23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmem: Özgen Acar • Genel Yayın Koordinatörü: Hikmrt Çetinkaya »Genel Ya>ınDanısmam.OriıanEnnc«Yazı-ışleriMÜ- dürlen:AydınEııgin,CdalBaşlaııgıç(Sorumlu)» ren •Spor: Haber Merk«riMÜdürir İpekÇa^r Y • Görsel Yönetmen: Ah" Acar •Düzenleme: Ibrahim Yddız Ankara Temsilcisi: Musttfa Balbay •Haber Müdürü: Doğan Akın AtatürkBul- Müessese Müdürü: Erol Erkut • K.oordinatön «Dış Haberler Ergun Balcı «İş - Ekonomi: Dinç Tayanç vanNo:125, K^t: 4, Bakanlıklar-AnkaraTd: 4195020(7 Hat),Telex: 42344, Fax: Ataıet Korafcsan »Muhasebe BüJeot Yener «Yurt Haberleri. Mehmet Saraç »Makaleler SamiKaraö- (4)4195027 •lzmirTemsılası:SerdarKızık H.Zıya Blv 1352 S.2.3Tel:4411220 •tdare:HûseyinGfirer •Işletme ÖnderÇeBt •S Abdülkadir Yücetaıan • Düzeitme: Abdullah I e if7 x: ^ 2 2 5 9 ' f^? : ^loVc^^^S^ı^^Jo^'-ı^f* 1 1 1 ^-. 1 ?^ 0 ^ 1 1 ^ ^ - ^ n • B i l 8 1 - | $ ! e m : N > f l ^ «Bılgısayar Sistem; S N o : ' K a t : ' T e l : 352255035226013522492 Telex: 62155 Fax: 3522570 Mârii ÇB »Rkl Rh IYazıcı Iif7 S -No: : 62155, Fax: 3522570 gy Mâriiyet ÇBer »Reklam: Reha Işrtman YayuiıynTc: Basuc Yenı Gûn Haber Ajanîı, Basın ve Yayınahk A Ş. TûrkocajıCad 39 41 Cajaiojjlu34334tst PK 246lstanbıilTel.(0 212)5120505(20hal)Telex 22246.Fax (0'212)5138595 :9tK.İ\1 lmsak:4.58 Güneş: 6 22 Öğle 11.53 Ikındı 1444 Aksanvl7 12 Yatsı: 18.32 İşyeri stresi, kanser yapıyor STOCKHOLM(AA)- İsveçli ve Ajnerikalı araşurmacılann ortaklaşa yürüttükleri biraraştınnada, işyerindeki stresin kanser riski oluşturduğu saptandı. Araştırmacılar, işyerinde gûn boyu yaşanan aşın stresin yağh yemek yemeden daha fazla kenser riski taşıdığını bildirdiler. Araştırraaalar. işyerinden kaynaklanan stresin daha çok kabnbağırsak kanserine yol açtığını da behrttiler. Mavi Süpgön Oscar'a talip ANKARA (ANKA)-Kültür Bakanlığı bu yıl 66'ncısı yapılacak Osar yanşmasına Mavi Sürgün adlı fıbnin aday adayı olarak katılmasını kararlaşürdı. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre Bakanhk Müsteşar Yardıması H. Gülsen Karakadıoğlu başkanhğında toplanan ve Halil Ergün, Oğuz Onaran, M. Tali öngören, Atilla Dorsay, Ibrahim Karamehmet, Vecdi Sayar. Ahmet Boyaaoğlu ve ömer Kavur'dan oluşan komisyon, yönetmenliğini Erden Kıral'ın yapüğı Mavi Sürgün adlı filıiun Oscar yanşmasına aday adayı olarak kaulmasını kararlaştırdı. Turan Kültür Vakfı • lstanbul Haber Servisi - Turan Kültür Vakfı adında yeni bir vakıf kuruldu. Kuruculan arasmda işadamlan, öğretim üyeleri, gazeteciler ve sanatkârlann bulunduğu vakfın amaa şöyleaçıklandı: "Türk toplumunun milli kültür varhğıru konıyup geliştirmek, milli şuura sahip, örf ve âdetlerine bagh inançlı bir nesil yetişürmek, Türkiye Türkçesini Türk devletleri ve topluluklan arasında ortak bir dil haline getirmek, dünya TürkJüğü arasında dilde, fıkirde, işte birliğj sağlamak, Türk miUi kültür unsurlannın gelecek nesillere aktanlması yolunda çalışmalar yapmak." Prof.Dr. Mustafa E. Erkal'ın başkanbğını yapuğı vakfm ikınci başkanhğına Zeki Haaibrahimoğlu, genel sekreterliğine de Rasim Ekşi getirildi. Şahinoğlu çöplerI teftişetti • İSTANBUL(AA)- tstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Atalay Şahinoğlu, İstanbul'un çöplerini toplatamayan yöneticilerin kentin geleceğinin temeline bomba koyduklannı söyledi. Şahinoğlu, dün Eminönü"ndeki çöp dağlan önünde bir basın toplanüsı düzenleyerek yerel yöneticileri eleştirdi. Şahinoğlu, yerel yöneticilerin siyasi yaünm amacıyla belediyelerdeki kadrolan şişirdiğinı, günü kurtarmak için de toplusözleşme dönemlerinde yüksek ücretlere evet diyerek geleceği düşünmeden kentin geleceğine bomba yerleştirdiklerini savundu. Kentin yılda iki üç kez çöp ile tehditedildiğini hatırlatan Şahinoğlu, bunlann içindeki lastik polietilen sülüsyon gjbi yanıcı ve parlayıcı maddelerin tutuşması halinde tüm kentin yangm yerine dönebileceğini vurguladı. Çöp saklanması konusunda halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini belirten Şahinoğlu, belediye yöneticilerinden, işcilere ödenecek paranın bulunarak bu rezilliğe son verilmesini istedi. Eski eser kaçakçılıgı Haber Merkezd - Muğla'da Roma ve Bizans dönemlerine ait eserleri satmak isteyen bir kişi. Isparta'nın Eğridır ilçesine bağh Aşağı Gökdere Köyü İnalan mevkiinde de izinsiz kaa yapüğı belirtilen üç kisi gözalüna alındı. Muğiadabirihban deeerlendiren Kaçakçıhk Şubesi ekipleri, Arif Kıalaslan (49) adındaki şahsı yakaladılar. Kızılaslan'ın yerlerini göstermesi sonucu ise 37 parça tarihi eser ele geçirildi. Roma ile Bizans dönemine ait yüzük, alün ve gümüş sikkeler, mühürler Muğla Arkeoloji Müzesi'nde koruma altına alındı. Isparta'da ise köylülerin ihban üzerine İnalan mevkiine giden güvenlik kuvvetlen, Osman Dişbudak, Cabir Aydemir ve Hasan Şahin'i dedektörle yakalayarak gözalüna aldı. ILKSAN'ınşirketleriyasalaraaykırıHALİL NEBİLER Bakanlann da adlannın kanştığı İLKSAN davaanda her gün yeni bir yolsuzluk iddiası ortaya çıkıyor. ILKSAN'la ilgili yeni bir grup yolsuzluk iddiası. Eğıtim İş Merİcez Yönetim Kurulu Üyesi Necati Yentiirk'ün mahkemeye verdiği dilekçeyle gündeme geldi. Yentürk tarafından Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi'ne verilen 12 Ekim 1993 tarihli di- lekçede, arsa ve otomobil yolsuzluklanna iliş- kin bilgi verilirken yedi ana başlıkta toplanabı- lecek yeni yolsuzluklardan da söz edildi. İLKSAN'da ortaya çıkan yeni yolsuzluklar- dan birisi, sandığın kurduğu şirketlerin yasala- ra aykın olduğu iddiasından oluşuyor. iLKSAN'ın kurduğu ya da katıldığı İLKSAN Yatınrn Holding A.Ş., De-Ha tnşaat Yaünm. Otel Turizm Ticaret ve San. A.Ş.. ÎLKSAN Turizm İşletmeleri Yaünm Sanayii ve Ticaret A.Ş., İLKSAN Basın Yayın Sanayii ve Ticaret A.Ş., İLKSAN İnşaat ve Ticaret Â.Ş.. adlı şir- ketlerin kuruluş amaanın, İLKSAN'ın mab denetiminin engellenmesi amaayla kurulduğu iddialan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir Kö- se'ye de bir dilekçeyle bildirildi. Eğiüm İş ta- rafından Ankara Cumhuriyet Savcıhğı'na 12 Nisan 1993 tarihinde yapılan suç duyurusunda konu şöyle açıklandı: "Bilal Btiyükkaya ve yö- netim kurulu üyeleri, İLKSAN'ın kaynaklannı Milli Fğitim Bakanlığı'nın denetiminden kaçn rmak amacıyla İLKSAN1a ilgiH yasalardaki \e İLKSAN ana statüsündeki hüküınlere aykın olarak ticaret şirketkrini devTalmış, şirketJer kurmuş. şirketJere iştiraliçı olmusjardır. Böyle- likle hukuka aykın olarak kefidilerine verilen yetkileri kötüye kuüanıp, sandığın sermayesini bu şirketlere aktarmtşlardır." Bir başka ıddiaya göre İLKSAN Yönetim Kunılu Başkanı Bilal Büyükkaya. Doğnı Yol ren Büyükkaya, gideıtleri bu süre icinde Anka- ra'daymış gibi gösterdi." Eğitım İş tarafından mahkemeye sunulan dilekçedeki yolsuzluk iddialanndan biri de ÎLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Bü- yükkaya"nın kardeşi ve arkadaşlannın, İLK- SAN Oteli'nde 1987 yılında 3-4 ay boyunca 200-250 liraya kaldıldanna işaret ediyor. Çeş- me İlkokulu öğretmeni Günsdi Seyhunoğiu- nun 9.3.1987 tarihinde bakanlığa verdiği dılek- 104 ov almasma karşın 64 ovla seçildi. İLKSAN Pazarlama Ticaret AŞ'nin Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Bursa'da açılan mil- yarhk mağazanın başına, koşullan uygun ol- mamasına karşın ilkokul mezunu olan yakını İsmail Erkenı getirmesı. öğreünenlerarasında ve İLKSAN üyelerince tepkiyle kar-şılandı. Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nin 24 Nisan 1992 tarih ve 3015 sayılı baskısında, İbrahim Şen'in Yönetim Kurulu Başkanı olduğu • Yönetim kuruluna beş yıl önce giren İbrahim Şen'in yapüğı torpile ilişkin iddia ise şöyle: Yenişehir ilçe temsilciliği için 1990'da yeniden aday olan Şen, rakibinin 104 oyuna karşılık, 64 oyla seçildi. İLKSAN Pazarlama Ticaret AŞ'nin yönetim kurulu başkanı oldu. Bursa'daki milyarlık mağazanın başına da ilkokul mezunu akrabasını getirdi. Partisi'nden mılletvekili adayı olmak için yapüğı siyasi çalışmalann masraflannı İLK- SAN kasasından karşıladı. İddia. Sana>i ve Ti- caret Bakanlığı'nın İLKSAN hakkındaki ra- poruna dayandınlarak şöyle anlatıldı: "Siyasi faaliyetier için yapılan gezi ve yemek fatura- laruıın İLKSAN adına kestirikliği de kaydedilen rapora göre Yönetim Kunılu Başkanı Bilal Bü- yükkaya GiresıuTda DYP millervekili adayı ol- duğu strada aday adayı yoklaması için 1-2 nisan- da Giresun'a gitti. İLKSAN'da çalışan 15 kişiyi de kendisine oy vermesi için delege olarak götfl- çeye dayanılarak gündeme getirilen iddia, Bü- yükkaya'mn kardeşi ve kardeşinin arkadaş- lannın çok ucuza kaldıklan İLKSAN Oteli'- nde kalan bayan öğretmenlere yönelik çırkin dawanışlarda bulunmalannı ve adlanrun otel kayıt defterine yaalmamasını da içeriyor. Bir başka iddia ise yönetim kurulu üyelerin- den birinin yapüğı torpile ilişkin. Olayın kah- ramanı. 1988 yılında İLKSAN Yönetim Ku- rulu'na giren ibrahim Şen. Şen, 1990 yıbnda yapılan seçimlerde tekrar Yenişehir ilçe temsil- ciliği için aday oldu. ismail Hakkı Erdoğan'ın İLKSAN Pazarlama Ticaret A.Ş.'ye ihşkın bir bilgi şöyle yer aldı: "Gündemin 9. maddesine geçilerek 1992 yıbnda şirket yönetim kurulu üyelerine TL., şirket denerleme kurulu üyelerine ise TL huzur hakkı ödenebilmesi için oylama yapddı. 1992 yılında yönetim kurulu üyelerine TL, denetieflie kurulu üyelerine ise TL huzur hakkı ödenmesi oybirliğiyle kabul edildi.' 1 Yasalara avkın bir bicimde bos bırakılan üc- ret kısımlannda hangı rakamın yaaldığıru ne İLKSAN üyeleri, ne bakanhk yetkilileri, ne de Ticaret Sicil Gazetesi görevlilerinin bilmemesi eleştirildi. Eğiüm-İş tarafından verilen dilekçe- de bu konuya da dikkat çekildi. Dilekçedeki bir başka iddia yine İbrahim Şen hakkında. İddia şöyle dile getirildi: "Sözü edilen kişi, flKSAN Yönetim Kurulu üyesi İbrahim Şen'dir. Eski göre» yeri olan Bur- sa Yenişehir'den bize ulaşan bilgilere göre bu kişuiin İLKSAN Yönetim Kurulu'na secüdigi 1988 yılından sonra edindiği malvarhğı şöykdir -Yenişehir'de oğlu Selçuk Şen adına mil- yarlık giyim magazasL -Yenişehir-lznik yolu kenannda arsa ohna- ya müsait 25 dönfim tarla. -Yenişehir'de üç adet apartman dairesi. -tzndk Gölü kenannda, bir bilgiye göre 800 milyon, başka bir bilgiye göre 400 milyon üra tu- tannda bir zeytinlik. -İbrahim Şen adına İLKSAN cıkışlı bir oto- mobil. -Eşinin üzerinden İLKSAN cıkışlı dokuz adet arabanın alım-sarım işlemi." Eğitim İş, dilekçede mahkemenın bu mal- varlığını araşürmasını talep etti. İbrahim Şen, İLKSAN davasının tutuklanmayan tek yöne- tim kurulu üyesi sanığı. Diyanet Işleri'neparayetnuyovANKARA (AA) - Diyanet İşleri Başkanlığı, hemen hemen her yıl olduğu gibi bu yıl da yıl sonu gelmeden bütçeyle kendisine verilen ödenekJen bitirdi. ANKA'nın Maüye ve Gümrük Bakanlığı'- ndan edindiği verilere göre 1993 yılı bütçesiyle 3 trilyon 695 milyar lira ödenek verilen Diyanet tşleri Başkanlığı'nın bu yıhn eylül ayı sonuna kadar yapuğı toplam harcamalan 4 trilyon 142 milyar lirayı buldu. Diyanet İşleri Başkanlığı henüz yıl sonu gelmede kendisine verilen ödeneğin 447 milyar lira üstünde bir harcama gerçekJeştirdi. Diyanet İşleri Baş- kanlığı'nın ödenek aşımımn yıl sonunda 1.2 trilyon liraya ulaşması bekleniyor. Bu dunım- da yıl sonunda Diyanet"in kullanacağı toplam ödenek 5.3 trilyon liraya kadar yükselecek. Diyanet İşleri Başkanlığı'na 1992 yıhnda verilen ödenek de yetmemişti. Kuruluşa 2.4 trilyon lira ödenek verilmesine karşılık harca- malar 3.2 trilyon lirayı bulmuştu. Diyanet İşleri Başkan'lığı'nın yapüğı harcamalar. Orman, Çevre, Turizm, Kültür, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Sanayi ve Ticaret, Çalışma. Tanm ve Köyişleri. Ulaşürma, Dışişleri, İçiş- leri ve Adalet gibi bakanlıklann üzerinde bu- lunuyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'na 1994 yılı büt- çesiyle de 8.4 trilyon lira ödenek verilmesi öngörülüyor. Başkanlığa verilmesi öngörü- len bu ödenek yine birçok bakanlığın ödene- ğinin üzerinde bulunuyor. Nostaljik Akdeniz ezgileri S gelen Rumca şarkıyla birden bir Ege kasabasının dar, taş kaplı sokağı haline donüşö- yor. Cinnah Caddesi'nden geçiyorsanız, kulağınıza Akdeniz ezgileri çalınırsa şaşı- rmayın. Size, bir Akdeniz kasabasında koştunnacayla geçirdiğiıüz 5-10 gûnlük tatili anunsatan bu şarkılar, Nostalji Bar'dan geliyor. Gnıp Troy, her gece kendi bestelerinin yanı sıra, Akdeniz kokan ezgileri seslendiriyor burada. Troy, Çanakkale'nin eski çağ- lardaki ismi. Grup üyelerinin tümü de Çanakkaleli zaten. Klavyede Bilkent Üniversite- si Konsenatuan'ndan Ozan Karahan, kemanda Hacettepe Konservatuan'ndan Tol- ga Çevi, gitarda ve vokalde ise bu mekteplilerin arasında alaylı kalan Cengiz Sankaya var. Vokalde de Naşide Göktürk. Naşide Göktürk. gencleri desteklemenin yanı sıra, besteler de yazıyor. Aşkın Nur \engi, Ahmet Ka\a. Kayahan gibi sanatçılar tarafı- ndan seslendirilen bir çok parçanın bestesinde Göktürk'ün imzası var. Göktürk bu- günlerde, bir yandan yeni kasedinin çahşmalannı yüriitüyor, bir yandan da Gnıp Troy ile günlük provalann ardından Nostalji Bar'da şarkı söylfiyor. (Fotoğraf: RIZA EZER) H.Ansiklopedi Savaşı'nda tiraj kayıplan • Geçen yıl "birinci ansiklopedi savaşı"na girerken ortalama günlük tirajı 297 bin dolayında olan Milliyet, "savaş" sırasında tirajını 1 milyon 313 bine kadar yükseltmişken, "ikinci ansiklopedi savaşf'nda umduğunu bulamadı. Haber Merkezi - Basındaki 'ikinci ansiklopedi savaşı", ilkine göre beklenenı vermedi. Hürriyet ve Milliyet'ın yanı sıra, halen savaşm birinci bölümünü sürdüren Sabah da büyük tiraj kaybına uğradı. "Savaş"ın birinci bölümünde. toplam satışı 3 milyonu bulan üç gazetenin tirajı, geçen saiı günü 1 milyon 768 bine düştü. Bu arada, "ansiklopedi savaşT'run ikinci bölümüne katılmamasına rağmen Sabah, yeniden satışta birinci sıraya çıktı. Geçen salı günü satiş rakamlanna göre, Milliyet'le Hürriyet arasındaki büyük tiraj farkı da kapanarak 7 bine indi. Geçen yıl "birinci ansiklopedi savaşfna girerken ortalama günlük tirajı 297 bin dolayında olan Milliyet, "savaş" sırasında tirajını 1 milyon 313 bine kadar yükseltmişken. "ikinci ansiklopedi savaşf'nda umduğunu bulamadı. Altı ayda toplam 18 ciltlik üç ayn Larousse kuponu yayımlayan Milfiyet, geçen cumartesi günü 1 milyon 29 bin satmasına rağmen, sab günü 442 bin tiraj kaybı ile 587 bin satü. Günlük ortalama 662 bin saüşla ansiklopedi savaşının ilk bölümüne giren Hürriyet, geçen yıl tirajını 1 milyon 210 bine kadar çıkanrken "savaş"ın ikinci bölümünde aynı grafiği çizemedi. Hürriyet, 16 ayda dağıtacağı 32 ciltlik Ana Britannica kampanyasında geçen cumartesi günü 764 bin tiraj yapmasına karşılık. salı günü 184 bin kayıpla 580 bin satü. Ansiklopedi savaşının ikinci bölümüne katılmayan Sabah da bu tiraj kayıplanndan nasibini aldı. Geçen yılki "savaş"a 676 bin tirajla giren ve "savaş" icinde tirajını 1 milyon 409 bine kadar çıkaran Sabah, son kuponlannı yayımladığı Meydan Larousse kampanyasında, geçen cumartesi günü 806 bin satarken gecen sah günü 284 bin kayıpla 601 bin tiraja düştü. 26 ekim sab günü "ansiklopedi s*vaşj"na taraf üç gazetenin tirajı şöyle oldu: Sabah: 601.970 Milliyet: 587.291 Hürriyet: 580.035 Bu arada. okuyuculann para biriktirip kendi ansiklopedilerini kendileri almalan için fıyatını 5 bin liradan 2 bin hraya düşüren Sabah'ın kardeş gazetesi Gün, bir önceki haftaya göre 184 bin yeni okuyucu kazanarak geçen salı günü tirajını 228 bine yükseltti. Çocııklamı6 Istİ8inar9 edilendüııyası ASUMAN ABAaoGLU İZMİR- Dünyada "çocuk is- tisman ve Qımali"nin gıderek artüğını belirten uzmanlar, bu konuda var olan ıstatistiklerin yalnızca "aysbergin ucunu" gös- terdiğini söylüyorlar. Araşürma- lara göre Fransa'da yılda 40-50 bin çocuk istisman olayı görülür- ken, ABD'de kız çocuklannın yüzde 30"u, erkek çocuklannın ise yüzde 18'inin 18 yaşından önce cinsel tacize uğradığı belirti- liyor. UNICEF verilerine göre 1992 yıbnda 500 bin cocuğun, sa- vaş sırasında yaşamını yitirdiği vurgulanıyor. Türkiye'de ise ço- cuk istisman konusunda istatis- tik bulunmuyor. Uzmanlar, çocuk istismannın temelinde, işsizlik, yoksulluk ve alkolizmin yatüğını bildiriyorlar. Fransız Sosyal Pediatri Uzmanı Gerakline Deschamps. "Bilinçli şjddet, bakımsLzlık, sadist dav- ranışlar. terk etme, hor görme, cinsel şiddet, ihmal etme, cocuğun savaşta ve şiddet iceren olaylarda kullanıunası" gibi deyimlerle tanımladığı çocuk isüsmannın, elde edilen sayılara göre giderek artüğıru söylüyor. Deschamps, "Şu anda biz yabıızca aysbergin ucunu biliyoruz. Fransa'da yılda 40-50 bin çocuk istisman olayı gerçekieşiyor ve bunun her yıl sosyal pediatri uzmanı Desc- hamps, bu oranın yansını "bakım azuğı veya hiçtiği"nin oluşturduğunu söylüy or. Ankara Üniversitesı Eğitim Bibmleri Fakültesi öğretim üyesi ve Uluslararası Çocuk İstisman ve İhmalini Önleme Derneği Tür- kiye Başkanı Esin Konanç. çocuk bulunmamasından yakınıyor. Farkb toplumlarda, isüsmar tanımının değişkenliğinden söz eden Konanç, "Fiziksel ceza- landırma, yasalara göre okullarda kesinlikle yasak, ama biz biliyoruz ki, okullarda çok sıkhkla uygu- lanıyor ve cezalandırma. istismara dönüşüyor" dıyor. Bakıcılannço- f/zmanlar, çocuk istismannın temelinde, işsizlik, yoksulluk ve alkolizmin yatüğını bildiriyorlar. "Bilinçli şiddet, bakımsızlık, sadist davranışlar, terk etme, hor görme, cinsel şiddet, ihmal etme, cocuğun savaşta ve şiddet içeren olaylarda kullanılması" gibi deyimlerle tanımlanan çocuk istismannın, elde edilen sayılara göre giderek arttığı belirtiliyor. 3O0'ü ölümle sonuçlanıyor. Hasta- neye yatınlan çocuklann yüzde 5'- ini, istismar olayları oluşturuyor" diyor. ABD'de geçen yıllarda yapılan bir araştırmada, bir milyon 700 bir cocuğun kötü muameleye maruz kaldığının belirlendiğini ve son on yılda çocuk istisman olaylannın yüzde 600 oranında arttığının saptandığını kaydeden istisman ve kazalar arasında bir aynma işaret ediyor ve "Biz, ön- göriilemeyecek sonuçlar yaratan olaylan kaza diye nitelendiriyo- ruz. Ancak ebeveynlerin yapdması gerekeni yapmaması dunımunda oluşan sonuçlar. istismardır" di- yor. Konanç, gızlı kalan birçok isüsmann dışında, hastane ve ad- liyeye yansıyan istismarlara iliş- kin bile ülkemizde bir istatistik cuklara "fiziksel ceza" kul- lanımını yasaklayan hiçbir yasa bulunmadığına dikkat çeken Ko- nanç. TCK'da konuyla ilgili "co- cuğun sağltğına zarar verme" de- yimini içeren maddenin genişle- ülmesini öneriyor. Konanç, İzmir, lstanbul ve Ankara'daki asliye ve ağır ceza mahkemelerinde sonuçlanan, 15 yaşından küçük çocuklan ılgilen- diren 48 bin karan incelediklerini belirterek, şu bilgıleri veriyor: "Bunlann icinde yaklaşık 700'ü, istismar olayı ile Ugiliydi ve büyük bölümümi de cinsel istismar oluşturuyordu. Bu rakamlann gerçeği tam yansıttiğını söyleye- miyoruz. Çünkü cinsel istismar, diğerlerine göre adli mercOere daha fazla yansıyor, toplumumuz- daki ahlaki değerier yüzünden. Duygusal istismar vakası hiç yok- tu. Buradan, toplumun bu tür istis- man önemsemediği sonucuna var- dık. ölüm ve yaralamayla so- nuçlanan ihmal vakalannuı ele ahndığını gördük. Yargıçlar, bu konuda oldukça hassaslar ve dava açabih'yorlar. Ancak, mahkeme genelh'kle mahkumiyet karan \er- miyor >e tecil ediyor. Ailenin diğer çocuklannı gözönünde bulundunı- yor ya da zaten ebeveynlerin yete- rince acı çektiğim düşunüyor. Oysa, çocuk mahkemeleri yasast- na göre mahkemelerin, anne- babayı kendilerini tedaviye zorla- ma yetkisi var."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle