Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 EYLÜL 1990 HABERLER CUMHURİYET/11
Dııruşmada olay
• tstanbul Haber Servisi — Yeni Çözüm Dergisi
Yazıişleri Müdürü Erdoğan Yaşar Kopan'ın "Komünizm
propagandası" yaptığı savıyla yargılanmasına devam
edildi. İstanbul 2 nolu DGM'deki duruşmada dergide
yayımianan "şehitlerimizi o büyük güne taşıyacağız"
başuklı yazının yazan Dev-Sol ana davadan tutuklu
olarak yargıianmakta olan Ali Osman Köse tanık olarak
dinlendi. Köse Bayrampaşa cezaevindeki avukat-müvekkil
görüşmelerinin engellenmesine ilişkin olarak okuduğu
dilekçesinin dosyaya konulmasını istedi. Mahkeme
Başkanı Iskender Tepebaşlı'nın bu isteği reddetmesi
üzerine çıkan tartışma sonrasında Tepebaşıh, "Çıkann bu
serseriyi dışanya" diyerek tanığı salondan attı.
Jandarmalar Ali Osman Köse'yi tartaklayarak dışan
çıkartırken, Mahkeme Başkanı İskender Tepebaşılı'nın
olayı görüntülemek isteyen gazeetcilere "Çekmeyin, niye
çekiyorsunuz zibidiler" diye bağırması da tepkilere yol
açtı. Mahkeme ileri bir tarihe ertelendi.
TV'de korsan yayın
• isUnbul Haber Servisi — Yasadışı TKP-ML örgütü
dün akşam saat 21.00 sıralarında TV'nin birinci
kanalında spor programının başlamasıyla birlikte kanala
girerek korsan yayın yaptı. Biri kadın iki konuşmacı
tarafından yapılan yayında, hükümetin ABD'nin istekleri
doğrultusunda hareket ettiği ve "jandarmalık" yaptığı
iddia edilerek, izleyicilerden savasa karşı çıkmalan
istendi. Korsan yayınm sadece Sanyer çevresinde
duyulduğu ve yayını dinleyenlerin emniyet birimlerine
haber verdiği belirtildi.
\alçın ve Akfırat'a dava
• İstanbul Haber Servisi — Yayınına bir süre önce son
verilen 2000'e Doğru Dergisi Yaa tşleri Müdürü Adnan
Akfırat ve muhabir H.Soner Yalçın hakkında, Devlet
Bakanı Mehmet Keçeciler'e hakaret ettikleri savıyla
açılan davaya başlandı. İstanbul 2. Asliye Ceza
Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanıklar katılmazken
Keçeciler'in avukatı, dergide yayımianan "120 ANAP
milletvekili üzerinde inceleme- Tabii seçim istemezler"
başhklı yazıdan zarar gördüklerini ileri sürdü. Duruşma
sanıkların sorgusu için ileri bir tarihe ertelendi.
SHP seçim araştırması
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP son yerel
seçimlerden başansız olarak çıkması üzerine başlattığı
kamuoyu araştırmasını 5 büyük ilde yürütüyor. Alınan
bilgilere göre, tstanbul, Ankara, lzmir, Adana ve
Bursa'da yürütülen araştırma değişik sorulan kapsıyor.
Bir özel kamuoyu arastırma şirketinin yurüttüğü
araştırmada, halkın partiden beklentilerinin yanı sıra,
izlenen politikadan ve belediye hizmetlerinden hoşnut
olup olmadıkları da soruluyor. Yetkililerin, toplu
sonucun sağlıklı olabilmesi için belediye başkanlığının
SHP'de olmadığı Bursa'da da anketin yürütüldüğünü
soylediler.
Trafik kazalan: 22 ölü
• Haber Merkezi — Yurdun çeşitli yerlerinde dün
meydana gelen trafik kazalarında 22 kişi öldü, 31 kişi de
yaralandı. Kars'ın Digor ilçesinde meydana gelen kazada
Gencay Kılıçer, Necmettin Kocu ve Muzaffer Karabağ
hayatlarını kaybettiler. Zonguldak, Antalya, Erzurum,
Mersin, Konya, Nevşehir, Muğla ve bu illere bağlı bazı
ilçelerde dün meydana gelen kazalarda da 18 kişi öldü.
Bu kazalarda hayatlannı kaybedenlerin adları şöyle:
Gencay Kılıçer, Necmettin Kocu, Muzaffer Karabağ
(Digor), Atilla Gök, Özkan Gök (Kars), Yüksel Bayraklı,
Murat Ekici, Necmettin Başçancı (Çaycuma-Zonguldak),
Selahattin Ünlüsoy (Bartın), Ertan Şabanoğlu, Erdal
Şabanoğlu (Elmalı-Antalya), Süleyman Zeren (Antalya),
Ibrahim Aslan, Rasim Sağlam (Erzurum), Sedat Akçay
(Hınıs-Erzurum), Nizamettin Ezer (Adana), Zeynep Yiğit
(Mersin), Döndü Doğmuş (Bozkır-Konya), Tahsin Pallu
(Nevşehir), Turgut Çoban, Necati ölmez, Mehmet Ali
Seven (Muğla-Milas). Kazalarda yaralanan 31 kişi de
çeşitli devlet hastanelerinde tedavi altına alındı.
Bag-Kurlu hastalar
• ANKARA (AA) — Bağ-Kurlu hastalar devlet
hastanelerinde görevlendirilecek Bağ-Kur personeline
görünmeden muayene olamayacak. Sağlık Bakanlığı'nca
tüm valiliklere ve hastane başhekimliklerine gönderilen
genelgede, devlet hastanelerine muayene ve tedavi için
başvuran Bağ-Kur sigortalılannın yerinde denetlenmesi
için bir' Bağ-Kur personelinin hastanede
görevlendirilmesinin uygun görüldüğü bildirildi.
Genelgeye göre Bağ-Kur il müdürlüklerince kimliği
başhekimliğe bildirilecek olan bir personel, hastane
yetkililerinin göstereceği ve Bağ-Kur sigortalılannın
hastaneye gelişlerinde ilk başvuruda bulunabilecekleri bir
yerde görev yapacak.
Halkevine "sürekli kapatma"
• BLRSA (Cumhuriyet Bürosu) — Halkevleri Bursa
Şubesi hakkında "sürekli kapatma" istemiyle dava
açıldığı öğrenildi. Cumhuriyet Savcılığı tarafından
açıldığı bildirilen davada kapatma istemine gerekçe
olarak "sürekli suç işlenilen bir yer haline gelmesi"
gösterildi. Bir grup Uludağ Üniversitesi öğrencisinin
gözaltına alınan arkadaşlarının serbest bırakılması
amacıyla halkevi başkanının izni olmaksızın, geçen ocak
ayında açhk grevine başlamaları ve polisin müdahalesi
sonrasında halkevi valiliğin emriyle kapatılmıştı. 8 aydır
kapalı bulunan Bursa Halkevi, daha önceleri de "üye
olmayanlann geldiği" öne sürülerek kısa sürelerle birkaç
kez kapatılmıştı. Halkevleri Bursa Şubesi Başkanı Ekrem
Demiröz, bugüne kadar birçok kez yargı önüne
çıkanldıklarmı, kamuoyuna yanlış imaj vermeye yönelik
kasıtlı hareketler karşısında açılan davalann tümünden
de aklandıklannı söyledi. Demiröz, halkevinin tüzel
kişiliğine yönelik açılan son davadan da aklanır
aklanmaz faaliyete geçeceklerini belirtti.
Sürgün degil, 4
yer degiştirme'
• ANKARA (ANKA) — Içişleri Bakanı Abdülkadir
Aksu, 424 sayılı kanun hükmündeki kararnamenin
yürürlüğe girmesinden sonra Güneydoğu Anadolu
bölgesinde görevli 6 kamu çalışanının sürgüne tabi
tutulmadığını açıkladı. Bakan Aksu, HEP Mardin
Milletvekili Adnan Ekmen'in sorusuna verdiği yazıh
yanıtta Batman SSK Hastanesi'nden Şirin Tetik, Mardin
Milli Eğitim Müdürlüğü'nde görevli öğretmenler Salih
Eker, Abdülbaki Sak, Mardin Bayındırhk ve tskân
Müdürlüğü'nden Abdurrahman Aksoy, Hakkâri Elektrik
Dağıtım Müessesinden Süleyman Kundakçı ile Hakkâri
PTT Müdürlüğü'nde çalışan Ramazan Taç'm ilgili yasa
ve yönetmelikler uyarınca hizmetin gereği ile yeni
atandıkları bölgelerdeki personel ihtiyacının dikkate
alınarak kurumlannca yerlerinin değiştirildiğini söyledi.
Başta anayasa olmak üzere birçokyasa ileyargı bağımsızlığı veyargıç güvencesi ortadan kaldırıldı
\argi bağımsızlığınatırpanYargıç ve savcılar, Adalet Bakanı'run emri ile harekete geçen adalet
müfettişlerince soruşturuluyor. Bu soruşturma sonunda düzenlenen "hal
kâğıdı" yargıç ve savcıların yükselmelerinde önemli rol oynuyor. Adalet
müfettişlerinden, aralarında bir zamanlar cami imamlığı da yapan 15'inin
imam hatip kökenli olduğu bildirildi. Son dönem yargıç ve savcı
adaylarının önemli bir kısmının yine imam hatip lisesi kökenliler
arasından seçildikleri de kaydedildi.
Hükümet, hukuk fakültesi kökenli olmayanları idare ve vergi
mahkemelerinde görevlendirmeye başladı. Bu kişilerin daha sonra adli
mahkemelerde görevlendirilebilmeleri amacıyla yapılan yasal düzenleme
ise Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildi.
Yüksek yargıda Cumhurbaşkanı, "tek seçici" haline getirilirken eski
Yargıtay Başkanı Ahmet Coşar'ın erken emekli edilmesinde yaşandığı gibi
olaylar da yaşanmaya başlandı.
TURAN YILMAZ
ANKARA — 12 Eylül sonra-
sında hazırlanan başta anayasa
olmak üzere birçok yasa ile yargı
bağımsızlığı ve yargıç güvencesi il-
keleri, büyük ölçüde ortadan kal-
dınldı. Yüksek yargıda cumhur-
başkanı 'tek seçici' haline getiri-
lirken yargıç ve savcıların özlük
haklarının düzenlenmesi, atama-
lan ve yükselmelerinde adalet ba-
kanlıgı etkıli kılındı. Hükümet,
hukuk fakültesi mezunu olma-
yanları idare ve vergi mahkeme-
lerinde yargıç olarak görevlendir-
di, bunlann adli mahkemelerde de
görev yapabilmelerine ilişkin ya-
sal düzenleme ise Anayasa Mah-
kemesi'nden son anda döndü.
Yargıç ve savalar arasında imam
hatip kökenlilerin sayısı giderek
artarken Adalet Bakanı'nın emri
ile harekete geçip yargıç ve savcı-
ları soruşturan Adalet Müfettiş-
ligi'ne de 15 imam hatip kökenli
alındı. Bu arada bazı yüksek yargı
organlannın yönetici ve üyelerinin
yürütme organı ile yakın ilişkiler
içine girmeleri de büyük tepkile-
re yol açtı.
80'li yıllarda büyük yaralar
alan 'Adalet TanncasTna ilk dar-
be, 1982 Anayasası ile vuruldu.
138. maddesinde 'yargı
bagımsızdır' denilen anayasanın
144. maddesiyle yargıç ve savcı-
lar hakkındaki her türlü arastır-
ma, inceleme ve somşturma yap-
ma yetkisi, Adalet BakanlığVna
bırakıldı. 159. maddeyle de adli
ve idari hâkim ve savcilann mes-
leğe kabul edilme, atanma, nak-
ledilme, geçici yetki verme, yük-
selme, birinci sınıfa ayrüma, kad-
ro dağıtma, meslekte kaJmalan
uygun görülmeyenler hakkında
karar verme, disiplin cezası ver-
me, görevden uzaklaştırma gibi
tüm yetkiler de oluşumunda cum-
hurbaşkanının, 'tek seçici' oldu-
ğu, adalet bakanının başkanlık
yaptığı ve müsteşann da doğal
üyesi olduğu Hâkimler ve Savcı-
lar Yüksek Kurulu'na (HSYK) bı-
rakıldı. Yargıç ve savcılar hakkın-
da Adalet BakanlığVnın emri üze-
rine araştırma, inceleme ve soruş-
turma yapan, bu işlemin sonun-
da düzenledikleri 'hal kâgıdı' ile
meslekte yükselip yükselmemele-
rinde önemli rol oynayan adalet
müfettişleri arasında imam hatip
kökenlilerin sayısmda ANAP ik-
tidarı döneminde artış olduğu be-
lirlendi. Yargı çevrelerinden alı-
nan bilgilere göre son dönemler-
de, bu kuruma, aralannda eski-
den cami imamlığı da yapmış 15
imam hatip kökenli yargıç alındı.
Anayasanın özüne uygun olarak
MGK döneminde çıkanlan 2802
sayılı yasayla da yargıçlann 'hiz-
metin gereklerioe, teşkilatın ibti-
yaçhuina veya ilgihnin istekfcrÜK
göre' HSYK'ca savcıhk sınıfına
geçirilebUmelerine olanak sağlan-
dı. Ancak, bu yetkinin kullanı-
mında, kunıldan çok Adalet Ba-
kanlığı'nın etkili olduğu öne sü-
rüldü. Kurul, yargıtay ve Danış-
tay'a da üye seçiyor.
Bu arada, son yıllarda yargıç ve
savcı olarak görevlendirilenler
arasında imam hatip kökenlilerin
oranında da önemli artışlar kay-
dedildi. Yargı çevreleri, bu uygu-
lamanm Müsteşar Arif YükseTin
göreve gelmesiyle birlikte hız ka-
zandığını soylediler. Bu amaçla
bu mesleklere aday seçiminde ya-
zıh sınav yerine 'mülakat' sistemi
getirilmiş, ancak Anayasa Mah-
kemesi'nce iptal edilmişti. Bunun
üzerine, 'bnrs' sistemi benimsen-
di ve özellikle imam hatip mezun-
lanna henüz öğrenci iken burs ve-
rilerek ileride yargıç ve savcı ol-
malanna kesinlik kazandınldı.
Hükümet, bu konuda bir 'atak'
daha yaparak hukuk fakültesi
mezunu olmayanları yargıda gö-
jevlendinneye başladı. Başta, ida-
re ve vergi mahkemelerinde baş-
lattığı bu uygulamayı, bu yargıç-
lann adli mahkemelerde de görev
yapmalanna olanak sağlayan bir
yasal düzenleme ile genişletti. An-
cak bu son düzenleme, Anayasa
Mahkemesi'nce iptal edildi. An-
cak, idare ve vergi mahkemelerin-
deki uygulama, halen sürüyor. Bu
görevlere, özellikle seçilen kişile-
rin getirildiği öne sürüldü.
Son dönemde, yürütme ile ya-
kın ilişkiye geçen, bu arada sağ-
lanan olanaklarla yurtiçi ve yurt-
dışı gezilere çıkan yüksek yargı or-
ganı yönetici ve üyeleri de dikkat
çekmeye başladı. HSYK üyeleri-
nin odalannın yeniden düzenlen-
mesi, kendilerine hizmet otosu
tahsisi, diğer yargıçlardan farklı
olarak evlerine tüm günlük gaze-
telerin gönderilmesine tanık olun-
du. Bu arada, kurul üyeleri, çe-
şitli yurtdışı ve içi gezilere de çı-
karken son olarak, Başbakan Ak-
bulut'un eşi Samia Akbuiut'un
görev yaptığı Yargıtay 5. Hukuk
Dairesi Başkanı ve üyeleri ile di-
ğer dairelerden bazı başkan ve
üyelerle birlikte Japonya'ya gitti-
ler.
Bu seyahat, THY'nin satılma-
yan biletleri bu üyelere ücretsiz
vermesiyle gerçekleşti. Ancak, bu
geziye Samia Akbulut katılmadı.
öte yandan, Yargıtay 2. Ceza Da-
iresi Başkam Osman Kadri Kes-
kin ile 16. Hukuk Dairesi Başka-
nı Osman Aslan, Suudi Arabıs-
tan'ın daveti üzerine 10 valiyle
birlikte bu yıl hacca gittiler. An-
kara DGM'nin eski yargıçlann-
dan Keskin, geçirdiği bir beyin
ameliyatı nedeniyle daha önce de
oğluyla birlikte devlet olanakla-
nyla ABD'ye gitmişti. Keskin'in
aynca, yine THY'nin sağladığı
olanaklarla Japonya ve Monako'-
ya gittiği de belirtildi. Bu şekilde
bir toplu gezi de Danıştay'da ya-
şandı. Süleyman Kırcalı'nın baş-
kanlığı döneminde, Danıştay Da-
ire Başkanı ve üyeleri hükümetin
davetlisi olarak GAP'a gitmişler-
di. Emekliliğinin son aylannda
'yaş tashihi' konusundaki çabala-
nyla kamuoyunun ilgisini çeken
Kırcalı, dönemin Cumhurbaşka-
nı Kenan Evren'in Batı'da bazı il-
lere yaptığı gezilere de katılmıştı.
Tüm bu olaylar, yargı çevrejerin-
de tepki topladı. 'Yürütme ile bu
yakın ilişki' çabasının yaygınlaş-
tığı da kaydedildi. Bir Anayasa
Mahkemesi üyesi Cumhurbaşka-
TBB YARGriMPAKİ TÖRENE ALTERNATİF TÖREN DÜZENIİYOR
Yeni adli yıl bugün başlıyorANKARA (CMİmrrfet Bnosn) — Yeni
"%&& yıl" bugün yapılacak iki ayn törenle
başlıyor. Törenlerden ilki saat lO.OCda Yar-
gıta/da, buna alternatıf olan ve Türkiye Ba-
rolar Birliği tarafından düzenlenen tören de
saat 13.00'te Dil ve Tarih Coğraf>-a Fakülte-
si'nde yapılacak. Cumhurbaşkanı Targot
Özal, TBMM Başkanı Kaya Erdem ve Baş-
bakan YıMırrm Akb*M*un da hazır bulu-
nacaklan Yargjtaydaki törende Cumhurbaş-
kanı Ozal'm bir konujma vapacağı bildirildi.
Yargıtay'da yapılacak tören Başkan tsmet
Ocakçıofclo'nun konuşmasıyla başlayacak.
Cumhurbaşkanı Tlırgut özal'uı daha sonra
söz alması bekkniyor. özal'm konuşmasmda
daha çok anayasa ve yargı sorunlan ile gün-
cel bazı tartışmalar Üzerinde durması bek-
laıiyor.
Törkiye Barolar Birliği'nin Dil ve Tarih
Coğrafya Fakültesi'nde düzenlediği törense
saat 13.00'te başlayacak. Biriik Başkanı ö«-
der Sav, törene TBMM Başkanı Kaya Erdem,
SHP Genel Başkanı Erdal tnöırii. DYP Ge-
nel Başkanı Sttleyman Demlrel, Anayasa
Mahkemesi Başkanvekiii tekf*G»gör Öz-
dea, Danıştay Başkam SöJeymaa Ttrkogln
ile yüksek yargı organlan üyeleri, çeşitli mes-
lek kunıluşlan temsilcileri, üniversite öğre-
tim üyeleri, yargıç ve savcılaria Ankara için-
den ve dışmdan çok sayıda avukatın kaula-
caklarını söyledi.
Yargıtay üyeleri saat 14.00*16 TBB'nin al-
ternatif törenine katılan avukaüar da saat
11.00'de Anıtkabri âyaret ederek sa>-gı du-
ruşunda bulunacaklar.
Kazan, "Yargı bağımsızlığı
kalmadı"
Istanoul Barosu Başkanı Turgut Kazan,
illkemizde yargı bağımsızlığı nın kalmadıgj-
nı öne sürdü.
Turgut Kazan, bugün başlayacak yeni
yargı yılı dolayısıyla istanbul Adliyesi'nde
düzenlediği basın toplantısında, savunma
örgütünü susturma girişimlerine karşı, sus-
madıklarını göstermek için, Ankara'da ay-
n açılış töreni yapacaklannı söyledi.
Kazan. törenle ilgili tartışmalar sürerken,
yargının çok önemli sorunlan yaşadığına
dikkat çekcrek, şu görüşleri savundu:
"Bngun, olkefliizde yargı bagımsızhgı ktd-
mamiftır. YflrBtme yarğıyı tesHn atauştır.
Parti içi besaplaşmalarda bile, yarpdan ya-
rarlanm» yolu secüiyor. Bakanı ve miste-
şan karşıbunak için, dnnışmalar tatil ediB-
yor. Yargıctaıfa savcılar kapı öflnne dizflip
Tİuütmeain temsikflerİBİ bekliyor. Kısaca-
sı. bizde yargı, ulusal egemealiji kıülanan
aç kevvetten Mri sayihmyor, adH faaliyct yü-
rütmeye ait bir görev kabul ediliyor. Nasd
tapo sktllefini, yürntmeye baglı meranriar
tntByorsa, adakti de yâriitıne adma menmr
ve moteaıet yargıçlar dagıtıyor."
Yargıtay Başkanı Ocakçıoğlu, haziran
ayında Sav'a bir yazı yazarak yargı yıü açı-
hşında yapacağı konuşmayı önceden gön-
dermesinı istemişü. Sav bu istemi reddedince
17 yıllık gelenek bozuldu. Daha önceki yıl-
larda yargı yılı açılışında Barolar Birliği Baş-
kanı da bir konuşma yapıyordu.
Bu yıl ilk kez ayrı ayn törenlerle açılacak
olan yargı yılına çeşitli sorunlarla girildiği-
ni vurgulayanhu>ukçular. "Daha açılış tö-
rtninde yargının sorunlan ortaya çıkıyor.
Türkiye'de savanma mekanizroasııtiB iddia
makamtmlaa sürekli gerMe görnlatesi yar-
gı bagunazhguu zedeüyOT" diye konuştular.
m özal'a bir tatil beldesinde ye-
mek verirken, bir Anayasa Mah-
kemesi üyesi de bu göreve seçil-
meden önce Köşk'e çıkarak Cum-
hurbaşkanı ile bir görüşme yap-
tı. Aynca 'Hafiz* Özal davası'nın
reddedildiği 20 şubat tarihinden 4
gün önce, Danıştay Başkanı SA-
leymaa Törkogln'nun Cumhur-
başkanı özal'a yaptığı 2.5 saatlik
iade-i ziyaret de dikkat çekti.
Türkoğlu, bu görüşmede, o sıra-
lar gündemde olan Danıştay ve
İdari Usul Yasası için Cumhur-
başkam'ndan destek istediklerini
söylemişti.
Bu arada, 2 yıl önceki adli yıl
açılışında yaptığı konuşma ile hü-
kümetin şimşeklerini üzerinde
toplayan eski Yargıtay Başkanı
Abmet Coşar'ın erken emekli
edilmesi yönündeki çabalar da
yargı çevrelerinin tepkilerine ne-
den ounuştu.
Yargı kararlan
çiğnendi
ANAP iktidan döneminde yar-
gı kararlannın yerine getirilmeme-
sine de sıkça tanık olundu. Bu ne-
denle, Başbakanlığı döneminde
Cumhurbaşkanı özal, tçişleri Ba-
kanhğı döneminde Başbakan Ak-
bulut, Milli Eğitim Bakanlığı dö-
neminde ANAP Malatya Millet-
vekili Metin Emiroglu, Içişleri Ba-
kanlığı Müsteşarlığı döneminde
TBMM tçişleri Komisyonu Baş-
kanı Galip Demirel hakkında bu
nedenle hukuk mahkemelerinde
tazminat davaları açıldı. Yargı-
tay, Emiroğlu'nu bu nedenle ku-
surlu buldu. Aynca, idare mah-
kemesinin son USAŞ özelleştir-
mesi karannı uygulamadıklan ge-
rekçesiyle, SHP tarafından Baş-
bakan Akbulut, Başbakanlık
Müsteşan Sabahattin Çakmakof-
lu ve Kamu Onakhğı tdaresi Baş-
kanı Ökkeş Özuygur haklannda
da savcıbğa suç duyunısunda bu-
lunuldu.
Anayasaya göre yasama, yürüt-
me ve yargı organlarını bağlayan
Anayasa Mahkemesi kararlan da
aynı tutumla karşılaştı. İptal edi-
len 'yabancılara mülk satışına'
ilişkin yasanın yerine yeni bir ya-
sa çıkanlırken yine iptal edilen Kı-
yı Yasası'nın hükümleri de çıka-
nlan bir yönetmelikle uygulandı.
ÖNCEKİ GÜN KATLEDİLEN YÜZYIL DERGİSİ YAZARI TURAN DURSUN^UN CENAZESİ BUGÜN KALDIRIUYOR
Tiıran Dıırsım'ıın katillerinden iz yokHaber Merkezi — "Yözyıl"
dergisi yazan Turan Dursun'un
katledilmesinden sonra polis yine
çaresiz kaldı. İstanbul Emniyet
Müdürlüğü yetkUileri, olayda gör-
gü tanığı olmadığını belinerek
"Sonıştunnaya yöo verecek ipu-
cıı anyornz" dediler. Turan Dur-
sun'un cenazesi bugün Ankara'da
kaldınlacak. Oğlu Abid Dursnn
dün bir basın toplantısı yaparak
"Babam aydınlık düşmanlannca
öldüriildU. Cinayet kesinlikle kişi
işi değil, çıkarlan bozulan mer-
kezleru işidir" dedi.
Koşuyolu'daki evinden çıktık-
tan sonra sıkılan 7 kurşundan
6'sının isabetiyle olay yerinde can
veren Toran Dursan'u kimlerin
katlettiği yolunda polis henüz bir
ipucu ele geçiremedi. Susturucu-
lu tabanca ile ateş edilmesi ve gör-
gü tanığımn bulunmaması nede-
niyle polisin eşkâlleri belirlemede
büyük güçlük çektiği belirtüiyor.
Bir poüs yetkilisi, "Hiçbir geliş-
me yok. Mermflerden bir ipucu d-
de edileraedi. Kacüklan arabanın
plakası da aliBamadıgından mar-
ka ve rengi de belli degil" dediler.
Polis yetkiüleri, buna rağmen so-
ruşturmayı çeşitli yönlerle araştır-
dıklannı ve gazeteci Çetin Emeç
ve Prof. Maammer Aksoy'un öl-
dürülmesiyle ilgili olaylarla ilgili
bağlantüannın değerlendirildiği-
ni söylediler.
"Yiizyıl" dergisinden dün yapı-
lan açıklamada, Dnrson'un bugün
Ankara'da toprağa verileceği bil-
Öldürülen yazar Turan
Dursun'un oğlu, "Babam
aydınlık düşmanlannca
öldürüldü. Cinayet,
çıkarları bozulan
merkezlerin işidir' dedi.
Polis soruşturmaya yön
verecek ipucu arıyor.
dirildi. Turan Dursun için Yüzyıl
dergisinin Cağaloğlu'ndaki büro-
su önünde bir tören yapılacak.
Törenden sonra Dursnn'un cena-
zesi Ankara'ya götürülecek. Cena-
ze saat 14.00'te Yüzyıl dergisinin
Ankara bürosundan kalkacak
otobüslerle havaalanında karşıla-
nacak ve saat 17.30'da Ankara Ce-
beci Asri Mezarhğı'nda defnedi-
lecek. luran Dursun için ailesi,
dostlan ve Yüzyıl dergisine yap-
tığı vasiyet gereği dini tören yapıl-
mayacağı bildirildi.
luran Dursun'un oğlu Abid
Dursun dün Yüzyıl dergisinde bir
basın toplantısı yaparak babasının
din konusunda parsa toplamak ve
insanlan uyutarak sırtlanndan çı-
kar sağlamak isteyen merkezlerce
öldürüldüğünü söyledi. Bazı ga-
zetelerde babasıyla ilgili gerçekle-
rin saptuılarak verildiğini kayde-
den Dursun "O, bir dini ya da
mezhebi bedef alarak hiçbir za-
man, ne yazı yazmıştır ne de ber-
bangi bir imada bulunmuştur. Ba-
bam yazı ve çalışmalannda bili-
min gerektirdigi, sadece Miislii-
manlık ve Hıristiyanlık degil töm
(Hnler konusunda yazılar yazmış-
br. Dogrnyu yazdt, dogruyu sa-
vundu, karaıriığa karşı verdiği
mücadelede hep doğrunun yanın-
da oldu. Babam bep derdi ki 'Ir-
zına geçilmiş aklın savunuculan-
na gereken şeyler soylenmeli, akıl
doğrunun yamnda yerini bulma-
h\ Gnnümüz Türkiyesi'nde degil,
dftnyaınızda, aydıniığın önüne set
çekilmesi olayına karşı savaşım
verdi. Laiklik savaşımında Ata-
türk ilke ve devrimleri dogrultu-
snnda verdiği savaşta, bu sette mi-
henk taşıydı. Babamın öliunii, o
setten bir taşın sökiifanesidir. Ama
o setin yıkılması değildir. Çünkü
babam ölmedi, belki fiziksel ya-
şamı ortadan kaJkn. Ama duşün-
celeri daha güçlıi ve daha canlı
olarak yaşayacak. Hiçbir zaman
karanbk, aydınhgın önünde olma-
yacak.'
Bir kamu kuruluşunda memur
olarak çalışan Abid Dursun, da-
ha sonra şunları söyledi:
"Babama gönderilen tehdit
mektuplannın şahıslara ait oldu-
guna inanmıyonım. Din konosan-
da paVsa toplamak isteyen bir
merkezin işi olduğuna inanıyo-
nım. Çıkarlanna dokunan birçok
kesimin nedeni vardı. tnsanlan
nyutarak, iasa&lan uyuşturarak,
iasaalann sırtından çıkar sağla-
mak isteven merkezin işidir bu.''
Yüzyıl dergisinin Genel Yayın
Yönetmeni Hasan Yalcıa da Dur-
sun'un öldürülmesinin, Çetin
Emeç ve Muammer Aksoy'un öl-
dürülmesi olaylanyla ilgili seri ci-
nayet işleyen bir şebekenin ürünü
olduğunu savunarak şunlan soye-
di:
"Turan Dursun derdi ki 'Din
adamlığından ateıst görüşler sa-
vunmaya başladığım anda sor-
dum kendi kendime. Bu gerçeği
mezara mı götureyim daha uzun
yaşamak uğruna, yoksa gerçeği
halka anlatmak için ölümü mü
göze alayım?' Bu soruya Toran
Dursun ikirici şıkla cevap verdi.
Yani gerçeği açıklamak cesareti-
ni gösterdi. Bu cevap seçeneği
ooun öliimsüzlestiği noktadır. lu-
ran Dursun cenaze törenlerini sev-
mezdi. Onun için bugün dergimi-
zin önünde düzenlenecek bir tö-
ren degil onun bütünleştiği, par-
cası olduğu bir yayın organının
son bir kez ziyaretidir."
İSTANBUUDAKİ SİYASİ CİNAYETİ DEV-SOL/SDB ÜSTLENDİ
Emekli başkomiser öldürüldü(Bajtarafi I. Sayfada)
25 yaşlannda olduklan belirti-
len 2 kişi, 09.00 sulannda emekli
başkomiser Çağlar'ın oturduğu
apartmanın zemin katındaki "Bi-
zim Kıraatbane"ye geldi. Kimlik-
leri henüz belirlenemeyen bu ki-
şiler, olayı gerçekleştirdikleri sa-
at olan 14.30'a kadar kahvede çay
içerek oyalandılar.
Bu arada, binanın 5. katında-
ki dairesinin balkonunda oturan
Çağlar da öğleden sonra, kahve-
haneye inerek bir süre oturdu.
Daha sonra Çaglar'tn kahvehane-
den çıkarak binanın karşısına
park ettiği 34 FMD 25 plakalı me-
taük renkli Doğan marka otomo-
biline yöneldiği belirtildi. Bu sı-
rada, kendisini izleyen kahveha-
nedeki 2 kişi, emekli başkomise-
re otomobihnin yamnda, susturu-
cu takılmış silahla arkadan 5 el
ateş ederek yaya olarak uzaklaş-
tılar.
Biri başından olmak üzere vü-
cuduna 5 kurşun isabet eden tb-
Emekli başkomiser İbrahim Çağlar,
Bakırköy Şirinevler'de, oturduğu
apartmanın önünde susturucu takılmış
silahla arkadan vuruldu.
rahim Çağlar, Bakırköy Devlet
Hastanesi'ne kaldırıhrken yolda
öldü. Soruşturmayı yürüten Ba-
kırköy Cumhuriyet Savcısı Caner
Ersu olay yerine gelerek inceleme
yaptı.
istanbul Emniyet Müdürü
Hamdi Ardalı da olay yerine 100
metre uzaklıktaki Kocasinan Po-
lis Karakolu'na giderek bilgi al-
dı. Ardalı, daha sonra yaptığı
açıklamada, Başkomiser İbrahim
Çağlar'ın 1987 yüında İstanbul
Asayiş Şubesi'nden Adana'ya
atandığuu ve burada Gaıajlaı Ka-
rakolu'nda kısa bir süre görev
yaptıktan sonra emekli olduğunu
söyledi. Çağlar'ın Siyasi Şube'de
görev yapmadığını bildiren Arda-
h, 7 yıldır Şirinevler'de oturan
Çağlar'ın özd bir şirkette kira
tahsilatı işinde çalıştığını öğren-
diklerini kaydetti.
Bu arada, İbrahim Çağlar'ın,
1987 yılrnda ünlü MtT raporunu
yazdıklan savıyla Hiram Abbas
ve Mebmet Eymür'le birlikte
emekliye aynlan Yarbay Korkul
Eken'in müşavirük bürosunda ça-
lıştığı öğrenildi.
Polis yetkiüleri, saldırganların
yakalanabilmesi için geniş çaplı
arama ve operasyonlara başlandı-
ğını, tanıklann ifadelerinden sal-
dırganlann eşgallerinin beürlendi-
ğini söylediler.
İki saldırganın eşgali şöyle: Bi-
rinci kişi, 25-26 yaşlann uzun
boylu, esmer ve öğrenci tipli.
Ikinci kişi, 25-26 yaşlannda siyah
pantalonlu, beyaz gömlekli, san-
şın ve siyah askıh çantalı. Olay-
dan kısa süre sonra çeşitli gazete-
leri arayan ve kimliğini gizleyen
bir kişi, İbrahim Çağlar'ı,
"Devrimci-Sol / Silahlı Devrim-
ci Birlikler" adli yasa dışı örgü-
tün öldürduğünü bildirdi. Aynı
kişi, "Emekli başkomiser Ahmet
Ateşli'nin yönetügi 1978 yılında-
ki tstanbul Merter operasyonun-
da hayatını kaybeden Mustafa
Işık'ın intikamını almak için ör-
gütiimttzce tbrahim Çağlar öldii-
rülmüştür. Halk düşmanlan ceza-
su kalmayacaktır" dedi.
tstanbul Emniyet Müdürlüğü
yetkUileri, emekli başkomiser tb-
rahim Çağlar'ın öldürülmesine
ilişkin soruşturmanın sürdüğünü,
belirterek, 1978'de öldürülen
Mustafa Işık'ın yasa dışı TİKKO
üyesi olduğunu söylediler. Ayn-
ca, Devrimci-Sol ile TtKKO Ör-
gütü'nün bir süredir ortak eylem
yaptıklanna değindiler.
TEPKILER
Asılhedef laiklik
ve demokrasidirHaber Merkezi — Turan
Dursun'un kimliği henüz bilin-
meyen kişi veya kişilerce Istan-
bul'da silahlı saldın sonucu öl-
dürülmesine yönelik tepkiler sü-
rüyor. Dün bir yazılı açıklama
yapan DSP Genel Başkam Bü-
lent Ecevit, "Prof. Muammer
Aksoy'un, Çetin Emeç'in, şim-
di de Turan Dursun'un öldiiriil-
mesi, belli ki ülkemizde laikliğe
bağlı olanlan ürkütüp caydırma
piamnın parçalandır" dedi. Ece-
vit, şöyle devam etti:
"Bu planın ve dnayetlerin
yurtdışındaki bazı çağdışı çevre-
lerde duzenlendiğine inanıyo-
nun. Ortadogu'da Türkiye'nin o
çağdışı çevrelerie bir safa suriik-
lenmeye çabşılmasım da icime
sindiremiyorum. Bu cinayetler
Türkiye'nin Ortadoğu poliüka-
sının da yeniden gözden geçiril-
mesi gerektiğini göstermektedir.
Ülkemizde laikligi ve demokra-
siyi tahribe yönelik olan ve Türk
ulusunu çağın gerisine çekmeyi
amaclayan bazı dış çevrelerce ar-
dı ardına tezgâhlanan dnayener-
le ilgili herhangi bir ipucunun
bulnnamaması çok düşündürii-
cüdür. Bunun nedenleri üzerin-
de de aynca durulraası gerekir."
tHD Genel Başkanı Nevzat
Helvacı da yaptığı açıklamada
ilgili şu görüşleri dile getirdi:
"Özgür diişünceyi ve düşünen
insanı hedef alan kanlı skklet ey-
lemleri yeniden uç vermeye baş-
ladı. 12 Eylül askeri darbesinin
ve onu izleyen iktidarlann ye-
şerttiği karanlık ve bağnaz güç-
ler, bu kez Turan Dursun'u he-
def seçti. Ona sıkılan kurşunlar
onunla birlikte laik cumhuriye-
te de yöneltilmiştir."
Türkiye Barolar Birliği Yöne-
tim Kurulu'ndan yapılan açıkla-
mada, ülkenin dış sorunlannın
kabardığı, savaşuı eşiğine gelin-
diği sıkıntılı günlerde halkın, te-
rörün de kucağına çekilmek is-
tendiği vurgulandı. Açıklamada
şöyle denildi:
'luran Dursun, görünen he-
deftir. Asıl hedef, laik cumhu-
riyet, çogulcu demokrasi, basın
ve düşunce özgürlügudur. Cina-
yeti işleyen, tetik tutan eUerin ar-
kasındaki karanbk güçlerin de-
mokrasi ve laik devlet düşman-
lannın bir an önce bulunması
gerekir. Aksi takdirde Türkiye^
yi terör bataklığma çekmek is-
teyenler cesaretlenecek, işi daha
da ileriye götürecek, yeni kur-
banlar arayacaklardır. Prof. Mu-
ammer Aksoy ve Çetin Emec'-
tea sonra Turan Dursun rinaye-
ti, son derece düşiindiiriicüdür.
Karanlık güçlerin tezgâbladıgı
büyük tenlike karşısmda, hnkü-
meti, siyasi partilerimizi, bük de-
mokratik hnkuk devletindea, iç
banş ve buzurdan yana olan bü-
tün kunıluşlan ve aydınlan de-
mokrasi ve düşüace düşmanla-
nna karşı tutariı, karariı ve
ödünsüz olmaya çagınyoruz."
Halkın Emek Partisi Genel
Başkam Fehmi Isüdar, da luran
Dursun'un katillerinin zaman
geçirilmeden yakalanmasını is-
tedi.
SHP tstanbul tl Başkanlığı^
ndan yapılan açıklamada da sal-
dın "şiddetfe" kınanarak "Mn-
ammer Aksoy ve Çetbı Emeç!'
ten sonra özgür döşünen bir ay-
dınımızın daba öldarülmuş ol-
ması, ber şeyden önce ANAP flt-
tidanmn ve onun emrindeki gü-
venlik güçlerinin üzerinde dddi
olarak dnşünmeleri gereken bir
durnmdur" denildi. DYP tstan-
bul tl Başkam Orhan Keceii de
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Nezih Demirkent, Basın Konseyi
Başkanı Oktay Eksi ve TOS Baş-
kam Orhan Erinç'e çektiği telg-
raflarda saldınyı kınayarak
'Türk basımna yöneltilen men-
fur saldınlara bir yenisinin da-
ha eklenmesi, özgüriükcü de-
mokrasi ve hür düşünceye bir
darbe daha vuruldağnnan fev-
kalade üzücü bir kamndır" dedL
Yeşiller Partisi MYK üyesi
Handan Dedeoglu da dünkü
açıklamasmda "Thran Dursoa^
un ölümü karşısında büyük
üzüntü duydağnnu" belirtti.
Türkiye Yazarlar Sendikası,
"Özgür, Atatürkçii düşünceyi
yok etmeye, Türkiye'yi bir orta-
çağ karanhğına siiriiklemeye yö-
nelik her türlü eylemi" kınadı-
ğını bildirdi, Emegin Bayrağı
Dergisi de halkı 'tinayeti protes-
to etmeye" ve "hesap sonnaya"
cağırdı. TMMOB, Otomobil-îş,
Ziraatçiler Derneği İstanbul Ta-
bip, Eczacı ve Diş Hekimleri
odaları, saldınnın önünde laik-
liği yönelik olduğunu belintiler.