23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29EKİM1993CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER iLice'de çatışma olmadıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Lice'de Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın öldürülme- siyle tırmanan olaylann ar- dından incelemelerde bulu- nan DEP milletvekilleri, ilçe- de. "kesinlikle karşuıklı çab- şma olmadığını" öne sürduler. DEP Diyarbakır milletvekil- leri Sedat Yurtdaş, Hatip Dic- k ve Mardin Milletvekıli Ali Yiğit, bazı yaralılann yaralan- ma şeklinden "kimyasal silah" kullanıldığı kuşkusunun doğ- duğunu bildirdiler. Mületve- killeri, ilçedeki olaylar nede- niyle ölü sayısının resmi açı- klamalarda olduğu gibi 13 de- ğil. 30 olduğunu bildirdiler. Lice'ye gjden heyet adına dün parlamentoda bir basın toplanüsı düzenleyen Sedat Yurtdaş. bazı yaralılann, Ku- zey Irak'ta kimyasal silahın etkisine maruz kalanlarla aynı şekilde yaralandığını gözle- diklerinibelirtti.Yurtdaş,"An- cak, görüştüğümûz doktoriar bize, bilimsel olarak açıklama yapmaktan kaçındıJar. Tabii, kimyasal silah kullanılıp kul- landmadığını kesin olarak bil- miyonız. Bu bir lav silahının da yol açtığı yaralanma otabilir" dedi. 'Tam bir vahşef Yurtdaş, Lice'de göriiştük- leri vatandaşlann, olaylar sı- rasında "devletin intikam alr- casına davrandığını" söyledik- lennı anlattı. Lice'de gördükleri durumu "tam bir vahşerti" diye nitele- yen Yurtdaş, görüştükleri ki- şilerin kendilerine. ilçede ke- sinlikle "karşdıklı çatışma ol- madığı" yönünde bilgi verdik- lerini söyledi. Olaylar sonrası çok sayıda gözalü olduğuna değinen Yurtdaş, bu sanı- klann, işkence ve ölüm tehdi- di altında oldugunu öne sür- dü. Halkın, gözalüna alınma endişesiyle SHP heyetine hiç- bir bilgi vermediğini de sa- vunan Yurtdaş, ilçeye bir he- yetle giden Kültür Bakaru Fîkri Sağlar'ın da bölgeye iliş- kin yanlış bilgi verdiğini söyle- di. Sağlar'ın, devletin resmi açıklamalannın ötesine geçe- mediğini ifade eden Yurtdaş, Sağlar'ın, halkla görüşmeden bilgi verdiğini öne sürdü. Belediye binasının tama- men tahrip olmaa ve ilçede can güvenliği bulunmaması nedeniyle Lice Belediye Baş- kanı Nazmi Balkaş'ı da bera- berlerinde getirdiklerini ifade eden Yurtdaş, olaylar sırasın- da, asker ve polis lojmanlan- nın. kaymakamlık binası, em- niyet müdürlüğü gibi bina- lann hiçbir hasar görmemesi- ne dikkat çekti. Yurtdaş, Tuğ- general Bahtiyar Aydın'ın öl- dürülmesiyle ilgili birçok ka- ranhk nokta bulunduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Sö- leyman Demirel ve bazı devlet bakanlannın, Tuğgeneral'in "kaza kurşunuyla" öldüğü yö- nûndeki sözlerini anımsatan Yurtdaş, devletin bu karanlık noktalan aydınlatması gerek- ügini söyledi. Oğretmenler 'devletten' randevu istedi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Öğretmenler, Güney- doğu'da peşpeşe meslektaşla- nnın PKJC tarafından öldü- rûlmesi üzerine, Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel ve hü- kûmet yetkililerinden ran- devu istediler. Eğitim-lş Ge- nel Başkanı Niyazi Altunya, Güneydoğu'da güvenlik sağ- lanıncaya degin, bu bölgedeki ögretmenlerin izinli sayılması- nı ya da başka bölgelerde gö- revlendirilmesini istedi. Eğit- Der Genel Başkanı Mustafa Gazakı da, ögretmenlerin, can güvenliği sağlanmadan bölgeye gönderilmemesi ge- rektiğmi vurguladı. Güney- doğu'da 1083 okulun güven- lik nedeniyle kapalı oldugunu bildiren Milli Eğjtim Bakanlı- ğı yetkilileri, küçük yerleşim merkezlerindeki ögretmenle- rin, il ve ilçelere çekilmesınin h«deflendiğini açıkladılar. Altunya. yaptığı açıklama- da."Arkadaşlar ekmek parası- IM gidiyor bu bölgeye. Kesin kararlı karşı taraftaki katiL bunJarı öldürecek. Devlet de, bunu biliyor. Zaten. o bölgede eğföm ögretim kalmamış. Bu darumda, ısrarla öğretmeo gündennek, insafstzlık, hak- sızlık oluj-'' dedi. SHPMen kontrgerillasorgusu 9 milletvekilinin TBMM'ye verdiği araştırma önergesinde, 'Devlet terörü yapan bir örgüt var ise Türkiye'nin bir hukuk devleti oldugunu söyleyemeyiz' denildi. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - SHP'li 9 milletvekili "koatrgerilla" konusunda Meclis araştırması açılması için TBMM BaşkanlığVna önerge verdiler. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçm'ın da onayıyla verilen önergede, konunun parlamentoda grubu bulunan partilerin temsilcilerine de götürülerek, ivedilikle göriişülmesinin sağlanması ıstendi. SHP Adıyaman Milletvekili Celal Kürkoğlu. İstanbul Milletvekıli İbrahim Gûrsoy. Malatya Milletvekili Mustafa Yıhnaz, Sıvas Milletvekili Ziya Halis. Batman Milletvekili Adnan Ekmen, Erzincan Milletvekili Mustafa Kul, Ankara milletvekilleri Mehmet Kerimoğlu, Mümtaz Soysal ve Salman Kaya'nın imzalanyla verilen önergede. kontrgerilla konusundaki kuşkular aktanldı. Önergede. şu görüşlere yer verildi: "Aylar önce, degerti gazeteci Uğur Mumcu'nun cenaze töreninde bütûn kuşkular İslami örgütler üzerinde yoğunlaşmış iken vüzbinlerce insan kontrgerillayı suçlayan sloganlar atimştı. Aradan geçen zamana ve iktidann verdiği namus sözüne karşın Mumcu'nun katilleri bulunamadı. Mumcu'nun çahştığı gazete ve kardeşi, bazı kamtlar ortaya çıkmış olduğu halde üzerine gjdilemediğini ileri sûrmüşlerdir. Geçtiğimiz ay içinde bir miüetvekili arkadaşmuz Batman'ın göbeğİDde oJdürülmüştûr. Yapılan açıklamalara karşın, acaba kontrgerilla mı kuşkusu toplumun geniş kesimlerinin vicdanım kemirmektedir."'"Devlet terörü yapan bir örgüt var ise Türkiye'nin bir hukuk devleti oldugunu söyleyemeyiz1 * ıfadesine yer verilen önergede, şöyle denildi: "TBMM'de faüi meçhuİ cinayeüeri araştırmak için kunılan komisyon, Özel Harp Dairesi Başkanı'nı bilgi almak için çağırmışrır. Ancak söz konusu görevli komisyona gelerek bilgi \ermeyi reddetmiştir. Ikinci Dünya Savaşı'nın hemen ardndan ABD ve CIA patentü bir teorinin bütün dünya ülkelerinde uygulamaya konulduğu ve komünizm tehlikesine karşı birtakım yeralrı örgütleri kurulduğu bugün artık herkes tarafından bilinmektedir. Türkiye'deki popüler adı 'kontrgerilla' olan bu örgütün benzerleri, Avrupa ülkelerinde bir bir açığa çıkanldı. Sadece Türkiye'de bu örgütün üzerine gidilmedi." Önergede. "Türkiye'de parlamentonun ve hükümetin üzerine gideraediği bir kuruiuş olamayacağı" \ urgulanarak, "kontrgerilla ayıbından Türkiye'nin kurtulması için'" Mechs araştırması açılması istendi. Sarp Kuray tutuklandıtstanbul Haber Servisi - Partizan Yolu ör- gütü kurucusu Sarp Kuray dün İstanbul Dev- let Güvenlik Mahkemesi'nde "illegal çete oluşturmak" suçuyla tutuklandı. 12 Eylül 1980 öncesi yurtdışına kaçan Sarp Kuray, ge- çen cuma günü Istanbul'a dönmüş ve gözalü- na alınmıştı. Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne dün getirilen Kuray nöbetçi mahkeme tara- fından tutuklandı. DGM'den çıkarken basın mensuplannın sorulannı yanıtlayan Kuray, "Aiknü, ülkemi özledim" dedi. 12 yıldır yurt- dışında oldugunu belirten Sarp Ku- ray. silahlı müca- delenin hedef ve amaçlanndan sap- tığmı ve giderek marjinalleştiğini söyledi. Kuray şöyle konuştu: "Si- lalilı ve iilegal mü- cadeie kendi ba- zında bir paylaşnn savaşına dönüş- müştür. tttihat Te- ~ .. rakki teşkilatı vön- SarpKurav temlerinin zV)ria dayatıldığını gördüm. Sosyalist ülkelerin çö- küşünü gördüm. Hiçbir çıkar gözetmeden sos- yalist mücadeleye girmeme karşın bu genşme- İer ilke itibanyla beni rahatsız erti. Bundan sonra açık ve legal mücadele noktasındayım. Şimdi tutuklandım, aşağı yukan ödenecek be- deli ödeyeceğim." Kuray, emniyette nasıl muamele gördüğü sorusuna "İşkence görme- dim, ancak, 12 Mart dönenünde çok ağır iş- kence görmüştüm'" cevabını verdi. Tansu Çiller,partiyiseçimlere iyihazırlamamaklasuçlanıyor D YP'deyerelseçimemEşesi ŞEBNEM GÜNGÖR ANKARA - Siyasi partiler içjn er- ken genel seçim provası niteliği taşı- yan mart yerel seçimleri öncesinde, muhalefet propaganda faaliyetlerine hız verirken Başbakan Tansu Çiller'- in, seçimlere yönelik somut bir giri- şimde bulunmaması, DYP'de endişe yarattı. DYP'nin seçim işlerinden sorumlu Genel Baş- kan Yardımcısı ve Orman Bakanı Ha- san Ekinci, parti teşki- laünın "DYP seçim propa- gandasına başlamakta geç kaldı" yolundaki id- dialannı, "Türkiye başta terör ofanak üzere, pek çok so- runla karşı karşrya. Bu sorunlar, se- çimden daha önenüT' diyerek. haksız bulduğunu söyledi. Ekinci, "Bu so- runlan çözmeden, vatandaşm önüne ÇH kamayız" dedi. Başta ANAP ve RP olmak üzere muhalefet partilerinin seçim hazırhk- lannı giderek yoğunlaşurdıklannın hatırlatılması üzerine de Ekinci. "Mu- halefet istediği kadar propagandasını yoğunlastırsın. Ne ifade eder ki? Mu- halefet gezer, iktidar tş yapar" diye konuştu. Yerel seçimlere DYP adına girecek belediye başkan adaylannın parti ör- gütleri ve genel merkez tarafından yapılacak 3 kamuoyu araştırması so- nucunda belirleneceğini kaydeden Ekinci. şu bilgileri verdi: "Sayın Başbakan, partimiz adına halkın istediği, güvendiği insanlann be- lediye başkan adayı olmasını istivor. Bu amaçla ilk olarak illerde, parti ör- U YP Genel Başkan Yardımcısı Ekinci, Türkiye'nin sorunlannı halletmeden seçim meydanlanna çıkamayız" dedi. gütleri bir kamuoyu araştırması yapa- rak aday adaylannı belirleyecek. Ko- nuyla ilgili teşkilatlara genelge gön- derildi. Daha sonra beurlenen bu aday adaylan için ikinci bir kamuoyu araş- tırması yapılacak ve adaylar tespit edi- lecek. tîlerde gerçekleştirilecek 2 ka- muoyu araştırması sonrasında, genel merkez olarak biz de bir kamuoyu yoklaması yapacağız. Bizim yaptığı- mız kamuoyu araştırmasından çıkan tsimlerie illerdeki araştırmalarda belir- lenen isimler çaktşu-sa, o Lsunler aday- lanmız olacak." Parti teşkilatlanna aday adaylan- nın tespitinde hangi kriterlerin gözö- nüne alınması gerektiğini içeren 10 maddelik bir "Uste" gönderdığini de ifade eden Ekinci, DYP belediye baş- kan ve meclis üyesi adaylannda ara- nan özellikleri şöyle sıraladı: "Halkın sevdıği, haJka vakın aday- lar olmalı. Belediyecilik konusunda de- neyimi bulun- malı. Müm- künse yük- sekokul ya da teknik liseler- den mezun ol- malı. Çevre konusuna du- yarlılık gös- termeli. Parti içi disipüni bilmeli ve ona göre davrana- bümeU." Bu arada Başbakan Çiller, seçim meydanlan- ndan önce partili il başkanlan ve bele- diye başkanlanyla görüşerek nabız yokladı. Çiller, önceki gün de belediye başkanlanyla bir araya geldi. Bu arada DYP içinde muhalefet yapan ve "Şahinler" olarak adlandın- lan grupta yer alan yaklaşık 30 millet- vekilinin, SHP ile kcalisyonun bitiril- mesi yolunda Başbakan Çiller'e muhtıra verrne hazırhğı içinde olduk- lan öğrenildi. Pazartesi yapılacak SHP PM toplantisında 'oransal temsil'de ısrarlı olunması bekleniyor Solda bütünleşme gündemden kalkıyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP'nin. gelecek pazar- tesi günü yapılacak PM toplan- tisında "oransal temsü"' konu- sunda ısrarh olunması bekleni- yor. SHP Grup Başkanı Aydm Güven Gürkan. CHP'nin "eşit temsil" önerisini kabul ederken, bu yaklaşımı kendi yandaşlan arasında da tartışma yarattı. SHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Sel>i, "Ni>e eşit temsili kabul edelim? Bu, SHPIilere haksızhk olur" dedi. SHP ve CHP liderlerinin ver- diklen karşılıklı ödünlerden sonra, bütünleşme konusu Par- ti Meclisi'nin oluşumu konu- sunda kilitlendi. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçm, PM'nin oluşumunda "yüzde 70'e yüzde 30" oranının uygu- • Aydm Güven Gürkan "eşit temsiri kabul ederken, yandaşlanndan Genel Başkan Yardımcısı Selvi, "Niye eşit temsili kabul edelim? Bu, SHP'lilere haksızlık olur" dedi. lanmasını isterken, CHP Genel rine ve içkri kan ağlayarak ka- n baz ahnabilir. Yüzde 70'e yüz- Başkanı Deniz Baykal, "eşit temsyde ısrarb oldu. SHP için- de grup başkanı Aydın Güven Gürkan ile grup başkan vekille- rinden Ercan Karakaş da, "eşit temsü"e sıcak bakıyor. SHP Genel Başkanı Murat.Karayal- çın, bu sorunun çözümü için PM'yi pazartesi günü toplantı- ya çağu-dı. Gürkan'ın listesinden giren- lerın de aralannda bulunduğu çok sayıda PM üyesi "kesinlikJe eşit temsili kabul etmeyecekleri- ni, SHP'nin kendini feshedip CHP'ye katümasını da genel başkan Karayalçın'ın isteği üze- bul edebüeceklerini" söyledıler. Kurultay yanşında Gürkan'a destek veren Genel Başkan Yardıması Cevdet Selvi, Cum- huriyet'e "eşit temsU"i kabul edemeyeceklerini vurgulayarak şunlan söyledi: "CHP çabsı altına gitmekte sakınca yok. Ancak yeni kurul- taydan çıkmış, toplumun umut baiğladığı bir genel başkanımız vardır. Bu potansiyel sosyal de- mokratlar tarafından heba edil- memelidir. Birleşme durumunda yönetimin oluştunılmasında bir ölçü bulunması zonınludur. Mil- letvekili, ü\e sayıları, oy oranla- de 30 oranına genel başkanı- mızın arzusu nedeniyle c\et' di- yebiliriz. Ama onun ötesine ge- çümesine olumlu bakmayız. SHP'liler haksızlığa uğradıkla- ruu düşünür. SHP ciddi biçimde özveride bulunmuştur. bundan fazlasını istemek haksızlık olur. Biz bu konuya hep samimi bak- tık. Ama bu pazarlık anlayışıy- la, yüzde 50-50 oranı kabul edi- lip, birleşilse bile bunun yarar ge- tireceğınden kaygı duyanm. Sonra biz partiyi kapadp, gidi- yoruz, niçin eşit temsili kabul edeümr CHP Genel Sekreteri Ertuğ- ıllı Sınırlar İçinde Vatan Bir Bütündür. Bölünemez ve Parçalanamaz. Cumhuriyehmizin 70. yılında; Ülkesini seven, Devletine, Demokratik ve Laik Cumhuriyetine inançla bağlı MiUetimtzin sessiz çoğunluğunun, sesli çoğunluğa dönüşebileceğinin bilinmesi, sorunlarımızın çözümünde ve emizin yeniden kurtarılmasında, başlıca umut kaynâğıdır. MUSTAFA KEMAL DCRNEâl (0212) 528 12 98 rul Günay'ın , "bütünleşme için her türlü özveriye hazır oldugu- nu. koltuğunu Karayalçın'a bı- rakabileceğini" söylemesi, SHP yönetıcılennce tepkiyle karşı- lanmıştı. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Ender Karagül de dün, Ertuğrul Günay'a birleş- me durumunda "seçim bölgesi Çankaya'da ilce başkanlığı" önerdi. DenizTeztel'e ııaaeozgııriııgu odülü İstanbul Haber Servisi - "ffa- de özgürlüğü ve hukuk düzenine olan katküan" nedeniyle her yil dünya genelinde yapüğı incele- meyle bir gazeteciyi ödüllendi- ren İsveç Gazeteciler BirKğinin Örebro bölge binmi. bu yıl mu- habirimiz Deniz Teztel'i ödüle layık gördü. Örebro Gazeteciler Birliğf- nin uluslararası ödülü, beş yıldır ülkelerinde, insan hak- lanna yönelik kısıtlamalara karşın her türlü tehlikeyi göze alarak mesleklenni sürdüren gazetecilere veriliyor. On bin Isveç Kronu değerindeki ödül, daha önce de Güney Afrika ve Latin Amerikah gazetecilere verilmişu. örebro Gazeteciler Birliği. ödüle layık göriilmesi nedeniyle muhabirimiz Deniz Teztel'e gönderdiği yaztda, "Si- yasi davalar ve bu davalarda yargüanan tutukluiann durum- İarıvla ilgili çaltşmalaruuz sı- rasında uzun yıllar büyük riskk- regirdiniz. Türkiye'deki ifade özgürlüğü- ne ve hukuk düzenine önemli katkıiarda bulundunuz. Bu çab- şmalannız nedeniyle size ulus- lararası Örebro Gazeteciler Bir- liği Ödülü'nü verdiğimizi açıkla- maktan gurur duyuyoruz" de- nildi. Ekim 1980 tarihinde ga- zeteciliğe başlayan Teztel, uzun yıllar "stkıyönetmı muhabirliği" yaptı. Çeşitli sıkıyönetim mahke- melerinde görülen siyasi dava- lan izleyen Teztel, izlediği bu davalardan birisi olan Devrim- ci Sol. davasının tutuklula- ıından İbrahim Bingöl'ün ken- disine gönderdiği mektup nede- niyle gözaltına alındı. Daha sonra tutuklanan Teztel, 7 ay cezaevinde kaldı. POLÎTÎKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Somılar... TBMM Başkanı HüsametUn Cindoruk'un girişimiyle yapılan terör zirvesi toplandığı saatlerde Kültür Bakanı Flkri Sağlar ve beraberindekiler Erzurum'dan Çat'ın Ya- vi kasabasına gitmek üzere yola çıktılar. Bakan Fikri Sağlar ve SHP'li milletvekilleri Erzurum'- dan ayrıldıktan sonra telsizle şu haber geldi: "PKK'lı teröristler Klşiryi yöresinde yol kestiler..." Bakan Fikri Sağlar'la birlikte Vali Oğuz Berberoğlu ve Emniyet Müdürü Natk Tanca da gruptaydı. Ne yapacaklardı? Erzurum'a döndüler... Yaklaşık on yıldır Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki PKK eylemlerini "bir avuç teröhst olarak" nitelendirip bugünlere geldik. Daha üç-dört yıl önceye değin Güney- doğu'da ve Doğu Anadolu'da yöre halkının desteğini al- mayan PKK, bugün Doğu köylerinde, kent içlerinde des- tek görüyor. Neden? Işte bu sorunun yanıtını verebildiğimiz zaman olay kendiliğinden çözülecek. Lice'ye giden arkadaşlarımızla konuşuyoruz. Dokuz bin nüfuslu Lice yakılıp yıkılmış. Orada üç gün süreyle bir savaş yaşanmış. Kim yapmış bunu? Devletin güvenlik güçleri mi, yoksa PKK mı? SHP Lice ilçe Başkanı Haydar Hocaoğlu konuşuyor: "Olaylann arttığı sırada ortada ne asker vardı ne de polis. Dükkanlanmız ertesi gün yakıldı. Bunu kimin yap- tığını bilmiyorum. Parlamento bize sahip çıkmalıdır." SHP'li Hocaoğlu, "Yurttaşlar can güvenliği nedeniyle konuşmuyor" deyip konuşmasını noktalıyor: "Çözüm parlamentodadır. Çözüm parti genel başkan- larındadır..." SHP Lice İlçe Başkanı'nın söyledikleri "bir korkunun" izlerini yansıtıyordu. Neydi bu korku? Elbet can güvenliğine dayalı bir korkuydu. Onun için konuşulamıyordu. Lice'de insanlar hem PKK'dan hem de güvenlik güçlerinden korkuyorlardı. Bizlerin bu gerçeği görmesi gerekiyor... TürkiyeCumhuriyeti'nin bakanı Erzurum'dan Çat'agi- derken "PKK'lılar yol kesti" denilip geriye dönüyorsa durum oldukça vahimdir. Onun için de 'bir avuç terö- rist" demenin zamanı gelip geçmiştir. Ne diyordu SHP Lice İlçe Başkanı? "Çözüm yeri parlamento olmalıdır..." Bakıyoruz TBMM'deki "terör zirvesi'nden bir sonuç çıkmıyor. Çünkü siyasi parti genel başkanlan "ayrı tel- den"çalmayı yeğliyor. Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da yaşanan acı olayla- nn, yarın bir başka yörede yaşanması kaçınılmaz. Yapılması gereken de tüm siyasi partilerin bir araya gelip "siyasiçözüm" arayışına girmeleridir. Yöre halkı- nın sevgiye, hoşgörüye gereksinimi vardır. Bugün PKK'nın Güneydoğu'da uyguladığı yasaklara boyun eğecek miyiz? Diyarbakır'da hemen hemen tüm gazetelerin büroları kapalıdır. Siyasi partiler (RP ve DEP dışında) çalışmala- rını durdurmuştur. Yine bugüne dek ulusal gazetelerin yöneticileri bir araya gelip Diyarbakır bürolarının kapa- blmasından sonra "ne yapacaklarını, nasıl tavır aiacakn larını" oturup konuşmadılar. N e d e n ? •'••; Umursamazlıktan, boşvermişlikten... Lice'de ateşe verilen işyerlerini, konutları yakanlar, yıkanlar kim bilmiyoruz. Üç gün süreyle orada yaşanan acı olayların sorumlusu kim öğrenemiyoruz. SHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu ile görüşüyoruz dün saat 15.30'da. Çulhaoğlu'ndan Lice izlenimlerini dinliyoruz. Diyor ki: "Lice'de çok sayıda işyeri ve konut yakılıp yıkılmış..." Diyoruz ki: "Kim yakıp yıkmış?" Şöyle yanıt veriyor: "Bazıkuşkulanm var..." Nedir bu kuşkular? Yanıt yok... Hükümet ortağı SHP'nin genel sekreteri Lice'de olup bitenleri ve kendi varsayımlarını bir gazeteciye özgürce anlatamıyorsa, Lice'de yaşayan yurttaşlar elbet susa- caklar, ağızlarma kelepçe vuracaklardır. Acaba böyle bir kısıtlama, bilgi edinememe dünyanın hangi ülkesinde vardır? Neden saklıyoruz olup bitenleri anlamak olası değil... SHP Lice ilçe Başkanı'nın konuşmasını baştan aşağı bir kez daha okuyorum. Diyor ki: "Ateşin üzerine benzinle gidilmez..." Ne demek istiyor? Hükümet bu konuda açıklama ya- pacak mı? Meclis Güneydoğu yu tartışacak mı? Siyasi partiler, gazeteler Güneydoğu'da çalışacak mı? Güney- doğu bir savaş bölgesi mi? Sorular böyle çoğalıp gidiyor... Yukarıdaki sorulara yanıt vermek zorundayız. Güney- doğu'da ve Doğu Anadolu'da yaşanan "acı olaylara" doğru tanı koymak zorundayız. Biz eğer doğruyu söylemez, iki de birsalt "ülkebütün- lüğünden" söz edip kimi gerçekleri görmezlikten gelir- sek bir çıkmaz sokağa doğru hızla sürükleniriz. Avrupa Konseyi Genel Sekreter Yardıması Heiner Klebes: Türkiye, Kürt kimliğini tanımakta geç kaldı HALUKGERAY STRASBOURG - Türkiye'- nin de üyesi olduğu. Avrupa Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Heiner Klebes, Tür- kiye'nin Kürt kimliğini tanıma- da geç kaldığını söyleyerek, "Artık yapacak bir şey yok" dedi. Klebes. Strasbourg'da bir grup Türk gazetecisine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Kürt kimliğini uzun yıllar tanımamış olduğuna dikkat çekerek, "Tür- kiye'nin çok uzun süre önce Kürt dilinin ve kültüriinün variığını tanımış olması gerekirdi. Şimdi bazı reformlaria bu kimlik tanınmıştır ama, geç kaunmtştır. Bu aşamada. hükümetin PKK'ya karşı girdiğ" mücadele. normal karşılanmalıdır. Hangi hükümet olsa böyle yapardı" dedi. Avrup>a Konseyi, 1949 yılında komünizmin Avrupa'ya yayıbnasını önlemek, Avrupa'- da insan haklan ve demokratik özgürlüklerin desteklenmesı amacıyla kurulmuştu. Klebes, kışisel gcrüşü olarak. Avrupa Konseyi'nin geçen hat- talarda yapılan Viyana doruğu- nun "hayal koıldığ)" yaratacak kadar başansız oldugunu açı- kladı. Doruğun, katılım ve siya- si konularda başanlı olduğu yo- rumunu yapan Klebes. dorukta, "azınlıklarla devlet arasında gü- ven arttıncı adunlaruı" atılması- ndan söz edildiğini, ancak bu- nun ne anlama geldiğini kimse- nin bilmediğini söyledi. Klebes, azınlıklar konusunda ortak Av- rupa standardı oluşturulması gerektiğini sözlerine ekledi. Avrupa Topluluğu'nun par- lamentosu niteüğindeki A\Tupa Parlamentosu'nun Sosyalist Grup Başkanı İngıhz İşci Partisi MiüetvekiL Richard Balfe de Türkiye'nin Kürt sorununu, İspanya'nın Bask bölgesinde ol- duğu gibi "bir tür sınırlı özerk- lik" vererek çözmesi gerektiğini bildirdi. Bağ-Kur 115797519, tahsis 3 016888nolukartımı yitirdim. Hükümsüzdür. SELMASARIHAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle