19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 EKİM 1996 PAZARTESl CUMHURİYET SAYFA 13 AIMKARA ku lis iIŞIK KANSU Fiyatlara benzin dökmek O rtaklan a-asında uluslararası petrol siıketleri BP. Shell ve Mobıl houlunduğu ATAŞ rafinensi, geçer hafta üretimi durdur au. Geretçesi, yeterince kâr edeTiemekti. A1AŞ rafinerisinin ortaklan, benznn litreshi 73 cent dolayında piyasaya sürüyor ve bu raKamin 1 dolara çıkarılmasını istiyor. Buna karşılık Ferol Işlerı Genel Müdürlüğü'nijn.ATAŞ'ayazdığı bir yazı ile akaryakıt istikrar fonundan kendilerıne sübvansiyon anlam/nda bir aktarma yapılabilecegını, üretimi durdurma kararından vazgeçmelerıni önerdiğı biliniyor. Türkiye'de yüzde 24 olan normal pazar payını, üretimi durdurmadan önce yüzde 12'ye indiren ATAŞ rafinerisinin ortaklarının asıl sıkıntısı, akaryakıt fiyatiannın belirlenmesınin yönteminde. Şunu söylüyorlar: "Diinyanın hiçbir yerinde petrol fiyatları devlet tarafından belirlenmemektedir. Bundan vazgeçin ve akaryakıt fiyatları serbest piyasada Haber ve habercik Medyamıza göre haber var, habercik var Örneğin. DSP İstenbul Milletvekili Cevdet Selvi, scn 4 ayda iki kez "haber" oldu. Bii. arabası çalındığında, diğeri arabası bulunduğunda. Ama son 4 aylık süre içinde Cevdet Sevi milletvekili olarak neler yapnoış, kendisi anlatsın: "Denizcilik Müsteşarlığı, Çalışma Bakanlıgı, SSK ve Adalet Bakanlığı'ndaki odrolaşmalara ve kıyımlara ilişkin soru önergesi verdim. Başbaksn Yardımcısı Tansu Çillerin Amerikan seyahatinde harcanan olağanüstü paralarla ilgili sc^u önergem oldu. THY uçağını keyrî olarak Antalya'ya indiren Devlet Bakanı Ufuk Söylemez ile ilgili soru önergesi verdim. Petrol Ofisi'nde yolsuzluk söylentilerine ilişkin kurulan araştırma komisyonunda ayrıntılı konuşmafar yaptım. Işçi ve memurların trlyonlarca liralık • • zorunlu tasarruf birikimlerinin en kısa zamanında ödenmesini istedim. Meclis'in açıldığı giin mafya, organize suç örgütleri ve bunların devlet görevlileri ile ilişkisini TBMM'de tartışmak, köklü çözüm bulmak için bir genel görüşme önerim oldu." Eh, Selvi'nin bütün bu girişimleri, aslında "habercik" olduğu için oluşsun." TMMOB Genel Sekreteri Alpaslan Ertürk'e, bu istemin anlamını sorduk. Yorumladı: "Devletin elindeki petrol rafinerilerinin özelleştirilmesi gündemde. Onlar da özelleştirilince, akaryakıt fiyatları üzerinde devletin denetimi kalmayacak. Böylece, petrol şirketleri bugün nasıl bir zorlama içindelerse, o zaman kendi istedikleri fiyatları serbestçe belirleyecekler." medyada pek yer almadr. Selvi, yine de arabasının çalınması ve bulunması sonrası kendisine gösterilen ilgiye teşekkür ediyor ve ekliyor: "Oiliyorum, geniş emekçi kitlelerin çalınan haklarının geri alınması için yaptığım çalışmalarım da ilgiye değer bulunur." Cumhuriyet çocuğunun günü Yarın Cumhuriyet Bayramı. Anneler, fırına sürün. el emeği en güzel yemeklennızi. Babalar, sokaklarda omuzunuza alın çocuklarınızı. bağımsızlık tutkusunu yüceltircesine. Dedeler, devlere karşı savaşan yoksul ınsanların yaşanmış kurtuluş öykülerini anlatın. Nineler. peçenin ardında tutsak edilmiş özgürlüğün tığ işi dantel gıbi örüldüğünü öğretin. Ağabeyler, abialar: eşitliğin bahçe kapısı yurttaşlıktan, kardeşlikten söz edin. Çocuklar, yarın halkçılık fidesine su verildıği gün. Yarın Cumhuriyet Bayramı. Öymen'in basın yasağı D ışişleri Bakanlıgı Müsteşarı Büyükelçi Onur Öymen. daha önce Türkıyenin Bonn Büyükelçiliği görev ni yürütüyordu. Kamuoyu. o dönemde Öymen'i; Türkiyeyı, yurtdışırda temsil eden en iyi diplomatlardsn biri olarak tanıdı. Ancak Öymen, Türkiye'nin en kilit görevlerinden birı olan Dışişleri Bakanlıgı Müsteşartığı'na gelir gelmez, özellıkle gazetecileri şaşırtan uygulamalar içine girdi. Basının haberleri aldığı Dışişleri Bakanlıgı Sözcülük makamı, dış politika muhabirlerinin alıştığı bir yer olmaktan çıktı. Çünkü. ne sözcü ne de yardımcısına ulaşmak olasıydı. Dış politıkaya ilişkin yapılan önemlı toplantılar konusunda enformasyondan sözlü bilgi akışı önemlı ölçüde aksarken. yazılı açıklamalann da bir ya da ıki gün gecikmeyle çıkması, işleri daha da zorlaştırır oldu. Öymen'in isteği, basın mensuplannın. bilgileri doğrudan kendisinden alması yönünde. Ancak Türkıye gibi dış politikası son derece karmaşık hale gelen ve her gün bir olayın patlak verdigi bir ülkede, müsteşarın tek başına yeterli açıklamalarda bulunması da mümkün olmuyor. Bakanlıgı basına önemli ölçüde kapatan Öymen, diplomatlara da konuşma yasağı getirdı. Müsteşar Öymen'in ısteğiyle bakanlık içinde sınırh sayıda dağıtılan genelgeler dızisine yaz aylannda yayımlanan biryenisi eklendi. Bu genelge, basına bilgı sızdıran diplomatların cezaya çarptırılacaklan yönünde ağır hükümjer içerıyordu. Sayın Öymen'in kendisi de çok iyi bilir. Yasakçılık, bir gün gelir onu savunanların zararına yol açar. Sendikal kıpırdanma T ürkiye Maden-lş Sendikası, bu yıl eğitim programlarını, yeni liberal politikalar ve sendikaların mücadele stratejileri üzerine oturttu. Düzentediği panellerde konuşmacılar, genel olarak Prof. Dr. İzettin Önder, Prof. Dr. Korkut Boratav, Prof. Dr. Alpaslan Işıklı. Prof. Dr. Oğuz Oyan, Yıldırım Koç ve Mehmet Beşeli oluyor. Türkiye Maden-iş Sendikası Genel Başkanı Hasan Hüseyin Kayabaşı, eğitim etkinliklerinin hedefini şöyle özetliyor "Artık bugün, mevcut klasik mücadele yöntemleriyle, yeni liberai nitelikteki saldırılara karşı koymak, var olan sorunları aşmak mümkün olmadığı gibi emekçi sınıfların bölünmüşlüğünü ortadan kaldırmadan da temel taiepleri gerçekleştirmek mümkün değildir. Bugüne kadar, toplu iş sözleşmeleri en temel mücadele araçları oldu. Halbuki, yaşanılan sorunlann çözümü, toplu iş sözleşmeleri sürecinde değil, siyasal mücadele sürecinde. Bu çerçevede, öncelikle toplu iş sözleşmelerine endeksli bir mücadele çizgisini aşmak, çizgiyi siyasal alana genişletmek gerekiyor." Türk- Iş'teki kimi sendikalarda. bildik işlevlerin dışında bir kıpırdanma var gıbı. Alo, duyulmuyor... 1. Uluslararası Ses Sempozyumu'nda. Ankara Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Çetin Çuhruk, siyasilerimizin ses kullanımını şöyle değerlendirdi: "TBMM Başkanı Mustafa Kalemli, sesini çok iyi kullananlardan. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın sesi iyi, fakat daha iyi ku/lanabilir. Erbakan'ın sesinin de çok şirin olduğu söylenemez." "Şirin" sözcüğü. aklımıza "Şirinler" adlı çizgi romanı getirdi. Orada, kötü adam Gargamel'in kedisi "Azman" var. Ufak tefek Şirinleri savunmasız görünce. bir miyavlıyor. bir azmanlaşıyor ki sormayın gitsin. Ama Şirinler bir oldu mu da süt dökmüşe dönüyor, süt. Hey, ülkenin şirinleri. ses verin, ses... Apaydın insan D ışansı soğuk. Talip Apaydın kasketini takmış, pardösüsünü giymiş, ama yine de üşümüş. Canı sıkkın. Ülkenin genel gidışinı görünce üstüne ağırlık çöküyormuş. Karamsarlığı "zayrflık" olarak kabul ediyor, ama yine karamsarlığa düşmemek için kendisiyle didişiyormuş. "Her şey yozlaştırıldı" diyor. "Değerlerin içi boşattıldı. Elmanın içini çürüttüler, bir kabuğu kaldı. Şimdi de onu yemeye çalışıyorlar." Apaydın, açık çayını yudumlarken soluklanıyor. Söz dönüp dolaşıp politikacılara geliyor, "İçtensiz çpğu" diye geçıştiriyor. Asıl söylemek istedikleri şunlar: "Ülkenin katmerlenerek büyüyen sorunları, gittikçe yoksullaşan halkımızın yaşam zorlukları, Doğu'ya doğru artan geçim sıkıntısı, türlü baskılar altında ölüm korkusu. Eğitimdeki, sağlıktaki bunça perişanlık. Ne ülkeyi yönetenleri, ne Meclis'i, hiç mi hiç ırgalamıyor. Onların derdi çok başka." Sonra torununu anlatıyor. Yüzü ışıyor. Kasketini takıyor başına, geleceği sırtlayıp kapıdan çıkıyor. Burs çağrısı Ç ağdaş Yaşamı Destekleme Derneğı Ankara Şubesi. üniversitelerde okuyan başanlı cğrencilere burs vermeyi sürdürüyor. Su anda dernekten 87 öğrencı burs ciıyor. Ancak burs almak için başvuranların sayısı 1000'i aştı. Dernek şube yöneticileri, üniversite öğrencilerıne aylık 2 milyon 500 bin lira burs vermek isteyenler için bir kez daha çağn çıkardı. 2 milyon 500 bin lirayı bir kişi de birden fazla kişi de aralarında para toplayıp verebilecek. Ya da belli bir miktar verip. burs havuzuna gırmesini sağlayabılecek. Derneğin telefonları (312) 425 74 33 veya432 16 39. KATKIDA BULUNAN LALE SARIİBHARİMOĞLU HAYYA1VLAR ismiL CLU;EÇ KİM KİME DIM DL>IA BEHİÇAK HARBİ SKMİH POROY 6MA dö'oz uzm LA.AHlAMtİo'M' V GADDAR DAVUT \TRI KIRTIEM: MIRMIRLAR / ĞIR TARİHTE Bl Gl \ MCMTAZ ARIKM 28 Ekim ÖZGÜRLÜKAN/T/ 1886 'DA 8U6UN,MEWYO#K LIMAM GİRİŞİN- O£ YAPMA BİH AOA ÛZERİND£Kt "ÖZGÜKLÜK ANirı* (STaniE OF UBGKTY*) ,ZAI4AM/N Aue- RİkA S/RL£Ş/X C*EVtsn£& &4ŞA34A// OLAN Ğ8OVEK CL£V£LANP TAÜAFINOAN'JÇ/LPI. PRANSI2 YONTUCIJ Ffi£D£RİC -AU6USTE SMŞ HOLO/ YE £YFEL tOU-££İNİN YAP/A4OSI, MÜ- İ BÖLU/UÜ.22S 7VM AS/&./âfA/aA{>ffl. "Ö2GÜR- LÜk. A/J/rr' ASO 'V//V QZ£ueLLJGÜMlJ tC4- ZAN/AAS/MlN 1OO. YtLI NSDENİYl£ MA/ A/ZMA&AA//Y-P/ V£ OÜNYADA EN ÇOK TAN/HAAI $/MGELE8DENBJ#İ OL4C/>XT/.. KOCAELİ 2. ASLİVE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEIV Esas\o: IW5 763 Dci\acı Nolıhan Koral iDalar) tarafından da\alı Diizce Büvük KentOteh 'nde kalan Galip Koral aley- hıne açılmış olan boşanma da\asjnm mahkememrz- de vapılmakta olan duruşmalan sıraMnda: Da\alı admaçıkartılan davetiyebila ıkmal gelmış \e zabıta tahkıkatında da Düzce'de olduğundan bu adresıne tebligat vapılma>ına kararverılmış \e Düz- cc adresınc çıkarılan tebligat da bila ıkmai gelmış olup bu nedenle gazete ılanı ile ılan şapılmasına ka- rar ıcnimiş olupr 13. i I. I<W6günü ?.aat 09.00'da da- \a11nın \e_va \ekilinin duruşmada hazır bulunma>>ı da\etive verıne eeçmek üzere ilan olunur. ıı.ıo.'ım Basın: II33I2 TR4BZON KADASTRO MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'IVDEN Esa> No: 19X6 VI Davacı Salih Akcclap \e müdahıl Malive Hazınesı vekili tarafından da\a- lılar Hasan Celap. Mustafa Celap. Ömcr Celap. İhsan Kömürcüoğlu \e Alı Kömürcüoğlu alcyhıne açılan te^pite ıtiraz (da\ a konusu Trabzon Merkez Bu- lak kö\ü 275 parsel sayılı nızalı taşınmaz ıçın) davasının >apılan açık yargı- laması sırasında; Trabzon Vlerkez Bulak Kö\ ünde oturan da\alı Ömer Celap mirascıları GüllerCelep. Ayşe Celep. Asiye felep. Şadive Celep. Saadet kı- zı Ayşe Celep. Emine Celep. Kemal Celep. Ibrahım Celep. Fatune Celep. Pa- muk Celep. Hasan Celep. Ismail kızı Patnuk Celep. Besıre Celep. Şaban kı- zı Emıne Celep \e Zekıye Celep'ın adreslerı zabıta ınarıfemle tespıt edile- memesi sebebıvle adlarına ilanen tebligat yapılmasma karaı \enlmekle ışbıı davalılann duru^nıa günü olan 18.12.1946 günü saat 09.00'da bızzat kendi- leri vcya tutacakları bir \ekılle da\asını takip ettırmelerı. takip ettıremediğı ve\a gelmedikleri takdırde da\anın yokluklarında bitınleceği \e hüküm ve- nleceğı hususu (keşıf tutanağı ve teknık bılırkı^i rapor \e krokısinın tebliği hususu ile) ilanen teblığ olunur. Basın: 112241
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle