25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
t 5MART1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR SANAT 13 Sombahar'ın 10. sayısı İH Kültür Senisi - İkı a> lık şıır dergısi Sombahar'ın 10. sayısı(mart-nisan) çm ktı Bu sayının özel bölümü: "^Modernızm, Modern Şiir, Türk Şiirinde Modemizm Kavramı". Harry L-evin'in "Modernizm Neydi?" başhkh u.zun makalesinin ardından Enis BVatur'un "Modern Şiınn Doğumu ve CJelişme Süreci (1869-1914)" adlı yazısı yer alıyor. Bu bölümün son makalesi. Evren Erem-Ogan Günerikilısınin. "Modernızm-Ezra Pound-Ülkü Tamer"yazısı. Bu tartışmalı metinler çcşitli yazarlar tarafından önümüzdeki Sombaharlarda da devam edecek. Oergide. Orhan Alkaya'nın şiiri üzerine ICubilay Ünsal'ın yazısı. Serdar Koçak'ın ilk kitabi Pervazda üzerine ise M urat Yalçın'ın yazılan dikkat çekiyor. Oğuz Cebeci, "Emily Bronte ve Gondal Kraliçesi" yazısı ile Bronte'nin şair yanına eğiliyor. Marcelo Orellana'nın "Versos por Angelito" adlı yazısı da şiirleantropolojinin buluştuğu birmetin. Mehmet Yalçın'ın "Şiinn Boyutlan" adlı yazı dizısi bu sayıda sürüyor. Özdemir İnce ile Ogan Güner'in çeviri tartışmalan Ö. İnce'nin yazısıyla noktalanıyor. Ancak A. Karaçoban'ın, Ö. İnce'nin R.Charçevirisi üzerine bir eleştiri yazısı >er alıyor. Kemal Özer'in şiirleri • Kültür Senisi - Bugüne dek çeşıtli şiir. öykü ve tiyatro okuma günleri etkinliklen düzenleyen Insancıl Okuma Tiyatrosu, Kemal Özer'in şiirlerini gündeme getıriyor. Bugünsaat 15.00'te Fırat Kitap Galerisi'nde (Yasa Cad. Üzerlik Sok. No: 11 Kadıköy Tel: 349 94 67) Özer'in şiirleri okunup tartışılacak. Emre Senan'ın sergisi • Kültür Senisi Emre Senan'ın "80x 120" adlı ilk kişisel sergisi İstanbul ^latürk Kültür MerkezTnde 25 mart günü açılıyor. Emre Senan. bu sergisinde iizerinde kolaj ve akrilik tekniği ile jalıştığı 32 adet tuvalini sergjlivor. Her biri 80x 120 cm. ölçüsündeki tuvallerde Senan, siyah-beyaz ağırlıklı ;ahşmalanna üçüncü boyuta yönelen kolajlannı da ekliyor.. Emre Senan'ın '80x120" sergisi. 17 nisana kadar İstanbul Taksim'deki AKM Büyük Salonunda. 10.00-19.00 saatleri arasında izlenebilir. "'•'•- Batı resmi • Kültür Senisi-YıldızÜniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü öğretim elemanı Berke İnel, "Neoklasikten Günümüze Batı Resmi'konulukonferansını 18 mart çarşamba günü saat 15.00'te İstanbul Ünıversitesi Kültür Merkezi'nde(BozdoğanCaddesiNo: 1 Vezneciler Beyazıt) verecek. 63 oyunda 35 bin izleyici • Kültür Servis - Bu sezon Anton Çehov'un klasik eseri "Vanya Dayı", sahnelendiğinden bugüne oynadığı 63 oyunda 35 bin seyirci toplayarak rekor kırdı. Mazlum Beyhan'ın Türkçeleştirip Rus yönetmen Leonid Heifetz'in şahneye koyduğu ve rollerini Cihan Ünal. Cüneyt Türel, Nurseli İdız. İsmet Ay. Kamran Lîsluer, Tilbe Batum, Uğur Kı vılcım, Tanju Tuncel ve İskender Bağcılar'ın paylaştığı '"Vanya Dayı". ekim ayında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde perde açmış ve son oynandığı 63. oyununa kadar kapalı gişe sahnelenmişti. Ankara Festivali'ne protesto • Kültür Senisi- Çağdaş Sinema Oyunculan Derneği Başkanı Tank Akan, kısa bir süre önce gerçekleştirilen 4. Uluslararası Ankara Fılm Festıvali'nin jürisini kınayan biraçıklamada bulundu. Fesüval kapsamında bu yıl yanşan filmlerin değerlendirilmesi sonucunda en iyi erkek oyuncu ve senaryo ödülünün verilmemesinin festivale gölge diişürdüğünü belirten Tank Akan, şöyle devam etti: "Sinemamızda senaryo ve erkek oyuncu "yok'tur diyebilen bir jürinin, en iyı fılm ve en ıyi yönetmen değerlendirmesini hangi kıstasa göre yaptığını anlamaktd güçlük çekıyoruz. Senaryosu ve erkek oyuncusu olmadığı iddıa edilen bir ülke sinemasının oyunculan olarak 4. Uluslararası Film Festivali jürisini kıruyor, festıval diizenleyecilerinin bu durumun yinelenmemesi için gerekli önlemleri almasını diliyoruz." Ankara Televizyonu'nun çektiği Kurtuluş filminin üçte ikisi tamamlandı Gerçek ölçeklerde Kurtuluş Savaşı Kültür Servisi - II. İnönü Savaşı ile Mudanya Mütarekesi arasında geçen iki yıllık dönemi (Nisan 1920-Ekim 1922) konualan "Kur- tuluş" (Kemarin Askerleri) adlı 9 saat süreli filmin çekimlerinin üçte ikisi tamamlandı. Yapımcılığını Ankara Televizyon Mü- dürlüğü'nün üstlendiği ve Kurtuluş Sa- vaşı'nın gerçek ölçeklerde tam olarak dra- matize etmeyi amaçlayan fılmi, "Bugünün Saraylısı". "Ateşten Günler", "Cahide" gibi >ine dönemse) televizyon fılmlerinden tanıdığımız Ziya Öztan yönetiyor. Genel koordinatörlüğünü TRT Genel Müdürü Kerim Aydın Erdem'in yapım- cılığını Ümit Elverici'nin üstlendiği dizinin senaryosunu Turgut Özakman iki yılda yazdı. Özakman yüzlerce belge, gaze- te ve dergiyi taradığı çalışmasında Meclis tutanaklanndan alınmış konuşma ve tar- tışmalara da yer verdi. Müziği Muammer Sun tarafından gerçekleştirilen filmde ikin- ci yönetmen Nihat Durak, gehel sanaı yö- netmeni ise Gürel Yontan. Sanat _yönet- menliğini Mete Yılmaz ve Deniz Özen'in yaptığı filmin görüntü yönetmenliğini de Colin Mounier ve Hüseyin Aksoy gerçek- leştiriyorlar. Dönemin tüm tarihi kişilikle- rinin canlantiınlacağı .filmde 116 başrol yanında 127 ikinci derece, 101 üçüncü de- rece rol bulunuyor. 500 bine vakm fıgüranın yer alacağı çalışmada, fngilizleri İngıliz oyuncular, Ruslan Rus sanatçılar canlandmrken, Yu- nan askerlennde Türk aktörleri izleyece- ğiz. Rutkay Aziz'in Atatürk'ü yorumladığı "Kurtuluş"ta. Savaş Dinçel İsmet Paşa'yı (İnönü), Mahmut Cevher Fevzi Paşa'yi (Çakmak). Ayda Aksel Halide Edip'i (Adı- var), Haluk Kurdoğlu General Papulas'ı, Macit Koper Hacı Anesti'yi, Taner Barlas ise Palis'i canlandınyor. Çekimleri 1991 ağustos ayında başlayan fılmden aynlan oyuncu olmadı. "Kurtuluş", 15 milyar liralık bütcesi ile TRTnin bugüne dek gerçekleştirdiği en pahalı dizi olma özelliği taşıyor. Yönetmen vardımalanndan Sadullah Celen, bu büt- Kurtukış Savaşfnı dramatize eden filmde 116 başrol oyıncısu var. çenin yaklaşık 10 milyannın dekor, kos- tüm, aksesuar ve araç için harcandığını söyleyerek ekliyor "Genelkurma> Baş- kanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı. Sa- nayi Bakanlığı. PTT Genel Müdürlüğü, Sahil Tahlisiye. Devlet Demiryollan. Ma- kine Kimya Enstitüsü ve Kızılay'a ait de- polarda yapılan araştırma sonunda dö- neme ait sahra dürbünlerinden. daktilola- ra, dikiş makinelerinden fötr şapkalara ka- dar bınlerce kostüm. araç ve aksesuar TRT'nın Tepebaşf nda bulunan deposun- da bakım ve onanmı yapılarak kullanıldı filmde. Yine o döneme ait bayraklar, san- caklar, haritalar, gazeteler, masa üstü bel- geleri. sandalye. komodin ve depolar, nö- betçi kulübeleri. tabelalar fotoğraf arşivle- rinden yararlanılarak gerçek boyutlanyla yine Tepebaşı'ndaki atölyede imal edildi. İzmir Kordonboyu, Alagöz Başkomu- lanlık karargahı, Mustafa Kemal'in Çan- kayadaki bağ evi. değişik yerlerde kurul- mak üzere köy evleri dekorlan hazırlandı. Yapılan bu dekorlar yeniden sökülüp deği- şik şekillerde monte edilebileceğinden bun- dan sonraki dönem fılmlerinde sürekli kul- lanılabilecek. Bu çalışmalar da Türk sine- masının altyapısına çok önemli ve kalıcı katkılarda bulunacak. Bugün arük asıllan yok olmuş ya da de- ğişürilmiş olan tarihi mekanlar. Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde bire bir ölçüler- de yeniden yapılarak çekim yerlerinde hazırlanırken, TBMM ve Taşhan'ın ıçinde olduğu Ankara Ulus Meydaru, İstanbul Kartal 2. Zırhlı Tugay arazisinde çekimler için hazır hale getirildi. Ankara Televizyon Müdürlüğü'nün filmde kullanılmak üzere Devlet Demiryollan Genel Müdürlüğü'n- den istedigi çok sayıda lokomotif, yolcu, yük ve servis vagonu da onanlarak çekim- lerde kullanılıyor. Filmde yine o döneme ait uçak, otomobil, kamyon, top arabası- nın benzerleri de Eskişehir Anadolu Üni- versitesinde hazırlandı. 12 Ağustos 1991de İstanbul Büyükde- re'deki Bilczikçiçiftliğindestartalan "Kur- tuluş"un 10 Mart 1992'ye dek olan çekim- leri Eskişehir, Ankara, Kütahya, Konya, Akşehir. Uşak ve İzmir'de gerçekleştirildi. Bu mekanlarda hangi olaylannfilmcçekil- diğini yine Sadullah Gelen'den öğreniyo- ruz: "Eskişehir'de Yunan karargahlan. si- lah tamirhanesi, istasyon, hastane sahnele- ri, Kütahya'da şehrin işgali ve kurtanlışı, Akşehir'de ise cephe karargahı sahnelerini çektik. Ankara'daki çalışmamızda Polatlı Batı ccphesi karargahı ve TBMM'nin iç sahnelerininçekimi yeraldı. Yunan komu- tanlannın esir edildikleri sahneyi Usak'ta fılmealdık. İzmir'de. Kadifekale ve Vilayet konağına Türk bayrağını çekme, Alsancak parkı, İzmir Yunan karargahı, Yunan kralının ikametgahı, Mustafa Kemal'in İzmir'de kaldığı ev ve karargah sahnelerini çektik. Filmin birçok sahnesı ise İstanbul'- da çekildi, çekiliyor. İstanbul'da bugüne dek çektiğimiz sa'hneler İngilıere Büyükel- çiliği'nin, ikametgahı, Harrington karar- gahı. Hariciye Naarhğı, Harbiye Nazırhğı, Tkdam, Peyam. Sabah ve Akşam gazetesi ile Pera Palas bölümlerini kapsıyor. Arada değişik mekanlarda gerçekleştirdiğimiz Cebeci Hastane, Azerbaycan Büyükelçili- ği,TBMM ve Taşhan'ın dış sahneleri, Bur- sa şark tiyatrosu, kağnı kollan, Geyve Mü- rettep kolordu karargahı. Türk ve Yu- nanlılara ait birçok karargah sahneleri var." Senaryonun bütününe bakıldığmda, yedi aylık süre içinde filmin üçte ikisine yakın bölümünün sahnelerinin çekildiğıni söyleven Celen, nisan ayında da II. İnönü, Eskişehir, Kütahya, Sakarya savaşlan ile Büyük Taarruz savaşlannın gerçek me- kanlannda fılme almacağını beürtiyor. Gazetecilikten gelme sinemacı Richard Brooks 79 yaşındaöldü Ünlü romanlann gözüpek uyarlayıcısıATtLLA DORSAY(tstanbul)- Ameri- kalı senaryo yazan ve yönetmen Richard Brooks, 79 yaşında dün- yamızdan aynldı. Onun ölümüy- le, Amerikan sinemasının hâlâ ya- şayan birkaç eski ustasından biri daha yaşlı bir cınar gibi göçüp git- miş oldu. Richard Brooks'un adı kitlelerce pek bilin- mese de, filmleri oldukça popüler olmuş yapımlardı. "Karamazof Kardeşler"i. "Kızgın Damdaki Kedi"yi, "Profesyonel- ler"i hangi sinemasever anımsamaz? Bu gösterişti, parlakfilmlerinardındaki yazar, düşünce adamı, "idealist" Richard Brooks ise kuşkusuz daha az tanınır. Brooks, sinemaya gazetecilikten gelmiş- ti. Sonra radyofonık piyesleryazdı.oyunlar sahneledi. 1940'lardan başlayarak sine- manın çekiciliğine kapıldı. Ve bir daha on- dan uzaklaşmadı. Brooks'un Hollj^vood'daki ilk etkinliği, senaryo yazarlıgı oldu. Senaryosunu yazdığı önemli fılmler arasında Siodmak, Dassin, Dmytryk gibi adlann yönettiği il- ginç polisiyeler başı çeker. 1950'den itiba- ren "Bunalım-Crisis" fılmiyle yönetmenli- ğe geçer sanatçı. Ve çoğu zaman senaryo- sunu bizzat yazdığı filmlerle. Hollywood'- un stüdyo sistemi ve "tür sineması" kısıtla- ması içinde yine de oldukça kişisel yapıtlar imzalar: "Şeytan ve Melek-The Light To- uch","Gazeteciler Savaşı-Deadline USA", "Savaş Meydanı-Battle Circus", "Ateş- Take The High Ground". "Son Hatıra/ Paris'i Son Gördüğümde-The Last Time I Saw Paris". Tam bir Amerikan aydını olarak. özelik- le demokrasiye, özgürlüğe ve "yüce idealle- re" olan inana. Brooks'u bir süre sonra çağının ve ülkesinin önemli ve yaşamsal olaylan ve sorunlanyla ilişkili fılmler yap- Brooks'un ünlü fılmi "Kızgın Damdaki Kedi"den... maya iter. 1955te çe\ırdığı "Karatahu Oımanı-Blackboard Jungle". rock'n roll, ısyan ve uyuşturucu ile oldukça baş- kaldıncı bir tavra itilen Amerikan gençliği- nin nabzını tutan ilk gerçekçi "•gençlik İıl- mi" sayılabilir. ABD'nın sosyal eşitsizlikle- rine ve ırk kavgasına da değinen bu siyah- beyaz fılm, fonda sürekli kullamlan Bill Haley'in "Rock Around The Clock" adlı "rock klasiği" parçasırun da etkisiyle, önemli ve etkili bir toplumsal gerçekçi sine- ma ömeği olur çıkar. Richard Brooks, bundan sonra kişiselli- ğini katmaya çalıştığı tür sineması örnekle- riyle yaşamsal bulduğu konulardaki film- leri kanşık biçimde sıraya dızer. Arada kimsenin el atmaya cesaret edemediği kimi klasik edebi yapıtlan da görselleştirme se- rüvenine de atılarak..."Son Av- The Last Hunt". eski Vahşı Batı mitoslannı çözüm- leme çabası ıçeren ilginç ve estetik bir fılm- dir. Son sahnesinde, kötü adamın (Robert Taylor) soğuktan donup ölmesi, vvestern kahramanlannın acı sonunu -Peckinpah'- tan \illar önce- görsel biçimde simgeler... "Ziyafet-The Catered Aflair", İtalyan kö- kenli New York azınlıklannın yaşamına gerçekçi bir-göz atma deneyimidir, Bette Davis'in görkemli oyunuyla değerlenen... "İnsan Avcılan-Something of Value", Af- rika'ya dek uzanır ve bu kıtada 1950'lerde ayyuka çıkan Mau-Mau'lar olaylanrun ardındaki gerçekleri araştırmaya çalışır. Rock Hudson'un beyaz kahramanı pek inandıncı değilse de. filmin sinemada ya- pılmış en "hümanıst" tavırlı fılmlerinden Yurtdışındaki Türk işçilerini konu alan fotoğraf sergisi yann açılıyor Vorarlberg'de göç kültürü AHMET CEMAL (İstanbul) - Yann YlldlZ Üniversitesi'nde, Yüksel Sa- rasyonu için başta tartışmasız çahşma ve bancı Sanat Merkezi'nde "Yabancı Vatan" adlı bir sergi açılacak. otu ™? h a k t'n ! g ü ,v e ı î?y ? tb îğ l .! îrk ol " A . , . -.T M , . 1 - 1 .- j - , c T-- , • . mak uzere, bızım de buvuk katkılanmız Avusturya da. Vorarlberg eyalet hukumetınce duzenienen, Turkıye - ger ekmektedir. de ise Avusturya Kültür Ofisi ile Yıldız Ünıversitesi tarafından ortak- laşa gerçekleştirilen sergi, altmışh yıllann ortasından başlayarak Avusturya'nın bu bölgesinde çalışmaya gelen Türk işçilerinin yaşa- mmdan ve kültüründen bir kesit sunmayı amaçlıyor. Fotoğraf sergisinin ilginç yanı. resimle- rin hemen her birinin, aynı bölgede yıllar- dır yaşayan Türk şairi Kundeyt Şurdum'- un bu resimleri bir anlamda yorumlayan şiirleriyle birliktesergilenecek olması. 1937 yılında Konya'da doğan Kundeyt Şur- dum. yüksek öğrenimini İstanbul Üniver- sitesi Edebiyat Fakültesi Alman Filolojisi'n- de yapmış. 1971'den bu yana Vorarlberg bölgesinde yaşayan sanatçı, şiirlerin yanı sıra radyo oyunlan ve anlatılar da kaleme almış. Başanlan, Vorarlberg eyalet hükü- metinin sanat ödülü ile değerlendirilmiş. Almanca şiirlerinı toplayan "Ödünç Bir Gök Altında" adlı kitabi, Almanya'daki ünlü Piper Yayınevi tarafından yayınlan- mış. Avusturyah fotoğraf sanatcısı Nikolaus NValter'ın resimlerine eşlik eden şiirlerinde Kundeyt Şurdum, kendisine bütünüyle ya- bancı bir kültür ortamıyla ilk kez karşıla- şan bireyin öyküsünü ucuz yakmmalara kaçmaksızın, adeta fotoğraf çekmek içjn kalemini kullanan biri gibi sergiliyor. Ör- neğin "Ben mi bıraktım ülkemi yoksa ül- kem mı bıraktı beni? Orada yitirdiklerim' buradaki önyargıdan daha çok acı veriyor bana'Çocuklanmızın başına gelmeyecek bu. belki zamanla" ya da "Babamın dağla- nnı tanımıyorum'Ânnemin türküleri de yabancı banaÇok kez nereden geldiğimi bilmek istiyorlar/Yanıldıklannı vurma- mak için yüzlenne/adını söylüyorum ba- bamın ülkesinin" gibi dizeler, yabancı or- tamda verilen bir yaşama savaşının hüznü- nü. Anadolu ınsanının kendini her zaman ele vermeyen duyarlıhğıyla yansıtıyor. Bremen Ünıversitesi öğretim üyelerin- den Kurt Greussing. resimlerle şiirleri bir araya getiren sergi kataloğundaki yazısın- da. bir Avusturyah gözüyle konuk işçi so- rununa yaklaşırken, çoğu kez özeleştiriden de kaçınmıyor- "Yabancılann tam cnteg- Bunun ilk adımlan elbet başta göç edilen ülkelerin, yanı bizlerin politikası tarafı- ndan atılabilir .. Başlangıçta birbirine ya- bancı iki halkın kaynaşabilmesi. ancak karşılıklı çabalarla gerçekleştirilebilir. Önce biz buralılann kafamızda kalıplaşmış olan yerli-yabancı aynmını gözden geçir- memiz zorunludur. Başka deyışle, başkalanndan neçok baş- ka. ne de daha iyi olduğumuzun bilincine varmamız şarttır..." "Yabancı Vatan" sergisi, bütün yapısıy- la. Türkiye dışındaki "öteki Türkler"e ya- kılmış bir ağıt değil; umarsız bir kaderci tu- tumun yansıtılması da değil. Belki bir kökten kopuşun, çıkış yolunu "ötelerde" aramanın, kimi zaman " Ameri- ka'daki zengin amca" gibi geri dönme düş- lerinin, kimi zaman da önce kafalarda ger- çekleşmiş. aalannı sonradan getirmiş bir göç olgusunun sancılı ve gerçekçi öyküsü. Şairin dediği gibi: "Galip olarak dönmeye- ceğiz geri'benzersiz bir seferdi çünkü bi- zimkisi'geleceğe bakmak, günlük ekmeği- mızi görmek istemiştikı...elbette iyi olmak dileğindeydik onun için yasak olmayan bir mutluluk aradık olduk konuk işçi..." bin olma özelliğini korur. Ancak Brooks'u çeken bir şey, önemli edebi vapıtlan perdeye»uyarlamaktır. Bu serüven, Dostoyevski'nin "Karamazof kar- deşleri"yle başlar ve Brooks, birçok kişinin küçümseyici bakışlan önünde, bu uyarla- rramaz denen dev yapıtı sinemalaşönr. Or- taya çıkan. Yul Brynner, Maria Schell, Richard Basehart, Lee J. Cobb, Claire Blo- om gibi oyunculann katkısıyla şaşırtıcı, ba- rok bir fılmdir, belli bir edebi ladı ve Slav romantizmini içeren... Brooks daha sonra iki kez Tennessee VVilliams'a başvurur: "Kızgın Damdaki Kedi" ve "Gençliğin Tath Sesi-Şvveet Bird of Youth". Bu fılm- lerde, Williams"ın geriliın yüklü bol diya- loglanru temelde koruyarak, Elizabeth Taylor, Paul Nevvman gibi oyunculan ınanılmaz bir başanyla kullanarak, bu mo- dern ve Freud'cü yazara çok uygun bir görselleştirme operasyonu uygular. Daha sonra yine uyarlanamaz denen bir yapıtı, Joseph Conrad'ın deniz saga'sı "Lord Jim"i, çağdaş psikolojik öğelerinin altı çi- zilmiş. görkemli bir serüven haline getirir, Peter O'Toole, James Mason. Eli NVallach gibi oyuncularla... Arada birçoklanna göre başyapıtı sayı- lan bir fılm imzalar, bir Sinclair Lewis ro- manından yola çıkarak. Amerika'yı baştan başa dolaşıp "din ticareti" yapan üçkağıtçı bir rahibin öyküsünü anlattığı "Elmer Gantry" ile hem bir senaryo Oscar'ı alır, hem de Burt Lancaster'e bir Oscar ka- zandınr. Bufilmdede Brooks'un her türlü sömürüye, bu arada din ve inanç sömürü- süne karşı olan çağdaş demokrat tavn be- lirgindir. Richard Brooks. 1960'larda yeni- den western'e döner ve "Profesyoneller" adlı, hem yazıp. hem yönettiği, hem de yapımcılığını yüklendiği western'le. kiralık serüvencilerin iç dünyasına girmeyi ve bi- linç ve sorumluluk ka\ ramlannı irdeleme- yi dener. Bu fılm de Burt Lancaster, Lee Marvin, Claudia Cardinale, Robert Ryan gibi oyunculanyla unutulmayan. derinlik- li. boyutlu bir modern vvestern olarak anı- lanmızdaki yerini almıştır. Brooks, daha sonra Truman Capote'nin bir romanından yola çıkarak, bir dizi cina- yet işleyen hasta bir ruhun gerçek olaylar- dan alınmış serüvenini anlatır, siyah-beyaz olarak çektiği "Soğukkanlılıkla-In Cold Blood" adlı ünlü fılmiyle... İçerdiği şiddetle kimi ülkelerde (bu arada bizde) yasak- lanmış olan bu fılm, Brooks'un ödünsüz bir gerçekçiliğe dönüşünü haberler. Sonra yaptığı "Mutlu Son-The Happy Ending" gerçek hayatta evli olduğu tanınmış oyun- cu Jean Simmons'u odak noktası olarak alan bir "kadın fılmi", "Soygun-Dollars" ise klasik soygunfilmleriyledalgasını geçen birparodidir. Yönetmen, 1970'lerde "BiteThe Bullet" ile bir kez daha western'i dener. "Bay Go- odbar'i Ararken-Looking For Mr. Good- bar" la ise Diane Keaton'un oynadığı bir "iki kişilikli kadın", gündüz saygın bir öğ- retmen. geceleri ise bir "zevk kadını" olan bir kişiliği ele alan son kerte modern ve genç işi bir film yapar. 1980'lerde çektiği son filmleri "The Man VVith The Deadly Lens" ve "The Fever" ise ilgi çekmeyen son denemeleri olarak kalır. Richard Brooks, belli bir kuşağın sayılı gerçek anlamda 'aydın' Amerikan yönet- menlerinden biri. gerçek bir yazar-yönet- men. katıksız bir demokrat ve "ilerici" sa- natçı olarak birkaç kuşağı etkilemiş. Hollyvvood sistemi içinde gidebileceği ka- dar uzaklara giderek hem gerçek cdcbiyata olan saygısını sürdürmüş. hem dc hüma- nist ve çağdaş bir tavn hcp korumuş bir yönetmendi. Filmlerinin önemli bölümü sanırım ki yannlara kalacak ve hep zevklc izlenecek... Modern dans gösterileri Şusan Marshall İstanbuPa geliyor Kültür Senisi-ABD'nin önde gelen mo- dern dans topluluklanndan Susan Marshall Modern Dans Topluluğu, Amerikan Basın ve Kültür Merkezi ile Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun iş- bırliğıylc İstanbul'da iki gösteri suna- cak. Susan Marshall Modern Dans Topluluğu'nun gösterileri, 2-3 nisan ta- rihlennde İstanbul Büyükşehir Beledi- yesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda gerçekleştirilecek. 1983'den bu yana çalışmalannı sanat yönetmeni ve koregraf Susan Marshall'- ın önderliğinde sürdüren Susan Mars- hall Modern Dans Topluluğu, ABD, Avrupa ve Japonya'da önemli dans festivallerinde gösteriler sundu. Bun- lann arasında Londra Dans Festivali, Grenoble Sanat ve Kültür Evi, İsrail Dans Festivali, Viyana Festivali, Los Angeles Festivali, Güney Carolina Spo- leto Festivali ve Hollanda Bahar Dansmlan Festivali'ndeki gösterileri sayılabilir. Amerika'lı koregraf Susan Marshall, Los Angeles Müzik Merkezi. Frankfurt Balesi, Boston Balesi ve Paris Operası için yeni dans yapıtlan sahneye koy- makla görevlendirildi. Paris Operası, Susan Marshall'ı Fransız-Amerikan Dans Mübadele Programı'na katılacak üç koregraftan biri olarak seçti. Susan Marshall, geçen yıl repertuvannın en ünlü yapıtı "Contenders" adlı gösteriyi fılme aldı. Bu fılm. tüm ABD'de televizyon aracılığıyla yayımlandı. 1990'da Guggenheim üyeliği alan Su- san Marshall. "Amerikan Koregrafı Ödülü'nü kazanan ilk sanatçılardan biri oldu. Brandeis Üniversitesi'nin Yaratıcı Sanatlar Onur unvanına da sahip olan Marshall, 1985 yılında topluluğunun Dance Theater NVorkshop'da yaptığı gösteriden sonra olağanüstü koregrafık başansı nedeniyle Nevv York Dance and Performance (Nevv York Dans ve Gös- teri) ödülü BESŞlE'yi aldı. VVashington Üniversitesi Dans profe- sörlerinden Mary Jean CowelL koregraf Susan Marshall'ı şu sözlerle anlatıyor: "Susan Marshall, gösterilerinde hareket halindeki bireyi göstermek istiyor- belli bir ritmi tutturmak için hareket eden dansçılan değil. Hareket, onun içinduy- gulan ifade ctmcnin en önemli yolu. lnsanlann neden hareket eltiklerini sorguluyor o. Danslan hem ustahklı, hem çok güzcl..."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle