Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 EKİM 1996 PAZARTESİ
HABERLER
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, sol partilerin sendikalar ve demokratik
kitle örgütleriyle kopan bağlannı yeniden kurmalan gerektiğini söyledi
Sol güventazelemelf•CHP'nin sivil toplum örgütleriyle henüz arzulanan.
istenen ölçüde bu bağlan kuramadığını anlatan Selami
Öztürk, "Sol parti için sivil toplum örgütleri çok daha
da önemli. Çünkü solun hayat damarları bunlar" dedi.
BARJŞ DOSTER
Kadıköy Belediye Başkanı Avukat Se-
lami Öztürk, solun hayat damarlarının
sıv il toplum örgütleri ve sendikalar oldu-
ğunu belirterek, "Sol partiler, 12 Ey-
lüJ'den sonra demokratik kitle örgütleriy-
le kopan bağlannı yeniden kuramazlar-
sa, solda biriik amacına ulaşamaz ve u-
mutveremez" dedi.
Soldaki tartışmalan ve mevcut politik
ortamı gazetemize değerlendiren, Kadı-
köy'ün CHP'Ii belediye başkanı Öztürk,
bir yurttaş ve bir siyasetçi olarak siyası
ortarnın güven verici olmadığını söyle-
di Öztürk, siyasate. sıyasetçiye. parla-
mentoya \e harta demokrasiye karşı bir
güvensizliğın söz konusu olduğu görü-
şünü sav undu. Öztürk şöyle devam ettı:
"12 Eylül'de kurumların kapatilma-
sıyla oluşan bu güvensizlik ortamını ön-
celikle siyaset adamlannın gidermesi ge-
rekiyor. Bununla birliktedemokratik kit-
le örgütleri>le yeniden ilctişim kurmak
lazım. Ancak. o zaınan demokrasinin ha-
yat damarlan yeniden açılabilir, toplurn-
la sağlıklı bağlar kurulabilir. siyaset \e si-
yasetçi gmen razeleyebilir"
Partisi CHP'nin de siv il toplum örgüt-
leriyle henüz arzulanan. istenen ölçüde
bu bagları kuramadığını anlatan Selami
Öztürk. şöyle konuştu:
"Biz sol bir parti olarak, sendikalar \e
shil toplum örgütleriyle gerekli bağı he-
nüz kuramadık. Bu bağlar sol parti için
daha da önemli.
Çünkü solun hayat damarları bunlar.
Ama, kendinıi/in ne olduğunu dahi an-
latma fırsatı bufamadık. Bu yönde birça-
bamız da olmadı. Bu konuda biraz tem-
beliz galiba.
Eğer ilk adını bizden gelirse, shil top-
lum örgütleri ve sendikalar birlikte çalış-
maya hazırlar. Aynca, ne jazık ki, onlar
da eskisi kadar güçlü değÛler.
Örneğin,80 öncesinin DİSK'i her alan-
da ağırlığı olan, ses getiren bir kurumdu,
DİSK bu gücüne henüz ulaşamadı."
Böv lesi bir iletişım sağlanmadan. M5İ-
da birliğin sağlıklı bir şekilde gerçekle-
şemeyeceğine ve bir işe yaramayacağı-
na dikkat çeken Başkan Öztürk. birliği-
nı önemını şövle değerlendi:
"Bu sağlandığı zaman solda biriik ken-
diliğinden gerçekleşir. Aksi takdirde sol
partiler bir araj a gelseler bile oy ların ra-
kanısal olarak artacağına inanmıyorum.
Bunlar yapılmadığı sürece biriik anlam
taşımaz ve umut vermez. Biz SHP-CHP
birleşmesinde bunu yaşadık.
Önce insana umut \ermek lazım. Dış
politikada, iç politikada hangi mesajı ve-
riyoruz? İşçilerimize. iş adamlarımıza
hangi mesajı \eri\oruz? Bunu düşünme-
lijiz. Kitlelere mesaj \eremedigimiz, on-
ları anlamadığımız sürece, onların bizi
anlamasını beklemek yanlış olur."
Öztürk. Refah Partili büvükşehir be-
lediyesi ile de sorunlarına değinerek.
şunları söyledi:
"Büyiikşehir belediyesi ile siyasi konu-
larda anlaşamadığunız kesin. Ama ben
yöneticiyim. İstenirse iletişim kanalları
açık. Kadıköy 'ün 59 ana arterini onlann
bakjp onarması gerekirken. tek bir cad-
dey e dahi ellerini sürmüyorlar. Bu işi alt-
yapısıyla birlikte biz yapıyoruz ve bunla-
rın hepsi çok büyük yatınmlar.
Bunlar Kadıköy Belediyesi'nin büyiik-
şehir adına yaptığı harcamalar. Oy sa Ka-
dıköy lüler adına büyükşehir beledivesi-
ne Hazine'den kesilen ve gelen para var.
Bize danışılmadan yapılan iki üst geçit
var ki. bunlar daon yıl sonra işeyaramaz
hale gelebilir. Hizmete karşı değiliz ama
bu planlı ve programlı yapılmalj."
Demirel
Erzincan'da
Deprem
yaraları
sarıhyor
Haber Merkezi -
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, " Erzincan
Projesi"nin
tamamlandığını belirterek
"Bu proje, ulusal ve
uluslararası
yardımlaşmanın çok giizel
bir misalidir" dedi.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, 4.5 yıl önce
yaşanan depremde büyük
zarargören Erzincan'ın
yeniden imarına dönük
proje kapsamında
tamamlanan çeşıtli
yatınmlann açılışını
yapmak üzere dün
Erzincan'daydı. Erzincan
Valisi Recep Yazıcıoğlu,
Cumhurbaşkanı Demirel
ve beraberindeki Sağlık
Bakanı Vüdınm Aktuna.
Bayındırlık ve tskân
Bakanı Cevat Ayhan'a
brifing verdi. Brifingden
sonra bir değerlendirme
yapan Cumburbaşkanı
Demirel, 4.5 yıldır
projenin başında bulunan
Vali Yazıcıoğlu'na
teşekkür ederek şöyle
konuştu:
"13 Mart 1992 günü akşam
saat 19.00 sulannda halk
teravüi namazında iken
deprem Erzincan'ı sarstı.
Ertesi günden itibaren, bu
geldiğimle birlikte 8 kez bu
şehre geldim ve çalışmaları
yakınen takip ettim. İlk
gcldiğimde halka bir
sözümüz vardı.'Türk
devleti güçlüdür. yıkılanı
en kısa sürede yaparız'
demiştim. Bu sözümün
takipçisi oldurn. Şimdi. şu
anda, Erzincan Projesi'ni
tamamlamış ve sözümüzü
yerine getirmiş
bulunuyoruz."
Cumhurbaşkanı Demirel
daha sonra Erzincan
Projesi kapsamında yapımı
tamalalanan belediye
hizmet binası. Devlet
Hastanesi. Milli Piyango
Anadolu Lisesi. Milliyet
Öğretmen Lisesi.
Hürnyet Anadolu Otelcilik
Meslek Lisesi ile Sabahat
Hanım Lisesi'nin
açılışlannı yaptı.
Cumhurbaşkanı Demirel.
açılışlardaki
konuşmalannda.
Erzincan'ın yeniden imar
ve inşaatının devletin
gücünü, şefkatini.
etkinliğini ortava
koyduğunu belirttı. Tören
alanındaki bir pankartta
yazılı ifadeler üzerine.
Cumhurbaşkanı
Demirel.Hacı Bektaşı
Veli'nin Türkiye'nin
ululanndan, "Incinsen de
incitme" sözünün sahibi
bir sevgi insanı olduğunu
vurguladı. Demirel."Gelin
birbirimizi sevelim,
birbirimize sarılaüni. Hem
de bu ülkenin çocuklarına
daha iyi bir Türkiye
bırakaum. Bu iş için gayret
sarf edelim... Size bunJan
söylemeye geldim" dıye
konuştu.
Anahtar dağıtacak
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. bugün Dinar'a
giderek depremzedelere
verdiği "anahtar" sözünü
yerine getirecek. Demirel.
1 Ekim 1995tarihinde
meydana gelen 6.1
şiddetindeki depremle ev
ve işyerîeri yıkılan
Dinarlılara bugün
anahtarlannı dağıtacak.
Gebze ADD'ye şeriatçı saldın
Atatürkçü Düşünce Derneği'nin Gebze şubesine bombalı saldırı düzenleyenler, dernek
sekreterini bağlayıp duvarlara "Ya şeriat ya ölüm, İBDA-C" sloganını yazdılar.
İstanbul Haber Smisi - Atatürkçü
Düşünce Derneği (ADD) Gebze
Şubesı'ne dün bombalı bir saldın yapıldı.
Büyük maddi hasann meydana geldiğı
saldınyı gerçekleştırenler. dernek
duvarlanna "Ya şeriat ya ölüm, İBDA-C"
diye vazdılar.
Atatürk Caddesi'ndeki ADD Gebze
ŞubeM'ne sabah saatlerınde gelen üçü
maskeli. biri maskesiz 4 kişi, dernekte
sekreter olarak çalışan 17 yaşındaki
Ş.B.'yi ellerini ve ağzını bağlayarak
tuvalete kılıtlediler. Ardından dernek
ofisinın salonuna 3 adet yangın bombası
bırakarak >aya olarak kaçtılar. Yangın
bombalanndan biri patlarken diğer ikisi,
olay yerine gelen polis tarafından etkisiz
halegetirildi.
Saldırganlann tuvalete kilitlediği
derneğin sekreteri Ş.B.. ADD'ye
tesadüfen gelen 16 yaşındaki S.T
tarafından kurtarıldı. S.T, Ş.B'yi
kurtardıktan hemen sonra olayı, ADD
Gebze §ube Başkanı Şendoğan
Tezyüksel'e bildirdi. Tezyüksel de daha
sonra llçe Emniyet Müdürlüğü'nü
arayarak yardım istedi.
Eylemi yapan maskeli saldırganlar.
derneğin salonundaki dmara
"Ya şeriat ya ölüm, İBDA-C - AŞİK" diye
Partisinin
İstanbul il
örgütünün olağan
kongresinde
konuşan İşçi
Partisi lideri
Perinçek, "Halk,
Mustafa Kemal'e.
Kurtuluş
Savaşı'na ve
Cumhuriyet'e
sahjp çıkıyor"
dedi. Perinçek,
mev cut sistemin
sürmesi halinde
Türkiye'nin
bav rağı ve devleti
olmayan bir
sömürge haline
geleceğini öne
sürdü. (Fotograf:
BARIŞ DOSTER)
Perinçek, Yeni Dünya Düzeni'ni Akdeniz'e dökeceklerini söyledi
'Türkiye, 2020 yılında sömürge olacak'
İstanbulHaberServisi-İşçi Par-
tisi Genel Başkanı Doğu Perinçek,
mevcut sistemin sürmesi halinde
2020 yılında Türkiye'nin bayrağı
ve devleti olmayan bir sömürge
olacağını söyledi.
Pennçek. "Türkiye,yüzyılın ba-
şında Mustafa K.emal'in önderli-
ğinde emperyalizme karşı. de\rim-
ci bir atılını yaptı. Bugün gelinen
noktada yine empenalist tehditle
karşı karşnayız. Işçi Partisi, tari-
hin saatinin geldiği bu anda tarihi
bü-göre\ üstleniyor"dedı. İP istan-
bul İl Başkanı Turan Özlü de işçi
sınıfının en büyük silahının üre-
timden gelen gücü olduğunu kay-
detti ve "Emekçiler emekleriyle
birlikte. vatanlarına ve bağımsız-
lıklanna da sahip çıkacaklardır"
şeklinde konuştu.
İşçi Partisi İstanbul İl Örgü-
tü'nün 4. Olağan Kongresi. Meci-
diyeköy Kültür Merkezi'ndevapıl-
dı. Kongrede konuşan Pennçek.
Ikinci Cumhurivetin Amerikan
güdümlü bir kontrgerilia cumhuri-
veti olduğunu savunarak şunları
söyledi:
" Ya PTT'nin Tsi. SSK. tanm çö-
kecek ya da hep birlikte emekçi
cumhuriyetini kuracağız. Bugün
savunduğumu/ mev/iler. düşma-
nın saldırdığı mevzilerdir. Başarı-
mız Türk'ü, Kürt'ü. Alevi>i. Sün-
niyi birieştirmekten geçi>or. l lusal
sorunun çözümü. emperyalizme
karşı mücadeleden geçer. l lusal so-
run, emperyalizmden kurtulmaso-
runudur."
Perinçek. şerıatın 1980lerde
devletdesteâıvle ve Amerikan «ü-
dümünde büyük bir atak yaptığını
sav unarak Yeşil Kuşak v e Ilımlı İs-
lam teorilerine dikkat çektı. Perin-
çek. "Türkiye'de halk Mustafa Ke-
mal'e, Kurtuluş Savaşı \e Cumhu-
riyet'in kazanımlarma sahip çıkı-
yor. Fakat Atatürk'lerin, İsnıet Pa-
şa'lann yönettiği Türkiye'den tari-
kat-mafya koalisyonlannın yönet-
tiği Türkiye'yegelindi" dedi. Kong-
rede konuşan ıl başkanı Turan Öz-
lü de partisinin çalışmaları hakkın-
da bilgi verdi ve yapmayı düşün-
düklerini açıkladı.
yazdılar. Gazetemizi telefonla
arayan bir kişi de Gebze ADD'ye
yapılan bombalı saldırıyı tBDA-C adına
üstlendi.
ADD Gebze $ube Başkanı Şendoğan
Tezyüksel. "Biziçökerteceklerini
sanıyorlar ama daha da fazla
biıieştirdiklerinin farkında değiller" dedi.
Dağınık halde duran Atatürkçü
güçlerin. ADD'ye yapılan bu eylemi
1 uyan olarak kabul
etmelerini isteyen
Tezyüksel. "Cumhuriyet'in
73. yıl kutlamalan
nedeniyle biz böylesi bir
eylemi bekliyorduk. Zaman
geçiyor. Başlangıç ile son
arasında çok kısa bir
zaman kaldrdive konuştu.
Ttfaiye geç geldi11
Dernek binası ile
aralanndaki mesafe 200
metre olma^ına karşın olay
yerine 20 dakika sonra
gelen irfaiye ekiplerinfn.
binanınaltıncı katındaki
dernek bina>,ına çıkmakta
tereddüt ettikleri iddia
edıldı.
"İrfaiye aracına bile gerek
yoktu, hortum uzatsalar
yetişirlerdi" dıverek
kızgınlığını dile getiren
dernek üyelerinden
Şaban Karabekiroğlu.
olayla ilgili olarak "Tek
tesellimiz can kaybı
olmamasıdır. Derneğimizin
sekreterliğini yapan
Ş.B.'nin de yara almadan
kurtulması
sevindiricidir"dedi.
Karabekiroğlu, "^'aklaşık
400 bin nüfuslu Cebze'de
bir sinema bile yok. Biz,
özellikle okul çağındaki
çocuklara yönelik olarak
tiyatro \e sinema izlemeleri
için İstanbul'a gezi
programları düzenh'yoruz.
Gebze ADD olarak 2 y üdır
sürekü eğitime yönelik
faaliyetler içindeyiz.
Mü/ik. tiyatro kurslan
veriyoruz. Gebze'de
birilerini rahatsız errik
anlaşılan" diye konuştu.
Karabekiroğlu. yaklaşık
600 milvon liralık maddi
hasann meydana geldiğini
sövledi.
SIFI^NOKTASI I ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Siyaset Meydanı'nda Yaşar
Kemal'i izlerken kendi kendi-
me söylenmeye başladım:
"Türkiye garip bir çelişmeler
ülkesi." Ünlü yazarımız. çevre-
sinde Türkiye'nin seçkin insan-
ları, en önemli programlann bi-
rine konuk oluyor. Mahkûmi-
yetine neden olan fikirlerini sa-
atlerce savunuyor.
Sizce bu manzara garip de-
ğil mi? Birkaç gün önce en üst
yargı kurumu, oybirliği sağla-
yamasa da Yaşar Kemal'in
mahkûmiyetini onaylıyor. Yani
Yaşar Kemal artık bir hüküm-
lü. Bu tavrını sürdürürse, barış
ve özgürlük konusundaki radi-
kal çıkışlarından vazgeçmez-
se cezaevine girecek.
Aynı Türkiye'de Yaşar Ke-
mal, çevresinde Türkan Şo-
ray'dan Yılmaz Erdoğan'a,
Hasan Cemal'den Duygu
Asena'ya kadar tanınmış in-
sanlarla konuşmasını sürdürü-
yor. Siyaset Meydanı'ndaki
manzara, Yaşar Kemal'i yargı-
layamıyor, tam tersine Türk hu-
kuk sisteminin ve hukuk anla-
yışının sorgulanmasını günde-
me getiriyor.
Savcılık Çetin Altan hakkın-
da dava açıyor. Nilgün Cerra-
hoğlu'nun Milliyet'teki söyle-
şisi nedeniyle açılan bu dava-
Çelişmeler Ülkesi Türkiye
nın sonucu ne olursa olsun.
Çetin Altan'ın kişiliğini ve çıkı-
şını mahkûm edebilir mi? tam
tersine bu ünlü yazarımızı da-
ha güvenilir ve daha etkilı kılar.
Türkiye'de düşünce suçu ne-
deniyle açılan her dava. hak-
kında dava açılanı yaralamıyor,
Türk yargı sısteminı daha da
çıkmaz içine sokuyor. Çetin Al-
tan'ı kimse düşünceleri nede-
niyle mahkûm edemez. Yargı
kararları mahkûmiyetle sonuç-
landıkça. yargı inandırıcılığını
yitirir. Çetin Altan'ları ise daha
etkili kılar.
Gazeteci arkadaşım Işık
Yurtçu. sırf mesleğini yaptığı
için aylardır cezaevinde. Onun
hakkında verilen karar, onun
suçlu olduğunu kanıtlayabilir
mi? Kanıtlayabildi mi? Işık. şu
anda ülkemizin en masum in-
sanlarından birisi. Bu mesleği
yapan herkes kendi içinden bir
şeylerin koptuğunu hissediyor.
Işık hapiste olduğu sürece.
hiçbir gazeteci kendisinin öz-
gür olduğunu iddia edemez.
Çok eski arkadaşım, yıllarca
çok şeyleri paylaştığım sevgili
Alper Görmüş şimdı Ayvalık
Cezaevi'nde. Alper Görmüş
suçlu mu? Bunu kim iddia
edebilir? Onu cezaevine sokan
Türk siyasi sistemi haklılığını
kanıtlayabilir mi? Gazetecile-
re, Alper'in suçlu olduğunu an-
latabilecek bir siyasetçi ortalı-
ğa çıkıp. bu düşüncelerini sa-
vunabilir mi? En katısı bile kem
küm etmekten öteye gidemez.
Mahkemelerden mahkûmi-
yet kararları çıkıyor, ama bu
mahkûmiyetler yalnızca kamu
vicdanını yaralıyor, Türkiye'nin
şaygınlığına darbe indiriyor.
Örneğin Şanar Yurdatapan'ın
tutuklanması. Bu tutuklama,
Şanar'ın değil, Türkiye'deki ya-
sal ve siyasal yapılanmanın
sorgulanmasını gündeme ge-
tiriyor.
Ortada gariplik olduğu bir
gerçek. Zaten bu çelişmeli du-
rumun siyasetçiler de farkın-
dalar ve durumu kurtarmak
amacıyla habire küçük deği-
şiklik önerileri hazırlayıp Mec-
lis'in gündemine getiriyorlar. O
küçük değişikliklerle Avru-
pa'nın gözünü küllemeye çalı-
şıyorlar. Hadi diyelim ki, Batı'yı
kandırdılar. peki ya Türkiye'nin
içinde olanlar? Onları nasıl or-
tadan kaldıracaklar?
Terörle Mücadele Yasası'ın-
da uydurma bir değişiklik yap-
tılar da ne oldu? Aydınlar hâlâ
hapse giriyorlar. Düşüncenin
tepesinde Demokles'in kılıcı
sallanmaya devam ediyor.
Sonra yeniden koşuşturuyor-
lar, haksız olduklarını bıldikleri
için yine küçük değişikliklerle
Batı'nın karşısına çıkıyorlar.
Sonuçta manzara değişmiyor.
Asıl acıklı olan, muhalefet
partilerinin tutumu. iktidara
karşı demokrasiyi savunmala-
rı gerekirken. yapılan küçük
değişikliklere bile karşı çıkarak,
bu ortamın oluşmasında olum-
suzbirroloynuyorlar. REFAH-
YOL koalisyonu. şeriatı getiri-
yor diye mangalda kül bırak-
mayan muhalefet partileri. Er-
bakan'ın var olan gerici yapıya
sahip çıkmasından rahatsız ol-
muyorlar. Başbakan'ın kurul-
tay konuşmasında. Güneydo-
ğu'daki savaşı aynen devam
ettıreceğini açıklaması, muha-
lefet partilerinin dikkatini bile
çekmiyor.
REFAHYOL hükümetine yö-
nelik yıpratma taktiği, yalnızca
laikliği savunmakla ve bu sa-
vunmayı askerlere çağrı çıkar-
makla sınırlı bir noktada yo-
ğunlaşıyor. Bu nedenle, emek-
li polis müdürlerinin, emekli ge-
nerallerin vereceği oylara umut
bağlanıyor.
Sanki Türkiye'yi bu noktaya
onlar getirmediler. Onlarla ya-
pılacak ittifaktan ne kazanıla-
cak ki?
Yaşar Kemal konuşurken. i-
ki ayrı Türkiye'nin tablosu da
ortaya çıkıyordu. Bir yanda,
demokrasi ve özgürlük yanlısı
bir ağırlık, öte yanda bu man-
zarayla hiçbir ilgisi olmayan si-
yasetçiler korosu.
Kim daha meşru ve gelece-
ği temsil ediyor? Yaşar Kemal,
Çetin Altan. Şanar Yurtada-
pan, Işık Yurtçu, Alper Gör-
müş. Ragıp Duran, ismail
Beşikçi mi? Siyaset Meyda-
nı'nda Yaşar Kemal'in yanında
olduğunu belirten Türkiye'nin
seçkin insanları mı? Yoksa
Tansu Çiller'den Erbakan'a,
Mesut Yılmaz'dan Ecevit ve
Oeniz Baykal'a uzanan siya-
setçiler korosu mu?
Kararları verenlerle mahkûm
olanlar arasındaki saygınhk
uçurumu, karar verenler aley-
hine giderek açılıyor.
BIZ BIZE
ERDAL ATABEK
CumhupiyetAkılcılıktır.
"Cumhur'' Arapça birsözcük; "halk", "topluluk"'
demek. •
"Cumhuriyet" de "halkın seçtiğikişilerieyönetil-'.
diği rejimin" adı.
Cumhurıyetin temelini halk oluşturuyor. O zaman''
halkın seçme. seçebilme. neyı neden seçtiğini dü-'.
şünebilme, seçtiğini neden seçtiğini anlayabilme,'
yetisine özellikle bakmak gerekiyor. r",
Halkı oluşturan insanın ne ölçüde bu özelliklerej'
sahip olup olmadığına bakmak gerekiyor. J
insan/n kendi aklını kullanıp kullanmadığına, ak-'f
lını kullanmak isteyip istemediğine, aklına güvenip .
güvenmediğine bakmak gerekiyor.
İnsanın aklını başkasına emanet edip etmediğİT.;
ne bakmak gerekiyor. ,.
Cumhuriyet akılcılıktır. ,\
Cumhuriyet, aklını eleştirel düşünceyle kullana-f,;
bilen insanların birleşik iradesiyle yaşayabilir. A
Karıncalar da çok çalışkandır, ortak çabalarını iç-1
güdüleriyle ortak amaçlara yöneltebilirier. Ama^
"cumhuriyet" kuramazlar. <j
Cumhuriyet, bilinçli insanların rejimidir. j ;
Cumhuriyet, bilinçli insandır. •*
* • • S
Dogmalara ınanarak yaşamak çok kolaydır.
Dogmalara inanınca. her kararı sizin adınıza baş-«i
kalarının vermesinı doğru bulursunuz. ı>-,
Dogmalara inanınca, sorumluluktan kurtulursu-jt
nuz. Sorumluluğun getirdiğı rahatsızlıktan da kur-i
tulursunuz.
Dogmalara inanınca, düşünmek iradesinden vaz--1
'
geçersiniz.
Dogmalara inanınca "sizın dışınızda belirlenen"-i
doğru/yanlış cetvelıne uymanız yeterlidir. Kendi1
'
doğrularınız, kendi yanlışlarınız yoktur. "
Dogmalara inanınca. kendi adınıza var olmaktan'
vazgeçer ve rahat edersınız. /
Dogmalara inanarak da seçim yapabilirsiniz. '
Dogmalara inanarak da sizi yönetecek olanları
seçersiniz. ;•
Dogmalara inanarak kurduğunuz yaşam biçimf
size "eleştirmemenın, düşünmekten vazgeçmeŞ
nin, başka biriradeye teslim olmanın rahatlığrnı ve-m
rebilir.
w
Ama dogmalara inanarak "cumhuriyet" kura-"
mazsınız.
Adına böyle de deseniz o rejim "cumhuriyet" de-';
ğildir. ;|
Çünkü "cumhuriyet akılcılıktır". "^
Ve "aklını kullanmayı reddederek" cumhuriyetr
kurulmaz. ,
• • •
Dogmalar din kaynakh olabilir.
Dogmalar gelenek kaynakh olabilir.
Dogmalar ırk kaynaklı olabilir.
Dogmalar etnik köken kaynaklı olabilir. 2
Dogmalar aşırı milliyetçılık kaynaklı olabilir. 3
Dogmalar seçkincilik kaynaklı olabilir. r,
Dogmalar ilericilik kaynaklı olabilir. -i
Dogmaların tek kaynağının din olduğunu san-'
mak yanılgıdır.
Aklı kullanmayı engelleyen her şey dogmadır. _^
Eleştirel düşünceyi yasaklayan her sistem dogil
maların ürünüdür. • ^
İnsanın var olma iradesini felç eden her uygula^"'
ma dogmadır. *
Insanların dinı olabilir, gelenekleri olabilir; ırkları,- •
etnik kökenleri, milliyetleri olabilir. Insanlar seçkin
olabilir. ilerici olabilir. insanların insan olmasında
köklerinin büyük payı vardır.
Dogma, bunlar değildir. :
Dogma, bunları "insan aklını kullanmamak için,'-
eleştirel düşünceyi reddetmek için, iradesini engel-''
lemek için" kesin kural yapmaktır.
Dogma, akılcılığın reddidir. f
Cumhuriyet ise akılcılıktır. ^
• • •
Cumhuriyet törenlerinde geçit resmi yapılırken •
kenarda töreni seyreden, elindeki küçük bayrağı
sallayan küçük çocuğa dikkatle bakınız.
Cumhuriyet o küçük çocukla var olacak, onunla,
yaşayacaktır. ',[
O küçük çocuğa aklını kullanmayı öğretiyor mu?
sunuz?
• O küçük çocuğa eleştirel düşünceyi öğretiyor/
musunuz?
O küçük çocuğa özgür iradesiyle yaşama fırsatı>
veriyor musunuz?
r
\
O küçük çocuğa "bilinciyle yaşama" ortamı ha-'.
zırlıyor musunuz?
Yanıtınız "evet" ise '
Siz Atatürk'ü anlıyorsunuz. '••
Ve ••'
Cumhuriyeti hak ediyorsunuz. «
Gölhan: Gelirdeki
dengesizlikten
ANAP sorumlu
,\NKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DYP Genel Baş-
kan Yardımeısı Mehmet
Gölhan. gelir dağılımdaki
dengesizlikten ANAP'ı so-
rumlu tuttu. Devlet İstatis-
tik Ensitütüsü'nün (DİE)
gelir dagıhmına ilişkin an-
ketinin kapsadığı 1987-
1994 döneminde ANAP'ın
5 yıl boy unca iktidar oldu-
ğunu kaydeden Gölhan.
~Bu adaletsizlikte.\.\AP'ın
daha fazla vebali var" dedi.
DYP Genel Başkan Yar-
dımeısı Mehmet Göihan.
dün düzenlediği basın top-
lantısında. Dev let İstatistik
Enstitüsü'nce yayımlanan
alt ve üst gruplar arasında-
ki gelir dengesizliğini gös-
teren anket sonuçlannı de-
ğerlendırdi.
Muhalefetin. anketle 54.
REFAHYOL hükümetini
"zengini daha zengin" yap-
tığı biçiminde eleştirdiğine
işaret eden Gölhan, denge-
sizlikteki ANAP'ın payının
DYP'den fazla olduğunu
öne sürdü.
"1987-94 dönemindeki
süreçte ANAP 5 yıl iktidar-
drdiyen Gölhan. "Burada
vebal varsa AN'AP'a aittir"
dıye konuştu. Enflasyoh'1
oranının düşmemesiniıV
;
yoksulu daha da yoksuf
yaptığını kaydeden GöP
:
îıan. "Normal bir seyirdir.'
Enflasyon düşmezse zengin'
tabaka daha da /enginle-;
şir"dedi.
Hükümetin, gelir dağılı-
1
'
mını düzelten önlemler al-'
!
maya çaba harcadığını sajf
vunan Gölhan. sosval dev^
let ilkesinin iş. eğitim. »ağ*s
lık alanlarında alt gelit
gruplarının desteklenmesijj
ni öngördüğünü dıle getir^,
di. " A
Gölhan. bunu sağlaya-,
cak araçlann başında kamü_
harcamalannın arttınlma-'
sının geldiğini vurgulaya-ı'j
1
rak hükümetin. sosval gü-rj
venlık ağının yurt genelin-!
de yaygınlaştınlmasını he^'
defİediğını bildirdi.
DYP"Genel Başkan Yar£
dımcısı Gölhan, eğitimde',
fırsat eşitliğinin sağlana--
mamasına ilişkin bir soru-r.
ya, "İmkânı olanlar paralv
pahalı okullara gidebüirier, \
gitsinler, devlet 7 milyona'
ulaşan ilkokul öğrencisiniri^
her türlü harcamasını üst- •
lenmiştir"karşılığını verdiw