Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
t 5MART1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR SANAT 13
Sombahar'ın 10. sayısı
İH Kültür Senisi - İkı a> lık şıır dergısi
Sombahar'ın 10. sayısı(mart-nisan)
çm ktı Bu sayının özel bölümü:
"^Modernızm, Modern Şiir, Türk
Şiirinde Modemizm Kavramı". Harry
L-evin'in "Modernizm Neydi?" başhkh
u.zun makalesinin ardından Enis
BVatur'un "Modern Şiınn Doğumu ve
CJelişme Süreci (1869-1914)" adlı yazısı
yer alıyor. Bu bölümün son makalesi.
Evren Erem-Ogan Günerikilısınin.
"Modernızm-Ezra Pound-Ülkü
Tamer"yazısı. Bu tartışmalı metinler
çcşitli yazarlar tarafından önümüzdeki
Sombaharlarda da devam edecek.
Oergide. Orhan Alkaya'nın şiiri üzerine
ICubilay Ünsal'ın yazısı. Serdar
Koçak'ın ilk kitabi Pervazda üzerine ise
M urat Yalçın'ın yazılan dikkat çekiyor.
Oğuz Cebeci, "Emily Bronte ve Gondal
Kraliçesi" yazısı ile Bronte'nin şair
yanına eğiliyor. Marcelo Orellana'nın
"Versos por Angelito" adlı yazısı da
şiirleantropolojinin buluştuğu birmetin.
Mehmet Yalçın'ın "Şiinn Boyutlan"
adlı yazı dizısi bu sayıda sürüyor.
Özdemir İnce ile Ogan Güner'in çeviri
tartışmalan Ö. İnce'nin yazısıyla
noktalanıyor. Ancak A. Karaçoban'ın,
Ö. İnce'nin R.Charçevirisi üzerine bir
eleştiri yazısı >er alıyor.
Kemal Özer'in şiirleri
• Kültür Senisi - Bugüne dek çeşıtli şiir.
öykü ve tiyatro okuma günleri
etkinliklen düzenleyen Insancıl Okuma
Tiyatrosu, Kemal Özer'in şiirlerini
gündeme getıriyor. Bugünsaat 15.00'te
Fırat Kitap Galerisi'nde (Yasa Cad.
Üzerlik Sok. No: 11 Kadıköy Tel: 349 94
67) Özer'in şiirleri okunup tartışılacak.
Emre Senan'ın sergisi
• Kültür Senisi Emre Senan'ın
"80x 120" adlı ilk kişisel sergisi İstanbul
^latürk Kültür MerkezTnde 25 mart
günü açılıyor. Emre Senan. bu sergisinde
iizerinde kolaj ve akrilik tekniği ile
jalıştığı 32 adet tuvalini sergjlivor. Her
biri 80x 120 cm. ölçüsündeki tuvallerde
Senan, siyah-beyaz ağırlıklı
;ahşmalanna üçüncü boyuta yönelen
kolajlannı da ekliyor.. Emre Senan'ın
'80x120" sergisi. 17 nisana kadar
İstanbul Taksim'deki AKM Büyük
Salonunda. 10.00-19.00 saatleri
arasında izlenebilir. "'•'•-
Batı resmi
• Kültür Senisi-YıldızÜniversitesi
Güzel Sanatlar Bölümü öğretim elemanı
Berke İnel, "Neoklasikten Günümüze
Batı Resmi'konulukonferansını 18
mart çarşamba günü saat 15.00'te
İstanbul Ünıversitesi Kültür
Merkezi'nde(BozdoğanCaddesiNo: 1
Vezneciler Beyazıt) verecek.
63 oyunda 35 bin
izleyici
• Kültür Servis - Bu sezon Anton
Çehov'un klasik eseri "Vanya Dayı",
sahnelendiğinden bugüne oynadığı 63
oyunda 35 bin seyirci toplayarak rekor
kırdı. Mazlum Beyhan'ın Türkçeleştirip
Rus yönetmen Leonid Heifetz'in
şahneye koyduğu ve rollerini Cihan
Ünal. Cüneyt Türel, Nurseli İdız. İsmet
Ay. Kamran Lîsluer, Tilbe Batum, Uğur
Kı vılcım, Tanju Tuncel ve İskender
Bağcılar'ın paylaştığı '"Vanya Dayı".
ekim ayında Harbiye Muhsin Ertuğrul
Sahnesi'nde perde açmış ve son
oynandığı 63. oyununa kadar kapalı gişe
sahnelenmişti.
Ankara Festivali'ne
protesto
• Kültür Senisi- Çağdaş Sinema
Oyunculan Derneği Başkanı Tank
Akan, kısa bir süre önce gerçekleştirilen
4. Uluslararası Ankara Fılm Festıvali'nin
jürisini kınayan biraçıklamada bulundu.
Fesüval kapsamında bu yıl yanşan
filmlerin değerlendirilmesi sonucunda en
iyi erkek oyuncu ve senaryo ödülünün
verilmemesinin festivale gölge
diişürdüğünü belirten Tank Akan, şöyle
devam etti: "Sinemamızda senaryo ve
erkek oyuncu "yok'tur diyebilen bir
jürinin, en iyı fılm ve en ıyi yönetmen
değerlendirmesini hangi kıstasa göre
yaptığını anlamaktd güçlük çekıyoruz.
Senaryosu ve erkek oyuncusu olmadığı
iddıa edilen bir ülke sinemasının
oyunculan olarak 4. Uluslararası Film
Festivali jürisini kıruyor, festıval
diizenleyecilerinin bu durumun
yinelenmemesi için gerekli önlemleri
almasını diliyoruz."
Ankara Televizyonu'nun çektiği Kurtuluş filminin üçte ikisi tamamlandı
Gerçek ölçeklerde Kurtuluş Savaşı
Kültür Servisi - II. İnönü Savaşı ile
Mudanya Mütarekesi arasında
geçen iki yıllık dönemi (Nisan
1920-Ekim 1922) konualan "Kur-
tuluş" (Kemarin Askerleri) adlı 9
saat süreli filmin çekimlerinin üçte
ikisi tamamlandı.
Yapımcılığını Ankara Televizyon Mü-
dürlüğü'nün üstlendiği ve Kurtuluş Sa-
vaşı'nın gerçek ölçeklerde tam olarak dra-
matize etmeyi amaçlayan fılmi, "Bugünün
Saraylısı". "Ateşten Günler", "Cahide"
gibi >ine dönemse) televizyon fılmlerinden
tanıdığımız Ziya Öztan yönetiyor.
Genel koordinatörlüğünü TRT Genel
Müdürü Kerim Aydın Erdem'in yapım-
cılığını Ümit Elverici'nin üstlendiği
dizinin senaryosunu Turgut Özakman iki
yılda yazdı. Özakman yüzlerce belge, gaze-
te ve dergiyi taradığı çalışmasında Meclis
tutanaklanndan alınmış konuşma ve tar-
tışmalara da yer verdi. Müziği Muammer
Sun tarafından gerçekleştirilen filmde ikin-
ci yönetmen Nihat Durak, gehel sanaı yö-
netmeni ise Gürel Yontan. Sanat _yönet-
menliğini Mete Yılmaz ve Deniz Özen'in
yaptığı filmin görüntü yönetmenliğini de
Colin Mounier ve Hüseyin Aksoy gerçek-
leştiriyorlar. Dönemin tüm tarihi kişilikle-
rinin canlantiınlacağı .filmde 116 başrol
yanında 127 ikinci derece, 101 üçüncü de-
rece rol bulunuyor.
500 bine vakm fıgüranın yer alacağı
çalışmada, fngilizleri İngıliz oyuncular,
Ruslan Rus sanatçılar canlandmrken, Yu-
nan askerlennde Türk aktörleri izleyece-
ğiz. Rutkay Aziz'in Atatürk'ü yorumladığı
"Kurtuluş"ta. Savaş Dinçel İsmet Paşa'yı
(İnönü), Mahmut Cevher Fevzi Paşa'yi
(Çakmak). Ayda Aksel Halide Edip'i (Adı-
var), Haluk Kurdoğlu General Papulas'ı,
Macit Koper Hacı Anesti'yi, Taner Barlas
ise Palis'i canlandınyor. Çekimleri 1991
ağustos ayında başlayan fılmden aynlan
oyuncu olmadı.
"Kurtuluş", 15 milyar liralık bütcesi ile
TRTnin bugüne dek gerçekleştirdiği en
pahalı dizi olma özelliği taşıyor. Yönetmen
vardımalanndan Sadullah Celen, bu büt-
Kurtukış Savaşfnı dramatize eden filmde 116 başrol oyıncısu var.
çenin yaklaşık 10 milyannın dekor, kos-
tüm, aksesuar ve araç için harcandığını
söyleyerek ekliyor "Genelkurma> Baş-
kanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı. Sa-
nayi Bakanlığı. PTT Genel Müdürlüğü,
Sahil Tahlisiye. Devlet Demiryollan. Ma-
kine Kimya Enstitüsü ve Kızılay'a ait de-
polarda yapılan araştırma sonunda dö-
neme ait sahra dürbünlerinden. daktilola-
ra, dikiş makinelerinden fötr şapkalara ka-
dar bınlerce kostüm. araç ve aksesuar
TRT'nın Tepebaşf nda bulunan deposun-
da bakım ve onanmı yapılarak kullanıldı
filmde. Yine o döneme ait bayraklar, san-
caklar, haritalar, gazeteler, masa üstü bel-
geleri. sandalye. komodin ve depolar, nö-
betçi kulübeleri. tabelalar fotoğraf arşivle-
rinden yararlanılarak gerçek boyutlanyla
yine Tepebaşı'ndaki atölyede imal edildi.
İzmir Kordonboyu, Alagöz Başkomu-
lanlık karargahı, Mustafa Kemal'in Çan-
kayadaki bağ evi. değişik yerlerde kurul-
mak üzere köy evleri dekorlan hazırlandı.
Yapılan bu dekorlar yeniden sökülüp deği-
şik şekillerde monte edilebileceğinden bun-
dan sonraki dönem fılmlerinde sürekli kul-
lanılabilecek. Bu çalışmalar da Türk sine-
masının altyapısına çok önemli ve kalıcı
katkılarda bulunacak.
Bugün arük asıllan yok olmuş ya da de-
ğişürilmiş olan tarihi mekanlar. Eskişehir
Anadolu Üniversitesi'nde bire bir ölçüler-
de yeniden yapılarak çekim yerlerinde
hazırlanırken, TBMM ve Taşhan'ın ıçinde
olduğu Ankara Ulus Meydaru, İstanbul
Kartal 2. Zırhlı Tugay arazisinde çekimler
için hazır hale getirildi. Ankara Televizyon
Müdürlüğü'nün filmde kullanılmak üzere
Devlet Demiryollan Genel Müdürlüğü'n-
den istedigi çok sayıda lokomotif, yolcu,
yük ve servis vagonu da onanlarak çekim-
lerde kullanılıyor. Filmde yine o döneme
ait uçak, otomobil, kamyon, top arabası-
nın benzerleri de Eskişehir Anadolu Üni-
versitesinde hazırlandı.
12 Ağustos 1991de İstanbul Büyükde-
re'deki Bilczikçiçiftliğindestartalan "Kur-
tuluş"un 10 Mart 1992'ye dek olan çekim-
leri Eskişehir, Ankara, Kütahya, Konya,
Akşehir. Uşak ve İzmir'de gerçekleştirildi.
Bu mekanlarda hangi olaylannfilmcçekil-
diğini yine Sadullah Gelen'den öğreniyo-
ruz: "Eskişehir'de Yunan karargahlan. si-
lah tamirhanesi, istasyon, hastane sahnele-
ri, Kütahya'da şehrin işgali ve kurtanlışı,
Akşehir'de ise cephe karargahı sahnelerini
çektik. Ankara'daki çalışmamızda Polatlı
Batı ccphesi karargahı ve TBMM'nin iç
sahnelerininçekimi yeraldı. Yunan komu-
tanlannın esir edildikleri sahneyi Usak'ta
fılmealdık. İzmir'de. Kadifekale ve Vilayet
konağına Türk bayrağını çekme, Alsancak
parkı, İzmir Yunan karargahı, Yunan
kralının ikametgahı, Mustafa Kemal'in
İzmir'de kaldığı ev ve karargah sahnelerini
çektik. Filmin birçok sahnesı ise İstanbul'-
da çekildi, çekiliyor. İstanbul'da bugüne
dek çektiğimiz sa'hneler İngilıere Büyükel-
çiliği'nin, ikametgahı, Harrington karar-
gahı. Hariciye Naarhğı, Harbiye Nazırhğı,
Tkdam, Peyam. Sabah ve Akşam gazetesi
ile Pera Palas bölümlerini kapsıyor. Arada
değişik mekanlarda gerçekleştirdiğimiz
Cebeci Hastane, Azerbaycan Büyükelçili-
ği,TBMM ve Taşhan'ın dış sahneleri, Bur-
sa şark tiyatrosu, kağnı kollan, Geyve Mü-
rettep kolordu karargahı. Türk ve Yu-
nanlılara ait birçok karargah sahneleri
var."
Senaryonun bütününe bakıldığmda,
yedi aylık süre içinde filmin üçte ikisine
yakın bölümünün sahnelerinin çekildiğıni
söyleven Celen, nisan ayında da II. İnönü,
Eskişehir, Kütahya, Sakarya savaşlan ile
Büyük Taarruz savaşlannın gerçek me-
kanlannda fılme almacağını beürtiyor.
Gazetecilikten gelme sinemacı Richard Brooks 79 yaşındaöldü
Ünlü romanlann gözüpek uyarlayıcısıATtLLA DORSAY(tstanbul)- Ameri-
kalı senaryo yazan ve yönetmen
Richard Brooks, 79 yaşında dün-
yamızdan aynldı. Onun ölümüy-
le, Amerikan sinemasının hâlâ ya-
şayan birkaç eski ustasından biri
daha yaşlı bir cınar gibi göçüp git-
miş oldu.
Richard Brooks'un adı kitlelerce pek bilin-
mese de, filmleri oldukça popüler olmuş
yapımlardı. "Karamazof Kardeşler"i.
"Kızgın Damdaki Kedi"yi, "Profesyonel-
ler"i hangi sinemasever anımsamaz? Bu
gösterişti, parlakfilmlerinardındaki yazar,
düşünce adamı, "idealist" Richard Brooks
ise kuşkusuz daha az tanınır.
Brooks, sinemaya gazetecilikten gelmiş-
ti. Sonra radyofonık piyesleryazdı.oyunlar
sahneledi. 1940'lardan başlayarak sine-
manın çekiciliğine kapıldı. Ve bir daha on-
dan uzaklaşmadı.
Brooks'un Hollj^vood'daki ilk etkinliği,
senaryo yazarlıgı oldu. Senaryosunu
yazdığı önemli fılmler arasında Siodmak,
Dassin, Dmytryk gibi adlann yönettiği il-
ginç polisiyeler başı çeker. 1950'den itiba-
ren "Bunalım-Crisis" fılmiyle yönetmenli-
ğe geçer sanatçı. Ve çoğu zaman senaryo-
sunu bizzat yazdığı filmlerle. Hollywood'-
un stüdyo sistemi ve "tür sineması" kısıtla-
ması içinde yine de oldukça kişisel yapıtlar
imzalar: "Şeytan ve Melek-The Light To-
uch","Gazeteciler Savaşı-Deadline USA",
"Savaş Meydanı-Battle Circus", "Ateş-
Take The High Ground". "Son Hatıra/
Paris'i Son Gördüğümde-The Last Time I
Saw Paris".
Tam bir Amerikan aydını olarak. özelik-
le demokrasiye, özgürlüğe ve "yüce idealle-
re" olan inana. Brooks'u bir süre sonra
çağının ve ülkesinin önemli ve yaşamsal
olaylan ve sorunlanyla ilişkili fılmler yap-
Brooks'un ünlü fılmi "Kızgın Damdaki Kedi"den...
maya iter. 1955te çe\ırdığı "Karatahu
Oımanı-Blackboard Jungle". rock'n roll,
ısyan ve uyuşturucu ile oldukça baş-
kaldıncı bir tavra itilen Amerikan gençliği-
nin nabzını tutan ilk gerçekçi "•gençlik İıl-
mi" sayılabilir. ABD'nın sosyal eşitsizlikle-
rine ve ırk kavgasına da değinen bu siyah-
beyaz fılm, fonda sürekli kullamlan Bill
Haley'in "Rock Around The Clock" adlı
"rock klasiği" parçasırun da etkisiyle,
önemli ve etkili bir toplumsal gerçekçi sine-
ma ömeği olur çıkar.
Richard Brooks, bundan sonra kişiselli-
ğini katmaya çalıştığı tür sineması örnekle-
riyle yaşamsal bulduğu konulardaki film-
leri kanşık biçimde sıraya dızer. Arada
kimsenin el atmaya cesaret edemediği kimi
klasik edebi yapıtlan da görselleştirme se-
rüvenine de atılarak..."Son Av- The Last
Hunt". eski Vahşı Batı mitoslannı çözüm-
leme çabası ıçeren ilginç ve estetik bir fılm-
dir. Son sahnesinde, kötü adamın (Robert
Taylor) soğuktan donup ölmesi, vvestern
kahramanlannın acı sonunu -Peckinpah'-
tan \illar önce- görsel biçimde simgeler...
"Ziyafet-The Catered Aflair", İtalyan kö-
kenli New York azınlıklannın yaşamına
gerçekçi bir-göz atma deneyimidir, Bette
Davis'in görkemli oyunuyla değerlenen...
"İnsan Avcılan-Something of Value", Af-
rika'ya dek uzanır ve bu kıtada 1950'lerde
ayyuka çıkan Mau-Mau'lar olaylanrun
ardındaki gerçekleri araştırmaya çalışır.
Rock Hudson'un beyaz kahramanı pek
inandıncı değilse de. filmin sinemada ya-
pılmış en "hümanıst" tavırlı fılmlerinden
Yurtdışındaki Türk işçilerini konu alan fotoğraf sergisi yann açılıyor
Vorarlberg'de göç kültürü
AHMET CEMAL (İstanbul) - Yann YlldlZ Üniversitesi'nde, Yüksel Sa- rasyonu için başta tartışmasız çahşma ve
bancı Sanat Merkezi'nde "Yabancı Vatan" adlı bir sergi açılacak. otu
™? h a k
t'n
! g ü
,v e ı
î?y ?
tb
îğ l
.!
îrk ol
"
A
. , . -.T M , . 1 - 1 .- j - , c
T-- , • . mak uzere, bızım de buvuk katkılanmız
Avusturya da. Vorarlberg eyalet hukumetınce duzenienen, Turkıye - ger
ekmektedir.
de ise Avusturya Kültür Ofisi ile Yıldız Ünıversitesi tarafından ortak-
laşa gerçekleştirilen sergi, altmışh yıllann ortasından başlayarak
Avusturya'nın bu bölgesinde çalışmaya gelen Türk işçilerinin yaşa-
mmdan ve kültüründen bir kesit sunmayı amaçlıyor.
Fotoğraf sergisinin ilginç yanı. resimle-
rin hemen her birinin, aynı bölgede yıllar-
dır yaşayan Türk şairi Kundeyt Şurdum'-
un bu resimleri bir anlamda yorumlayan
şiirleriyle birliktesergilenecek olması. 1937
yılında Konya'da doğan Kundeyt Şur-
dum. yüksek öğrenimini İstanbul Üniver-
sitesi Edebiyat Fakültesi Alman Filolojisi'n-
de yapmış. 1971'den bu yana Vorarlberg
bölgesinde yaşayan sanatçı, şiirlerin yanı
sıra radyo oyunlan ve anlatılar da kaleme
almış. Başanlan, Vorarlberg eyalet hükü-
metinin sanat ödülü ile değerlendirilmiş.
Almanca şiirlerinı toplayan "Ödünç Bir
Gök Altında" adlı kitabi, Almanya'daki
ünlü Piper Yayınevi tarafından yayınlan-
mış.
Avusturyah fotoğraf sanatcısı Nikolaus
NValter'ın resimlerine eşlik eden şiirlerinde
Kundeyt Şurdum, kendisine bütünüyle ya-
bancı bir kültür ortamıyla ilk kez karşıla-
şan bireyin öyküsünü ucuz yakmmalara
kaçmaksızın, adeta fotoğraf çekmek içjn
kalemini kullanan biri gibi sergiliyor. Ör-
neğin "Ben mi bıraktım ülkemi yoksa ül-
kem mı bıraktı beni? Orada yitirdiklerim'
buradaki önyargıdan daha çok acı veriyor
bana'Çocuklanmızın başına gelmeyecek
bu. belki zamanla" ya da "Babamın dağla-
nnı tanımıyorum'Ânnemin türküleri de
yabancı banaÇok kez nereden geldiğimi
bilmek istiyorlar/Yanıldıklannı vurma-
mak için yüzlenne/adını söylüyorum ba-
bamın ülkesinin" gibi dizeler, yabancı or-
tamda verilen bir yaşama savaşının hüznü-
nü. Anadolu ınsanının kendini her zaman
ele vermeyen duyarlıhğıyla yansıtıyor.
Bremen Ünıversitesi öğretim üyelerin-
den Kurt Greussing. resimlerle şiirleri bir
araya getiren sergi kataloğundaki yazısın-
da. bir Avusturyah gözüyle konuk işçi so-
rununa yaklaşırken, çoğu kez özeleştiriden
de kaçınmıyor- "Yabancılann tam cnteg-
Bunun ilk adımlan elbet başta göç edilen
ülkelerin, yanı bizlerin politikası tarafı-
ndan atılabilir .. Başlangıçta birbirine ya-
bancı iki halkın kaynaşabilmesi. ancak
karşılıklı çabalarla gerçekleştirilebilir.
Önce biz buralılann kafamızda kalıplaşmış
olan yerli-yabancı aynmını gözden geçir-
memiz zorunludur.
Başka deyışle, başkalanndan neçok baş-
ka. ne de daha iyi olduğumuzun bilincine
varmamız şarttır..."
"Yabancı Vatan" sergisi, bütün yapısıy-
la. Türkiye dışındaki "öteki Türkler"e ya-
kılmış bir ağıt değil; umarsız bir kaderci tu-
tumun yansıtılması da değil.
Belki bir kökten kopuşun, çıkış yolunu
"ötelerde" aramanın, kimi zaman " Ameri-
ka'daki zengin amca" gibi geri dönme düş-
lerinin, kimi zaman da önce kafalarda ger-
çekleşmiş. aalannı sonradan getirmiş bir
göç olgusunun sancılı ve gerçekçi öyküsü.
Şairin dediği gibi: "Galip olarak dönmeye-
ceğiz geri'benzersiz bir seferdi çünkü bi-
zimkisi'geleceğe bakmak, günlük ekmeği-
mızi görmek istemiştikı...elbette iyi olmak
dileğindeydik onun için yasak olmayan bir
mutluluk aradık olduk konuk işçi..."
bin olma özelliğini korur.
Ancak Brooks'u çeken bir şey, önemli
edebi vapıtlan perdeye»uyarlamaktır. Bu
serüven, Dostoyevski'nin "Karamazof kar-
deşleri"yle başlar ve Brooks, birçok kişinin
küçümseyici bakışlan önünde, bu uyarla-
rramaz denen dev yapıtı sinemalaşönr. Or-
taya çıkan. Yul Brynner, Maria Schell,
Richard Basehart, Lee J. Cobb, Claire Blo-
om gibi oyunculann katkısıyla şaşırtıcı, ba-
rok bir fılmdir, belli bir edebi ladı ve Slav
romantizmini içeren... Brooks daha sonra
iki kez Tennessee VVilliams'a başvurur:
"Kızgın Damdaki Kedi" ve "Gençliğin
Tath Sesi-Şvveet Bird of Youth". Bu fılm-
lerde, Williams"ın geriliın yüklü bol diya-
loglanru temelde koruyarak, Elizabeth
Taylor, Paul Nevvman gibi oyunculan
ınanılmaz bir başanyla kullanarak, bu mo-
dern ve Freud'cü yazara çok uygun bir
görselleştirme operasyonu uygular. Daha
sonra yine uyarlanamaz denen bir yapıtı,
Joseph Conrad'ın deniz saga'sı "Lord
Jim"i, çağdaş psikolojik öğelerinin altı çi-
zilmiş. görkemli bir serüven haline getirir,
Peter O'Toole, James Mason. Eli NVallach
gibi oyuncularla...
Arada birçoklanna göre başyapıtı sayı-
lan bir fılm imzalar, bir Sinclair Lewis ro-
manından yola çıkarak. Amerika'yı baştan
başa dolaşıp "din ticareti" yapan üçkağıtçı
bir rahibin öyküsünü anlattığı "Elmer
Gantry" ile hem bir senaryo Oscar'ı alır,
hem de Burt Lancaster'e bir Oscar ka-
zandınr. Bufilmdede Brooks'un her türlü
sömürüye, bu arada din ve inanç sömürü-
süne karşı olan çağdaş demokrat tavn be-
lirgindir. Richard Brooks. 1960'larda yeni-
den western'e döner ve "Profesyoneller"
adlı, hem yazıp. hem yönettiği, hem de
yapımcılığını yüklendiği western'le. kiralık
serüvencilerin iç dünyasına girmeyi ve bi-
linç ve sorumluluk ka\ ramlannı irdeleme-
yi dener. Bu fılm de Burt Lancaster, Lee
Marvin, Claudia Cardinale, Robert Ryan
gibi oyunculanyla unutulmayan. derinlik-
li. boyutlu bir modern vvestern olarak anı-
lanmızdaki yerini almıştır.
Brooks, daha sonra Truman Capote'nin
bir romanından yola çıkarak, bir dizi cina-
yet işleyen hasta bir ruhun gerçek olaylar-
dan alınmış serüvenini anlatır, siyah-beyaz
olarak çektiği "Soğukkanlılıkla-In Cold
Blood" adlı ünlü fılmiyle... İçerdiği şiddetle
kimi ülkelerde (bu arada bizde) yasak-
lanmış olan bu fılm, Brooks'un ödünsüz
bir gerçekçiliğe dönüşünü haberler. Sonra
yaptığı "Mutlu Son-The Happy Ending"
gerçek hayatta evli olduğu tanınmış oyun-
cu Jean Simmons'u odak noktası olarak
alan bir "kadın fılmi", "Soygun-Dollars"
ise klasik soygunfilmleriyledalgasını geçen
birparodidir.
Yönetmen, 1970'lerde "BiteThe Bullet"
ile bir kez daha western'i dener. "Bay Go-
odbar'i Ararken-Looking For Mr. Good-
bar" la ise Diane Keaton'un oynadığı bir
"iki kişilikli kadın", gündüz saygın bir öğ-
retmen. geceleri ise bir "zevk kadını" olan
bir kişiliği ele alan son kerte modern ve
genç işi bir film yapar. 1980'lerde çektiği
son filmleri "The Man VVith The Deadly
Lens" ve "The Fever" ise ilgi çekmeyen son
denemeleri olarak kalır.
Richard Brooks, belli bir kuşağın sayılı
gerçek anlamda 'aydın' Amerikan yönet-
menlerinden biri. gerçek bir yazar-yönet-
men. katıksız bir demokrat ve "ilerici" sa-
natçı olarak birkaç kuşağı etkilemiş.
Hollyvvood sistemi içinde gidebileceği ka-
dar uzaklara giderek hem gerçek cdcbiyata
olan saygısını sürdürmüş. hem dc hüma-
nist ve çağdaş bir tavn hcp korumuş bir
yönetmendi. Filmlerinin önemli bölümü
sanırım ki yannlara kalacak ve hep zevklc
izlenecek...
Modern dans gösterileri
Şusan Marshall
İstanbuPa
geliyor
Kültür Senisi-ABD'nin önde gelen mo-
dern dans topluluklanndan Susan
Marshall Modern Dans Topluluğu,
Amerikan Basın ve Kültür Merkezi ile
Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun iş-
bırliğıylc İstanbul'da iki gösteri suna-
cak. Susan Marshall Modern Dans
Topluluğu'nun gösterileri, 2-3 nisan ta-
rihlennde İstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda
gerçekleştirilecek.
1983'den bu yana çalışmalannı sanat
yönetmeni ve koregraf Susan Marshall'-
ın önderliğinde sürdüren Susan Mars-
hall Modern Dans Topluluğu, ABD,
Avrupa ve Japonya'da önemli dans
festivallerinde gösteriler sundu. Bun-
lann arasında Londra Dans Festivali,
Grenoble Sanat ve Kültür Evi, İsrail
Dans Festivali, Viyana Festivali, Los
Angeles Festivali, Güney Carolina Spo-
leto Festivali ve Hollanda Bahar
Dansmlan Festivali'ndeki gösterileri
sayılabilir.
Amerika'lı koregraf Susan Marshall,
Los Angeles Müzik Merkezi. Frankfurt
Balesi, Boston Balesi ve Paris Operası
için yeni dans yapıtlan sahneye koy-
makla görevlendirildi. Paris Operası,
Susan Marshall'ı Fransız-Amerikan
Dans Mübadele Programı'na katılacak
üç koregraftan biri olarak seçti. Susan
Marshall, geçen yıl repertuvannın en ünlü
yapıtı "Contenders" adlı gösteriyi fılme
aldı. Bu fılm. tüm ABD'de televizyon
aracılığıyla yayımlandı.
1990'da Guggenheim üyeliği alan Su-
san Marshall. "Amerikan Koregrafı
Ödülü'nü kazanan ilk sanatçılardan biri
oldu. Brandeis Üniversitesi'nin Yaratıcı
Sanatlar Onur unvanına da sahip olan
Marshall, 1985 yılında topluluğunun
Dance Theater NVorkshop'da yaptığı
gösteriden sonra olağanüstü koregrafık
başansı nedeniyle Nevv York Dance and
Performance (Nevv York Dans ve Gös-
teri) ödülü BESŞlE'yi aldı.
VVashington Üniversitesi Dans profe-
sörlerinden Mary Jean CowelL koregraf
Susan Marshall'ı şu sözlerle anlatıyor:
"Susan Marshall, gösterilerinde hareket
halindeki bireyi göstermek istiyor- belli
bir ritmi tutturmak için hareket eden
dansçılan değil. Hareket, onun içinduy-
gulan ifade ctmcnin en önemli yolu.
lnsanlann neden hareket eltiklerini
sorguluyor o. Danslan hem ustahklı,
hem çok güzcl..."