Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15EKİM1996SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Başbakan'ın 'RP nesli, imam-hatipler ile Kuran kurslanndan yetişti' sözlerine tepki POIİTİKA GÜNLÜĞÜ
Erbakan iddiaları itiraf ettfANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş-
Ibakan Necmettin Erbakânm RP kongre-
s ı nde " RP'nin nesli. imam-hatip üseleri ve
Kuran kurslanndan geliyor" içerikh söz-
leri. eğınm çe\reierinde "Erbakan, iddi-
a l a n itiraf etti" biçımınde degerlendıril-
d ı Eğit-DerGenel Başkanı MustafaGa-
zakı. ımam-hatıp liselerinin yıllardır RP'ye
rsıılitan \etıştirdığıni belirtırken Öğretim
Üyeleri "Derneğı Genel Başkanı Prof. Dr.
Aİpaslan Işıklı. "İmam-hatip liselerinden
ıne/un olanların sayısı mevcut imam-ha-
tip ihtivacının çokçok üstündedir. RP'nin
amacıkendineyandaş)etiştirmektir**de-
di. Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Bal
d a sı\a>ilerin a>mazlık!3n kurtulmaM ve
TB.\İM"nin duruma el koyması gerekti-
grini söyledi.
Erbakan'ın. partisinin önceki giin >a-
pılan büyük kongresinde. "350'nin üzerin-
de imam-hatip okulu, üç bin Kuran kur-
su açtık. Bugünkü nesil işte o hamieler so-
nucu yetişti" biçımındekı sözleri. imam-
hatip lisesi \e Kuran kurslan tartışması-
nı yeniden gündeme getirdi. İmam-hatip
ortaokulları ve Kuran kurslannm konumu
nedeniyle 23 yıldır 8 yıllık zorunlu eğı-
tim yaşama geçirilemezken 15"inci Mil-
!i Eğitim Şûrasi'nda zorunlu egitımın ke-
sintisiz uygulanması yönündeki kararda
Mılli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlanı ta-
rafından askıva alındı. Önceki hükümet-
ler. muhalefetve eğitim eevrelerinin "Bu
okullarda RP sempafcanı gençler vetişti-
riliyor. Buna bir önlem alınnıalı" yönün-
dekieleştirilennekulaktıkarken"Bugenç-
ler hepimizin, hiçbirini ayıramayız. Bu
okullarda Atatürk ilke veinkılaplanna gö-
re eğitim verilivor"ı;örüş.ünü *av undu.
Milli Eğitim'Bakanlığı. 2000yılıhedef-
leri arasında meslekı ve teknık egitımın
vaygınlaştırılmasına öncelik \enrken tı-
caret\eturızm. endüstri meslek. kızveer-
kek teknik liselerinin yerıne imam-hatip
liselermın sav ıları arttmldı. İmam-hatip li-
selerinin savısı. 36"sı çok programlı lise
(ÇPL). 2'sısüper. 107'si Anadoîu\e464"ü
de düz ımam- hatıp lisesi olmak üzere
609'a çıktı. Divanet Işleri Başkanlığı'na
bağlı olarak açılan Kuran kurslannın sa-
yısı ıse 5 bıne ulaştı. Prof. Dr. Alpaslan
Işiklı. Erbakan'ın yıllardıryöneltılen eleş-
tirileri kabul ettığini vurgulayarak şugö-
rüşlerı dile getirdi:
"İmam-hatip liselerinden mezun olan-
lann sayısı mevcut imam \e hatip gerek-
siniminden çok fazladır. RP'nin amacı
kendisinevandaşvetiştirmektir. Devletola-
naklannı demokrasiyle ve devlet ciddive-
tivle bağdaşmavan bir biçimde kullan-
maktan kaçınmamışlardır. Açık ki böyle
bir tavir dine karşı da savgısızlıktır. Çün-
kü insanlann dinsel tercihleri. belli diplo-
malara göretoplumda iş ve çıkar sahibi ol-
ma>a göre belirlenemez. Belirfenirse, iki-
vü/lülük ve sahtekâriık galip gelmiş olur.
Herhalde ikiyüzlülüğe ve sahteciliğe kar-
şı olması gereken alan en başta inançlarla
ilgili olan alandır."
Kemal Bal. Erbakan'ın 8 yıllık zorun-
lu eğitime karşı çıkılmasının nedeninı
açıkladığını kavdederek -İmam-hatip li-
selerinin gerçek amacı imam ve hatip >e-
tiştirmek değildir. Burada öğretim gören-
lerin belli bir sivasi ideolojiye göre yetişti-
rildiği iddiası bi/im değil, başbakanın ken-
di ifadesidir*' diye konuştu. "Hocanın de-
diği gibi bu çocuklar, bir siv asi ideolojinin
askerleri haline geririlmemelidir" diyen
Bal. sıyasilerin aymazlıktan kurtulması.
TBMM'nınde duruma elko>masıgerek-
tığinı bildirdi.
Mustafa Gazalcı da Atatürk'iin ortaya
koyduğu bilımsel eğitim anlay ışından ödün
verildığinı \urgulavarakkuruluş.undan iti-
baren imam-hatip liselerinde mıiıtan bir
nesil yetiştirıldiğini sa\undu.
Gazalcı. "8 >üük zorunlu eğitim vaşa-
ma geçirilmeli ve gençler bu eğitimden
sonra gitmek isterlerse Kuran kurslarına
gitmelidirler. Kendi iradesinin dışında ço-
cukJarı belli bir anla>ışa göre vetiştirmek
vanlıştır. Erbakan'ın sözleri>le. RP'nin
ka>nağının bueğitim kunımlan olduğu ka-
nıtlanmış olu>or" dedı.
Çiller Eskişehir de
'Kimi
ezanın
kimi
laikliğin
sahibi'
BLLENTSARlOĞLt
ESKİŞEHİR -
Eskişehir'dekı DYP'li
beledıye başkanları
toplantısında "mücahit
Çiller" sloganıvla
karşılanan Başbakan
YardımciM \e Dışişleri
Bakanı Tansu Çiller. "Kimi
bayrağın ^ahibıdir. kimi
ezanın sahıbidır. kimi
laikliğin «.ahibidir" diyerek
rejim giUencesi \ermeye
çalıştı. Çiller. koalisyonu.
muhalefetin değil.
protokole uyulmaması
durumunda DYP'nin
yıkabileceğini. ancak \ar
olan koşiıllarda seçime
kadar hükümetin süreceğini
söyledi. Çiller. dün
Eskişehir'de partisinin 6.
belediye başkanlan bölge
toplantısına katıldı. Çiller.
Beledne Kültür
Vferkezı'nde RP amblemi
taşıyan bir kadının
kendisine verdiği çiçeklerle
Üarşılandı. Toplantıda
k
!
onuşan Çankın'nın
Bay ramören Belediye
Şaşkanı Bekir Tiizüner,
"Bütün partiler bizim
ya> rularımızdır. Bunların
İıepsi kucağımıza gelecektir.
Anamı/ başımızda" dedi.
Toplantıda. CHP'den
£tynlarak D^'P•ye katılan
Wan ilçesi Belediye
Başkanı İsmetŞanlı. DYP'li
başkanm sözlerine tepki
g^österdi. REFAHYOL'a
güvenoyu vermeyen
Eskişehir Millenekili
Demir Berberoğlu. parti
yönetiminin önensiyle
yaptığı kısa konuşmada.
"*Sa> ın genel başkanıma
bağjılığımı \eniliyorum"
sözlerine birkaç belediye
başkanınm alçak sesle
-Şerefsiz. Bunlara
inanılmaz'" eleştirileri oldu.
"Demokrasinin iki sacayağı
\ar" sözleri) le v ine gaf
yapan Çiller. Eskişehir'in
bir semtinden bahsederken.
"İlk geldiğim yerlerden biri
demokrasi beşiği olarak
gördüğiim Odunpazan'du""
görüşünü dile getirdi.
Llkede istikrar olmaması
durumunda demokrasinin
tehlıkeye gireceğini
söyleyen DYP lideri.
muhalefet partilerini
eleştirirken. "vıkım
miiteahhitlerinin yapay ve
hayali dosvalarla pazariık
yapıp, hiikiimet kurmaya
çalıştıklannı" ıddia erti.
Çiller. ANAP'tan geldiğini
savladığı dosya pazarlığı
için. "Buna ilk önce tozu
dumanı çıkanp. sonra da
kendisi hapşırmak derler"
değerlendırmesini yaptı.
ÇiU;r. merkezi hükümetin
yetlılerinin yerel
yönjtımlere de\redilmesini
önsJren refornıu
anhtırken. "Devletimiz bu
iilkmin birlik-beraberliğine
zatfli sahiptir. İnancın,
inacçlının hizmetinde
olacıktır. Ama devlet
kunmları, merkezi
hükimetin kurumlan
çöknüştiir" dedı. Çiller.
RE:
\HYOL hükümetine
vöreltilen rejım uyanlanna
v'art verirken. şunları
;ö>edi: "Kimi ba>Tağın
.ahnidir. kimi ezanın
•afınidir, kimi laikliğin
iahiıidir. Ajn avndır
)i»narın sahipleri zaman
anan. Ama DYP'in çatısı
ıltııda bunların İıepsi
a«tır."
Gürün:RPülkeyi
felaketegötürüyor
ALİER
DYP Istanbul Milletve-
kili Gencay Gürün, RP fel-
sefesinın ülkeyi felakete
doğru görürdüğünü öne sür-
dü. Istanbul Üni\ ersitesi
Hukuk Fakültesi öğretim
üyesi Prof. Dr. Hüsevin Ha-
temi. Başbakan Necmettin
Erbakanın "başbakanlığı-
nı sürdürvbümek için Ame-
rika'va itaatkâr olduğunu
göstermek zorunda bulun-
duğunu" belırtirken. Istan-
bul Ticaret Odası (İTO) Ba^-
kanı.Mehmet Yıldırım da
Erbakan'ın kongre konuş-
masını ınandıncı bulmadı-
gını söyledi.
ANÂP istanbu! İl Başka-
nıErdal Aksov ı.se Erba-
kan'ın kongre konu^ması-
nı tümüyle "ri\a" olarak
değerlendirdı.
Gencay Gürün yaptığı de-
ğerlendirmede. kimi iyim-
sergörüşlerin varlığına rağ-
men RP içın dile getirilen
"Iktidara geldiğinde İslami
söylemlerini bir >ana bıra-
karak ülke gerçekleri vö-
nünde politikalar izlemeve
başlayacak" yönündeki gö-
rüslere hiçbir zaman katıl-
madığını belirtti. Gürün. Er-
bakan'ın RP kongresinde
dile getirdiği. "Türkhe İran
olmavacak", "Şahshetlidış
politika izleven biziz~,"La-
ikliğin leminatı bi/i/" gıbi
bazı İslamcı yazarların bi-
le samimi bulmadığı söz-
leri ıçin ise "Avinesiiştirki-
şinin lafa bakılmaz" dedi.
Prof. Dr. Hüsey in Hate-
mi. Erbakan'ın kongre ko-
nuşmasında yeni bir söy-
lenı bulmadığını söyledi.
İslami yorumlanyla da ta-
nınan Hatemı, buna örnek
olarak Erbakan'ın Amerika
gezisi sırasında söylediğı
"Biz radikal İslamcı değil.
Barı'daki Hınstjv an Demok-
ratpartilergibiyiz" ve kong-
re öncesi söylediğı "Ata-
türk vaşasaydı RP'li olur-
du" sözlerini arıım>attı.
Mehmet Yıldırım i>e Er-
bakan'ı25 > ıldır 'anıdığını.
bir insanm 3 günde değiş-
mesinin rnümkün olmaya-
cağını ıfade erti. Yıldırım.
Erbakan'ın artık ANAP \e
DYP ovlarının peşinde ol-
duğunu sövledı. Hitler'in
de yüzde 15'lık oy oranını
arttırarak zamanla ıktidara
geldiğini anımsatan \ıldı-
nm. RP'nin gerçek yüzü-
nün ancak tek başına iktida-
ra geldiğinde görülebilece-
Sıni kavdetti.
