Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15EKİM 1996SALI
HABERLER
K a r a A f r i k a ' n ı n D î b i / 3
'Atatürk entelektüel, Mandela değil'Türkiye Masası
Sorumlusu Villiers:
• Mandela 'nın Atatürk
ödülünü reddetmesi
geride kalmış bir
durumdur. O dönem
devlet başkanı değildi.
• Türk Hava Yollan'nın
ekim sonunda direkt
seferlere başlayacak
olması, ekonomik
ilişkileri arttıracak.
• PKK bir terör
örgütüdür. Bu konudaki
düşüncemiz nettir.
Org. Karadayı
bugün Çin'de
• PEKtN(AA)-
Geneikurmay Başkanı
Orgeneral Ismail Hakkı
Karadayı. bugün özel bir
uçakla Malezya'dan Çin
Halk Cumhunyeti'nin
başkenti Pekin"e gelecek.
Orgeneral Karadayı,
Pekin'de bulunduğu süre
içinde. Çin Cumhurbaşkanı
Jiang Zemin. Savunma
Bakanı Chi Haotian ve
Genelkurmay Başkanı Fu
Quanyu ile görüşecek.
Daha sonra Şian, Şangay
ve Guilin'e geçecek olan
Orgeneral Karadayı,
Şian'da askeri okulu,
Şangay "da da deniz iissünü
ziyaret edecek.
Meclis sıraları
üniversitelere
• ANKARA(AA)-
Yenilenecek olan TBMM
Genel Kurulu salonu.
inşaatı yapacak olan Emlak
Konut'a teslim edıldi.
TBMM Başkanı Mustafa
Kalemli. Meclis'in gelecek
yil açılışını bu salonda
yapmak istediklerini
belirterek "Size biryıl dahi
süre vermiyorum. 24 saat
çahşmak az gelıyorsa 25
saat çalışın" dedi. Genel
Kurul salonundaki mevcut
sıraların üni\ersitelere
gönderilecegini kaydeden
Kalemli. "Kimse nıerak
etmesin. Salondaki tüm
antikalar da korunacak"
diye konuştu.
Ankara Barosu
seçimleri
I ANKARA (ANKA)-
Ankara Barosu Başkanlıgı
için 19-20 ekim günlerinde
yapılacak genel kurul
öncesinde Demokratik Sol
AvukatlarGrubu. Ünsal
Toker'i aday gösterdi.
Ankara Barosu başkan
adayı Ünsal Toker. yaptığı
yazıh açıklamada genel
kurula "Demokratik Sol
Avukatlar", "Meslekte
Bırlik". 'Demokratik
Birlık" ve "Çağdaş
Avukatlar" olmak üzere
dört grubun katılacagını
belirtti.
Eğil'de
heyelan: 5 ölü
• EĞİL(AA)-
Diyarbakır'ın Eğil
ilçesinde dün saat 16.30*da
olan toprak kayması
sonucu. devriye göre\i
yapan askerler, göçük
alîında kaldı. Meydana
gelen göçükten. 7 asker \e
korucu yaralı olarak
kurtanldı. Yaralılar.
Diyarbakır Askeri
Hastanesi"nde teda\ i altına
almdılar. Göçük altında
kalan gü\enlik
görevlilerinden Jandarma
erler Kadir Argun. Adem
Ovar. Çağdaş Şimşir \e
geçici köy korucusu
Mehmet Uzan'ın cesetleri
çıkanldı. Göçük altında
kalan jandarma teğmen
Ahmet Kara'nın
hayatından ümit kesildiği
belirtıldi.
Türbanlı yargıç
tartışnrası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hâkimler \ e
Savcılar Yüksek Kurulu
(HSYK). bir süre önce
kura çeken türbanlı
yargıçlar Hülya Gerçeker
ile Emine Uçar'ın, sicıl
durumlannı dün
görüşmeye başladı. Yüksek
kurulun öğleden sonraki
toplantısına Adalet Bakanı
Şevket Kazan katılmazken
geç saatlere kadar de\ am
eden toplantı sonrasında
açıklama yapan kurul
üyeleri, türbanlı yargıçların
sicil durumlannın
gündemealınıp
tartışılmaya başlandığını.
ancak henüz bir karara
varamadıklannı belirttiler.
MUSTAFA BALBAV
H
atfield alanı. Pretoria'da genç-
lerin buluştuğu yerlerin başın-
da geliyor. İlk bakışta A\ rupa
şehirlerindeki "eski kent"
alanlannıanımsatıyor. Çevre-
de. tabloyu andıran özenli binafar. alt kat-
lan. bar. restoran. cafe... Güzel bir ışıklan-
dırma. sokakgösterilenne. konserlerineuy-
gun bölmeler...
Üç akşamüzerini burada geçirdim...
Bahann da kalkısıy Ja oisa gerek. cı\ ıl cı-
vıldı...
Burayı hele bir ekim sonunda görmeliy-
mişim... Öyle dediler...
Uç gün boy unca buradakı eğlence yerle-
rine gelen tek siyaha rastlamadım. Arada.
alanın ortasından geçiyorlar. biraz oyalanı-
yorlarama, benimseyip kalmıyorlar.
Yinegüneşlibirakşamüzen...Geçengü-
nü günlüğe dökme>e çalışıyorum... Sık
rastladıgını görüntülerden bıri... Yakasında
kocaman bir yıldız. Siyah birbezin üzerin-
de... Rengi gümüşü anımsatı>or. Pek çok
yerde rastladım. Ama soramadım. Hatfi-
eld'de biraz daha rahatım.
Özür diley ip sordum:
-Bu vıldıznedir?
Başını biraz yukarı kaldırdı. göğsünü ha-
fif şişirdi:
- Church. church...( Kılı-
se... Kilise...)
Meğeraıt olduklan kılı-
senin amblemiymiş...
Büyük çoğunluğu \ıl-
dız. Kimılennde güvercı-
ne benzer bir kuş motıfı ..
Ister istemez. dızi y azısı-
nın ilk günü vurguladığım
Kenyatta'nın sözü aklıma
geldi.
Güne> Afrikagezımın ı-
ki günlük bölümü biraz
resmiydi. Sırasıyla. Sovve-
tan Gazetesi'nin Editöru
Themba Molefe. Sunda>
Independent Gazetesi'nin
Editörü John Battersby.
Johannesburg \Vitwaters-
rand Üniversitesi'nde Prof
Tom Lodge. Güne> Afrika
Ünıversitesi'nden Okut-
man DirkKotze\e Dışişle-
rı Bakanlığı Türkiye Ma-
sası Sorumlusu Delina dı?
Villiers'le konuştum.
Önce görüşmelerden çı-
kardiğım genel sonuç:
- Irkayrımı gibi savunul-
ması olanaksız bir yükün
üzerlerinden kalkmış ol-
masının rahatlığı içindeler.
- Ekonomide ve sosyal
kaynaşmada işlerinçok iyi
gitmediğinin ayırdındalar.
Ancak. "yılların getirdiği
sorunların kısa sürede ço-
ztilmesinin güçlüğü" ge-
rekçesı birincı dayanaklan.
- Gelecekle ılsilı tıenel
Kilise
amblemi
Afrika'da kimi
sivahlar bağb
olduklan kilisenin
amblemini vakalanna
rozet olarak
takıyorlar. Buna
rozetten çok,
"madalyon" denıek
daha doğru olur.
Suncity. Pretoria'ya iki saat uzaklıkta bir "ha\al şehir". Yüzlerce kuıııar makinasının bulunduğu eğlence nıerkezi,
diinya güzellik yanşmalarına e\ sahipliği yapmakla da ünlü.
bir iyimserlik var. Temel endişe. ülkeye yo-
ğunlaşan siyah göçü. sayılan şimdilik bin
dolavında da olsa. beyazİann ülkeyi terket-
me eğılimi içine girmesi...
Sowetan Gazetesi'nin yazı işleri birimı.
tipik birgazete... Çevrede arşi\ dolapları.
üstleri yanları kitap-yayın dolu. Çok dü-
zenli olmayan masalar... Salonda on kişi
var, Cç-dördüvargücüvleçalışıvor. oradan
oraya kosuşturuyor. Ötekilerden kımıleri
sandalyeye poposunu yaymıs bulmaca çö-
züvor. kimileri telefonda...
Editörün bir masa iki sandalvenin zor
sığdığı odasmda sohbet edi>oruz. Molefe.
beyazİarın biraz daha sorumluluk alması
gerektiğıni düşünü>or.
"80 \ ıldır süren bir uv gulamanın izlerini
hemen ortadan kaldırmakolanaksız. Birin-
ci sorun insanların bannma gereksinimle-
rinin karşılannıası. Mandela vönotinıinin
hazırladığı >eni programa uluslararası ku-
ruluşlar da destek \erirse. 2000 yılına dek
temel sorunlar çöziimlenmiş olur" dı\or.
Molefe başta Sovveto olmak üzere. si-
yahların yoğun yasadığı \erlerde sorunla-
nn henüz çözümlenmediğini vurguluşor.
Battersbv "le görü^memiz ise Türkiye'nin
turizmdeki yeri ile başladı. Geçen temmuz
ayında Marmarıs'teymiş. Merhaba. teşek-
kür ederim gıbi Türkçe sözcükleri arada
bir yineledi. L'zun yıllar Kudüs'te gazete-
cilik yapmış. Türkı\e')i tanışor.
Battersby'nin verdiği rakamlara göre.
Mandela yönetimi döneminde çevredeki
fakirülkelerden Günev Afrika Cumhurive-
tı'negelen sıvahların :>a\iM üç mıKonuge-
çiyor.
İşsızlik ise ürkütücü boş utlarda. Yüzde
40...
Battersbv nın değerlendırmesi >öyle:
-Afrika llusalKongresi(ANC)iktidara
hiç zorlanmadan geldi. Bu. önceki mücade-
le dönemiv le zıt bir durum. Ancak. tutun-
ması için ekonomiye hakim olması gereki-
yor. Önümüzdeki dönemin birinci sorunu.
ülke ekonomisinin yönlendirilmesi ola-
cak..."
Hemen başarı beklenmez...
Prof. Lodge'la üni\ersitedeki odasında
kitap yığınlan arasında görüştiık. Masada-
ki kitaplann bırkısmını yan tarafa ko> un-
ca > üzünü görebildim.
~Be>azlara daha büyiik sorumluluk dü-
şüyor. Daha fazla \ergi ödenıeliler. Fatura-
ya katılmalılar" divor.
Prof. Lodge'un san^ın tipik bir bevaz ol-
duğunu vurgulayalım.
Hemen başarı beklemenın yanlış olaca-
ğını vurguluvor. Değerlendirmesı şösle:
"Beyazlar hiikü'metten çekilmekle hata
ettiler. Bunu herhangi bir haklı gerekçeye
dayandıramazlar. Bu dönemin sorumlulu-
ğu sadece Mandela yönetiminin üzerine bı-
rakılmamalıydı. Şunu herkes kabul etmeti
ki, şu anda sivahların temel sorunu, i>i eği-
tilmiş olmamaları..."
Demokrasi sancısı mı?
Bu Afrika ülkelerinin türnünde >.ar. Gü-
ne> Afrika Cumluıriyeti'ni (GAC) biraz da
bulunduğu coğrafvavla birlıkte değerlen-
dirnıek gerekivor..
Kotze ile görüşmemiz d^ "Türkiyegezi-
siyle™ başladı. Geçen avlarda Ortadoğu
Teknık LJni\ersitesi'nin uluslararası top-
lantısı için Ankara'ya gelmiş. Kotze
GAC'ııı bugünkü görünümünü şöyleözet-
lıyor:
"Celeneksellikle modernlik arasındaki
dengey i tutturma çabası..."
Anay asanın henüz oturmaması. \erel li-
derlerin etkınliğinin sürnıe?ı ve bunu daha
da artırarak devam ettırnıe istemleri, sivah-
ların gelir düzevinin düşük olması. bir an
önce be> azlar kadar ıv i >aşama_\ a başlama
özlemlerı temel sorunların başında geliyor.
Kotze GAC'daki demokrasıv ı yeterli bul-
mavanlara şu >oruy u y önelttığıııı söy lüyor:
"Afrika*da denıokrasisi mükemmel kaç
ülke gösterebilirsiniz?"
GAC'ııı dünyadaki verını alma stratejı-
sinı de şöyle özetliyor:
"A\usfralva. Hindistan. Malezy a, Singa-
pur hattıyla bir kuşak oluşturma..."
Kotze. verel lıderlerın. kabıle reislennin
etkınlıklerinin kınlamamasının çağı yaka-
lamada sorun oluşturduğunu vurgularken.
koıuı bir yerde Atatürk-Mandela karşılaş-
tırmasina geldi.
"Çok fark var" dey ıp devam ctti
" Mandela senıbol. Popüler bir lider. Tüm
dünyada tanınıyor. Ancak. Mandela'nın
yepyeni bir ülke yaratmahedefi olduğusöy-
lenemcv. Atatürk. sadece ulusal kurtuluş
sa\a>ını kazannıış bir asker değil. Ülke ku-
ran bir lider. Benim önem verdiğim bir ay-
rım da şu; Atatürk entelektüel. Mandela
değil..."
Türk Hava Yolları...
GAÇ Dışışleri Bakanlığı. Başkanlık Sa-
rayı'nın hemen yanında. \üksek tepede.
geniş bahçelerin ortasında...
Saray ve çevresı beyaz yönetim döne-
minde yapılmış. Kolonyal bir vapı. Şimdi
Mandela oturuyor.
Binanın ıçı de yüksek sütunlan. işleme-
li bölümleriy le Av rupa havasını yansıtıyor.
Villiers'ın odasında ilk dikkatı çeken du-
vardaki Moskova'yı anlatan poster. Tepe-
sinde. "Moskova'yı seviyorum" vazıyor.
"Seviyorum" sözcüğü kalple anlatılmış...
Kızıl Mevdan'da herkes birseyler satıvor.
satın alıyor.
Arkada askerler kaz adımla yürüyor.
Kremlın Sarayı'nın kubbeleri...
\ılliers'ın son yurtdışı görevi Mosko-
va'vmiş.
Villiers öncelikle. ikibin y ılına dek plan-
lanan yenı kalkınma hedefinden söz ettı.
Yıldabir mılyonkonutun yapılması hedef-
leniyor.
"Gelinen nokta küçümsenemez" dey ip
devam etti: "Seçimle gelmiş bir hükümet
var. Bu süreçte herhangi bir
olumsu/luk yaşaıımadı. Bu-
gün karşüaşılan sorunlar ise,
temeldeçözüm sürecinin baş-
lanıasından kaynaklanıyor.
^erel yönetimlerin güçlü ol-
ması olumsu/luk değil. Onlar
bi/iııı kırsal alanımı/da ya-
şayan insanlar. Tabii ki diile-
rini de konuşacaklar. 11 res-
mi dilden dokuzu yerel. Şim-
di rahatlıkla dillerini konu-
şuyoriar. geleneklerine bağlı
olarak yaşamlannı sürdürü-
yorlar."
