Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
293CİM1993CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
llracatçı
mtcüsine
kmfeksîyoncu
başkan
• Ekooomi Servisi- Bakanlar
Kınılu karanyla kurulan ve
bütin ihracatcı birliklerini
bLrıraya geüren Türkiye
thricatçılar Meclisi
başitanlığına İstanbul Tekstil
ve Konfeksiyon İhracatçılar
Biriği Başkanı Okan Oğuz
seçîdi. Başkan
yanhmcüıklanna İstanbul
Denir ve Demirdışı Metaller
îhncatçılan Birliği Başkanı
Hahık Kırkbir ve Akdeniz
Tekstil ve Hammaddeleri
thncatçılan Bırliğı Başkanı
Şe^ki Alunöz secildi. Dokuz
kişıiık icra komitesi ise şu
isirnlerden oluştu: Bekir Tan,
Maral Öztekin, Muammer
Şahin, Hüdai Kurt, Ertuğrul
Doguç, Ramazan Abay, Ali
Şahindal, Kemal Özerman,
Cengiz Soyfıdan.
THY'den kış
tarifesi
• Ekonomi Servisi- Türk
HavaYollan(THY)kış
tarifesini 31 ekim tarihinde
başlatıyor. 26 marta kadar
devam edecek 1993-94 yüı kış
tarifesinde, iç ve dış hatlarda
yeni düzenlemelere yer
veriliyor. THY'den yapılan
açıklamada Paris, Londra,
Frankfurt ve Münih başta
olmak üzere Avrupa'nın belli
başlı metropollerine her gûn
iki sefer konulacağı ve hafta
içi hergün Izmir'den
Avrupa'nın çeşitli
noktalanna direkt seferler
dûzenleneceği belirtildi.
Tarifede iç ve dış hatlarda
düzenenlenen seferlerin,
yolcu tercihlerine uygun
saatlerde ve sayıda olması,
İstanbuTdan direkt seferlerin
artünlması ve Samsun,
Erzincan. Batman, Muş,
Urfa, Sıvas, Elazığ ve Kars'a
yeni seferler tahsis edilmesi
yer alıyor.
Lada'ya zam
• Ekonomi Servisi -
Türkiye'de en çok satılan
ithal otomobil unvanına
sahip Ladalann fıyatlanna
ortalama yüzde 8 zam geldı.
Bundan önce 2 eylülde fıyat
ayarlaması yapılan Lada
otomobiller için yeni liste 1
kasımdan itibaren geçerli
olacak. Buna göre Lada'nın
en ucuz modeü olan Samara
Sport opaklann fıyatı 99
milyon 663 bin liradan 106
milyon 857 bin liraya
yükseldi. Samara
Hatchbacklarin fıyaü 118
milyon 869 bin liraya.
Sedanlann fıyatı da 124
milyon 479 bin liraya ulaştı.
Nivalar 140 milyon 628 bin,
slationlar da 100 milyon 698
bin lira oldu.
Yalıtımcılara
dernek
• Ekonomi Servisi -
İzolasyon uygulamalannın
bılimsel yapılmasını
sağlamak amacıyla
Isı-Ses-Su İzolasyonculan
Derneği (İZODER) kuruldu.
Türkiye'de faaliyet gösteren
tüm izolasyon üretici. saucı
veuygulayıcılannı
bünyesinde toplayan
tZODER,özelükleısı
yabtımının
yaygmlaşunlmasıru
sağlayarak devletin ve
ailelerin enerji giderlerini
azaltmayı hedefliyor.
Kuruhışun amaçlan
arasmda bina içi gûrültü ve
hava kirliliğinin azaltılması,
kaliteli yalıtım
malzemelerinin üretimini
teşvik edilmesi, üyelerine ve
topluma güncel bilgiler
iletiknesi yer alıyor.
BiracHara müjtte
• ANKARA(UBA)-
Urasnaf Biracılık Sanayii,
biracüara yeni bir lezzet
sunmaya hanrlanıyor.
Tekirdağ'da kurulacak bira
fabrikası için şirket, Hazine
veDışTicaret
MüsteşariığYndan teşvik
belgesi aldı. Alınan teşvik
belgesinde. yaünmın toplam
maliyeti 1 trilyon921 mılyar
lira, sabityatınm tutan da 1
trilyon 878 milyar lira olarak
beürlendi. Fabrika üretime
geçtiğinde 717 kişinin
istihdam edileceği tesisin
döviz ihtiyaanın ise 91
milyon dolar olduğu
açıklandı.
Fındıktaaynı
senaryo
• ANKARA(UBA)-
Fındıkta, üreticiyi perişan
edecek senaryolar yine
sahnelenmek isteniyor.
SanayiveTicaret
Bakaru'nın, fındık
ûreticisine, "1993 yılı alımlan
kapanmadan 1992 yılı
ürünleri satılamaz" teminaü
vermesine karşılık,
ihracatçılar, Fiskobirlik'i
zorlayıp stoklanru
satürmaya çalışıyorlar.
Bu yıl 60 milyonluk çözüm kredisine yetişemeyenler 1994'te de bu haktan yararlanacak
Kooperatiflere kredi müjdesiEkonomi Servisi - Toplu Konut İdarcsi
(TOKİ) Başkanı Yiğit Gülöksüz, krediye
hak kazanmak için inşaatlannı ocak ayı-
nda istenen seviyeye getirme telaşına dü-
şen kooperatiflere, "1994'te de bitirme
kredfleri dağrtmaya devam edeceğiz" müj-
desi verdi.
Yiğit Gülöksüz, "çözüm kredisj" olarak
adlandınlan 60 milyon hralık bu yılki bi-
tirme kredileri için yüzde 40 ınşaat seviye-
sine ulaşma süresini yılbaşından sonra ye-
niden uzatmayacaklannı vurguladı. Gü-
löksüz, bu kredilerin gelecek yıl da sürdü-
rülmesi için gerekli tebliği şubat ayında
çıkarabileceklerini de ifade etti.
Jnşaatı yanm kalmış kooperatifler için
çözüm kredisi vermeye geçen yıl başladı-
Toplu Konut tdaresi Başkanı
Yiğit Gülöksüz, geçen yüdan
beri tekrarlanan bitirme
kredileri için yıl sonuna kadar
inşaatıru yüzde 40 seviyeye
getiremeyen kooperatiflerin
telaşlanmaması gerektiğini. bu
kredinin gelecek yıl şubat ayında
yeni bir tebliğ ile yeniden devreye
sokulacağını söyledi.
klannı haurlatan TOKİ Başkanı Yiğit
Gülöksüz, bu şekilde 120 bin konuttan
107 bininin kredilendirildiğini söyledi. Bu
yıl 13 mayısta çıkardıklan teblığle 30 kası-
ma kadar yüzde 40 inşaat seviyesine ula-
şan kooperatiflere 60 milyon lirahk çözüm
kredisi vermeyi öngördüklerini anlatan
Gülöksüz. daha sonra gelen başvurular
üzerine bu süreyi yıl sonuna uzattıklannı
kaydetti.
Geçen yıl bu kredikr için ayırdıklan 1
trilyonluk kaynağı reel olarak koruyarak
bu yıl 1.5 trilyonluk bir bütce ayırdıklannı
belirten TOKİ Başkanı, bu parayla 100
bini aşkın yanm kalmış konutu kredilen-
dirmeyi planladıklannı ıfade ettı. Gülök-
süz. "Biz devamlı kaynak yaratan bir kuru-
luşuz. Kasada da yeterli para var. Kredi içiıı
beklediğjmizden fazla başvuru ile karşılaşı-
rsak. onu da karşüayacak güçteyiz" dedi.
Yiğit Gülöksüz, çözüm kredilerine hak
kazanan kooperatiflerin, Emlakbank, Pa-
mukbank ve Vakıflar Bankası'na yapa-
caklan basvurularda gerekli evraklan
hazırlamak için 1-2 ayhk süreye ihtiyaç
duyduklannı, bu arada genel kurullannı
da toplayıp kredi kullanma yetkisi alma-
lan gerektiğini hatırlattı. TOKİ Başkanı
Gülöksüz. gelecek yıl bu konuda koope-
ratifleri rahatlatmak için çözüm kredileri
ile ilgili tebliği şubat ayında yayımlamayı
planladıklannı belirtti.
1984te başlaülan toplu konut kredisi
uygulamasında 1989 yıhndan sonra hiçbir
kooperatifin kredi başvurusunun kabul
edilmediğini kaydeden Gülöksüz, çözüm
kredilerini hiç kredi kullanmamış ve deniz
kenannda olmayan kooperatiflerde, 100
metrekarenin altındaki konutlara verdik-
lerini vurguladı. Gülöksüz, yanm kalmış
inşaatlann bitmesini sağlayarak bunlar
üzerinde enflasyon baskısını ortadan
kaldırdıklannı, kooperatif üyelerini hem
kira, hem aidat odemekten kurtardı-
klannı ve inşaat sektöründe istihdama
katkıda bulunduklannı da kaydetti.
Türkkent'ten gelen "çözüm kredileri
için başvunı süresi konulmasjn" önerisine
sıcak bakmayan TOKİ Başkanı, Türki-
ye"deki kooperatiflerde inşaat bitim süre-
sinin ortalama 8.5 yıl olduğunu, 30 yıldır
tamamlanamayan konutlar da bulundu-
ğunu hatırlattı. Kredi kullanıldıktan son-
ra da inşaatlann ortalama 5.5-6 yılda ta-
mamlanabildiğını dile getiren Yiğit Gü-
löksüz, bu uzun sürede üyelerin de büyük
zarar gördüğünü bu yüzden "Bu anlamda
kooperatifleri yanşbrmanm doğru bir dav-
rantş oMuğunu" savundu. Yüzde 40 sevi-
yeye gelen mşaatlarda 60 milyonluk kredi-
nin yüzde 25'inin peşin ödendiğini ve bu-
nunla inşaat malzemeleri ahmına destek
sağlandığını anlatan Gülöksüz, kredinin
kalan bölümünün de inşaat hakedişleri ile
orantıb olarak ödendiğini söyledi.
1989'dan önce hak edilen kredilerin de
zamanında ödenmekte olduğunu vurgu-
layan Toplu Konut İdaresi'run şu anda
MIKRO
TOKİ Başkanı Yiğit Gülöksüz, inşaatı yanm kalmış kooperatifler için çözüın
kredisi vermeye geçen yıl başladıklarmı söyledi.
907 bin konutu kredilendirdiğini, bunlar-
dan 707 bininin anahtarlannın sahiplerine
teslım edüdiğjni kaydetti. Şu anda toplam
konutlann yüzde 40"ını kredilendirmekte
otduklannı. kredilendirilen konut sayısını
1 milyona çıkararak, Türkiye'deki her 2
evden birini kredilendirmeyi hedefledikle-
rini de sözlerine ekledi.
TOKİ Başkanı Yiğit Gülöksüz, toplu
konut kredüerinin inşaat maliyeti içindeki
payının da kooperaüf çevrelerince yanlış
ifade edildiğini ve bu oran hesaplanırken.
alınan kredilerin alındığı dönemde mali-
yet içindeki payının değil, bitiş amnda top-
lam kredinin toplam maliyet içindeki
payının göz önüne alındığını savunuyor.
Gulöksüz'e göre, inşaat maliyeünin yüzde
30'una ancak ulaşıyor denılen kredilenn
asıl payı, 100 metrekarenin altındaki ko-
nutlarda yüzde 50. 65 metrekarenin altı-
ndaki konutlarda ise maliyetin yüzde 60'-
ına ulaşıyor.
DIŞBORÇLAR
Al gülümver gülüm
•Türkiye'nin dış borç stoku yıl içinde 3 milyar 800
milyon dolar artarken aynı dönem içinde 3.5 milyar
dolarlık devlet borcu ödeniyor.
ANKARA (UBA) - Tür- sa vadeli borçlardan oluşu-
kiye'nin dış borçlan 59 milyar
381 milyon dolara çıktı. 1992
sonunda 55 milyar 600 mil-
yon dolar olan dış borç stoku-
nun, yıl içinde 3 milyar 800
milyon dolarlık artışla, 1994'e
59 milyar 400 milyon dolarla
gjrmesi bekleniyor.
Türkiye'nin dış borç stoku Kamil kesimi etkili
yıl içinde 3 milyar 800 milyon
dolar artarken aynı dönem
içinde 3.5 milyar dolarbk dev-
let borcu ödeniyor. Verilere
yor.
Ekonomik verilere göre
1992 yılı sonuna göre orta ve
uzun vadeli borçîarda yüzde
4.6 oranında artış görülürken
kısa vadeli borç yükündeki
artış yüzde 14.4"ü buluyor.
göre borç servisi yıllar itiba-
nyla azahrken, ödemeler 2003
yılında yeniden tirmaruşa ge-
çecek.
Orta ve uzun vadeli borç
Dış borç stokunun 44 mil-
yar 900 milyon dolarbk bölü-
mü orta ve uzun vadeli, 14.5
milyar dolarlık bölümü ise kı-
Orta ve uzun vadeli borç
stokunun borçlulara göre da-
ğılırrunda 41.5 milyar dolarlık
kısmını kamu kesimi borçlan
oluştunırken 3.4 milyar do-
larlık borçlar ise özel kesime
ait bulunuyor.
Orta ve uzun vadeli dış dev-
let borçlannın yüzde 28'i ulus-
lararası kuruluşlardan, yüzde
30.6'sı ikili anlaşmalardan ve
yüzde 41.4'ü ise uluslararası
para piyasalanndan alınan
kredilerden oluşuyor.
Birmingham'da düzenlenen motosiklet fuarmda ürünleri ser-
gilenen İngiliz Triumph şirketi Ingiliz şirketkrinin sektörde
sekteye uğradığı görüşünde.
RangeRover
Nissan
ortakhğı
Ekonomi Servisi - İngıltere'de
üretim yapan iki ünlü
motorlu araç üreticisi şirket
Nissan ve Range Rover yeni
yatınm planlan yapıyorlar.
Nissan kuzeydoğu İngiltere'-
de büyükyaünmlarla
kurduğu fabrikalannda
ürettiği otomobillerinin 1993
yılmda 270 binden 246 bine
düşmesi üzerine şirketyeni
yatınm planı üzerinde
çalışrnaya başladı. Bu yeni
proje İngiltere'nin
Sunderlandbölgesindeki
fabrikasında uygulanacak.
Proje 26 milyon sterline mal
olacak. Range Rover ise yine
Avrupa'da düşen satışlan
sonunda yeni çıkış yollan
anyor. İngiliz Aerospace
şirketi tarafmdan üretilen
Range Rover
fabrikalanndaki personel
sayısını 8 bin 700'eçıkaracak.
Bu yeni planlarla şirket rekor
düzeyde satışyapmayı
amaçlıyor
Avrupa Yatınm ve Kalkınma Bankası Türk yatınmlanna kredi vaat ediyor
YabancıevliliklerefiııaıısnıaııdesteğiEkonomi Servisi - Avrupa Yatınm
ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD)
başkan yardımcısı Ron Freeman.
"Arnaçlannın Türkiye'deki özel sektör
şirketlerinin yatırunlannı hayata ge-
çirmek ve yabancı şirketler üe koordi-
nasyonlanm sağlamak olduğunu" söy-
ledi".
Türk şirketlerinin bölgede çok
önemli yeri olduğunu, her türlü yatın-
ma destek olabileceklerini söyleyen
Freeman, yapacaklan fınansal desteği
genel anlamda ülkelerin kredibilitesi-
ne göre değerlendirmediklerini savun-
du.
Freeman ülkenin genel kredibili-
tesinin şirket bazında kendileri için bir
önem taşımadığını söyledi. Sorulan
bir soru üzerine kredi verdikleri kuru-
luşlara belli bir düşünceyi vermeye
çalışmadıklannı da belirtti. Ron Free-
man yaünmlarda riskleri azaltmayı
amaçladıklannı söylerken vermek is-
tedikleri mesajm bu bölgede beraber
iş yapabilecekJeri bir ortak aradıklan
olduğunu ifade etti.
26 şirketin proje başvumsu
Bankamn Yönetim Kurulu üyesi ve
Türkiye sorumlusu tbrahim Berberoğ-
lu ise şu anda bankaya 26 şirketin pro-
jeleri ile başvurduğunu vurgulayarak
seçimleri yaparken en önemli ölçütle-
rin projelerin bankamn fınansal des-
teğini karşılayabilmesi ve karlılığı ol-
duğunu söyledi. Berberoğlu Türk fır-
malannın böylesi bir sistem ile çahş-
maya zahmet etmediklerini vurgu-
ladı.
Bankamn yatmmlannın toplam 2
milyar dolar olduğunu söyleyen Ber-
beroğlu, kabul edilen projelerin ücte
birini karşıladığını belirtti. Bankamn
8-10 yıl vadeli krediler verdiğini söyle-
yen Berberoğlu EBRD'nin piyasa
şartlanna bağb olarak kredi verdiğini
sözlerine ekledi.
DtNÇTAYANÇ
Zorba Devlet
Okudukça derin düşüncelere dalıyorum. Adam bat-
mış, hem de bir, iki değil, tam üç kez. Batar da çıkar da.
Bu onun bileceği iş. Beni derin düşüncelere 'gark eden'
adamın sözleri. "Yönetimler"diyor, "80 milyarlık haksız
vergi borcumu önce hasır altı etiiler. Sonra çıkartıp önü-
me koydular. Başbakan 'a telefon açtım, Bana aynen "Bu
devlet zorba devlet' dedi"...
Adam AbkJin Cevher özden. Nam-ı diğer Banker
Kastelli. 'Yönetimler' dediği (vergi borcunu hasıraltı
edebilecek kadar becerikli olduklarına bakılınca) her-
halde Langaspor yönetimi değil, devlet yönetimleri!
Başbakan dediği de, şimdilerde devletin başında 'taç ol-
muş' Süleyman Demirel.
Zorba devlet, tutmuş, sırf "Zavallı Kastelli zaten düş-
müş. Bir darbe de ben vurmayayım" demiş. Sonra ne
yapmış? "Zavallı Kastelli" yeniden palazlandığında, tut-
muş 'Haksız, maksız. Ben alacağımı isterim"diye tut-
turmuş!.. Haydi mahkemeye...
Peki, bu borç nasıl olmuş da olmuş ve ne olmuş ve de
niye olmuş? Orası yok. Anımsamaya çalışıyorum, bu
Kastelli denilen zat-ı muhterem sıfırı tükettiğinde yakın
çevremden genci yaşlısı onlarca insan "Gitti tasamıfla-
rımız! Gitti emekli ikramiyelerimiz ve de kıdem ödentile-
rimiz!" vaveylasıyla dövünmeye koyulmamışlar mıydı?
Koyulmuşlardıü!
Sonra ne olduğunu anımsamaya çalışıyorum. Anım-
sayacak bir şey bulamıyorum. Çünkü cebellezi' edilen
paraların ne olduğu meçhul!' Kastelli'ye göre 'paracık-
lan' kapanlar, kendisine tahvil satmış olan 'büyük' sana-
yi ve ticaret kuruluşları. Eminim ki bu 'büyük' sanayi ve
ticaret kuruluşlarının yöneticileri de "Cevher buparaları
halktan ucuza alıp bize pahalıya satmıştı. Şimdi ne ko-
nuşuyor" gibilerinden 'veciz' düşünceler üretiyorlardır.
Ya paralarını kaptıranlar? Onların hem Cevher öz-
den, hem büyük kuruluşlar ve hem de devlet hakkında
çok daha 'veciz' şeyler düşündüklerinden eminim.
Bülent Kızanlık'ın haberinden zorlukla alabildiğim
gözlerimi kapatıp derin düşlere dalıyorum.
Acaba 'büyüyünce' Kastelli mi olsam? Işe 'sıfırdan'
başlar ve 'beynimin tilkilerini' ortalığa salarım. Tilkile-
rim dönüp dolanıp, ortalıkta 'Kastelli güvencesi' adıyla
paraya para katılacağmı yayarlar. Paraya para katılır da
kim koşup üşüşmez? Ben de üşüşenlerin paralarını top-
layıp 'yatınm' yaparım. Yatırımlar büyüyüp serpildikçe,
'daha yüksek faiz, daha fazla para' diye dolanmaya baş-
lar tilkilerim. Ya tilkilerimin kuyrukları birbirine dolan-
maya görürse? O zaman da batarım canım! Batınca ne
olur?
Gözlerimi açıp düşünmemi öyle sürdürüyorum...
Canım önce şöyle bir yurtdışı 'seyahati' yaparım. Eğer
zorba devlet, kolumdan tutup nazikçe' beni 'içeriye' da-
vet ederse, ben de o zorbayı suçlamaya başlarım... So-
nunda nasılsa 'iade-i itibar'a 'mazhar' olur ve aynı nu-
maraya bir kez daha ve yeni tilkilerle başlarım...
Büyüdüğümde 'büyüklerden' biri olmak geçiyor ak-
lımdan En ehven' kaynaktan para bulup daha bir büyü-
rüm. Üstelik, ürettiğim sanayi ürünlerinin ya da sattığım
ticari malın bedelini zamlamam da olanaklı...
Yoksa ben büyüdüğümde, yönetimler' mi olsam?
Acaba tnsanın yönetim olup da düşmüşlere Ktzılay ör-
neği el uzatması ve üstelik bunu hiçbir karşılık almadan
yapması, kimbilir ne kadar onurlandıncı birduygudur!!!
Düşmüş, ayaklanacak kadar canlandığında, uzattığım
elin karşılığını istemek de hakkım olur' herhalde! Ver-
mezse, bir daha düşürmek için elimden geleni yaparım.
Durup soluklanıyorum.
Canım bu kez de devlet gibi bir zorba olmak istiyor.
Aa, o işler için salt büyümek yetmez! Çok çok büyümem
gerek... Cayıyorum. O kadar büyümeyi göze alamam.
Eee, ne olacağım be büyüyünce?
Tamam buldum! Hem Kastelli'yi, hem yönetimleri,
hem de zorbayı besleyecek bir tasarrufçu' halkımız ol-
malıyımü! Bütün yaşamım boyunca çalışıp didinir ve
para biriktiririm. Sonra, biriktirdiğim tüm paraları faiz
karşılığında güvenli bir adamın ellerine teslim ederim.
O götürür 'büyüklerimize' verir ya da 'ikram eder.' Bü-
yüklerimiz ürettikleri mal ve hizetleri pahalılandırdıkça
pahalılandırarak bana geri satar. Ben de güvenli kişiden
sağladığım faiz geliriyle onları alırım... Sonra süreç ye-
niden başlar. Ekonomi büyür. Kastellilerçoğalır, benim
faiz kazancım daha da artar, büyüklerimiz daha bir bü-
yür...
Gül gibi geçinir gideriz işteü!
Ansızın gözlerim faltaşı gibi açılıyor. Kahkahalarla
gülmeye koyuluyorum. Yahu, bu işin içinde bir 'faizyeni-
ği' yok mu? Bütün bu büyüme süreçleri içinde Kastelliler
batınca ne olur? Nice olur benim emeğimin karşılıklan
paracıklarımın hali? Nasıl olur çok faizden yok faize'
düşmek? Kazıklanmış olurum yahuü! Yok ben tasarruf
sahibi falan olmamalıyım büyüyünce, sonra elimden bir
kaza çıkabilir.
lçimden bir ses "Ha şunu bileydin" diyor bezgin bir
tonla...
Anafikir: Kapitalizmde para, parayı çeker.
Ana fikrin ana fikri: Siz siz olun paranın parayı çekme-
ye fena halde tutkun olan kapitalist ortamlarda cebinize
dikkat edin. Çünkü bu sistemde, kimin elinin kimin ce-
binde olduğu belli değildir.
Konuk
Yazar Kayıt Dışı Ekonomi ve Vergileme
GÜLTEN KAZGAN
Türkiye'nin giderek sorunlan büyüyen
kamu kesimi açıklan, yani bütçe, belediye-
ler, KİT'ler, fonlar, sosyal güvenlık kurum-
lannın açıklan yeni gelir kaynaklan bulmayı
gerektiriyor. Vergi çabasını artürma tabii
akla ilk gelenler arasında. Vergi yükünü za-
ten bugün ağırlıkla taşıyan memur, işçi gibi
kesimlerin bir yeni kaynak oluşturması ola-
naksız. Üstelik Türkiye'de bu kesim toplam
çalışanlann üçte biri kadar. Sanayiciler ise it-
hal mallannın, aşın değerlenmiş TL ve dam-
ping fiyath ithalat dolayısıyla iyice baskısına
ginniş, AT ile gümrük birliği, EFTA ile ser-
best ticaret bölgesi anlaşmasının gündemde
olması 1995 ve 1996 sonunda bu baskılan
yoğunlaşüracak. Bu kaynağı da fazla zorla-
mak mümkün değil. Trilyonlarca lirahk faiz
ve spekülasyon gelirini toplayan mali kesime
ise her nedense ilişilemiyor. Bu da yeni vergi
kaynağı olarak "kayıt dışı ekonomi"yi gün-
deme geüriyor.
Türkiye'de kayıt dışı ekonomi çok yaygın,
yaygınlığı da kaçınıknaz bir olgu. Cüce bo-
yutlu işletmeler geçici işlerde ya da kendi he-
sabına çalışanlar nedeniyle yasadışı iş ya-
panlar cenneti haüne gelen ülkede katma de-
ğer değil, ama iş yapan sayısı olarak kayıt
dışı ekonominin kayıth ekonomiyi aşıyor ol-
duğu kuşkusuz. Ancak bu kesımin aynnüsı-
r.a girildiginde, vergi kapsamına alınabilme-
si için "kendine özgü vergi vöntemleri''1
uygu-
lamak kadar dedektiflik de yapmak gereke-
ceği görülüyor. Aşağıda kısaca kayıt dışı
ekonominin kapsammı inceleyeceğiz.
1) Yasadışı kişilerin ekonomik faatiyeti: Bu
kapsama mafya babalan, İranlılar. Kafkas-
yalılar gibi yasadışı yollardan Türkiye'ye gi-
ren ve çahşanlar, terörün içinde olup da aynı
zamanda ekonomik faaliyetlere kaülanlar.
çeşitli suçlardan arandıklan halde iş yapan-
lar girer. Bu kesime girenler yakalandığı
anda katıldıklan
faaliyet de son bu-
lacağı için vergi
kaynağı olarak
bunlar vaatkar
değildir. İşçi de ol-
salar işveren de
dunım fark etmez.
2) Yasal, fakat
geçici ya da bir iş-
yerine bağlı olma-
yan işlerde çalışanlar: Evlere ders vermeye gi-
den öğretmenler, gündelikçi terziler, temiz-
lik işleri yapanlar, badanacı-boyacılar, iş-
portaalar ve sokak satıcılan, dolmuş motor-
culan, "ayakçı" denilen döviz ve antika alıcı
satıcılan vb. benzer işlerde çahşanlar. Bun-
lann sayısı çoktur, çoğunluğu asgari ücretin
çok üstünde gelir kazanırlar. Ancak yapılan
işin geçici olması ve sabit bir mekana bağlı
olmaması, gelir akımının düzenh obnaması
vergilerne amacıyla bunlann yakalanmasını
güçleştirmektedir.
Diğer bir kaynağı ev kadınlannın sanayi
fırmalan için evde sürdürdükleri işlerdir.
Konfeksiyon-örme sanayii sigortasız, vergi-
siz, ulaşürma gideri olmayan ev kadınlannı
üretimin belirli aşamalannda yoğun biçimde
kullanmaktadır.
Çarpık kentleşme de kayıtsız faaliyetlerin
kaynağıdır. Kadastrosu ve tapu senedi ol-
Türkiye'de
kayıt dışı ekonomi çok yaygın, yaygınbğı da kaçınılmaz bir olgu.
Cüce boyutlu işletmeler geçici işlerde ya da kendi hesabına çalışanlar
nedeniyle yasadışı iş yapanlar cenneti haline gelen ülkede katma
değer değil, ama iş yapan sayısı olarak kayıt dışı ekonominin kayıth
ekonomiyi aşıyor olduğu kuşkusuz.
mayan yerleşme bölgelerinde açılan işyerle-
rinin ne adresi bellidir, ne sahibi. Bunlar da
kolayca kayıt dışı kalabiliyor.
Bu kesim kayda alınmalannı gerektiren
çabalara değecek kadar geniştir. Ancak bu-
nun kolay olmadığı da açıktır.
3) Yasal olmayan mal üretim ve edinim bi-
çimlerinde çalışanlar: Malın kendisi yasal
olsa ya da (deterjan gibi), taklit marka ya da
taklit mal üretimi son yıtarda çok yaygınlaş-
mıştır. Konfeksiyon sanayii, saat ya da
ayakkabı sanayii, deterjan ve ilaç sanayii ün-
lü markalar ile taklit üretimin konusudur.
Bu alanda geniş bir ''yeraltr sanayii geliş-
miştir. Ancak bunlar da yakalandıklannda
işyerinin kapanması gündeme geleceği için
geleceğe dönük vergi kaynağı ohna olasılık-
lan düşüktür. Çünkü marka için satın ahnan
mal, marka ortadan kalktığında satılamaz
olur. Ancak bu kişilerin üretim becerisi de-
ğerlendirilir ve ya-
sal biçimde üreüm
yapmalan sağla-
nabilirse kayda
ahnabilir ve bu du-
nımda yaşayabi-
lirse vergi kaynağı
olabilir.
Yasal olmayan
mal edinim biçim-
leri, Gümrük Ver-
gisi-fon ödememek için kaçak ithalat ya da
malı farklı bildirme ya da diğer yasadışı iş-
lemler çok yaygınlaşmıştır. En bilinen örnek
kaçak yabana sigaralardır. Ancak bundan
da önemhsi "suur ticareti" uygulamasıdır.
Rublenin birbirinden çok farklı dolar kur-
lannın olması, bir yandan haksız rekabet ile
-başta demir çelik ve cam sanayii- birçok sa-
nayi dalını çökme noktasına getiriyor, bir!
yandan büyük Gümrük Vergisi kaybına yol
açıyor. Gerçekte. bu ticaret "sımr ticareti"
olmaktan çıkmış, damping fıyatı ile ülke
çapında serbest (ve akıl dışı) ithalata dön-
müştür. Karşılığında mal kadar dolar da
dışan gidiyor.
Burada da devlet ciddiyeti ile denetim ge-
rekmektedir ki vergi alınabilsin.
4) Kayıth faaliyetlerin kayıt ve yasadışı iş-
leri: Kaçak. sigortasız. asgari ücret altında
işçi çahştırma, geliri eksik beyan etme ya da
tahakkuk eden vergiyi ödememe, sigorta
primi ödememe, naylon fatura kullanma,
Katma Değer Vergisi için fiş kesmeme vb. iş;
hayatında çok yaygındır. Vergileme için en
vaatkar, kolay yaİcalanabilir kaynak budur.
1980'li yıllardan itibaren iyice yayılan kıy-
metli evrak üzerinde yasa ve kayıt dışı işlem-
ler ve bunu teşvik eden fınansal araçlar (ha-
miline yazıh bütün evrak, döviz büfeleri ve
döviz tevdiat hesaplan) da yukanda deği-
nilen kayıt dışı kesimde oluşan gelirleri sak-
lama olanağı vermektedir. Kayıt dışı ekono-
miyi kayıt kapsamına alıp önemli bir vergi
kaynağına dönüştürmek uzun 2iunan alacak
zor bir iştir. Bu faaliyetlerin önemli bölümü
ise yakalandığı anda ortadan kalkacak nite-
liktedir. Öncelikle 2 ve 4 nolu paragraflarda
konu edilenler üzerinde durmakta fayda
vardır.