ÇİZMEDEN YLKARI MUSA KART
Refah yeni hesaplaşmalara gebeANKAR.A (Cumhurivet Bürosu) - Refah
Partisi'nin 5. Olağan Kurulta>ı'nda "yaşlı-
lar"a karşı mücadele yürüten muhalifler lıs-
teyi delmev i başaramamalanna karşın. parti-
de yeni hesaplaşmalann ışaretini \erdiler. Mer-
kez Karar \ e Yönetim Kuru-
lu'na (MKYK) en düşük oy-
la gıren Genel Başkan Yar-
dımcısı AhmetTekdalgenç-
lerin genel merkeze tepki ola-
rak alternatif MKYK listesı
dağıttığı yolundaki haberler-
le ilgili olarak. "Demokra-
tik. si>asi bir platform içinde-
>iz. Demokrasive daha çok
alışmak zorundayız. Cençle-
rin isvanı varsa tabiidir* de-
ğerlendırmesini yaptı. Ahmet
Tekdal. MKYK seçimınde
en az oyla seçilen üye oldu-
ğununanımsatılması üzerine
de. "Çizilebilir. Sevmeven
adam çizebiiir'*açıklamasın-
da bulundu.
RP'nin önceki gün gerçek-
leştirdiği 5. Olağan Büyük
Kongresi'ninyankılan sürü-
yor. Genel merkezin bürün
teşkılatı seferber etmesine
karşın kalabalık, ancak coş-
kusuz geçen kongrede partide uzun süredır
varlığını hıssettiren lıderlikyarışı dasu vüzü-
neçıktı. Istanbul BüyükşehirBeledive Başka-
nı Tayyip Erdoğanıle Ankara Büv ükşehir Be-
ledı\e Başkanı .tlelihGökçekarasındakı lider-
lık yarışında ilk raundu Erdoğan'ın kazandı-
ğına dıkkatçekıidi. RP genel merkezi tarafın-
dan kongre dt\an başkanlığına Erdoğan'ın
aday gösterilmesi. partinin yanı sıra Ankara
İl Başkanlığı ıle de köprüleri atan Gökçekin
ANAP lideri, Başbakan'a Malatya'dan yanıt verdi
Yılmaz: Erbakan rüya görüyor
DÜRDANE KOCAOĞLü
MALATYA-ANAP Genel Başka-
nı Mesut Yıfanaz, *A.\AP, RP'ye ilti-
hakedecek" diyen Başbakan Necmet-
tin Erbakan'ın rüya gördüğünü söy-
ledi. Yılmaz, "BuriiyayıErbakan'dan
öncegörenler de oldu, ama hepsi hüs-
rana uğradr dedi.
Yılmaz. REFAH\DL'un ömrüyle
ilgili oiarak da "Bu çarşamba (yann),
olmazsa yılbaşından önce bu hükü-
met düşecek. \eni >ila varmadan ye-
ni hükünıet kurulacak" değerlendir-
mesini yaptı.
Cumhurba.şkanı Sökyman Demi-
rel ile birlikte Malatya'da Anadolu
tekstil fabrikalarının açılışma katılan
Yılmaz, daha sonra Kayısı Borsası 'nı
ziyaret etti. esnafla göriiştü, ANAP
Malatya ll Örgütü'nü de ziyaret etti.
Yılmaz, gazetecilerin sorulanm yamt-
larken Erbakan'a yüklendi. Yılmaz,
"Başbakan Erbakan, ANAP, RP'ye
itöbak edecekdedL Bu konuda nedü-
şünüyorsunuz" sorusuna şu karşılığı
verdi:
-Bu rüyayı Erbakan'dan önce gö-
renler de oldu. Hepsi hüsrana uğradı.
ANAP halkı kucaklav an tek partidir.
ANAP, milliyetçi, muhafazakâr, sos-
>aJadafctçi,überalekon«mivisa\unan,
rtim vatandaşlan kucaklayan. Türki-
ye'ye çağ atlatan bir partidir. RP ise
üç aylık ikridannda sınıfta kalmıştır.
Erbakan, karşısında tek engel olarak
ANAP'ı görüyor."
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'tn
memleketi Malatya'da Demirel'le bir-
likte çeşitli açilışlara katılan Yılmaz.
beklediği iigiyi göremedi.
Y'ılmaz'a. herhangi bir karşılama
yapılmadığı gibi konvoy da eşlik et-
medi. Yılmaz, burada halka hitapeder-
ken hükümete yüklendi. Yılnıaz, Er-
bakan'ın muhalefette söyledifi her
şeyin tersini yaptığını, halka verdiği
sözleri tutmadığmı dile getirdi.
yenilgisi olarak yorumlandı. Kongrenın tünı
hazırlıklannı sürdiirmesıne karşın, RP lideri
ıNecmettin Erbakan'ın kongrede vaptığı ko-
nuşmasında kendisine dönük kısa bir teşekkür-
le yetınmek zorunda kalan Gökcek'in nasıl
bir tavır alacağı merak konu-
su oldu. Kongrenin bitmesine
az bir süre kala kürsüye gele-
rek kısa bir konuşma \apan
Gökcek'in. Erdoğan'a yöne-
lik bazı olumlu cümleler kul-
lanarak. aralannda yarış olma-
dığına ilışkin ızlenim yaratma-
\a çalışması. bir taktik olarak
değerlendinldi. Buna karşın.
en son olarak Hürrıy et gazete-
sı köşeyazan EminÇölaşan'la
sert bir tartışmava gıren Gök-
cek'in. daha önce de sergıledı-
ği benzer ta\ ırları nedeniyle
itici bulunduğu \urgulandı.
Kongrenın bir gün öncesin-
de parrınin yayın organı olarak
nıtelendırilen Milli Gazete'de
bir röportajını \a\imlatarak,
Çölaşan'la tartışmava girdijı
için partilılerden özür dileven
Gökçekin, varattığı ka\gacı
izlenimi sılmeş i başaramadığı
kavdedildi
ŞJFIS. NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
RP Kongresinde Erbakan'ın
konuşması farklı şekillerde yo-
rumlanıyor. Bazı gazeteci arka-
daşlar, RP kongresindeki hava-
yı ve Erbakan'ın laiklik üzerine
sözlerini, yeni ve önemli bir ge-
lişme olarak yorumluyorlar. RP'nin
Islamcılığının artık süs haline gel-
diğini söyleyenler bile var.
Aslında bu söylenenler yeni
değil, uzunca bir süredir RP'nin
birçizgi sapması içine girdiği öne
sürülüyor. Erbakan ve arkadaş-
lannın siyasi büyümeye paralel
olarak değişik bir üslup kullandı-
ğını biliyoruz. Bundan 7 sene ön-
ce, 1989 genel seçimleri sırasın-
da seçim sloganlarına ve propa-
ganda kampanyalanna yansıyan
bu değişik görüntü, her adımda
biraz daha geliştirilerek sürdürü-
lüyor.
1994 kurultayında Erbakan'ın
yaptığı konuşma. Bahri Zengin
tarafından geliştirilen "çok hu-
kuklu toplum" tezini savunuyor-
du. Çok hukuklu toplum tezinin
ana teması. herkesin kendi seç-
tiği hukuk sistemi içinde yaşaya-
bileceğini savunan ütopik, fakat
karşılıklı hoşgörüyü içeren birtez-
di.
Erbakan, 1994 kurultayında ve
onu izleyen basın açıklamalarm-
Erbakan İslamcılıktan Vaz mı Geçti?
da da Atatürk ve laiklik konusun-
da benzer sözleri söylemişti.
"Gerçek Atatürkçü biziz, laikli-
ğın gerçek savunucusu biziz,
ama Türkiye'de laiklik yo/c"diye-
rek bu düşüncelerini dile getirmiş-
ti. Geçen kurultaydan bu yana
iki sene geçti. Erbakan şimdi baş-
bakan. Kendisine devlet içinde yer
arıyor. Bu arayış. daha önce bö-
lük pörçük dile getirdiği uzlaş-
ma yanlısı fikirlerini, daha da be-
lirginleştirmesini gerektiriyor. Böy-
le yapmazsa. hükümetin başına
bile geçse, devlete muhalif bir
güç olma görüntüsünü ortadan
kaldıramayacağını biliyor. Bu ne-
denle orduya ve bürokrasiye sı-
cak gelecek vurgulan ön plana çı-
karmaya ihtiyaç hissediyor.
Erbakan'ın konuşması dikkat-
le izlenirse, bütün uzlaşmacı te-
malannarağmenanahattını de-
ğiştirmediği görülür. Unutmamak
gerekir ki RR siyasi islamcı akı-
mın Türkiye'deki yasal partisi. Bu
gerçek değişmedi. Değişmesi de
mümkün değil. Çunkü RP'yi RP
yapan onun siyasi Islamcılığı.
Erbakan ve arkadaşlarmda
farklı olan ne? Farklı olan Türki-
ye'de siyaset yapıyor olmaları ve
geniş kitlelere seslenme olanağı
bulmaları. Türkiye gibi Müslü-
manlann çoğunlukta olduğu ül-
keler içinde en gelişmişlerden bi-
risinde siyaset yapmak ve bü-
yümeyi hedeflemek. farklılığı ge-
rektiriyor. Türkiye, çağdaşlaşma
yolunda epeyce mesafe almış
bir ülke. Neredeyse 200 yıllık bir
demokratikleşme kavgası ve bu
kavganın yarattığı bir modern-
leşme birikimine sahip. İşte bu
farklılık ve gelişme. Türkiye'deki
siyasi islamcıları değişik mesaj-
lar vermeye ve değişik yollar ge-
liştirmeye zorluyor.
Şevki Yılmaz gibi isimlerle
Türkiye'de büyük bir parti yara-
tılamaz. Böylesine radikal bir gö-
rüntü, RP'yi içinde bulunduğu
zorluklardan daha da büyük zor-
luklara sokabilir, Bu nedenle Şev-
ki Yılmaz gibi isimler parti yöne-
timine giremediler. Ancak unut-
mamak gerekir ki Şevki Yılmaz,
Erbakan'ın milletvekilliğine seç-
tirdiği bir islam radikali.
Aynca gerçek islamcılığın ne ol-
duğu da çok tartışmalı. Her İslam-
cı. kendi ülkesinin geleneklerine
ve geriliğine göre bir çızgi oluş-
turuyor ve buna islami diyor. Su-
udi Arabistan'daki uygulamalar
islami değil denebilir mi?
RP'nin çizgisi neden İslami de-
ğil ki? RR iktidan tamamen ele
geçirdiğinde kendince bir islami
düzen kurmaktan vaz mı geçti?
Kendi olanakları içinde, gücü
yettiği yerde islamcıların genel
ilkelerine uygun işler yapmıyor
mu? Hâkim olduğu bütün bele-
diyeler. uzanabildikleri her yerde
içki yasağı koymuyorlar mı? Ka-
dınların örtünmesi propaganda-
sından vaz geçtiler mi? Erkek
egemen uygulamalan terk mi et-
tiler? RP İslamcı değilse, dünya-
nın dört biryanında İslamcı bir dü-
zen kurmak için mücadele eden
örgüt. parti ve gruplarla daya-
nışmasmı nasıl izah edeceğiz?
Suudı Arabistan'dan iran'a.
iran'dan Libya'ya kadar bütün
islamcı devletlerin Türkiye'deki en
sıcak dost ve yol arkadaşı RP'li-
ler ve Erbakan değil mi?
Bütün bu söylediklerimden
RP'nin bunlardan hiç farkı yok
demek istediğim anlaşılmasın.
RR Türkiye koşullarına uygun ve
kendisini buna uydurmaya çalı-
şan bir islamcı parti. RP. Türki-
ye'nin gerçeği.
RP'nin merkezi politikalara kay-
dığı iddiasına gelince: Türkiye'de
siyasi islamcılar. her zaman sa-
ğın muhafazakârlığınataban oluş-
turdular. Geçmiş dönemdekı bü-
tün anti-komünist saldırıların mi-
litanları siyasi islamcılardı. Türki-
ye, baskıcı ve anti-demokratik
biranlayışla yönetildiği için siya-
si İslamcıların. sağ partilerle cid-
di bir sorunu olmadı.
Kürt sorununda da birtavır de-
ğişikliğinden söz edilemez. Er-
bakan. yıllardır Kürt sorununda
devletçi çızgiye destek verdi.
Esas çizgisi bu. Kürtlerin yoğun
olarak yaşadığı bölgelerden aldı-
ğı yüksek oylar onu zorluyor. Kit-
le tabanındaki tavır değişikliği,
RP'yi bu konuda eklektik birçiz-
gi izlemek zorunda bırakıyor. Hü-
kümetin başına geçince. asıl çiz-
gisini vurgulamış oldu. Bu konu-
da da ciddi bir değişiklik yaptığı
söylenemez.
RP değişiyor. Siyasi İslam, bü-
yüdükçe Türkiye gerçekleriyle
daha çok yûz yüze geliyor. Ama
bu İslamcı ıdeolojiden ve siyasi
hedeflerinden vaz geçtığı an-
lamına gelmiyor.
••>
HİKMET ÇETtNKAYA
Pilavoğlu, Erbakan vs
1969 sonbahanydı...
Bozcaada'da sürgünde olan Ticaniler tarikatı şey-
hi Kemal Pilavoğlu. şarap sanayicilerine dava aç-
mıştı.
Diyordu ki:
"Üzüm bağlannı söküp, şarap fabrikatörlerinin hak-
kından geleceksiniz..."
Kemal Pilavoğlu iktisatçıydı. Bozcaada'ya adım
attığında ne fırın vardı ne de pastane. Ekmek, Ge-
yıkli'den teknelerle geliyordu. Kış aylannda ise de-
niz kabardığı için tekneler adaya gelemiyordu.
Ankara çevresinde yoğunlaşan Ticaniler, Pila-
voğlu'nun yanına gelip elini eteğini öpüp 4-5 ay
adada kalıyoriardı. Atatürk heykellerini 'put'olarak
gören Ticaniler, onları kırdıkları için tutuklanıyorlar-
dı.
Ben 1969 sonbaharında genç bir gazeteci ola-
rak Bozcaada'ya indiğimde kara sakallı. kara cüb-
beli Ticaniler'i görünce oldukça tedirgin olmuştum.
Bozcaada'da bir hafta kaldım ve "Üzüm, Şarap ve
Efendı" adh yazı dizisıni hazırladım.
Kemal Pilavoğlu, akıllı biradamdı. Hem sürgün-
deydı hem de iş yapıyordu. Önce ekmek fabrikası
kurmuş, ardından şarap sanayicilerine savaş aça-
rak 'pekmez' üretımini gerçekleştirmıştı.
Ben, Cumhuriyet'te yayımlanan dizi yazımda ve
daha sonra haberlerimde "Atatürk ve Cumhuriyet
düşmanı Pilavoğlu" demiştim. Beni mahkemeye
verdi; yargılandım. Mahkemede benı 'acemigaze-
tec/'olarak suçladı ve şöyle dedi:
"Ben Atatürkçüyüm, bu delıkanlıyla Cumhuri-
yet'i ve onun ılkelerini tartışmaya hazırım..."
Yargıç bunun üzerine Pilavoğlu'na sordu:
"Atatürk ilkelerine saldıran siz değil misiniz?"
Pilavoğlu:
"Ben Atatürk'e değil, heykellerinesaldmyorum..."
Dava sonunda ben beraat ettim...
• • •
Bugün şerıatçı kesımın bir bölümü, tıpkı Pilavoğ-
lu gıbi sıkıştıklarında şöyle derler:
"Biz Atatürkçüyüz. Gelin sizinle Atatürk'ü tartı-
şalım."
Başbakan Necmettin Erbakan, önceki gün RP
Büyük Kongresı'nde "Türküm, laikim ve Atatürk-
çüyüm " deyip ekliyordu:
"Bazı çevreler, RP'nin karşısına laiklik, Atatürkil-
keleriyle çıkacağını zannediyorlar. Birtakım devrim
yobazları var. Erkekseniz gelin konuşalım, neymiş
şu Atatürk ilkeleri..."
Bu söylem yeni değildir. Kimi tarikat şeyhleri sı-
kıştıklarında, aynı şeyleri söylerler yıllardır:
"Neymiş Atatürk ilkeleri, gelin tartışalım... Bun-
ları söyleyenler laikyobazdır..."
Aslında Erbakan'ın söyledikleri yıllar önce de söy-
lenmiştir kimi RP'liler tarafından.
Şöyle denilmiştır:
"Laikyobazlar, dın düşmanıdır..."
Aynı şeyleri tarikat şeyhlerini savunanlar da yine-
lemişlerdir:
"Hocaefendimizin İslam dinini ve Türk kültürü-
nü yaymaktan başka bir suçu yoktur.."
Sonuç?
Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti bugünlere
gelmiştir...
• ' -• • • • • •• •
Kürsüde bir adam...
Sarıklı ve beyaz giysiler içinde...
Adam durmadan ağlıyor. Yani, karşısındakilere acı
çektiriyor. Onu dinleyenler ise o adama acıyor...
Bu sevgi değil acıma!..
Acaba bu adam neden sürekli ağlıyor?
Aslında ağlamıyor. karşısındakilere öyle geliyor...
Bu bir hastalık. Tıp dilinde adı şu: Pseudobul-
ber Paralazi...
Beyin damarlarının kireçlenmesi. gözyaşı bezle-
rinin üzerindeki kontrolü yok ediyor. Böylece sık sık
ağladığı izlenimi veriyor. Aslında 'ağladığtnı'sanö\-
ğımız kişi ağlamıyor.
Bu hastalık tarikat şeyhlerinde ve 'dinipolitikaya
alet eden' çıkarcıların tümünde gözlenıyor. Ad ver-
meyeceğim ama 'din bezirgânlan'nın bazılan, bu has-
talığa yakalanmış görülüyor...
Beyin damarlannın kireçlenmesi, insanlarda unut-
kanlıkda yapıyor...
• • •
Kimi şeriatçı yazarlar, RP Büyük Kongresi'nden
pek hoşnut görünmemişler.
Bakın. Abdurrahman Dilipak dün neler yazdı:
"Bu kongrede RP 'nın hiçbir alameti farikası yok-'
tur. Israilsadece kınandı. Dünya Müslümanlarından
satırarasındasözedildi. RP, artıkmerkezsağda kit-
le partisi olmaya doğru hızla kayıyor.
RP delegelen de disiplinli hareket ediyor. Öyle
tekbir, Allahu Ekber diye bağıran falan yok. Ezan
sadece Istiklal marşmın devamında gizli. Atatürk,
bayrak ve Erbakan. Kongrenin üç imajı bunlar.
Kongreden çok, bir şenliği kutlamaya benziyor."
Ditipak. bundan sonraki kongrenin görkemli geç-
meyeceğine değinip, şöyle diyor:
"Hani darbe teşebbüsü olur da Erbakan tankın
üzerine fılan çıkar da (!) öyle bir şey olursa bu coş-
ku aşılabilır..."
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya <u Planet.com. TR
Şeriatçı basının kongredeki
İakıyye' mhatsızlığı
Istanbul HaberServisi-Re-
fah Partısı'nın (RP) iktıdar-
da gerçekleştırdiğı ilk kong-
re olan 5. Olağan Kongre-
si'nde. Necmettin Erba-
kan'ın "V dönüşleri yine-
lenince. şeriatçı basın "ta-
kıyye'den duyduklan rahat-
sızlığı haber vevorumların-
da dılegetırdıler.
Şenatçı kesımin en radikal
\a>ın organı olarak bılinen
Akitgazetesinın vazarların-
dan Abdurrahman Dilipak
"Hangi Erbakan" başlıklı
yazısında "RP kongresinde-
ki dev Atatürk posterinin göl-
gesinde Erbakân'ıalkışlavan
sakallı, sanklı. şeriatçı Âta-
türkçülersizeuvumluvesağ-
iik.li biryapı gibi mi gelivor?"
dı\e bir soru yönelttikten
sonra şöyle devam etti:
"Bu kongrede RP'nin hiç-
biralameti farikası voktu. İs-
rail sadece kınandı. Dünya
fnüslümanlanndan satırara-
sındasözedildi. RParOk mer-
kez sağda kitlf partisi olma-
va doğru hızla kayıvor. RP
delegelen de disiplinli hare-
ket edivor. Öv le tekbir. Alla-
hu ekber dive bağıran falan
>ok. Ezan sadece İstikial Vfar-
şı'nın devamında gizli. Ata-
türk, bayrak ve Erbakan.
Kongrenin üç imajı bunlar.
Kongreden çok bir şenliğc.
kutlamava benzhor.'*
VeniŞafakta ise ÖmerÇe-
lik "RP: Yurttasulh.cihan-
da sulh" başlıklı yazısında
RP kongresini eleştirerek şu
görüşlere >er \erdi: "Bu
kongrede olmayan şey ide-
olojndi, programdıve RP'nin
şimdive kadarkendini tanım-
ladığı sivasi mevzivdi. Her
fürlü ara> ışı boğuntuva geti-
recek kadar tar olan sey ise
imajdı. Bütün bir kongrebo-
vunca sövlenilenleri topladı-
ğınız zaman •milli birlik ve
beraberlık" formülününöte-
sinde elinizde bir şev kalmı-
vor. Başbakan. olağanüstü
birsav unmaga>reti içerisifl-
de sövlemini hedefi bile tam
anlaşılamavan dengeler üze-
rine kurguiamıştı."