\illiers. dünyadaki olu-
şumlarıntümüyleilgılendik-
lerini. Afrıka'da öncü güç
olarak bölgesel ışbirliğinin
de güçlendırildiğıni vurgu-
larken konu Türkiye'ye de
geldi. Işte Türkiye ile ılgıli
değerlendirmeleri:
- Asy a ile Av rupa arasında
köprü. büy ük potansiyele sa-
hip bir ülke...
- llışkılerimiz istenen dü-
zeyde değil...
- Sürmekte olan silah am-
bargosunun yakın gelecekte
son bulacağını sanıyorum.
- Mandela'nın Atatürk
ödülünü reddetmesi geride
kalmış. bir durumdur. O dö-
nem dev let başkanı degildi.
- Türk Hava Yolları'nın
ekim sonunda direkt seferle-
re başlayacak olması. ekono-
mik ilişkileri artıracak.
- PKK bir terör örtrütüdür.
Bu konudaki düşüncemiz nettir.
Gökkuşağı ülkesi...
GAÇ'ı tanıtan yayımlar şu tanımlamayı
çok sık kullanıyor:
"Gökkuşağı ülkesi..."
Gerçekten birdizi renk birarada... Biraz
da "zorunlu"olarak birarada yaşayan in-
sanlar yıHarca birbiriyle "sorunluydu".
Siyahlarla beyazlar. siyahlarla siyahlar
karşı karşıya...
Düny a doğal olarak siyah-beyaz aynlığı-
nı ön plana çıkarıyor ama. sıyahın siyahla
çekişmesinin sonuçlan da çok acı. Örnegin.
sadece Zulu bölgesinde. Zulularla Mande-
la'nın kabilesi Koza'lar arasındaki catış-
malarda ölenlerin sayısı onbinlerle ifade
edıliyor.
Uzun yıllar yaşananacılannardından bu-
gün herkes birarada yaşamanın koşullarını
olıışturmakta hemfikir görünüyor.
Çadırınınçevresinde 13 karısınaayrıay-
n küçükçadırlarkurduranZuluKralıGud-
vil'le. Avrupa tipi yaşam tarzını yerleştir-
miş. değiştirmeye de nıyeti olmayan bey az
adam barış içinde birarada yaşamanın
koşullannı oluşturmaya çalışıyor.
Bu bir bakıma. sadece Afrika'nın en
dibindekı insanlann çabası değil. insanlığın
sınavı .
YARIN: Yoldasla Mister
arasında
Ttü.Z YAZIIORHAN BİRGİT
Çeyrek yüzyıldır siyaset ya-
şamımızda boy gösteren Er-
bakan, partisinin beşinci
kongresinde sergilediği ılımlı
görüntü ile kuşkusuz gerçek-
ten bir kimlik değiştirmeyi
amaçlamıyor. Kocaman birsi-
yasi partinin, bir gece içinde
"radikal islami söylemlerden "
vazgeçıp "cumhurıyetin ve
anayasal düzenin bütün ilke-
lerini benimsemesi", üstelik
bu değişımı, parti programın-
da tek bir kelimeyi bile yerin-
den oynatmadan yapması el-
bette inandırıcı değildir.
Zaten, her çorbaya mayda-
noz olma alışkanlığındaki sa-
yılı birkaç yazar-yorumcumu-
zun dışında böyle bir değişime
inanan da ortada görünmüyor.
O kadar ki önceki günkü be-
şinci kongrede "Hoca "larının
yeni söylemini yadırgamadan
dinleyen ve içlerine sindirme-
yen delegelerin en fazla oyla
yeni Merkez Yönetim Kuru-
lu'na seçtikleri isimler arasın-
da, "Atatürkçü olduğunu söy-
leyenlere tükürülmesinı salık
veren" Çalışma Bakanı Neca-
ti Çelik var. En fazla alkışlanan
milletvekili de Şevki Yılmaz.
Beşinci kongreyi en öven
medya da "Refah 'ın şahlamşı"
manşeti ile en radikal islamcı
gazete "Akit".
Anlaşılan "Mutemeru'l Kıya-
de 7 Şaabu 'llslamiye" cephe-
since. yani "İslam Halk Komu-
tanlığı"nca kararlaştırılan ta-
kıyye böyle bir dönemin 20-
runlu olduğu görüşünde olma-
lı. Deneyimlı siyaset adamı
Bülent Ecevit, Erbakan'ın ye-
ni ve yumuşak üslubunu "fîe-
fah Partisi'nin gerçek eğilim
ve niyetlerini kamuoyundan
saklamaya yönelik bir örtü''
olarak görüyor.
Bu "örtü", Refah Partisi'nin
başında bulunduğu bir hükü-
metin ülkemizi dış ilişkilerde
çok güç duruma düşürmesi-
nin hesabının sorulacağı ya-
rınki gensoru görüşmelerin-
den önce güncel siyasetin
üzerine serilmek istenilen bir
şal olmalıdır. Bence kamuoyu
önüne getirilmek istenilen bu
Ortüyeni tartışma aracı ile ciddi bir
uğraş içine girmeden Re-
fah'sız bir hükümet arayışının
taşlarını üst üste koymaya ça-
lışmalıdır. DSP Genel Başkanı
Ecevit, dünkü basın toplantı-
sında. var olan hükümetin üç
ay gibi kısa bir sürede ülkemi-
ze nelere mal olacağını şu ana
bölümlerde vurguiuyor: Laik
demokratik cumhuriyeti te-
mellerinden sarsacak: kadın-
erkek eşitliğini engelleyecek:
basın özgürlüğünü kısacak;
ekonomik sorunları büsbütün
ağırlaştıracak bir icraat zinci-
ridir bunlar.
• • •
Bir haftadan berı. bu hükü-
met giderse yerine nasıl ve ki-
minle bir yeni hükümet kuru-
lacağı hesaplarına. DSP Ge-
nel Başkanı'nın getirmek iste-
diği yeni boyut da ilginçtır. Öy-
le anlaşılıyor ki DSP. istenirse
bir DYP-ı- ANAP koalisyonun-
da bu kez açıktan yer almaya
kendisini hazırlamaktadır.
Ecevit. böyle bir hükümetin
iki partinin liderlerı dışında. a-
ma aralarındaki devlet dene-
yimlı milletvekillerinden birisi-
nin başbakanlığında anlaşıla-
rak kurulmasını düşünüyor.
Hükümet içindeki anlaşmaz-
lıkları çözmek için de koalis-
yon ortakları arasında bir "or-
taklık kurulu" öneriyor,
Ekonominin düzlüğe çıkışı
için, "Ekonomik ve Sosyal
Konseyln etkin katılımı ile ha-
zırlanmasını önerdiği üç yıllık
bir çalışma prograrnının ge-
rekli olduğunu söylüyor. Ara
yerel seçimlerin genel yerel
seçimlerte birlikte yapılmasını,
hangi yerleşim birımlerinin bel-
de. ilçe ve il olacağının nesnel
ölçülere bağlanmasını istıyor.
DSP lideri. tek dereceli ve
makul genel barajlı nispi tem-
sil dışında bir seçim sistemine
karşı olduğunu bildiriyor; seç-
men kütüklerinin güncelliğini
savunuyor. Partilere yapılan
bağışlarla ilgili kuralların işler-
lik kazanmasını, uyum yasala-
rının hızla çıkarılmasını ileri sü-
rüyor.
Ecevit, böyle bir hükümet
için "laikliğin, eğıtimden baş-
lanarak sağlam güvencelere
dayandırılmasını, Sünni-Alevi
ayırımcılığının önlenmesini ve
din hizmetlerinde devlet katkı-
sında eşitlik sağlanmasını" ko-
şulları arasında sayıyor. Yargı
erkinin gerçek bağımsızlığı,
Yüksek Denetleme Kuru-
lu'nun özerkleştirilmesi, Gü-
neydoğu halkının ekonomik,
sosyal ve eğitsel gereksinim-
lerinin karşılanması, özel tim-
le ilgili sorunların çözümü de
Ecevit'in önerileri arasında.
• • •
Böyle bir oluşumun gerçek-
leşmesi, Türkiye'yi siyaset bu-
kalemunluğundan da kurtara-
cağı için, Ecevit'in önerilerini
bir küçük ekleme ile destekli-
yorum. Mademki Anavatan ve
DYP genel başkanlarının baş-
bakanlığında bu iki parti anla-
şamıyorlar; böyle bir hükümet
için Bülent Ecevit'e, "Kram-
ponlarını giy ve alana in" çağ-
rısı yapılmalıdır.
Içişleri Bakanı kararname
konıısıında komışmadı
'BakanAğar
imzalamasa bile
Afrikage&si
resminitetikli'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Necmertin Erbakanın "diplomaside örneği
bulunmayan skandal" olarak değerlendırilen Afrika '"
gezisinin tartışmaları siirerken Içişleri Bakanı
Mehmet Ağar. geziye ılişkin kararnamey le ilgili "'
soruları yanıısız bıraktı. Kararnamenın çıkmamasına '
karşın gezisinin resmi nitelik taşıyacağı öne
sürülürken Libva hükümetınin de Mısırgıbı
Erbakan'ııı ziyaretini "gayri resmi" olarak kabul ettiğî
bildirildi. Ağar. gazetecılerin Başbakan Erbakan'ın -
Libya gezisine ilişkin kararnamey i imzalayıp
ımzalamadığı yolundaki sorularını yanıtsız bırakan
Ağar. görüşmenın ardından Dışışleri Bakanı. -j,
Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'le birlikte J,
Eskışehır'e gıttı. "
Çadırında düzenlenen ortak ba^ın toplantısında J
Erbakan'a "aşağılayıcı" sözler yönelterek Türkiye'de
tepkiyle karşılanan Lıbya Devlet Ba^kanı Muammer
Kaddafi'nm. Erbakanı "Türkiye Başbakam" olarak
değil. "JsJam Komutanlığı üyesi" olarak tanıttığı ";
bıldınldi. ' " •'
• îçişleri Bakanı
Ağar, Başbakan
Necmettin Erbakan'ın
Afrika gezisine ilişkin
kararnameyi imzalavıp
imzaiamadîğına ilişkin
sorulan yanıtsız
bırakırken,
kararnamenın
imzalannın
tamamlanmaması
durumunda da gezinin
resrni nitelik taşıdığı
ileri sürüldü.
Hürriyet gazetesınin
dünkü sayısında
yayımlanan haberde.
Libya Devlet Başkanı
Kaddafi'nin
Erbakan'ı "İslam
Komutanlığı üyesi"
olarak tanıtan
sözlerinin. basın
toplantısim
Arapçadan Türkçeye
çev ıren dıplomatın
"sansürüyle**
gızlendiği belirtildı.
Kaddafi'nin teybe
alınan sözlerinin
deşıfre edilerek
çev ırilmesiyle yenı bir skandal ortaya çıkarken bu A
kayıtlara göre Libya Dev let Başkanı. konuşmasını /
şöyle tamamladı:
r
;
"Şu anda bana soru sormay ın. Sorabileceğiniz her şeye
ce\ap verdiğimi sanıyorum. Zaten yapacağımu bir
toplantı daha var. Kendisiyle "İslam Halk Komutanlığı
Kongresi'nin toplantısına gidiyoruz. Türkiye ve
Erbakan da bu komutanlığın üyesidir." .
Haberde. Kaddafi ile Erbakan'ın baMiı toplantısının ,
ardından 2 saat baş başa görüştükleri kaydedıldi. •;
Kaddafi tarafından kurulan -Uluslararası İslama u
ÇağnCemiyeti"nın gınşiınıyle 1989 > ılında
oluşturulan belırtilen İslanı Komutanhğı'nın üyeleri •
arasında Sudan. Tunus. Cezay ir gibi ülkelerin de -
bulundugu belirtıldi. İslama Çagrı Cemiyetı. ,<
Türkiye de 19ti9 yerel seçimleri öncesinde RP'ye -. •>' J
yaptığı 500 bın dolarlık yardımla adını duyurdu. d
Cumhuriyet. Erbakan'ın Lıbya zıyaretınde. bazı
RP'lılerın İslama Çağrı Çemıyetf nin üst düzey ^
yöneticıleri ile gayri resmi düzeyde bazı görüşmeler -
yaptıklarını ortaya çıkanniştı.
içişleri Bakanı Ağar
Fçişleri Bakanı Mehmet Ağar. İngili/ İçişleri Bakan
^ardımcısı Sackv ille ile görüştü. (Fotoğraf: A A)
6
Terör-uyuşturucu
baglantısmm somut
göstergeleri var'
ANKAR\ (Cumhuriyet
Bürosu)- İçişleri Bakanı
Mehmet Ağar. Belçika
polisinin geçen ay
PKK'nin yayın organı
MED-TV'ye yaptığı
operasyonun.
Türkiye'nin y ıllardan
beri onaya koyduğu
"terör-uy uşturucu"
bağlantısının somut bir
göstergesi olduğunu
belirtti. Mehmet Ağar.
İngiltere'nin uyuşturucu
maddelerle mücadeleden
sorumlu İçişleri Bakan
Yardımcısı Tom
Sackulle'y 1 dün
makamında kabul ederek
bir süre görüştü. Ağar.
görüşme sırasında yaptığı
açıklamada. son
dönemlerde "Balkan
rotası" diye bilinen
güzergâhta ele geçirilen
uyuşturucunun yüzde
65'inin Türk polisi
tarafından. yüzde 35'ınin
de diğer Av rupa
ülkelerinin polis
teşkilatları tarafından
ortaya çıkarıldığını
bildirdı. Türk polisinin
uyuşturucu maddelerle
çok ciddi bir şekilde
mücadele ettiğini
v urgulayan Ağar. şöyle
konuştu: "Hiç şüphesiz.
bu görüşme çerçevesinde
diğer organize suçlar
kapsamında olan.
uy uşturucunun terörle
bağlantılarını da '
gündeme getireceğiz.
Parlamentomuzda bugün '
BütçePlan
Komisyonu'nda olan ';-
kara para ile ilgili kanun
tasansının da bu ay içinde
yasalaşacağını ümit 'j
ediyorum." Belçika
poli>inin geçen ay içinde ,.'
yaptığı operasyonlarda. _.
kara para aklama işinin ,'
PKK'nin y ay ın organı
MED-T\"nin sahibinin ' ]
de aralarında olduğu t
kişiler tarafından
yapıldığının net şekilde .•
ortaya çıktığını kaydeden,,,
Ağar. konuşmasını şöyle ,,ı
sürdürdü: "Böylelikle
y ıllardan beri bizim ,
söy lemiş olduğumuz terör,
\ e uy uşturucu madde
bağlantısının ortaya
çıkışında somut bir •.,
gösterge daha görülmüş iı-
oldu. Bu. bizim somuta ,v
ulaştığımız .-.1
belgelerimizin, '.
argümanlanmızın • +
doğrulanması açısından >-\
son derece önemli bir >;
operatikfaaliyet olarak -!
görülmektedir. Bundan - [
sonraki dönemde, .'_
özellikle Av rupa
ülkelerinin polis '
teşkilatları ve diğer /abıta- -
teşkilatlany la
yapacağımızişbiriiği için "•
de önemli bir dönüm «'•
noktası olmaktadır." ••'"