19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhunyet 29 Ekım 1993 ÖZELEKl 70.YIL 11 Tiyatro 70 yıldır arayış içinde Afife Jale Bedia Muvahhit Muhsin Ertuğrul ve Neyire Neyir Midas'm Kulaklan Cengiz Han'm Bisikleti DtKMEN GÜRÜN UÇARER 70 yıhn Turk üyatrosunu kısa bır yazıya sığdırmak zor Soze nereden başlamahyım9 Cumhunyeümızden bıraz daha yaşlı olan Da- nılbedayı ya da Şehır Tıyatrolan'ndan mı9 Tıyatromuzu bugunlere getıren onca sanatçı- dan mı9 Devlet Tıyatrolanndan mı9 Bolge Tı- yatrolan tasansından mı9 3 odeneklı tıyatro- muz Bakırkoy Beledıye Tıyatrolan ndan mı9 Sanayı-ı Nefise Bırlığı'nden. Tatbıkat Sahne- sı'nden, Halkevlennden. konservatuvarlar- dan, gençlık üyatrolanndan mı9 Oyun yazar- lanmız, oyunculanmız, yonetrnenlenmız, sahne tasarunalanrruzdan mı9 Eleştın kuru- mundan mı9 Seyırcıden rru9 Özel tıyatrolar- dan mı9 Ya da butun bunlan kucaklayan Cumhunyet Tı>atrosu'nun kurucusu Muhsin ErtuğruPdan mı9 Oyuncu, yonetmen, yonetıcı olmanın otesınde bır tiyatro bılımcısı olarak da her geçen gün bıraz daha yozlaşan tstan- bul'da anısına anıtlar dıkxlmesı gereken bu ü- yatro devnmcısınden mı9 Yerli oyun sorunlan 1920"ler-3O'lar-4O'lar, tıyatroda toplum be- ğcnısını yuceltmevı amaçlavan yıllardır "Top- lum beğenisi nasü yııceltilecektir?^ sorusu bu vıllann tartışma konusudur Bır yandan Strindberg, İbseıu PırandeUo, Çapek, Sdıiller, Shakespeare gıbı yazarlar Şehır Tıyatrolan repertuvannda yer alırken öte yandan eser se- çımınde Batı'ya öncelık tanınması eleşünl- mektedır Çevın, uyarlama. >erh oyun sorun- lar gundemdedır Sıyasal yaşamımızda tek partı sıstemınden çok partıh sısteme geçış ve bunu ızleyen yıllarda yaşanan toplumsal değı- şımler tıyatroya da yansıyacaktır 50'lı yıllar- da tıyatronun ışlevı daha kesın çızgılerle çıal- mış ve bu sanat dalının toplumsal gerçeklere eğılmesı gerektığı uzennde durulmuştur Yıne bu donemde tıyatronun ışlevı açısından onem kazanan bır yaklaşım da çağdaş Turk tıyatro- sunun oluşumunda geleneksel oğelerden ya- rarlanılması gerektığıdır 50"ler. oyun ya- zarhğı açısından da en venmlı, en hareketh dönemdır Toplum tiyatroyu etkiledi 5O'h yıllar, 60'larda yaşanacak olan hızlı değışımın temebnı oluşturdu Bu yıllarda tı- yatronun topluma yon vermesı gerektığı uze- nnde durulurken, 60'lardan başlayarak top- lum tiyatroyu kendı bınkımı doğrultusunda etkiledi Toplumsal değışım, anayasal örgur- lukler dınamık odeneksız tıyatrolann doğ- masına neden oldu \e bu tıyatrolar tıyatroya bakış açısı farkh yenı bır seyırcı kesımıne yo- neldı Bu dönem. tıyatronun kendı kendını ye- nılemeye başladığı dönemdır Toplum tıyat- ronun dınamosudur. tiyatro da toplumun. 60'lardan başlayarak tiyatro ıle seyırcı araa- ndakı organık bağ one çıkmış ve toplumun kendı tıyatrosunu varatacağı göruşünden ha- reketle bu etkıleşım vurgulanmıştır 1970'ler, 60'lardan gelen ve gıderek hızla- nan denetleme ve yasaklamalara karşın tıyat- roda ulusallık, evrensellık gıbı kavramlann yıne çağdaş duşunce duzeymde tartışıldığı bır donemdır 60'larda guçlenen toplumcu tıyat- ro - halk tıyatrosu hareketlen 70 lenn başlan- nda da yaşanacaktır Sosyo-ekonomık değı- şım ve toplumsal bılınçlenme tiyatroyu etkıle- mıştır 60'lann sonlanna doğru hızla artan tiyatro doğurganbğı 70'lerde nıcehk-nıtelık sorununu gundeme getırmış ve bu bunalım bır yandan ekonomık yetersızhklere bağlana- rak devleün tıyatrolan desteklemesı gerekhb- ğı vurgulanmış, ote yandan tiyatro olayının etkı-tepkı dıyalektığınden kopuk burjuva sa- Tiyatro sanatçtsından Öte, tiyatro bilimds Muhsin Ertuğrul. nat anlayışı ıçmde ele abnışıyla bağ- daştınlmıştır 80'ler, tıyatrolann suskunluk donemı 60'lann, 70'lenn dmamızmı bu yıllar- da yennı durağanlığa bırakır Bu donemde kentlenn hızla değışen yapısıyla bırlıkte gıde- rek tiyatro ızleyıcısı de kabuk değıştırecektır 80'lenn ortalanndan ıübaren seyırcırun tıyat- ro>a yenıden donuş yaptığını gorüruz, ama bu seyırcı 60'lann, 70"lenn coşkulu sevırcısı de- ğıldır Ayru şeylen, daha çok başlannda oldu- ğumuz 90'lar ıçın de soylemek mumkun 90'- larda tıyatrolarda başlayan kıpırtılar. deney- sel arayışlar ıse yenı doğum sancılannın ışa- retlen olarak değerlendınlebılır Sanatçı bir zamanlar el üstündeydi... CANAN BEYKAL Cumhunyet dönemı sanatçılan te- ker teker yıüp gıttıler Ağustos ayı Cumhunvet'ın ılksanatçı nefennı AK Çelebi'yı aldı son olarak Cumhunyet donemınde temeb atılmış olan sanat kurumlan sanat etkınlıklen son ha- yat kımılülanyla hâlâ yaşıyor Devlet Resım ve Heykel Sergısı Ankara da surûyor ama artık kımsenın coşkuyla bekledığı ardından voğun taruşma- ların yapıldığı bır etkınbk değıl Açıhp kapandığmı duymuyoruz kımlenn ödül aldığını merak bıle etmıyoruz artık Ovsa bu sergıde odul alanlar, yapıtlan satın alınanlar ıl galenlennı ve muzelen bakanbk odalannı varsı- Uaştırmak ıçın seçıhrlerdı Katılan- lann kabtesıne uygun bır sergı olup çıktı, açılacağı tanhı heyecanla bekle- yen sanatçılar artık kalmadı Ne odul- lerde ne satın almalarda kımse bu yuz- den ınce elevıp sık dokumuyor Ata- tûrk'ün ılk kurduğu muze, tstanbul Resım ve Heykel Muzesı çağdaş sa- nata aıttı Ama bugun butun Cumhunyet dö- nemı kurumlan gıbı zaman zaman ka- patıldı, halen kohnemışbğıyle eskı- mışbğıyle o gûnlenn onurunu taşıya- rak Boğaz'ın sulanna karşı dıngın, sessız sedasız baa önemb etkınlıklere kucak açıyor harap habnın sorumlu- luğunu taşıvanlan utandırmayı bıle düşunmeden Evet, Cumhunyet donemının ku- rumlannı eskıttık, yenne yenılennı, daha ıyılennı daha çağdaşlannı ko- yabıldıİc mf Bu alanda hıç de venmb olduğumuz soy lenemez Cumhunyet donemınde en büyuk en >oğun örgût- lenme kultur ve sanat özelbkle de gû- zel sanatlar alanında gerçekleştınl- mıştır Bır devlet bır partı sıvasası çer- çevesıne alınmıştır guzel sanatlann gelışme programı Belırlı donemler ıçın doruksal onem taşıyan olgulan sosyal vapının gebşımı ıçınde yetenn- ce oturtup gebştınnek zorunluğunu yerleştıremedık Bu nedenle de baş- langıçta kurmuş olduğumuz her ku- rum, attığımız her temel âtıl kabnış gunumuzde ışlevsız. etkısız ve caresız bır duruma sokulmuşlardır Her dö- nemde külturel hayatın gostergesı savılabılecek bır düşunce uslubu-belb bır entelektuel alanın ustünluğu orta- ya çıkar Cumhunyet donemınde "sa- nat", ozel olarak da guzel sanatlar en- telektüel ustünluğe sahıptı, ama 70 yıl sonra bunun yenne sıradan gosten sa- natlan egemen olmaya başlamıştır Sanatçının toplumda nıtebksel değı- şımler oluşturabılme şansı ve umudu taşınmıyor artık Bunu 70 yıl sonra medyalara bıraktık, medyada entelek- Bedri Rahmi Eyüboğlu: Turkive'nin yetiştirdiği ender sanatçılardan.. tuel boşluğu dolduracak gostenlere bır de Cumhunyet donemınde sanat bır sı- yasa sorunu olarak ele ahnırken, 70 vıl sonra sanata karşı sı>asal ılgısızbk sı- yasal kayıtsızhk yaşanmaktadır De- mokrası kavramı hâlâ sanatçı-bıreye kendısıyle ılgıb kararlarda, karar me- kanızmalanna etkıb olabıbne şansını getırmemektedır Hatta bu meka- nızmalan denetleme, talepte bulun- ma hak ıddıa etme sorumluluğunu da unuttuk artık Cumhunyet donemının kurum- lannı elbırbğıyle yok etmeye çabakyo- ruz Ama hâlâ Istanbul Resım ve Hey- kel Muzesfnın bır alternatıfı yoktur, hâlâ bır Devlet Resım ve Heykel Ser- gısı gıbı kapsamlı. büyuk bır sergıyı oluşturacak olanaklara sahıp değılız Cumhunyet donemının çağdaşlaşma, toplumu çağdaş düzeve ulaştırma amaayla sanatın bu alanda bır goster- ge olduğu ınancını taşıyanlar yok Atatürk'ün dediği gibi herkesin cumhurbaşkanı, miDetvekili olabildiği bir ülkede hala herkes sanatçı olamıyor. artık Kımse sanatın yokluğunda, toplumun hayat damarlanndan bın- nın kesıldığmı ılen sürmuyor Yundışına uzun zamandır bır oğrena kafilesı gonderme gereğını duşünmu- \oruz Yurtdışında bır sergımızı ger- vekleştırmeye tabp olunmuyor. kışısel gınşımlerle yapılan sergıler, katıbnan etkınbklerde ıse sanatçılan mab açı- dan destekleme sorumluluğunu bıle ustlenmıyor yetkıbler artık Bu ulke- run sanatına. sanatçısına toplumda uyandınlmaya çabşılmış olan saygının yennı, yetkısız ağızlardan hakaretler, dûzeysız eleştınler, yetkıb ağızlardan da Şetenek" değerlendır- melen aldı Cumhunvet'ın 70 yıbnda Turk sa- natçılan bır tek şunu oğrendı. yalnız olarak sanatın yapılacağını. yalnız olarak ıletışım kurulacağını, baştakı- lenn bu alandakı sorumsuzluk utananı üstlenme yeteneğını bır de Mustafa Kemal Atatürk'ün dedığı gıbı herkesm cumhurbaşkanı, mılletvekıb olabildiği bır ulkede hâlâ herkes sa- natçı olamıyor, ama bunun farkına varabılen devlet buyuklen artık böv- lesıne ulu bır alçakgonullu tumceyı sa- naün karşısında soyleyebılecek yüceb- ğe sahıp değıller Elbette hayat da- marlanndan bm kopmuş olduğu hal- de bu ulkenın sanatçısı kendı daman- ndan akan kanı durdurmayı, kendı kendını tedavı etmeyı becermıştır Yıne Atatürk'ün Türk toplumu ıçın soyledığı sözler. bu toplumun bıreylen olan sanatçılar ıçın de geçerbdır Turk sanatçısı herhangı bır guvencesı ol- madığı halde son nefesıne kadar çab- şmasını surdürduğu ıçın çabşkandır Hâlâ sanatıyla koşeyı dönemeyeceğını bıle bıle, ağır bır bedel odemevı goze alarak sanatçı olmayı seçuğı ıçın ce- surdur Bütun bunlann nedemru, he- sabını bu alanın sorumlulannın karşısına dıkıbp sonnavacak kadar onurludur Ama aksayan bır tek tüm- ce vardır. o da, Turk sanatçısı butun bu olumsuzluklann sonımlusu olarak bırbırlennı gordüğünden kendı ara- lannda dıdışıp durarak, kendı hak- lannda abnan her tur olumsuz karara karşı çıkacak, kendı hakkında abna- cak her tur karara katılmavt ısteyecek alınması gereken yapılması gereken her tur karar ve eylemlen lalep edecek kadar ozgurluğune duşkün değıldır Cumhunyet donemınde sanatçının sıyasaya ortak olması talep edılırken, bugûn sanatçı sıyasal ılgısızlık ve kayıtsızbk karşısında devletın sanat vetkıblenne ve sanat pobtıkasına ılgı sız ve kayıtsızdır Kjsaca kendı başının çaresıne bakmaktadır ya da başka olanaklar yaratılsın dıye umut- la beklemektedır ABİDİN DAVER Çiçek Yerine Eskıden az çok değerlı, az çok ışe yarar bır hedıye gonderılmesı adet olan nışan, nıkah ve duğunlerde, şımdı, çıçek yollamak moda oldu Bazı defa, bu çı- çekler, en buyük çıçekcı mağazasının alamayacağı kadar çok oluyor ve bunlara verılen para kuçük bır ev satın alacak değere yukselıyor Nışanlılar, nıkahlılar veya gelınle guvey, tavanla- ra kadar yukselen guzel ve renklı bır çıçek dekoru ıçınde kalıyorlar Bu arada hatıra olarak çektırdıklerı resımler pek hoş oluyorsa da ertesı sabah kocaman bır yığın soluk ve olgun gul, karanfıl, kasımpatı ıle sararmış ve kurumuş yapraklar bır supruntü ara- basının ıçıne dolduruluyor ve boylece her hafta bın- lerce lıra, boşuna, denıze atılıyor Bu çıçeklerden aralarında çıkartılmış fotoğraf varsa, ondan başka ne bır hatıra, ne de bır eser kalıyor' Yazık değıl mO Bır gun bıle omru olmayan ve hıç- bır şeye yaramayan çıçek yenne daha çok yaşaya- cak başka hedıyeler gondermek adetı, daha faydalı ve daha ekonomık değıl mıdır/ ? Gerçı on-onbeş lıra verınce gonderenın boynundan buyuk bır çıçek de- metı yollamak kabıl, bu da, on-onbeş lırahk bır hedı- yeden daha gosterışlı ıse de akıllıca duşununce, hıç de oyle değıldır Çunku beş lıralık bır hedıye ellı lı- ralık bır çelenkten daha faydalı ve daha değerlı Çunku daha çok yaşar ve daha çok ışe yarar (Cumhunyet- 2 Aralık 1934) Matbuat aleminden medya dünyasına ORHAN ERİNÇ Turkıye Cumhunyetı, ılan edıldığı gün, o dönemknn deyişı ıle "Türk matbuat aJe- nri'"nde, Kurtuluş Savaşı sı- rasında (6 Nısan 1920) ku- nümuş olan Anadohı Ajansı ıle 4 Nısan 1920'de Ankara - ya taşınarak Cumhun>et ga- zetesımn kurucusu Vunus Nadi'nın yayımladığı Yeni Gün ıle Hakimijeti Vlillive gjbı onde gelen gazetelen buldu Istanbul da Tanin, İkdam, Tevhidi Efkar başta obnak uzere çeşıtlı gazeteler yayı- mJanıyordu Anadolu'da ıse Mılb Mu- cadele'yi desteklemek ıçın butun zorluklan göze alan gazeteler yayın hayatlannı surduruyordu Turk medya dunyası rad- yoya ancak 1927 yıİında ka- vuşabıldı Yabancı ortakb Teİsiz Telefon AŞ'nın duşuk guçlü ılk radyo ıstas>onu Ankara da, daha sonra da İstânbol'da fââbyete gecti Bır sure sonra devletleşünlen ve gelıştınlen radyo ıstasyon- alternatıf olarak getınlen uç değışıkbk önensının ortaya nasıl bır sonuç çıkaracağı bı- bnemısor 70 yılbk Cumhunyet done- mının buyuk bolumu, asken mudahalelenn ve sıkıyö- neümlenn geürdığı yasaklar, 1971 vıbndan bu yana da anayasa ve yasalarda yer alan kısıtlamalar ıçınde geç- ü Basın Yasası'nda lyıleştır- meler yapıbnası ıçın hazır- lanan tasan da, ozel radyo ve televızyonlara ılışkın yasa gıbı TBMM'de beklıvor 12 Eylul 1980 darbesıyle bırbkte gelen depobtızasyon uygulamasından en buyük zaran yazıb basın gördu Magazın habercıbğıne ağırbk venlmesı yonunde ust yonetıaler tarafından yapı- lan baskı ve ozendırmefer, haberabk geleneğıne buyük darbeler vurdu Bu arada ga- zete sahıplığınde ağırbğın ga- zetealıkten gebne patronlar venne ışadamlanna kay- ması, dort buyuk gazetede bu nedenle yaşanan bunabmlar basın dunyasında buyuk sarsınulara neden oldu Ka- Ramiz Gökçe - Llan enayi, gazete diye bağıracağına (liste) dîye bağır da zengin ol... Kimi pivango Ustesi, kimi yerli mallar UV tesi, kimi variık >ergjsi listesi, kimi de mebus listesi diye kapışıyor!... lan özelbkle İkına Dunya Savaşfnda. halkın savaşm gelışmelenne ılışkın merakı nedemyle en gozde yayın or- ganlan habne geldüer Televızyonun ulkemıze ge- bşı ıse kısa ama duzenb prog; ramlan ıle 1958 yüında İTL Tdeviz>omı tarafından ger- çekleşunldı 27 Mayıs Devnmı'nden sonra hazırlanan anayasanın ongorduğu yasasının 1964 yılında çıkanbnası üe Törki- ye Radyo-Tetevizyon Kuru- mu kuruldu TRT, once rad- yo vayınlannm guçlendınl- mesı ve savılannın arttın- Iması yönunde çabşmalar yaptı TRTnın ılk TV yayını ise 31 Ocak 1968 de Ankara ıle sınırb ve sıvah-beyaz ola- rak başladı 1984 yıbnda renkb yayına gecıldı 1961 ve 1982 Anayasalan radyo-televızyon tekehnın TRT tarafından yıınıtulme- sını ongoruyordu Bu neden- le de ozel radyo \e televızyon kurubnası yasal açıdan mumkun değıldı Ancak bu tekel ılk kez^O Eylul 1990'da ozel bır kuruluş tarafindan delındı "Yurtdışından yayın yapıMığı" gıbı tumuyle doğ- ru obnayan bır gerekçeyle yayına başlayan ve kurucu- İannın devletın ust kademe- lenne yakmhklan nederuyle devlet tarafından da dolayb olarak desteklenen ozel tele- vızvonu, buyuklu kuçuklu verulen ızledı Şu anda ılcelerc kadar yayılmış. sayılan 150 dolayı- nda ozel TV ıstasvonu ıle 750 dolayında radyo ıstasyonu hıçbır kurala ve yasaya da- vanmadan yavın vapıyor Anayasada yapılan değışık- bkle TRT tekelmın kaldın- lmasına karşın, TBMM'de bulunan tasan ıle bu tasanya panan gazeteler yuzünden çok sayida basın cabşanı sa- dece ışlennı değıl, genye do- nuk emeklenrun karşıbğmı da kaybetmek durumunda kaldılar Medya kargaşası 199O'b yıllar, medyada ya- şanan kargaşanın doruğa ürmandığı yıllar oldu Gazeteler dunyadakı en gelışmış haber alma, yayına hazırlama ve baskı teknolojı- lennı kullanmaya başladılar Artık. ne Cumhunyet'ın ük yıllanndakı elle harf harf dı- zıbp baskıya hazırlanan say- talar ve yme elle çevnlerek baskı yapan basıt makıneler, ne daha sonrakı yıllarda kul- lanılan dızgı makınelen, say- fa kabplan. rotatıf baskı ma- kınelen kaldı 1962 yıbnda ulkemızde yenı yenı gorulen ofset teknığı, bugun dev bırer sanayı kuruluşuna donen ga- zetelenmız tarafından bılgı- sayar destekb. eskıden hayal bıle edılemeyecek olanaklara y ol açtı Ancak bu gehşmeler, gaze- telenn ana ışlevı olan haber \erme zorunluluğuna uygun sonuçlara ulaşamadı Ansıklopedı savaşlan bır vandan okuyucuya kültur hızmetı götururken bır yan- dan da gazetecıhğın gelenek- lennı torpüledı Bır bolum ozel televızyon kuruluşu ıse kameralannı, savaş sılahlan gıbı kullan- mayı basın ozgurluğu ve de- mokrasırun gereğı sayarak ortaya surduler 70 yılda, ıüraf etmek gere- kırse medya dunyamız çok gebştı Ama vanlan nokta- nın gazetecıbğın ıdeallen ıle bağdaşüğını soylemek çok zor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle