19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29EKİM1993CUMA HABERLER Cüvenlikzirvesi Çiller, komşukm uyarıh ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosn) - Başbakan Tansu Çiller, PKK'nın dış bağlantılan ko- nusunda somut girişimlerde bulunulacağını açıklarken, Iran, Irak, Suriye ve Ermenis- tan'ı sert bir dille uyardı. Bu ülkekre "Dost musunuz düş- man mısmız, karar verin. Ya dostumuzsunuzdur ya değilsi- nizdir. Türkiye'nin, terörün desteklenmesine tahammülü kalmamıştır. Teröre bilerek destek veriyorsamz düşmanı- mızsınızdır" dıyen Başbakan, terörûn yurtdışından beslen- mesine Türkiye'nin daha fazla seyirci kalamayacağını vurgu- ladı. Komşulara uyan Çiller, teröre destek veren tran, Irak, Suriye ve Ermenistan'a te- rörle mücadelede yardım çağn- sında bulundu. Çiller. Ermenistan'ın PKK'ya destek veren ülkeler arasında sa- yıbp sayılmadığına ilişkin bir so- ruya da şu karşılığı verdi: "Tabii, Ermenistan, Suriye, tran, Irak, bunlann hepa son deire- ce önemti. Buralarda terör örgüt- lenmeteri olduğu, daha doğrusu, PKK'ya yardjmcı olan bazı örgüt- leımeier bukmduğunu bfliyoruz. Abnanyada da PKK'ya destek veren örgûtienmder bulunduğunu biliyoruz. Bu konuyu Kohl Ue de eie aklık. Çahşmalarmuz sürüyor. ABD De temaslanmız devam ede- cek." Silopi'de çatışma Yurt Haberieri Servisi - Şır- nak'ın Cizre ilçesinde karakol ba- san PKK mıbtanlan 3 eri şehit etti. Silopi ilçesine de baskın dü- zenleyen çok sayıda PKK'lının güvenlik güçlerinin karşı koy- masıyla 3 saat süren çatışma son- rasında çekilmek zorunda kaldığı bildirildi. Gûneydoğu Anadolu Bölgesi'nde güvenlik güçlerince sürdürülen operasyonlarda ise 5 PKK militanı öldürüldü. 2 mili- tan da teslim oldu. Muş'un Seri- nova beldesi Betediye Başkaru ile 3 öğretmen ve bir öğretmen eşi serbest bırakıldı. 40günde42 'faüı meçhul' Yurt Haberieri Servisi - Doğu ve Gûneydoğu bölgelerinde he- men her gün gerçekleştirilen "fti- B meçhul" cınayetler dün de Di- yarbakıfda sürdü. Diyarbakır kent merkezi ile Silvan ilçesinde silahlı saldtnya uğrayan 2 kişi öl- dürüldü. Böylece son 40 gün için- de Güneydoğu'da "faiDeri meç- huTcinayetlerin sayısı 42'ye yük- seldi. Anadolu Ajansı'nın Diyar- bakır Emniyet Müdürlüğü Asa- yiş Şubesi yetkılilerinden aldığ) biîgjye göre, dün sabah 08.30 si- ralannda Fatih Mahallesi'nde, Mubittin Karaaslan(20) adh genç henüz kımliğı behrlenemeyen bir kişi tarafından tabaneayla vuru- larak öldürüldü. Ankara DGM'nin verdiği karara, ÇHD Genel Başkanı Şenal Saruhan tepki gösterdi Sıvas dayasmdagörevsizlikkararı ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - An- kara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM), 37 kişjnin yakılarak öldürül- düğü Sıvas katliamıyla ilgili iki davada görevsizlik karan verdi. Ağır ceza ve asliye ceza mahkemele- rinde açılan, ancak daha sonra "olayla- nn laik devlet düzenini yıkmaya yönetik oMuğu" gerekçesiyle DGM'ye gönderi- len davalarda, DGM'nin de görevsizlik karan vermesi üzerine, toplam 203 sanı- ğın yargılandığı bu davalarla ilgili gö- revli mahkeme, Yargıtayca belirlene- cek. DGM'nin görevsizlik karanna, Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı ve Müdahil Hukuk Bürosu avukaü Şenal Saruhan tepki gösterdi. Saruhan. karann davalan uzatmaktan başka bir işe yaramayacağını kaydetti. rekarşı2oy DGM yetkilileri ise, görevsizlik kara- nnın davanın esasma ilişkin olmadığını belirterek. "CMaylaria ilgili ağır ceza ve asliye ceza mahkemeierinde açılan dava- lardaki suçlar, DGM'nin görev alaıuna girmiyoT. Bu ttedenie, görev konusunun Yargitay tarafından çözülmesi düşüocesi ağffük kazandı" görüşünü dile getirdi- ler. Ankara DGM'nin, başkan Muam- yesine karar verdiği öğrenildi. Tahliye mer Ünsoy ve üye Sureyya Gönül'ün karannın da l e karşı 2 oy çokluğuyla oylanyla 1 'e karşı 2 oy çokluguyla aldığı alındıği, hâkim albay Ertan Urunga'nın söz konusu görevsizlik karanna. üye bu karara da karşı çıktığı bildirildi. hâkim albay Ertan Urunga'nın muhalif kaldığı öğrenildi. Karara tepki 20 sanığa tahliye DGM'nin görevsizlik karanna, Çağ- daş Hukukçular Derneği Genel Başka- DGM'nin görevsizlik karan, Yargı- nı ve Sıvas Olaylan Müdahil Hukuk tay'ın ilgili dairesınce değerlendirüecek Bürosu avukatı Şenal Saruhan tepki ve görevli mahkeme belirlenecek. Yar- gösterdi. Saruhan, bu karann davalan • Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi, Sıvas katliamıyla ilgili iki davada görevsizlik karan verdi. Karar 1 'e karşı 2 oyla ahndı. Alınan karar üzerine 203 sanığın yargılandığı bu davalarla ilgili görevli mahkeme, Yargıtay'ca belirlenecek. Yargitay, söz konusu davalarda DGM'nin görevli olduğuna karar verirse, sanıklann yargılanmalanna Ankara DGM'de devam edilecek. gıtay'ın, göreve ilişkin kararlan kesin olduğundan. mahkemelerin bu karara direnme haklan bulunmuyor. Yargıtay, söz konusu davalarda DGM'nin görev- li olduğuna karar verirse, sanıklann yargılanmalanna Ankara DGM'de de- vam edilecek. Ankara DGM'nin, görevsizlik karan ile birlikte Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada tutuklu bulunan 20'ye yakın sanığın da dosya üzerinden tahli- uzatmaktan başka bir ışe yaramayaca- ğını belirterek, Yargıtay'ın, DGM'nin görevli olduğu yönünde karar alması halinde. bu _karan onaylayan başkan Muammer Ünsoy ve üye Süreyya Gö- nül'ün davalardan çekilmesi gerekece- ğini bildirdi. Saruhan, " Bu kararia, buna ünza atan hâkimler, davanın esası- na ilişkin görüşünü ortav a koymuşlardır. Bu hâkimlerin, olaylan anay asal suç ola- rak değeriendiren savcıük ve mahkeme kararianna göre sanıklara Tfirk Ceza Yasası'nın 146. maddesi uyarınca mah- kumiyet vermeyecekleri ortaya çıkmış- tır" dedi. Davalar yanlış açddı DGM yetkilileri de davalann ilk aşa- mada yanlış açıldığını savunarak, "Adam öldürme \e gösteri yürüyüşü gibi suçlar DGM'nin görev alanına girmiyor. Mahkeme, bu konuda Yargıtay'ın karar vermesini uygun gördü. Bu karar, mah- kemenin olaylan laik devlet düzenine bir saldın olarak görmediği şeklinde yorum- lanmamalıdır" değerlendirmesini yaptı- lar. Ankara DGM Başsavcüığı ve Anka- ra Cumhuriyet Başsavcıbğı ile Ankara 3. Ağır Ceza ve 19. Asliye Ceza Mahke- meleri, Sıvas olaylannı "laik devlet dü- zenini yıkmaya yönelik eykm" olarak değerlendirmişti. Savalık ve mahkeme- ler, sanıklann, TCK'nın 146. maddesi uyannca DGM'de yargılanmalan kara- nnı almıştı. Suçun devleü'n güvenliğine yönelik olduğunu belirten savalık ve mahkeme- lerin istemi kabul edilseydi. üç ayn dava yerine tek iddianameyle tek dâva dü- zenlenecekti. SHP: Lice, geçirdiğidepremden daha kötügörünümdeydi SHP heyeti, Yavfde protestoedildiERZURUM (Cumhuriyet}- Erzurum'un Çat ilçesi Yavi beldesinde 38 kişinin öldürüldüğü kat- liamı yerinde incelemek için beldeye giden SHP heyetine bir grup saldırmak istedi. ŞHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu. Tunceli Milletvekili Kamer Genç ve Uşak Milletvekili Yaşar Köklü'den oluşan SHP heyeti, dün sabah saat 07.30 sıralannda geldikleri beldede önce Be- lediye Başkanı Latif Pekcan'ı ziyaret ederek baş- sağlığı dilediler ve olayla ilgili bilgi aldılar. Daha sonra 38 kişinin ölümüyle sonuçlanan katliamın yapıldığı kahvehaneye giden heyet, halk tarafından tepkiyle karşılandı. Kahveönün- de toplanan kalabahk bir grup, heyet üyelerine "lşte asü PKK" diye bağırmaya başladı. Kalaba- hk Kamer Genç'i yumruklamaya calışırken, SHP heyeti, güvenlik güçlerinin yardırruyla araç- lanna bindirildi. Saldırgan grup. daha sonra "Bir sonraki saldınyı planlamak için mi geldiniz? Sizler PKK'yı Meclis'te banndırmıyor musunuz? Eviniz- de tedavi etmiyor musunuz?" diye bağırarak araç- lan yumrukladılar. Yavi'den hemen aynlan heyet üyelerinden SHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu, beldedeki tepki ile ilgili olarak yapüğı açıklamada, saldınyı gerçekleştirenlerin dışandan gelen provokatörler olduğunu söyledi. SHP heyeti, Gûneydoğu gezisini tamamlaya- rak dün Ankara'ya döndü. SHP Genel Merkezi'- nde gazetecilerle sohbet eden SHP Genel Sekre- teri Halil Çulhaoğlu, Genel Başkan Murat Karayalçuı a bilgi verdikten sonra. bir rapor ha- zırlayacaklannı söyledi. Çulhaoğlu, Lice izlenım- lerinişöyleanlattı: "Lice'de PKK ile çatışma önceden planlanmış gibi geldi. Şehir boşalttlmtş. Ateş açılmış, şehinlen de katkı bulmuş. Lice perişan. Sadece PTT binası ayakta. Tüm kamu kunımları mahvolmuş. Görün- tüler, Lice depreminden daha da körüydü. Sabah saat 09.00'dan akşam 19.00'a kadar çattşma sür- müş. Sonra her yer yakıbnış. Lice harabe. Oradan insanlar nasıl sağ çıkmış anlayamadım." 'Lice'de askeri çözüıııuygulammştır' HALİL NEBİLER Lice-Hani yol aynrru. önü- müzdeki nünibüsten ındirilenle- rin kimlik kontrollerinin yapı- lmasını bekliyoruz. Üst arama- lan. bagaj kontrolü derken, sıra bize geliyor. -Kimlik... Kimliğimiz basın karnmız. Bakıyor başçavuş. - Neden geldiniz buraya? Olayı daha da büyütmeye değil mi? Za- ten başka bir işe yaramazsınız ki. Basınmış. Gidın hadi. İlginç. Lice'de olav var. Ta- man. Başçavus. demek ki olayın daha da büyümesinı istemiyor. Ama neden? PKK yakıp yıkmadı mı buralan? Çavuş neden bunun bilinmesini, olayın bü>ümesini is- temesin ki? tkinci kontrol noktasında adımız . komutana bildiriliyor. Genç bir subayla muhatabız. Basının elbette özgür olduğunu, istediğimiz gibi dolaşabileceğimi- zi, ama yine de önce jandarma komutanLğına giderek yanımıza birilerini almamızın daha iyi ola- cağını söylüyor. PKK'lılar kaçı- rabilirmiş bizi. Diyarbakır'da şo- förünü zar zor kandırabildiğimiz taksiyle ilçeye giriyoruz. tlçenin karayollan binasına varmadan önceki giriş yolunda, önce gözü- müze tek tük yıkıntılar rasthyor. Duvarlarda bol miktarda mermi deliği, kimi duvarlarda daha bü- yük, insan başı büyüklüğünde delikler. Yol hafif sağa kıvnldığında ilk korkunç manza- ra. Tek katb prefabrik deprem evlerinden bırinın üzenne, cûmın ortasına düşen bir mermi, bir mukavva kutuyu çökertir gibi çö- kertmiş. Evin her yanı simsiyah. Her taraf yanmış. Sağa doğru git- tikçe bu tür manzaralar sıklaşı- yor ve artık çarşı meydanı görün- düğünde, is karası dışında rengc rastlamak zorlaşıyor. Yürüdükçe basüğınız yerden değişik sesler gelmeye başbyor. Yer yer mermi cekirdeği ve boş kovanlara basa- rak yürüyoruz artık. Yağmur çiseliyor. Lice çarşısı insansız. tki katlı tuğla binalann iki yanını sardığı yaklaşık 300 metreük asfalt bir yol Lice çarşısı. Çarşının başındaki belediye bi- nasına gidiyoruz. Bina deük de- şik. Ne cam kalmış ne çerçeve. Bahçedeki garajda zavallı Lice'- nin bir kepçesi, bir minibüsü, bir de özel otomobil yanmış. Yakıbnış. Oradan camiye. Cami delik deşik. Minarenin yerden bir buçuk metre yüksekliğındeki bir noktada. yine o insan başı bü- yüklüğündeki delik. Ufak tefek bir polis, hâlâ heyecanını atama- mış: "Ben bir yddır Lke'deyim. Turk-Kürt aynmcıbğmı burada gördüm. Evde, çocoğnn yaıunda öksörsek havaya sıçnyor. Bakın, burada bir şey olduysa, bir olay ol- duysa, bunun bir nedeni var. Hiç sebepsiz olmadı bu iş." Lice'de ne oldu ki pobs bey? Ünal Erkan, "PKK saldırdı. yakü >ıkü" demedi mi? Şimdi siz ne anlatmaya çabşıyorsunuz? Çarşının, yanmış yıkılmış hab gözlerimın önünde. Bir dükkan- dan yola doğru akmış ve donmuş siyah bir nesneyi, dükkandaki plastık maddelerin eriyip oluştur- duğu oluk sanıyorum. Yok, di- yor bir Liceb. Dükkandaki şeker- dir, diyor. Yağmur yağıyor. Bar- daktan boşanırcasına yağmur. Lice'nin arka sokaklanndayız. Ne kadar kimsesiz, ne kadar ıssız ve ne kadar yanmış, yıkılmış so- kaklar. Yan sağlam bir bahçe du- vannın önünde 60-70 yaşlannda bir kan-koca, gebnleri, gelinin kucağında bir bebek. Yağmur yağıyor ve onlar, geriye hiç bir şey kalmamış olan evlerinin önünde ağbyorlar. Yağmur, yangın yerindeki küllerden pis bir çamur oluşturuyor. Bir çocuk çıkıyor ortaya. Sekiz-dokuz yaş- lannda bir çocuk. Yangın yerinin tam ortaanda. Fotoğraf maki- nemin vizöründen görüyorum. Deklanşöre basacağımı anladığı an kolunu kaldmp parmaklannı ' V haline geürerek gülümsüyor. Yaşh kadın Türkçe bibniyor ve ağlayarak, Kürtçe bir şeyler söylüyor. Anladığim tek sözcük "leşker". Yani asker. Orta yaşh biri çevresine bakınarak, "PKK yokto, asker her tarafı yakü, yıkü" diyor. Bir başka sokakta yaşh bir adam, birinci gün akşa- ma kadar silah sesi duyduğunu, ikinci gün ise her tarafın yakıldığını anlatıyor. O zayıf, Marmara Bölgesi'nden gelme polisin anlattıklan ise şöyle: "Sabah dokuz crvarmda bir po- lis ekibinin tarandığı haberini aldık. Sonra bütün evlerden, dük- kaıdardan üstümüze, evlerimize kurşun yağmaya başladı. On dört saat, her taraftan ateş edildi. Ca- minin şerefesİMİeıı evlerimize nok- ta atışı yapılıvordu. Burada bir şey okluysa. bir olay olduy sa sebepsiz olmadı." Bir genç anlaüyor: "Siyah bir helikopter her tarafa ateş ediyordu. En çok camiye ateş etti. Gençleri okulda tuttular. tki gün orada tuttular."' Lice Kaymakamı Mustafa Ün- lüsoy gençten biri. O anlatıyor: "Olavdan önce Lice'de 20 mini- bös, 50 taksı vardı. Olav sırasmda hiçbiri ilçede yoktu. Şİmdi hepsi ortalıkta. Oiaydan önce Lice'yi boşahtılar. PKK gelip eyiem yaptı. Şimdi ortaya çıkıyoriar. Devlet elini uzatıyor şimdi. Evsiz kalanlar için 200 çadır getirdik. Dağıtım için muhtarları anyonız, bulamıyonız. Fırın bugün faaliye- te geçiyor." SHP İlçe Başkanı Haydar Hocaoğlu heyecanlî. üz- gün, kınk. Heyecanlanmamaya çabşarak, boğuİc boğuk konuşu- yor: "Zamanında biz çocıık- lanmıza iyi terbiye vermemiş ola- bih'riz. Tamam. Ama devlet böyle yapar mı? Bu olaydan bakanlar, ırûllervekilleri, paıiamento sorum- ludur." Kafamız belediye binasındaki bir şeye takılmış. Yeniden oraya gidiyoruz. Genişçe bir alanda iki katb bir bina. Mahvedilmiş bir bina. Diyebm ki PKK'lılar bina- dan ateş ettiler ve diyelim ki as- kerler ve polisler burayı o yüzden hedef ald>. Peki ama bahçedeki garaj neden yakılmış? Sadece yakma da değU. Özel otomobil bir trenle çarpışmış hale gelmiş. Sonra başka sorular. O kadar yanmış yıkılmış ev arasında PTT binası nasıl böylesine pınl pml, dimdik kalabilmiş? Belediyenin hemen yanındaki hükümet ko- nağında neden çok küçük dehk- ler hariç, pek bir şey yok. Kara- yollan binası sankı Lice'de değil Bursa'daymış o ara. Polis loj- manlan neden fazla yara al- mamış? Bunlan kime soracaksınız? Li- cebler konuşamamanın olanca hüznünü yaşıyor. Evlerin enkazı önünde oturup ağlamaktan baş- ka çareleri yok gibi. Zaten SHP heyetine de pek birşey anlata- madılar. DEP heyetiyle konuşurken bize sövlediklerini onlara da an- lattıklannı öğrenıyoruz: "PKK yapmadı. Askerier yaptı. Ertes gün de dükkanlanmızı yakhlar." Ünal Erkan"a sorsak ne der? Herhalde şunu söyleyecektır: "Milisier ve militanlar evlerden ateş açtilar. Güvenlik güçleri karşüık verdi. 13 öJü var." Bizim, Lice'de gördüğümüz manzara. öyle 13 ölüyle kapana- cak bir manzara değil. Kimınle konuşsak oğlunun. kocasınm, eşinin öldürüldüğünü söylüyor. Basit bir hesapla en az 30-40 ölü olmab. Kimse bunu söyleyemi- yor. Tabur komutanlığmın önünden karayoluna cıkıyoruz. Karayolu üzerinde Licebler gör- dükleri her aracı çevirip binmek, ilçeden gitmek istiyor. Kontrol noktasında üstüne yatak yorgan yığılmış minibüsler, içine 5-6 kişi doluşmuş taksiler bekleşiyor. Lice terk edibyor. Kalan 500-600 kişi gitmenin yollannı anyor. Licebler mahallelerine Bosna- Hersek mahallesi adını takıyor- lar. Lice'nin durumu karşısında Şırnak'a olanlar çok masum kab- yor. Artık Lice'yi yok sayabilirsi- niz. Yaşb, ama dinç bir adam du- rumu özetliyor: "Lice'de ne ol- miş? Lice'de askeri çözim uygflan- miş." Erkan: Haber alamadık . Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan, oldukça sakin, çok olağan bır biçimde yanıtlıyor so- rulanmızı: - Sayın Erkan, Lice'de ne oldu? - Bu önceden planlanmış ve uygulamaya sokulmuş bir hare- ket. Örgüt bunu gayet iyi plan- lamış. Önce ilçe boşaltılmış. Son- ra örgütün militanlan ilçeye gele- rek evlere girmişler ve olaylar başlamış. - Bu eyleme sizce kaç kişi kaüldı? - Kesin bilemiyonız. ama böy- le bir eyleme en az 250-300 kişinin katılmış olması lazım. Olayın bo- yutlanna baktığımızda böyle bir rakam tahmin edilebibr. - Pekı, bu kadar insanın Lice gibi küçük bir ilçeye girişini önce- den haber alamadınız mı? - Şimdi, adam girerken göstere göstere girmiyor ki. Hem. her ıs- tediğiniz haberi, her zaman ala- mayabibrsiniz. Ihtiyaa olan her haberi istediği zaman alabüen bir teşkilat dünyada yoktur. Biz de bunu önceden öğrenemedik. - Kesin ölü sayısı nedir? -13 ölü var. - Elinizde PKK miütanlan- ndan hiç ceset var mı? - Yok. Ama sizin deyiminizle 250-300 kişi geliyor, 14 saat çaüşıyor ve elinizde hiç ölü PKK'b yok. Nasıl? - Valla bazen vatandaşın da inanası gelmiyor. Ama götürü- yorlar. Olülerini sırtlayıp götürü- yorlar. Kırsal alanda aylar sonra parçalanıp çevreye atılmış. bir çuvala konmuş. kara gömülmüş cesetleri çok buluyoruz. - PKK tarafından yapılan açı- klamada. olay günü Lice çevre- sinde birbklen olmadığı, Lice'ye saldırmadıklan belirtildi? - (Gülüyor) Onlara göre öyle. Onlara göre generali de biz öldür- dük. Şehri de yakıp yıktık onlara göre. - Lice'de siviller öldü. - Şimdi orada milis diye, sem- patizan diye, taraftar diye bir şey var. Ben, halktan bir kişi denildi- ği zaman. olaya kanşmayan, ör- gütü korumayan kişiyi anlanm. Bayan Mitterrand'ın iddiasi: Türkiye'de soykınm başlangıa var PARtS (Reuter) - Fransa Cum- hurbaşkanı Françots Mitterrand'- ın eşı Danielle Mitterrand, Avrupa Topluluğu'nun. "Türkiye'nin gü- neydoğusundaki soy lunm başjangt- cını" durdurmasını istedi. Danielle Mitterrand ile Ulusla- rarası İnsan Haklan Federasyonu Başkanı Dsniel Jacoby, Belçıka Dışişleri Bakanı VV'illy Clâes'e yaz- dıklan ve basına açıklanan mek- tuplannda "Onlırca svflio öMü- rübnesinin" durdurulması için uluslararası toplumun derhal ha- rekete geçmesini istediler. Belçika. halen ATnin dönem başkanbğını yapıyor. Danielle Mitterrand ile Daniel Jacoby, sivillerin. PKK'nın "mo- dası gecmiş ideoloji ve saMmlarT ile Türk ordusunun "şiddetli b»s- lua" arasında kaldıklannı öne sürdüler. Mektupta şöyle denildi: "Gü- neydoğu'daki >ahim durum. soylu- nmın başlangıcı olarak t^pşnfiam- bilir. Jlk aşamada uiuslararası toplum barekete geçip Ankara'nm katüamı ve baskı politikasuu dur- durmasını sağbunandır. Bundan sonraki aşamada iki tarafın da ka- bol edebileceği arabulucuhık icüı ortam hazırianmaudır." Terör suçları genîşliyor ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Koabsyon ortakİan DYP ile SHP arasında görüş aynbğı- na neden olan. Terörle Mücade- le Yasası'nda değişikbk öngören taslak, terör suçlannın kapsamı- nı genişleü'yor. Kepenk indirme ve kontak kapatma gibi fülleri de "terör suçu" kapsamına alan taslakta, terör örgütüne yatakbk edenlerin "terörist" olarak yar- gılanmalan öngörülüyor. Tas- lak, yeni tanımlanan suçlarla Devlet Güvenb'k Mahkemelen'- nin görev alanlannı da genişleti- yor. DYP ile SHP'nin üzerinde an- laşmaya varamadığı taslak, bazı maddeleri daha önce Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen Te- rörle Mücadele Yasası'nda yer almayan şu yeni düzenlemeleri getiriyor: - Terör örgütüne mensup ol- masa dahı örgüt adına veya ör- güt adını kullanarak suç işleyen- ler veya örgüt mensuplanna yardım veya yatakbk edenler de terör suçlusu sayıhr ve örgüt mensuplan gibi cezalandınhr. - Her kim, bir terör örgütünü desteklemek amacıyla toplum hayatını etkileyen kepenk ka- patma, kontak açmama, boy- kot, grev, lokavt veya benzeri harekeüere kaülırsa 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile ceza- landınlır ve 6 aya kadar meslek ve sanatının tatiline karar verüir. - Bu kanunun kapsamına gi- ren suçlardan mahkûm olanla- nn cezalan, tek kişilik veya üç kişilik oda sistemine göre inşa edilen özel infaz kurumlannda infaz edilir. - Bu kanun kapsamına gıren suçlan işlemek üzere kurulmuş silahb çete ve cemiyet mensubu olup da teşekkül, çete veya cemi- yet tarafından işlenen suçlara iş- tirak etmeyenlerden; Teşekkül, çete veya cemiyetin teşekkülü ve faahyeüeri haİckın- da bilgi vermek suretiyle teşek- kül, çete veya cemiyetin dağıl- masına veya meydana çıkanl- masına sebep olanlar veya teşekkül, çete veya cemiyet üye- liklennden mukavemet göster- meksizin kendiliğinden çekile- rek güvenbk kuvvetlerine silah ve malzemelerini tesbm edenler veya verecekleri bilgi ve belgeler- le veya bizzat gösterecekleri ça- ba ile teşekkül, çete veya cemiye- tin amaçladığı suçun işlenmesine engel olanlar hakkında ceza ve- ribnez. - Terörle mücadele amacıyla yapılacak abm ve harcamalan karşılamak üzere aşağıda yazıb kaynaklardan meydana gelen terörle mücadele fonu teşkil edi- lir. - İlgüi bakanhklarca terörle mücadeleye destek sağlamak için basın ve yayın organlannda yayınlanlanmak üzere psikolo- jik propaganda amaayla, paket program. bildiri ve benzeri ya- yınlar hazırlanır Kitap ve bro- şür basünbr. Bu konuda gerekli harcamalar ilgib kurum bütçesi- ne konulacak ödenekten karşıla- rur. - Terörle mücadeleyi güçlen- dirmek amaayla Içışleri Bakan- bğı bünyesinde Teknolojik Araştırma Merkezi oluşturulur. Bu merkezin çahşma esas ve usulleri ile uyulacak diğer husus- lar alu ay içerisınde çıkanlacak yönetmebkle düzenlenir. - Gazete, dergi, broşür. kitap, bildiri. beyanname, el ve duvar ilanlan ve benzerlerinin basımını yapan matbaa ve basımevlerinin sahip veya sorumlulan, basıb eserin asıbnası. dağıtılması, sa- ülması veya satışa arzedıbnesin- den önce, iki nüshasını mesai saatlerine bakümaksızın, bulun- duğu yerin mükli idare arrurbği- ne vermek zonındadırlar. - Terörle mücadele konusun- da görevlendirilmiş personelden bu görevlerinin ifası sırasmda veya ifasından doğan hallerde suç işlediklen ıddıa edilenlerin, kanunlann suçu tespit eden asıl maddesınde üst sının 5 yıh geç- meyen hürriyeti bağlayıa bir ceza ile yahut yalnız veya birlikte olarak para cezası ile cezalandır- dıği veya müsadereyi yahut bir meslek ya da sanatın yapılama- sını veyahut bu cezalardan birini veya birkaçını gerektiren fülleri hakkında takibat yapılmaz. Mahkûmiyet hükümleri bütün neticeleri ile birbkte 5 yıldan faz- la hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilenlerin cezalannm 5 yıb ve para cezalannın tamamı afedilmıştir. Terörle Mücadele (Baştarafi 1. Sayfada) Aktuna. "Tazminatiar bundan böyle, Başbakan onayı ile ve maktu olarak belirienecektir. Mahalü idareler ile KİTlerde ça- uşan personele ödenecek ek taz- minatm belirleme yetkisi ise kendilerine bırakdmaktadır" de- di. Aktuna, tasanyla. ek taz- minatlann personel adına Tür- kiye Emlak Bankası'na yatınl- ması uygulamasına son verilece- ğini. 1993 eylül ayı itibariyle banka hesaplannda biriken 3 trilyon 700 milyar liranın da 1994 yüı içinde personele geri ödeneceğini bildirdi. Aktuna, "Fona yatan ve 1-3 yıl sonra geri ödenen bu paralar, bundan böyle her ay personele peşin olarak öde- necektir" dedi. Aktunanın verdiği bılgjye gö- re. bütçeye 5 trilyon bra ek yük getirecek tasannın yasalaşması habnde. özel ümde görev yapan kıdemli albay yaklaşık 34 mil- yon, uzman erbaş ve polis me- munı 20 milyon. er ve erbaş ise 4,5 milyon bra net ücret alacak- lar. Bu ücretler. diğer birliklerde görevb kıdemb albay için 28 mil- yon, uzman erbaşlar için 14,5 milyon, er ve erbaşlar için 2.5 milyon. pohs memurlan için de 14 milyon bra olacak. Mobilbirlikfer Aktuna, özel harekât timleri ve profesyonel er, erbaşlann eğitim- lerine devam edildiğini ve bu bir- liklerin kadro sayısının, 15 bini emniyet birimlerine, 65 bini de Milli Savunma BakanhğYna bağ- b olmak üzere 80 bine çıkanlaca- ğını söyledi. Aktuna, bu birbkle- rin yerleşik olmayacağına dikkat çekti. Kabine'de görüş ayrıhğı Bakanlar Kurulu toplantısın- da, Terörle Mücadele Yasasfnın değiştirilerek terör suçlannın kapsamının genişletibnesini ve cezalann ağırlaştınlmasını öngö- ren yasa taslağının görüşülmesi sırasında, koabsyon ortaklan arasmda görüş aynbklan ortaya çıku. Bunun üzerine oluşturulan alt komisyona gönderilen taslak için, SHP bderi Karayalçın. gaze- tecilerin sorulanna. "Bir görüş ayrüığı var ki taslak alt komisyo- na sevk edildi" yanıünı verdi. Karayalçın, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Cumhuri- yet Bayramı nedenıyle Köşk'te verdiği resepsiyonda Cumhuri- yet'in sonılannı yanıtlarken," Bu yasaya SHP olarak farklı yakla- şıyoruz. O nedenk yeniden gözden geçireceğiz''dedı. Karayalçın, farkbbklann ne olduğu sonısu- na, "Ayrmtıya inmeyeürn" karşı- hğını verdi. Bakanlar KuruhTnda söz alan Devlet Bakanı Mehmet Kahra- man, mağdur olan bölge halkına yardımcı olamadığı için "vicdan azabı" duvduğunu bebrterek "Lice yeniden kurubnah. Bölgede demokrasi ve hukuk işletUmeli. Başka yol aranmamalı" dedi. Çiller: Savaş devktin değil Kabinenin DYP kanadına mensup bakanlann, DEP millet- vekillerinin tutumuna ilişkin eleş- tiriler geürdikleri toplantıda, Başbakan Çiller, bütün bakanla- nn TBMM çahşmalanna katıl- masını, kendisinin de açık olduğu günlerde parlamentoda buluna- cağmı, güvenbk ve vergi yasalan- nın öncehkle çıkanlacağını söyle- di. Çiller, Demirelin resepsiyo- nunda gazetecilerin sorulannı yanıtlarken teröre karşı "dört ayakh" bir önlem planı düşün- düklerini vurguladı ve şunlan söyledi: "Birincisi, anti-terör biriikleri kuracağız. Teröristlerle aynı ko- şullarda mücadele edecek buükler oluşturuyoruz. tkincisi, dış kay- naklan kurutacağız. Üçüncü ve dördüncüyü söylemem. Bu savaş, devletin verdiği bir savaş değiklir. Bu özel timin. terörist karşsında vereceği bir savaştır ve bunda ba- şanh ohmacaktır. Vur-kaç taktiği uygulayan teröriste karşı yeni gü- venlik güçlerinin yeni strateji oluş- turması gereği vardır. O türden yapılan bir mücadeleye, o türden bir cevap verileceknr." HUKUKSL Z DEMOKRASİ HaütÇelenk 3bası3O.0OO(KDViçınde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-İstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle