Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29EKİM1993CUMA
HABERLER
Cüvenlikzirvesi
Çiller,
komşukm
uyarıh
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosn) - Başbakan Tansu Çiller,
PKK'nın dış bağlantılan ko-
nusunda somut girişimlerde
bulunulacağını açıklarken,
Iran, Irak, Suriye ve Ermenis-
tan'ı sert bir dille uyardı. Bu
ülkekre "Dost musunuz düş-
man mısmız, karar verin. Ya
dostumuzsunuzdur ya değilsi-
nizdir. Türkiye'nin, terörün
desteklenmesine tahammülü
kalmamıştır. Teröre bilerek
destek veriyorsamz düşmanı-
mızsınızdır" dıyen Başbakan,
terörûn yurtdışından beslen-
mesine Türkiye'nin daha fazla
seyirci kalamayacağını vurgu-
ladı.
Komşulara uyan
Çiller, teröre destek veren tran,
Irak, Suriye ve Ermenistan'a te-
rörle mücadelede yardım çağn-
sında bulundu.
Çiller. Ermenistan'ın PKK'ya
destek veren ülkeler arasında sa-
yıbp sayılmadığına ilişkin bir so-
ruya da şu karşılığı verdi:
"Tabii, Ermenistan, Suriye,
tran, Irak, bunlann hepa son deire-
ce önemti. Buralarda terör örgüt-
lenmeteri olduğu, daha doğrusu,
PKK'ya yardjmcı olan bazı örgüt-
leımeier bukmduğunu bfliyoruz.
Abnanyada da PKK'ya destek
veren örgûtienmder bulunduğunu
biliyoruz. Bu konuyu Kohl Ue de
eie aklık. Çahşmalarmuz sürüyor.
ABD De temaslanmız devam ede-
cek."
Silopi'de
çatışma
Yurt Haberieri Servisi - Şır-
nak'ın Cizre ilçesinde karakol ba-
san PKK mıbtanlan 3 eri şehit
etti. Silopi ilçesine de baskın dü-
zenleyen çok sayıda PKK'lının
güvenlik güçlerinin karşı koy-
masıyla 3 saat süren çatışma son-
rasında çekilmek zorunda kaldığı
bildirildi. Gûneydoğu Anadolu
Bölgesi'nde güvenlik güçlerince
sürdürülen operasyonlarda ise 5
PKK militanı öldürüldü. 2 mili-
tan da teslim oldu. Muş'un Seri-
nova beldesi Betediye Başkaru ile
3 öğretmen ve bir öğretmen eşi
serbest bırakıldı.
40günde42
'faüı meçhul'
Yurt Haberieri Servisi - Doğu
ve Gûneydoğu bölgelerinde he-
men her gün gerçekleştirilen "fti-
B meçhul" cınayetler dün de Di-
yarbakıfda sürdü. Diyarbakır
kent merkezi ile Silvan ilçesinde
silahlı saldtnya uğrayan 2 kişi öl-
dürüldü. Böylece son 40 gün için-
de Güneydoğu'da "faiDeri meç-
huTcinayetlerin sayısı 42'ye yük-
seldi.
Anadolu Ajansı'nın Diyar-
bakır Emniyet Müdürlüğü Asa-
yiş Şubesi yetkılilerinden aldığ)
biîgjye göre, dün sabah 08.30 si-
ralannda Fatih Mahallesi'nde,
Mubittin Karaaslan(20) adh genç
henüz kımliğı behrlenemeyen bir
kişi tarafından tabaneayla vuru-
larak öldürüldü.
Ankara DGM'nin verdiği karara, ÇHD Genel Başkanı Şenal Saruhan tepki gösterdi
Sıvas dayasmdagörevsizlikkararı
ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - An-
kara Devlet Güvenlik Mahkemesi
(DGM), 37 kişjnin yakılarak öldürül-
düğü Sıvas katliamıyla ilgili iki davada
görevsizlik karan verdi.
Ağır ceza ve asliye ceza mahkemele-
rinde açılan, ancak daha sonra "olayla-
nn laik devlet düzenini yıkmaya yönetik
oMuğu" gerekçesiyle DGM'ye gönderi-
len davalarda, DGM'nin de görevsizlik
karan vermesi üzerine, toplam 203 sanı-
ğın yargılandığı bu davalarla ilgili gö-
revli mahkeme, Yargıtayca belirlene-
cek. DGM'nin görevsizlik karanna,
Çağdaş Hukukçular Derneği Genel
Başkanı ve Müdahil Hukuk Bürosu
avukaü Şenal Saruhan tepki gösterdi.
Saruhan. karann davalan uzatmaktan
başka bir işe yaramayacağını kaydetti.
rekarşı2oy
DGM yetkilileri ise, görevsizlik kara-
nnın davanın esasma ilişkin olmadığını
belirterek. "CMaylaria ilgili ağır ceza ve
asliye ceza mahkemeierinde açılan dava-
lardaki suçlar, DGM'nin görev alaıuna
girmiyoT. Bu ttedenie, görev konusunun
Yargitay tarafından çözülmesi düşüocesi
ağffük kazandı" görüşünü dile getirdi-
ler.
Ankara DGM'nin, başkan Muam- yesine karar verdiği öğrenildi. Tahliye
mer Ünsoy ve üye Sureyya Gönül'ün karannın da l e karşı 2 oy çokluğuyla
oylanyla 1 'e karşı 2 oy çokluguyla aldığı alındıği, hâkim albay Ertan Urunga'nın
söz konusu görevsizlik karanna. üye bu karara da karşı çıktığı bildirildi.
hâkim albay Ertan Urunga'nın muhalif
kaldığı öğrenildi. Karara tepki
20 sanığa tahliye DGM'nin görevsizlik karanna, Çağ-
daş Hukukçular Derneği Genel Başka-
DGM'nin görevsizlik karan, Yargı- nı ve Sıvas Olaylan Müdahil Hukuk
tay'ın ilgili dairesınce değerlendirüecek Bürosu avukatı Şenal Saruhan tepki
ve görevli mahkeme belirlenecek. Yar- gösterdi. Saruhan, bu karann davalan
• Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi, Sıvas katliamıyla ilgili
iki davada görevsizlik karan verdi. Karar 1 'e karşı 2 oyla ahndı.
Alınan karar üzerine 203 sanığın yargılandığı bu davalarla ilgili
görevli mahkeme, Yargıtay'ca belirlenecek. Yargitay, söz
konusu davalarda DGM'nin görevli olduğuna karar verirse,
sanıklann yargılanmalanna Ankara DGM'de devam edilecek.
gıtay'ın, göreve ilişkin kararlan kesin
olduğundan. mahkemelerin bu karara
direnme haklan bulunmuyor. Yargıtay,
söz konusu davalarda DGM'nin görev-
li olduğuna karar verirse, sanıklann
yargılanmalanna Ankara DGM'de de-
vam edilecek.
Ankara DGM'nin, görevsizlik karan
ile birlikte Asliye Ceza Mahkemesi'nde
açılan davada tutuklu bulunan 20'ye
yakın sanığın da dosya üzerinden tahli-
uzatmaktan başka bir ışe yaramayaca-
ğını belirterek, Yargıtay'ın, DGM'nin
görevli olduğu yönünde karar alması
halinde. bu _karan onaylayan başkan
Muammer Ünsoy ve üye Süreyya Gö-
nül'ün davalardan çekilmesi gerekece-
ğini bildirdi. Saruhan, " Bu kararia,
buna ünza atan hâkimler, davanın esası-
na ilişkin görüşünü ortav a koymuşlardır.
Bu hâkimlerin, olaylan anay asal suç ola-
rak değeriendiren savcıük ve mahkeme
kararianna göre sanıklara Tfirk Ceza
Yasası'nın 146. maddesi uyarınca mah-
kumiyet vermeyecekleri ortaya çıkmış-
tır" dedi.
Davalar yanlış açddı
DGM yetkilileri de davalann ilk aşa-
mada yanlış açıldığını savunarak,
"Adam öldürme \e gösteri yürüyüşü gibi
suçlar DGM'nin görev alanına girmiyor.
Mahkeme, bu konuda Yargıtay'ın karar
vermesini uygun gördü. Bu karar, mah-
kemenin olaylan laik devlet düzenine bir
saldın olarak görmediği şeklinde yorum-
lanmamalıdır" değerlendirmesini yaptı-
lar.
Ankara DGM Başsavcüığı ve Anka-
ra Cumhuriyet Başsavcıbğı ile Ankara
3. Ağır Ceza ve 19. Asliye Ceza Mahke-
meleri, Sıvas olaylannı "laik devlet dü-
zenini yıkmaya yönelik eykm" olarak
değerlendirmişti. Savalık ve mahkeme-
ler, sanıklann, TCK'nın 146. maddesi
uyannca DGM'de yargılanmalan kara-
nnı almıştı.
Suçun devleü'n güvenliğine yönelik
olduğunu belirten savalık ve mahkeme-
lerin istemi kabul edilseydi. üç ayn dava
yerine tek iddianameyle tek dâva dü-
zenlenecekti.
SHP: Lice, geçirdiğidepremden daha kötügörünümdeydi
SHP heyeti, Yavfde protestoedildiERZURUM (Cumhuriyet}- Erzurum'un Çat
ilçesi Yavi beldesinde 38 kişinin öldürüldüğü kat-
liamı yerinde incelemek için beldeye giden SHP
heyetine bir grup saldırmak istedi.
ŞHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu. Tunceli
Milletvekili Kamer Genç ve Uşak Milletvekili
Yaşar Köklü'den oluşan SHP heyeti, dün sabah
saat 07.30 sıralannda geldikleri beldede önce Be-
lediye Başkanı Latif Pekcan'ı ziyaret ederek baş-
sağlığı dilediler ve olayla ilgili bilgi aldılar.
Daha sonra 38 kişinin ölümüyle sonuçlanan
katliamın yapıldığı kahvehaneye giden heyet,
halk tarafından tepkiyle karşılandı. Kahveönün-
de toplanan kalabahk bir grup, heyet üyelerine
"lşte asü PKK" diye bağırmaya başladı. Kalaba-
hk Kamer Genç'i yumruklamaya calışırken,
SHP heyeti, güvenlik güçlerinin yardırruyla araç-
lanna bindirildi. Saldırgan grup. daha sonra "Bir
sonraki saldınyı planlamak için mi geldiniz? Sizler
PKK'yı Meclis'te banndırmıyor musunuz? Eviniz-
de tedavi etmiyor musunuz?" diye bağırarak araç-
lan yumrukladılar.
Yavi'den hemen aynlan heyet üyelerinden
SHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu, beldedeki
tepki ile ilgili olarak yapüğı açıklamada, saldınyı
gerçekleştirenlerin dışandan gelen provokatörler
olduğunu söyledi.
SHP heyeti, Gûneydoğu gezisini tamamlaya-
rak dün Ankara'ya döndü. SHP Genel Merkezi'-
nde gazetecilerle sohbet eden SHP Genel Sekre-
teri Halil Çulhaoğlu, Genel Başkan Murat
Karayalçuı a bilgi verdikten sonra. bir rapor ha-
zırlayacaklannı söyledi. Çulhaoğlu, Lice izlenım-
lerinişöyleanlattı:
"Lice'de PKK ile çatışma önceden planlanmış
gibi geldi. Şehir boşalttlmtş. Ateş açılmış, şehinlen
de katkı bulmuş. Lice perişan. Sadece PTT binası
ayakta. Tüm kamu kunımları mahvolmuş. Görün-
tüler, Lice depreminden daha da körüydü. Sabah
saat 09.00'dan akşam 19.00'a kadar çattşma sür-
müş. Sonra her yer yakıbnış. Lice harabe. Oradan
insanlar nasıl sağ çıkmış anlayamadım."
'Lice'de askeri çözüıııuygulammştır'
HALİL NEBİLER
Lice-Hani yol aynrru. önü-
müzdeki nünibüsten ındirilenle-
rin kimlik kontrollerinin yapı-
lmasını bekliyoruz. Üst arama-
lan. bagaj kontrolü derken, sıra
bize geliyor.
-Kimlik...
Kimliğimiz basın karnmız.
Bakıyor başçavuş.
- Neden geldiniz buraya? Olayı
daha da büyütmeye değil mi? Za-
ten başka bir işe yaramazsınız ki.
Basınmış. Gidın hadi.
İlginç. Lice'de olav var. Ta-
man. Başçavus. demek ki olayın
daha da büyümesinı istemiyor.
Ama neden? PKK yakıp yıkmadı
mı buralan? Çavuş neden bunun
bilinmesini, olayın bü>ümesini is-
temesin ki?
tkinci kontrol noktasında
adımız . komutana bildiriliyor.
Genç bir subayla muhatabız.
Basının elbette özgür olduğunu,
istediğimiz gibi dolaşabileceğimi-
zi, ama yine de önce jandarma
komutanLğına giderek yanımıza
birilerini almamızın daha iyi ola-
cağını söylüyor. PKK'lılar kaçı-
rabilirmiş bizi. Diyarbakır'da şo-
förünü zar zor kandırabildiğimiz
taksiyle ilçeye giriyoruz. tlçenin
karayollan binasına varmadan
önceki giriş yolunda, önce gözü-
müze tek tük yıkıntılar rasthyor.
Duvarlarda bol miktarda mermi
deliği, kimi duvarlarda daha bü-
yük, insan başı büyüklüğünde
delikler. Yol hafif sağa
kıvnldığında ilk korkunç manza-
ra. Tek katb prefabrik deprem
evlerinden bırinın üzenne, cûmın
ortasına düşen bir mermi, bir
mukavva kutuyu çökertir gibi çö-
kertmiş. Evin her yanı simsiyah.
Her taraf yanmış. Sağa doğru git-
tikçe bu tür manzaralar sıklaşı-
yor ve artık çarşı meydanı görün-
düğünde, is karası dışında rengc
rastlamak zorlaşıyor. Yürüdükçe
basüğınız yerden değişik sesler
gelmeye başbyor. Yer yer mermi
cekirdeği ve boş kovanlara basa-
rak yürüyoruz artık.
Yağmur çiseliyor. Lice çarşısı
insansız. tki katlı tuğla binalann
iki yanını sardığı yaklaşık 300
metreük asfalt bir yol Lice çarşısı.
Çarşının başındaki belediye bi-
nasına gidiyoruz. Bina deük de-
şik. Ne cam kalmış ne çerçeve.
Bahçedeki garajda zavallı Lice'-
nin bir kepçesi, bir minibüsü, bir
de özel otomobil yanmış.
Yakıbnış. Oradan camiye. Cami
delik deşik. Minarenin yerden bir
buçuk metre yüksekliğındeki bir
noktada. yine o insan başı bü-
yüklüğündeki delik. Ufak tefek
bir polis, hâlâ heyecanını atama-
mış: "Ben bir yddır Lke'deyim.
Turk-Kürt aynmcıbğmı burada
gördüm. Evde, çocoğnn yaıunda
öksörsek havaya sıçnyor. Bakın,
burada bir şey olduysa, bir olay ol-
duysa, bunun bir nedeni var. Hiç
sebepsiz olmadı bu iş."
Lice'de ne oldu ki pobs bey?
Ünal Erkan, "PKK saldırdı.
yakü >ıkü" demedi mi? Şimdi siz
ne anlatmaya çabşıyorsunuz?
Çarşının, yanmış yıkılmış hab
gözlerimın önünde. Bir dükkan-
dan yola doğru akmış ve donmuş
siyah bir nesneyi, dükkandaki
plastık maddelerin eriyip oluştur-
duğu oluk sanıyorum. Yok, di-
yor bir Liceb. Dükkandaki şeker-
dir, diyor. Yağmur yağıyor. Bar-
daktan boşanırcasına yağmur.
Lice'nin arka sokaklanndayız.
Ne kadar kimsesiz, ne kadar ıssız
ve ne kadar yanmış, yıkılmış so-
kaklar. Yan sağlam bir bahçe du-
vannın önünde 60-70 yaşlannda
bir kan-koca, gebnleri, gelinin
kucağında bir bebek. Yağmur
yağıyor ve onlar, geriye hiç bir
şey kalmamış olan evlerinin
önünde ağbyorlar. Yağmur,
yangın yerindeki küllerden pis bir
çamur oluşturuyor. Bir çocuk
çıkıyor ortaya. Sekiz-dokuz yaş-
lannda bir çocuk. Yangın yerinin
tam ortaanda. Fotoğraf maki-
nemin vizöründen görüyorum.
Deklanşöre basacağımı anladığı
an kolunu kaldmp parmaklannı
' V haline geürerek gülümsüyor.
Yaşh kadın Türkçe bibniyor ve
ağlayarak, Kürtçe bir şeyler
söylüyor. Anladığim tek sözcük
"leşker". Yani asker. Orta yaşh
biri çevresine bakınarak, "PKK
yokto, asker her tarafı yakü,
yıkü" diyor. Bir başka sokakta
yaşh bir adam, birinci gün akşa-
ma kadar silah sesi duyduğunu,
ikinci gün ise her tarafın
yakıldığını anlatıyor. O zayıf,
Marmara Bölgesi'nden gelme
polisin anlattıklan ise şöyle:
"Sabah dokuz crvarmda bir po-
lis ekibinin tarandığı haberini
aldık. Sonra bütün evlerden, dük-
kaıdardan üstümüze, evlerimize
kurşun yağmaya başladı. On dört
saat, her taraftan ateş edildi. Ca-
minin şerefesİMİeıı evlerimize nok-
ta atışı yapılıvordu. Burada bir şey
okluysa. bir olay olduy sa sebepsiz
olmadı."
Bir genç anlaüyor:
"Siyah bir helikopter her tarafa
ateş ediyordu. En çok camiye ateş
etti. Gençleri okulda tuttular. tki
gün orada tuttular."'
Lice Kaymakamı Mustafa Ün-
lüsoy gençten biri. O anlatıyor:
"Olavdan önce Lice'de 20 mini-
bös, 50 taksı vardı. Olav sırasmda
hiçbiri ilçede yoktu. Şİmdi hepsi
ortalıkta. Oiaydan önce Lice'yi
boşahtılar. PKK gelip eyiem
yaptı. Şimdi ortaya çıkıyoriar.
Devlet elini uzatıyor şimdi. Evsiz
kalanlar için 200 çadır getirdik.
Dağıtım için muhtarları anyonız,
bulamıyonız. Fırın bugün faaliye-
te geçiyor." SHP İlçe Başkanı
Haydar Hocaoğlu heyecanlî. üz-
gün, kınk. Heyecanlanmamaya
çabşarak, boğuİc boğuk konuşu-
yor: "Zamanında biz çocıık-
lanmıza iyi terbiye vermemiş ola-
bih'riz. Tamam. Ama devlet böyle
yapar mı? Bu olaydan bakanlar,
ırûllervekilleri, paıiamento sorum-
ludur."
Kafamız belediye binasındaki
bir şeye takılmış. Yeniden oraya
gidiyoruz. Genişçe bir alanda iki
katb bir bina. Mahvedilmiş bir
bina. Diyebm ki PKK'lılar bina-
dan ateş ettiler ve diyelim ki as-
kerler ve polisler burayı o yüzden
hedef ald>. Peki ama bahçedeki
garaj neden yakılmış? Sadece
yakma da değU. Özel otomobil
bir trenle çarpışmış hale gelmiş.
Sonra başka sorular. O kadar
yanmış yıkılmış ev arasında PTT
binası nasıl böylesine pınl pml,
dimdik kalabilmiş? Belediyenin
hemen yanındaki hükümet ko-
nağında neden çok küçük dehk-
ler hariç, pek bir şey yok. Kara-
yollan binası sankı Lice'de değil
Bursa'daymış o ara. Polis loj-
manlan neden fazla yara al-
mamış?
Bunlan kime soracaksınız? Li-
cebler konuşamamanın olanca
hüznünü yaşıyor. Evlerin enkazı
önünde oturup ağlamaktan baş-
ka çareleri yok gibi. Zaten SHP
heyetine de pek birşey anlata-
madılar.
DEP heyetiyle konuşurken
bize sövlediklerini onlara da an-
lattıklannı öğrenıyoruz: "PKK
yapmadı. Askerier yaptı. Ertes
gün de dükkanlanmızı yakhlar."
Ünal Erkan"a sorsak ne der?
Herhalde şunu söyleyecektır:
"Milisier ve militanlar evlerden
ateş açtilar. Güvenlik güçleri
karşüık verdi. 13 öJü var."
Bizim, Lice'de gördüğümüz
manzara. öyle 13 ölüyle kapana-
cak bir manzara değil. Kimınle
konuşsak oğlunun. kocasınm,
eşinin öldürüldüğünü söylüyor.
Basit bir hesapla en az 30-40 ölü
olmab. Kimse bunu söyleyemi-
yor. Tabur komutanlığmın
önünden karayoluna cıkıyoruz.
Karayolu üzerinde Licebler gör-
dükleri her aracı çevirip binmek,
ilçeden gitmek istiyor. Kontrol
noktasında üstüne yatak yorgan
yığılmış minibüsler, içine 5-6 kişi
doluşmuş taksiler bekleşiyor.
Lice terk edibyor. Kalan 500-600
kişi gitmenin yollannı anyor.
Licebler mahallelerine Bosna-
Hersek mahallesi adını takıyor-
lar. Lice'nin durumu karşısında
Şırnak'a olanlar çok masum kab-
yor. Artık Lice'yi yok sayabilirsi-
niz. Yaşb, ama dinç bir adam du-
rumu özetliyor: "Lice'de ne ol-
miş? Lice'de askeri çözim uygflan-
miş."
Erkan: Haber alamadık
. Olağanüstü Hal Bölge Valisi
Ünal Erkan, oldukça sakin, çok
olağan bır biçimde yanıtlıyor so-
rulanmızı:
- Sayın Erkan, Lice'de ne oldu?
- Bu önceden planlanmış ve
uygulamaya sokulmuş bir hare-
ket. Örgüt bunu gayet iyi plan-
lamış. Önce ilçe boşaltılmış. Son-
ra örgütün militanlan ilçeye gele-
rek evlere girmişler ve olaylar
başlamış.
- Bu eyleme sizce kaç kişi
kaüldı?
- Kesin bilemiyonız. ama böy-
le bir eyleme en az 250-300 kişinin
katılmış olması lazım. Olayın bo-
yutlanna baktığımızda böyle bir
rakam tahmin edilebibr.
- Pekı, bu kadar insanın Lice
gibi küçük bir ilçeye girişini önce-
den haber alamadınız mı?
- Şimdi, adam girerken göstere
göstere girmiyor ki. Hem. her ıs-
tediğiniz haberi, her zaman ala-
mayabibrsiniz. Ihtiyaa olan her
haberi istediği zaman alabüen bir
teşkilat dünyada yoktur. Biz de
bunu önceden öğrenemedik.
- Kesin ölü sayısı nedir?
-13 ölü var.
- Elinizde PKK miütanlan-
ndan hiç ceset var mı?
- Yok.
Ama sizin deyiminizle
250-300 kişi geliyor, 14 saat
çaüşıyor ve elinizde hiç ölü
PKK'b yok. Nasıl?
- Valla bazen vatandaşın da
inanası gelmiyor. Ama götürü-
yorlar. Olülerini sırtlayıp götürü-
yorlar. Kırsal alanda aylar sonra
parçalanıp çevreye atılmış. bir
çuvala konmuş. kara gömülmüş
cesetleri çok buluyoruz.
- PKK tarafından yapılan açı-
klamada. olay günü Lice çevre-
sinde birbklen olmadığı, Lice'ye
saldırmadıklan belirtildi?
- (Gülüyor) Onlara göre öyle.
Onlara göre generali de biz öldür-
dük. Şehri de yakıp yıktık onlara
göre.
- Lice'de siviller öldü.
- Şimdi orada milis diye, sem-
patizan diye, taraftar diye bir şey
var. Ben, halktan bir kişi denildi-
ği zaman. olaya kanşmayan, ör-
gütü korumayan kişiyi anlanm.
Bayan Mitterrand'ın iddiasi:
Türkiye'de soykınm
başlangıa var
PARtS (Reuter) - Fransa Cum-
hurbaşkanı Françots Mitterrand'-
ın eşı Danielle Mitterrand, Avrupa
Topluluğu'nun. "Türkiye'nin gü-
neydoğusundaki soy lunm başjangt-
cını" durdurmasını istedi.
Danielle Mitterrand ile Ulusla-
rarası İnsan Haklan Federasyonu
Başkanı Dsniel Jacoby, Belçıka
Dışişleri Bakanı VV'illy Clâes'e yaz-
dıklan ve basına açıklanan mek-
tuplannda "Onlırca svflio öMü-
rübnesinin" durdurulması için
uluslararası toplumun derhal ha-
rekete geçmesini istediler.
Belçika. halen ATnin dönem
başkanbğını yapıyor.
Danielle Mitterrand ile Daniel
Jacoby, sivillerin. PKK'nın "mo-
dası gecmiş ideoloji ve saMmlarT
ile Türk ordusunun "şiddetli b»s-
lua" arasında kaldıklannı öne
sürdüler.
Mektupta şöyle denildi: "Gü-
neydoğu'daki >ahim durum. soylu-
nmın başlangıcı olarak t^pşnfiam-
bilir. Jlk aşamada uiuslararası
toplum barekete geçip Ankara'nm
katüamı ve baskı politikasuu dur-
durmasını sağbunandır. Bundan
sonraki aşamada iki tarafın da ka-
bol edebileceği arabulucuhık icüı
ortam hazırianmaudır."
Terör suçları genîşliyor
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Koabsyon ortakİan DYP
ile SHP arasında görüş aynbğı-
na neden olan. Terörle Mücade-
le Yasası'nda değişikbk öngören
taslak, terör suçlannın kapsamı-
nı genişleü'yor. Kepenk indirme
ve kontak kapatma gibi fülleri
de "terör suçu" kapsamına alan
taslakta, terör örgütüne yatakbk
edenlerin "terörist" olarak yar-
gılanmalan öngörülüyor. Tas-
lak, yeni tanımlanan suçlarla
Devlet Güvenb'k Mahkemelen'-
nin görev alanlannı da genişleti-
yor.
DYP ile SHP'nin üzerinde an-
laşmaya varamadığı taslak, bazı
maddeleri daha önce Anayasa
Mahkemesi'nce iptal edilen Te-
rörle Mücadele Yasası'nda yer
almayan şu yeni düzenlemeleri
getiriyor:
- Terör örgütüne mensup ol-
masa dahı örgüt adına veya ör-
güt adını kullanarak suç işleyen-
ler veya örgüt mensuplanna
yardım veya yatakbk edenler de
terör suçlusu sayıhr ve örgüt
mensuplan gibi cezalandınhr.
- Her kim, bir terör örgütünü
desteklemek amacıyla toplum
hayatını etkileyen kepenk ka-
patma, kontak açmama, boy-
kot, grev, lokavt veya benzeri
harekeüere kaülırsa 1 yıldan 3
yıla kadar hapis cezası ile ceza-
landınlır ve 6 aya kadar meslek
ve sanatının tatiline karar verüir.
- Bu kanunun kapsamına gi-
ren suçlardan mahkûm olanla-
nn cezalan, tek kişilik veya üç
kişilik oda sistemine göre inşa
edilen özel infaz kurumlannda
infaz edilir.
- Bu kanun kapsamına gıren
suçlan işlemek üzere kurulmuş
silahb çete ve cemiyet mensubu
olup da teşekkül, çete veya cemi-
yet tarafından işlenen suçlara iş-
tirak etmeyenlerden;
Teşekkül, çete veya cemiyetin
teşekkülü ve faahyeüeri haİckın-
da bilgi vermek suretiyle teşek-
kül, çete veya cemiyetin dağıl-
masına veya meydana çıkanl-
masına sebep olanlar veya
teşekkül, çete veya cemiyet üye-
liklennden mukavemet göster-
meksizin kendiliğinden çekile-
rek güvenbk kuvvetlerine silah
ve malzemelerini tesbm edenler
veya verecekleri bilgi ve belgeler-
le veya bizzat gösterecekleri ça-
ba ile teşekkül, çete veya cemiye-
tin amaçladığı suçun işlenmesine
engel olanlar hakkında ceza ve-
ribnez.
- Terörle mücadele amacıyla
yapılacak abm ve harcamalan
karşılamak üzere aşağıda yazıb
kaynaklardan meydana gelen
terörle mücadele fonu teşkil edi-
lir.
- İlgüi bakanhklarca terörle
mücadeleye destek sağlamak
için basın ve yayın organlannda
yayınlanlanmak üzere psikolo-
jik propaganda amaayla, paket
program. bildiri ve benzeri ya-
yınlar hazırlanır Kitap ve bro-
şür basünbr. Bu konuda gerekli
harcamalar ilgib kurum bütçesi-
ne konulacak ödenekten karşıla-
rur.
- Terörle mücadeleyi güçlen-
dirmek amaayla Içışleri Bakan-
bğı bünyesinde Teknolojik
Araştırma Merkezi oluşturulur.
Bu merkezin çahşma esas ve
usulleri ile uyulacak diğer husus-
lar alu ay içerisınde çıkanlacak
yönetmebkle düzenlenir.
- Gazete, dergi, broşür. kitap,
bildiri. beyanname, el ve duvar
ilanlan ve benzerlerinin basımını
yapan matbaa ve basımevlerinin
sahip veya sorumlulan, basıb
eserin asıbnası. dağıtılması, sa-
ülması veya satışa arzedıbnesin-
den önce, iki nüshasını mesai
saatlerine bakümaksızın, bulun-
duğu yerin mükli idare arrurbği-
ne vermek zonındadırlar.
- Terörle mücadele konusun-
da görevlendirilmiş personelden
bu görevlerinin ifası sırasmda
veya ifasından doğan hallerde
suç işlediklen ıddıa edilenlerin,
kanunlann suçu tespit eden asıl
maddesınde üst sının 5 yıh geç-
meyen hürriyeti bağlayıa bir
ceza ile yahut yalnız veya birlikte
olarak para cezası ile cezalandır-
dıği veya müsadereyi yahut bir
meslek ya da sanatın yapılama-
sını veyahut bu cezalardan birini
veya birkaçını gerektiren fülleri
hakkında takibat yapılmaz.
Mahkûmiyet hükümleri bütün
neticeleri ile birbkte 5 yıldan faz-
la hürriyeti bağlayıcı cezaya
mahkûm edilenlerin cezalannm
5 yıb ve para cezalannın tamamı
afedilmıştir.
Terörle Mücadele
(Baştarafi 1. Sayfada)
Aktuna. "Tazminatiar bundan
böyle, Başbakan onayı ile ve
maktu olarak belirienecektir.
Mahalü idareler ile KİTlerde ça-
uşan personele ödenecek ek taz-
minatm belirleme yetkisi ise
kendilerine bırakdmaktadır" de-
di. Aktuna, tasanyla. ek taz-
minatlann personel adına Tür-
kiye Emlak Bankası'na yatınl-
ması uygulamasına son verilece-
ğini. 1993 eylül ayı itibariyle
banka hesaplannda biriken 3
trilyon 700 milyar liranın da
1994 yüı içinde personele geri
ödeneceğini bildirdi. Aktuna,
"Fona yatan ve 1-3 yıl sonra geri
ödenen bu paralar, bundan böyle
her ay personele peşin olarak öde-
necektir" dedi.
Aktunanın verdiği bılgjye gö-
re. bütçeye 5 trilyon bra ek yük
getirecek tasannın yasalaşması
habnde. özel ümde görev yapan
kıdemli albay yaklaşık 34 mil-
yon, uzman erbaş ve polis me-
munı 20 milyon. er ve erbaş ise
4,5 milyon bra net ücret alacak-
lar. Bu ücretler. diğer birliklerde
görevb kıdemb albay için 28 mil-
yon, uzman erbaşlar için 14,5
milyon, er ve erbaşlar için 2.5
milyon. pohs memurlan için de
14 milyon bra olacak.
Mobilbirlikfer
Aktuna, özel harekât timleri ve
profesyonel er, erbaşlann eğitim-
lerine devam edildiğini ve bu bir-
liklerin kadro sayısının, 15 bini
emniyet birimlerine, 65 bini de
Milli Savunma BakanhğYna bağ-
b olmak üzere 80 bine çıkanlaca-
ğını söyledi. Aktuna, bu birbkle-
rin yerleşik olmayacağına dikkat
çekti.
Kabine'de görüş ayrıhğı
Bakanlar Kurulu toplantısın-
da, Terörle Mücadele Yasasfnın
değiştirilerek terör suçlannın
kapsamının genişletibnesini ve
cezalann ağırlaştınlmasını öngö-
ren yasa taslağının görüşülmesi
sırasında, koabsyon ortaklan
arasmda görüş aynbklan ortaya
çıku. Bunun üzerine oluşturulan
alt komisyona gönderilen taslak
için, SHP bderi Karayalçın. gaze-
tecilerin sorulanna. "Bir görüş
ayrüığı var ki taslak alt komisyo-
na sevk edildi" yanıünı verdi.
Karayalçın, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in Cumhuri-
yet Bayramı nedenıyle Köşk'te
verdiği resepsiyonda Cumhuri-
yet'in sonılannı yanıtlarken," Bu
yasaya SHP olarak farklı yakla-
şıyoruz. O nedenk yeniden gözden
geçireceğiz''dedı. Karayalçın,
farkbbklann ne olduğu sonısu-
na, "Ayrmtıya inmeyeürn" karşı-
hğını verdi.
Bakanlar KuruhTnda söz alan
Devlet Bakanı Mehmet Kahra-
man, mağdur olan bölge halkına
yardımcı olamadığı için "vicdan
azabı" duvduğunu bebrterek
"Lice yeniden kurubnah. Bölgede
demokrasi ve hukuk işletUmeli.
Başka yol aranmamalı" dedi.
Çiller: Savaş devktin
değil
Kabinenin DYP kanadına
mensup bakanlann, DEP millet-
vekillerinin tutumuna ilişkin eleş-
tiriler geürdikleri toplantıda,
Başbakan Çiller, bütün bakanla-
nn TBMM çahşmalanna katıl-
masını, kendisinin de açık olduğu
günlerde parlamentoda buluna-
cağmı, güvenbk ve vergi yasalan-
nın öncehkle çıkanlacağını söyle-
di. Çiller, Demirelin resepsiyo-
nunda gazetecilerin sorulannı
yanıtlarken teröre karşı "dört
ayakh" bir önlem planı düşün-
düklerini vurguladı ve şunlan
söyledi:
"Birincisi, anti-terör biriikleri
kuracağız. Teröristlerle aynı ko-
şullarda mücadele edecek buükler
oluşturuyoruz. tkincisi, dış kay-
naklan kurutacağız. Üçüncü ve
dördüncüyü söylemem. Bu savaş,
devletin verdiği bir savaş değiklir.
Bu özel timin. terörist karşsında
vereceği bir savaştır ve bunda ba-
şanh ohmacaktır. Vur-kaç taktiği
uygulayan teröriste karşı yeni gü-
venlik güçlerinin yeni strateji oluş-
turması gereği vardır. O türden
yapılan bir mücadeleye, o türden
bir cevap verileceknr."
HUKUKSL Z DEMOKRASİ
HaütÇelenk
3bası3O.0OO(KDViçınde)
Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-İstanbul