Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29EKİM1993CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
iLice'de
çatışma
olmadıANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Lice'de Tuğgeneral
Bahtiyar Aydın'ın öldürülme-
siyle tırmanan olaylann ar-
dından incelemelerde bulu-
nan DEP milletvekilleri, ilçe-
de. "kesinlikle karşuıklı çab-
şma olmadığını" öne sürduler.
DEP Diyarbakır milletvekil-
leri Sedat Yurtdaş, Hatip Dic-
k ve Mardin Milletvekıli Ali
Yiğit, bazı yaralılann yaralan-
ma şeklinden "kimyasal silah"
kullanıldığı kuşkusunun doğ-
duğunu bildirdiler. Mületve-
killeri, ilçedeki olaylar nede-
niyle ölü sayısının resmi açı-
klamalarda olduğu gibi 13 de-
ğil. 30 olduğunu bildirdiler.
Lice'ye gjden heyet adına
dün parlamentoda bir basın
toplanüsı düzenleyen Sedat
Yurtdaş. bazı yaralılann, Ku-
zey Irak'ta kimyasal silahın
etkisine maruz kalanlarla aynı
şekilde yaralandığını gözle-
diklerinibelirtti.Yurtdaş,"An-
cak, görüştüğümûz doktoriar
bize, bilimsel olarak açıklama
yapmaktan kaçındıJar. Tabii,
kimyasal silah kullanılıp kul-
landmadığını kesin olarak bil-
miyonız. Bu bir lav silahının da
yol açtığı yaralanma otabilir"
dedi.
'Tam bir vahşef
Yurtdaş, Lice'de göriiştük-
leri vatandaşlann, olaylar sı-
rasında "devletin intikam alr-
casına davrandığını" söyledik-
lennı anlattı.
Lice'de gördükleri durumu
"tam bir vahşerti" diye nitele-
yen Yurtdaş, görüştükleri ki-
şilerin kendilerine. ilçede ke-
sinlikle "karşdıklı çatışma ol-
madığı" yönünde bilgi verdik-
lerini söyledi. Olaylar sonrası
çok sayıda gözalü olduğuna
değinen Yurtdaş, bu sanı-
klann, işkence ve ölüm tehdi-
di altında oldugunu öne sür-
dü. Halkın, gözalüna alınma
endişesiyle SHP heyetine hiç-
bir bilgi vermediğini de sa-
vunan Yurtdaş, ilçeye bir he-
yetle giden Kültür Bakaru
Fîkri Sağlar'ın da bölgeye iliş-
kin yanlış bilgi verdiğini söyle-
di. Sağlar'ın, devletin resmi
açıklamalannın ötesine geçe-
mediğini ifade eden Yurtdaş,
Sağlar'ın, halkla görüşmeden
bilgi verdiğini öne sürdü.
Belediye binasının tama-
men tahrip olmaa ve ilçede
can güvenliği bulunmaması
nedeniyle Lice Belediye Baş-
kanı Nazmi Balkaş'ı da bera-
berlerinde getirdiklerini ifade
eden Yurtdaş, olaylar sırasın-
da, asker ve polis lojmanlan-
nın. kaymakamlık binası, em-
niyet müdürlüğü gibi bina-
lann hiçbir hasar görmemesi-
ne dikkat çekti. Yurtdaş, Tuğ-
general Bahtiyar Aydın'ın öl-
dürülmesiyle ilgili birçok ka-
ranhk nokta bulunduğunu
söyledi. Cumhurbaşkanı Sö-
leyman Demirel ve bazı devlet
bakanlannın, Tuğgeneral'in
"kaza kurşunuyla" öldüğü yö-
nûndeki sözlerini anımsatan
Yurtdaş, devletin bu karanlık
noktalan aydınlatması gerek-
ügini söyledi.
Oğretmenler
'devletten'
randevu
istedi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Öğretmenler, Güney-
doğu'da peşpeşe meslektaşla-
nnın PKJC tarafından öldü-
rûlmesi üzerine, Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel ve hü-
kûmet yetkililerinden ran-
devu istediler. Eğitim-lş Ge-
nel Başkanı Niyazi Altunya,
Güneydoğu'da güvenlik sağ-
lanıncaya degin, bu bölgedeki
ögretmenlerin izinli sayılması-
nı ya da başka bölgelerde gö-
revlendirilmesini istedi. Eğit-
Der Genel Başkanı Mustafa
Gazakı da, ögretmenlerin,
can güvenliği sağlanmadan
bölgeye gönderilmemesi ge-
rektiğmi vurguladı. Güney-
doğu'da 1083 okulun güven-
lik nedeniyle kapalı oldugunu
bildiren Milli Eğjtim Bakanlı-
ğı yetkilileri, küçük yerleşim
merkezlerindeki ögretmenle-
rin, il ve ilçelere çekilmesınin
h«deflendiğini açıkladılar.
Altunya. yaptığı açıklama-
da."Arkadaşlar ekmek parası-
IM gidiyor bu bölgeye. Kesin
kararlı karşı taraftaki katiL
bunJarı öldürecek. Devlet de,
bunu biliyor. Zaten. o bölgede
eğföm ögretim kalmamış. Bu
darumda, ısrarla öğretmeo
gündennek, insafstzlık, hak-
sızlık oluj-'' dedi.
SHPMen kontrgerillasorgusu
9 milletvekilinin TBMM'ye verdiği araştırma önergesinde, 'Devlet terörü yapan
bir örgüt var ise Türkiye'nin bir hukuk devleti oldugunu söyleyemeyiz' denildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
SHP'li 9 milletvekili "koatrgerilla"
konusunda Meclis araştırması açılması
için TBMM BaşkanlığVna önerge
verdiler. SHP Genel Başkanı Murat
Karayalçm'ın da onayıyla verilen
önergede, konunun parlamentoda
grubu bulunan partilerin temsilcilerine
de götürülerek, ivedilikle
göriişülmesinin sağlanması ıstendi.
SHP Adıyaman Milletvekili Celal
Kürkoğlu. İstanbul Milletvekıli İbrahim
Gûrsoy. Malatya Milletvekili Mustafa
Yıhnaz, Sıvas Milletvekili Ziya Halis.
Batman Milletvekili Adnan Ekmen,
Erzincan Milletvekili Mustafa Kul,
Ankara milletvekilleri Mehmet
Kerimoğlu, Mümtaz Soysal ve Salman
Kaya'nın imzalanyla verilen önergede.
kontrgerilla konusundaki kuşkular
aktanldı.
Önergede. şu görüşlere yer verildi:
"Aylar önce, degerti gazeteci Uğur
Mumcu'nun cenaze töreninde bütûn
kuşkular İslami örgütler üzerinde
yoğunlaşmış iken vüzbinlerce insan
kontrgerillayı suçlayan sloganlar
atimştı. Aradan geçen zamana ve
iktidann verdiği namus sözüne karşın
Mumcu'nun katilleri bulunamadı.
Mumcu'nun çahştığı gazete ve kardeşi,
bazı kamtlar ortaya çıkmış olduğu halde
üzerine gjdilemediğini ileri sûrmüşlerdir.
Geçtiğimiz ay içinde bir miüetvekili
arkadaşmuz Batman'ın göbeğİDde
oJdürülmüştûr. Yapılan açıklamalara
karşın, acaba kontrgerilla mı kuşkusu
toplumun geniş kesimlerinin vicdanım
kemirmektedir."'"Devlet terörü yapan
bir örgüt var ise Türkiye'nin bir hukuk
devleti oldugunu söyleyemeyiz1
* ıfadesine
yer verilen önergede, şöyle denildi:
"TBMM'de faüi meçhuİ cinayeüeri
araştırmak için kunılan komisyon, Özel
Harp Dairesi Başkanı'nı bilgi almak için
çağırmışrır. Ancak söz konusu görevli
komisyona gelerek bilgi \ermeyi
reddetmiştir. Ikinci Dünya Savaşı'nın
hemen ardndan ABD ve CIA patentü bir
teorinin bütün dünya ülkelerinde
uygulamaya konulduğu ve komünizm
tehlikesine karşı birtakım yeralrı
örgütleri kurulduğu bugün artık herkes
tarafından bilinmektedir. Türkiye'deki
popüler adı 'kontrgerilla' olan bu
örgütün benzerleri, Avrupa ülkelerinde
bir bir açığa çıkanldı. Sadece Türkiye'de
bu örgütün üzerine gidilmedi."
Önergede. "Türkiye'de parlamentonun
ve hükümetin üzerine gideraediği bir
kuruiuş olamayacağı" \ urgulanarak,
"kontrgerilla ayıbından Türkiye'nin
kurtulması için'" Mechs araştırması
açılması istendi.
Sarp Kuray
tutuklandıtstanbul Haber Servisi - Partizan Yolu ör-
gütü kurucusu Sarp Kuray dün İstanbul Dev-
let Güvenlik Mahkemesi'nde "illegal çete
oluşturmak" suçuyla tutuklandı. 12 Eylül
1980 öncesi yurtdışına kaçan Sarp Kuray, ge-
çen cuma günü Istanbul'a dönmüş ve gözalü-
na alınmıştı. Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne
dün getirilen Kuray nöbetçi mahkeme tara-
fından tutuklandı. DGM'den çıkarken basın
mensuplannın sorulannı yanıtlayan Kuray,
"Aiknü, ülkemi özledim" dedi. 12 yıldır yurt-
dışında oldugunu
belirten Sarp Ku-
ray. silahlı müca-
delenin hedef ve
amaçlanndan sap-
tığmı ve giderek
marjinalleştiğini
söyledi. Kuray
şöyle konuştu: "Si-
lalilı ve iilegal mü-
cadeie kendi ba-
zında bir paylaşnn
savaşına dönüş-
müştür. tttihat Te-
~ .. rakki teşkilatı vön-
SarpKurav temlerinin zV)ria
dayatıldığını gördüm. Sosyalist ülkelerin çö-
küşünü gördüm. Hiçbir çıkar gözetmeden sos-
yalist mücadeleye girmeme karşın bu genşme-
İer ilke itibanyla beni rahatsız erti. Bundan
sonra açık ve legal mücadele noktasındayım.
Şimdi tutuklandım, aşağı yukan ödenecek be-
deli ödeyeceğim." Kuray, emniyette nasıl
muamele gördüğü sorusuna "İşkence görme-
dim, ancak, 12 Mart dönenünde çok ağır iş-
kence görmüştüm'" cevabını verdi.
Tansu Çiller,partiyiseçimlere iyihazırlamamaklasuçlanıyor
D YP'deyerelseçimemEşesi
ŞEBNEM GÜNGÖR
ANKARA - Siyasi partiler içjn er-
ken genel seçim provası niteliği taşı-
yan mart yerel seçimleri öncesinde,
muhalefet propaganda faaliyetlerine
hız verirken Başbakan Tansu Çiller'-
in, seçimlere yönelik somut bir giri-
şimde bulunmaması, DYP'de endişe
yarattı.
DYP'nin seçim işlerinden sorumlu
Genel Baş-
kan
Yardımcısı
ve Orman
Bakanı Ha-
san Ekinci,
parti teşki-
laünın "DYP
seçim propa-
gandasına
başlamakta
geç kaldı"
yolundaki id-
dialannı,
"Türkiye
başta terör
ofanak üzere,
pek çok so-
runla karşı karşrya. Bu sorunlar, se-
çimden daha önenüT' diyerek. haksız
bulduğunu söyledi. Ekinci, "Bu so-
runlan çözmeden, vatandaşm önüne ÇH
kamayız" dedi.
Başta ANAP ve RP olmak üzere
muhalefet partilerinin seçim hazırhk-
lannı giderek yoğunlaşurdıklannın
hatırlatılması üzerine de Ekinci. "Mu-
halefet istediği kadar propagandasını
yoğunlastırsın. Ne ifade eder ki? Mu-
halefet gezer, iktidar tş yapar" diye
konuştu.
Yerel seçimlere DYP adına girecek
belediye başkan adaylannın parti ör-
gütleri ve genel merkez tarafından
yapılacak 3 kamuoyu araştırması so-
nucunda belirleneceğini kaydeden
Ekinci. şu bilgileri verdi:
"Sayın Başbakan, partimiz adına
halkın istediği, güvendiği insanlann be-
lediye başkan adayı olmasını istivor.
Bu amaçla ilk olarak illerde, parti ör-
U YP Genel Başkan
Yardımcısı Ekinci,
Türkiye'nin sorunlannı
halletmeden seçim
meydanlanna
çıkamayız" dedi.
gütleri bir kamuoyu araştırması yapa-
rak aday adaylannı belirleyecek. Ko-
nuyla ilgili teşkilatlara genelge gön-
derildi. Daha sonra beurlenen bu aday
adaylan için ikinci bir kamuoyu araş-
tırması yapılacak ve adaylar tespit edi-
lecek. tîlerde gerçekleştirilecek 2 ka-
muoyu araştırması sonrasında, genel
merkez olarak biz de bir kamuoyu
yoklaması yapacağız. Bizim yaptığı-
mız kamuoyu araştırmasından çıkan
tsimlerie illerdeki araştırmalarda belir-
lenen isimler çaktşu-sa, o Lsunler aday-
lanmız olacak."
Parti teşkilatlanna aday adaylan-
nın tespitinde hangi kriterlerin gözö-
nüne alınması gerektiğini içeren 10
maddelik bir "Uste" gönderdığini de
ifade eden Ekinci, DYP belediye baş-
kan ve meclis üyesi adaylannda ara-
nan özellikleri şöyle sıraladı:
"Halkın sevdıği, haJka vakın aday-
lar olmalı. Belediyecilik konusunda de-
neyimi bulun-
malı. Müm-
künse yük-
sekokul ya da
teknik liseler-
den mezun ol-
malı. Çevre
konusuna du-
yarlılık gös-
termeli. Parti
içi disipüni
bilmeli ve ona
göre davrana-
bümeU."
Bu arada
Başbakan
Çiller, seçim
meydanlan-
ndan önce partili il başkanlan ve bele-
diye başkanlanyla görüşerek nabız
yokladı. Çiller, önceki gün de belediye
başkanlanyla bir araya geldi.
Bu arada DYP içinde muhalefet
yapan ve "Şahinler" olarak adlandın-
lan grupta yer alan yaklaşık 30 millet-
vekilinin, SHP ile kcalisyonun bitiril-
mesi yolunda Başbakan Çiller'e
muhtıra verrne hazırhğı içinde olduk-
lan öğrenildi.
Pazartesi yapılacak SHP PM toplantisında 'oransal temsil'de ısrarlı olunması bekleniyor
Solda bütünleşme gündemden kalkıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SHP'nin. gelecek pazar-
tesi günü yapılacak PM toplan-
tisında "oransal temsü"' konu-
sunda ısrarh olunması bekleni-
yor. SHP Grup Başkanı Aydm
Güven Gürkan. CHP'nin "eşit
temsil" önerisini kabul ederken,
bu yaklaşımı kendi yandaşlan
arasında da tartışma yarattı.
SHP Genel Başkan Yardımcısı
Cevdet Sel>i, "Ni>e eşit temsili
kabul edelim? Bu, SHPIilere
haksızhk olur" dedi.
SHP ve CHP liderlerinin ver-
diklen karşılıklı ödünlerden
sonra, bütünleşme konusu Par-
ti Meclisi'nin oluşumu konu-
sunda kilitlendi. SHP Genel
Başkanı Murat Karayalçm,
PM'nin oluşumunda "yüzde
70'e yüzde 30" oranının uygu-
• Aydm Güven Gürkan "eşit temsiri kabul ederken, yandaşlanndan
Genel Başkan Yardımcısı Selvi, "Niye eşit temsili kabul edelim?
Bu, SHP'lilere haksızlık olur" dedi.
lanmasını isterken, CHP Genel rine ve içkri kan ağlayarak ka- n baz ahnabilir. Yüzde 70'e yüz-
Başkanı Deniz Baykal, "eşit
temsyde ısrarb oldu. SHP için-
de grup başkanı Aydın Güven
Gürkan ile grup başkan vekille-
rinden Ercan Karakaş da, "eşit
temsü"e sıcak bakıyor. SHP
Genel Başkanı Murat.Karayal-
çın, bu sorunun çözümü için
PM'yi pazartesi günü toplantı-
ya çağu-dı.
Gürkan'ın listesinden giren-
lerın de aralannda bulunduğu
çok sayıda PM üyesi "kesinlikJe
eşit temsili kabul etmeyecekleri-
ni, SHP'nin kendini feshedip
CHP'ye katümasını da genel
başkan Karayalçın'ın isteği üze-
bul edebüeceklerini" söyledıler.
Kurultay yanşında Gürkan'a
destek veren Genel Başkan
Yardıması Cevdet Selvi, Cum-
huriyet'e "eşit temsU"i kabul
edemeyeceklerini vurgulayarak
şunlan söyledi:
"CHP çabsı altına gitmekte
sakınca yok. Ancak yeni kurul-
taydan çıkmış, toplumun umut
baiğladığı bir genel başkanımız
vardır. Bu potansiyel sosyal de-
mokratlar tarafından heba edil-
memelidir. Birleşme durumunda
yönetimin oluştunılmasında bir
ölçü bulunması zonınludur. Mil-
letvekili, ü\e sayıları, oy oranla-
de 30 oranına genel başkanı-
mızın arzusu nedeniyle c\et' di-
yebiliriz. Ama onun ötesine ge-
çümesine olumlu bakmayız.
SHP'liler haksızlığa uğradıkla-
ruu düşünür. SHP ciddi biçimde
özveride bulunmuştur. bundan
fazlasını istemek haksızlık olur.
Biz bu konuya hep samimi bak-
tık. Ama bu pazarlık anlayışıy-
la, yüzde 50-50 oranı kabul edi-
lip, birleşilse bile bunun yarar ge-
tireceğınden kaygı duyanm.
Sonra biz partiyi kapadp, gidi-
yoruz, niçin eşit temsili kabul
edeümr
CHP Genel Sekreteri Ertuğ-
ıllı Sınırlar İçinde Vatan Bir Bütündür. Bölünemez ve Parçalanamaz.
Cumhuriyehmizin 70. yılında;
Ülkesini seven, Devletine, Demokratik ve Laik Cumhuriyetine
inançla bağlı MiUetimtzin sessiz çoğunluğunun,
sesli çoğunluğa dönüşebileceğinin bilinmesi,
sorunlarımızın çözümünde ve
emizin yeniden kurtarılmasında, başlıca umut kaynâğıdır.
MUSTAFA KEMAL DCRNEâl
(0212) 528 12 98
rul Günay'ın , "bütünleşme için
her türlü özveriye hazır oldugu-
nu. koltuğunu Karayalçın'a bı-
rakabileceğini" söylemesi, SHP
yönetıcılennce tepkiyle karşı-
lanmıştı. SHP Genel Sekreter
Yardımcısı Ender Karagül de
dün, Ertuğrul Günay'a birleş-
me durumunda "seçim bölgesi
Çankaya'da ilce başkanlığı"
önerdi.
DenizTeztel'e
ııaaeozgııriııgu
odülü
İstanbul Haber Servisi - "ffa-
de özgürlüğü ve hukuk düzenine
olan katküan" nedeniyle her yil
dünya genelinde yapüğı incele-
meyle bir gazeteciyi ödüllendi-
ren İsveç Gazeteciler BirKğinin
Örebro bölge binmi. bu yıl mu-
habirimiz Deniz Teztel'i ödüle
layık gördü.
Örebro Gazeteciler Birliğf-
nin uluslararası ödülü, beş
yıldır ülkelerinde, insan hak-
lanna yönelik kısıtlamalara
karşın her türlü tehlikeyi göze
alarak mesleklenni sürdüren
gazetecilere veriliyor. On bin
Isveç Kronu değerindeki ödül,
daha önce de Güney Afrika ve
Latin Amerikah gazetecilere
verilmişu. örebro Gazeteciler
Birliği. ödüle layık göriilmesi
nedeniyle muhabirimiz Deniz
Teztel'e gönderdiği yaztda, "Si-
yasi davalar ve bu davalarda
yargüanan tutukluiann durum-
İarıvla ilgili çaltşmalaruuz sı-
rasında uzun yıllar büyük riskk-
regirdiniz.
Türkiye'deki ifade özgürlüğü-
ne ve hukuk düzenine önemli
katkıiarda bulundunuz. Bu çab-
şmalannız nedeniyle size ulus-
lararası Örebro Gazeteciler Bir-
liği Ödülü'nü verdiğimizi açıkla-
maktan gurur duyuyoruz" de-
nildi. Ekim 1980 tarihinde ga-
zeteciliğe başlayan Teztel, uzun
yıllar "stkıyönetmı muhabirliği"
yaptı.
Çeşitli sıkıyönetim mahke-
melerinde görülen siyasi dava-
lan izleyen Teztel, izlediği bu
davalardan birisi olan Devrim-
ci Sol. davasının tutuklula-
ıından İbrahim Bingöl'ün ken-
disine gönderdiği mektup nede-
niyle gözaltına alındı. Daha
sonra tutuklanan Teztel, 7 ay
cezaevinde kaldı.
POLÎTÎKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Somılar...
TBMM Başkanı HüsametUn Cindoruk'un girişimiyle
yapılan terör zirvesi toplandığı saatlerde Kültür Bakanı
Flkri Sağlar ve beraberindekiler Erzurum'dan Çat'ın Ya-
vi kasabasına gitmek üzere yola çıktılar.
Bakan Fikri Sağlar ve SHP'li milletvekilleri Erzurum'-
dan ayrıldıktan sonra telsizle şu haber geldi:
"PKK'lı teröristler Klşiryi yöresinde yol kestiler..."
Bakan Fikri Sağlar'la birlikte Vali Oğuz Berberoğlu ve
Emniyet Müdürü Natk Tanca da gruptaydı.
Ne yapacaklardı?
Erzurum'a döndüler...
Yaklaşık on yıldır Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki
PKK eylemlerini "bir avuç teröhst olarak" nitelendirip
bugünlere geldik. Daha üç-dört yıl önceye değin Güney-
doğu'da ve Doğu Anadolu'da yöre halkının desteğini al-
mayan PKK, bugün Doğu köylerinde, kent içlerinde des-
tek görüyor.
Neden?
Işte bu sorunun yanıtını verebildiğimiz zaman olay
kendiliğinden çözülecek.
Lice'ye giden arkadaşlarımızla konuşuyoruz. Dokuz
bin nüfuslu Lice yakılıp yıkılmış. Orada üç gün süreyle
bir savaş yaşanmış.
Kim yapmış bunu? Devletin güvenlik güçleri mi, yoksa
PKK mı?
SHP Lice ilçe Başkanı Haydar Hocaoğlu konuşuyor:
"Olaylann arttığı sırada ortada ne asker vardı ne de
polis. Dükkanlanmız ertesi gün yakıldı. Bunu kimin yap-
tığını bilmiyorum. Parlamento bize sahip çıkmalıdır."
SHP'li Hocaoğlu, "Yurttaşlar can güvenliği nedeniyle
konuşmuyor" deyip konuşmasını noktalıyor:
"Çözüm parlamentodadır. Çözüm parti genel başkan-
larındadır..."
SHP Lice İlçe Başkanı'nın söyledikleri "bir korkunun"
izlerini yansıtıyordu.
Neydi bu korku?
Elbet can güvenliğine dayalı bir korkuydu. Onun için
konuşulamıyordu. Lice'de insanlar hem PKK'dan hem
de güvenlik güçlerinden korkuyorlardı.
Bizlerin bu gerçeği görmesi gerekiyor...
TürkiyeCumhuriyeti'nin bakanı Erzurum'dan Çat'agi-
derken "PKK'lılar yol kesti" denilip geriye dönüyorsa
durum oldukça vahimdir. Onun için de 'bir avuç terö-
rist" demenin zamanı gelip geçmiştir.
Ne diyordu SHP Lice İlçe Başkanı?
"Çözüm yeri parlamento olmalıdır..."
Bakıyoruz TBMM'deki "terör zirvesi'nden bir sonuç
çıkmıyor. Çünkü siyasi parti genel başkanlan "ayrı tel-
den"çalmayı yeğliyor.
Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da yaşanan acı olayla-
nn, yarın bir başka yörede yaşanması kaçınılmaz.
Yapılması gereken de tüm siyasi partilerin bir araya
gelip "siyasiçözüm" arayışına girmeleridir. Yöre halkı-
nın sevgiye, hoşgörüye gereksinimi vardır.
Bugün PKK'nın Güneydoğu'da uyguladığı yasaklara
boyun eğecek miyiz?
Diyarbakır'da hemen hemen tüm gazetelerin büroları
kapalıdır. Siyasi partiler (RP ve DEP dışında) çalışmala-
rını durdurmuştur. Yine bugüne dek ulusal gazetelerin
yöneticileri bir araya gelip Diyarbakır bürolarının kapa-
blmasından sonra "ne yapacaklarını, nasıl tavır aiacakn
larını" oturup konuşmadılar.
N e d e n ? •'••;
Umursamazlıktan, boşvermişlikten...
Lice'de ateşe verilen işyerlerini, konutları yakanlar,
yıkanlar kim bilmiyoruz. Üç gün süreyle orada yaşanan
acı olayların sorumlusu kim öğrenemiyoruz.
SHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu ile görüşüyoruz
dün saat 15.30'da. Çulhaoğlu'ndan Lice izlenimlerini
dinliyoruz.
Diyor ki:
"Lice'de çok sayıda işyeri ve konut yakılıp yıkılmış..."
Diyoruz ki:
"Kim yakıp yıkmış?"
Şöyle yanıt veriyor:
"Bazıkuşkulanm var..."
Nedir bu kuşkular?
Yanıt yok...
Hükümet ortağı SHP'nin genel sekreteri Lice'de olup
bitenleri ve kendi varsayımlarını bir gazeteciye özgürce
anlatamıyorsa, Lice'de yaşayan yurttaşlar elbet susa-
caklar, ağızlarma kelepçe vuracaklardır.
Acaba böyle bir kısıtlama, bilgi edinememe dünyanın
hangi ülkesinde vardır?
Neden saklıyoruz olup bitenleri anlamak olası değil...
SHP Lice ilçe Başkanı'nın konuşmasını baştan aşağı
bir kez daha okuyorum.
Diyor ki:
"Ateşin üzerine benzinle gidilmez..."
Ne demek istiyor? Hükümet bu konuda açıklama ya-
pacak mı? Meclis Güneydoğu yu tartışacak mı? Siyasi
partiler, gazeteler Güneydoğu'da çalışacak mı? Güney-
doğu bir savaş bölgesi mi?
Sorular böyle çoğalıp gidiyor...
Yukarıdaki sorulara yanıt vermek zorundayız. Güney-
doğu'da ve Doğu Anadolu'da yaşanan "acı olaylara"
doğru tanı koymak zorundayız.
Biz eğer doğruyu söylemez, iki de birsalt "ülkebütün-
lüğünden" söz edip kimi gerçekleri görmezlikten gelir-
sek bir çıkmaz sokağa doğru hızla sürükleniriz.
Avrupa Konseyi Genel Sekreter Yardıması
Heiner Klebes:
Türkiye, Kürt kimliğini
tanımakta geç kaldı
HALUKGERAY
STRASBOURG - Türkiye'-
nin de üyesi olduğu. Avrupa
Konseyi Genel Sekreter
Yardımcısı Heiner Klebes, Tür-
kiye'nin Kürt kimliğini tanıma-
da geç kaldığını söyleyerek,
"Artık yapacak bir şey yok" dedi.
Klebes. Strasbourg'da bir
grup Türk gazetecisine yaptığı
açıklamada, Türkiye'nin Kürt
kimliğini uzun yıllar tanımamış
olduğuna dikkat çekerek, "Tür-
kiye'nin çok uzun süre önce Kürt
dilinin ve kültüriinün variığını
tanımış olması gerekirdi. Şimdi
bazı reformlaria bu kimlik
tanınmıştır ama, geç kaunmtştır.
Bu aşamada. hükümetin PKK'ya
karşı girdiğ" mücadele. normal
karşılanmalıdır. Hangi hükümet
olsa böyle yapardı" dedi.
Avrup>a Konseyi, 1949
yılında komünizmin Avrupa'ya
yayıbnasını önlemek, Avrupa'-
da insan haklan ve demokratik
özgürlüklerin desteklenmesı
amacıyla kurulmuştu.
Klebes, kışisel gcrüşü olarak.
Avrupa Konseyi'nin geçen hat-
talarda yapılan Viyana doruğu-
nun "hayal koıldığ)" yaratacak
kadar başansız oldugunu açı-
kladı. Doruğun, katılım ve siya-
si konularda başanlı olduğu yo-
rumunu yapan Klebes. dorukta,
"azınlıklarla devlet arasında gü-
ven arttıncı adunlaruı" atılması-
ndan söz edildiğini, ancak bu-
nun ne anlama geldiğini kimse-
nin bilmediğini söyledi. Klebes,
azınlıklar konusunda ortak Av-
rupa standardı oluşturulması
gerektiğini sözlerine ekledi.
Avrupa Topluluğu'nun par-
lamentosu niteüğindeki A\Tupa
Parlamentosu'nun Sosyalist
Grup Başkanı İngıhz İşci Partisi
MiüetvekiL Richard Balfe de
Türkiye'nin Kürt sorununu,
İspanya'nın Bask bölgesinde ol-
duğu gibi "bir tür sınırlı özerk-
lik" vererek çözmesi gerektiğini
bildirdi.
Bağ-Kur 115797519, tahsis
3 016888nolukartımı
yitirdim. Hükümsüzdür.
SELMASARIHAN