25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 EKİM 1996 SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Üsküdar İmam Hatip Lisesi'ndeki şeriatçı saldınya Eğitim-Sen ve CHP'den sert tepki *Yeııi Menemenlerin provası'&• F^lsefeÖğretmeni Sevil Akdoğan'a yapılan şeriatçı saldarıyı Kubila> olayına benzeten Eğitim-Sen sözcüsü Alaattin Dinçer, saldmnın laik \ e demokratik eğitimi hedeîlediğini belîrtti. CHP İstanbul İl Kadın Kolu Başkanı Muazzez Çelebi de bir açıklama yaparak saldırıyı kınadı. İstanbul Haber Servisi- Üsküdar lİmarr» Hatıp L>sesı Felsefe Öğretmenı *kvil .Akdoğan'avapı an sjenatçı saldı- rı Egitım-Sen ile CHP taranndan kı- rıandı. Saldırnı "Kubilaj/Mene- •nen"«lavjna benzeten Eğitım-Sen. ^Akdoğan'a yapılan saldınnın laık. de- niokratik eğitim sistemıne >önelik ol- duğurau ?a\undu. CH? Istannul İl Ka- dın Kolu Başkanı Muazzez Çelebi de Akdogan nezdinde bik. denıokratık eğitim sistemının heckf alındığını be- lsrtti. ÜskıüdarlmamHath Li>e>i"ndeFel- sefe öğretmenliğı yapan. bombalı sui- kast sonucu yaşamını \itıren gazete- mızyazarı OnatKutlar'ın eskı e^i Se- \il Akdoğan'a yapılan şeriatçı saldırı- >atepkıler»ürü\or. Eöıtım-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Alaattın Dinçer. tüm şu- beler adına vaptığı açıklamada. herke- Mndüşüncelerini veinançlarını serbest- çe açıklama hürriyetının. çağdas eğıtı- mın tenıel \e \azgeçilmez kurallann- dan bırı olduğunu \ urguladı. In^anlann düş.üncelenndendola\ı saldırılarlabas- kı altına alınnıak ıstenmelennın hıçbır gerekçeye dayandırılamayacağım söy- leyen Dinçer. "İ'sküdarİmamHatip'te Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşanan Kubilay-Menemen ola> larını \e' Vtırun Kahpe\e'fîlminianınısatangelişmeler, ülkemizde bu okullarda uygulanan eği- tim sisteminin hangi boyutlara ulaştığı- nınbirgöstergesidirdeijı. Bu okuldaki olaylann eğitim .sistemındekı "gerici. ırkçı, şoven"u>gulamaların gelecekte- kı tehlikelere ı^aret ertığinî \ urgııla>an Dinçer, bu türınguJamaları kınadıkla- nnı ıfade ettı. Se\il Akdoğan'ın ^u.siralardapsiko- lojik baskı altında olması \e nıemur olarak meslekten meıı cdilme kaygı>ı ta^ıdığından buMiila görü^mek ı.steme- diğını ^a\ unan Dinçer. Eğitim-Sen ola- rak demokratık \e bıhm>el eğitimden \ana olan herke.sle ortak tav ır alacak- îarını söy ledi. CHP Istanbul İl Kadın Kolu Başka- nı Muazzez Çelebi ise vaptığı yazılı açıklamada >u görüşlere yer \erdi: "Napılmak istenen, dini ve Kuran'ı korumak değiL eleştirel aklı yok etmek- tir. Eğitimi bilim temelinden saptırıp. din temeline oturtmaktır. Gerici-seriat- çı akımların. felsefî düşiincenin, dog- manın \erine aklı, hurafenin yerine bi- linıi koy mak demek olan felsefenin eleş- tirel aklına karşı koyma ifadesidir. Ya- pılnıak istenen, felsefe öğretmeninin şahsında. bir düşüncenin karşı e> lcnıi- dir. Şeriatçı vobazlann kışkııtmalarıyla veni Menemen olayları yaratilnıak is- tenmesinin provalarıdır. Daha geç ol- madan. çok geç kalınnıadan. bu oy un- ların bozulması için hukuk kurumları- nı görevlerini yapmaya, demokratik güçleri duvarlı davranmaya çağırıyo- ruz." Alaaddin Dinçer, eğitim sistenıindeki "geri- ci. ırkçı. )j<nen"u\gulamalann gelecekteki tehlikelerin işareti olduğunu söyledi. Mahmut Şahin soruşturması Mafya hesaplaşması yargıda • Ahmet Özal ve Bülent Şemiler'in yargılandığı davada mahkemeye 4 rüşvetin belgesini' sunan Mahmut Şahin'in öldürülmesiyle ilgili s-oruşturma tamamlandı. Savcı Ümit Enşık"ın Kartal Ağır Ceza Mahkernesi"negörderdiği fezlekede 7 kişinin olayla ilgisi olduğu belirtildi. j-gJL LV A TOPCl Vhmet Özal ile Bülent Ş«enıiler"ın vargılandıgı da'ada rÜ!?\eti belgeleven ve Pendi k'ıe veraltı diinya- sırın tanınmiş ismi Drej Ali'nın adamlan> la çatı^- rruşa giren A.slan NakJi- \a:'ın eskı ortaklarından MıhmutŞahin'ın öldürül- ni"^i olayıvia ilgili ;>oru^- tunıatamanılandı. Pendik Curıhuriyet Savcısı İmit tarafından Karıal Mahkemesı'ne göıderilen fezlekede. Drej Aî'nın üç. Şahının ıki adtmıyla cinavete azmet- tınciğı öne sürülen Hasan Kwucu \e Süleyman Dil- m«n hakkında da\a açıl- ıstendi. Rişveti belgelemişti ,-slan Naklıyat'ın eskı ortJclanndan Mahmut Şa- hiT, in adı Ahmet Özala Büent Şemiler'e 4 mil- yor mark riiş\et verildigi ıddasını ortaya atınasıvla du^ulmuştu. Mahmut Şa- hir 25 Ma\ıs 1^5 tarı- hinie İstanbul 7. Asliye Cea Mahkemesi'ne "rii^- vefnbelgesi~ni sunmuştu. 3CKasım 1986 tarihini ta- şıv jıbelgede. Özal ıleŞe- mibr'e. zor durumda olan Asiın Naklıyat'ın kurtanl- maı için rüşvet \erildığı belrtilmışti. Mahmut Şahin"in mah- kenede verdiği ifadeve gor. Aslan Nakli\at"ın ı- ki ?sası Şemiler'in genel müiür olduğu Anadolu Ba:kası"na değerinın ol- duka üzerinde \ani 39 milara satılmıştı. 5ıhin"ın ifadesi üzerine Istabul Cunıhurıyet Baş- sa\ ılığı. Ahmet Özal \e Bii;nt Şemiler hakkında. -rüvet almak"tan 10'ar uli.vadar ağır hapıs ceza- sı itemiyle da\a açmıştı. İstabul 5. Ağır Ceza Makemesi"nde yargıla- nar>emiler \e Özal. rüş- \et jdialarını yalanlamış- tı. Eılent Şemiler. mahke- mei1 \erdiği ifadede ha- ciztedeni>le Aslan N'ak- lıy£ >öneticıleri>le kanh bıçxîı olduklarını \urgu- brr^tı. feıdik'te çahşma ~üiş\etin belgesi" ile o- iay dam olan Mahmut Şa- hi"n28 eyliil günü ortağı cldâu Pendik Kurt- köjîeki benzin ıstasyo- nur:a buluştuğu \eralti dürasında Drej Ali ola- rıkanınan Ali \'asak'ın \esnleri Nihat \e Ömer S'aîîkla aralannda çıkan tırt ma sonucu çatışmay a girnşti. Nıat Yasak'ı öldüren. Örr.r Yasak'ı ise yarala- \ar. lahmut Şahin de has- tanıe kaldınlırken \aşa- mırvıtirmişti. Çatışmada av n Yasak'lann adamı Ma^c Karaduman da > a- rılamıştı. E olayla ilgili olarak P&nık Cumhuriyet Savcı- lığı tarafından ba^latılan soru^turma tamamlandı. Sa\cı Cmıt En^ık tarafın- dan hazırlanan \e Kartal Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen fezlekede. ye- di kişinin olavla ilgisi ol- duğu belirtildi. 'Borç hesaplaşmasf Fezlekede Şahın'in adamları Ahmet Çelebi. Kemal Karakaş hakkında adam öldürmeye kalkış- ma.ÖmerYasak. Mehmet Vedikardeş \e Ya>ar Ka- raduman hakkında ise öl- dürme eyleınine iştirak suçlanndan da\ a açılması istendı. Hasan ku\ucu \e Süleyman DiJmen hakkın- da i_>e cınayete aznıettir- mek suçundan gıvabi tu- tukiama kararı çıkanldı. Sa\cı Ümit Erı>ık. olayla ilgili olarak dınle- nen tanık ve sanıkların. Hasan Kuyucu \e Süley- man Dılmen'in Mahmut Şahin'den 1 miKon mark alacağı oldugunu belirt- tiklerıni söy ledi. >asak'la- nn Şahin'in yanına bu ala- cak nedeniyle gittığının anlatıldığını ifade eden Enşık. bu nedenle yedi kişi hakkında da\a açıl- masının istendiğini kay- derti. i Erzunım-Hınıs karayolu üzerindeki i e ( e k t n . k d i r e ğ ] . g ö r e n l e r i h a > r e t e d ü . j bir ne- denle kesilmiş. Beş metrelik iist bölüm ise teller sa\esinde ha\ada asılı duruyor. Rjsaca görev bölümii değişmiş. Artık direk telleri değil. teller direği taşıyor. (FotoğrafrAA) 4 tutuklu ağırlastı Buca Cezaevi gergin •Buca Cezae\i'nde "çift kelepçe" uygulamasını protesto etmek amacıyla başlatılan ölüm orucunda, 4 tutuklunun sağlık durumunun ağırlaştığı bildirildi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu)- Adalet Bakanı Şe\ket Ka/an'ın cezae\lerınde sorunlann çözümlendiğini ve eylemlenn sona erdiğinı açıklamasına kar>ın Buca Cezae\ı'nde "çift kelepçe" uygulaması nedeniyle havaııın gergınle^tıği bildirildi. Tutuklu ve hükümlülerden ölüm orucuna katılan dört kis.inin sağlık durumunun kötüleştiğı belirtildi. İHD Izmir Şube Başkanı Avukat Ercan Demir. 67gün süren açlık grevındeölüm orucu eylemine katılan 4 tutuklunun çift kelepçe uygulamasını protesto amacıyla hastaneye gitmediklerini belirterek **Bu tutuklularm sağlık durumlan cok ciddi. Cezae^inde tedavileri mümkiin değil, insani olmayan çift kelepçe uygulaması derhal kaldırılmazsa yeni eylemler gündeme gelebilir" dedi. Ercan Demır, uygulamanın kaldınlması için IzmirCumhuriyet Başsavcısı Melih Tan'ya baş\ uracaklannı. cezae\ inde incelemelerde bulunmak üzere cezae\lerini izleme komitesıııı çağıracaklarını söyledi. Demir. ^övle konuştu. "Cezae\inde mü\ekkillerimle yaptığım görüşmede. 67 gün süren açlık gre\i. ölüm orucu e> leminde elde errikleri | hakların geri alınmaya çalışıldıgını söylediler. Dane önce hastaneye se\klerde tutuklulara normal olarak tek kelepçe \ urularak hastaneye götürülüyorlardı. Son günlerde jandarmanın sijasi da\alardan >argılanan tutuklulara çift kelepçeyiyeniden uyguiamaya başlaması tutuklularm tepkisine neden oldu. Ölüm orucu eylemine katılan. HÜ!>e> ın Ali Günay Ali Teke. Bernar Satar \e Semıray Yılmaz'ın sağlık durumlan giderek ağırlaşnor." îzlandalı anne savaşı bırakımyor Mahkeme kararına karşm kızları Ayşegül ve Vesile'yi anneleri Sophia Hansen'e göstermediği için yargılanan Halim Al hakkında ifadesinin alınması için gıyabi tutuklama kararı verildi İstanbul Haber Servisi -Boşandiğı e^i İzlandalı Sophia Hansen'e mahkeme kararına rağmen kızları Ayşegül \e \'esile'\ i göstermediği gerekçesiyle yargılanan Halim Al hakkında. duruşmalara gelmedığı için ifadesinin dlınması amacıyla gıvabi tutuklama kararı \erildı. Bakırköy 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde sıörülen da\anın 2. duruşmasına. davacı anne Sophia Hansen. a\ukatı Hasip Kaplanıle katıldı. Duruşmaya. sanık baba Halim Al ısegelmedi. Mahkeme. duruşmaya yınegelmeyen Halim Al hakkında ifadesinm alınabilme>i için gıyabi tutuklama kararı \ererek duruşmayı ilerı bırtarıhe bıraktı. Dava. İzlandalı anne Sophıa Hansen'in. Bakırkö\ 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 30 Haziran l*Wte \crdigi \elayet da\asındaki karara rağmen kızları Ayşegül \e V'esile'nin hafta sonlan kendisıne gösterilmediğı yolunda baba Halim Aldan şıkâyetçi olması üzenne açıimıştı. Ceza alırsa hapis \atacak Aynı konuya ılışkın 19^)3 şılında açılan da\ada "Nİahkemece »erilen tedbir kararına muhalefet ettiği"gerekçesı\ le 3 a> İU gün hapıs cezasına çarptmlarak cezası 500 bin lira paraya çe\rilen Halim Al. bu da\adan da ceza alması halinde \erilen süre kadar hapis yatacak. A\şegül \e N'esile'nın \elayet da\asının görüldüğü Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesı, Yargıtay'ın daha önce 3 kez bozma karanna rağmen 13 Haziran 1996 günü 2 kızın babaları Halim Al'a \erilmesi yolunda yeniden karar almıştı. Ecstasy operasyonu İstanbul Emniyet Müdürlügü Narkotik Şube ekiplerine bağlı sokak timlerinin bar \e eğlence yerlerinde gerçekleşrirdiği operasyonlar sonucu 4"ü kadın 14kişi. toplam 1425 adet "ecstasy "ad- lı uyuşturucu hapla yakalandı. Gözaltına alınan kişilerle beraber ay nca 25 gram eroin \e 2 gram esrar da ele geçirildi. İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Naci Kıımaş >aptığı açıklamada. ilk kez bu kadar savıda hapın ele geçirildiğini kay- derri. Tanesi 3 milvon liradan satılan hapların crnselgücüarttırdığınadikkatçekenKumaş.> *İs- tanbul'da kokain sıkmnsmın olduğunu biliyoruz. Bu nedenle bagımlılar. uyuşturucu hapa yönel- di. Ancak ekiplerimiz. tarihinde ilk defa bu ka- dar miktarda uyuşturucu hap ele geçirerek bu işin peşini bırakmayacağını herkesegösterdi" di- ye konuştu. Açıklamada. u/urı araştırma \e ta- kip sonucu aralannda Rus uvruklu bir kişinin de yakalandığı operasyonda ele geçirilen uy uşturu- cunun piyasa değerinin 5 milyar lira olduğu kav- dedildi. NarkotikŞubeekiplerininSan\er\eBe- yoğlu'nda gerçekleştirdikleri operasyon sonucu 1 kilo 600 gram esrar ele geçirildi. Olaya ilgili Muhittin Akın ve Ahmet Turan Çalışır adlj kişi- lerin gözaltına alındığı bildirildi. (Fotoğraf: KEREM ILGAZ) ARAYIŞ TOKTAMIŞATEŞ Toplumların Hafızası Kimı sıyasetçilertoplumun hafızasına, dahadoğ- rusu toplumun "unutkanlığına''çok güveniyorlar. Çok ciddi sorunlar söz konusu olduğu zaman bile, "Biraz dışınizı sıkın" diyorlar. "Nasıl olsa kısa bir sü- re sonra unuturlar." Ve ışin kötüsü çoğu zaman da haklı çıkıyorlar... Ancak, toplumların unutkanlığına bu kadar gü- venmemek gerek. Zira "söz uçar" ama yazı, kaset vb. gibi somut kanıtlar kalır. Ve gün gelir, tüm bu so- mut kanıtlan adam/n burnuna dayarlar. Bundan 10 gün kadar önce, Afganıstan'daki Ta- leban hareketi ve laiklik konulannın ele alındığı bir "Siyaset Meydanı" prograrru düzenlenmiştı. Sevgi- li Ali Kırca, laik ve anti-laik kesimlerden ilginç ola- bileceklerinı düşündüğü ısimleri çağırmıştı. Okurla- rımdan ne kadarı sonuna kadar izlemiştir bilemiyo- rum ama hoş bir toplantı idı. Aslında Siyaset Meydanı programının kendince bazı özellikleri var. Eğer dığer katılanlara da saygı duyuyor ve söz sırası size gelmeden ikide bir mü- dahale etmiyorsanız, hafif "kurdeşen" oluyorsu- nuz. Zira bir konuşmacının söylediklerıne karşı çık- mak ıstediğıniz zaman. söz bir saat sonra size ge- lebiliyor. Tabii o zaman da yapacağınız itırazın faz- la bir anlamı kalmıyor. Bu son program, bizdeki "Islâmcı basın "ın bir kanadının çok ilgisini çekti. Herhalde katılanlardan bazılarının özelliklerinden (!) ötürii. kimi köşe yazar- ları günlerce bu tartışmayı "tefnka ettiler". Tabiı ken- dı anlayışlarına uygun olarak ve kendı yorumlarıy- la. Doğrusu bu tür polemik esintılı tartışmalan pek sevmem ve çattığım kimi köşe yazarlarının isimle- rıni de vermem. Zira bellı bir konuda herhangı bir yazardan farklı düşünüyorsam. burada önemli olan şey o yazarın adı değil. ıleri sürdüğü fikirdır. Ancak bu alışkanlığımı değiştırmem gerekıyor. Zira zaman zaman en yakın çevremden bile. "O bahsettiğin yazar hangisiydi?" sorusu geliyor. Akıt gazetesi köşe yazarlarından Hüseyin Üz- mez de son Siyaset Meydanı'na birkaç gün ayıran yazarlardan bırı. Köşesını ayırmış ama anlaşılan za- manını ayıramamış olacak ki; uydurma bazı tartış- malar anlatıyor. Sincan Belediye Başkanı Sayın Yıldız bana, "Tür- kiye 'dekı Müslümanlarla RP arasında bir çekişme olduğu" konusundaki düşüncemden ötürü. "ıddia sahibi iddiasını ispata mükelleftir. Sayın Prof. çe- kişmenin delillerinigöstersin kı ben tek tek cevap- layayım" demiş. Ben "yutkunmaya başlamışım", yanıt verememişim. Zaten bizler "Desteksiz atma- ya alışmışız". Fakat bu kez öyle olmamış. Zira kar- şımda bir "demir leblebı" varmış.Yanm ağızla. "Medya ortada, hepsi yazıp söylüyor" demışım. Ancak Sayın Yıldız bu yanıt karşısında "yamulma- mış" ve "Sonunda sizin ınandığınız medyaya biz inanmtyoruz" demiş. Sonunda imdadıma Ali Kırca yetişmiş... Vallahi pes... Bunların hiçbıri gerçekleşmedı. Ama doğrusunu isterseniz, "Türkıye'dekı Müslümanlarla RParasın- da bir çekişme olduğunu" düşünürüm. Ve bunun ispatı, seçim sandıklarıdır. Sayın Üzmez herhalde, Türkıye'deki Müslümanların sayısının RP'ye oy ve- ren seçmen kadar olduğunu düşünmüyordur. Kal- dı ki; eğer bu hayali tartışmada benim. "Kendini Is- lâmcı olarak tanımlayan kesim içınde RP ile çeli- şenler var" görüşünü ilerı sürdüğüm kastedıliyor- sa, bunu da her yerde dıle getiririm. Türkıye'deki de- ğişik cemaatler ve tarikatların yayın organları ve bu- ralarda dile getirilen düşünceler incelenirse, bunun sayısız kanıtını bulabilirler. Sayın Üzmez, "laiklersıkıştılar" diye yazmayı sür- dürüyor. "işı örtü ve türbana getirdi/er. Sanki o ko- nuda çok haklıymışlar gıbı." Pek emin değilim a- ma, eğerhafızam beni yanıltmıyorsa, başörtüsü ko- nusunu ilk kez Sayın Uzmez'ın patronu Sayın Ka- rahasanoğlu dile getırmışti ve ben bir saat sonra sıra bana geldiği zaman ona yanıt vermış ve "Pek çok okulda, yasalanmızdakı aksine hükümlere kar- şın öğrencılerimizin başörtüsune karışılmıyor. An- cak kimi mesleklerde nasıl gıyıni/eceğı önceden belirlenmiştir. Eğer bu mesleği seçerseniz, o mes- leğin gerektirdiğı biçimde giyınmek zorunda kalır- sınız" demiş ve bir de örnek vermiştim: "Eğer Har- biye 'ye girerseniz, sabahları şortla cimnastik yapa- cağınızı bilmeniz gerekir. 'inançlarım gereği dizi- mın üstünü göstermem' diyerek asker külotuyla cimnastiğe çıkamazsınız." Gene bu arada. Ulusla- rarası Adalet Divanı'na bu konuda yapılan başvu- ruların da bu gerekçeyle reddedıldiğıni vurgulamış- tım. Zaten Akit gazetesi dört beş gün önce bu konu- yu birinci safyadan manşet vererek ele almış ve "Görbunları Toktamış Hoca" diyerek beni manşe- teçıkartmıştı. Fakat yanıtlamak gereğini duymamış- tım. O habere göre Ankara'daki Başkent Üniversi- tesi. herhalde bir soruya verdiği yanıt yazısında kız öğrencilerin yasa gereği turban takamayacaklarını yazıyordu. Elberte doğrudur yazdıkları. Zira yasalarımız ve bu yasalara uygun olarak çıkartılan yönetmelikle- rin hükümleri böyle. RP ıktidarda şımdi. Dış politi- kamızm yönünü değiştirmeye çalışacaklarma, bu yasa ve yönetmelikleri değıştirsinler... Fakat bu yasa hükümlerine karşın, pek çok üni- versitelerimizde öğrencıler başlarını örterek dersle- rine girebiliyorlar. Kimilerınde yoneticiler de aynı düşüncede olduğundan. kimilerınde ise yöneticile- rin ve hocaların demokratik yaklaşımları ve hoşgö- rülerinden. Ve bunlar hâlâ aynı yalanları dile getirmekten ge- ri kalmıyorlar. Emınım kı, bu gazeteyı okuyan insan- lardan büyük bir bölümünün üniversitelerde okuyan kızları ya da tanışları vardır. Ve bcşlarını örterek okullarına girebıldıklerıni biliyorlardır. Peki bunlar, bu yalanlara nasıl kanıyorlar acaba? Yalan söylemek dinimizce büyük birgünah değil mı? KIRMIZI BALIK ÇOCUKEVİ VE KULÜBÜ Aile Seminerleri: II 'ANNE-BABA ÇATIŞMA SENDROMLARI (AYRILMA DAHİL) VEÇOCUKLAR...' Konu Sunuşu: Dr. ERDAL ATABEK Konuya ılgı duyan herkes davetlımızdir. Jarih ve saat: 20 Ekım 1996. Saat: 12.00 - 14.00 Yer: Kalamışfener. Gazımehmetçık Sk. No; 7 INurettın Teksan llkoğretım Okuiu Karşısı) Tel. 0216 414 62 92-414 62 61 - (Tele-Faks) • Bostancı• Altıntepe Mehmetçık Sk.No- 3 0216-417 16 36 • Mecıdıyeköy: Lâtılokum Sk No 5 - 0212 - 275 55 94
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle