Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhunyet 29 Ekım 1993 ÖZELEKl 70.YIL 11
Tiyatro 70 yıldır
arayış içinde
Afife Jale Bedia Muvahhit
Muhsin Ertuğrul ve Neyire Neyir
Midas'm Kulaklan Cengiz Han'm Bisikleti
DtKMEN GÜRÜN UÇARER
70 yıhn Turk üyatrosunu kısa bır yazıya
sığdırmak zor Soze nereden başlamahyım9
Cumhunyeümızden bıraz daha yaşlı olan Da-
nılbedayı ya da Şehır Tıyatrolan'ndan mı9
Tıyatromuzu bugunlere getıren onca sanatçı-
dan mı9
Devlet Tıyatrolanndan mı9
Bolge Tı-
yatrolan tasansından mı9
3 odeneklı tıyatro-
muz Bakırkoy Beledıye Tıyatrolan ndan mı9
Sanayı-ı Nefise Bırlığı'nden. Tatbıkat Sahne-
sı'nden, Halkevlennden. konservatuvarlar-
dan, gençlık üyatrolanndan mı9
Oyun yazar-
lanmız, oyunculanmız, yonetrnenlenmız,
sahne tasarunalanrruzdan mı9
Eleştın kuru-
mundan mı9
Seyırcıden rru9
Özel tıyatrolar-
dan mı9
Ya da butun bunlan kucaklayan
Cumhunyet Tı>atrosu'nun kurucusu Muhsin
ErtuğruPdan mı9
Oyuncu, yonetmen, yonetıcı
olmanın otesınde bır tiyatro bılımcısı olarak
da her geçen gün bıraz daha yozlaşan tstan-
bul'da anısına anıtlar dıkxlmesı gereken bu ü-
yatro devnmcısınden mı9
Yerli oyun sorunlan
1920"ler-3O'lar-4O'lar, tıyatroda toplum be-
ğcnısını yuceltmevı amaçlavan yıllardır "Top-
lum beğenisi nasü yııceltilecektir?^ sorusu bu
vıllann tartışma konusudur Bır yandan
Strindberg, İbseıu PırandeUo, Çapek, Sdıiller,
Shakespeare gıbı yazarlar Şehır Tıyatrolan
repertuvannda yer alırken öte yandan eser se-
çımınde Batı'ya öncelık tanınması eleşünl-
mektedır Çevın, uyarlama. >erh oyun sorun-
lar gundemdedır Sıyasal yaşamımızda tek
partı sıstemınden çok partıh sısteme geçış ve
bunu ızleyen yıllarda yaşanan toplumsal değı-
şımler tıyatroya da yansıyacaktır 50'lı yıllar-
da tıyatronun ışlevı daha kesın çızgılerle çıal-
mış ve bu sanat dalının toplumsal gerçeklere
eğılmesı gerektığı uzennde durulmuştur Yıne
bu donemde tıyatronun ışlevı açısından onem
kazanan bır yaklaşım da çağdaş Turk tıyatro-
sunun oluşumunda geleneksel oğelerden ya-
rarlanılması gerektığıdır 50"ler. oyun ya-
zarhğı açısından da en venmlı, en hareketh
dönemdır
Toplum tiyatroyu etkiledi
5O'h yıllar, 60'larda yaşanacak olan hızlı
değışımın temebnı oluşturdu Bu yıllarda tı-
yatronun topluma yon vermesı gerektığı uze-
nnde durulurken, 60'lardan başlayarak top-
lum tiyatroyu kendı bınkımı doğrultusunda
etkiledi Toplumsal değışım, anayasal örgur-
lukler dınamık odeneksız tıyatrolann doğ-
masına neden oldu \e bu tıyatrolar tıyatroya
bakış açısı farkh yenı bır seyırcı kesımıne yo-
neldı Bu dönem. tıyatronun kendı kendını ye-
nılemeye başladığı dönemdır Toplum tıyat-
ronun dınamosudur. tiyatro da toplumun.
60'lardan başlayarak tiyatro ıle seyırcı araa-
ndakı organık bağ one çıkmış ve toplumun
kendı tıyatrosunu varatacağı göruşünden ha-
reketle bu etkıleşım vurgulanmıştır
1970'ler, 60'lardan gelen ve gıderek hızla-
nan denetleme ve yasaklamalara karşın tıyat-
roda ulusallık, evrensellık gıbı kavramlann
yıne çağdaş duşunce duzeymde tartışıldığı bır
donemdır 60'larda guçlenen toplumcu tıyat-
ro - halk tıyatrosu hareketlen 70 lenn başlan-
nda da yaşanacaktır Sosyo-ekonomık değı-
şım ve toplumsal bılınçlenme tiyatroyu etkıle-
mıştır 60'lann sonlanna doğru hızla artan
tiyatro doğurganbğı 70'lerde nıcehk-nıtelık
sorununu gundeme getırmış ve bu bunalım
bır yandan ekonomık yetersızhklere bağlana-
rak devleün tıyatrolan desteklemesı gerekhb-
ğı vurgulanmış, ote yandan tiyatro olayının
etkı-tepkı dıyalektığınden kopuk burjuva sa-
Tiyatro sanatçtsından Öte, tiyatro bilimds
Muhsin Ertuğrul.
nat anlayışı ıçmde ele abnışıyla bağ-
daştınlmıştır 80'ler, tıyatrolann suskunluk
donemı 60'lann, 70'lenn dmamızmı bu yıllar-
da yennı durağanlığa bırakır Bu donemde
kentlenn hızla değışen yapısıyla bırlıkte gıde-
rek tiyatro ızleyıcısı de kabuk değıştırecektır
80'lenn ortalanndan ıübaren seyırcırun tıyat-
ro>a yenıden donuş yaptığını gorüruz, ama bu
seyırcı 60'lann, 70"lenn coşkulu sevırcısı de-
ğıldır Ayru şeylen, daha çok başlannda oldu-
ğumuz 90'lar ıçın de soylemek mumkun 90'-
larda tıyatrolarda başlayan kıpırtılar. deney-
sel arayışlar ıse yenı doğum sancılannın ışa-
retlen olarak değerlendınlebılır
Sanatçı bir zamanlar el üstündeydi...
CANAN BEYKAL
Cumhunyet dönemı sanatçılan te-
ker teker yıüp gıttıler Ağustos ayı
Cumhunvet'ın ılksanatçı nefennı AK
Çelebi'yı aldı son olarak Cumhunyet
donemınde temeb atılmış olan sanat
kurumlan sanat etkınlıklen son ha-
yat kımılülanyla hâlâ yaşıyor Devlet
Resım ve Heykel Sergısı Ankara da
surûyor ama artık kımsenın coşkuyla
bekledığı ardından voğun taruşma-
ların yapıldığı bır etkınbk değıl Açıhp
kapandığmı duymuyoruz kımlenn
ödül aldığını merak bıle etmıyoruz
artık Ovsa bu sergıde odul alanlar,
yapıtlan satın alınanlar ıl galenlennı
ve muzelen bakanbk odalannı varsı-
Uaştırmak ıçın seçıhrlerdı Katılan-
lann kabtesıne uygun bır sergı olup
çıktı, açılacağı tanhı heyecanla bekle-
yen sanatçılar artık kalmadı Ne odul-
lerde ne satın almalarda kımse bu yuz-
den ınce elevıp sık dokumuyor Ata-
tûrk'ün ılk kurduğu muze, tstanbul
Resım ve Heykel Muzesı çağdaş sa-
nata aıttı
Ama bugun butun Cumhunyet dö-
nemı kurumlan gıbı zaman zaman ka-
patıldı, halen kohnemışbğıyle eskı-
mışbğıyle o gûnlenn onurunu taşıya-
rak Boğaz'ın sulanna karşı dıngın,
sessız sedasız baa önemb etkınlıklere
kucak açıyor harap habnın sorumlu-
luğunu taşıvanlan utandırmayı bıle
düşunmeden
Evet, Cumhunyet donemının ku-
rumlannı eskıttık, yenne yenılennı,
daha ıyılennı daha çağdaşlannı ko-
yabıldıİc mf Bu alanda hıç de venmb
olduğumuz soy lenemez Cumhunyet
donemınde en büyuk en >oğun örgût-
lenme kultur ve sanat özelbkle de gû-
zel sanatlar alanında gerçekleştınl-
mıştır Bır devlet bır partı sıvasası çer-
çevesıne alınmıştır guzel sanatlann
gelışme programı Belırlı donemler
ıçın doruksal onem taşıyan olgulan
sosyal vapının gebşımı ıçınde yetenn-
ce oturtup gebştınnek zorunluğunu
yerleştıremedık Bu nedenle de baş-
langıçta kurmuş olduğumuz her ku-
rum, attığımız her temel âtıl kabnış
gunumuzde ışlevsız. etkısız ve caresız
bır duruma sokulmuşlardır Her dö-
nemde külturel hayatın gostergesı
savılabılecek bır düşunce uslubu-belb
bır entelektuel alanın ustünluğu orta-
ya çıkar Cumhunyet donemınde "sa-
nat", ozel olarak da guzel sanatlar en-
telektüel ustünluğe sahıptı, ama 70 yıl
sonra bunun yenne sıradan gosten sa-
natlan egemen olmaya başlamıştır
Sanatçının toplumda nıtebksel değı-
şımler oluşturabılme şansı ve umudu
taşınmıyor artık Bunu 70 yıl sonra
medyalara bıraktık, medyada entelek-
Bedri Rahmi Eyüboğlu: Turkive'nin yetiştirdiği ender sanatçılardan..
tuel boşluğu dolduracak gostenlere
bır de
Cumhunyet donemınde sanat bır sı-
yasa sorunu olarak ele ahnırken, 70 vıl
sonra sanata karşı sı>asal ılgısızbk sı-
yasal kayıtsızhk yaşanmaktadır De-
mokrası kavramı hâlâ sanatçı-bıreye
kendısıyle ılgıb kararlarda, karar me-
kanızmalanna etkıb olabıbne şansını
getırmemektedır Hatta bu meka-
nızmalan denetleme, talepte bulun-
ma hak ıddıa etme sorumluluğunu da
unuttuk artık
Cumhunyet donemının kurum-
lannı elbırbğıyle yok etmeye çabakyo-
ruz Ama hâlâ Istanbul Resım ve Hey-
kel Muzesfnın bır alternatıfı yoktur,
hâlâ bır Devlet Resım ve Heykel Ser-
gısı gıbı kapsamlı. büyuk bır sergıyı
oluşturacak olanaklara sahıp değılız
Cumhunyet donemının çağdaşlaşma,
toplumu çağdaş düzeve ulaştırma
amaayla sanatın bu alanda bır goster-
ge olduğu ınancını taşıyanlar yok
Atatürk'ün dediği gibi herkesin cumhurbaşkanı, miDetvekili olabildiği bir ülkede hala herkes sanatçı olamıyor.
artık Kımse sanatın yokluğunda,
toplumun hayat damarlanndan bın-
nın kesıldığmı ılen sürmuyor
Yundışına uzun zamandır bır oğrena
kafilesı gonderme gereğını duşünmu-
\oruz Yurtdışında bır sergımızı ger-
vekleştırmeye tabp olunmuyor. kışısel
gınşımlerle yapılan sergıler, katıbnan
etkınbklerde ıse sanatçılan mab açı-
dan destekleme sorumluluğunu bıle
ustlenmıyor yetkıbler artık Bu ulke-
run sanatına. sanatçısına toplumda
uyandınlmaya çabşılmış olan
saygının yennı, yetkısız ağızlardan
hakaretler, dûzeysız eleştınler, yetkıb
ağızlardan da Şetenek" değerlendır-
melen aldı
Cumhunvet'ın 70 yıbnda Turk sa-
natçılan bır tek şunu oğrendı. yalnız
olarak sanatın yapılacağını. yalnız
olarak ıletışım kurulacağını, baştakı-
lenn bu alandakı sorumsuzluk
utananı üstlenme yeteneğını bır de
Mustafa Kemal Atatürk'ün dedığı gıbı
herkesm cumhurbaşkanı, mılletvekıb
olabildiği bır ulkede hâlâ herkes sa-
natçı olamıyor, ama bunun farkına
varabılen devlet buyuklen artık böv-
lesıne ulu bır alçakgonullu tumceyı sa-
naün karşısında soyleyebılecek yüceb-
ğe sahıp değıller Elbette hayat da-
marlanndan bm kopmuş olduğu hal-
de bu ulkenın sanatçısı kendı daman-
ndan akan kanı durdurmayı, kendı
kendını tedavı etmeyı becermıştır
Yıne Atatürk'ün Türk toplumu ıçın
soyledığı sözler. bu toplumun bıreylen
olan sanatçılar ıçın de geçerbdır Turk
sanatçısı herhangı bır guvencesı ol-
madığı halde son nefesıne kadar çab-
şmasını surdürduğu ıçın çabşkandır
Hâlâ sanatıyla koşeyı dönemeyeceğını
bıle bıle, ağır bır bedel odemevı goze
alarak sanatçı olmayı seçuğı ıçın ce-
surdur Bütun bunlann nedemru, he-
sabını bu alanın sorumlulannın
karşısına dıkıbp sonnavacak kadar
onurludur Ama aksayan bır tek tüm-
ce vardır. o da, Turk sanatçısı butun
bu olumsuzluklann sonımlusu olarak
bırbırlennı gordüğünden kendı ara-
lannda dıdışıp durarak, kendı hak-
lannda abnan her tur olumsuz karara
karşı çıkacak, kendı hakkında abna-
cak her tur karara katılmavt ısteyecek
alınması gereken yapılması gereken
her tur karar ve eylemlen lalep edecek
kadar ozgurluğune duşkün değıldır
Cumhunyet donemınde sanatçının
sıyasaya ortak olması talep edılırken,
bugûn sanatçı sıyasal ılgısızlık ve
kayıtsızbk karşısında devletın sanat
vetkıblenne ve sanat pobtıkasına ılgı
sız ve kayıtsızdır Kjsaca kendı
başının çaresıne bakmaktadır ya da
başka olanaklar yaratılsın dıye umut-
la beklemektedır
ABİDİN DAVER
Çiçek Yerine
Eskıden az çok değerlı, az çok ışe yarar bır hedıye
gonderılmesı adet olan nışan, nıkah ve duğunlerde,
şımdı, çıçek yollamak moda oldu Bazı defa, bu çı-
çekler, en buyük çıçekcı mağazasının alamayacağı
kadar çok oluyor ve bunlara verılen para kuçük bır
ev satın alacak değere yukselıyor
Nışanlılar, nıkahlılar veya gelınle guvey, tavanla-
ra kadar yukselen guzel ve renklı bır çıçek dekoru
ıçınde kalıyorlar Bu arada hatıra olarak çektırdıklerı
resımler pek hoş oluyorsa da ertesı sabah kocaman
bır yığın soluk ve olgun gul, karanfıl, kasımpatı ıle
sararmış ve kurumuş yapraklar bır supruntü ara-
basının ıçıne dolduruluyor ve boylece her hafta bın-
lerce lıra, boşuna, denıze atılıyor Bu çıçeklerden
aralarında çıkartılmış fotoğraf varsa, ondan başka
ne bır hatıra, ne de bır eser kalıyor'
Yazık değıl mO Bır gun bıle omru olmayan ve hıç-
bır şeye yaramayan çıçek yenne daha çok yaşaya-
cak başka hedıyeler gondermek adetı, daha faydalı
ve daha ekonomık değıl mıdır/
? Gerçı on-onbeş lıra
verınce gonderenın boynundan buyuk bır çıçek de-
metı yollamak kabıl, bu da, on-onbeş lırahk bır hedı-
yeden daha gosterışlı ıse de akıllıca duşununce, hıç
de oyle değıldır Çunku beş lıralık bır hedıye ellı lı-
ralık bır çelenkten daha faydalı ve daha değerlı
Çunku daha çok yaşar ve daha çok ışe yarar
(Cumhunyet- 2 Aralık 1934)
Matbuat aleminden
medya dünyasına
ORHAN ERİNÇ
Turkıye Cumhunyetı, ılan
edıldığı gün, o dönemknn
deyişı ıle "Türk matbuat aJe-
nri'"nde, Kurtuluş Savaşı sı-
rasında (6 Nısan 1920) ku-
nümuş olan Anadohı Ajansı
ıle 4 Nısan 1920'de Ankara -
ya taşınarak Cumhun>et ga-
zetesımn kurucusu Vunus
Nadi'nın yayımladığı Yeni
Gün ıle Hakimijeti Vlillive
gjbı onde gelen gazetelen
buldu
Istanbul da Tanin, İkdam,
Tevhidi Efkar başta obnak
uzere çeşıtlı gazeteler yayı-
mJanıyordu
Anadolu'da ıse Mılb Mu-
cadele'yi desteklemek ıçın
butun zorluklan göze alan
gazeteler yayın hayatlannı
surduruyordu
Turk medya dunyası rad-
yoya ancak 1927 yıİında ka-
vuşabıldı Yabancı ortakb
Teİsiz Telefon AŞ'nın duşuk
guçlü ılk radyo ıstas>onu
Ankara da, daha sonra da
İstânbol'da fââbyete gecti
Bır sure sonra devletleşünlen
ve gelıştınlen radyo ıstasyon-
alternatıf olarak getınlen uç
değışıkbk önensının ortaya
nasıl bır sonuç çıkaracağı bı-
bnemısor
70 yılbk Cumhunyet done-
mının buyuk bolumu, asken
mudahalelenn ve sıkıyö-
neümlenn geürdığı yasaklar,
1971 vıbndan bu yana da
anayasa ve yasalarda yer
alan kısıtlamalar ıçınde geç-
ü Basın Yasası'nda lyıleştır-
meler yapıbnası ıçın hazır-
lanan tasan da, ozel radyo ve
televızyonlara ılışkın yasa
gıbı TBMM'de beklıvor
12 Eylul 1980 darbesıyle
bırbkte gelen depobtızasyon
uygulamasından en buyük
zaran yazıb basın gördu
Magazın habercıbğıne
ağırbk venlmesı yonunde ust
yonetıaler tarafından yapı-
lan baskı ve ozendırmefer,
haberabk geleneğıne buyük
darbeler vurdu Bu arada ga-
zete sahıplığınde ağırbğın ga-
zetealıkten gebne patronlar
venne ışadamlanna kay-
ması, dort buyuk gazetede bu
nedenle yaşanan bunabmlar
basın dunyasında buyuk
sarsınulara neden oldu Ka-
Ramiz
Gökçe
- Llan enayi, gazete diye bağıracağına (liste) dîye bağır
da zengin ol... Kimi pivango Ustesi, kimi yerli mallar UV
tesi, kimi variık >ergjsi listesi, kimi de mebus listesi diye
kapışıyor!...
lan özelbkle İkına Dunya
Savaşfnda. halkın savaşm
gelışmelenne ılışkın merakı
nedemyle en gozde yayın or-
ganlan habne geldüer
Televızyonun ulkemıze ge-
bşı ıse kısa ama duzenb prog;
ramlan ıle 1958 yüında İTL
Tdeviz>omı tarafından ger-
çekleşunldı
27 Mayıs Devnmı'nden
sonra hazırlanan anayasanın
ongorduğu yasasının 1964
yılında çıkanbnası üe Törki-
ye Radyo-Tetevizyon Kuru-
mu kuruldu TRT, once rad-
yo vayınlannm guçlendınl-
mesı ve savılannın arttın-
Iması yönunde çabşmalar
yaptı TRTnın ılk TV yayını
ise 31 Ocak 1968 de Ankara
ıle sınırb ve sıvah-beyaz ola-
rak başladı 1984 yıbnda
renkb yayına gecıldı
1961 ve 1982 Anayasalan
radyo-televızyon tekehnın
TRT tarafından yıınıtulme-
sını ongoruyordu Bu neden-
le de ozel radyo \e televızyon
kurubnası yasal açıdan
mumkun değıldı Ancak bu
tekel ılk kez^O Eylul 1990'da
ozel bır kuruluş tarafindan
delındı "Yurtdışından yayın
yapıMığı" gıbı tumuyle doğ-
ru obnayan bır gerekçeyle
yayına başlayan ve kurucu-
İannın devletın ust kademe-
lenne yakmhklan nederuyle
devlet tarafından da dolayb
olarak desteklenen ozel tele-
vızvonu, buyuklu kuçuklu
verulen ızledı
Şu anda ılcelerc kadar
yayılmış. sayılan 150 dolayı-
nda ozel TV ıstasvonu ıle 750
dolayında radyo ıstasyonu
hıçbır kurala ve yasaya da-
vanmadan yavın vapıyor
Anayasada yapılan değışık-
bkle TRT tekelmın kaldın-
lmasına karşın, TBMM'de
bulunan tasan ıle bu tasanya
panan gazeteler yuzünden
çok sayida basın cabşanı sa-
dece ışlennı değıl, genye do-
nuk emeklenrun karşıbğmı
da kaybetmek durumunda
kaldılar
Medya kargaşası
199O'b yıllar, medyada ya-
şanan kargaşanın doruğa
ürmandığı yıllar oldu
Gazeteler dunyadakı en
gelışmış haber alma, yayına
hazırlama ve baskı teknolojı-
lennı kullanmaya başladılar
Artık. ne Cumhunyet'ın ük
yıllanndakı elle harf harf dı-
zıbp baskıya hazırlanan say-
talar ve yme elle çevnlerek
baskı yapan basıt makıneler,
ne daha sonrakı yıllarda kul-
lanılan dızgı makınelen, say-
fa kabplan. rotatıf baskı ma-
kınelen kaldı 1962 yıbnda
ulkemızde yenı yenı gorulen
ofset teknığı, bugun dev bırer
sanayı kuruluşuna donen ga-
zetelenmız tarafından bılgı-
sayar destekb. eskıden hayal
bıle edılemeyecek olanaklara
y ol açtı
Ancak bu gehşmeler, gaze-
telenn ana ışlevı olan haber
\erme zorunluluğuna uygun
sonuçlara ulaşamadı
Ansıklopedı savaşlan bır
vandan okuyucuya kültur
hızmetı götururken bır yan-
dan da gazetecıhğın gelenek-
lennı torpüledı
Bır bolum ozel televızyon
kuruluşu ıse kameralannı,
savaş sılahlan gıbı kullan-
mayı basın ozgurluğu ve de-
mokrasırun gereğı sayarak
ortaya surduler
70 yılda, ıüraf etmek gere-
kırse medya dunyamız çok
gebştı Ama vanlan nokta-
nın gazetecıbğın ıdeallen ıle
bağdaşüğını soylemek çok
zor.