24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 OCAK 1996 ÇARŞAMBA 12 HABER Avrupa Komisyonu eski Başkanı Jacques Delors, toplulukta reform yapılması gerektiğini belirtiyor PORTRE ı J. DELORS 20 Temmıız 1925 'te Paris 'te doğdu. Ekonomi lisansı yaptıktan sonra Paris Hııkıık FaKÜltesi nde okııdıı. Fransız Bankası nda çalıştı. 1945-62 yılları arasmda Jacaues Chaban-Delmas hükümetinde görev aldı. .. 1973-79 arasmda Paris C'niversitesi nde vardımcı profesör oldıt. 1975-79yılları arasmda Maliye Bakanlığı vaptı. 1981-84 arasmda Clichy kenti belediye başkanı. 19X3-84 'te Avrupa Topluluğu Komisyonu Başkanı oldıt. 1984 'te Avrupa Parlamentosıı Asambfesi temsilciliği yaptı. Fransız Sosyalist Partisi 'nde görev aldı. J, DeloıVa nöıv. barış \v karşılıMı anlavısla ilgili degerleri tüm Avrupa*>a \a\arken, topluluğun davanışma teetki giicünii nasıl kormacağı, en önemli sorun. A vrupa, bir güven / • sorunu olduğu / l kadar, kurumsal ve hukuksal mekanizmalar sorunudur. Avrupa -farklı uluslar, farklı siyasi aileler arasmda- açıkça söylenmemiş bir onayı, sadakat ve karşılıklı anlayışı teşvik eden bir idealdir. 6 AB, keiKİisiııi yenilemeirJACQIES DELORS Avrupa Birliği, kıtanın bütün ülkeleri için çekici birgüç \e istikrann güvencesi haline gelmıştir. Bugün bu bırlik. büyük Avrupa ile ilgili tartışmanın merkezini oluştııruyor. Bazılan onu. belki de olduğundan daha sağlam \e güçlü sanıyor. Ama durum şu kı Avrupa"ya çok büyük istem var -nitekim on iki ülkenin kapısını çalması ya da başka ülkelerin kendisiyle işbirliğini yoğunlaştırmak istemesi de bunu gösteriyor-. Bunların hepsine yanıt vermemiz gerekiyor.Birliğin derinleştirilmesine öncelik vermek için genişletilmesinden kaçındığımız yolunda bız aktit Avrupa savunuculanna karşı ileri sürülen suçlamalardan kendimizi kurtarabılmek ıçın. ilkelerimizi başlangiçtan itibaren açıkça belırtmemiz gerekir. Aslında başka bir seçeneğimiz de yok. Doğuda, tarihin akışı içinde bizden ayrı kalan kardeşlerimiz. kültürel. coğrafi ve düşünsel bakımlardan aynı bizim gibi Avrupalıdır. 21. yüzyılagirerken bunlan birliğe almak. en önemli görev imizdir. Birliğin ağır görevleri Üstesinden gelmemiz gereken görev ler. hiç de kolay değil: Barış ve karşılıklı anlayış konusuyla ilgili değerlerimizi bütün Avrupa'ya nasıl vayacağız ve bunu >aparken topluluğun dayanışma ve etki giieünü nasıl koruyacagız' Birbirinden ayrı, çeşitli uluslar. bunların farklı tarihı. farklı korku ve umutları karşısında nasıl bir tutum takınacağız? Avrupa da. Bosnada karşılaştığımız trajediler gibi felaketlerin ortaya çıkmasına nasıl engel olabiliriz? Sözün kısası. 1996'da toplanacak Hükümetler Konferansı'nda son derece karmaşık sorunlarla karşılaşmayacağımızı kim söyleyebilir? Kendimizi aldatmayalım: Gerek entelektüel gerekse politik yönden eşi görülmemiş bir görev le karşı karşıyay ız. Bu görev. fazla basitleştirilmeden dört alana ayrılabilır. Önce görev in sayıyla ilgili yönü: Topluluğun üye sayısının 15'ten 30"a çıkması - şimdiki kurumsal sistem büyük ölçüde 1957"den kalma olduğuna göre. prensipte 6'dan 30'a çıkması-; aslında AB'yi güçlendiriyor. ama risklere de yol açıyor. Çünkü genişletmeyle derinleştirmeyi birarada yürütmek kolay değildir. Ayrıca farklılıklar dolayısıyla da riskler vardır. Halen AB'de kültürel yönden farklı izlere rastlıyoruz: ü>eler arasmda ekonomik ve sosyal bakımlardan farklı gelişmeler var. Bugün artık birliöin. yarım yüzy ıldan daha uzun bir süre Batı dünyasından uzak kalan. durmadan tarihin oyuncağı olmanın acısını yaşayan devletleri içine almaya hazırlanması gerekiyor. Böy le bir toplulukta ekonomik işbirliğinin yalnız başına herkese banş ve güvenlik sağlayabileceğine gerçekten inanıyor musunuz' Hayır: gerekli olan. günümüze kadar topluluğun ilerlemesıne olanak sağlayan entegrasyon ve siyasi irade gücüdür. Üç temel koşul Iktisadi ve mali görev (hiçbir zaman unutmamalıyız'ki. Ortak Pazar biz Avrupalılar için her zaman daha büyük bir hedefe ulaşma yolunda bir vasıta olmuştur): Bu hedef. çifte denge temeli üzerine oturtulmuş. yani bir yanda bireyle toplum. öte yanda piyasa güçlerinin serbest rekabet ve işbirliğı mekanizmalan arasmda kurulu dengeye dayanan bir modelin savunulmasıdır. Bu ortak serüvene katılmak isteyen her ülkenin. bence şu üç temel koşulu yerine getirmesi gerekir: Çoğulcu demokrasi ve insan haklarına saygı; açık bir ekonomi; topluluğun geliştirilmesiyle ilgili hak ve görev lerin kabulü. Ğüçlüğün nereden geldiği görülüyor: Modernleşme çalışmalarına yenı başlamış olan ülkeler. özellikle Ortak Pazar çerçevesinde yerleşmiş kurallara nasıl uyabileeekler' Bu ülkelerin söz konusu geçiş döneminde göstermeleri gereken çabalara vardımcı olmaya hazır mıyız? Bazı ülkeler. ortak tutkularımızı. dolayısıyla ortak politikamızı etkisizleştirmek için bazı mali görüşler ileri sürmeyecekler mi'.' Kurumsal uyum sorunu Görüşlerimizi kesin bir kararlılıkla temsıl etmemiz gerekiyor. "Rekabet, işbiriiği ve davanışnıa" gibi üç dayanağı olan Av rupa modeli A vrupa, süreklilik, /l ortak değerlere / l sadakat ve bazı noktalarda ortaya çıkan görüş aynlıklarının üstesinden gelinmesi şartını koşar. Avrupa; ısrarlar ve ani kararlar sorunu değil, bir kültür ve inanç sorunudur. topluluğumuzdan yarın şüphe edilecek olursa. Avrupa'da derin bir uçurum açılacak; bu da kuşkusuz ciddi bir sivasi ve sosyal bunalıma neden olacaktır. Gelelim kurumsal göreve: Avrupa Birliği'nin gücü. parlamento. konsey ve komisyondan oluşan kurumsal üçgene dayanıyor. Avrupa Adalet Divanı da önemli roloynuyor. Avrupa yapısının sağlamlaşmasına ve egemen de\ letler arasında işbirliğini ınümkün kılan hukuk devleti ilkesine saygı duyulmastna. bu mahkemeniri yasalan büyük katkıda bulunmuştur Bugünden itibaren bu kuruluşlar arasında gerekli uyıım konusunda geniş kapsamlı birtartışma başlatılmalıdır. Ve son olarak sivasi görev; Asla unutmamamız gereken. Avrupanın bir güven sorunu olduğu kadar. kurumsal ve hukuksal mekanizmalar sorunu da olduğudur. Avrupa -tabii farklı uluslar, farklı siyasi aileler aıasında- herşeyden önce bellı bıranlayışı. açıkça söylenmemiş bir onayı. sadakat ve karşılıklı anlayışı teşvik eden bir idealdir. Avrupa birdenbire değil. uzlaşma ve müzakereler .sonucunda kuruldu. aynı biçimde gelişmeye devam ediyor. Avrupanın diğerlerine karşı anlayışı. tartışmanın kabul edilmesi ve en küçük dev letın bile dinlenmesi gerçeğinin kavranmasını gerektirmektedir. Avrupa. süreklilik. ortak değerlere sadakat ve ortaya çıkan görüş ayrılıklarının üstesinden gelinmesi şartını koşar. Avrupa; ısrarlar ve ani kararlar sorunu değil. bir kültür ve inanç sorunudur. Yüzyılın sonuna yaklaşırken büyük korkularımın nedenı: aile bağlılığının fark edilir şekilde A vrupa birdenbire değil, / f uzlaşma ve - Z A müzakereler sonunda kuruldu. Avrupa'nın diğerlerine karşı anlayışı, tartışmanın kabul edilmesi ve en küçük devletin bile dinlenmesi zorunluluğunun kavranmasını gerektirmektedir. azalması, bireysel taleplerin artarak topluluk çıkarlannın önüne geçmesidir. Insanlarunızın belleği zayıflıyor. Bunlar. Avrupa ülkelerini. güçlerini birleştirmeye yönelteıı en önemli nedenleri artık hatırlaınıyorlar bile. Şundan kesinlikleeminim ki. Avrupa projesinin amaçları etraflıca düşünülmeseydı. çabalarımızın nedenleri üzerinde esaslı birtartışma olmasaydı. 20. yüzyılın eşsiz büyük demokratik serüveni çok çabuk sona ererdi. Parasal ve si>asal birlik ikilemi Acaba burada fazlasıvla büviık bir karanısarlığa mı kapılıvorum' Maastricht Anlaşmasrnın simetrik olmavan niteliği sık sık belirtildi: Sağlam kuruluşlara dayanan \e belli birtarihi öngören parasal kısmının ağırlığına karşılık. sivasi ideallerınin belirsizliği. Buna davanan ve gerek taraftarlar gerekse uzmanlar tarafından pavlaşılan beklcnti, Para Birliği'nin Avrupanın kuruluşunda bir canlılık testi olarak kabul edilmesi ve bu bırliğin. öteki birlikleri. iyi işleven birdişli çark gibi arlasından çekmesi. Kanımca bu tür düşünü.ş. iki bakımdan bir çıkmaza götürecektir; Birıncısi, gelecekte kurulacak olan Avrupa Merkez Bankası tarafından temsil edilen parasal güçle birliğin ekonomik gücü arasında bulunmasi gereken denge bakımından; Tek bir para birimınin başarılı olması. sadece parasal ve mali koşııllara bağlı değildir. Böyle bir başarı için ulusal makroekonomi politikalarının varlığına gereksinim vardır kı. bundan henüz çok uzakta bulunuvoruz. İkincısi ise. para birimine vazgeçilemez bir karşılık oluşturacak olan gerçek siyasi birliğin kurulması bakımından. Alman dostlarımız. Avrupanın kuruluşunda sırf siyasi kısma verdikleri önemi çoktan vurguladılar. Oıılann bu tutumuna tamamen katılnıaktayım. Çünkü bazt ülkelerin birbirlerine. dı^işleri ve savunma politikalarındaki ortak degerleri koruyacak ve belirtecek kadar değiîde. ortak para birimini haklı gösterecek kadar bağlı hissetmelerıni halkımıza nasıi anlatabiüriz? Coğrafi \e siyasi Avrupa Tek bir para birimınin kabulü. AB'nin varlığını sürdürebiimesi için yeterli değildir. Aslında bir değişim dönemi geçirivoruz. Avrupanın sadece kurumsal kenetienme \asıtasivla kurulması - Robert Schuman'ın dev işi> le "pratik dayanışma ile somut sonuçlar"- zamanı geçti. Ba^ka türlü sövlevecek olursak. yöntem lıâlâ doğru. ama yeterli değil. Avrupa Birliği. bugün başarısının bir tür kurbanı olarak herkesin yaşamını doğrudan etkilivor. Nitekim Maastricht Anlaşması'nın onaylanması sırasında ortaya çıkan güçlüklerde bunu gösterdi. Ilerideki Avrupa toplantılannın sonuçlan nasıl olursa olsun. kıtamızın gelişmesi. ancak demokratik tartışmalar sonucunda alınacak. ilgili dev let ve halkların kendisivle özdeşleşecekleri açık siyasi kararlar sayesinde mümkün olacaktır Demek ki coğrafi Avrupa ile siyasi Avrupa arasında bir seçim yapılması söz konusu. Ya içinde topluluğun. birkaç ortak politikaya sahip bir serbest ticaret bölgesı oluşturduğu. uyaraeak siyasi iradesi ve ilerlemesine vardımcı olacak kuruluşları bulunmavan bır coğrafi Avrupa ya da ülkelerimizin iradesinin bir ifadesi olarak. dünyanın küçülmesi. yeni rakiplerin ortava çıkması. milliyetçi ve köktendinci tehlikelerin belirmesiyle ilgili görev len üstlenmeve hazır siyasi Avrupa. Değişen bir dünyada özerklik ve kimlığimizi korumamıza. tarihten miras aldığımız şeylerin bir bakıma en iyisi olan evrensel geleneklerimize sıkıca baglı kalmamıza. ancak bır sivasi Avrupa izin verebılir. Dev letler ve uluslar federasyonu Bu idealin herkes tarafından paylaşılmadığını itiraf etmemiz gerekir. Bu ideal. bu yolda çaba gösteren dev letlerden. uluslardan kararlılık. cesaret ve ortak gelecekleri>le ilgili belirli bir vizvon ister. Her türlü vanlış anlamadan kaçınmak va da bu yola karşı çıkanların eline bir bahane vermenıek için Hans-Dietrich Genscher'in şu sözünü. en önemli ilke olarak kabul etnıek gerekir: "Hiçbir de\let, istediğinden daha öteve gitme\e /orlanama/; ancak daha ilcrive gitmek isteven diğer devletleri de hiçbir devk't tnındun alıkovamaz." Bu başlaııgıç. bır "A\rupa a la carte" yönüne sapılmasını da engellemektedir. Sınırlı bir i^birliğine davanan. ortak yükümlülük ve zorunlulukları olmavan bir Avrupa. yemek listesinı herkesin kendi çıkarlanna göre hazırlayacagı bir self service dükkânı haline gelebilir Bu ise, ortak istemlerimizin. toplulııkla ilgili ideallerimizin tam anlamıyla reddi demektir. Tabiı ben bu Avrupa'yı. gelişmenin farklı tempolara göre gerçekleştiği. fakat ortak amaçların geliştirilmesine yönelmiş olduğu bir "değişken geometri Avrupası" ile kanştırmıvorum. Bu tür ilerleme. Avrupa entegrasyon sürecinin daima bir parçası oldu. Örneğın sermave özgürlüğü 1990 vılında kabul edildiğı zaman. bunun on iki devletten sadece sekizinı ilgilendirmesi gibi. Değişken geometri. bır ortak ıradeye davanmaktadır. Bu, üstlenilen yükümlülükleri tehlikeye atmıyor. fakat devletlerin sırf ıktisadi >a da mali nedenlerle dışanda bırakılmalanna engel oluyor. Bence vapabilenlerle vapamayanlar arasında değil. isteyenlerle istemeyenler arasında biraynm yapılması gerekir. Isteyenler. haklı olarak federatif çözüm biçiminin yararlarını belırteceklerdir. Sadece bu federal başlaııgıç. kimin ne yaptığı. kimin kinıe karşı sorumlu olduğu konusunun belirginleştirilmesine izin verır. Ancak federal başlangıç. egemenliğin naklini ve sınırlarını tam olarak betımleyebilir. demokratik kontrol mekanizmasını ve nüfuzun kötüve kullanılmasina karşı yaptınmlan kolay laştırır. küçük birimlerin yapamayacağı işleri üst birimlerin üstlenmesi beklentisiyle ulusal özelliklere \e bölgesel farklılıklara saygıyı güvence altına alır. Bu nedenlerle dev letler ve uluslar federasyonu fornıülünü ortaya attım. her ne kadar ilk bakışta çelişkili gibi görünüyorsa da. Benim için önemli olan, toplulukla ilgili istemlerimizi uluslanmızın gelişmesiyle bağdaştırmak ve bunların özerklik ve hareket olanaklarını birleştirmek suretiyle arttırmaktır. Kurumsal tartışma yüzünden gerçekten önemli olan şu konuyu gözden kaçırmamamız gerekiyor: Egemen devletlerimizin şeffaf anlaşmalar temelinde birleşmiş bir Av rupa lehinde ya da aleyhinde kesin karara varması. Kıtamızın varlığını. sadece birleşmiş bir Avrupa. güçlü ve ay nı zamanda hoşgörülü bir topluluk içinde güvence altına alabilir. Bu \a:ı, Almuıncı'Ja vcmmlaııan Deutschland Maguzin dergisiıulen alınnııştır. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORLNLARIYILMAZ ŞİPAL Geçıniş zaıııaııların izin hakları Soru Özel bir kurumda işçi olarak çahşıyonım. 1996 vılında SosyalSigortalar Kurumu'ndan emekli olacağım. Son üç yıldır izin kullanamadım. Sorularım 1) Emekli olurken geçmiş v ılların izin haklannı alabilir miyim? 2) KuUanmadığım üç yılın izin haklannı alabilirsem. ait olduk- ları yılların ücretine göre mi yoksa emekli olduğum günün üc- retinden mi alınm? 3) V ıllık ücretli izin hakları için hak düşürücü süre kaç yıldır? (T.S.) YANIT: 1475 sayılı Iş Yasası'nın "Akdin feshinde izin ücreti"ne ilişkın 56. maddesinde şöyle denilmektedir. "İşçinin hak kazanıp da kullanmadığı y ıllık izin süresi için ücreti. hizmet akdinin işveren veya işçi tarafından feshedilnıesi halinde ak- din sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine ödenir." Yasadaki anlatımdan. gerıye dönük y ıllık izin haklannın da son üc- ret üzerinden ödeneceği açıktır. "(!)(...) Yıllık izin ücrerinin 1475 sayılı İş Kanunu'nun 56'ncı mad- desi uyarınca akdin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden hesap edil- mesi gerekirken ilişkin bulunduğu yıllara ait ücret üzerinden hesap edilmesi doğru değildir.(...) (^•an!ltay 9. Hukuk Dairesi. 15.1 1.1987 tarih. 1987 10670 esasve 1987 fl!23karar) İhbar ve kıdem tazminatı dışında kalan ücrete ili.şkin alacaklar 5 yıllık zamanaşımı ile sınırlıdır. (2)~(...) Borçlar Kanunu'nun 126. maddesine göre ihbar ve kıdem tazminatı dışındaki isçiiik hakları 5 y ıllık zamanaşımına tabidir. Mah- kemece. sadece asgari ücret farkı için zamanaşımı göz önündc tutul- muş fakat ücretli izin, hafta tatili ücreti bakımından bu konu üzerin- de durulmanııstır. Ek dava 16.2.1990 tarihinde açılmış olduğuna gö- re 16.2.1985 tarihinden sonra gerçekleşmiş olan izin >e hafta tatili üc- rvllerine ve buna ilave olarak söz konusu işçilik hakları için ilk dava ile talep edilen miktaıiara karar vermek gerekir. (...) (Yanııtay 9. Hukuk Dairesi. 21.6.1990 tarih. 1990 4520 esas ve 1990 7631 karar) (3) (...) "ÖZET: Asgari ücret farkı, izin, hafta ve genel tatil paraları alacaklan beş yıllık zamanaşımına tabidir." (Yars-ıtay 9." Hukuk Dairesi. 4 3.1986 tarih. 1986 3052 esas ve 1986 2395 karar) Kayııak (1) Yasa Hukuk Dersıisi. Nisan 1988. sayfa 622 316 (2) Yarmtay Kararları Deraisl Şubat 1991. sayfa: 203 (3) Yasa Hukuk DenıiM. Aralık 1987. sayfa: İ756 745 POLİTÎKA VE OTESİ MEHMED KEMAL Kayalıklar Şakası... Birhoşgörü rüzgârı dalgalanıyor. RP'Iİ belediyeler- den kimileri hoşgörülü olduklarını kanıtlamaya çalışı- yoriar. Türban gerilerde kaldı. Baksanıza istanbul Be- lediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a... Bir za- manların dinsiz sayılan gençlik liderlerinden Kızıl Dany'yi istanbul'açağırdı. Yedirdi, içirdi, ağırladı, ko- nuk etti. Bu. Kızıl Dany, yeşil Erdoğan hoşgörüsü de- ğil miydi? Erdoğan bunu yapar da Beyoğlu Belediyesi'nin şi- rin başkanı Nusret Bayraktar durur mu? Doğru Çi- çek Pasajı'ndaki Üç Horon Kilisesi'ne gitti. tanınmış müzisyenlerden Onno Tunç'un cenaze törenıne ka- tıldı, dua etti. Bu da hoşgörü değil miydi? Ben bu Üç Horon Kilisesi'nde bir dinsel törende bu- lunmuştum. Agop Arad da vardı. Papaz dua etme- yebaşladı, baktımdualarTürkçeydi.Şaşırmıştım. Bir dost kulağıma eğillmiş, yavaşça: "Burda dualar Türk- çe okunur" demişti. Cumhuriyet'in ilk yıllarında anadili Türkçe olan Er- meniler yok muydu? Bu sadece bir hoşgörü değil. yaşama biçimiydi. Nasrettin Hoca'ya sorariar: "Hiç âşık oldun mu?" "Bir gün oluyordum, üstümüze geldiler." Insanın üstüne iyiliğine de gelirler, kötülüğüne de... Ortalığı bir aşk dalgasıdır sardı. 13'ündeki genç iri- si Ingiliz kızı Sarah ile 18'indeki Kahramanmaraşlı Musa da giriftar oldular. Bu aşk, ülkedeki başbakanlık kavgasını bile bir sü- re unutturdu. Kızın anası taa Londra'lardan kalkarak Maraş'lara geldi. Oysa bu sevda yeni değıldı. Kız 13'ünde, oğlan 18'inde olsa bile onlar çoktan her şe- yi göze aimışlar. "Aşk ferman dinlemez" derier. Bu aşk Ingiliz krallık fermanmı dinlememiş. Bu ferman, Falk- land Adalan'nda savaşı durdurmuş, aşkı söndüreme- mişti. Çocuk yapısındaki Sarah ile garson kılıklı Musa, Alanya'nın Hamburg Oteli'nde "mercimeği fırına" verjnişler de kimsenin haberi olmamış... Önce ingiliz gazetesi The Sun haberi duymuş, ya- yın hakkını ele geçirmiş. Kızın annesine büyükçe bir para vermiş. Sonra medya duymuşsa da geç kalmış- tı. Ingilizler Sarah'yı isterler, ama veren yok! Veren ol- madığı gibi Ingiliz fermanı da para etmiyor. Biz de ni- kâhı imama kıydırırız. Ingıltere'dede kilisede kıyılıyor. Ikisi birbirine benziyor. Sarah-Musa davası ile baş- bakan kim olacak kavgası sürerken ortaya bir de "Kardak kayalıklan" çıktı. Bodrum'a bır karışlık bir ada yüzünden neredeyse savaş çıkacak... Bizi bir aydır bir başbakansız gör- düklerınden bastırıyorlar. Gazete başiıklarında Clin- ton, "Türk-Yunan savaşı çıkabilir"diyor. Yunan ordu- su alarma geçer. Bir sıkıntı başgösterir. Şu olur, bu olur... Koltuğu boş koymamalı... Gazetecı Ömer Sami Coşar, bir kayalı ada gör- müş, bayrağı dikmiş, kıyamet kopmuştu. Sonradan bunun bir kayalıklar şakası olduğu anlaşılmıştı. Bu- nun da bir şaka olduğu anlaşılacaktır. Bir gemi kaya- lara oturmuş, sonra anlaşmayla çıkarılmıştı. Bunun da bir kayalar şakası olduğu anlaşılacaktır. B U L M A C A SEDATYISAYA\ 1 2 3 4 SOLDAIN SAĞA: 1/Osmanlı saray- lannın enderun denen ıçbölünıle- nnde görev lendi- rılmek üzere ye- tıştırılen devşır- melere verilenad. 2/ Su taşkını... Aruz ölçüsünde kısaokunması ge- reken bir heceyi. kalıba uydurmak için uzatma. 3/ ^'üksek rakımlı ülkelerde turizm ve dağcılık etkınlikleri ara- sında yer alan yürüyüş gezi- leri. 4/ Dolma yapmak için hazırlanan karışım... Bır tür taze v e tuzsuz beyaz pey nır... Gümüşün simgesi. 5/ Hınt müzığıne özgü tellı bir çal- gı... Kumtaşı. 6/Geminın zın- cırı toplayıp demrrmi kaldrr- maya hazır bulunmasi. 7/Dı- şi deve... Bir cetvel türü. 8/ Parlak kırmızı renkte bir süs taşı.. Hekimlıktaslayankim- se. 9/ Samsun'un bir ılçesi... YIKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Soğuk davranışlarla hoslan- madığını bellı etme. 2/ Köv. pazar gıbı yerlen dolaşarak u- fak tefek tuhafıye eşyası satan gezgıncı esnaf... Eukı dılde yol. 3/ Ispanyoflar'ın sevınç ünîemı... At ahın. 4/ Yakanın göğse doğru ınen dev rık bölümii. 5/ Kımı balıkların ıste ku- rutularak yapılan pastırması. 6/Buyurucu... İn \eborubi- çımınde beyaz ya da sarı renklı çıçeğı olan bır süs bıtkısi. II Eskı dilde ekmek... Çin ve Japonva'da oynanan bırçeşıt satranç. 8/ Dızgınleri koy u\ erılmiş atın dörtnala ko^ması... Hz. Musa'ya Tanrf nın tecellı enığı dağ. 9/Göçebelerın kul- landığı bır tür keçe çadır. İLAN T.C. KARTAL 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ HÂKİJVILİĞİ'NDEN 1993 195 E 1995 1202 K Davacı Yasef Romano vekili Av. Güven Esin ta- rafından davalılar Günseii Tekinay vs. aleyhlerine açılan kat irtifakının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda verilen karar gereğince: Davalılar Biricik Arcan. Ali Arcan Kılıçoğlu. Şehriban Akbulut, Seyhan Günce veCevat Eke'nin adresleri bütün aramalara rağmen bulunamadığın- dan; zabıta marifetile. tespit edilemediğinden, mah- kemeınizden verilen 27.12.1995 gün, 1993 195 e- sas. 1995 1202 sayılı karannda. Maltepe ilçesi. Bağ- larbaşı Mah. Atatürk caddesinde bulunan pafta 30 1, ada 3113, parsel 973"te bulunan binanın 23.3.1971 tarihinde kurulan kat irtifakının çekil- mez hale geldiğinden; binanın projesinin tasdik edildiği 5.9.1970 tarihinden buyanaprojeyeuygun olarak bitirilip, bagımsız bölümlerin hak sahipleri- ne verilmediğinden: bu nedenle dava konusu yerde kurulan kat irtifakının iptaline karar verildiği, adı geçen davalılar Biricik Arcan, Ali Arcan Kılıçoğ- lu. Şehriban Akbulut. Seyhan Günce ve Cevat Eke'nin yokluklarında verilen yukarıda tarih ve sa- yısı belirtilen karar davalılara ilanen tebliâ olunur. 16.01.1996 Basın: 67992
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle