Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6.EYLÜL 1990
ISTANBUL'DA BUGÜN
• istanbul Büyükşehır Belediye Başkanı Nurettin Sözen, saat
10.30'da İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nı zıyaret edecek
• Mlmar Sinan Belediye Başkanı Naıl Öztürk, beldenın genel
sorunları, projeteri, çevrenin korunması ve alınması gerekli
önlemlerte ilgili bir basın toplantısı düzenleyecek.
*İR MEKTUP
Taksim'de bir soygun
• 21 Agnstos 1990 salı kızımla beraber, Maksim gazinosu
önünden Gümüşsuyu istikametinde buyük otele doğru
yürüyoruz. Köşeyı döndük sağda kitap, gazete satan dukkân
solda sıra Ue çiçekçıler var. Çiçekçilerin arasından dort beş kişi
üstümüze doğru koşarak geldi birini dövüyorlar kimi ayırmak
ister bir durumda neye uğradığunı şaşırdım, bıçak kullanabilir
tipler kızıma sahip oltnaya çalışırken bunlar her bir başka bir
istikamete kaçıp gittiler. Pantolonumun cebindeki cüzdana
bakum yoktu. Tarlabaşı'ndaki karakola gidip durumu anlattık.
Aynı gün on iki ruristin para ve pasaportlannın çalındığını
söyledüer. Bir iki gün evvel de Şişhane'de aynı usulle bir şahsın
yinni bir bin markını aldıklannı ifademi tespit eden polis
memuru söyledi. Bir marketle arkadaşıma karşılaştığım durumu
anlatırken bir hanım lafıma kanştı. Aynı yerde otele biraz daha
yakın durumda, bir şahıs çantasını alıp kaçmıs ve bıraz ileride
bekleyen otomobile binip kaybolmuş. Orada çiçek satanlar da
bu işi yapanlar da Hacıhüsrevli gençler, bunlann bırbirlerini
tanımaması duşünülebüir mi? -nr-urtv TM nf-u-
CERRAHPAŞA'DAN
Telefon kulübeleri arızah
• Cerrahpaşa Hastanesi'nin içindeki telefon kulttbelerinin
çoğu anzalı. Vatandaşlar kulübelerden telefon etmenin zor
olduğunu belirterek yetkililerden yardım bekliyor.
Tıırizm acenteleri dertli
• İstanbul Haber Servisi — Seyahat acenteleri, Körfez
krizi nedeniyle uğradıklan zararın karşılanması için
hükümetin kendilerine yardımcı olmasmı istediler.
Türkiye Seyahat Acenteleri BirliğTnin (TÜRSAB) Körfez
krizi nedeniyle turizmde oluşan sorunlan içeren
toplantısı, dün tstanbul'da yapıldı. Toplantıda konuşan
TÛRSAB Başkanı Bahattin Yucel, devletten Körfez
bunalımı sonucu ortaya çıkan zararlan karşüama
konusunda yardım istediklerini belirterek, "1991 yılına
ilişkin çok ciddi bir tanıtım ve raklam kampanyası
yapılması zorunlu. Biz bilinçli olarak Türkiye'ye yönelik
yapılan bir paniği önlemeye çahştık. Araa bütün bunlarla
beraber savaştan çok etkilenecek olan turizm sektörüne
devletin de yardımcı olması şarttır" dedi. Turizm
sektörünün bu durumdan kurtulmaması halinde uzun
vadede büyük kayıplara uğrayacağını da vurgulayan
Yücel, sa>-ahat acentelerinin krizden sonraki ciro
zararlarının tahminen 200 milyon dolar tutannda
olduğunu söyledi.
Debakey, İstanbuTda
• İSTANBUL (AA) — Dünyaca ünlü kalp cerrahı Prof
DT. Michael Debakey, dün uçakla tstanbul'a geldi.
Debakey, Atatürk Havalimam'nda yaptığı açıklamada,
Türkiye'deki hastalanru görmek ve muayene etmek için
geldiğini söyledi. Debakey, aynca, International Hospital
Istanbul'da "Tam teşekküllü hastanelerde acil psikiatrik
bakım" konulu bir İconferans vereceğini bildirdi.
Do^um kontrolünde bitki
• tstanbul Haber Servisi — Uluslararası Eczacıhk
Federasyonu'nun (FIP) 50. kongresi Istanbul'da devam
ediyor. Kongre kapsamında yapılan "Bıtkilerden Elde
Edilen tlaçlar" konulu panelde konuşan Dr. Ayhan
Ulubelen, dünyanın çeşitli yerlerinde bazı bitkilerin
doğum kontrolüne karşı kullanıldığını söyledi. Bitkiler
konusunda dünyanın çeşitli yerlerinde araştırmalar
yapıldığını da belirten Ulubelen, "Bitkilerin
tanımlanması, aktar işi olmaktan çıkanlıp, eczacıların
eline verilmelidir. Bilinen bazı bitkilerin dışında kalanlar
eczacılar tarafından uygulanmalıdır"
CUMtiURÎYET/9
Saglıkta su endişesi
• Istanbnl Haber Servisi — Sağlık Bakaru Halil Şıvgın,
Sağlık Bakanlığı'nın su sorununa bir çözüm bulmaya
çalıştığını söyledi. 6. Ulusal Psikoloji Kongresi, dün
Istanbul'da başladı. Kongrede konuşan Sağlık Bakanı
Halil Şıvgın, su sıkıntısı yüzünden sağlık konusunda
endişeleri olduğunu belirterek "tstanbul'un su
probleminin bu kadar artması üzerine gelecek sene
açacağımız 15 tane semt polikliniğini bu sene açmaya
karar verdik" dedi. l.Ü. Rektörü Prof. Dr. Cem'i
Demiroğlu da "2000 yılına girerken gençlerimiz ve
çocuklarımızı psikologların denetiminde vetiştirmek
istiyoruz" dedi. Prof. Dr. Beğlan Toğrol psikolojinin
Ülkemizde yanlış algılanan bir kavram olduğunu
vurgulayarak, Türkiye'deki üniversitelerde tnsan Bilimleri
Fakültesi kurulması gerektiğini söyledi. Törende daha
sonra Psikolog Dr. Rahmi Oruç Güvenç yönetimindeki
Türk Musikisi Araştırma ve Uygulama Grubu, Uygur,
Altay ve Ural Türklerinin psikolojik tedavilerde su ve
müzik ile uyguladıklan yöntemlerden örnekler sundu. 6.
Ulusal Psikoloji Kongresi, 7 eylüle kadar devam edecek.
Su raporu
• İSTANBUL (AA) — Istanbul'daki barajlarda toplam
su rezervi göre 1 milyon 466 bin 500 metreküp azaldı.
tSKl'den yapılan açıklamaya göre barajlarda önceki gün
yapılan ölçümlerde toplam su rezervi 58 milyon 922 bin
700 metreküp olarak ölçuldü. Bugünku ölçümlerde ise
toplam su rezervinin 57 milyon 456 bin 200 metreküp
çıktı. Kente son 24 saat içinde verilen su miktarı da 943
bin 46 metreküp oldu.
Eyüp'te yeşil çahşma
• İstanbnl Haber Servisi — Eyüp Belediyesi
Alibeyköy'de 47 bin metrekare yeşil alanın düzenleme
çalışmalaruu başlattı. Toplam maliyeti 560 milyon lirayı
bulacak çahşmalar için Eyüp Belediye Başkanı Kadir
Akpınar, "Doğayı sev yeşili koru ilkesinden yola çıkarak
boş alanları belde sakinlerimizin yararına sunmayı
planladık ve uygulama aşamasına getirdik.
Çobançeşme'de 21 dönümlük alan mezbelelik halindeydi.
Burayı da duzenieyerek, Çobançeşme ve civannda
oturanların piknik yapıp dinlenmeleri için hazır hale
getireceğiz" dedi. _
Eminönü'nün sorunları
• tSTANBUL (ANKA) — Eminönü Belediyesi
tarafından düzenlenen mahalle muhtarlan toplantısında,
ilçenin sorunlanna çözümler arandı. Eminönü Belediyesi
binasında yapılan toplantıya, Eminönü Belediye Başkanı
Yardımcısı Musa Kici ve 33 mahalle muhtan katıldı.
Toplantıda konuşan Musa Kici, sorunlann
çözümlenmesinde muhtararın büyük önem taşıdığını
belirterek "Belediye olarak semtlerdeki sorunlan tek tek
bilmemiz mümkün değil. Muhtarlar, halkın şikâyet ve
isteklerini bize ileterek çalışmalarımıza yardımcı
olmaktadır" dedi.
İMKB'ye kiralanma işlemi mahkemece iptal edilen Maçka Kışlası'na saldırı iddiası
Maçka Kışlası'nda olayÎTÜ Rektör Vekili Prof.
Senai Saltoğlu, mahkeme
kararına rağmen, silahlı 4
kişinin binadaki mührü
söküp, kilidi kırarak zorla
içeri girmek istediklerini
iddia etti. Borsa Başkanı
Yaman Törüner ise bu
iddiayı yalanladı.
İstanbul Haber Servisi — Hazine ta-
rafından tstanbul Menkul Kıymetler Bor-
sası'na (İMKB) 49 yıllığına kiralanması
işlemi tstanbul 2. Aslıye Hukuk Mahke-
mesi'nce durdurulan Maçka Kışlası, ön-
ceki akşam olaylara sahne oldu. İTÜ
Rektör Vekili Prof. Senai Saltoğlu, mah-
keme kararınarağmenborsa avukatlan-
nın ve silahlı dört kişinin önceki akşam
binadaki mührü söküp, kılidi kırarak zor-
la içeri girmek istediklerini açıklarken,
Borsa Başkanı Yaman Törüner, Maçka
Kışlası'na silahlı kişilerin gönderildiği ve
kilidin kınldıgı iddialannı yalanladı. Bor-
sa Başkanı, Maçka Kışlası'na giden bor-
sa avukatlarının bina içinde "yüze yakın
taşlı-sopalı insan gördüklerini" iddia et-
tj.
İTÜ'nün açıklaması
tstanbul Teknik Üniversitesi'nce yapı-
lan açıklamaya göre tstanbul Menkul
Kıymetler Borsası elemanlan ve avukat-
lan, tstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkeme-
si'nin, Maçka Kışlası'nın Hazine tarafın-
dan tMKB'ye kiralanması işlemini dur-
durmasına karşın önceki akşam binaya
zorla girmek istediler. Kapının mührünü
kopartıp, kilidini kırarak içeriye ginnek
isteyen kalabalık grup içindeki dört kişi-
nin de silahlı oldukları bildirildi.
tTÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Seaai Sal-
toglu, dün yaptığı açıklamada, "Bir ög-
renim ve bilim >uvası olan binamıza, bu
sekildeki hukuk dışı da\ranışta bulunul-
ması, bir saldırganlık olayı olup çok iızu-
ctt ve duşunduruciidür" dedi.
Üniversitenin Maçka Kışlası binasının,
Hazine tarafından İMKB'ye 49 yülığvaa
kicalanması üzerine tstanbul 2. Asliye
Hukuk Mahkemesi'nde, "trtifak Tesdli-
nin Terkini" davası açtıklanru hatırlatan
Prof. Saltoğlu, şunlan söyledi:
"Mahkeme, 3.9.1990 günkö duruşma-
sında, '... taşınmaz üzerindeki ayni veya
şahsi hak ve mükellefiyet tesisi ve mül-
kiyet devrinin ve edilmiş ve edilecek irti-
fak tesisinin tedbiren önlenmesine' kara-
nnı almış bulunmaktadır. Mabkamenin
bu karannarağmen,aynı gun, saat 1730
snlannda tstanbul Menkul Kıymetler
Borsası'mn aralannda dordu silahlı olan
elemanlan ve avakatlan mahkeme kara-
nnı hice sayarak binanın tnuhrunu kopar-
tıp, kapının kilidini kumıslardır."
Bu kişilerin binaya girmelerinin, fakul-
te görevlilerince engellendiğini ve söz ko-
nusu olayın aynı görevliler tarafından tu-
tanakla tespit edildiğini kaydeden Prof.
Senai Saltoğlu, 'Mnhürtii bir yer silab
zoruyla açılır mı? Bir üniversite binası-
na bu kadar rahatiıkla sahip çıkılır mı?
Hukuktan bu kadar uzaklar mı? F.liıpi?-
de knvvel yok diye yukleniyorlar. Şoke
olmamak miimküD degil. Üniversitelere
karşı tntum hoş degil" diye konuştu.
Prof. Saltoğlu, üniversite bütcesine
1990 mali yü için konulan 1.5 milyar li-
ralık ödenekle bu binanın restorasyonu-
nun da gerçekleştirildiğini sözlerine ek-
ledi.
Borsa başkanı ne diyor?
İMKB Başkanı Yaman Törüner, tstan-
bul Teknik Üniversitesi Rektörlüğü'nun
açıkJamasına verdiği yanıtta, borsadan
Maçka Kışlası binasına silahlı kişilerin
yollanarak mührün kınldıgı iddialannı
yalanladı. Borsa Başkanı, Maçka Kışla-
sı'na gönderilen borsa avukatlarının bi-
nanın içinde "yüze yakın taşh-sopab in-
san gördükleriııi" iddia etti. Törüner şöy-
le dedi:
"Maçka Kışlası'na ikia defterdaıiik
görevlisi, ildsi ise borsa avukatı olmak
üzere dört kişi gilü. Biz de bir kamn ku-
ruluşuyuz. Hukuk dışı berhangi bir şey
yapmayız. Maçka Kışlası'na giden bu
dört görevli, mühiirlü olan binanın icine
giremedJier. Ama binanın içinde yüzden
f azia taşh-sopah adam gonnüşier. Onun
üzerine geri dönmiisler". Borsa Başkanı
Yaman Törüneı, tstanbul 2. Asliye Hu-
kuk Mahkemesi'nin "bina «zerinde ahn-
mış ve almacak bötiin tedbirlerin
önlenmesine" dair karar konusunda ise
"Mahkeme karanmn oJup olmadıfını bil-
mediğini, kendilerine bu karann teblig
edilmedigim" söyledi. Yaman Törüner,
daha sonra İTÜ Rektörlüğü'nün açıkla-
rnasını, "gereginin yapılması" için gaze-
tecilerin önıinde Borsa Hukuk Müşaviri
Avukat Sadık Okay'a verdi. Törüner şöyle
dedi:
"Biz hukuken haklıyız. Gerekirse
Ttrldye'nin en iyi avukatmı tntanz. Hak-
kınuzı hukuk yoluyla sonuna kadar ara-
yacagız. Mntlak surette neticeyt ulasaca-
FRANSIZ MODACI CHRISTIAN LACROIX PARFUM DUNYASINDA
Parfümde
Paris havası
KADINLARA C'EST LA VIE — Fransız modacı LacroU'nın imzasını taşıyan parfumün lanıiımı yapıldı. (Fotograf: Muharrem Aydın)
KONUK YAZAR
tstanbul Haber Servisi — Ün-
lü Fransız Modacı Christian Lac-
roix geçmişle geleceğin, klasikle-
modernizmin sentezini yaparak
hazırladığı koleksiyonlanyla yeni
bir anlayış getirdiği moda dünya-
sından sonra parfürn dünyasına
girdi.
Christian Lacroix'nın özgün
imzasını taşıyan "C'est la Vie"
adlı parfümunun tanıtımı dün Be-
bek "S RestauranC'ta yapılan bir
toplantıda gerçekleştirildi.
Christian Lacroix parfümleri-
nin uluslararası muduru Jean Lo-
uis Bourboue "Hayat Budur" an-
lamına gelen yenı parfümü ko-
nuklara lanıtırken şu eümleleri
kullandı: "Lacroix. daha çagdaş,
duygulu ve kendinden emin gunü-
raıiz kadınına Akdeniz gizemini
Paris'in ha\ası>la birieştirerek su-
nuyor. C'est la Vie, çiçekli amber
kokusuyla, basit Ue mukemraeli,
nostalji ile gelecefi harmanhyor."
ABD'de 1987 yüında yüın en iyi
modaası seçilen ve üst üste iki kez
"Alön Ynksttk" ödulü kazanan
ünlü modau Lacroix'run yeni
parfümünü hostesler üstünde de-
neyen Baurboue, C'est la Vie'nin
"Yaşamın bir güliimsemeyle kar-
şılanması, tüm kadınlann uçan-
lık simgesi ve atlıklarla dolu, anı-
lardan gelen bir çiçek buketi gibi
boş duygular uyandıran zarif bir
detay" olduğunu %Tirguluyor. Yu-
muşak amber renkli şişe ve kutu-
sunun üzerinde abonoz bir yüzü-
ğün içine oturtulmuş mercan bir
taş göze çarpıyor. lyrian pembe-
si rengindeki kutusu ile boğa gü-
reşlerinin kaplanndan esinlene-
rerk sarı çizgilerle donanmış.
Bunlar aynca altın ve siyah renk-
lerle işlenmiş. Akdeniz esintisin-
den etkilenerek hazırianan "C'est
la Vie" parfumlerinin distribütör-
lüğünü ise, Christian Dior fırması
yapacak.
Istanbul'un asıl sorunu hızlı kentleşme değil,kentleşememedir
Dr. t. ERGUN GÖKNEL
İSKİ Genel Müdürti
Istanbul'un bütun sorunlannın,
ister ulaşım, ister su, ister konut
sorunu olsun, getirilen çözümle-
rin hızlı nüfus artışına yetişeme-
tniş olmasından kaynaklandiğı bir
gerçektir.
Üstelik tstanbul'un, Türkiye'-
nin bu "en getişmiş" şehrinin, her
semtinin de çağdaş şehircilik im-
kânlanndan eşit koşullarda yarar-
landığuu söylemek mümkün de-
ğildir.
Bu gerçekleri hepimiz biliriz.
Ama şehir nüfusu katlanarak gi-
derken, yapılan çalışmalarm ye-
tersizliğine, "yaşama kalitesi"nin
düşmesine pek ses çıkardığımız da
söylenemez. "tstanbul'da zoriuk-
la kendine bannacak bir yer, bir
iş bulmaya çahşan yeni tstanbnl-
lu aasıl sesini çıkarsın ki" diye-
ceksiniz. Doğru.
Ama nasıl anayasa bireyler ara-
sında özel koşullara göre bir ay-
nm yapraı>or, butun vatandaşlan
eşit kabui ediyorsa, 'tstanbul-
luluk' için de dnrum a>nı olmah-
dır. Ktmseyi >eni İstanbullu ol-
muş, eski İstanbullu diye ayırt
edemezsiniz. Diğer taraftan da ts-
tanbul'un şöyle bir geçmişine bak-
tığımızda, raylı ulaşım sisteminin
geliştirilmek yerine neden terk
edildiğini, deniz ulaşımının neden
gelişemediğini, kaldırımların,
park ve bahçelerin düzeninin da-
hi bugünküne oranla geçmişte çok
daha ileride olduğunu duşünme-
den edemezsiniz.
Nedense Istanbullular olarak
değerlerimize değer katacağuruza,
elde olanı yitirmeyi kanıksamış
bulunuyoruz.
Belki bugün bir lüks gibi görü-
nüyor, ama sağlıklı bir yaşama
imkânı sağlayan ve bir büyük şe-
hir için paha biçilmez değeri olan
sayfiye yerlerini bir bir yitirmedik
mi? Plajlanmızı birbirinin ardın-
dan kapatıp, dünya giizeli derele-
rimiz kanalizasyona, küçük kıyı
denizciliği tarihten silinmeye doğ-
ru gitmedi mi? Hangimiz yeşil
alanlar yok edilirken, biz bunu
hak etmedik diyebüdik? Belki kö-
tümser bir tablo çiziyonım, diye
düşüneceksiniz. Ama bütün bun-
larda bizim de biraz sorumluluğu-
muz yok mu dersiniz?
tşte ne yazık ki İstanbul'un su-
yu da bu "kalite kaybı"ndan pa-
yım almıştır. Şehrin içinde gürill
gürül akan memba sularının kir-
lenmesine, suyunun kesilmesine
pek aldırmadık. Oysa yüzyıhn ba-
şında tstanbullular demir borular-
la getinlen Hamidiye suyunun lez-
zetini beğenmeyip ille de pişmiş
toprak künlderle getirilen diğer
memba sularını tercih edecek ka-
dar sulanna düşkündürler! Şim-
di gecmişe hayıflanmayı bir kena-
ra bırakalım, iyi şeyierimiz de var:
Eğer suyumuz yeterli ise banyo-
muzda zahmetsiz sıcak su veren
şofbenlerimiz, otomatik çamaşır
ve bulaşık makinelerimiz var.
Bunlar çok güzel. Ama diğer
taraftan Istanbul'un yüzde kırkın-
da su sıkıntısuun bile olmadığı bir
gerçek. Çünkü tstanbul'un bazı
semtlerinin henüz suyu ve kana-
lizasyonu bile yok! tstanbul'un
bazı semtlerı ne yazık ki su konu-
sundaki gelişmeleri bir asır önce-
sinden takip edemiyorlar. Çünkü
ne temiz suyu olan kuvulan ne de
mahallelerinde bedava akan
memba sulan var. Bu akıl almaz
çelişki hem insan olma onuruna,
hem de yaşama hakkına saygısız-
lık değil de nedir? tşin aslına ba-
karsak, bu çelişkiler tstanbul'un
sorunlannı da aşacak bo>"utlarda-
dır. Kentlileşemeden kentleşme,
sanayileşemeden sanayileşme, Is-
tanbul'un tek başına çözeceği
problemler değildir. Bu genel tab-
İo içinde tstanbul'a yapılan su ya-
tınmlan da hep geç kalmıştır. Su
rezervlerimiz hep zorlanarak kul-
lanılmış, elimizde "uzun takatii"
bir su birikimi olmadığı için ku-
rakhklar hep yaşantımızı etkile-
miştir. Sonuçta su, tstanbullula-
nn geleneksel bir sorunu ol-
muştur.
Eksiklik nerededir? Ülke ölçe-
gindeki gelişmelerin sonucu ola-
rak hızlı şehırleşmeye karşı çözüm
bulunmamasında mı? Yoksa bu
gelişmeleri adım adım izleyecek
şehircilik esaslannın ve uygulama-
lannın gerçekleştirüememiş olma-
sında mı?
Köyden kente göç gerçekte hü-
kümet pob'tikalanm da aşacak bir
"devlet politikası" içinde değer-
lendirilmelidir. Köyden kente gö-
çün, yaptınmlarla değil, uzun va-
deli politikalarla hem ekonomik,
hem de deraokratik biçimde çözü-
lebüeceğine inamyorum. Bugün-
kü başıboşluğun, plansızlığın al-
ternatifi kaü yaptınmlar değil, in-
sanları yaşadıklan bölgelerdeki
imkânlannı gelişürecek ve gele-
ceklerine sahip çıkmalannı sağla-
yacak kalıcı çözümlere kavuştur-
maktır.
Bugün şehircilik tek doğrulann
ve tepeden inme kararlann kabul
GALERİ • ATÖLYE PERA 146 97 38-132 64 26
g ü l ç i n a k s o y
s e d a t b a l k ı r
h a l i m ç e l i k e r
t a n j u d e m i r c i
h a l u k g e d i k
b a h a r k o c a m a n
s e n a y ö n a l
n u r c a n p c r d a h ç ı
k a d i r r e i s l i
i 1 h a n ş e n
2 0 . 8 - 1 0 . 9 . 1 9 9 0
DERİMOD KÜLTÜR MERKEZİ
Soh.iyolu
ISTANBIR
Durol Kozltcejme
S82 8-4 00
Vakko Sanat Galerileri
Sunar:
Vakko/Beyoğlu
FÜSUN SAĞLAM
Resim Sergisı
4 Eylul - 29 Eylül 1990
Vakko/İzmir
SÜLEYMAN SAİM TEKCAN
özgun Baskı Sergisı
4 Eylul - 29 Eyiul 1990
AEDPA
İMBTekstitbank Sa
Galerisi
/Ur'DtMr
Sanat
Birleşik Sergi
S EvKil-24 E>Kil
Fakrı Smmtr
fıkrrı Kolvrrdı
4ykan TaHcer
Btrktn Yıldmm
Cmvrt ilnıaca
CUttl finrot
Mrrr. Goıml
Slrtl* Irır
Hûaravg«rad. C»d No 12S T«»»ıktye 136 12 79
Soim Ztkı
SeBm Tıtram
Tank Ctfrtm
Tekuı inemel
Vmtml Toktr
Ytımr •ırmurli
Zt>*tf Sanogu
Ab Avr< Ç
k
H H T E M SANAT 6ALERJSÎBeöıo Gul«
Zvhlv Mor ooolu
5obr Be't.'
Ab«i<n Dıno
Ferruh ^04090
C hot fturak
Satm Tu
ro^
Turgul A*<ıtcj
$uhnye Dıkmen
Adnon Vonnco
Ne,ol M«l<h Devrım
D
YuJucl Ar«on
M«hn ToJayman
S * Bd
Resim ve Heykel Oktay
Poıar Horıç I I
3 0
1 9
0 0
Kuyutubosran Sok 44/2 N<*anta;ı
T«l 147 08 99 147 97 56
Tel 360 69 10
YBL ...1990...EYLÜL
ilk olmanın mutluluğunu yaşarken,
amacımız en iyisi olmak... -
istasyon sanat evi
IKŞVIKI\K. Maçka Cad. Maçka Palas 41/7 14(1 56 50-130 66 17
F.RENKÖY, Etcmefcndi Cad. 36 Sanat Köşkü 3 8 5 4 1 3 1 (3 hat)
görmediği bir sosyal bilim hüvi-
yeti kazanmıştır. Günümüzde şe-
hircilik insanlan nesne olarak al-
mayan, karar süreçlerine katılma-
larmı sağlayan örgutlenme model-
lerini ve kavramlarını içer-
mektedir.
tstanbul'un su, çevre, ulaşım,
konut gibi sorunlannın çözümü
için de süreklilik taşıyan politika-
larla birlikte, tstanbulluların so-
runlanna, geleceklerine sahip çık-
masıru sağlayacak demokratik bir
politik iletişim zemininin gerekli-
liğine inanıyorum. Bugüne kadar
demokrasi belki de Türkiye'nin
özel koşullanndan dolayı yalnız-
ca politik alanla suurlı kaldı. Bu-
gün bu kavramın kapsammı ge-
nişletecek farklı uygulamalann
zamanı gelmiştir.
tşte bu nedenle tSKt, su soru-
nunun tartışılması için her aşama-
da bir açıkhk politikası uygula-
makta, yalnızca politik kuruluş-
lan, kişileri değil, kamuoyunu da
sağhklı bilgüendirmek için sistem-
li bir iletişim programını hayata
geçirmektedir.
Bugün bu çabalar sayesinde ts-
tanbul, su konusunda bir dönüm
noktasina gebniştir. Gerçekleştir-
mek istediğimiz yaünmlar yalnız-
ca bugünü telafi edebilecek yatı-
nmlar değildir. tlk aşamada Av-
rupa yakasmda Isoranca dereleri
ile başlayan, daha sonraki aşama-
da Bulgaristan sımnna kadar olan
su kaynaklanm tstanbul'a aktar-
mayı hedefleyen, Anadolu yaka-
sında Yeşilçay sistemi içinde yer
alan, lsaköy ve Sungurlu derele-
rini devreye sokan hızla gerçekleş-
tirebilecek önemli bir yatınmlar
prograrru uygulama aşamasına
gelmiştir.
Başlangıçta regülatörler aracı-
lığıyla devreye girecek bu büyük
proje, bir "su takrimi" içinde
hızla tamamlanacaktır.
Modüler özellikleri sayesinde
proje, tstanbullulara sulannın ge-
leceğine hükmetme fırsatı sağla-
yacaktır.
Bu aşamada tstanbullulardan
beklediğimiz sabır ve sorunlara
sahip çıkmaktır.
tstanbulluların yaşadığı sıkınu-
lan yakından büiyor ve her an,
hep birlikte paylaşıyoruz. Sorun-
lann tstanbullular tarafından sa-
hiplenebilmesi ise merkezi yöne-
timin konuya ilgisini ve ayudığı
kaynaklan arttıracak, yatınmlar
bugüne kadar olduğu gibi, tesa-
düfi kararlar ve "imkaalar
ölçusonde" gerçekleşir olmaktan
çıkacaktır.
Bu süre içinde tstanbulluların
sınuiı olan suyu çok daha dikkatle
kullanacaklanna, suyu nispeten
bol olan hemşerilerimizin su ala-
mayan hemşerilerimizi düşünerek
su kayıplannın ve fazla su kulla-
rumının önüne geçeceklerine ina-
nıyorum.
Evet, sonınlanmız büyük, pay-
laşmamu gereken koşullar zor-
luklarla dolu, ama tstanbullular
olarak gerçekleştireceğinüz büyük
çahşmalar, hepimizi bu dönüm
noktasında umutlandırmaktadır.
Bugün başlattığımız yoğun çaba-
lar, yaşadığımız zorluklar, bizle-
re unutturacak birer umut kay-
nağıdır.