırdığini kabul ediyor. Ancak satışını yapmadığını söylüyor. 36 ya- şında. Bu arada en büyügü 17 yaşın- da iki çocuk doğurmuş Bütün bunla- ra bir de Zonguldakspor'a yönetıcı adaylığı eklendı. Füiz Kansu'yla Horhor'dakı anti- kacı dükkânında konuşuyoruz. Önce "çapkınlık..." - Birgazetearaştırmasına göre u Bi- 'Kafam çalışıvor' - "Bunu kabul edhorum, çünkü ka- fası çalışmayan tehlikeli kadın yoktur. Sosyolog Emre Aköz söylüyor bunu. Kafamın çalıştiğını düşünüyorum. Sı- radan bir insanım ama. Sıradanlığın erdemlerini fark edebilmiş bir insa- nım. Sıradışı olarak da tanımlıvorlar. Ama böyle bir mücadelem de yok." - Çapkın mısınız yanı erkek tavlar mısınız? - •'Çapkınlığı kabul etmiyorum. Er- kek \e kadın karşıt de«iL bütündür. Ka- dınlara kızıyonım. Kadın duyguları- na sahibim, ama maskülen bir yapını >ar. Ben görünen dış yü/ün altındaki görünmeyenleilgilenhorum. HM; kim- se\i göziime kestirmedim. Havran ol- duğum insanlarvar. Birkac marka in- Çapkınlığı kabul etmediğini söyleyen FUiz Kansu, "Hiç kimseyi gözüme kes- tirmedim. Havran olduğum insanlar \ar. Birkaç marka insanla adınıın anıl- ması beni donjuan sınıfına sokmuş olabilir" di\or. (Fotoğraf: KADER TUĞLA) V A P I R K A C I R M A O L A Y I 'Solculuğum bitmedi' Haklcında çıkan her yazıda "solcu" ifadcsi yeralıyor. "Eskieylemci" kelımesı doğru. ama "eski solcu" kelimesı yanlış. Peki eski eylemci kelimesinın doğruluğu nereden kaynaklanıyor? "Bizûn bir döncnı aktif eylemlerimiz vardı. Ama artık eski arkadaşlarımız yok. Bu demek değildir ki sol bitti. İnsanlar yine mücadelelerini sürdürüyorlar." İnsan koşullannın ürünü. Kansu da koşullanna göre yaşamak zorunda: "Solculuk. sosyalizm temelde bir felsefedir. Bu felsefeyi ö/ümsenıiş, benimsemiş insanlann gerçek sosyalistler olduğuna inanıyorum. Benimsenmiş bir felsefe, insanın hayat mozaiğini oluşturur. Toplum içinde değişik katmanlarda adımız geçti." Kansunun eskı eylemciliği. 1979 yılındaki bir vapur kaçırma olayından geliyor. O gün evinden çıktığında arkadaşlanyla bırlikte. "Bugün canımız sıkılıyor, bir vapur kaçıralım" dememişler elbette. "Koşuliar buna mecbur etmiş." Daktilo kursu çıkışında öldürülen arkadaşlannın cenazelerinı teslim almak ıçın morga doğru yürümüşler. Polisin bildık tutumuyla karşılaşınca geri dönüp kaçmak zorunda kalmışlar. Anlatıyor Kansu: "200-300 kişiydik Karaköj vapur iskelesinde hareket ermek üzere olan Suadiye isimli yolcu vapuruna atlanıak zorunda kaldık. Rotasını dcğiştirmek yoluy la bir gemi korsanuğı olay ını gerçekleştirdik. Bunun gibi birkaç eylem yü/ünden adım ej lemcije çıktı." sanla adınıın anılması beni donjuan sınıfına sokmuş olabilir." - Peki nereden çıktı bu Zonguldak spor?(Venlenyanıtsosyeteyemensup bir hanımın \ ereceği y anıt türünden ol- dukça farklı "SosyaJ içerikJL.") Birincı nedenını aniatıyor: "Zonguldaklı değilim. Tuttuğum ta- kım da Fenerbahçe. Zonguldak'la be- nim ilgilenme nedenim çokfarklı. Zon- guldak kenti bütün geürini kömürden sağlar. Zamansız ve bilinçsiz yapılan özelleştirme çalışmalan nedeniy le ne- redeyse tüm gelirini kömürden sağla- yan bu kent ülke genelinden hı/la dii- şüriildü.Zonguldaksporda Maden-İş sendikacılannın y önetinıine kaklı. Zon- guldakspor I. ligdeyken 2. lige düşü- rüldü. Şu anda 1. lige çıknıa mücade- lesi verivw. Başkan Şemsı Denızer bir- kaç cephede birden savaş \ermek zo- runda kaldı. Yörulmuş olmalı ki geç- tiğimiz günlerde isrifa edeceğini açık- ladı. Bir grup arkadaşımız yönetime aday lık koydular. Aday yönetim kad- rosu tarafindan basın sözcülüğünü tek- lifettiler."Kansu'nun ikıncı nedeni bir kentin erıy ıp yok olmasına göz yum- mayan tabakadan oldugunu göster- mek. Burada solcu birpolıtikacı gıbı yanıtveriyor: "Zonguldakkenriîşçivc emekçi kentidir.Türkiye'nûı heryerin- den insanlar gelip ekmek mücadelesi yapar burada. İşci >e emekçilerle da- yanışma içinde olmak için bu gö'revi ka- bul ettim. Şenısi Bey 'le siyasi görüşle- riıtıiz paralel olduğu için bir uzlaşma sağlanabileceğini düşündük Bazı özel nedenlerden dolay ı ben bu göre\den is- tifa ettim. Önümü/deki kongrede di- rekt yönetime adaylığımızı koymak is- tiyoruz." Kansu"nun Zonguldakspor aday yönetim kadrosu tarafından ge- tırılen öneny ı kabul etme nedenlerın- den birisı polıtıkaya atılmak \e aktıf siyaset yapmak. "Sosvete sayılmanr - Nasıl sosyete antikacısı oldunuz? Sosyetenın içinde mısinız sız'.' "- Sosyete nedir önce onu tanımla- ıııak lazım. Atfedilen şekilde high so- ciery insan değilim. Bu eriketten gurur duy acak insanlar vardır. Bu beni onıır- landırmadığı gibi kücülriıyor. Banagö- re benim de içine sokuldugum sınıfın hanımlan araba markalanndan par- fünı markalanndan, eibise \e saat mar- kalanndan başka meraklan olmayan, Nkender kim diyesorsanız kebabçı di- yen kültür dü/eyine sahip. Erkekleri krokodil cü/dan olarak gören birsınıf. Ben bu sınıfın insanı değilim. Anrika- cılık yaptığım için sosyete antikacısı olarak tanımlandım. Bir nıcnıur \eya işçi zaten bu tür eşyaları alabilme ola- nağına sahip değil. Kendim sosyete mensubu insan değilim. Sosyeteden de insanlar tanıyorum. Sosyetede değer- li insanlar \ ardır. ama ben onlarla pek toslaîmadım." Antikacılıgının meslek halınedönüş- mesi 3-4 yıllık bir hadise. Yaşanmış- lıklaronu çok ilgılendiriyor: "İnsan önırü beili bir limitle sınırlı. Her yaşanan geçkL Yaşadığımız günde bizdenönceki insanlann yaşamına ta- nıklık eden eşyalar var. Baktığım za- man bir eski eşyaya, bu koltukta kim- ler oturdu, neler hissetti. Acılan ve se- vinçlerini düşünürüm. Herşeyin sahi- cisini severim. Plastik insanlardan plas- tik duygulardan da fabrikasyon obje- lerden de nefret ederim." Alevılenn yaşam felsefesinden ol- dukça etkilenmiş. San Franseskanla- nn görüşlerine benzetıyor. "Verdikçe al,anlaşılmaktansa anla, se> ilmekten- se sev." Medyatik olmak bir zamanlar onu rahatsız etmiş ama: "Sesinizi duyur- manız açısından yararlan var. Doğru kimliğinizin açıklanmasına da yardım ediyor. İ zücü yönleri çok oldu. Beni ta- nıyan insanlar zaten kabullenmişler- dir beni. Onlann yargılan benim için değerli "Sosyete çapkını. nöbetçi zam- para. eski solcu, eski eylemci' dediter. Ben ne olduğumu biliyorum. Benim değer verdiğim insanlar da bunu bilivor." 4 yıldır uygulanıyor 6 Boy ıızatma değil' e-posta : tan (a vol. com. tr mucıze İstanbul Haber Servisi - Bazı günlük gazetelerde, 'mucize' olarak nitelendinlen boy uzarmaameliyatının ül- kemizdeyıllardır yapılan ru- tin biroperasyon oldueu be- lirtildi. Ortopedi uzmanı Dr. Şükrü Güner. "Böy lebir ope- rasyonun sanki ilk kezyapı- lıyor gibi yayımlanması beni şaşırttı" derken amelıyatı gerçekleştiren dortorlardan AkifÖzkeçeci de Turkiy e"de 1992"den bu yanayöntemın kullanıldığını söyledi. Hasan \ e Çiğdem Çaman- lı adlı iki kardeşın boyları SSK Gaziantep Bölge Has- tanesi'nde 7.5 santim uzatıl- dı. Bazı günlük gazetelerde •İlizarov yöntemi'yle yapı- lan operasyon. 'mucize* ola- rak nitelendırildi. Güner. bu operasyonun yıllardan beri Türkiye'de uygulandığını Mjrgulayarak. "Sanki ilkde- fa uygulanıyor gibi yayım- lanması beni şaşırttı. Oysa kolaylıkla uy gulanabilen bir ameliy at SKK hastanelerin- de de çok kolay yapılabilir. Zaten Prof. Dr. Mehmet Çak- mak bu ameliy afı İstanbui Tıp Fakültesi'nde rurin ola- rak yapıyor" diye konuştu. Çamanlı kardeşlenn ame- liyatını gerçekleştiren doktor- lardan ortopedi ve travma- tolojı uzmanı AkifÖzkeçe- ci. 'İlizarov yöntemi'nin 1992"den bu yana ülkemiz- de uygulandığını. ancak ıkı bacağın birden amelıyat edil- mesini daha önce rastlama- dığını söyledi. Dr. Özkeçeci. Sovyet Rus- ya'da Prof. tlizarov tarafından gelıştirilen yöntemin ilk ama- cının kol ve bacak uzatmak olmadığını belırtti. Özkeçeci. yöntemin ilk uygulama ama- cınm kınkJarda kemığin kay- namasını sağlamak oldugu- nu söyledi. Sınırlam zorlayan spor: Triatlon Alanva'da yanşan triatletlt rin en büyük amacı yüzme. bisiklet ve koşmadan oluşan etkinligi bitirmekti. Manya Triatlonuna katılan 250 spor- cudan biri de Annaleah r nv- merson'du alttaki fotoğraf. Nanşmacılann ayaklarına ta- kılan etektronik aygıtlaıia saptanan toplam zamanı ise 2 saat 10 dakika 54 saniye. Bir İngiliz triatleri olan 28 ya- şındaki Annaleah Emmerson İspanya'dayaşıyorveya- şamını bu tip yartsmalara katılarak kazanıyor. MEHMET SLCLl Av rupa Tnatlon Kupası'nın son ayağı Alanva'da yapıldı. 6 Uluslararası Alanyafriat- lonu'na 250 sporcu katıldı. Üç aşamadan oluşan triat- lonu bu 250 atletten 222"si tamamladı. Toplam 40 bin mark ödüllü Alanya Tnatlo- nu'na 70 Türk triatletın yanı- sira, Almanva. Hollanda, Bel- çika, Fransa. Noneç, Dani- marka, Fınlandıya, L'krayna. Rusya. Avu>rurya, îngıltere, Malta. Israil. Lüksemburg. Lıtvanya, A.B.D.. Macarıs- tan, Çekoslovakya. Ispanya, Isviçre. Bulgaristan ve Be- yaz Rusy a"dan gelen sporcu- lar da katıldı. Aianya Kaiesi'ndeki ter- saneden verilen 1.5 kilomet- relik yüzme yanştnın startı ile başlayan yarışmaya katı- lan triatletler. sudan çıkarçık- maz tamamen trafiğe kapalı alanda 40 kılometre bısıkle- te bindi. Yanşmacılar bunun hemen peşinden bisikletleri- ni bırakıp 20 kilometre koş- tuktan sonra bitiş çızgisine ulaşabildiler. Yanşmanın yapısından da anlaşılacagı gıbi triatlon in- san bedeninın sınırlannı zor- layan bir spor. Her yanşma- da sporcuların değişik kas grupları, degişık rıtmlerde çalışıyor, bırbın ardına süren yüzme, bisiklet ve koşu ne- redeyse her kas grubuna bir öncekınm tersı hareketi yap- tırıyor. Bu nedenle de iyi ha- zırlanılmazsa kramplar ve spazmlar yarışmacıların pe- şini bırakmıyor. Neredeyse bır sene süren bir hazırlık döneminın ardın- dan yapılabilen rriarlonun bı- rinci koşulu kışının bedeni ile barışık olması. Bedenın ve ıradenın sınırlannı zorla- yan triatlona katılan atletle- rın neredeyse tamamına ya- kınının amacı sadece bitire- bılmek ve kendı bedeni ile y anşabı lmek. Çünkü bu spo- run yaşı yok. Alanya triatlo- nuna katılan sporcuların ara- sında 50 yaşm üzerınde çok sporcu v ardı v e masterler de- nilen bu gruptaki triatletin tamamı yanşmayı bıtırdi. Türk başkan tribünden izledi Alanva'da yapıian olimpik tnatlon bu ilçedeki turizmci- lerın büyük özverısi ile ger- çekleştırılıvor Tnatlon sıra- sında Antalya-Mersın karayo- lunun Alanya kesımi yarışma bıtene dek trafige kapalı tu- tuluyor. Yinetriatlonunyapıl- dıgı gün ilçedeki okullar ta- til ediliyor ve öğrenciler gö- revli olarak organizasyonda çalışıyor. Uluslararası Triatlon Bir- liği Başkanı Didıer Lehe- naff'ın da organızasyon ko- mitesi ile birlikte çalıştığı ve kımi zaman atletlerin numa- ralarını düzeltıp barıyerleri yerleştirdıgi yanşmayı tri- bünden izleyenler arasında Türkıye Bisiklet ve Tnatlon Federasyonu Başkanı Yalçın Aslan da vardı. Sayılarla triatlon 150 bin mark harcandı Organızasyon sırasında. 3.000 kagıt bardak. 100 ko- li su, 150 kiloportakal. 1.300 tışört, 250 madalya, 1.500 balon rüketıldi. 150 bin mark harcanan Alanya Tnatlonu'nda 150 ögrenci, 100 belediye gö- revlısi, 150 emniyet görev- lısı \e 150 gönüllü çalıştı. Yabancı katılımcıların 85 mark ödediğı yanşmaya Türk atletler gırebilmek ıçın 2.5 mılyon lira ödedi ve tnatlonu 40"ı yabancı 60 cıvannda gazeteci ve televızvoncu izledi. 6. Uluslararası Triatlon Yarışması Sonuçları Bavanlar 1. Nancy Kemp Arendt 2. Mieke Suys 3. Jasmine Hammerle Erkekler 1. Dennis Looze 2.Vladımır Polykarpenko 3.Rob Barel Lüksemburc Belçıka Avusturya Hollanda Ukrayna Hollanda 2.06.20 2.06.42 2.08.03 1.52.72 1.53.20 1.53.37 SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN O Mel'ûn 'İkilik'!, Müdafaa-i Hukuk'un inkılâpçı heyecanı. Ja- cobin cumhuriyetçilik rüzgârlarının, olanca hı- zıyla estiği, 1920li yıllar. izmir'dekı İktisat Kong- resi'nin sona erişinden, -yâni Sâ'y misâk-ı MilFî- si'nden- sadece dört gün sonra, Maarif Vekili Is- mâil Safa bey, bılâhere 'Misâk-ı Maarif diye va- sıflandırılacak bir tâmim (genelge) yayınlıyor. Bu tâmime göre, 'cumhuriyet maarifi, tedrisat- ta şu maksadlan güdecektir': "1/ Ulusal duygular güçlendirilmeli, değişik görüşlere ancak ulusal varlığa zarar verme- meleri koşuluyla saygılı davranılmalı. 2/ Yeni ku- şaklar, çalışma ve üretici olma düşünceleriyle yetiştirilmeli. Ülkenin kalkınması ancak böyle sağlanabilir. 3/ Uygar dünyada, uygar ve in- sancıl (humanist) ülküler taşımak gerek/idir..." İsmâil Safa bey, tâmiminde iki de müthiş söz etmiştir ki, birisi aynen şudur: "...Geleneği uzak geçmişte değil, yannın gelişmelerinde arama- lıdır"; ikincisiyse Condorcet'den biralıntı: "...ba- na hakkımı verin! Fakat ondan nasıl yararlana- cağımı bilmiyorum. Ben halkım!" (Türk Devrim Tarihi, 3. Kitap/1. bölüm, s. 67. Ş. Turan, Bilgi Ya- yınevi, 1995) İkitürlü insan... Gâzi Mustafa Kemal, Meclis'i açış konuşma- sında. hassas noktanın üstüne dikkatle bas- mıştır: "...milletin ârâ-yı umûmiyesrnde tesbrt olunan, terbiye ve tedrisâtn tevhidi umdesinin, bilâ-ifa- te-i an tatbiki lüzumunu müşahade ediyoruz." (1 Mart1924) Ertesi gün Halk Fırkası Grubunda, aralannda şu imzaların dabulunduğu 57 meb'us, ünlü Tevhid- i Tedrisât (Öğretimin Birliği) Kanunu lâyıhasını vereceklerdir: Vâsıf Çınar, Celâl Nuri, Cevat Ab- bas, Kılıç Ali, Rûşen Eşref, Yahya Gâlip, Refik Koraltan, Yûnus Nâdi, Şükrü Kaya, Ağaoğlu Ahmet, Recep Peker ve Hâcim Muhittin bey- ler! Kanunun gerekçesinde, bugün bile hepimizin, en çok da 'siyâset esnafı'mn, ibretle okuması gere- ken şu satırlar da yer almıştır: "...1839 Gülhâne Hatt-ı Hümâyûnu'ndan son- ra başlayan Tanzimat döneminde, sona eren Os- manh saltanatı, öğretimin birieştirilmesine baş- lamak istemişse de bunda muvaffak olamamış ve aksine bu hususta bir 'ikilik' bile meydana gelmiştir. Bu 'ikilik' eğitim ve öğretim birliği bakımından birçok zaraıiı sonuçlar doğurdu. Bir milletin fertleri bir eğitim görebilir, iki türlü eğitim bir memlekette iki türlü insan yetiştirir, bu ise duygu ve düşünce birliğine ve dayanış- ma amaçlanna tamamtyle aykındır..." (Aynı eser, s. 69). TBMM'nin 3 Mart 1340(1934)da kabul ettiği Tevhid-i Tedrisât Kanunu, böylece ülkenin öğre- tim ve eğitimini bütünüyle Cumhuriyet Maarifi'ne emanet ediyordu. 4. Maddesı, tlahiyat Fakültesi ve imamlık/hatiplik konusunu, çok açık bir şekil- de çözmüştü. Madde aynen şöyledir: "...Maarif Vekâleti, yüksek diniyât mütehas- sısları yetiştirmek üzere Darürfünûn'da bir ila- hiyat fakültesi tesis ve imâmet ve hitabet gibi hidemât-ı diniye ifâsı vazifesiyle mükellef me- murların yetişmesi için de ayrı mektepler kü- şat edecektir..." Halen yürürlükte olması gereken bu kanunun, bu maddesi ortada dururken imam/hatip okullarının 'liseleştirilmesine', kimlerin, nasıl ve neden karar verdiği araştırılmamalı rrııdır? Amaçları neydı? Yoksa, 'gerekçede' altı çizilen 'ikiliği' yeniden hortlatmak mı? Kültür kaleleri ni tahrıp... Meraklısı bilmez mi? Lausanne Konferan- sı'ndaki en çetin müzakereler, Osmanlı top- rağınayayılmış 'misyoner' kurumlan konusunda ol- muştur. Adı 'hayır kurumu' diye geçen 'din, öğre- tim, sağlık ve yardım kuruluşları', gerçekte, 'kül- tür ikiliğini' hem yaratan hem de keskinleştiren 'oda/c/ar'dı. Emperyalist 'Sistem'in, hemen bütün yeryüzün- de uyguladığı kültür emperyalizmi, halkından ko- puk, 'Sistem'e kafasından 'bağımlı' bir aydın tü- rü oluşturmakta: bunlardan geleceğin 'dönekleri' ve 'işbirlikçileri' çıkmaktaydı. Mütâreke yılların- da, bunun türlü türkü örneklerini görmüş olan Cum- huriyet Yönetimi, Lausanne'da. 'ecA7eb/'diliyleöğ- retim yapan bu okulların çoğunluğunu kapatma im- kânını sağlamış, kalan birkaçının faaliyetini de de- netim altına almıştı. Tevhid-i Tedrisât Kanunu, 'yükselen yeni nes- lin' gerçekten inkılâpçı, lâik ve demokrat, kısaca- sı ulusal ve çağdaş bir aydın nesli olabilmesi için, 'mevzuat zeminini' böylece hazırlamış oluyordu. O halde, II. Dünya Savaşı sonrasında, cumhuri- yetin 'kültür kaleleri' liseleri 'misyoner okulla- rı' gibi ecnebi bir dille öğretime geçirerek, ipi kendi elleriyle boğazına geçirenlere ne diyece- ğiz? Bu yetmezmış gıbi, üstelık aynı hastalığı, yük- sek öğretim kurumlarımıza da bulaştıranlara? Amaçları neydı? Yoksa 'gerekçede' altı çizilen o mel'ûn 'ikiliği' yeniden hortlatmak mı? Bu dâva, 'Yüce Dıvanlık' bır dâvadır. http:// www. vol. com. tr/ A İLHAN http://www.ada.com.tr./-bilgiyay/yazar/ailhan.html
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle