29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
293CİM1993CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 llracatçı mtcüsine kmfeksîyoncu başkan • Ekooomi Servisi- Bakanlar Kınılu karanyla kurulan ve bütin ihracatcı birliklerini bLrıraya geüren Türkiye thricatçılar Meclisi başitanlığına İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçılar Biriği Başkanı Okan Oğuz seçîdi. Başkan yanhmcüıklanna İstanbul Denir ve Demirdışı Metaller îhncatçılan Birliği Başkanı Hahık Kırkbir ve Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri thncatçılan Bırliğı Başkanı Şe^ki Alunöz secildi. Dokuz kişıiık icra komitesi ise şu isirnlerden oluştu: Bekir Tan, Maral Öztekin, Muammer Şahin, Hüdai Kurt, Ertuğrul Doguç, Ramazan Abay, Ali Şahindal, Kemal Özerman, Cengiz Soyfıdan. THY'den kış tarifesi • Ekonomi Servisi- Türk HavaYollan(THY)kış tarifesini 31 ekim tarihinde başlatıyor. 26 marta kadar devam edecek 1993-94 yüı kış tarifesinde, iç ve dış hatlarda yeni düzenlemelere yer veriliyor. THY'den yapılan açıklamada Paris, Londra, Frankfurt ve Münih başta olmak üzere Avrupa'nın belli başlı metropollerine her gûn iki sefer konulacağı ve hafta içi hergün Izmir'den Avrupa'nın çeşitli noktalanna direkt seferler dûzenleneceği belirtildi. Tarifede iç ve dış hatlarda düzenenlenen seferlerin, yolcu tercihlerine uygun saatlerde ve sayıda olması, İstanbuTdan direkt seferlerin artünlması ve Samsun, Erzincan. Batman, Muş, Urfa, Sıvas, Elazığ ve Kars'a yeni seferler tahsis edilmesi yer alıyor. Lada'ya zam • Ekonomi Servisi - Türkiye'de en çok satılan ithal otomobil unvanına sahip Ladalann fıyatlanna ortalama yüzde 8 zam geldı. Bundan önce 2 eylülde fıyat ayarlaması yapılan Lada otomobiller için yeni liste 1 kasımdan itibaren geçerli olacak. Buna göre Lada'nın en ucuz modeü olan Samara Sport opaklann fıyatı 99 milyon 663 bin liradan 106 milyon 857 bin liraya yükseldi. Samara Hatchbacklarin fıyaü 118 milyon 869 bin liraya. Sedanlann fıyatı da 124 milyon 479 bin liraya ulaştı. Nivalar 140 milyon 628 bin, slationlar da 100 milyon 698 bin lira oldu. Yalıtımcılara dernek • Ekonomi Servisi - İzolasyon uygulamalannın bılimsel yapılmasını sağlamak amacıyla Isı-Ses-Su İzolasyonculan Derneği (İZODER) kuruldu. Türkiye'de faaliyet gösteren tüm izolasyon üretici. saucı veuygulayıcılannı bünyesinde toplayan tZODER,özelükleısı yabtımının yaygmlaşunlmasıru sağlayarak devletin ve ailelerin enerji giderlerini azaltmayı hedefliyor. Kuruhışun amaçlan arasmda bina içi gûrültü ve hava kirliliğinin azaltılması, kaliteli yalıtım malzemelerinin üretimini teşvik edilmesi, üyelerine ve topluma güncel bilgiler iletiknesi yer alıyor. BiracHara müjtte • ANKARA(UBA)- Urasnaf Biracılık Sanayii, biracüara yeni bir lezzet sunmaya hanrlanıyor. Tekirdağ'da kurulacak bira fabrikası için şirket, Hazine veDışTicaret MüsteşariığYndan teşvik belgesi aldı. Alınan teşvik belgesinde. yaünmın toplam maliyeti 1 trilyon921 mılyar lira, sabityatınm tutan da 1 trilyon 878 milyar lira olarak beürlendi. Fabrika üretime geçtiğinde 717 kişinin istihdam edileceği tesisin döviz ihtiyaanın ise 91 milyon dolar olduğu açıklandı. Fındıktaaynı senaryo • ANKARA(UBA)- Fındıkta, üreticiyi perişan edecek senaryolar yine sahnelenmek isteniyor. SanayiveTicaret Bakaru'nın, fındık ûreticisine, "1993 yılı alımlan kapanmadan 1992 yılı ürünleri satılamaz" teminaü vermesine karşılık, ihracatçılar, Fiskobirlik'i zorlayıp stoklanru satürmaya çalışıyorlar. Bu yıl 60 milyonluk çözüm kredisine yetişemeyenler 1994'te de bu haktan yararlanacak Kooperatiflere kredi müjdesiEkonomi Servisi - Toplu Konut İdarcsi (TOKİ) Başkanı Yiğit Gülöksüz, krediye hak kazanmak için inşaatlannı ocak ayı- nda istenen seviyeye getirme telaşına dü- şen kooperatiflere, "1994'te de bitirme kredfleri dağrtmaya devam edeceğiz" müj- desi verdi. Yiğit Gülöksüz, "çözüm kredisj" olarak adlandınlan 60 milyon hralık bu yılki bi- tirme kredileri için yüzde 40 ınşaat seviye- sine ulaşma süresini yılbaşından sonra ye- niden uzatmayacaklannı vurguladı. Gü- löksüz, bu kredilerin gelecek yıl da sürdü- rülmesi için gerekli tebliği şubat ayında çıkarabileceklerini de ifade etti. Jnşaatı yanm kalmış kooperatifler için çözüm kredisi vermeye geçen yıl başladı- Toplu Konut tdaresi Başkanı Yiğit Gülöksüz, geçen yüdan beri tekrarlanan bitirme kredileri için yıl sonuna kadar inşaatıru yüzde 40 seviyeye getiremeyen kooperatiflerin telaşlanmaması gerektiğini. bu kredinin gelecek yıl şubat ayında yeni bir tebliğ ile yeniden devreye sokulacağını söyledi. klannı haurlatan TOKİ Başkanı Yiğit Gülöksüz, bu şekilde 120 bin konuttan 107 bininin kredilendirildiğini söyledi. Bu yıl 13 mayısta çıkardıklan teblığle 30 kası- ma kadar yüzde 40 inşaat seviyesine ula- şan kooperatiflere 60 milyon lirahk çözüm kredisi vermeyi öngördüklerini anlatan Gülöksüz. daha sonra gelen başvurular üzerine bu süreyi yıl sonuna uzattıklannı kaydetti. Geçen yıl bu kredikr için ayırdıklan 1 trilyonluk kaynağı reel olarak koruyarak bu yıl 1.5 trilyonluk bir bütce ayırdıklannı belirten TOKİ Başkanı, bu parayla 100 bini aşkın yanm kalmış konutu kredilen- dirmeyi planladıklannı ıfade ettı. Gülök- süz. "Biz devamlı kaynak yaratan bir kuru- luşuz. Kasada da yeterli para var. Kredi içiıı beklediğjmizden fazla başvuru ile karşılaşı- rsak. onu da karşüayacak güçteyiz" dedi. Yiğit Gülöksüz, çözüm kredilerine hak kazanan kooperatiflerin, Emlakbank, Pa- mukbank ve Vakıflar Bankası'na yapa- caklan basvurularda gerekli evraklan hazırlamak için 1-2 ayhk süreye ihtiyaç duyduklannı, bu arada genel kurullannı da toplayıp kredi kullanma yetkisi alma- lan gerektiğini hatırlattı. TOKİ Başkanı Gülöksüz. gelecek yıl bu konuda koope- ratifleri rahatlatmak için çözüm kredileri ile ilgili tebliği şubat ayında yayımlamayı planladıklannı belirtti. 1984te başlaülan toplu konut kredisi uygulamasında 1989 yıhndan sonra hiçbir kooperatifin kredi başvurusunun kabul edilmediğini kaydeden Gülöksüz, çözüm kredilerini hiç kredi kullanmamış ve deniz kenannda olmayan kooperatiflerde, 100 metrekarenin altındaki konutlara verdik- lerini vurguladı. Gülöksüz, yanm kalmış inşaatlann bitmesini sağlayarak bunlar üzerinde enflasyon baskısını ortadan kaldırdıklannı, kooperatif üyelerini hem kira, hem aidat odemekten kurtardı- klannı ve inşaat sektöründe istihdama katkıda bulunduklannı da kaydetti. Türkkent'ten gelen "çözüm kredileri için başvunı süresi konulmasjn" önerisine sıcak bakmayan TOKİ Başkanı, Türki- ye"deki kooperatiflerde inşaat bitim süre- sinin ortalama 8.5 yıl olduğunu, 30 yıldır tamamlanamayan konutlar da bulundu- ğunu hatırlattı. Kredi kullanıldıktan son- ra da inşaatlann ortalama 5.5-6 yılda ta- mamlanabildiğını dile getiren Yiğit Gü- löksüz, bu uzun sürede üyelerin de büyük zarar gördüğünü bu yüzden "Bu anlamda kooperatifleri yanşbrmanm doğru bir dav- rantş oMuğunu" savundu. Yüzde 40 sevi- yeye gelen mşaatlarda 60 milyonluk kredi- nin yüzde 25'inin peşin ödendiğini ve bu- nunla inşaat malzemeleri ahmına destek sağlandığını anlatan Gülöksüz, kredinin kalan bölümünün de inşaat hakedişleri ile orantıb olarak ödendiğini söyledi. 1989'dan önce hak edilen kredilerin de zamanında ödenmekte olduğunu vurgu- layan Toplu Konut İdaresi'run şu anda MIKRO TOKİ Başkanı Yiğit Gülöksüz, inşaatı yanm kalmış kooperatifler için çözüın kredisi vermeye geçen yıl başladıklarmı söyledi. 907 bin konutu kredilendirdiğini, bunlar- dan 707 bininin anahtarlannın sahiplerine teslım edüdiğjni kaydetti. Şu anda toplam konutlann yüzde 40"ını kredilendirmekte otduklannı. kredilendirilen konut sayısını 1 milyona çıkararak, Türkiye'deki her 2 evden birini kredilendirmeyi hedefledikle- rini de sözlerine ekledi. TOKİ Başkanı Yiğit Gülöksüz, toplu konut kredüerinin inşaat maliyeti içindeki payının da kooperaüf çevrelerince yanlış ifade edildiğini ve bu oran hesaplanırken. alınan kredilerin alındığı dönemde mali- yet içindeki payının değil, bitiş amnda top- lam kredinin toplam maliyet içindeki payının göz önüne alındığını savunuyor. Gulöksüz'e göre, inşaat maliyeünin yüzde 30'una ancak ulaşıyor denılen kredilenn asıl payı, 100 metrekarenin altındaki ko- nutlarda yüzde 50. 65 metrekarenin altı- ndaki konutlarda ise maliyetin yüzde 60'- ına ulaşıyor. DIŞBORÇLAR Al gülümver gülüm •Türkiye'nin dış borç stoku yıl içinde 3 milyar 800 milyon dolar artarken aynı dönem içinde 3.5 milyar dolarlık devlet borcu ödeniyor. ANKARA (UBA) - Tür- sa vadeli borçlardan oluşu- kiye'nin dış borçlan 59 milyar 381 milyon dolara çıktı. 1992 sonunda 55 milyar 600 mil- yon dolar olan dış borç stoku- nun, yıl içinde 3 milyar 800 milyon dolarlık artışla, 1994'e 59 milyar 400 milyon dolarla gjrmesi bekleniyor. Türkiye'nin dış borç stoku Kamil kesimi etkili yıl içinde 3 milyar 800 milyon dolar artarken aynı dönem içinde 3.5 milyar dolarbk dev- let borcu ödeniyor. Verilere yor. Ekonomik verilere göre 1992 yılı sonuna göre orta ve uzun vadeli borçîarda yüzde 4.6 oranında artış görülürken kısa vadeli borç yükündeki artış yüzde 14.4"ü buluyor. göre borç servisi yıllar itiba- nyla azahrken, ödemeler 2003 yılında yeniden tirmaruşa ge- çecek. Orta ve uzun vadeli borç Dış borç stokunun 44 mil- yar 900 milyon dolarbk bölü- mü orta ve uzun vadeli, 14.5 milyar dolarlık bölümü ise kı- Orta ve uzun vadeli borç stokunun borçlulara göre da- ğılırrunda 41.5 milyar dolarlık kısmını kamu kesimi borçlan oluştunırken 3.4 milyar do- larlık borçlar ise özel kesime ait bulunuyor. Orta ve uzun vadeli dış dev- let borçlannın yüzde 28'i ulus- lararası kuruluşlardan, yüzde 30.6'sı ikili anlaşmalardan ve yüzde 41.4'ü ise uluslararası para piyasalanndan alınan kredilerden oluşuyor. Birmingham'da düzenlenen motosiklet fuarmda ürünleri ser- gilenen İngiliz Triumph şirketi Ingiliz şirketkrinin sektörde sekteye uğradığı görüşünde. RangeRover Nissan ortakhğı Ekonomi Servisi - İngıltere'de üretim yapan iki ünlü motorlu araç üreticisi şirket Nissan ve Range Rover yeni yatınm planlan yapıyorlar. Nissan kuzeydoğu İngiltere'- de büyükyaünmlarla kurduğu fabrikalannda ürettiği otomobillerinin 1993 yılmda 270 binden 246 bine düşmesi üzerine şirketyeni yatınm planı üzerinde çalışrnaya başladı. Bu yeni proje İngiltere'nin Sunderlandbölgesindeki fabrikasında uygulanacak. Proje 26 milyon sterline mal olacak. Range Rover ise yine Avrupa'da düşen satışlan sonunda yeni çıkış yollan anyor. İngiliz Aerospace şirketi tarafmdan üretilen Range Rover fabrikalanndaki personel sayısını 8 bin 700'eçıkaracak. Bu yeni planlarla şirket rekor düzeyde satışyapmayı amaçlıyor Avrupa Yatınm ve Kalkınma Bankası Türk yatınmlanna kredi vaat ediyor YabancıevliliklerefiııaıısnıaııdesteğiEkonomi Servisi - Avrupa Yatınm ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) başkan yardımcısı Ron Freeman. "Arnaçlannın Türkiye'deki özel sektör şirketlerinin yatırunlannı hayata ge- çirmek ve yabancı şirketler üe koordi- nasyonlanm sağlamak olduğunu" söy- ledi". Türk şirketlerinin bölgede çok önemli yeri olduğunu, her türlü yatın- ma destek olabileceklerini söyleyen Freeman, yapacaklan fınansal desteği genel anlamda ülkelerin kredibilitesi- ne göre değerlendirmediklerini savun- du. Freeman ülkenin genel kredibili- tesinin şirket bazında kendileri için bir önem taşımadığını söyledi. Sorulan bir soru üzerine kredi verdikleri kuru- luşlara belli bir düşünceyi vermeye çalışmadıklannı da belirtti. Ron Free- man yaünmlarda riskleri azaltmayı amaçladıklannı söylerken vermek is- tedikleri mesajm bu bölgede beraber iş yapabilecekJeri bir ortak aradıklan olduğunu ifade etti. 26 şirketin proje başvumsu Bankamn Yönetim Kurulu üyesi ve Türkiye sorumlusu tbrahim Berberoğ- lu ise şu anda bankaya 26 şirketin pro- jeleri ile başvurduğunu vurgulayarak seçimleri yaparken en önemli ölçütle- rin projelerin bankamn fınansal des- teğini karşılayabilmesi ve karlılığı ol- duğunu söyledi. Berberoğlu Türk fır- malannın böylesi bir sistem ile çahş- maya zahmet etmediklerini vurgu- ladı. Bankamn yatmmlannın toplam 2 milyar dolar olduğunu söyleyen Ber- beroğlu, kabul edilen projelerin ücte birini karşıladığını belirtti. Bankamn 8-10 yıl vadeli krediler verdiğini söyle- yen Berberoğlu EBRD'nin piyasa şartlanna bağb olarak kredi verdiğini sözlerine ekledi. DtNÇTAYANÇ Zorba Devlet Okudukça derin düşüncelere dalıyorum. Adam bat- mış, hem de bir, iki değil, tam üç kez. Batar da çıkar da. Bu onun bileceği iş. Beni derin düşüncelere 'gark eden' adamın sözleri. "Yönetimler"diyor, "80 milyarlık haksız vergi borcumu önce hasır altı etiiler. Sonra çıkartıp önü- me koydular. Başbakan 'a telefon açtım, Bana aynen "Bu devlet zorba devlet' dedi"... Adam AbkJin Cevher özden. Nam-ı diğer Banker Kastelli. 'Yönetimler' dediği (vergi borcunu hasıraltı edebilecek kadar becerikli olduklarına bakılınca) her- halde Langaspor yönetimi değil, devlet yönetimleri! Başbakan dediği de, şimdilerde devletin başında 'taç ol- muş' Süleyman Demirel. Zorba devlet, tutmuş, sırf "Zavallı Kastelli zaten düş- müş. Bir darbe de ben vurmayayım" demiş. Sonra ne yapmış? "Zavallı Kastelli" yeniden palazlandığında, tut- muş 'Haksız, maksız. Ben alacağımı isterim"diye tut- turmuş!.. Haydi mahkemeye... Peki, bu borç nasıl olmuş da olmuş ve ne olmuş ve de niye olmuş? Orası yok. Anımsamaya çalışıyorum, bu Kastelli denilen zat-ı muhterem sıfırı tükettiğinde yakın çevremden genci yaşlısı onlarca insan "Gitti tasamıfla- rımız! Gitti emekli ikramiyelerimiz ve de kıdem ödentile- rimiz!" vaveylasıyla dövünmeye koyulmamışlar mıydı? Koyulmuşlardıü! Sonra ne olduğunu anımsamaya çalışıyorum. Anım- sayacak bir şey bulamıyorum. Çünkü cebellezi' edilen paraların ne olduğu meçhul!' Kastelli'ye göre 'paracık- lan' kapanlar, kendisine tahvil satmış olan 'büyük' sana- yi ve ticaret kuruluşları. Eminim ki bu 'büyük' sanayi ve ticaret kuruluşlarının yöneticileri de "Cevher buparaları halktan ucuza alıp bize pahalıya satmıştı. Şimdi ne ko- nuşuyor" gibilerinden 'veciz' düşünceler üretiyorlardır. Ya paralarını kaptıranlar? Onların hem Cevher öz- den, hem büyük kuruluşlar ve hem de devlet hakkında çok daha 'veciz' şeyler düşündüklerinden eminim. Bülent Kızanlık'ın haberinden zorlukla alabildiğim gözlerimi kapatıp derin düşlere dalıyorum. Acaba 'büyüyünce' Kastelli mi olsam? Işe 'sıfırdan' başlar ve 'beynimin tilkilerini' ortalığa salarım. Tilkile- rim dönüp dolanıp, ortalıkta 'Kastelli güvencesi' adıyla paraya para katılacağmı yayarlar. Paraya para katılır da kim koşup üşüşmez? Ben de üşüşenlerin paralarını top- layıp 'yatınm' yaparım. Yatırımlar büyüyüp serpildikçe, 'daha yüksek faiz, daha fazla para' diye dolanmaya baş- lar tilkilerim. Ya tilkilerimin kuyrukları birbirine dolan- maya görürse? O zaman da batarım canım! Batınca ne olur? Gözlerimi açıp düşünmemi öyle sürdürüyorum... Canım önce şöyle bir yurtdışı 'seyahati' yaparım. Eğer zorba devlet, kolumdan tutup nazikçe' beni 'içeriye' da- vet ederse, ben de o zorbayı suçlamaya başlarım... So- nunda nasılsa 'iade-i itibar'a 'mazhar' olur ve aynı nu- maraya bir kez daha ve yeni tilkilerle başlarım... Büyüdüğümde 'büyüklerden' biri olmak geçiyor ak- lımdan En ehven' kaynaktan para bulup daha bir büyü- rüm. Üstelik, ürettiğim sanayi ürünlerinin ya da sattığım ticari malın bedelini zamlamam da olanaklı... Yoksa ben büyüdüğümde, yönetimler' mi olsam? Acaba tnsanın yönetim olup da düşmüşlere Ktzılay ör- neği el uzatması ve üstelik bunu hiçbir karşılık almadan yapması, kimbilir ne kadar onurlandıncı birduygudur!!! Düşmüş, ayaklanacak kadar canlandığında, uzattığım elin karşılığını istemek de hakkım olur' herhalde! Ver- mezse, bir daha düşürmek için elimden geleni yaparım. Durup soluklanıyorum. Canım bu kez de devlet gibi bir zorba olmak istiyor. Aa, o işler için salt büyümek yetmez! Çok çok büyümem gerek... Cayıyorum. O kadar büyümeyi göze alamam. Eee, ne olacağım be büyüyünce? Tamam buldum! Hem Kastelli'yi, hem yönetimleri, hem de zorbayı besleyecek bir tasarrufçu' halkımız ol- malıyımü! Bütün yaşamım boyunca çalışıp didinir ve para biriktiririm. Sonra, biriktirdiğim tüm paraları faiz karşılığında güvenli bir adamın ellerine teslim ederim. O götürür 'büyüklerimize' verir ya da 'ikram eder.' Bü- yüklerimiz ürettikleri mal ve hizetleri pahalılandırdıkça pahalılandırarak bana geri satar. Ben de güvenli kişiden sağladığım faiz geliriyle onları alırım... Sonra süreç ye- niden başlar. Ekonomi büyür. Kastellilerçoğalır, benim faiz kazancım daha da artar, büyüklerimiz daha bir bü- yür... Gül gibi geçinir gideriz işteü! Ansızın gözlerim faltaşı gibi açılıyor. Kahkahalarla gülmeye koyuluyorum. Yahu, bu işin içinde bir 'faizyeni- ği' yok mu? Bütün bu büyüme süreçleri içinde Kastelliler batınca ne olur? Nice olur benim emeğimin karşılıklan paracıklarımın hali? Nasıl olur çok faizden yok faize' düşmek? Kazıklanmış olurum yahuü! Yok ben tasarruf sahibi falan olmamalıyım büyüyünce, sonra elimden bir kaza çıkabilir. lçimden bir ses "Ha şunu bileydin" diyor bezgin bir tonla... Anafikir: Kapitalizmde para, parayı çeker. Ana fikrin ana fikri: Siz siz olun paranın parayı çekme- ye fena halde tutkun olan kapitalist ortamlarda cebinize dikkat edin. Çünkü bu sistemde, kimin elinin kimin ce- binde olduğu belli değildir. Konuk Yazar Kayıt Dışı Ekonomi ve Vergileme GÜLTEN KAZGAN Türkiye'nin giderek sorunlan büyüyen kamu kesimi açıklan, yani bütçe, belediye- ler, KİT'ler, fonlar, sosyal güvenlık kurum- lannın açıklan yeni gelir kaynaklan bulmayı gerektiriyor. Vergi çabasını artürma tabii akla ilk gelenler arasında. Vergi yükünü za- ten bugün ağırlıkla taşıyan memur, işçi gibi kesimlerin bir yeni kaynak oluşturması ola- naksız. Üstelik Türkiye'de bu kesim toplam çalışanlann üçte biri kadar. Sanayiciler ise it- hal mallannın, aşın değerlenmiş TL ve dam- ping fiyath ithalat dolayısıyla iyice baskısına ginniş, AT ile gümrük birliği, EFTA ile ser- best ticaret bölgesi anlaşmasının gündemde olması 1995 ve 1996 sonunda bu baskılan yoğunlaşüracak. Bu kaynağı da fazla zorla- mak mümkün değil. Trilyonlarca lirahk faiz ve spekülasyon gelirini toplayan mali kesime ise her nedense ilişilemiyor. Bu da yeni vergi kaynağı olarak "kayıt dışı ekonomi"yi gün- deme geüriyor. Türkiye'de kayıt dışı ekonomi çok yaygın, yaygınlığı da kaçınıknaz bir olgu. Cüce bo- yutlu işletmeler geçici işlerde ya da kendi he- sabına çalışanlar nedeniyle yasadışı iş ya- panlar cenneti haüne gelen ülkede katma de- ğer değil, ama iş yapan sayısı olarak kayıt dışı ekonominin kayıth ekonomiyi aşıyor ol- duğu kuşkusuz. Ancak bu kesımin aynnüsı- r.a girildiginde, vergi kapsamına alınabilme- si için "kendine özgü vergi vöntemleri''1 uygu- lamak kadar dedektiflik de yapmak gereke- ceği görülüyor. Aşağıda kısaca kayıt dışı ekonominin kapsammı inceleyeceğiz. 1) Yasadışı kişilerin ekonomik faatiyeti: Bu kapsama mafya babalan, İranlılar. Kafkas- yalılar gibi yasadışı yollardan Türkiye'ye gi- ren ve çahşanlar, terörün içinde olup da aynı zamanda ekonomik faaliyetlere kaülanlar. çeşitli suçlardan arandıklan halde iş yapan- lar girer. Bu kesime girenler yakalandığı anda katıldıklan faaliyet de son bu- lacağı için vergi kaynağı olarak bunlar vaatkar değildir. İşçi de ol- salar işveren de dunım fark etmez. 2) Yasal, fakat geçici ya da bir iş- yerine bağlı olma- yan işlerde çalışanlar: Evlere ders vermeye gi- den öğretmenler, gündelikçi terziler, temiz- lik işleri yapanlar, badanacı-boyacılar, iş- portaalar ve sokak satıcılan, dolmuş motor- culan, "ayakçı" denilen döviz ve antika alıcı satıcılan vb. benzer işlerde çahşanlar. Bun- lann sayısı çoktur, çoğunluğu asgari ücretin çok üstünde gelir kazanırlar. Ancak yapılan işin geçici olması ve sabit bir mekana bağlı olmaması, gelir akımının düzenh obnaması vergilerne amacıyla bunlann yakalanmasını güçleştirmektedir. Diğer bir kaynağı ev kadınlannın sanayi fırmalan için evde sürdürdükleri işlerdir. Konfeksiyon-örme sanayii sigortasız, vergi- siz, ulaşürma gideri olmayan ev kadınlannı üretimin belirli aşamalannda yoğun biçimde kullanmaktadır. Çarpık kentleşme de kayıtsız faaliyetlerin kaynağıdır. Kadastrosu ve tapu senedi ol- Türkiye'de kayıt dışı ekonomi çok yaygın, yaygınbğı da kaçınılmaz bir olgu. Cüce boyutlu işletmeler geçici işlerde ya da kendi hesabına çalışanlar nedeniyle yasadışı iş yapanlar cenneti haline gelen ülkede katma değer değil, ama iş yapan sayısı olarak kayıt dışı ekonominin kayıth ekonomiyi aşıyor olduğu kuşkusuz. mayan yerleşme bölgelerinde açılan işyerle- rinin ne adresi bellidir, ne sahibi. Bunlar da kolayca kayıt dışı kalabiliyor. Bu kesim kayda alınmalannı gerektiren çabalara değecek kadar geniştir. Ancak bu- nun kolay olmadığı da açıktır. 3) Yasal olmayan mal üretim ve edinim bi- çimlerinde çalışanlar: Malın kendisi yasal olsa ya da (deterjan gibi), taklit marka ya da taklit mal üretimi son yıtarda çok yaygınlaş- mıştır. Konfeksiyon sanayii, saat ya da ayakkabı sanayii, deterjan ve ilaç sanayii ün- lü markalar ile taklit üretimin konusudur. Bu alanda geniş bir ''yeraltr sanayii geliş- miştir. Ancak bunlar da yakalandıklannda işyerinin kapanması gündeme geleceği için geleceğe dönük vergi kaynağı ohna olasılık- lan düşüktür. Çünkü marka için satın ahnan mal, marka ortadan kalktığında satılamaz olur. Ancak bu kişilerin üretim becerisi de- ğerlendirilir ve ya- sal biçimde üreüm yapmalan sağla- nabilirse kayda ahnabilir ve bu du- nımda yaşayabi- lirse vergi kaynağı olabilir. Yasal olmayan mal edinim biçim- leri, Gümrük Ver- gisi-fon ödememek için kaçak ithalat ya da malı farklı bildirme ya da diğer yasadışı iş- lemler çok yaygınlaşmıştır. En bilinen örnek kaçak yabana sigaralardır. Ancak bundan da önemhsi "suur ticareti" uygulamasıdır. Rublenin birbirinden çok farklı dolar kur- lannın olması, bir yandan haksız rekabet ile -başta demir çelik ve cam sanayii- birçok sa- nayi dalını çökme noktasına getiriyor, bir! yandan büyük Gümrük Vergisi kaybına yol açıyor. Gerçekte. bu ticaret "sımr ticareti" olmaktan çıkmış, damping fıyatı ile ülke çapında serbest (ve akıl dışı) ithalata dön- müştür. Karşılığında mal kadar dolar da dışan gidiyor. Burada da devlet ciddiyeti ile denetim ge- rekmektedir ki vergi alınabilsin. 4) Kayıth faaliyetlerin kayıt ve yasadışı iş- leri: Kaçak. sigortasız. asgari ücret altında işçi çahştırma, geliri eksik beyan etme ya da tahakkuk eden vergiyi ödememe, sigorta primi ödememe, naylon fatura kullanma, Katma Değer Vergisi için fiş kesmeme vb. iş; hayatında çok yaygındır. Vergileme için en vaatkar, kolay yaİcalanabilir kaynak budur. 1980'li yıllardan itibaren iyice yayılan kıy- metli evrak üzerinde yasa ve kayıt dışı işlem- ler ve bunu teşvik eden fınansal araçlar (ha- miline yazıh bütün evrak, döviz büfeleri ve döviz tevdiat hesaplan) da yukanda deği- nilen kayıt dışı kesimde oluşan gelirleri sak- lama olanağı vermektedir. Kayıt dışı ekono- miyi kayıt kapsamına alıp önemli bir vergi kaynağına dönüştürmek uzun 2iunan alacak zor bir iştir. Bu faaliyetlerin önemli bölümü ise yakalandığı anda ortadan kalkacak nite- liktedir. Öncelikle 2 ve 4 nolu paragraflarda konu edilenler üzerinde durmakta fayda vardır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle